Bahçeli konuşmasında, ''Türk milleti bir bütün olarak bu sinsi oyunu bozmak zorundadır. Gün, birlik dayanışma ruhuyla ayağa kalkmak günüdür. Bu itibarla siyasi hayatımızda çok önemli bir dönemece kalıcı etkileri olacak bir döneme yaklaştığımızı belirtmek istiyorum.
Siyasi ihtiraslarını ön planda tutanlar kendi sonlarına doğru hızla yaklaşmaktadır. Bizim kaygımız onlar değildir, kaygımız Türkiye’nin geleceğidir. Türkiye’nin bugünkü sorunların temelinde dürüst ve samimi olmayan riyakatsiz kadroların işbaşı yapması yatmaktadır. Bölücü terör her gün 3-5 vatan evladını şehit etmektedir.'' dedi.
''TBMM'DE YETERİNCE KANDİL KADROLU TERÖRİST VAR''
Sayın Erdoğan, geçen günkü konuşmasında ‘Teröristler silahlarını gömer, koordinatlarını verir, ondan sonra parlamentoya gelirler’ dedi. İşte bu sözler davulun kasnağına kasnağına vurmaktır. Bizler Sayın Erdoğan’ın eski ezberlerini bırakıp makule yaklaştığını düşünmüştük, kendisini takdir etmiştik. Ama Sayın Erdoğan sürç-i lisan etmediyse eski haline 180 derece dönmüştür. Silahları bıraktıktan sonra parlamentoya gelmek ne demek? TBMM’de yeterince Kandil kadrolu terörist vardır.
Hatırlarsanız Sayın Erdoğan’ın silahların gömülmesiyle ilgili beklentisi çözülme sürecinin en önemli ayaklarından biriydi. Sayın Erdoğan, 29 Mayıs günü şöyle demiştir; ‘Silahları gömecekler, betonlayacaklar ve koordinatları verecekler, olmadı bu ülkeyi terk edeceklerdir’. Çözülme sürecinde de benzer pazarlıklar inatla sürdürülmüştü.
"BİZ ÜLKÜCÜYÜZ AR VE NAMUS SİMGESİYİZ"
Dediler ki, olağanüstü büyük kurultayın engellenmesi karşılığında başkanlık sistemine onay vermişiz. Kongrenin hukuken önüne geçildiği takdirde partili cumhurbaşkanlığına ‘evet’ demiş. Ne kadar rotasyonu şaşmış, yazar, aydın varsa konuşmuşlardır. MHP’yi tanımayan hayasızlar süngümüzün düştüğünü koro halinde haykırdılar. Bunları doğru bile kabul etmek, ülkücü ahlaka sığmazdır. Biz ülkücüyüz ar ve namus simgesiyiz.
"ERDOĞAN'I ALKIŞLAYAN YARGITAY’DAN BAŞKA BİR KARAR ZATEN BEKLEYEMEZDİK"
24 Mayıs’ta Yargıtay Olağanüstü Genel Kurul ile ilgili kararını açıkladı. Savunmamızı kabul etmedi. Bize düşen MHP’nin daha fazla kamuoyu önünde tartışılmasını engellemektir. Tarihi 10 Temmuz olarak belirledik ve milletimize duyurduk. Sayın Erdoğan’ı alkışlayan Yargıtay’dan başka bir karar zaten bekleyemezdik. Yargıtay 18. Hukuk Mahkemesi’nin kararını inceleyen dikkatli bir akıl hukukçu olmasa bile hataları görecektir. Buna rağmen yargıya saygı duyacağız.
"10 TEMMUZ DIŞINDA TARİH TANIMIYORUZ"
Biz 10 Temmuz’daki Olağanüstü Genel Kurultay’da hem tüzüğümüzü değiştereceğiz ve hem de seçimimizi yapacağız. Bunun dışında hiçbir kurultay tarihini tanımıyoruz. 19 Haziran’ı açıklayıp, kaos imalatı yapanlara asla ve hiçbir şart altında izin vermeyeceğiz, dikkate almayacağız. Kurultaysa istenen 10 Temmuz niye görülmez? Ne yapılmak istenmektedir? Hangi amaç güdülmektedir? Namusun hiçe sayılması asla olmayacaktır.