Göz kuruluğu olarak tanımlanan bu sorun, halk arasında göz pınarı kuruması olarak da adlandırılır. Altında birbirinden farklı nedenler yatan bu problemin tedavi şekli de çeşitlilik gösterir.
Gözde yanma, batma, ağrı, bulanık görme gibi belirtiler ile ortaya çıkan göz kuruluğu, gözyaşı salgısının yeterli olmaması ya da kalitesinin düşük olması anlamına gelir. Sağlıklı bir gözün sürekli olarak gözyaşı salgısı üretmesi gerekir. Gözün kornea tabakasını koruyan gözyaşı, buradaki sinirlerin tahriş olmasını engeller. Kuruluk ile birlikte kornea tabakasında meydana gelen tahriş, çeşitli göz sorunlarının ortaya çıkmasına uygun zemini hazırlar. Yani gözyaşı salgısındaki eksiklik, kısa vadede rahatsızlık hissine sebep olsa da uzun vadede görme kusurlarına yol açabilir.
Gözyaşının önemini anlamak için işlevlerini doğru bir şekilde kavramak gerekir. Gözyaşının işlevleri şu şekilde sıralanabilir:
Gözün kurumasını engeller.
Mikropları öldürerek gözü enfeksiyonlardan korur.
Göz kapaklarının gözde kaymasını kolaylaştırır.
Çevresel etkenler ile göz arasında bariyer bir tabaka oluşturur.
Tıpkı bir gözlük gibi optik işlevi vardır.
Oksijeni kornea tabakasına iletir.
Göz kuruluğu kişilerin günlük yaşamında da zorlanmalarına sebep olduğundan önlenmesi önemlidir. Göz kuruluğu ile ilgili önlem almak için göz kuruluğunun neden kaynaklandığını bilmek gerekir. Göz kuruluğuna neden olan faktörler:
1. Kontakt lensler
Uzun süre kontakt lens kullanmak, hijyen koşullarına dikkat etmemek, denize ve havuza girerken lensleri çıkartmamak, lens ile uyumak gözlerin zarar görmesine neden olur. Her ne lens, göz problemlerine karşı gözlüğe göre daha konforlu bir kullanım sunsa da lenslerin kullanım talimatına mutlaka uyulması gerekir.
2. Klimalı ve kaloriferli ortamlar
Klima ve kaloriferler, kapalı ortamların nem dengesini bozar ve ortamdaki havayı kurutur. Ortamın nem dengesinin bozulması gözlerin kurumasına yol açar.
3. Bilgisayar, telefon, tablet, televizyon ekranına uzun süre bakmak
Göz kuruluğuna yol açan en önemli nedenlerden biri de uzun süre ekran karşısında vakit geçirmektir. Yoğun olarak bilgisayar kullanan kişiler bu açıdan risk altındadır. Ekrana bakarken göz kırpma süresi uzar. Belirli bir süre aralığında gerçekleşen göz kırpma eylemi, ekran karşısında vakit geçirirken daha az sıklıkta gerçekleştirilir. Bu açıdan ekran karşısında uzun süre vakit geçirerek çalışanlar için göz kuruluğu, bir meslek hastalığı olarak değerlendirilebilir.
4. Göz tansiyonu
Gözdeki basıncın normalin üzerine çıkması olarak tanımlanan göz tansiyonu, gözün yapısında hasara sebep olabilir. Göz kuruluğunun bu şekilde ortaya çıkması mümkünken göz tansiyonuna bağlı olarak göz sinirlerinin zarar görmesi halinde ise görme bozukluklarına kadar varan problemler söz konusu olabilir.
5. Sigara dumanı
Sigara dumanı ve kirli havaya yoğun olarak maruz kalan gözün yapısında bozulmalar meydana gelebilir. Özellikle sigara dumanının yoğun olduğu ortamları gerektiği şekilde havalandırmak, göz sağlığını korumak açısından önemlidir.
6. Yaşlılık
Yaşın ilerlemesiyle birlikte göz de dahil olmak üzere bazı organlarda deformasyon gerçekleşir. Dolayısıyla belirli bir yaşında üzerindeki kişiler, göz kuruluğuyla karşı karşıya kalma noktasında risk altındadırlar. Özellikle kadınlarda menopoz sonrası dönemde risk artar.
7. Hastalıklar
Diyabet, tiroid problemleri, romatoid artrit, vitamin eksikliği, göz enfeksiyonları, alerjiler gözyaşı üretimini olumsuz etkiler. Göz kuruluğu, bu hastalıkların belirtileri arasındadır.
8. İlaçlar
Kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar da göz kuruluğu nedenleri arasındadır. Yan etkileri arasında göz kuruluğu bulunan ilaçlar, idrar sökücüler, antihistaminler, dekonjestanlar, tansiyon ilaçları ve antidepresan grubundaki ilaçlar olarak sıralanabilir. Çok fazla vitamin ilacı kullanmak da gözyaşı salgısını olumsuz yönde etkileyebilir.
9. Lazerle yapılan göz ameliyatları
Görme kusurlarının tedavisinde uygulanan lazer operasyonları gözdeki sorunların tamamen iyileşmesini sağlar. Lazer tedavisi sonrası görüş net bir hal alır ancak tedavinin uygulandığı kişilerin birçoğunda operasyon sonrasında gözyaşı üretiminde bir süre aksaklık yaşanır. Geçirilen operasyon sonrası gözlerin kendini toparlaması için zamana ihtiyaç vardır. Göz kuruluğu bir süre sonra geçer ancak kuruluk önleyici tedavilerin mutlaka uygulanması gerekir.
10. Kozmetik ürünler
Kozmetik ürünler, gözlerin yapısında deformasyona neden olabilir. Özellikle düşük kalitede kozmetik ürünler kullanmak, sorunların daha da büyümesine sebep olur. Bu konuda yapılan en büyük hata, yüzdeki makyajı temizlemeden uyumaktır.
11. Deniz ve havuz
Deniz ve havuz suyu gözlere zarar verir. Bu sebeple deniz ve havuzdan çıktıktan sonra gözlerin mutlaka duru su ile yıkanması gerekir. Bununla birlikte özel gözlükler kullanarak da gözlerin zarar görmesi engellenebilir.
12. Rüzgar
Rüzgar ile birlikte gelen tozlar ve polenler de göze zarar verir. Bu sebeple çok rüzgarlı günlerde gözlerin korunmasına mutlaka dikkat edilmelidir.
13. Güneş
Yaz aylarında güneşten gelen ultraviyole ışınların göz sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Yaz mevsiminde uygun camlı bir güneş gözlüğü ile gözün korunması sağlanabilir.
14. Yeterli ve kaliteli gözyaşı üretilememesi
Gözyaşı salgısı, içerisinde mukus, yağ ve su barındırır. Bunlardan herhangi birinin eksik olması, salgının işlevlerini yeteri kadar yapamayacağı anlamına gelir. Bu eksiklikte salgı, göz üzerinde homojen bir şekilde dağılmaz ve sonucunda da göz kuruluğu sorunu yaşanır.
Göz kuruluğuna bağlı olarak ortaya çıkan belirtiler, günlük yaşantı sırasında akut olarak görülmesi mümkün olan şikayetlerdir. Bu şikayetlerin süresinin uzaması, göz kuruluğu şüphesini gündeme getirir. Peki göz kuruluğu nasıl anlaşılır?
1. Gözde yanma ve batma hissi
Gözyaşı işlevlerini yerine getiremediği zaman gözün doğal koruması da ortadan kalkmış olur. Korumasını kaybeden göz bu duruma yanma ve batma hissi ile refleks verir.
2. Bulanık görme
Gözyaşı aynı zamanda kornea üzerinde bir mercek görevi görür. Salgının az olması korneanın sağlıklı bir şekilde çalışmasını engeller. Neticesinde bulanık görme sorunu ile karşı karşıya kalınabilir.
3. Işığa hassasiyet
Göz kuruluğunun sebep olduğu hassasiyet, ışığa karşı gözde rahatsızlık hissi yaratır. Yoğun ışık gözde ağrıya ve batmaya yol açar. Gözyaşı salgısı yapısı gereği ışığı doğru bir şekilde geçirmekle görevlidir. Salgının bu görevini yapamadığı durumlarda ışık gözde dağılır ve rahatsızlık yaratır. Göz kuruluğu olan kişiler fazla ışık ile karşılaştıkları zaman gözlerini ovuşturma, kırpma ve kapatma eğilimde olurlar.
Göz kuruluğu teşhisi, hastanın yaşam öyküsü ve gözü ile ilgili olan şikayetleri dinlenerek konulur. Teşhis için gerekirse göz kuruluğu testi de uygulanabilir. Bu amaçla en sık tercih edilen testlerden bir tanesi schirmer testidir. Test şu şekilde uygulanır: Alt göz kapağına bir filtre kağıdı koyulur. 5 dakika bekledikten sonra alınan sonuçta, gözyaşı seviyesi 10 mm'den fazla ise hastada göz kuruluğu şikayeti yoktur.
Uygulanan bir başka test ise gözyaşı kırılma zamanı testidir. Bu testte göze özel boyar maddeler damlatılır ve gözyaşının tepkime süresi ölçülür. Bazı hastalarda gözyaşı üretimi normal seviyelerde olsa bile gözyaşının kalitesi düşük olduğu için göz kuruluğu oluşur. Testler bu iki durum arasındaki farkı da ortaya koyar.
Göz kuruluğu tedavisi, gözyaşı salgısını dengelemek üzerine planlanır. Tedavi süresince hastaya göz kuruluğuna yol açan nedenlerden korunması da öğretilir. Göz kuruluğu nasıl geçer?
1. Yapay gözyaşı
Göz kuruluğu tedavisinde eczanelerden reçetesiz olarak satın alınabilecek yapay gözyaşları kullanılabilir. Bu yapay gözyaşları hafif şiddetli göz kuruluğunda daha etkili olur. Ancak ürün seçimine dikkat etmek gerekir. Yapay damlaları yoğun olarak kullananlar, içeriğinde koruyucu madde olmayanları tercih etmelidirler. Koruyucu madde içeren damlalar, gözün daha fazla tahriş olmasına neden olabilir. Bu da istenilen bir sonuç değildir. Lazer ameliyatı sonrası da hastalara göz kuruluğu için damla kullanımı önerilebilir. Bu damlaları, reçetesiz satılıyor olmalarına rağmen doktor denetiminde kullanmak gerekir.
2. Gözyaşı ilaçları
Gözyaşı ilaçları yapay damlalardan farklı olarak reçeteli olarak satılırlar. Bu ilaçlar genellikle 12 saatte bir kullanılır ancak ihtiyaç halinde doktor tarafından ilacın kullanım dozunda ve süresinde değişikliğe gidilebilir. Bilinçsiz ilaç kullanımı göz dokusuna zarar verebileceği için göz kuruluğu ilaçları seçimi, kulaktan dolma bilgiler ile yapılmamalıdır.
3. Kanal tıkaçları
Alt göz kapağında bulunan bir kanal gözyaşının çıkışını sağlar. Göz kuruluğu tedavisinde gözyaşı boşalma kanallarına bir tıkaç konularak gözyaşı salgısının korunması sağlanabilir. Kanala konulacak tıkaçlar, silikon veya kolajen malzemelerden yapılırlar. Sonrasında tıkaçlar çıkartılabilir.
4. Cerrahi müdahale
Göz kuruluğu probleminin şiddetli bir hal alması durumunda cerrah müdahaleye ihtiyaç duyulabilir. Hastanın, hastaneye yatmasına gerek olmayan operasyonda, gözyaşı kanalları kapatılır. Hasta aynı gün içerisinde taburcu edilir.
5. Kremler
Uyku öncesi kullanılan kremler, uyku sırasında gözü kaygan tutar. Kremler bu süre içerisinde gözün kurumasını engeller. Kullanılan bir başka krem çeşidi ise iltihap gidericilerdir. Göz kuruluğu nedeniyle iltihap oluşumu varsa farklı bir krem ve kullanım şekli tercih edilebilir.
Kişilerin günlük yaşamda konforunun devam etmesi için göz kuruluğu ile ilgili tedavi edici yöntemlere başvurmaları gerekir. Bunlar arasında evde uygulanabilecek bitkisel doğal tedavi yöntemleri de bulunur. Göz kuruluğuna ne iyi gelir?
1. Gül suyu
Gül suyunun yatıştırıcı ve nemlendirici etkisi vardır. Gözlerde oluşan yorgunluk hissini giderir. Gül suyu ile ıslatılan pamuk gözlerin üzerinde 10 dakika kadar bekletilir. Saf gül suyu bulunabilirse göz damlası olarak da kullanılabilir. Damla uygulaması günde iki kere, kompres ise daha fazla yapılabilir.
2. Aloe vera
Aloe vera bitkisinden koparılan bir parça, güzelce yıkandıktan sonra içinde bulunan jel çıkartılır. Bu jel dikkatli bir şekilde göz kapağının üzerine ve göz çevresine sürülür. 10 dakika bekledikten sonra ılık su ile yıkanır. Aloe vera jeli doğrudan gözün içine uygulanmaz. Kullanmadan önce yaprakları kısa bir süre buzdolabında bekletmek ve soğutmak, gözlerde ferahlama hissinin oluşmasını da sağlar.
3. Hindistan cevizi yağı
Göz kuruluğu ile birlikte iltihap sorunu da varsa hindistan cevizi yağı iltihap giderici özelliği ile tedaviye destek olabilir. Bu yağ, gözlerde oluşan tahriş hissini de azaltır. Yağ bir parça pamuk üzerine damlatılır ve pamuklar göz kapaklarının üzerine konur. Bu şekilde 15 dakika kadar beklemek yeterlidir. Her gün uygulanabilir.
