'ADİL ÖKSÜZ' AÇIKLAMASI: YAPILAN AÇIKLAMAYI ÇOK TATMİNKAR BULMADIK
"BİZE İKNA EDİCİ, SOMUT BİR KARŞI ARGÜMAN GETİREBİLMİŞ DEĞİLLER"
"TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNDE İKİ TEMEL İHTİLAF KONUMUZ VAR"
CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü İbrahim Kalın, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda, basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin yürütülen kampanya sürecini değerlendiren Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'hayır' çadıra yaptığı ziyarete değindi. İbrahim Kalın, "Samsun ziyareti öncesi, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın bir 'evet' ve 'hayır' çadırlarını ziyareti vardı. İki çadırda da vatandaşlarımızla bir araya geldiler. Sohbet ettiler. Aslında bu da çok güzel, demokratik bir jest oldu. Belki 'hayır' çadırında bulunan vatandaşlarımız böyle bir ziyareti beklemiyorlardır. Hem güzel bir görüş alışverişine vesile oldu hem de bu kampanyanın ister 'evet' kanadında ister 'hayır' kanadında olun demokratik kurallar çerçevesinde bir müzakereci demokrasinin gerektirdiği ilkeler çerçevesinde yapılabileceğini göstermesi açısından bir cumhurbaşkanı olarak çok güzel bir demokrasi örneği sergilemiş oldu" diye konuştu.
"AÇIKÇA TARAF OLARAK 'HAYIR' KAMPANYASINI DESTEKLEDİLER"
Hollanda ile yaşanan diplomatik kriz üzerinden bazı Avrupa ülkelerinin Türkiye'deki 'hayır' kampanyasına açıkça taraf olduğunu dile getiren Kalın, "Avrupalılar zaman zaman bize Türkiye'nin iç meselelerini Avrupa ülkelerine taşımayın, gibi eleştiriler dile getiriyor. Fakat kendileri özellikle bu halk oylamasında açıkça taraf olarak yani 'hayır' kampanyasını desteklemek suretiyle aslında Türkiye'deki bir konuya taraf olmaktalar. Dolayısıyla bu meseleyi Avrupa gündemine taşıyan Türkiye değil, oradaki Avrupalı siyasilerin tercihleridir" dedi.
'FETÖ' AÇIKLAMASI: YURT DIŞINDA KUMPASLARIN İÇERİSİNDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ
FETÖ ile mücadelenin yoğun olarak devam ettiğini vurgulayan Kalın, "15 Temmuz darbesi püskürtüldü ve bu yapı, Türkiye'de çökertildiği halde bunların özellikle yurt dışında ne tür kumpasların ve karalama kampanyalarının içerisinde olduğunu hepimiz biliyoruz. Türkiye içerisinde imkan ve kabiliyetleri tükenen bu ihanet şebekesi, şimdi elindeki imkanları yurt dışında harekete geçirmek suretiyle Türkiye'ye karşı birtakım kampanyalar yapmaya çalışıyor. Biz dünyanın neresinde olursa olsun, bu ihanet şebekesine karşı mücadelemizi her platformda devam ettireceğiz" açıklamasında bulundu.
'FIRAT KALKANI' AÇIKLAMASI: 'YPG, PYD EN ETKİLİ TEK GÜÇTÜR' EFSANESİ ÇÖKTÜ
Suriye'de yürütülen Fırat Kalkanı Harekatı'nın 29 Mart günü sona erdiğini belirten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şöyle konuştu: "Türkiye'nin özellikle Suriye sınırında, terörden arındırılmış güvenli bir bölge oluşturulması amacıyla başlattığımız bir harekattı. 29 Mart 2017 tarihi itibariyle de bu operasyonun başarıya ulaştığını ifade edebilirim. Türkiye, Cerablus'tan El Bab bölgesine kadar olan yaklaşık 2 bin 100 kilometrekarelik alanı DEAŞ terör örgütünden ve diğer terör unsurlarından tamamen temizlemiş oldu. DEAŞ ile mücadelede 'YPG, PYD en etkili tek güçtür' efsanesi çöktü. Şu anda güvenlik operasyonlarından sonra da orada yoğun bir yeniden yapılandırma faaliyeti devam ediyor. Fiilen bu bölgedeki güvenlik tedbirlerimiz en düzeyde devam etmektedir"
İSRAİL'E TEPKİ: KABUL EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL
İsrail'deki ezan yasağı ile yeni yerleşim kararlarını eleştiren Kalın, şunları söyledi: "Hoparlörle ezanın yasaklanması sürecinin devam ettiğini görüyoruz. Bu konudaki endişelerimizi diplomatik kanallarla ifade ettik. Böyle bir uygulama yapılması halinde bu, kutsal topraklarda ezanın yasaklanması anlamına gelecektir ki bunun kabul edilmesi hangi gerekçeyle olursa olsun hiçbir şekilde mümkün değildir. Kabul edilemez bir durumdur. Umarız İsrail, bu hatasından en kısa sürede vazgeçer. Bu yasağın gece sessizliği ya da huzuruyla ilgisi, alakası yok. Bir diğer önemli konu da Batı Şeria'da yeni yerleşimci bölgelerinin onaylanmış olması. Biz bunu da iki devletli çözüm sürecine vurulmuş bir balta olarak görüyoruz. İsrail yönetimine bu uygulamalarından bir an önce vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz"
