Dershaneciler Cumhurbaşkanı'na Dertlerini Anlatmak Istiyor

Kayseri’de hizmet veren 30 kadar dershanenin yöneticileri, düzenledikleri toplantıda, hemşehrileri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendilerini kabul etmesi halinde dershane dönüştürmesiyle ilgili süreci anlatmak istediklerini açıkladı. Medya sayesinde taslaktan haberdar olunduğunu ve sonrasında paydaşlarla bir araya gelindiğini anlatan dershaneciler, birçok soru işaretinin hala cevap bulamadığını duyurdu. Kayseri Ticaret Odası konferans salonunda düzenlenen basın toplantısına Kayseri’deki 30 dershanenin temsilcileri katıldı. 30 dershane yöneticisi, bürokratların yaptıkları toplantıların 'ikna odaları' mantığını taşıdığını belirterek, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü kendilerini dinlemesini ve eğitim konusundaki kaosu bitirmesini istedi. 30 dershane yetkilisi adına ortak basın açıklamasını duyuran Serhat Dershanesi Müdürü Mehmet Havesli, yaşanan süreci herkesin gördüğünü ve taslağın medya sayesinde ortaya çıkartılmasıyla ilgili kurumların paydaşlarla oturarak görüşmek zorunda kaldığını hatırlattı. “Ülkemizde ise konunun ilgilileriyle çalıştaylar yapılmadan üç-beş yetkilinin düşünceleri doğrultusunda bir takım değişiklikler planlanmıştır” diyen Havesli, şunları söyledi: “Bu taslak çalışmaları şayet siz değerli basınımız tarafından ortaya çıkarılmamış olsaydı biz paydaşların konuyla ilgili herhangi bir bilgisi olmadan yasal süreç gerçekleşmiş olacaktı. Şu an geçirdiğimiz süreci tekrarlayacak değiliz. Ne var ki konunun paydaşlarla tekrar görüşülecek olması hepimizi ümitlendirmişti. Bu süreçte de hiç beklemediğimiz ve istemediğimiz şeyler yaşandı. Yaşananlar bizi gerçekten çok üzdü. Hepinizin malumudur ki bürokratların paydaşlarla yaptığı toplantılar ikna odası mantığından öteye geçemedi.” Havesli, seslerini duyurma adına son bir ümit olarak hemşehrileri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e seslenmek istediklerini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkemizin tam demokrasiye geçti denildiği günlerde değişik problemler ortaya çıktı. Toplumumuzda yer yer tansiyon yükseldi. Her defasında demokratik söylemleriniz oldu. Yürekleri ferahlandırdınız. Hatta yıllardır halka kapalı olan köşkün kapılarını her kesime açtınız. Onları dinlediniz ve düşüncelerine önem verdiniz. Bu günlerde de ülkemizin kanayan yarası olan eğitimimiz ve sektörümüzle ilgili zât-ı âlilerinizden benzer açıklamalar talep ediyoruz. Hatta Çankaya Köşkü’nün kapılarını bu fedekâr eğitimcilere de açıp onları dinleyeceğinizden eminiz. Toplumumuz ve de özellikle eğitim camiamızdaki bu kaosu her zaman ki yaklaşımlarınızla çözüme kavuşturacağınız konusunda size olan güvenimiz tamdır.” Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasındaki açıklamalara da değinen Mehmet Havesli, “Bakanlar Kurulu sonrası kapatma ile ilgili bir takım ifadeler olduysa da eğitimin bir süreç olduğu, bu sürecin aktörleri olan öğrenci, veli ve öğretmenlerin rahatlatılması bakımından daha net bilgilerin ifade edilmesi gerekirdi. Kaldı ki 100 bine yakın çalışanı, 2 milyon üzerinde öğrencisi ve buna bağlı olarak velisi bulunan sektörün kapatılması için öngörülen sürenin yeterli olmadığı görülecektir.” diye konuştu. Mehmet Havesli, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve milletvekillerine seslenerek, tatminkar olunmayan bazı sorular olduğunu ifade ederek, soruları şöyle sıraladı: Maddî durumu iyi olan aileler, çocuklarını zaten koleje gönderiyor, özel ders aldırıyor. Çocuğunu koleje gönderemeyen aileler ne yapacak? Devlet okulları arasında eğitim kalitesi acısından uçurum var. Ancak öğrenciler aynı soruları cevaplamak zorunda. Dershaneler kapatılınca ortaya çıkacak ‘fırsat eşitsizliği’ nasıl çözülecek? Türkiye'de eğitimin derslik, nitelik, öğretmen açığı ve uyuşturucu, alkol ve şiddet gibi daha ciddi sorunları varken ilk yapılacak iş dershaneleri kapatmak mı olmalıdır? Özel Dershaneler Birliği açıkladı. 3 bin 858 dershaneden sadece yüzde 5’i dönüşüme uygun. Geriye kalan yüzde 95’i ve buralarda istihdam edilen öğretmen ve çalışanların akıbeti ne olacak? 250 binden fazla öğretmen adayı atanmayı bekliyor. Hal böyleyken bile devlet atama yapamazken, 50 binden fazla dershane öğretmeni nasıl kamuya alınacak? Dershane öğretmenleri de neden diğer öğretmen adayları gibi sınavla değil de mülakatla alınacak? Öğretmenler hangi kıstaslara göre seçilecek? Başbakan Erdoğan, sağlıkta olduğu gibi eğitimde de dönüşümün yapılacağını söylüyor.