Survivor macerasına geçmeden önce biraz sizden, aşktan konuşalım istiyorum: Türkiye’nin gıpta ederek izlediği bu mükemmel çift nasıl tanıştı?
Derya : Eşim eski yüzücü. Milli takımdayken havaalanında tanıştık. İlginç olan o da ben de pek çok kez milli takıma gitmiştik ama hiç karşılaşmamıştık. O dönem eşimin milli takıma son katılışıydı. Bu müthiş bir tesadüf. İlk zamanlarda eşimi arkadaş olarak görmüştüm.
Peki ya sonra?
Derya : Sonra o beni gözüne kestirmiş. Tavladı beni.
Gördün yakışıklı çocuğu bırakmadın mı?
Zehra : Derya çok transparan biri. İçinin güzelliğini görmesini bilen herkese gösterir. Daha önce Derya için 'Şöyle havalı, böyle kimseyi görmez.' şeklinde konuşuluyordu.
Derya : Ben eşimi gerçekten arkadaş olarak görmüştüm. Amerikan kafası diyebiliriz buna. Ama sonra her şey çok hızlı gelişti ve 11 ay sonra da evlendik.
Yarışmada kendini eleştirdiğin noktalar var mı?
Derya : Ben şu anda çok rahatım. 80 gün boyunca kimseye iftira atmadım, arkadan vurmadım, yalan söylemedim. Evet, sevmediğim insanlar vardı ama yine de kimseye saygısızlık yapmadım.
Kaybetseydin yıkılır mıydın?
Derya : Yıkılmazdım ama çok üzülürdüm. Ben en çok halkın beni anlamasından, beğenmesinden, takdir etmesinden memnunum. Bir kere şampiyon olmak önemli gelebilir ama bence hayat boyu şampiyon kalabilmek çok daha güzel.
Yarışmadan kimlerle görüşmezsin?
Derya : Nihat, Tefik ve Zeynep’le kafama sıksan görüşmem. Hayata bakışımız, konuştuğumuz şeyler, duruşumuz farklı. Ayrıca yalancılıkları da var tabiki.
habertürk