Dershaneler olmasaydı

Dershaneler olmasaydı Marmaray yapılmazdı,

İstanbul'a üçüncü köprü ve havaalanı inşaatları başlamazdı,

Duble yollar yapılmaz, hatalı sollamayı ibadet zanneden trafik canavarları gazalarında(!) can almaya devam ederlerdi.

Dershaneler olmasaydı Ergenekon çökmez, üç beş gezici eyleme çıkıp camide ayakkabılarıyla dolaştı, bira içti diye kriz çıkar, anayasa kitapçıkları havada uçuşur, AB kararıyla darbe yapılır, hükumet değişir, hortumcu koalisyonlar kurulurdu.

Dershaneler olmasaydı başörtülü öğrenciler okullara alınmazdı,

Öğretmenler, hemşireler, memurlar işyerinde başörtü takamazlardı.

Dershaneler olmasaydı hastanede rehin kalır, poliklinik kuyruklarında can verirdik.

Özel muayenehanelerde doktorlara el pençe divan durmaya devam eder,

hemşirelerin azarından, hastabakıcının tafrasından hastalığımızı unutur acil şifa bulurduk.

Dershaneler değil miydi Davos'ta ONE MINUTE diyen, ne çabukta unuttuk...

Dershaneler olmasaydı itibarımız olur muydu İslam coğrafyasında?

Afrikada ağzında sinek dolaşan yetimin tek umudu Türkiye olmazdı.

Dershaneler olmasaydı, Kur'an-ı Kerim raflardan okullara gelir miydi? Seçmeli ders yapılır mıydı? Siyer okutulur muydu okullarda? Müslümanlar rahatça biraraya gelip dinî sohbetler yapıp, ibadet edebilir miydi?

Avrupa Birliği bizi alsın ümidiyle ağzının içine bakıp, balo salonlarında muassır medeniyetler seviyesine ulaşacağız diye avanak avanak beklerdik dershaneler olmasaydı, haberleşme uydusu yapmaya, kendi otomobilimizi üretmeye, topumuzu tankımızı, insansız hava aracımızı yapmaya cüret edebilir miydik?

Dershaneler olmasaydı, şehit cenazelerinde oy toplamaya devam edilir, çözüm sürecinin adını bile ağzımıza alamazdık. Kardeş kardeşi yemeye devam eder, memleketin parası barut kokusu olarak hafızalarda yer almaya devam ederdi.

Sadece zenginler ev sahibi olabilirdi dersaneler olmasaydı, diğerlerinin kaderi ya gecekondu yada kiracılık olurdu. Toki Japon kağıt süsleme sanatının adı olarak bilinir, müteahhitler adam çarpma teknikleri kursu açmaya devam eder, kooperatifler elli yılda feshedilir, dünyada mekan günah sayılırdı dersaneler olmasaydı.

Dershaneler olmasaydı üniversiteler terör örgütlerinin arka bahçesi olmaya devam ederdi, sınav uygulama sistemi ÖSYM tarafından değiştirlmez, okullarda terör örgütleri kontenjanı yer almaya devam ederdi. Dershaneler olmasaydı üniversitelerimiz yeni yeni ilk beşyüz listelerine girmeye başlamazlardı.

Dershaneler olmasaydı on yılda bu seviyeye gelir miydi bu ülke? IMF'den borç alınır, baronlara aktarılır, memlekette işsizlik ayyuka çıkardı. AB'ne girsekte olur girmesekte diyebilir miydik?

Dershaneler olmasaydı Senai Abi o yazıyı yazamazdı, bende bu yazıyı...