İSTANBUL (İHA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomik iflas noktasına girildikten sonra 'Türkiye'de yanlış nerededir?' sorusuna cevap araması gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal, ekonomik programını CNN Türk televizyonuna anlattı. IMF ile kurulan ilişki de aşırı teslimiyetçilik sezinlediğini belirten Baykal, "IMF ile ilişkiler bakımından kriz çıkaran değil, çok sorumlu bir ifadenin yansıtılması önemli. Türkiye'de ulusal varlıkların özenle yerleştirilmesi gerek. Ekonomik iflas noktasına girdikten sonra Türkiye'de yanlış nerededir sorusuna yönlenilmelidir" dedi.
Türkiye'nin aldığı borçların iyi kullanılmadığını ifade eden Baykal, Türkiye'nin borç ve faiz batağının içine girdiğini, bugün Türkiye'nin gelirlerinin, iç borçlarını ödeyemez hale geldiğini, Kemal Derviş'in ise araba devrildikten sonra çağırıldığını kaydetti. Türkiye'de sistemik bir yolsuzluk olduğunu vurgulayan Baykal, hedeflerinin biran önce Türkiye'yi toparlamak olduğunu söyledi. CHP lideri Baykal, krizin ekonomik maliyetini hak etmeyen insanların, siyasi maliyetini ise kendilerinin ödediklerini belirtti.
CHP'nin piyasadaki imajının gerçeği yansıtmadığını kaydeden Baykal, "CHP olarak biz son 10 yılda bütün resmi belgelerimizde kurultay kararlarımızda, CHP'yi çağdaş konuma getirmek için önemli adımlar attık. Biz sosyal demokrat olarak şekillendik. Bunun gereklerini yaptık. Derviş'in CHP içinde yer alması CHP'nin yapısını inceledikten sonra olmuştur" diye konuştu.
Kamu alanı ile ekonomik alanın ayrışması gerektiğine dikkat çeken Kemal Derviş ise "CHP'nin programı şeffaf bir pazar ekonomisini benimsemiş durumda. Hatta daha da ileriye gitmiş, bu ayrımı yapıyor. CHP'nin programı çok açık. Hiçbir şekilde son 17 aydır uygulanan reformlarda bir çelişki yok. Tam tersine bu anlayışın arkasında güçlü bir irade gerçekleşirse, bu anlayışı getirebilirsek, bu reformlar ile birlikte bambaşka bir düzelme yapacağız" dedi.
Türkiye'de uygulanmakta olan programın ötesinde konular olduğunu belirten CHP lideri Baykal, "Program büyük ölçüde gelecekle ilgili varsayımlara dayanmaya başladı. Siyasetin Türkiye ekonomisine ufuk açıp açmayacağı 4 Kasım'da belirlenecek. AB konusunu ciddiyetle takip eden, anayasasıyla sorunu olmayan, halkıyla sorunu olmayan bir otorite gerek. Ülkenin 4 - 5 yılına yön verecek güçlü bir ekibin halkın büyük desteğiyle iş başına geldiğini 4 Kasım'da göreceğiz" diye konuştu.
Kemal Derviş ise CHP'nin programının son 17 aydır uygulanan reformlar arasında bir çelişki olmadığını vurguladı.