"GÜVENLİK RİSKLERİ DEVAM ETTİĞİ SÜRECE TÜRKİYE, HAZIR VE NAZIR OLACAK"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Fırat Kalkanı operasyonundan sonra bölgede nasıl bir planlama yapılacağı sorulan Kalın, "Suriye'nin toprak bütünlüğü içerisinde buradaki terör sorununun çözülmesiydi amaç. Hedef, aynıdır. Bu güvenlik konusu aynı ehemmiyetle bizim içinde Suriyeliler için de devam etmektedir. Bundan sonra alınacak tedbirler, uygulanacak yeni bir harekat veya benzeri bir adım planlanır. Bununla ilgili açıklamayı TSK yapar. Sahada mücadele ve çalışma devam ediyor. Burada bizim nihai hedefimiz Suriye'nin toprak bütünlüğü içerisinde Suriyelilerin ve sınır bölgelerinde yaşayan insanlarımızın terör belasından kurtulmasıdır. DEAŞ ile mücadele kapsamında bu harekat başarıyla tamamlandı; ama güvenlik riskleri devam ettiği sürece Türkiye, her zaman hazır ve nazır olarak gerekli adımları bundan sonra da atacaktır" diye yanıt verdi.
'BAĞIMSIZLIK REFERANDUMU' AÇIKLAMASI: FATURASINI HERKES ÖDER
IKBY Başkanı Mesud Barzani'nin bağımsızlığı referanduma götüreceğini açıklaması üzerinden, Türkiye'nin önüne bu konunun getirilmesi halinde verilecek cevabın ne olacağı sorulan Kalın, şunları kaydetti: "Biz bağımsızlık referandumu meselesini daha önce Kürt Bölgesel Yönetimi yetkilileriyle çeşitli vesilelerle konuştuk. Biz bunun yanlış bir adım olacağını düşünüyoruz. Hele ki şu konjonktürde, güvenlik risklerinin bu kadar had safhada olduğu bir dönemde böyle bir konunun gündeme getirilmesini doğru bulmuyoruz. Ayrıca Irak'ın etnik ve mezhebi kimlikler etrafında bölünmesi gibi bir adımın atılması sadece Irak ile sınırlı kalmaz. Başka bölgelere de yayılır. Bunun faturasını herkes öder. Umarız bu konuda daha soğukkanlı daha yapıcı daha rasyonel bir değerlendirme içerisine girerler. Kerkük'te de bir bayrak çekilmesi meselesi oldu. Biz bunun da yanlış olduğunu ifade ediyoruz. Bunu ilgili makamlara da ilettik. Bu, başka bölgelerde etnik temelli veya başka gerekçelerle yeni gerginlik alanlarının doğmasına neden olur. Bizim beklentimiz oradaki yetkililerin bu uygulamadan bir an önce vazgeçmeleridir"
"REJİM SORUNUNU YOK SAYMAK, AKAN KANIN DEVAM ETMESİ ANLAMINA GELİR"
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Türkiye ziyaretinde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın gitmesi konusunda Suriye halkının karar vermesi gerektiği yönündeki açıklamasıyla ABD'nin Birleşmiş Milletler’deki (BM) temsilcisinin 'Esad'ın gitmesi önceliğimiz değil' açıklaması sorulan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şunları söyledi: "Biz baştan beri siyasi bir çözümle bu savaşın sonlandırılabileceğini ifade ettik; fakat saha o kadar değişti, sahaya o kadar farklı aktörler girdi ki bu süreç içerisinde yüz binlerce insan, bütün insanlığın gözünün önünde bir katil devlet tarafından adeta yok edildi. Bu gerçeği göz ardı ederek, siyasi çözüm arayışında bulunmak mümkün değil. Biz baştan beri DEAŞ'ın ve Esed rejiminin bu savaşın iki canavarı olduğunu ve bunların birbirini beslediğini ifade ettik. DEAŞ ile mücadeleyi öne çıkarıp, rejim sorununu yok saymak, açıkçası Suriye sahasındaki bu akan kanın daha uzun süre devam etmesi anlamına gelir. Biz bunun önlenmesi için her türlü yapıcı girişimin içerisinde olacağımızı ifade etmek isterim"
'HOLLANDA' AÇIKLAMASI: ONLAR ADIM ATTIĞI ZAMAN TÜRKİYE DE YAPICI ADIMLAR ATAR
Türkiye ve Hollanda ilişkileri üzerinden Hollanda'ya yeni yaptırımların uygulanıp uygulanmayacağı sorulan Kalın, "Bizim beklentimiz Hollanda makamlarının bu konuda sorumluluk alarak, yapıcı adımlar atmaları. Bizim Hollanda ile 400 yıllık bir ilişkimiz var. Bu tarihi derinliği ortadan kaldıracak bir tutum içerisinde olmamalarını bekliyoruz. Onların da bir seçimleri vardı, bitti. Fakat orada bile maalesef aşırı sağın, ırkçı hareketlerin ne kadar güç kazandığını gördük. Umarız şu anda hükümeti kuracak yetkililer, bunlardan ders alarak, gerekli yapıcı adımları atarlar. Onlar adım attığı zaman Türkiye de yapıcı adımlar atar" diye yanıt verdi.