4. Hint yağı
Hint yağı da gözyaşı salgısını artıran ve gözü enfeksiyonlardan koruyan doğal malzemelerden bir tanesidir. Gözlere birkaç damla hint yağı damlatmak gözün yapısını korur. Ancak yağın doğal olmasına dikkat etmek gerekir. Katkılı yağlar göz dokusuna zarar verebilir.
5. Sıcak kompres
Göz kuruluğuna ne iyi gelir diye merak edenler sıcak kompres yönteminden de yararlanabilirler. Gözlerin dayanabileceği sıcaklıkta ılık su hazırlanır. Temiz bir bez veya bir parça pamuk bu suya batırılır. 15 dakika kadar göz kapakları üzerinde bekletilir. Günde birkaç sefer uygulanabilir.
6. Papatya çayı
Rahatlatıcı etkisi ile bilinen papatya çayı, göz kuruluğunun tedavisinde de kullanılabilir. Kuru papatyalardan demlenen çay, ılık bir hale gelince pamuk ile gözlere kompres uygulaması yapılır. Her gün uygulanmasında bir sakınca yoktur.
7. Salatalık
Göz çevresini güzelleştirmesi ile bilinen salatalık, göz kuruluğunun da çarelerinden bir tanesidir. Soğutulmuş salatalık dilimleri gözler üzerine konularak on dakika kadar bekletilir. İçinde bulunan A vitamini sayesinde gözler kısa sürede rahatlar.
8. Siyah çay
Antioksidan ve anti-inflamatuar etkileri bulunan, gözlerde oluşan iltihapları gidermede etkisi olan siyah çay, kuruluk sorununda da etkili olan doğal ürünler arasındadır. Diğer kompres yöntemlerinde olduğu gibi demlenmiş çay soğuk ya da ılık hale geldikten sonra bir parça pamuğu ıslatmak için kullanılır. Bu pamuk beş dakika kadar gözlerin üzerinde bekletilir.
Tedavi süresine değinmeden önce göz kuruluğu geçer mi sorusunu cevaplandıralım. Vakaların yalnızca bir kısmında tamamen iyileşme sağlanır. Altta yatan nedene göre iyileşme süresi hastadan hastaya değişiklik gösterir. İlaçlar ve damlalar ile uygulanan tedavi, uzun yıllar boyunca devam edebilir. Ameliyat ise, ilerleyen vakalar için daha kesin bir çözüm yöntemi olarak karşımıza çıkar. Göz kuruluğunun altında yatan nedenler ve kuruluğu tetikleyen risk faktörleri oldukça çeşitli olduğu için tedavinin ne kadar süreceği konusun net bir bilgi vermek doğru olmaz.
Göz kuruluğu tedavi edilmez ise hastanın günlük yaşamı bu durumdan çok fazla etkilenir. Hasta kendisini yorgun, bitkin ve halsiz hissedebilir. Baş ağrısı sorunu ortaya çıkabilir. Dışarıdan bakıldığında bile bu bitkin görünümün izleri hissedilebilir. Tedavi edilmeyen göz kuruluğu hastalığı ışığa hassasiyet, batma gibi rahatsız edici sorunları beraberinde getirir. Gerekli tedavi gerçekleştirilmezse enfeksiyon oluşumu meydana gelebilir. Gözde görme kusurlarına ve görme kaybına kadar giden bir sonuç yaşanabilir.
Bilgisayar başında çok fazla zaman geçirenler gözlerini korumak için bazı önlemler alabilirler.
Bilgisayar kullanırken gözleri daha fazla kırpmaya çalışmak
Monitörün tam karşısında olmak yerine üstten bakan bir pozisyon almak
Gözleri kısarak ekrana bakmak
Işığın seviyesini gözleri rahatsız etmeyecek şekilde ayarlamak, hatta yansıma engelleyici filtreler kullanmak
Ekrana olan yansımaları engellemek, (Yansıma yapan pencereler varsa monitörün konumu değiştirilebilir ya da uygun bir perdeleme ile yansıma önlenebilir.)
Büyük yazılar ile çalışmak
Gözle ekran arasında, monitör boyutuna göre 50 ile 80 cm arasında mesafe bırakmak
Koyu renk arka planlar kullanmak
Gözleri dinlendirmek (Her 20 dakikalık çalışmanın ardından 20 saniye boyunca uzaktaki bir nesneye bakılarak dinlenme sağlanabilir.)