ANKARA (İHA) - Kültür ve Turizm Bakanlığı, tarihi kültürel mirasın korunması ve sahip çıkılması konusunda uygulanan mevzuatla ilgili yaşanan sorunların giderilmesiyle ilgili olarak devrim niteliğinde üç kanun tasarısı hazırladı. Tasarıların kanunlaşmasıyla birlikte tarihi evler balicilerin mekanı almaktan çıkacak, bakımsızlıktan, bürokratik engellerden ve onarımı maddi açıdan külfet olmaktan ve yok olmaktan kurtarılacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, 'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu İle Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ile Desteklenmesi Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı ve Kültür ve Turizm Teşvikleri Kanun Tasarıları' hakkında bir basın toplantısı yaparak bilgi verdi. Türkiye'nin tarihi mirası katletmiş bir ülke olduğunu ve bu değerleri korumada geç kaldığını belirten Mumcu, yaptıkları değişiklik ve düzenlemelerin devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Hazırlanan tasarıların ilgili sivil toplum ve örgütlerleriyle görüşülüp, çalışmalar sonucunda tam bir mutabakat içerisinde hazırlandığını vurgulayan Mumcu, bu mutabakat içinde CHP'nin de olduğunu söyledi.
Mumcu, tasarının kanunlaşması halinde artık tarihi evlerin bakımsızlıktan ve diğer nedenlerden dolayı yok almakla karşı karşıya olmayacağını, balicilerin ve mekansızların yeri olmaktan kurtarılacağını bildirdi. Mumcu ayrıca değişikliklerle birlikte teşviklerin, vergi indirimlerin yapılacağını, tasarıların kanunlaşması ve yönetmelik tamamlanmasıyla birlikte 'Kültürel Mirasa Sahip Çık' şeklinde kampanyanın bu yılın sonuna doğru başlatılacağını sözlerine ekledi.
DEVRİM NİTELİĞİNDEKİ YENİLİKLER Kültür ve tabiat varlıklarını korumada temel aktör 'vatandaş' olacak. Yeni yapılanmada temel amaç olarak işe gönül verenlerin ve girişimcilerin önünü açılıp, yönlendirilecek, desteklenecek ve teşvik edilecek. Yapmayan, yaptırmayan, dokundurtmayan, çivi çaktırmayan koruma mantığı değiştirilip vatandaşın işi kolaylaştırılacak. Kamu yararı kavramına sığınılarak sürdürülmeye çalışılan katı ve işlevsiz mevcut sistem değiştirilip, kamu-yarı, özel mülkiyet dengesini gözeten makul, uygulanabilir ve çağdaş bir sistem kurulacak. Bu anlamda kesin yapılaşma yasağı getirilen alanlar dışında 'müktesep haklar' ile zilyetlik uygulamaları yeniden düzenlenecek. Belediyeler ile birlikte kamu ve kurum ve kuruluşlarına da tescilli yapıların korunması amacıyla 'kamulaştırma' imkanı verilecek. Belediyelerle ve valiliklere imar haklarının kısıtlandığı alanlardaki maliklerin imar haklarını yapılaşmaya açık alanlara aktarma, kendi mülkiyetindeki gayrimenkullarla değiştirme yetkisi verilecek. Koruma planlarının yapımını zorlayan ama zorlaştırmayan bir düzenlemeye gidilecek. Bunun için koruma planlarının yapımını desteklemek amacıyla belediyelere dağıtılmak üzere İller Bankası bütçesine ve il özel idarelerine ödenek imkanı tanınacak. Yerel yönetimleri devreye sokan sistemde uzmanlık denetimi ve sorumluluğuna odaklı işleyen bir mekanizma kurulacak. Esaslı onarımlar dışında tüm parsellerdeki inşa-i ve fiziki uygulamalara ilişkin 'izin' ve 'denetim' yetkisi belediyelere devredilecek. Bu düzenleme sonucunda basit onarım işlerinin bile esaslı onarım işleri gibi aynı sürece tabii olmasına son verilmiş olacak.
KORUMA KURULLARI ETKİNLEŞTİRİLİYOR Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Kurulları'nın üzerindeki iş yükü kurulacak yan birimlerle yerel yönetimlere paylaştırılırken, bu kurulun etkinliği daha da artırılması hedefleniyor. Kurular daha hızlı ve etkin bir işleyişe kavuşurken verilen kararların gerekçeleri hazırlanacak. Devlet artık 'ben yaptım oldu' mantığından sıyrılacak.
Getirilen son derece önelli değişikliklerden biri de kültür varlıklarının korunması için yeni mali kaynak oluşturulması. Kültür varlıklarının onarımına katkı fonu yeni gelirlerle desteklenecek. Böylece vatandaşların elindeki tescilli yapıların korunması için maliklerine mali yardım sağlanacak. Tescilli yapıların yaşatılması amacıyla rölöve, restorasyon ve ristitüsyon projelerine KDV indirimi sağlanacak, bu yapılar için çeşitli vergi ve harçlarda istisnalar getirilecek. Toplu Konut Fonu kredilerinin yüzde 10'nun bu amaçla kullanımı sağlanacak.
Kültür Yatırımları ve Girişimleri Teşvik Kanunu Tasarısı ile kültür varlıklarının korunması, projelendirilmesi ve kullanılması, kültür merkezleri ile her türlü kültürel ve sanatsal etkinliğin sergilendiği mekanların yapımı, onarımı, kullanımı ve bu alanlarda araştırma, derleme, arşivleme, yayınlama ve tanıtma faaliyetlerinin tamamı teşvik ve destek konusu yapılacak. Taşınmaz tahsisi, vergi indirimi ve istisnaları, sigorta primi desteği ile enerji ve su bedeli indirimleri başta olmak üzere diğer sektörlere tanınan teşvik unsurlarının tamamından ve daha fazla oranlarda kültür sektörünün de yararlanması imkanı getiriliyor. Kültürel anlamda yapılacak faaliyetlerde sponsorluk harcamaları da gider olarak gösterilebilecek ve kurumlar vergisinden indirim sağlanacak. Öte yandan yapılan köklü değişiklikler ile Koruma kurullarının karar verme sürelerinin koruma planları için 6 ayla, uygulama projeleri için 3 ayla sınırlandırılacak, yerel idarelere yetki devredilmesi suretiyle kurulların iş yükü hafifletilecek. Vatandaşın işini böylece kısa sürede bitirebilecek.