Mersin Özel Dershaneler ve Etüt Merkezleri Platformu üyeleri, kurumlarının kapatılması için ileri sürülen gerekçelere tepki gösterdi.Mersin Ticaret ve Sanayi Odası'nda (MTSO) basın açıklaması düzenleyen Mersin'deki dershane ve etüt merkezi temsilcileri, kurumlarının şu ortamda kapatılmaması gerektiğini savundu. Mersin Özel Dershaneler ve Etüt Merkezleri Platformu üyeleri adına açıklamalarda bulunan Bekir Yılmazer, dershanelerin bu şekilde kapatılmasının kurumlarda, çalışanlarda, ailelerde ve öğrencilerde yıkım olacağını savunarak, "Özel okul açın teşvik verelim deniliyor. Şu andaki mevcut özel okullar sürekli el değiştirirken, bizi özel okula yönlendirmek ne kadar gerçekçi bir yaklaşımdır? Teşvik denilen şey karşılıksız değil ki bugün birçok sektörde alanların akıbetlerinin hüsran olduğu bilinmektedir. Birde şu anda Mersin’de 50 dershane var. Bunların sadece o da esneklik davranılırsa 2’si özel okul olmaya müsait. Teşvik olsa bile kurumlarımız özel okul için uygun değil. Biz dershaneler niçin kapatılmamalı sorusunun cevabını kamuoyuna anlatmak istiyoruz. Zira bu konu sadece dershane sektörünü değil, teşebbüs hürriyetini, velileri ve öğrencileri de ilgilendirmektedir. Dershaneler, ülkemiz gerçeklerinin bir sonucudur. Çünkü kalabalık bir nüfusa sahip olan ülkemizde her türlü istihdam, seçme ve yerleştirme işlemleri sınavla yapılmakta, bu sınavlara ihtiyacın beş on katı başvuru olmaktadır. Bu bir yarıştır ve ciddi bir hazırlık gerektirmektedir. Yarış ve rekabet devam ettiği sürece destek arayışı devam edecektir" dedi.Dershanelerin kapatılması durumunda ortaya çıkacak sorunlarla ilgili de konuşan Yılmazer, "Sınavlar devam ettiği sürece kurs arayışı devam edeceğine göre, bu ihtiyaç çok pahalı olarak özel dersler ve kayıt dışı korsan oluşumlarca karşılanacaktır. Velileri dershane yükünden kurtarmak hamlesi amacına ulaşamayacaktır. Özellikle dar gelirli aileler perişan olacak, böylece sosyal adalet duygusu zarar görecek ve bu durum fırsat eşitsizliğine yol açacaktır. Kurs imkanlarından ise sadece varlıklı aileler yararlanacak ve normalin 3-5 katı bir maliyetle hizmet alacaklardır. Gözden kaçırılmaması gereken bir husus da dershanelerin birçoğu öğretmenler tarafından kurulmuş ve binlerce öğretmene de iş kapısı olmuştur. Genellikle kıt imkanlarla kurulan ve birer küçük ölçekli işletme olan dershanelerin yatırım için aldıkları ve ödemesi devam eden kredileri ne olacak? Mülkü sahipleriyle yapılan 5-10 yıl süreli kira sözleşmelerinin faturasını taraflara kim ödeyecek? Dershanelerin kapatılmasıyla işsiz kalacak olan çalışanların tazminat ve benzeri haklarını kim finanse edecek? Borçlanılan SSK ve vergiler nasıl ödenecek?" diye konuştu.Yetkililerden beklentilerini de dile getiren Yılmazer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sonuç olarak Başbakanımızın sektörümüzle ilgili yanlış veya eksik bilgilendirildiği inancındayız. Paydaşlarla yapılacak olan toplantıların üst düzey dernek yöneticilerimizle yapılmasının yararlı olacağına inanıyoruz. Serbest piyasa ekonomisinde kurumların varlığını ve geleceğini arz talep dengesi belirler. Bu sistemde yasal olan her girişim serbesttir, bırakın sektörümüzün geleceğini dışarıdan müdahale olmadan arz talep belirlesin. Dershane ve etüt merkezlerinin kapatılmak istenmesi ile oluşan kaostan konunun tarafları ile müzakere edilerek kimsenin mağdur edilmeyeceği bir sonuca gidilmelidir. Kapatma kararına varmadan önce konunun tarafları ile eğitim sektörünün içinde bulunduğu durumun enine boyuna tartışılarak kalitenin yükseltilmesi çalışmaları yapılmalıdır. Biz göz göre göre düzenimizi bozup maceraya atılmak istemiyor ve kurumlarımızın kapatılmamasını istiyoruz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz