Desam Genel Başkanı Gürkan Avcı:

Türk eğitim sisteminin yüzyılı aşkındır yabancıların planlı müdahaleleri ve yönlendirmeleriyle özünden, kökünden ve kadim mecrasından...

Türk eğitim sisteminin yüzyılı aşkındır yabancıların planlı müdahaleleri ve yönlendirmeleriyle özünden, kökünden ve kadim mecrasından koparılmaya çalışıldığını söyleyen Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) Başkanı Gürkan Avcı, "Türkiye'de milli ve manevi değerlerinden koparılmış, yabancı kültürlere hayran, kendi değerlerini küçümseyen, kozmopolit bir ruhla yetiştirilmiş bir gençlik oluşturulmuştur" dedi.AK Parti hükümetleri döneminde Türk eğitim sisteminin emperyalizmin emel ve isteklerine daha da açık hale getirildiğini ve yabancıların güdümüne bırakıldığını savunan Avcı, Türkiye eğitim sisteminin, küreselleşmenin hız kazanmasıyla birlikte giderek yabancı danışmanların telkin ve eğilimleri doğrultusunda şekillenmesi gibi ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu söyledi.Eğitim sisteminin tüm sorunlarla ilişkili olan en önemli probleminin toplumun bilimsel anlayıştan uzaklaşması, eğitimi salt diploma olarak algılaması ve etik değerleri kazandıramayan bir eğitim süreciyle muhatap kılınması olunduğunu kaydeden Avcı, “Osmanlı Devleti'nin yıkılışını hazırlayıcı unsurların en önemlilerinden biri de yabancıların eğitim sistemine müdahalesi ve binlerce sayıdaki yabancı okullardır. Yabancı okullarının rolü başta gayrimüslim tebaa olmak üzere genel halkı isyana teşvik etmek, nifak sokmak ve devletten koparmak olmuştur. Yabancıların bu çalışmaları günümüzde de devam etmektedir. Bugün de eğitim sisteminin yapılandırılması ve geliştirilmesi süreçlerinde yabancıların telkin ve tavsiyeleri şirazesinden çıkıp milli eğitim sistemimize zarar verecek duruma gelmiştir. Osmanlı topraklarında açılan binlerce yabancı okul maharetiyle ayrılıkçı, bölücü, devlet ve millet düşmanı nesiller yetiştirildi. Yüzlerce proje AB’nin, IMF’nin, DB’nin ve daha birçok uluslararası kuruluşların isteği doğrultusunda ve onların önderliğinde yürütülen projelerden en masum olanlarıdır. Yabancı kuruluşlar eğitim sisteminin amaçlarından, bu amaçlara ulaşmak için gerekli olacak eğitim-öğretim süreçlerine kadar her şeye müdahale etmektedir. Başarısızlıklarla ve kangren haline gelmiş sorunlarla boğuşan ezberci, sınavcı, dershaneci, eşitsizlikci, piyasacı ve kalitesiz eğitim sistemimizin ne kadar milli olduğu, ne kadar halkın talep ve ihtiyaçlarına hizmet ettiği bugün için en önemli sistem sorundur. Eğitim sistemimizdeki bu sorunun ortaya çıkışı, genelde sistemin yönetimini üstlenen siyasal ve bürokratik kadroların bilerek ya da basiretsizlikleri sonucu aldıkları karar ve yaptıkları uygulamalar nedeniyledir. Hastalıklı virüsler taşıyan mevcut eğitim sistemimiz; batı yaşam tarzına öykünen ama kendi değerlerini küçümseyen, kozmopolit bir yaşam felsefesini içselleştirmesini ve böylece bir avuç şirketin ipoteği altında yaşamasını, küresel kapitalist patronların zincirlerine yeni halkalar eklemekten birinci dereceden sorumludur” dedi.Avcı, “Üniversite öğretim elemanlarının akademik yükseltilmeleri, yabancı dil engeline ve yurt dışı atıflı yayınlara bağlanmasıyla üniversitelerin toplumsal sorunlardan uzaklaştırılmasının da yolu açılmıştır. Yeni öğretmen yetiştirme modeliyle, fakültelerin, eğitim alanlarında uzman yetiştirme görevinden iyice uzaklaştırılması da ayrı bir sıkıntıdır. Öğretmenliğin teknisyenlik düzeyine indirgenmesi de böyle olmuştur. Eğitim sorunlarıyla ilgilenebilecek, olay ve olgulara eleştirel bakabilecek eğitimci yetiştirilmesi istenmemektedir. Ülkemizin en mühim sorunlarından birisi de en nitelikli ve en eğitimli gençlerini beyin göçü maharetiyle elinden kaçırıyor olmasıdır. Eğitim sistemimiz, AB'nin taşeronu ve fason imalat yeri değildir ve olmamalıdır. Uluslar arası fonlu eğitim projeleriyle ülke insanımızın, yabancıların belirlediği amaçlar doğrultusunda yetiştirilmesi istenmektedir. Hiçbir bağımsız, onurlu ve özgür ülke, gençlerini bir başka ülkede iş bulması için, Avrupa’ya, Amerika’ya, Kanada’ya kapağı atsın diye eğitmez. Eğitim sisteminin ecnebi uzmanlar tarafından belirlenmesine izin vermez. Türkiye eğitim sistemi yabancıların güdümüne bırakılamaz” dedi.Çocuk ve gençlerin düşünmeye, sorgulamaya, hayatı yaşamaya, anlamaya ve hesap sormaya başladıkları çağlarının içi kof, ezberci, dogmatik, ucube bir eğitim sisteminin hüküm sürdüğü okullardan, müfredatlardan kurtarılamayacağını söyleyen Avcı, “Yaşanan bunca deneyim açık bir şekilde göstermiştir ki eğitim reformu adıyla uygulanan yabancı menşeli eğitim politikalarının gençlerimize küreselleşen dünyada ara eleman olma, zihinsel yoksulluktan ve yaşam sömürüsünden başka bir getirisi yoktur. Gençlerimiz milli ve kültürel kimliklerinden uzaklaştırılmış, adeta tarihinden ve geleneğinden utanır hale getirilmiştir. Milli ve manevi değerlerinden koparılmış, yabancı kültürlere hayran, kendi değerlerini küçümseyen, kozmopolit bir ruhla yetiştirilmiş bir gençlik oluşturulmuştur. Bu nedenle, eğitim sistemimizdeki bütün antidemokratik müdahalelerin izlerinin silinmesini istiyoruz. Eğitimdeki darbe mirası bütün yasal düzenlemeler kaldırılmalıdır. Yabancı dilde eğitim ayıbı özellikle darbecilerce palazlandırılmıştır. Yapılacak iş, eğitimde ne olup bittiğini doğru ve gerçekçi bir biçimde algılamak, eğitim sistemimizi yabancıların eğilim ve yönlendirmelerine bırakmamak, geleceğimize sahip çıkmaktır. Ben şahsen eski Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer’in de bakanlık koltuğuna yeni oturan Sayın Nabi Avcı’nın da vizyon ve icraatları itibarıyla bu ferasete sahip olduklarına inanıyorum” dedi.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: