Dha İstanbul Bülten - 5

 - DEV PLATFORM GEÇTİ, BOĞAZ TRAFİĞİ NORMALE DÖNDÜ Haber - Kamera: Özgür EREN / İSTANBUL (DHA) İstanbul Boğazı'ndan, Bahama bayraklı 115 metre

- DEV PLATFORM GEÇTİ, BOĞAZ TRAFİĞİ NORMALE DÖNDÜ

Haber - Kamera: Özgür EREN / İSTANBUL (DHA)
İstanbul Boğazı'ndan, Bahama bayraklı 115 metre uzunluğunda, 78 metre genişliğinde ve 57 metre yüksekliğindeki 'Scarabeo 9' adlı dev petrol arama platformu geçti. Geçiş tamamlandıktan sonra transit gemi geçişine kapalı olan İstanbul Boğazı tekrar trafiğe açıldı.
Platformun geçişi nedeniyle İstanbul Boğazı, saat 06.30'dan itibaren çift yönlü olarak transit gemi geçişlerine kapatılmıştı.
Platformun boğazdan geçişinin ardından kapalı olan boğaz öğlenden sonra yeniden gemi trafiğine açıldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Boğazdan geçen gemilerden genel ve yakın detaylar
-Gemilerin Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün altından geçişi

18.09.2017 - 17.43 Haber Kodu : 170918196

- ZAMAN GAZETESİ ESKİ YAZARLARI VE YÖNETİCİLERİ HAKİM KARŞISINDA (3) ŞAHİN ALPAY: ZAMAN GAZETESİNDE YAZDIĞIM İÇİN PİŞMANLIK DUYUYORUM

*Zaman Gazetesi eski yazarı Şahin Alpay, "Gülen hareketle ilgili hayal kırıklığım 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimiyle patlak verdi"
"İtiraf edeyim ki o güne kadar hareketin gayrimeşru işlere karışan bir karanlık yüzü olduğunun bilincinde değildim"
"Gülen hareketi mensuplarının şu veya bu ölçüde 15 Temmuz darbe girişimine karışmış olduklarına dair emareler bütün yazarlık hayatım boyunca sivil yönetimi savunmuş, askeri darbelere askeri vesayete karşı yazmış ve konuşmuş bir liberal demokrat olarak beni şok etti ve derin bir yanılmışlık duygusuna boğdu"
"Gülen hareketinin bir suç örgütü olduğuna dair bir yargı kararı olsaydı bir gün bile Zaman'da yazmayı sürdürmezdim"
"15 Temmuz darbe girişimini lanetliyorum. Bu nedenle Zaman'da yazdığım için pişmanlık duyuyorum. Bu hareketin karanlık yüzünü göremediğim için fena halde yanıldım"

Reklam
Reklam

Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
Kapatılan "Zaman Gazetesi"nin eski yazarları ve yöneticilerine yönelik açılan davada tutuklu sanık Yazar Şahin Alpay savunmasını yaptı. "Hayatım boyunca askeri darbelerim mağduru oldum" diyen Alpay, Zaman Gazetesi'nde 3 nedenden dolayı yazı yazdığını belirterek, "Öteki gazetelerin hiçbirinde yazarlık yapma imkanı bulamamıştım. Hem yorum yazarak görüşlerimi paylaşmak alışkanlığı ve arzusundaydım. Hem de ek bir gelire ihtiyacım vardı. Zaman ciddi bir gazete olmak, toplumun tüm kesimlerine seslenmek arayışıyla çok farklı görüşte yazarlarına sayfalarını açıyordu. Ben de özgürlükçü demokrasiyi savunan görüşlerimle Zaman'ın okurlarına hitap etmekte yarar gördüm. Böylelikle muhafazakar kesimlerin demokrasinin ve hukuk devletinin erdemlerini kavramalarına bir katkım olabileceğini düşündüm" diye konuştu.
Alpay, "Sosyal bilimler ışığında Gülen hareketinin Türkiye tarihi yüzyıllar öncesine uzanan Sufi İslam geleneğinden kaynaklanan birlikte bir dini cemaat sınırlarını aşarak okullar, vakıflar, dernekler, şirketler çerçevesinde toplanan, Türkiye ile dünya arasında barışçı bağlar kurulmasına hizmet eden bir tür dini temelli sivil toplum hareketine dönüştüğü kanısına ulaşmıştım. Gülen hareketinin sözcüleri demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devletini, herkese inanç özgürlüğü anlamında liberal bir laiklik anlayışını, hoşgörüyü, barışı, bilimle dinin çelişmezliğini, Türkiye'nin AB üyeliğini savunuyorlardı. Toplumda diyalog ve karşılıklı anlayış için yürüttükleri Abant Platformu gibi çalışmalarını ilgiyle izliyordum. Tıpkı Ak Parti iktidarı gibi, Gülen hareketinin İslam ve demokrasinin bağdaşmasına hizmet ederek dünya çapında önem taşıdığı sonucunu çıkarıyordum. Gülen hareketi ile ilgili bilgilerim medya kuruluşlarından, hareketin yurtiçinde ve yurt dışında okullara yaptığım ziyaretlerden ve bir kısmına katıldığı Abant Platformu toplantılarından kaynaklanıyordu." diye konuştu.

Reklam
Reklam

"….İTİRAF EDEYİM Kİ O GÜNE KADAR HAREKETİN GAYRİ MERU İŞLERE KARIŞAN BİR KARANLIK YÜZÜ OLDUĞUNUN BİLİNCİNDE DEĞİLDİM"
"Gülen hareketle ilgili hayal kırıklığım 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişimiyle patlak verdi" diyen Alpay, "İtiraf edeyim ki o güne kadar hareketin gayrimeşru işlere karışan bir karanlık yüzü olduğunun bilincinde değildim. Tabi ki idari bir kararla FETÖ/PDY olarak nitelenen ve silahlı terör örgütü olarak suçlanan Gülen hareketinin hangi mensuplarıyla ve ne ölçüde gayrimeşru işlere ve 15 Temmuz darbe girişimine karıştıkları, yargılamalar sonunda ortaya çıkacak. Ne var ki, kimi Gülen hareketi mensuplarının şu veya bu ölçüde 15 Temmuz darbe girişimine karışmış olduklarına dair emareler bütün yazarlık hayatım boyunca sivil yönetimi savunmuş, askeri darbelere askeri vesayete karşı yazmış ve konuşmuş bir liberal demokrat olarak beni şok etti ve derin bir yanılmışlık duygusuna boğdu" diye konuştu.

"FENA HALDE YANILDIM"
Alpay, "Şurası muhakkak ki, Gülen hareketinin bir suç örgütü olduğuna dair bir yargı kararı olsaydı bir gün bile Zaman'da yazmayı sürdürmezdim. Gülen hareketi mensuplarının bir askeri darbe girişiminde şu veya bu ölçüde rol alabilecekleri aklımın ucandan geçseydi asla Zaman gazetesinde yazmazdım. 15 Temmuz darbe girişimini lanetliyorum. Bu nedenle Zaman'da yazdığım için pişmanlık duyuyorum. Bu hareketin karanlık yüzünü göremediğim için fena halde yanıldım" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"YASADIŞI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMAM SÖZ KONUSU OLAMAZ"
"İddia edilen suçların hiçbiriyle ilgim yoktur. Grek yaşam tarzı gerekse dini inançlarım gereği herhangi bir dini cemaat ya da gruba üye olmam söz konusu değildir" diyen Alpay, "Aynı şekilde demokratik ve barışçı görüşlerim gereği herhangi bir yasadışı terör örgütüne üye olmam da söz konusu olmaz" şeklinde konuştu.

"ELEŞTİRİLERİM İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDADIR"
Demokrasiye ve hukuk devletine her zaman yazılarında ve konuşmalarında bağlı olduğunu kaydeden Alpay, "AK Parti hükümetine yönelik eleştirilerim hiçbir zaman ifade özgürlüğünün Anayasa ve İnsan Hakları Sözleşmeleriyle çizilen sınırların dışına çıkmamıştır. Aksine Türkiye'de ifade özgürlüğünün güvence altına olduğu inancıyla kaleme alınmıştır. Bugüne kadar hiçbir yazım ya da konuşmam hakkında kovuşturma yapılmış değildir. 14 aydır tutukluyum. Tutukluluğum cezaya dönüştü. İddianamede ileri sürülen suçların hiçbirisini işlemedim. Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle güvence altında olan ifade özgürlüğünü kullandım" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"TAHLİYEMİ VE BERAATİMİ İSTİYORUM"
Alpay sözlerini şöyle tamamladı: Yargılama sonunda tümüyle aklanacağımdan kesinlikle eminim. Beraatimi istiyorum. Yargılama süresinde kaçmam söz konusu olmayacağı gibi delilleri karartmamda söz konusu değildir. Tahliye edilerek tutuksuz yargılanmama hükmetmenizi ömrümün kalan birkaç yılını da eşim, çocuklarım ve torunlarımla geçirmeme izin vermenizi diliyorum. Bundan böyle hayattan ailemle birlikte olmaktan başka hiçbir beklentim yok. Bu davada benimle birlikte yargılanan 8 yazardan 4 'ü tutuksuz yargılanmakta. Başka benzer davalarda yaşları 70'in üzerinde olan şüphelilerin tutuksuz yargılandıklarını biliyoruz. Bana da bu hakkı tanıyacağınızı umuyorum, saygılarımı sunuyorum." Duruşma sanık savunmalarıyla devam ediyor.

==========================

- HÜSEYİN AVNİ MUTLU İŞ KAZASI DAVASINDA SANIK OLDU

Özden ATİK/İSTANBUL,(DHA)
Fetullahçı Terör Örgütü'nün Mülkiye yapılanmasına ilişkin davada, tutuklu olarak yargılanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 7 yıl önceki iş kazası davasında sorumluluğu olduğu iddiasıyla "sanık" sıfatıyla hakim karşısına çıktı.
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) 2010 yılında iki taşeron işçinin elektrik akımına kapılarak ölmesi olayında, vali olması nedeniyle İkitelli OSB Başkanlığı'nda Yönetim Kurulu Başkan sıfatı bulunduğu için kazada sorumluluğu olduğu iddia edilen Hüseyin Avni Mutlu, "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıktı.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, FETÖ/PDY'nin Mülkiye yapılanması davasında tutuklu bulunan sanık Hüseyin Avni Mutlu getirildi. Kazada sorumluluğu olduğu iddia edilen ve o dönem İkitelli OSB Başkanlığı Yönetim Kurulu üyesi olan diğer sanıklar Hasan Tahsin Karagöz, Nihat Tunalı ve Tahir Oruç ise duruşmaya katılmadı.

Reklam
Reklam

"EŞİMİN EMEKLİ MAAŞI İLE GEÇİNİYORUM"
Sanık Hüseyin Avni Mutlu kimlik sorgusu sırasında, "Ne iş yapıyorsunuz?" sorusunda "Şu anda herhangi bir görevim yok" dedi. "Nasıl geçiniyorsunuz?" sorusuna ise Mutlu, "Eşimin emekli maaşı ile geçiniyorum" diye cevap verdi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Mutlu savunmasında, "Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Bu olaydan yaklaşık iki ay önce İstanbul Valiliği'ne atandım. Bu göreve geldikten sonra İl Özel İdarelerinin Organize Sanayi bölgelerindeki temsilci bulundurulması gerekliliğinden dolayı İkitelli OSB'nin yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüm" dedi. İhale sürecinin ve personel alımının kendisi göreve başlamadan önce tamamlandığını belirten Mutlu, "Kısa bir süre sonra da bu elim kaza meydana gelmiştir. Dolayısıyla benim bu olaydan dolayı sorumlu tutulmam mümkün değildir. İOSB, 300 bin civarında çalışanı bulunan kurumsal bir yapıdır. Elektrik işi için o tarihte ihale yapılmış ve taşeron bir firmaya verilmiştir. Taşeron firmanın elemanlarının görevlerini yerine getirmemesinden dolayı bu olay olmuştur. Benim göreve geliş zamanım ve daha önce yapılan işlemler gözönüne alındığında olay ile ilgili bir sorumluluğum yoktur. Suçsuzum,beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

DİĞER SANIKLARIN İFADESİ ALINACAK
Mahkeme heyeti, sanık Hüseyin Avni Mutlu'nun bir dahaki duruşmalara Sesli ve Görüntülü Bilişim sistemi ile katılmının sağlanması için yazı yazılmasına karar verdi. Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kazada sorumlu taşeron firmanın çalışanlarının yargılanıp cezalandırıldığı davanın Yargıtay'dan dönüşünün beklenmesini de kararlaştıran heyet, diğer sanıkların savunmalarının alınmasına hükmetti. Duruşma ertelendi.

DAVANIN GEÇMİŞİ
İkitelli Organize Sanayi Bölgesi'nde 22 Ağustos 2010'da trafo bakım, taşeron firmada temizlik ve onarım işinde çalıştırılan Erkan Karataş ve Satılmış Çolakoğlu'nu elektrik akımına kapılarak kaldırıldıkları hastanede hayatlarını kaybetmişti. Kaza ile ilgili Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, bilirkişi raporuna göre kusurlu bulunan İkitelli OSB'deki elektrik mühendisleri ve taşeron firma yetkilisi sanıklar değişik hapis cezasına çarptırıldı. Bilirkişi raporuna göre aralarında İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun da bulunduğu o dönem İkitelli OSB'de Yönetim Kurulu üyelerinin de olayda sorumluluğu olduğu iddiasıyla haklarında 2015 yılında suç duyurusunda bulunuldu. Kocaeli Savcılığı da 2016 yılında sanık Hüseyin Avni Mutlu ve yönetim kurulu üyeleri Hasan Tahsin Karagöz, Nihat Tunalı ve Tahir Oruç hakkında "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi ise yetkisizlik kararıyla dava dosyasını İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.

Reklam
Reklam

========================

- İSTANBUL'DA AYAKKABICILAR SİTELERİNDE EYLEM

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA
Ayakkabıcıların faaliyet gösterdiği AYMAKOOP ve AYKOSAN sitelerinde çok sayıda sayacı iş bırakma eylemi yapıyor.
Sayacılar, firmaların kendilerine ödedikleri ücretin yetersiz olduğu gerekçesiyle ilk planda 1 hafta iş bırakacaklarını belirtti. eylem nedeniyle AYMAKOOP Ayakkabıcılar Sitesi'nde bulunan çok sayıda iş yeri kepenk kapattı. İş yerlerinde çalışanlar sitede toplanarak "hakkımızı isteriz" şeklinde slogan attı.

"HAKLARIMIZIN GASP EDİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Eylemleryle ilgili açıklamalarda bulunan İstanbul Saya Sanatkarları Esnaf Odası Başkanı Muharrem Kökoğlu, "Biz fasoncuyuz, fason çalışıyoruz. Aldığımız fiyatların çok düşük olduğunu ve haklarımızın gasp edildiğini düşünüyoruz. Bu haklarımızı tekrar kazanmak için bugün sokaklardayız. Mücadelemiz devam edecek. Bizim taleplerimiz var karşı taraftan. Biz bu çalışmaları 40 gün önce başlattık. Bu süre içerisinde hem kendi meslektaşlarımıza hem de ayakkabı sektörüne bir zaman tanıdık uzlaşmak için. Ama bugüne kadar hiçbir ayakkabı firması bize uzlaşmak için başvurmadı. Biz de ona istinaden cumartesi günü iş bırakma kararı aldık, bugün meydanlardayız" dedi.
Kökoğlu, İstanbul'da 5 bine yakın saya ustası iş bırakma eylemine katıldığını belirtirken ücretlere yüzde 30-40 oranında zam yapılmasını istediklerini kaydetti.

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Sayacıların ve çalışanların görüntüsü
- Slogan atmaları
- Kökoğlu ile röportaj
- Boş dükkanların görüntüsü
- Detaylar

18.09.2017 - 16.05 Haber Kodu : 170918147

===============================

- 1.2 TONLUK KÖPEK BALIĞINI IZGARADA PİŞİRİP DAĞITTI

İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL DHA
Marmara Denizi'nde balıkçıların avladığı 1 ton 200 kilo ağırlığındaki köpek balığı 3 gün sergilendikten sonra eti isteyenlere çiğ ve pişmiş olarak dağıtıldı.
Beylikdüzü'nde balıkçı Kenan Balcı, avlandıktan sonra kendisine getirilen köpek balığını görmek isteyenler için 3 gün işyerinin önünde sergiledi. Balcı, dev balığı tanıtırken isteyenlere etini bugün 11.00'den itibaren parçalayıp dağıtacağını söyledi. Balığın dışı ve kemiklerini doldurup mumlayarak kendisinin kurduğu bin 300'den fazla deniz ürünün bulunduğu Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nde sergilemeyi düşünen Kenan Balcı, etini almak için gelenlere ücretsiz olarak çiğ veya pişmiş olarak dağıttı. Köpekbalığı eti almaya gelenlere bunun nasıl pişirilmesi gerektiğini anlatan Balıkçı Kenan Balcı, bunun az miktarda tüketilmesi gerektiğini anlattı. Balıkçı Kenan Balcı, "1 ton 200 kilo ağırlığındaki köpekbalığının etini hastalıklarına şifa olacağını düşünüp gelenlere dağıttık. Bunu mumyalama işleme 3-4 ay sürecek. Daha sonra müzemizdeki yerini alacak" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------
- Köpek balığı ve balıkçı Kenan Balcı
- Balıkçı bunu ne yapacağını anlatırken
- Ve sendeki balık eti almaya gelenler
- Balık parçalanırken ve pişirilirken

18.09.2017 - 17.33 Haber Kodu : 170918188

==============================

- EĞİTİM-SEN ÜYELERİNDEN DARWİN'Lİ, MARX'LI, WEBER'Lİ EYLEM

Taner YENER - İbrahim AKTÜRK / İSTANBUL DHA
Eğitim-Sen İstanbul Şubeleri üyesi bir grup, 2017-2018 eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Darwin, Marx ve Weber'in fotoğraflanını taşıyan grup adına konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdiğini öne sürerek, "TEOG'u kaldırıp, yerine aşka bir sınav getirmeye çalışmak, iktidarın eğitimdeki başarısızlığının kanıtıdır." dedi.
Sultanahmet'teki İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanan Eğitim-Sen İstanbul Şubesi üyesi yaklaşık 50 kişilik grup, "Cihadın değil, bilimin müfredatını anlatacağız" pankartını taşıdı. Darwin, Marx ve Weber'in fotoğraflarını taşıyan grup, 'Laik eğitim, demokratik Türkiye', 'Parasız eğitim istiyoruz' şeklinde sloganlar attı. Daha sonra grup adına basın açıklamasını Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan okudu. Aytekin , "2017-2018 eğitim öğretim yılı, başta öğrencilerimiz, öğretmenler, eğitim emekçileri ve veliler olmak üzere, ağır sorunlar ve saldırıların gölgesinde, her zamankinden daha zor koşullarda açılmaktadır. Bugün, toplumun tamamını ilgilendiren eğitim alanına yönelik çok yönlü saldırı ve tehditlerin yaşandığı, laik, bilimsel eğitim anlayışına açıkça meydan okunduğu yeni dönemin ilk günüdür. Kamuda ve eğitimde siyasi ve idari kararlarla hayata geçirilen hukuksuz ihraçlar, açığa almalar sendikal faaliyetler nedeniyle yaşanan sürgünler, bilime meydan okuyan yeni müfredat öğrencilerin yarış atı gibi sınavdan sınava koşturması, öğretmenlerin mülakat sınavı ile sözleşmeli istihdam edilerek güvencesiz çalışmaya mahkum edilmesi vb. sorunlar eğitimin zaten sorunlu olan eğitimin niteliğinin daha da kötüleşmesine neden olmaktadır." dedi.

"İKTİDARIN EĞİTİMDEKİ BAŞARISIZLIĞININ KANITI"
Milli Eğitim Bakanlığı'nın yaptığı değişikliklerle eğitim sistemini yap-boz tahtasına çevirdiğini öne süren Aydoğan, "Son olarak yeni müfredat ve TEOG üzerinden yürütülen tartışmalarda görüldüğü gibi, öğrenci ve velilerin kafasını karıştırmak dışında eğitime somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmek yerine, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirecek adımlar atılmaktadır. TEOG'u kaldırıp, yerine aşka bir sınav getirmeye çalışmak, iktidarın eğitimdeki başarısızlığının kanıtıdır." dedi. Grup, basın açıklamasının ardından olaysız dağıldı.

Görüntü dökümü:
----------------------
-Polisin milli eğitim önünde güvenlik önlemi
-Eylemcilerin pankart ve afişlerle bina önüne gelmesi
-Basın açıklaması
-Pankartlar, sloganlar
-Eylemcilerin taşıdıkları Darwin, Marx, Waber'in fotoğrafları
-Genel görüntüler

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: