Ders Zili Çalmadan Çocuklara Işitme Ve Görme Taraması Şart

NAİM BOŞKUT - İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi

NAİM BOŞKUT - İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Turgut Özal Tıp Merkezi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, okula yeni başlayacak çocukların işitme taramasından ve göz kontrolünden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yakıncı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okula yeni başlayacak çocuklarda görme ve işitme kaybı olup olmadığına bakılması gerektiğini belirterek, "Eğer göz kontrolünden geçirilmezlerse derslerde gösterilen şeyleri yeterince algılayamacaklar ve derslerinde başarısız olacaklar. Aynı şey işitme için de söz konusu. Öğrencilerin işitme yönünden de taramadan geçirilmesi lazım" dedi. Görme ve işitme duyularının önemine dikkati çeken Yakıncı, "Öğrenmede en önemlisi, işitme ve görme duyularıdır. Bu duyular öğrenmemizde temel taşlarımız. O nedenle bu duyuları eksik ya da yetersiz olan öğrencilerin derslerinde başarılı olmaları çok zordur" diye konuştu. Prof. Dr. Yakıncı, çocukların, düzenlenecek kampanyalar kapsamında taramadan geçirilebileceğini belirterek, "Özellikle görme için gözlük tarama aletleri var. Çocuğa gözlük gerekir mi, gerekmez mi, basit ama hızlı çalışan aletlerle bir dakikada anlaşılabilir. Sağlık Bakanlığı öğrencileri bu şekilde taramak için kampanyalar başlatabilir" ifadelerini kullandı. Görme duyusu yetersiz bir çocuğun gösterilen şeyleri göremeyeceğini dile getiren Yakıncı, "Öğretmen bunu bilemediği için çocuğu ön sıraya alamayacak. Bu çocuğun en arkada oturduğunu düşünün. Öğretmen bir şey anlatıyor, çocuk anlamadığı halde bunun normal olduğunu zannedecek" dedi. Aynı şekilde, işitme kaybı olan çocukların da öğretmeninin söylediği şeyleri duyamayacağını, müzik dersinden hiçbir zevk alamayacağını ifade eden Yakıncı, okul başlamadan, işin başındayken görme ve işitme problemi olan öğrencileri tespit edip tedbir almak gerektiğini vurgulayarak, "Yoksa ikinci, üçüncü sınıfta çocuk başarısız olacak. Bu çocuk neden başarısız deyip dönüp bakacağız. Çocuk yeteri kadar görmüyor ya da işitmiyor. Bunun tespit edilmemesi diye bir şey söz konusu değil. Sadece bu tespitin öne alınması için çaba sarf etmemiz lazım" şeklinde konuştu. Çocukların görme ve işitme problemi olup olmadığının anlaşılması açısından televizyonun ölçü kabul edilebileceğini dile getiren Yakıncı, "Anne ve babalar, görmesi az olan bir çocuğu, televizyonu yakından hatta önünden izlemesinden anlayabilir. Televizyonun sesini çok açarak duymaya çalışan çocuklarda da işitme kusuru olabilir" dedi. - Öğretmen de tarama yapabilir Prof. Dr. Cengiz Yakıncı, öğretmenlerin de öğrencilerini taramadan geçirebileceğini aktararak, şunları kaydetti: "Özellikle ilkokul birinci sınıfları okutan öğretmenler, öğrencileri işitme ve görme açısından kabaca tarayabilirler. Görme testleri, kağıtları var. Çocuklara belli bir mesafeden görüp görmediklerini sorabilirler. Bunu her çocuk için yapabilirler. Bunun her göz için ayrı ayrı yapılması gerekir. İşitme açısından da aynı şekilde. Seslenerek çocukların duyup duymadıklarına bakabilirler. Böylece çocukları doktora yönlendirebilirler ya da ön sıralara oturtabilirler."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz