DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1 

Beyoğlu'nda İTÜ mezunu elektrik mühendisi Halit Ayar'ın (23) bıçaklanarak öldürülmesi, bir arkadaşının da yaralanmasına ilişkin 2 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, hukukçular da  'Tehdit ve gasp' suçundan kaydı bulunan Emra Yaşar'ın izinli olarak cezaevinden dışarı çıkmasıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

1- İSTİKLAL CADDESİ'NDEKİ DEHŞETTE "İZİNLİ ÇIKMAYI" HUKUKÇULAR YORUMLADI

Serpil KIRKESER/Özgür KUMANOVALI/İSTANBUL, (DHA)
Beyoğlu'nda İTÜ mezunu elektrik mühendisi Halit Ayar'ın (23) bıçaklanarak öldürülmesi, bir arkadaşının da yaralanmasına ilişkin 2 şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, hukukçular da 'Tehdit ve gasp' suçundan kaydı bulunan Emra Yaşar'ın izinli olarak cezaevinden dışarı çıkmasıyla ilgili değerlendirmede bulundu.
İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, suç makinesi konumunda bulunan kişilerle ilgili infaz hukukunda değişiklik yapılması gerektiğini belirterek, "Bu olayın bize anlattığı olgu budur diye düşünüyorum" dedi. Avukat Muammer Küçük de infazın amacının iyileştirme, topluma yeniden kazandırma olduğunu belirterek, "Bunlara uygun bir ceza infazı gerçekleştiremiyoruz. Bu nedenle bizde cezaevine giren herkes yüzde 99 iyi halli olarak koşullu salıvermede ve açığa ayrılmadan yararlanıyor" dedi.

Reklam
Reklam

CİNAYET CUMARTESİ GÜNÜ İŞLENDİ
Beyoğlu'nda İTÜ mezunu elektrik mühendisi Halit Ayar (23), cumartesi günü arkadaşları Mustafa Sinan N. ve Tolga O. ile birlikte oturduğu İstiklal Caddesi Tünel tramvay durağında para isteyen kişilere olumsuz yanıt verince bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırı sonucu Ayar hayatını kaybederken arkadaşı ise yaralandı. Olayın ardından harekete geçen polis Halit Ayar'ın bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili Emra Yaşar (27) ve Erhan Kurdal'ı (27) yakalayarak Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Emra Yaşar'ın 2014 yılında 'Tehdit ve gasp' suçundan tutuklanarak cezaevine girdiği 2016 yılında ise Kırklareli Açık Cezaevi'ne yollandığı, cezaevindeki 'iyi hali' sebebiyle Emra Yaşar'a 2 Eylül'de izin verildiği öğrenildi. Ayrıca Emra Yaşar'ın 15 suçtan kaydının bulunduğu belirtildi. 10 suçtan kaydının olduğu ifade edilen Erhan Kurdal'ın ise 2019 yılı başında 'Gasp' suçundan cezasını yatarak tahliye olduğu öğrenildi. Hukukçular, cinayet şüphelisi Emra Yaşar'ın cezaevinden izinli çıkmasıyla ilgili hukuki süreci değerlendirdi.

Reklam
Reklam

"SUÇ MAKİNESİ KONUMUNDA BULUNAN KİŞİLERLE İLGİLİ OLARAK YENİ DÜZENLEMELER YAPMAK GEREKİYOR"
İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, "Bu son cinayet itibariyle şüpheli konumunda bulunan ama daha önce işlediği suçlardan dolayı hükümlü konumunda bulunan bir suç makinesinden söz ediyoruz. Bizde hukukilik ve kanunilik birbirine çok karıştırılır. İnfaz yasası hükümlerine göre ailesiyle görüşebilmek için mazeret nedeniyle falan izin alma olanağının bulunmuş olması, yasamızın ona verdiği bu konumda bulunan bir kimseye dahi verdiği bir imkan gibi gözüküyor. Öyle anlaşılıyor ki infaz yasamızda bu son olayla ilgili olarak bize verdiği ders olarak almamız gerekir ki bir değişiklik yapmamız gerekiyor. Daha çok evrensel hukukun genel kabule ulaştığı kurallardan hareketle bir infaz hukukunda değişikliğe gitmek suretiyle böylesine suç makinesi konumunda bulunan kişilerle ilgili olarak yeni düzenlemeler yapmak ve onun öğrendiğimize göre geçmişinde de işlenmiş olan ama infaz edilmiş olan 15 ayrı suçunun da gözetilmesi suretiyle, bu tür kişilerle ilgili olarak bu tür izin mekanizmalarının çalıştırılmamasına gerektiğine karar vermek böyle bir düzenleme yapmak gerekiyor. Bu olayın bize anlattığı olgu budur diye düşünüyorum" dedi.