"BİZE İKNA EDİCİ, SOMUT BİR KARŞI ARGÜMAN GETİREBİLMİŞ DEĞİLLER"
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'ın Türkiye ziyaretinin ardından FETÖ'nün iadesi ve PYG konularında kısa vadede somut adımların beklenip beklenmediği sorulan Kalın, şöyle yanıtladı: "Trump yönetiminin de uzun süredir müzakereler yaptığını biliyoruz. Bizim onların önüne koyduğumuz çok somut bir plan var. Rakka operasyonu ve DEAŞ'a karşı yürütülecek diğer terör karşıtı operasyonları biz Hür Suriye Ordusu ve diğer kuvvetlerin desteğiyle bunu koalisyon şemsiyesi altında rahatlıkla yapabiliriz. Buna karşı bize ikna edici, somut bir karşı argüman getirebilmiş değiller. Bunun dışında uygulanacak her plan yani YPG-PYD ile bir araya gelen gruplarla yürütülecek her operasyonu orta ve uzun vadede Suriye'nin toprak bütünlüğü, Türkiye ile ilişkileri açısından çok ciddi sonuçları olur. Biz ısrarla bu konuyu dikkate almaları gerektiğini ve hareket hatlarını buna göre planlamaları gerektiğini yine ifade ettik. ABD Bakanı, bunları dinledi, not aldı. Tahminim bunları alıp, götürüp, ilgili mercilerde değerlendirecekler. Bizim beklentimiz Türkiye'nin bu hassasiyetleri çerçevesinde bir eylem planının hayata geçirilmesi"
"TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNDE İKİ TEMEL İHTİLAF KONUMUZ VAR"
İbrahim Kalın, "Türk-Amerikan ilişkilerinde bugün iki temel ihtilaf konumuz var. Birisi FETÖ'dür diğeri PYD-YPG'ye verilen destek meselesidir. Bölge barışı, ikili ilişkiler, enerjiden ekonomiye her alanda Türk-Amerikan ilişkisi önemlidir. Bunun daha ileri noktalara taşınabilmesi için bu iki sorunun ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunu yapacak imkan ve kabiliyetlere sahip olduğumuzu düşünüyoruz" dedi.
'ADİL ÖKSÜZ' AÇIKLAMASI: YAPILAN AÇIKLAMAYI ÇOK TATMİNKAR BULMADIK
FETÖ'nün Türk Silahları Kuvvetleri (TSK) imamı olduğu iddia edilen, firari Adil Öksüz'ün ABD Başkonsolosluğu tarafından darbe girişiminden 6 gün sonra aranmasını ve konuya ilişkin ABD Büyükelçiliği'nden yapılan 'Vize iptali için aradık' açıklamasını da değerlendiren Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, şöyle konuştu: "Adil Öksüz'ün ABD İstanbul Başkonsolosluğu tarafından telefonla aranması birçok soru işaretini beraberinde getirdi. Dün Adalet Bakanımız da ifade ettiler. İçinizde ABD'ye gidip, gelenler, vize alanlar vardır. Vizesi iptal edildiği için acaba herkes arınıyor mu başkonsolosluklar tarafından? Bu kişinin aranan bir isim olduğu bilindiği halde böyle bir telefon aramasının olmasını nasıl izah ediyorlar? Yapılan açıklamayı biz çok tatminkar bulmadık. Bunun detaylarını herhalde biraz daha ortaya koymaları gerekir diye düşünüyoruz. FETÖ'nün Amerika'daki faaliyetlerini hala bu kadara rahat bir şekilde yürütüyor olması, FETÖ elebaşına dönük herhangi bir adımın atılmamış olması kamuoyunda demek ki Amerika bu örgüte, bu örgütün mensuplarına bir şekilde kalkan oluyor, destek oluyor, göz yumuyor algısını oluşturdu ve güçlendirdi. Bu telefon aramasını da bu fotoğraf içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Umarız bu konuda daha tatminkar bir açıklama yaparlar"
Görüntü Dökümü:
---------------------------
-Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın açıklamaları
-Soru cevap
Haber: Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz