Deyimlerin ortaya çıkış hikayesini hiç merak ettiniz mi? ‘Pabucu dama atılmak’ deyiminin gerçek hikayesi!

Dil duygu, düşünce ve tüm değerlerin ifade edildiği en önemli unsur olarak karşımıza çıkar. Deyimler ve atasözleri Türkçe’nin zenginliğini gözler önüne serer. Çoğunlukla bu kültürel öğeleri yabancılara anlatma konusunda zorluk yaşarız. Peki Türkçe’de geniş yer tutan atasözleri ve deyimlerin nasıl ortaya çıktığını hiç düşünüz mü? Cevabınız hayır ise atalarımızın mirası olan bu sözlerin hikayesini sizler için mercek altına aldık.

Türkçe’nin kültürel mirasını ortaya çıkartan deyim ve atasözleri kimi durumlarda kurtarıcı olur. Paragraflarca anlatılması gereken olaylar cuk diye oturan atasözler ve deyimler ile hemen anlatılabilir. Hemen hemen hepimizin anlamını bildiğimiz atasözleri ve deyimlerin hikayeleri de oldukça ilginçtir. Sizler için ‘pabucu dama atılmak’ deyiminin hikayesini derledik.

Pabucu dama atılmak deyiminin genel anlamı kendinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmektir. Bu sözün hikayesi ise Osmanlı Devleti’ne dayanır. Osmanlı devrinde esnaf teşkilatı, ahilik geleneğinin uzantısı olarak belli bir düzen içinde ilerlemiştir. Bu düzenin temelini ise meslek ahlakı oluşturmaktadır. Her esnaf teşekkülünün bir kethüdası buluyordu ve kethüda o mesleğe ilişkin incelikleri, kanunlarını, yönetim biçimine hakimdi. Esnafın çalışma düzeni ve dürüstlüğünü denetlemekteydi. Esnaf ile kethüda arasında yiğitbaşı denilen, bilirkişi konumunda bir esnaf temsilcisi bulunuyordu. Sanatında hile yapanlar olursa yiğitbaşı tarafından tespit edilerek kethüdaya bildirilirdi ve gerekli ceza işlemleri başlatılırdı.

Reklam
Reklam

Herkesin meslek ahlakı ilkeleriyle çalıştığı o dönemlerde bir zanaatkarın yaptığı işte ihmal veya hileye sapması nadir görülen hadiselerdendir. Çabucak bozulan, yırtılan veya çürüyen mallarda bir hile aranır, bulunursa kethüdaya şikayetle ilgilisinin cezalandırılması istenirmiş.

Ayakkabı imalatı ise aslında bu tür şikayetlerin en fazla yapıldığı esanf birliğiydi. Kısa sürede eskiyen ayakkabının kullanım hatası mı, yoksa üretim hatası mı olduğu sık sık tartışma ve şikayet konusu edilmeye başladığı devirlerde, çürük çarık yapılan, çabuk sökülen yahut delinen ayakkabılar dolayısıyla kethüda sık sık çarıkçılar yiğitbaşısını çağırıp tahkikat yaptırır olmuş. Eğer bir imalat hilesi söz konusu ise ilgili usta çağrılır, esnafın ileri gelenleri, yiğitbaşı ve diğer meslek temsilcileri huzurunda kethüda tarafından tekdir edilir, aldığı ücretin müşteriye iadesi sağlanır, dava konusu olan ayakkabı da kullanılmamak için dama atılırmış.

Bir esnafın yaptığı ayakkabının dama atılması o usta için en büyük ayıp olup meslekteki şeref ve itibarını sıfırlar ve müşterisinin azalmasına yol açarmış. Bu uygulama bütün esnaf teşkilatı için bir genelleme niteliğinde olup birisi hakkında "pabucu dama atıldı" denilmesi artık o meslekten ekmek yemesinin zor olduğuna işaret sayılır, esnafın bu titizlik ile iş görmesi temin edilirmiş.

Reklam
Reklam

Bu uygulamanın ahi evran'dan kalma olduğu, daha o zamanlarda da hatalı malzeme üreten zanaatkarın, ahi şeyhi tarafından meclisten çıkarılıp pabucunun tekke damına atıldığı ve evine yalın ayak gönderildiğine dair rivayetler de vardır.