Reklam
Reklam

"BU İNFAZ YASASINDA YENİ BİR ŞEY DEĞİL"
Avukat Turgay Demirci de Halit Ayar'ın öldürdüğü iddia edilen şüphelinin hükümlü olduğunu belirterek şunları söyledi:
"İnfaz yasası hükümleri uyarınca aldığı cezanın beşte birini çeken ve cezaevinde iyi hali olan, cezaevinin görüşü alınarak savcının talimatıyla mazeret ya da iş bulma izni veya ailesiyle sosyal çevresiyle bütünleşebilmek açısından 3'er günü geçmemek üzere 1 yılda en fazla 9 güne kadar izin alınabiliyor. Zannedersem burada böyle bir izin söz konusu. İzne ayrıldıktan sonra da şahıs söz konusu bu saldırıyı gerçekleştirmiş oluyor. Burada o geçmişte işlediği 15 ayrı sabıka ayrı bir şey. Çünkü bu hükümlü. 15 tane ayrı şeyden dolayı bir tutuklaması olsa zaten bu izni alması mümkün değil. Onlar denetimli serbestliklere uğramıştır, bir şekilde infazı bitmiştir onların. Bu son gasptan aldığı iyi halden izin alma söz konusu. Sivil hayata uyum sağlayabilmek açısından, onların kendi aileleriyle görüş sağlayabilmek açısından.. Bazı bu açığa çıkanlarda bayram izinleri gibi bazı izinler iş arama izni gibi izinler uygulanıyor. Bu infaz yasasında yeni bir şey değil. Uygulamada sıkça olan. Burada kriter beşte birlik süreyi geçirmiş olmak, açığa (açık cezaevi) çıkmaya hak kazanmak ve iyi halli olmak ."

Reklam
Reklam

"CEZAEVİNE GİREN HERKES YÜZDE 99 İYİ HALLİ OLARAK KOŞULLU SALIVERMEDE VE AÇIĞA AYRILMADAN YARARLANIYOR"
Avukat Muammer Küçük de infazın amacının iyileştirme, topluma yeniden kazandırma olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bunlara uygun bir ceza infazı gerçekleştiremiyoruz. Bu nedenle bizde cezaevine giren herkes yüzde 99 iyi halli olarak koşullu salıvermede ve açığa ayrılmadan yararlanıyor. Ne kadar izin hakkı varsa onları da kullanıyor. 15 ayrı suçtan kaydının olması tabii bunlardan ne kadarından mahkum olmuş olmamış onu bilmiyorum. Cezaevinden izne ayrıldığına göre infaz edilmekte olan cezası demek ki yağmayla ilgili olan. Cezaevine 2014 yılında girmişse zaten infaz yasasına göre 1 Temmuz 2016 yılından önce olduğu için diyelim ki 10 yıl ceza almış olsa zaten 5 yılını cezaevinde geçirmesi gerekiyor. 2 yılda denetimli serbestlikten yararlanacak o zaman 3 yılını geçirmesi gerekiyor. Zaten infaza göre 7 yıldan az kaldığı için zaten açığa ayrılacak. Yani çok kısa. Bizde verilen cezalar kağıt üstünde kalıyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Mehmet Durakoğlu'nun konuşması
-Avukat Muammer Küçük'ün konuşması
-Turgay Demirci'nin konuşması
-Genel ve detaylar

09.09.2019 - 17.53 - Haber Kodu : 190909235
09.09.2019 - 17.51 - Haber Kodu : 190909234

2- FATMA BETÜL SAYAN KAYA'DAN İBB'DE İŞTEN ÇIKARILAN GÜVENLİKÇİYE ZİYARET

Haber- Kamera: İlkay DİKİCİ / İSTANBUL(DHA)
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)'nde işten çıkarılan güvenlik görevlisi Arzu Çakır'ı Ümraniye'deki evinde ziyaret etti. Arzu Çakır'ın çocukları Yunus, Yonca, Yaren ve Yağmur da buluşmada yer aldı.

