ANKARA (İHA) - MHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, yeni oluşumcularla birlikte hareket eden Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'i sert bir dille eleştirerek, "Sayın Derviş'in siyasi kimlik arayışını doğal karşılarım ancak siyasi bir kimlikle siyaset yapmak istemesi halinde ortaya çıkacak garipliği ilk önce sayın Derviş'in değerlendirmesi ve gerekli sonuçları çıkararak konumunu belirlemesi gerekir" dedi.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bahçeli, Başbakan Bülent Ecevit'in 'Kemal Derviş giderse, ben de giderim' yönündeki açıklamalarını değerlendirdi. Derviş'e 'konumunu belirle' çağrısı yapan Bahçeli, "Sayın Derviş, 57. Hükümete teknokrat olarak gelmiştir. Sayın Derviş'in siyasi kimlik arayışını doğal karşılarım ancak siyasi bir kimlikle siyaset yapmak istemesi halinde ortaya çıkacak garipliği ilk önce sayın Derviş'in değerlendirmesi ve gerekli sonuçları çıkararak konumunu belirlemesi gerekir. Biz sayın Derviş'in davranışının ahlaki kurallar ve siyasi etikle bağdaşmadığını ifade etmiştik. Bu görüşlerimizde bir değişiklik yok. Bu konu sayın Başbakan'ın takdirinde ve tasarrufundadır" dedi.
'DERVİŞ'İN KONUMU BAŞBAKAN'IN TASARRUFUNDADIR' Bahçeli, Derviş'in katıldığı Bakanlar Kurulu toplantısına MHP'li bakanların katılmayacağı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, basın mensuplarına kızarak, "Türkiye bir medya sorunu ortadadır. Saat 16.00'da basın toplantısı olacağını duyurduk. Ancak bazı medyada burada nelerin konuşulacağı, hangi kararların alınacağı ve Çarşamba günü nasıl bir tavır takınacağımız ifade edildi. Basın toplantısı yapmamıza gerek kalmadı" diye konuştu. Bahçeli, 'Bu açıklamalarınızdan doğru olmadığını mı anlıyoruz' yönündeki bir soruyu da, "Bu konu sayın Başbakan'ın takdiri ve tasarrufundadır. Başbakan'ın değerlendirmesine bırakıyorum" diye cevapladı. Bahçeli, Liderler Zirvesi öncesinde Başbakan Bülent Ecevit ile görüşmeyeceğini ancak toplantıda düşüncelerini dile getireceğini bildirdi.
'AB YASALARININ ÇIKARILMASINA KARŞILIK ERKEN SEÇİMİ ŞART KOŞUYORUZ' MHP lideri Bahçeli, 'Siyasi partilere idam cezasının kaldırılması, ana dilde yayın ve eğitim konularında yasal değişiklikler yapılması için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırmaları için çağrıda bulundunuz. Daha önce bu ana dilde eğitim ve yayın konusundaki düzenlemelerin MHP dışında çıkarılması halinde hükümetten çekileceğini açıklamıştınız?' yönündeki bir soru üzerine, MHP olarak bu çağrıda 3 Kasım şartını getirdiklerini kaydetti. Bahçeli, "3 Kasım'da seçim olması şartını getiriyoruz. Muhalefet ve koalisyonu oluşturan partiler idam cezasının kaldırılması, ana dilde eğitim, yayın ve öğrenim konusunda ortak bir girişim geliştirir ve Meclis'ten çıkardıkları takdirde böyle bir durumun yeni bir hükümet fotoğrafı ortaya çıkaracağını söyledim. 'Biz de kolaylıştırıcı olur, hükümetten çekiliriz' dedim. Şimdi AB eksenli yeni yorumlar getiriliyor. Biz de 3 Kasım için teklif getirmiştik. 3 Kasım'da seçim kabul ettikleri takdirde Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırın diyoruz. Böylece gerekli düzenlemeleri de yapma imkanı bulacaklar. Ondan sonra erken seçime gidelim diyoruz" şeklinde konuştu.
'276'YI BULURSAK HÜKÜMETİN MEŞRUİYETİ ÜZERİNDE TARTIŞMA ÇIKARIRLAR'
Bahçeli, DSP'deki istifaların devam ettiğinin hatırlatılması üzerine de, siyasi iktidarları görevden uzaklaştırmak için gerekli güvensizlik oyunun 276 olduğunu hatırlattı. Bahçeli, "57. Hükümeti görevden uzaklaştırmak isteyen yeni oluşum veya muhalefet partileri biraraya gelir 276'yı bulursa hükümet düşer. Ama biz DSP'deki ayrılışlarının 276 ve altına düşecek konuma geldiğinde Türkiye'nin gündeminde bu defa mevcut siyasi iktidarın meşruiyeti üzerinde tartışma çıkarmak isteyenler olabilir. Siyasi belirsizlik, yönetim boşluğu gibi kavramlarla Türkiye'yi kaosa sürükleyenler yeni kavramlarla bunu daha da arttırmaya yönelirler. Bu da Türkiye için sıkıntılı olur" dedi. Cumhurbaşkanı'nın da yeni oluşumun etkisi altında kaldığı yönündeki haberlere de atıfta bulunan Bahçeli, "Basında böyle yaklaşımlar var. Bu yaklaşımların tesiri altında kalınmamalıdır" diye konuştu.
'MHP'NİN TEK MUHATABI DERVİŞ DEĞİL'
Bahçeli, 'MHP artık Derviş'li Bakanlar Kurulu toplantılarında daha mı temkinli olacak' şeklindeki bir soru üzerine şunları söyledi: "MHP'nin muhatabı Türkiye'de sadece Kemal Derviş değil. Kemal Derviş'e herhangi bir misyonu yüklemek isteyenler kendileri için bir değer biçmiş olabilirler. Bizim açımızdan Derviş'in 57. hükümet içindeki marjinal faydası sıfıra inmiş durumdadır".
Başbakan Bülent Ecevit'in IMF ve Dünya Bankası ile ilişkiler bakımından Derviş'in hükümette kalması zorunludur' sözlerini de yorumlayan Bahçeli, IMF ve Dünya Bankası ile Türkiye arasındaki ilişkilerde tem muhatabın Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olduğunu kaydetti. Bahçeli, bir gazetecinin 'Muhalefet sizi Derviş'e geç cevap vermekle suçladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz' sorusu karşısında da, "Biz geç kalmışsak muhalefet daha acele davransın" cevabını verdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yahnici'nin Derviş'e yönelik sert eleştirilerini hatırlatan gazetecilere 'Biz açıklamalar yapıyoruz. Farklı farklı algılamaya gerek yok. Dşüncelerimiz çok net" demekle yetindi.
GÜREL'İN AÇIKLAMALARINI DESTEKLEDİ Bahçeli, Başbakan Yardımcısı Şükrü Sina Gürel'in 'Son gelişmeler hükümeti kundaklama girişimidir' yönündeki sözlerini de değerlendirerek şunları söyledi: "Ben 7 Temmuz'ta Kocayayla'da açıkladım. Erken seçim istememizin sebebini buraya dayandırdım. Türk milletinde siyasi iktidarların oluşumunu ve değişimini millet iradesi belirlemeli. Uluslararası ve Türkiye içinde oluşmuş bazı odakların ve çevrelerin yönlendirmesiyle Türkiye'de siyasi iktidarın değişmesi kabulu mümkün değil. İktidarların ancak millet iradesi ile değişmesi demokrasinin en hayati kuralıdır. Siyasi partiler de olaya bu açıdan yaklaşsın ve tercihlerini ona göre yapsınlar".