Türkçe’ye yerleşen atasözleri ve deyimler belki de paragraflarca anlatmamız gereken durumları özetlememizi sağlayan kurtarıcıdır. Büyüklerimizden öğrendiğimiz bu sözler zaman içerisinde siz fark etmeseniz bile gündelik konuşma dilinde yerini almıştır. Hatta dil bilimciler tarafından yapılan bir araştırmaya göre yalnızca deyim ve atasözlerini kullanarak bir gün boyunca konuşmak bile mümkündür. Sonsuz bir kullanım rahatlığı sunan atasözleri ve deyimlerin ortaya çıkış hikayeleri de bir hayli ilginçtir. Sizler için ‘çam devirmek’ deyimini mercek altına aldık.
Çam devirmek deyimi aslında pot kırmak ya da gaf yapmak ile aynı anlamı taşır. Bu deyim başkalarını kızdıracak, üzecek, gereksiz ve münasebetsiz söz söyleme anlamında kullanılır.
Göztepe-Erenköy taraflarında yaşayan zengin bir adamın 10 dönüme yakın büyük bir köşkü varmış. Adam bu bahçenin bir köşesine daha ev yaptırmaya karar vermiş. Eski binaların yapımında hep ahşap malzemeler kullanıldığı için hereken keresteyi tomruk haline getirtmiş. Bu keresteleri inşaar yaptıracağı yerin yakınına depolamış. Bu tomrukların içinde çam, gürgen, meşe ve ceviz ağaçları da bulunuyormuş. Yaz mevsimi olmadığı için Nişantaşı’ndaki konağında oturan zengin adam bir sabah, köşküne gitmiş ve köşkün saf bekçisine emir vermiş: "Bir hızarcı bul, bahçedeki ağaçların arasındaki çamları biçtir, tahta ve kalas yaptır" demiş.
Saf uşak da efendisinin emri üzerine hızarcıları bulmuş. Çam tomrukları yerine, köşkün bahçesinde ne kadar kıymetli çam ağacı varsa kestirip devirmiş. Bu akılsız uşağın adı, çam deviren uşak kalmış.