"HAKSIZ YERE İŞTEN ÇIKARILDILAR"
Fatma Betül Sayan Kaya, "Arzu hanımın dört evladı olduğunu biliyorum. Evlatları için mücadele eden, tek başına hayat mücadelesi veren bir hanımefendi olduğunu öğrenmiştim. Bugün ben de Arzu Hanım ve evlatlarını ziyaret etmek istedim. Onların bu haklı mücadelelerinde bir kez daha yanlarında olduğumuzu ifade etmek istedim. Haksız yere işten çıkartıldılar. Şeref sözü, namus sözü gibi sözler verilen seçim öncesi dönemde verdiler bu sözleri şimdi bu sözlerinin gereğini yerine getirmelerini bekliyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

"BU İTHAMLARDAN DOLAYI ÖZÜR DİLEMELERİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"
Sayan Kaya, "Burada Arzu Hanım gibi onlarca hanımefendi kardeşim, evlatları için çalışan, evlatlarının geleceği için, evlerine ekmek götürmek için çalışan kadınlarımız var. Engelli evladı olan, yüzde 80'in üzerinde babalarımız var, sel felaketinde 50'nin üzerinde insanın hayatını kurtarmış çalışanlarımız var İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde. Bütün bunlar bankamatik memuru, bankamatik işçi sözleriyle işten çıkartıldılar. Öncelikle ben bu ithamlardan dolayı da özür dilemeleri gerektiğini düşünüyorum. Arzu hanım her gün düzenli bir şekilde işe giden ve işini en iyi şekilde, layığıyla yapan bir hanım kardeşimiz. Evlatlarına bakıyor hiçbir şekilde işini aksatmadan. Güçlü bir kadın. Evlatlarına aile reisi olmuş bir kadın ama bankamatik işçi denilerek işinden atılan bir kadın. Öncelikle bu ithamında bütün işten çıkarılan işçi kardeşlerimizi de çok rahatsız ettiğini ifade etmek istiyorum" diye konuştu.

"BİRKAÇ CÜMLELİK BİR MESAJ ÜZERİNE İŞTEN ÇIKARILDIĞIMIZI ÖĞRENDİK"
Arzu Çakır ise, "Fatma hanım sağ olsun. Zahmet edip evimize kadar geldi. Biz pes etmeyeceğiz. Direnişimize devam edeceğiz. O da bunu biliyor. Haksızlık olduğunu biliyor. Tek istediğimiz işimiz. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Fatma Hanım da yanımızda olduğunu söylüyor. Sürekli bizi Saraçhane'de ziyarete geliyor. 12 gün bitti bugün 13. Güne giriyor. 28 Ağustos'tan itibaren her gün oradayız. 28'inde ben 18.00'da nöbetimi bitirdim. Üzerimi değiştirdim tam kapıdan dışarıya çıktım mesaj geldi. 'Gereken lüzum üzerine iş hâktiniz fes edilmiştir' diye. Birkaç cümlelik bir mesaj üzerine işimizden ayrıldığımızı anladık" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
----------
-Ziyaretten detaylar
-Ailenin detayları
-Fatma Betül Sayan Kaya'nın konuşması
-Arzu Çakır'ın konuşması

