Aileler için, çocuklarının başarısız olduğunu görmek büyük bir hayal kırıklığıdır. Başarı, kişinin kendi kendine koyacağı bir hedef olmasına rağmen ailelere bu konuda oldukça büyük iş düşüyor.
1-) Sağlık Problemlerini Eleyin
Bazı çocuklar diğerlerine nazaran doğuştan daha hareketlidir. Yine de bütün çocukların doğasında hareket vardır. Çocuğunuz fazla hareketsiz ve yorgun görünüyorsa, bunun birkaç farklı sebebi olabilir.
Öncelikle içinde bulunduğu gelişim dönemine dikkat edin. Çocuğunuz hızla büyürken bazen fiziksel olarak yorgun düşebilir. Ona biraz zaman tanıyın.
Bir diğer nokta da çocuğun gerçekten bir sağlık problemi bulunması ve bunun ebeveynler tarafından fark edilmemesidir. Görme, işitme, kavrama gibi konularda sorun yaşayan çocukların okula karşı motivasyonu çok düşüktür. Böyle bir durumu anlayabilmek için çocuğunuzu iyi gözlemleyip, öğretmenleriyle ve gerekirse bir uzmanla görüşmenizde fayda olacaktır.
2-) Kısa Vadeli Hedefler Belirleyin ve Ödüllendirmeyi Unutmayın
Öncelikle cezalandırmadan kaçınmalısınız. Çocuğunuza ceza vermek ya da onu eleştirmek çocuğunuzun motivasyonunu çok daha fazla düşürmekten başka bir işe yaramayacaktır.
Çocuklar, kendilerinde ne beklendiğini net olarak anlamak isterler. Öğretmeniyle beraber çocuğunuz için kısa vadeli hedefler belirleyip bunu çocuğunuzla paylaşın. Aşırı beklentilerden ve uzun vadeli hedeflerden kaçının. Çocuğunuz belirlenen eşikleri geçtikçe ona pozitif geri bildirimler yapın. Mesela matematik testinden 2 doğru yapabilen öğrenci için bütün testi doğru çözmesini beklemek haksızlıktır. 5 doğru yapabilirsin gibi bir teşvik daha anlamlı ve çocuk için gerçekleştirilebilir bir hedeftir. Çocuğunuz bunu başardığında ve kendine güvenmeye başladığında zaten adım adım yükselecektir.
Çocuğunuzu ödüllendirmeyi de ihmal etmeyin. Ödül küçük bir cep harçlığından tutun da baş başa geçirilen özel bir zamana, güzel bir sözden bir parça çikolataya kadar her şey olabilir. Burada atlanmaması gereken en önemli nokta, sadece hedefe ulaşabilen çocukları değil, emek harcayan çocukları da ödüllendirmek. Çocuğunuza, harcadığı çabanın farkında olduğunuzu ve sonucu bazen başarısız olsa da davranışını takdir ettiğinizi belirtmeyi ihmal etmeyin.
3-)Önce siz olumlu tutum geliştirin!
Çocuklar ebeveynlerinin yansımasıdır. Sizin okula, eğitime, öğretmenlerine bakış açınız çocuğunuzun da bakış açısını etkileyecektir. Siz okulun eğlenceli ve yararlı bir yer olduğuna inanırsanız, çocuğunuz da inanır. Oysa siz negatif bir tutum takınıp sürekli eleştirirseniz çocuğunuz da okula ve derslere karşı olumsuz bir yargı oluşturacaktır.
4-) Zaman Yönetimi
Zaman yönetimi çocukların en çok zorlandığı konulardan bir tanesidir. Bir işi ne kadar sürede yapacağı ve ne zaman bitirmesi gerektiği konusunda çoğunlukla sorun yaşarlar. Çocuğunuza takip edeceği bir zaman çizelgesi hazırlayarak ona yardımcı olabilirsiniz. Zaman yönetimi, iş hayatında da dikkat etmesi gereken önemli bir disiplin olduğundan, bu alışkanlığın okul çağlarından itibaren kazandırılması çok önemlidir.
