MHP Lideri Devlet Bahçeli, Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'a yönelik iddiaları değerlendiren Bahçeli, olayın hem hukuki hem de siyasi boyutu olduğunu söyledi.
"ADAYLIKTAN ÇEKİLİN! SEÇİMLERİ RAHATLATIN"
Mansur Yavaş hakkındaki tartışmaların çok farklı boyutlara ulaştığını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun 'Bu şahıs artık Türkiye markası haline geldi' sözü, yarın mahkemelerde veya başka şekilde nasıl bir marka olacak? Sonuca tam erişmemişseniz veya kanaatler farklılaşmışsa, böyle bir olaydan dolayı 'vergi ödemedi', 'şunu yaptı bunu yaptı' gibi birçok şeyler varken, siz bunu marka diye takdim ediyorsunuz. Bunun markası olur mu? Böyle bir olayın marka olarak takdimi ne kadar yanlış. Kötünün markası olur mu?
Şimdi böyle bir siyasi boyutta siyaseti kirletmemek, siyaset yapanları birtakım sıkıntılara, anlaşmazlıklara sokmamak için ben diyorum ki 'adaylıktan çekilin' veya Kemal Kılıçdaroğlu madem ki siz bunu çok arzuladınız. Böyle bilgiler de var. Bazı sorular cevap buldu, bulmadı gibi tartışılıyor. O zaman Türkiye'yi rahatlatın, partinizi rahatlatın. Seçimleri rahatlatın."
"SEÇİMLERE GİRECEKSE HUKUKEN GEREĞİ YAPILACAK DEMEKTİR"
Mevcut şartların Mansur Yavaş'ın adaylıktan çekilmesi gerektirdiğini söyleyen Bahçeli, "Bazı konuşmalar, şahitler var. Televizyonlarda saatlerce tartışanlar oldu. Hukukçular tartışıyor. Kimisi mağdur görüyor, kimisi masum, kimisi bilmem ne görüyor. Bütün bunlarla Türkiye'yi bir seçime taşıyorsunuz. Ankara gibi bir başkentin belediye başkan adayı bu şekilde tartışılarak seçime girmemelidir. Girecekse, hukuken gereği yapılacak demektir. O zaman birçok şey kendiliğinden düzelecektir. Tavsiyem budur. Kabul ederler, etmezler." diye konuştu.
"OYUM BİNALİ YILDIRIM'A OLUR"
İstanbul'da Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki yarışı nasıl gördüğü konusunda ise Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Küskünlükle siyaset olmaz. İstanbul'u yönetmeye talip iki kişi var. Yolda karşılaştıklarında kaldırım değiştirecek halleri yok. Hal hatır soracaklar, çalışmalarında başarı dileyecekler. Bu insanlık görevidir. Sayın Binali Yıldırım Bey'in yüksek bir tecrübesi var. Her aşamada var.
Ben İstanbul'da oy kullanmış olsam, oyum Binali Yıldırım'a olur. Cumhur İttifakı'ndan dolayı değil. Oradaki bilgiler ışığında, projelendirmelerin bugünü ve yarını hakkındaki birtakım gerçekleşmeler hakkında. İstanbul'da yaşamanın güzelliğini talip olmak açısından oyumu vermek. Tecrübesi ve yaptıkları var. Nerede ne yapılacağını, kaç liraya yapılacağını biliyor."
Bahçeli, Ekrem İmamoğlu'nun da biraz heyecanlı olduğunu ve bir şeyler yapma arzusu taşıdığını belirterek, "Oda güzel bir şey. Bugün olmazsa yarın nasip olur." dedi.
Seçim anketleri konusundaki görüşünün ne olduğunun sorulması üzerine Bahçeli, bunu yasal bir zemini bulunmadığını vurgulayarak, dün domates fiyatlarının belirlenmesindeki faaliyetleri yapanların şimdi ise toplumdaki seçmen iradesinin faaliyetine yöneldiğini söyledi.
Bahçeli, "MHP'nin teşkilat yapısına bakıldığında üzüm salkımı gibi sallasanız yere düşenleri topladığınız zaman yine yüzde 2'yi geçer. MHP'yi yüzde 2 diye nitelendirip, sabahtan akşama kadar bunu tekrar etmenin bir manası yok. O sebepten dolayı biz kamuoyu araştırması yaptırmıyoruz. Yapılmış olanlar bize ulaştığında da şöyle bir kapağına bakıyoruz, orada yine belli şeyler var. MHP'de yüzde 3-4 'malum' diyoruz. Bazı seçimler oldu, 'MHP yüzde 8'i geçemez' deniliyor, bir bakıyoruz yüzde 8'de kalıyoruz." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya'nın bu konuda bir kanun teklifi verdiğini hatırlatan Bahçeli, "Bütün siyasi partiler uzlaşırsa iyi bir yasa çıkar. İkinci el arabaların ekspertiz raporu isteniyor. Kamuoyu araştırması yapanlardan da bir ekspertiz raporu istensin. Bunlar kimdir?" dedi.
"BU HATAYA DÜŞMEMELERİNİ TAVSİYE EDİYORUM"
31 Mart'tan sonra yeni partilerin kurulacağı iddialarının hatırlatılması üzerine ise Bahçeli, "Bir yeni parti oluşumuyla ilgili yine sözler dolaşıyor. Bunların bazıları da işte partiler arasında konuşuluyor. Ben bu hataya düşmemelerini tavsiye ediyorum. Yazık etmesinler. Kendi partilerine, orada belli görevler üstlenmiş, sorumluluklar taşımış ve artık dava insanı kavramı içerisinde beraber olan insanların bir kırgınlığı, küskünlüğü sebebiyle bir başka olayın içerisine girmemesi lazım." açıklamasını yaptı.
"Davutoğlu, Gül, Babacan'ın ya da solda başka isimlerin parti kuracağını düşünüyor musunuz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:
"Böyle bir faaliyetin olduğu çok sık konuşuluyor. Bize de ulaşıyor bunlar. 'Toplantılar yapılıyor' deniliyor. 'Seçim öncesi olsa daha mı iyi olur, seçim sonrası olsa daha mı iyi olur' gibi tartışılıyor. Şimdi böyle bir tartışmaya vesile olan insanlar hele hele o partide bakanlık yapmış, parti yönetiminde bulunmuş, genel başkanlı yardımcılığı yapmış veya Cumhurbaşkanlığı yapmış olan insanların, seçime giren ve iktidarda olan ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni hayata geçirmede belli bir adım atan bir partiye herhangi bir soru işareti bırakmayacak tarzda bir değerlendirmede bulunmaları lazım. Diyecekler ki, 'bizim böyle bir niyetimiz yok. Biz AKP ile beraberiz, biz MHP ile beraberiz, biz CHP ile beraberiz.' Hangi partide kim varsa demeleri lazım.
Seçime 8 gün kala oy sapması yapacak, birtakım gölgeler bırakacak, siyaseti lekeleyecek davranışlara gerek yoktur düşüncesindeyim. Onun için vazgeçsinler. Bunlar AKP içerisindeyse tabi bize düşmez ama ben Recep Tayyip Erdoğan Beyi yalnız bırakabilecek bir hataya düşmemelerini tavsiye ederim."
KARARSIZ OYLAR
Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi iki partili bir sisteme götüreceği" ifadelerine yönelik de birçok batı ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de bunun olabileceğini söyledi.
"Bu MHP'yi nasıl etkiler?" sorusuna Bahçeli, "MHP bir dava, fikir partisi. Biz etkilenmeyiz. Biz yolumuza devam ederiz. Düşe kalka devam ederiz." yanıtını verdi.
Devlet Bahçeli, kararsız oyların partilere dağılımına ilişkin rakamları anımsatarak, "Yüzde 3'ü AKP'ye, yüzde 4'ü CHP'ye, yüzde 0,5'i bize veriyor. Şimdi kararsız oyları nasıl dağıtıyorsun, adam kararsız. Kamuoyu araştırma kuruluşlarının yanlışı burada. Kararsızları niçin dağıtıyorsun. Ölçün nedir? Kimi kapatmak istiyorsun? Aradaki farkı ortadan kaldırmak için kararsızları bu manada niye kullanıyorsun? Onlara niye hakaret ediyorsun? O iradeye niye ambargo koyuyorsun?" diye konuştu.
Yeni Zelanda'daki terör saldırısını "vahşi bir olay" olarak niteleyen Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bir sapık, bir manyak, bir cani olayı değil. Oradaki mesaj silahın üzerinde var. Bütün bunların hepsine bakarsanız bu işin arkasında İslam düşmanlığı yapan ve Batı'da kaynağını bulan birtakım zihniyetler, birtakım anlayışlar var. Bunu ihmal etmemek lazımdır. İslam karşıtı bir projeymiş gibi takdim edip, İslam'ı yok etmek gibi konularda bunlara yardımcı olabilecek bir anlayışı da kabul etmemek lazım."
İDAM TARTIŞMALARI
İdam tartışmalarına değinen Bahçeli, idamın kaldırılmasının büyük bir hata olduğunun altını çizerek, "İdamın kaldırılması konusunda bazı AB ile olan ilişkiler çerçevesinde 6. protokolü Türkiye'ye imzalattılar. İdamı getirmeyecek noktalara doğru götürdüler. O sebepten dolayı Türkiye'nin bir irade ortaya koyması lazım. Bu iradenin bütün partilerce benimsenmesi lazım ve 6. protokolü de değiştirebilecek bir anlayışla uluslararası ilişkilerde bunu değerlendirmesi lazım. Bu AKP'nin, MHP'nin meselesi değil, parlamentoda bulunan partilerin meselesidir." değerlendirmesinde bulundu.
"Af ile ilgili ihtiyaç kalktı mı?" sorusu üzerine Bahçeli, MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın bu konuda Meclis'e sunduğu teklife işaret ederek, "Bugünkü şartlar içerisinde Meclis'ten nasıl çıkar onu bilemiyoruz." dedi.
Aftan ziyade "ceza indirimi" diye nitelendirdiklerini belirten Bahçeli, çıkartmak için gayret gösterdiklerini dile getirdi.
Bahçeli, büyük beklenti oluştuğunun belirtilmesi üzerine de, "Tabi. Cezaevi şartları çok iyi değil. Ama bizde rafta bir şey beklemez." karşılığını verdi.
Emeklilikte yaşa takılanların mitinginin hatırlatılması üzerine Bahçeli, şunları söyledi:
"Bizim gündemimizde, parti programımızda vardır. Meclis'te de verilmiş bir yasamız vardır. Bir tarafta gıda fiyatları şöyle oldu, dış ödemeler böyle oldu şurası böyledir ekonomik rakamları kötümser şekilde tatbik edeceksiniz, sonra da diyeceksiniz ki, 'emeklilikte yaşa takılanlar, bunu çıkarmamız lazımdır.' Vatadaşı meydana çağıracaksınız, sonra da bunları istismar edeceksiniz. Seçim arifesinde bunu istismar etmeye gerek yok. Seçimden sonra eğer Türkiye'nin ekonomik şartlarını da olgunlaştırarak müşterek bir çözüm bulmaya gidilebilir. Diyorlar ki 'biz bir şey verdik AKP, MHP reddettiler.' Türkiye'de şimdi siyaset yalan rüzgarı oynuyor. Bu kadar olmaz olmamalı. Seçimden sonra gündeme getirilebilir. Ama Türkiye'nin ekonomik şartları bu yükümlülüğü taşıyabilecek bir konumdaysa olur. Sadece vaatle 3, 5 tane oy almak için bu konuyu gündeme taşıyıp, Türkiye'yi sıkıntıya koymak da doğru değil. "
"GALATASARAY İLE BEŞİKTAŞ KENDİNİ TOPARLAYABİLİR"
"Yakın zamanda Galatasaray Fenerbahçe derbisi var. Bir öngörünüz var mı?" sorusuna Bahçeli, "Karışmıyorum. Çünkü ben Beşiktaşlıyım." yanıtını verdi.
"Başakşehir şu an önde görünüyor. Şampiyonla ilgili bir tahmininiz var mı?" sorusu üzerine de Bahçeli, "Daha bir kaç hafta devam edecek. Başakşehir'de güzel bir kulüp oldu ama Galatasaray ile Beşiktaş kendini toparlayabilir." dedi.
Bahçeli, "Eşkiya Hükümdar Olmaz" dizisini izlediğini belirterek, dizideki oyunculara ilişkin, "Kişilendirmeler fevkalade. Bu kadar role adapte olmuş, o rolü taşıyan insan kolay bulunamaz." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, ayrıca Adanalı olduğu için "Bir zamanlar Çukurova" dizisini de takip ettiğini kaydetti.
(AA)