ANKARA'nın Polatlı ilçesinde geçen yıl 22 Haziran'da kaybolduktan 1 hafta sonra cesedi toprağa gömülü bulunan Eylül Yağlıkara'nın (8) öldürülmesiyle ilgili tutuklanan komşu Uğur Koçiğit (42) ile tutuksuz bulunan annesi Huriye Koçyiğit (69) hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianamede, Eylül Yağlıkara'ya cinsel istismarda bulunduktan sonra boğarak öldürdüğü iddia edilen Uğur Koçyiğit için ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl hapis, ona yardım ettiği gerekçesiyle annesi Huriye Koçyiğit hakkında ise 20 yıl hapis talep edildi.
Polatlı'da Uzunbeyli Mahallesi'nde oturan Şerife-İbrahim Yağlıkara çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü Eylül, 22 Haziran 2018 tarihinde öğle saatlerinde arkadaşlarıyla birlikte oynamak için evden çıktıktan sonra kayboldu. En son komşuları Uğur Koçyiğit'in evinin önünde bisiklet sürerken görülen Eylül'ün cesedi, 7 gün sonra evlerine yaklaşık 2 kilomete uzaklıkta elektrik direğinin dibinde toprağa gömülü bulundu. Eylül'ün öldürülmesiyle ilgili olarak Yağlıkara ailesinin komşusu Uğur Koçyiğit ve annesi Huriye Koçyiğit gözaltına alındı. Otomobilinde bulunan saç telinin, yapılan DNA testi sonucunda Eylül Yağlıkara'ya ait olduğu saptanan Uğur Koçyiğit ve annesi, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. Anne Huriyet Koçyiğit, daha sonra tutusuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
EVDEN KAÇAN EYLÜL'Ü YAKALAYIP ÖLDÜRDÜ
Cumhuriyet Savcısının, Uğur Koçyiğit ve annesi Hüriye Koçyiğit hakkında hazırladığı iddianame tamamlandı. Ankara 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 14 sayfalık iddianamede, Uğur Koçyiğit'in, Eylül'ü cinsel istismarda bulunduktan sonra boğarak öldürdüğü ve cesedini elektrik direğinin dibine gömdüğü belirtildi. İddianamede yer alan bilgilere göre Eylül, olay günü öğle saatlerinde arkadaşıyla birlikte Uğur Koçyiğit'in evine gidip çocuklarını sordu. Evde yalnız olan Uğur Koçyiğit, Eylül'ün arkadaşını gönderip küçük kıza cinsel istismarda bulundu. Eylül, Huriye Koçyiğit'in eve gelmesi üzerine kaçtı. Uğur Koçyiğit, peşinden gittiği Eylül'ü zorla otomobiline bindirip boğarak öldürdükten sonra kendi diktiği elektrik direğinin dibine gömdü.
CEP TELEFONUNDA ÇOCUK PORNOSU
İddianamede, Uğur Koçyiğit'in cep telefonunda Mayıs ve Haziran aylarında çocuk pornosu izlediğinin belirlediği bildirildi. Uğur Koçyiğit'in olay günü kullandığı araçta alınan saç telinin Eylül'e ait olduğu, kendi gömleğinde ise Eylül'e ait DNA profili tespit edildiği, cesedin bulunduğu yerdeki sigara izmaritinde de Uğur Koçyiğit'in DNA profilinin saptandığı bilgilerine yer verildi. Uğur Koçyiğit'in, Eylül'ün kaybolmasından bir kaç saat sonra cesedinin bulunduğu elektrik direğinin dibinde görüldüğü de belirtildi.
lk anda Yağlıkara ailesini teselli eden Uğur Koçyiğit'in, köy halkının Eylül'ü bulmak için arama yaptığı sırada suçluluk psikolojisi ile Polatlı'ya gittiği bilgisine de iddianamede yer verildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Savcılık sorgusundaki savunmasında, "Haklısınız, üzerime atılı bir çok delil mevcut; ancak hiçbir şey aklıma gelmiyor. Ben bu konuyu daha detaylı düşüneceğim. Bir şey biliyor da saklıyor değilim" diyen Uğur Koçyiğit, hakkında, 'çocuğu kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından toplam 39 yıl hapis talep edildi. Oğlunun Eylül'e karşı eyleminin köyde duyulmaması için öldürme fikrine destek verdiği ve yardım ettiği iddia edilen Huriye Koçyiğit için ise 'çocuğu kasten öldürmeye yardım' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya yardım' suçlarından toplam 20 yıl hapis talep edildi.
'EYLÜL'ÜN KANI YERDE KALMAYACAK'
Eylül'ün ailesinin avukatı Funda Sadıkahmet Alp, sanıklar hakkında iddianamenin hazırlanıp davanın açıldığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"İki sanıktan biri olan anne maalesef soruşturma aşamasında tahliye olmuş. Lakin biz bununla ilgili tüm başvurularımızı yapıp tekrar tutuklanması için en kısa sürede talepte bulunacağız. Her ne kadar suçu açıkça kabul etmese de diğer sanık Uğur her ifadesinde açık vermiştir. Jandarma ile Savcılık titiz bir çalışma sonucu tüm delilleri elde edip gerçeği ortaya çıkarmıştır. Eylül o katilin evinde cinsel istismara uğrayıp elinden kaçmış ve köyde cani tarafından tekrar yakalanıp alıkonmuş. Muhtemelen boğularak öldürülüp elektirik direğinin altına gömülmüş. Ne acıdır ki, küçücük bedeni en ağır acıları yaşamış. Başka Eylül'ler ölmesin. Çocuk istismarı, çocuk cinayetleri artık bir son bulsun! Davamızın sonuna kadar takipçisi olup her iki sanığın da en ağır cezayı alması için var gücümüzle çalışmak için gönüllü olduk. Eylül'ün kanı yerde kalmayacak."
FOTOĞRAFLI
Haber: Mustafa TURAPOĞLU / ANKARA,(DHA)