Bilecik'in Söğüt ve İnhisar ilçesi sınırları içerisinde yer alan ve Marmara Bölgesi'nde seracılığın yaklaşık yüzde 70'lik kesiminin yapıldığı Orta Sakarya Vadisi 30 bin civarında kişinin geçim kaynağı oldu.
2002-2003 yıllarında 200 dekarda küçük ailelerce başlatılan seracılık, devletin verdiği destekle 5 bin 176 dekara kurulu modern seralarda yapılır hale geldi. Mikroklima özelliğine sahip Söğüt, İnhisar ve Osmaneli ilçelerinde örtü altı tarımla başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlere sebze sevkiyatı yapılıyor. Nüfusun yüzde 90'ının tarımla uğraştığı bölgede, kışın marul, yeşil soğan, roka, dereotu ve maydanoz, ilkbahar yaz döneminde ise domates, salatalık ve biber üretiliyor.
Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansının (BEBKA) mevsimlik gezici tarım işçilerinin yaşam koşullarının iyileştirilmesi projesi ile Hamitabat ve Çaltı köylerinde yaşam kenti yapıldı. Bu yıl ise Tarım ve Orman Bakanlığı ve Bilecik Valiliğinin desteği ile sera örtüleri yenilenecek. Kış mevsimini ılık geçiren bölgede, 716 serada yaklaşık 25 bin kişi ekmeğini tarımdan çıkarıyor. Yaz ve kış mevsiminde ise 5 bin tarım işçisine istihdam sağlanıyor.
Hamitabat köyü Muhtarı İbrahim Metin, mikroklima özelliğine sahip bölgede toprağın yapısı ve damlama sisteminin etkisiyle güzel ürünler yetiştirildiğini ifade ederek, yaz ve kış aylarında binlerce işçinin seralarda çalışmak üzere Güneydoğu ve Ege bölgelerinden geldiğini söyledi.
Metin, köylerinde binlerce dönüm seranın bulunduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Köyümüzde ziraat mühendisleriyle işbirliği yaparak üretim gerçekleştiriyoruz. İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri tarafından devamlı denetimdeyiz. Özellikle ilaçlar konusunda çok hassasız, önerilere göre kullanıyoruz. Bir hastalık veya problem yaşadığımızda mühendislere danışırız, ona göre tedbir alırız. Ürünlerimizde hormon adına hiçbir şey yok. Yeni teknolojilere de açığız, yenilikleri takip ediyoruz. Köyümüz yaz aylarında yoğun mevsimlik işçi göçü alıyor. Hem üretiyoruz hem kazanıyoruz hem de istihdam sağlıyoruz. Sera alanında ürettiğimiz ürünler kaliteli olduğu için pazarlama sorunu yaşamıyoruz. Fiyatlarda bazen iniş çıkışlar oluyor ama geçimimizi sağlıyoruz. En büyük avantajımız yılda 3 ve 4 defa ürün yapabilmemizdir. Bunun sebebi de örtü altı tarıma geçmemizdir."
Seracılık yapan Tahsin Nalbant da yıllardır seralarda üretim yaptıklarını anlatarak, "Ekmeğimizi seradan çıkarıyoruz. Mevsimlik yöresel işçilerimiz, buradan ekmek yiyor. Kışın marul, yazın da domates ve salatalık üretiriz. Yetiştirdiğimiz marulun yüzde 80'ini İstanbul'a, kalanını ise Marmara Bölgesindeki diğer illere gönderiyoruz. Ankara ve Eskişehir olmak üzere Türkiye'nin bir çok iline satış yapıyoruz. Marulda ruhsatlı ilaç kullanıyoruz. Ruhsatsız ilaç kullanmıyoruz." diye konuştu.
Marul fidelerini iki ay önce toprakla buluşturduklarını aktaran Çaltı köyünden üretici Neşe Metin ise "15 senedir bu işle uğraşıyoruz. Şimdi marul, yazın da domates ve salatalık üretiyoruz. Geçimimizi seralardan sağlıyoruz. Biz mutluyuz, umutluyuz." ifadelerini kullandı.