5-) Çocuğunuzun İlgi Alanlarına Kulak Verin
Öğrenme yöntemi asla tek ve biricik değildir. Çocuğunuz klasikleri okumaktan nefret ediyor olabilir ama ona kitap sevgisi aşılamak için tek yol bu değil. Arabalara ilgi duyan çocuğunuz bırakın arabalarla ilgili kitapları okusun. Öğrenme için en önemli şart motivasyondur ve motivasyon için ilgi gerekir. Öğretmeni kalabalık sınıf ortamı içerisinde her zaman çocuğunuzun ne istediğini anlayamayabilir. Çocuğunuzu nelerin motive ettiğini ve ilgi alanlarını öğretmeniyle paylaşıp sınıf ortamında başarısının yükselmesine yardımcı olabilirsiniz.
6-) Öğrenmenin Bir Parçası Olun
Bir ebeveyn olarak çocuğunuzun başarılı olmasındaki en büyük sorumluluklarınızdan biri, okulda neler öğrendiğini bilmenizdir. Çocuğunuza sorguya çekmeden ve cevaplaması için zorlamadan ilginizi gösterecek sorular sorun. O gün okulda ağaçlar konusunda bir şeyler öğrendiyse beraber bir yürüyüşe çıkıp ağaçları inceleyebilirsiniz mesela. Ya da tarih dersinde öğrendiği konuyla ilgili bir filmi beraber izleyebilirsiniz.
Sadece ne öğrendiği değil, öğrenme süreciyle de ilgilenin. O konudan hoşlandı mı? Dikkatini çeken bir özellik var mıydı? Sizin yardım edebileceğiniz bir konu var mı? Olumlu ya da olumsuz deneyimleriyle ilgili yapılan açık konuşmalar (Evet-hayır soruları değil, çocuğunuzun fikrini öğrenme amacıyla sorulan açık uçlu sorular) çocuğunuzun okulda da öğretmenleri ve arkadaşlarıyla daha fazla iletişim kurmasını sağlar. Konuştukça ve dinledikçe, okulun çocuğunuz için tam olarak ne anlama geldiğini ve ona karşı geliştirdiği tutumu daha iyi anlayacaksınız.
7-) Motivasyon, Motivasyon, Motivasyon!
Öğrenme sürecine dahil olmanın tek yolu ona sorular sormak değildir elbette. Olumlu tutum geliştirebilmesi, bir rutine sahip olması ve kendini geliştirebilmesi için ayrıca şöyle şeyler yapabilirsiniz:
Her seferinde farklı bir konu seçerek (ağaçlar, kuşlar, çiçekler, hava, vs.) doğa yürüyüşleri yapın ve seçtiğiniz konuyla ilgili araştırmalar yapıp onun hakkında sohbet edin.
-Halk kütüphanelerine haftada bir beraber uğrayıp, ilgisini çekecek kitapları bulmasında ona yardımcı olun.
-Haftalık rutininde mutlaka yaratıcılığını geliştirecek resim, boyama, öyküler yazma, el işi yapma gibi aktivitelere yer ayırın.
-Müzik ve dansa karşı ilgisini arttırmaya, mümkünse bu konularda istekliyse kursa yollamaya çalışın.
-Fiziksel aktivite yaptırmayı ihmal etmeyin. Egzersiz yapmak hem beyin fonksiyonlarını geliştirir hem de ders çalışmaya başlamadan önce fazla enerjisini atmaya yardımcı olur.
8-) Beklentilerinizi Değil Çocuğunuzu Dinleyin
Ebeveynlerin kabul etmekte en çok güçlük çektiği konu, çocuklarının kendi beklentilerini karşılamak zorunda olmadığıdır. Çocuğunuz derslere karşı motivasyon sıkıntısı çekiyorsa, onu olduğu gibi kabullenmeyi de öğrenmeniz gerekir. Çocuğunuz sizin başarı saydığınız konularda harikalar yaratmak zorunda değil. Siz doktor olsun istiyor olabilirsiniz ama çocuğunuzun bu konuda hiç başarısı ya da ilgisi yok. o muhteşem bir şair ya da aşçı olacak belki, kim bilir?
Çocuğunuzu olduğu gibi kabul etmeyi ve onun hayattan keyif almasına izin vermeyi öğrenmeniz gerekiyor.
Çocuğunuz ne olursa olsun, başarı düzeyi ne olursa olsun asla aşağılamayın, azarlamayın, dalga geçmeyin. Unutmayın hiçbir şey bir gecede gerçekleşmez. Zaman ve sabırla çocuğunuzun motivasyonunu arttırmaya yardım edebilir, onun kendi ilgi ve başarı alanlarını bulmasına yardımcı olabilirsiniz.