Destici, Kotil’in Yürüyüşünü Destekledi

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Siyasi Partiler Yasası'nı protesto etmek için İstanbul’dan Ankara’ya kadar yürümek için yola çıkan Aylin Kotil'e destek verdi.
Destici yaptığı yazılı açıklamada, “Aylin Kotil’i bu demokratik yürüyüşünden dolayı tebrik ediyorum. Aylin Kotil bugüne kadar kendilerinin düşünüp yapmaları gereken bir davranışı gerçekleştirdi. Demokratik bir Meclis tablosu isteyen herkesin bu yürüyüşü alkışlaması gerekir.” dedi.

“TBMM BAŞKANI ÇİÇEK’İN TURLARINDAN BİR SONUÇ ÇIKMAZ”
Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in yeni anayasa çalışmalarına yönelik siyasi parti liderlerine yaptığı ziyaretleri değerlendiren Destici, Cemil Çiçek’in daha önce de buna benzer turlar yaptığını ve bu turların hiçbirinin sonuç vermediğini kaydetti.
Meclis Başkanı'nın iyi niyetli olarak bu ziyaretleri gerçekleştirdiğini, partilerin bu turları göz boyama, süreci uzatma ve milleti kandırmaya yönelik hareketler yaptıklarını dile getiren Destici, “Anayasa Uzlaşma Komisyonu kurulalı 2 yıl oldu. Eğer samimi olsalardı, gerçekten yeni ve demokratik bir anayasa isteselerdi çoktan sonuç alınırdı. Aslında kendileri yeni ve sivil bir anayasa istemiyor, çünkü yeni, sivil ve demokratik bir anayasa demek, sivil bir siyasi partiler yasası yani sivil bir seçim yasası demektir. Sivil bir siyasi partiler yasası demek de bugün mecliste bulunan partilerin pozisyonlarının bu olmaması demektir.” diye konuştu.

YENİ ANAYASAYI BBP YAPACAK

Seçim kanunun değişmesi halinde, demokratik bir anayasa gereği seçim barajının da kalkacağını ifade eden Destici, hükümetin antidemokratik yasalardan beslendiğini ve Büyük Birlik Partisi'nin iktidar olmadan, Meclis'e girmeden yeni anayasanın yapılamayacağını vurguladı.

“DARBECİLERİN KOYDUĞU ANTİDEMOKRATİK BİR YASAYI NASIL SAVUNUYORSUNUZ”

Hükümeti darbecilerin getirdiği yasaları savunmakla suçlayan Destici, “Milleti, 'sizi darbecilerden ve darbecilerin yasalarından kurtaracağız' diye kandırıyorsunuz, 'Anayasayı demokratikleştireceğiz' diye kandırıyorsunuz, darbecilerin koyduğu antidemokratik bir yasayı nasıl savunuyorsunuz? O zaman başörtüsü yasağını da savunun, YÖK’ü de savunun, o zaman bütün yasakları savunun. ‘Onlar koydu, bizim günahımız yok’ diye bir savunma olmaz. Ayrıca bu yüzde 10’luk baraj varken de bu ülke 90’lı yıllarda 5’li, 6’lı, 7’li meclis tabloları, 3’lü, 4’lü koalisyonlar gördü. 2002 seçimlerinde sandığa giden vatandaşların, yüzde 46’sının bu seçim barajı yüzünden bir tane bile temsilcisi olmadı. Diyelim ki, önümüzdeki genel seçimlerde bir parti yüzde 11 oy aldı, geri kalan bütün partiler yüzde 9.90’ın altında oylar aldı. Bu durumda Türkiye’yi sadece yüzde 11’i temsil edenler mi yönetecek” diye konuştu.

“HAZİNE YARDIMI ADALETSİZ”

Destici, Meclis'te bulunan 3 partinin aldığı hazine yardımlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Destici, “Dünyanın hiçbir yerinde siyasi partilere Türkiye’deki kadar seçim desteği sağlanmıyor. Hazine desteğinin sadece yüzde 7’yi geçen 3 partiye sağlanması adaletsiz, antidemokratik bir uygulamadır. Ya bize de aldığımız oy miktarı kadar ekonomik yardımda bulunun ya da hiçbir parti bu hazine desteğinden faydalanamasın. Zaten borç içinde yüzen bir ülkede siyasi partilere bu kadar yüksek yardımlar verilmesi doğru değil” şeklinde konuştu.

“MISIR’DAKİ DARBE İÇİN UTANMASALAR ANKARA HAVASI OYNAYIP ALKIŞ TUTACAKLARDIR”
Mısır'daki askeri darbeyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan BBP lideri Destici, hilesiz, entrikasız, demokratik yollarla, sandıkla iş başına gelmiş hiçbir iktidarın darbeyle değiştirilmesini onaylamayacaklarını ifade etti. Mursi’ye karşı yapılan askeri darbenin, Batı’nın talimatları sonucu yapılmış bir darbe olduğunu söyleyen Destici, “Onlarca insanın asker kurşunlarıyla öldürülmesine Batı’nın sesi niye çıkmıyor, insan hakları savunucusu olduğunu iddia edenler nerede? Türkiye’de en ufak bir olay olduğunda dünyayı ayağa kaldıranlar şimdi nerede? Bizim içimizdeki darbeciler de Mısır’daki darbe için utanmasalar Ankara havası oynayıp alkış tutacalar” dedi.
Mustafa Destici, Mısır’daki darbenin, sırf Mursi hükümeti İslamcı olduğu için, Türkiye ve İslam ülkeleriyle yakınlaştıkları için ve İsrail ile geçmişte yapılan haksız anlaşmaları tasfiye ettikleri için yapıldığını söyledi.