09.09.2019 - 19.32 Haber Kodu : 190909268

3- YENİ ÖĞRENCİLERE SİMİT ATMA GELENEĞİ TEPKİ ÇEKTİ

İSTANBUL DHA
Kadıköy Anadolu Lisesi'ne yeni başlayan öğrencilere simit parçaları atma geleneği tepki çekti. Öğrencilere simit parçalarının fırlatıldığı görüntüler sosyal medya hesaplarında çok sayıda kişi tarafından paylaşılarak, bu gelenek eleştirildi.
Kadıköy Anadolu Lisesi'nde bugün çekildiği ileri sürülen görüntüler sosyal medya hesaplarında çok sayıda kişi tarafından paylaşılarak, her yıl tekrarlandığı belirtilen gelenek eleştirildi. Eleştirenler, nimet olan simit parçalarını yerlere atılmasının gelenek olamayacağını savunuyor.
Paylaşımlarında bu geleneği savunan bazı kişiler ise, armasında martı bulunan Kadıköy Anadolu Lisesi'nin mezunları ile okula yeni başlayan öğrencilerin martı olarak sayıldığı belirtilerek, yeni başlayan öğrencilere hoş geldin merasimi olarak bu geleneğin sürdürüldüğünü dile getiriyor. Bu kişilerin ayrıca, atılan simit parçalarının göreviler tarafından hemen süpürülerek temizlendiği belirtiliyor.
Paylaşılan bir görüntüde ise okul müdürünün, bu geleneğe son verilmesi konusunda veli ve öğrencilere çağrıda bulunduğu görülüyor.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
----------
Sosyal Medyada paylaşılan görüntüler
-Öğrencilerin okuldan dışarı çıkması
-Velilerin öğrencilere simit parçaları atması
-Atılan simitlerin öğrencilerin geçişinin ardından süpürülmesi

09.09.2019 - 23.12 Haber Kodu : 190909295

==================================

4- İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİLERİN İBB ÖNÜNDEKİ NÖBETİ 13. GÜNÜNDE

Haber- Kamera: Mustafa BAKIRHAN, İSTANBUL, (DHA)
İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) tarafından işten çıkarılan işçilerin Saraçhane'deki belediye başkanlığı binası önünde başlatmış olduğu nöbet sürüyor. 29 Ağustos'ta telefonlarına gelen bir mesajla içten çıkarıldıklarını öğrenen işçilerin başlattığı eylem 13. gününe girdi. Gece gündüz İBB binası önünden ayrılmayan işçiler, geceyi burada battaniye üzerinde yatarak nöbetlerini tutuyor. Büyükşehir belediyesi tarafından işten çıkarılan işçilerden biri olan Mehmet Akarsu, sebepsiz işten çıkarıldıklarını belirterek kendilerine "bankamatik memuru" suçlaması yapanları eleştirdi.

"İKİ SEÇİM ARASINDA DEĞİL 3. AYDA İŞE GİRDİM"
Kendilerine "bankamatik memuru" diyenlerin çalıştığı birimdeki evrak ve görüntüleri inceleyebileceğini belirten Mehmet Akarsu, "Ben 3. ayda işe başladım. Onlar iki seçim arasında işe başladın dediler, ben 3. ayda işe başladım. Kart memuru diyorlar. Bununla ilgili benden şüphe duyuyorlarsa çalıştığım Başakşehir'deki birimimde günlük ve aylık rapor tutuluyor. Hem günlük ve hem aylık imza atılıyor. Yüz tanımadan geçiriliyor. O şekilde iş başı yapılıyor ve her taraf kamera dolu. Bunu bir incelerler bundan sonra da ATM memuru diye bilirler. Şaka yapar gibi işten çıkış sebebimiz bile yok. İşe gitmediğimiz bir gün yok. İzin aldığımız bir gün yok. Emre itaatsizliğimiz yok. Bir mesajla güle güle, hiçbir aydınlatma yapmadan kapının önüne koydular" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------
-Gece nöbeti tutan işçilerden detaylar
-Yatan işçilerden detaylar
-İBB ve nöbet alanından detaylar
-İşten atılan işçi Mehmet Akarsu rop.
-Genel ve detaylar

10.09.2019 - 02.51 Haber Kodu : 190910006

================================

5- BAŞKAN TEVFİK GÖKSU İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİLERİ ZİYARET ETTİ

İSTANBUL DHA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi AK Parti Grup Başkan Vekili M. Tevfik Göksu, işten çıkarıldıkları için İBB önünde eylem yapan işçileri ziyaret etti. İşçilere seslenen Göksu, işten çıkarılmalar hakkında İBB Meclisi'nde araştırma komisyonu kurulacağını bildirdi.

ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURULDU
Tevfik Göksu, "Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin yeni dönem çalışma gününün ilk günüydü. Sabah saat 10.00'da başlayan meclis toplantımızı siz de takip ettiniz. Mecliste ana gündem olarak sizin sorunlarınızı başta AK Parti Grup Başkan Vekili olarak kendi konuşmamda, daha sonra meclis üyesi arkadaşlarımız kendi konuşmalarında ve en sonunda da Büyükşehir Belediye Meclisi'nin gündemine aldırarak bir araştırma komisyonunun kurulmasına karar verdirildi. Bu araştırma komisyonu bu hafta görüşüldükten sonra resmi olarak kurulmuş olacak. Bu komisyon sizlerin bütün haklarınızla ilgili hem belediye bürokrasisinden, hem de mevcut atılmış olduğunuz yerden bilgileri almış olacak. Özellikle sizlerle ilgili oluşturulmuş olan işte banka memuruydu gibi negatif algılar araştırılmış olacak" dedi.

"SİZE VERİLEN SÖZLERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"
Seçimden önce işçilere verilen sözlerin takipçisi olacaklarını söyleyen Göksu, "Sizin hak ve hukuklarınızın korunması için hem hukuki anlamda haklarınızın korunması, hem de insani anlamda haklarınızın korunması için AK Parti grubu olarak üzerimize düşen gayreti her zaman ve her zeminde göstermeye sizlerin huzurunda söz veriyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
--------------------
-Tevfik Göksu'nun vatandaşlarını yanına gelişi
-İşten çıkarılan vatandaşların tezahüratları
-Göksu'nun konuşma yapması

09.09.2019 - 20.32 Haber Kodu : 190909276

=========================

6- BAKAN ERSOY, ARTER MÜZESİ'NİN AÇILIŞINA KATILDI

Haber- Kamera: İlkay DİKİCİ / İSTANBUL(DHA)
Beyoğlu'nda müze açılışına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Sanata sunulan her hizmet, sağlıklı, huzurlu, gelişmiş ve çağdaş bir toplum inşa etmede harcanan çaba, kat edilen mesafedir" ifadelerini kullandı.

Dolapdere'deki yeni binasını 13 Eylül Cuma günü ziyarete açmaya hazırlanan Arter Müzesi'nin, Koç Holding ve Arter Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ve Arter Kurucu Direktörü Melih Fereli'nin ev sahipliğinde gerçekleşen protokol açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve eşinin yanı sıra Bakanlık yetkilileri ve sanat-iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

"SANAT, HAYATIN MONOTONLUĞU İÇİNDEN BİZİ ÇEKİP ÇIKARIR"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Sanat, hayata dair duygu ve fikir dünyamızda önümüze yeni kapılar açar. Tüm duyularımızla hissedebildiğimiz, farklı ve zengin dünyalar keşfederiz. Bu yönüyle sanat, hayatın koşuşturmaları, klişeleri, monotonluğu içinden bizi çekip çıkarır. Sanatçının renge, sese, biçime bürünen iç dünyasında kendimizce yolculuk ederiz. Şüphesiz hepimizin zaman zaman bu uzaklaşmaya, yeni dünyaları keşfetmeye ihtiyacı var. Sayın Ömer Koç ve ekibinin bu ihtiyaca, sanatın tüm imkân ve zenginlikleriyle sunduğu cevap, her türlü takdiri hak etmektedir. Kendilerini tebrik ediyorum ve bu vesileyle Vehbi Koç Vakfı'nın da 50. yılını kutluyor, Sayın Vehbi Koç'u rahmetle anıyorum" diye konuştu.

"BU BİLİNCİ YAYMAK ZORUNDAYIZ"
Bakan Ersoy, "Sanata sunulan her hizmet, sağlıklı, huzurlu, gelişmiş ve çağdaş bir toplum inşa etmede harcanan çaba, kat edilen mesafedir. Sanatçılarımız bu noktada, çok uzun mesafeleri çok hızlı bir şekilde aşmamızı sağlayacak rehberlerdir. Bizler, gerek kamu gerek özel iştirakler olarak, sanata ve sanatçıya bu farkındalıkla yaklaşmak, bu bilinci yaymak zorundayız" şeklinde konuştu. Konuşmalarının arından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, müzeyi gezdi. Arter Müzesinin sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film, performans sanatı ve dijital sanatlar gibi pek çok disiplinin, etkinlik programı kapsamında ilk dört ay içinde yer alacak sanatçılar arasında Aydın Esen, Portrait and a Dream, Elif Çağlar Quartet, Can Çakmur, In Hoodies, Emin Fındıkoğlu Beşlisi ile Tolgahan Çoğulu ve Sinan Ayyıldız Duo gibi çok sayıda sanatçı bulunuyor.

Görüntü dökümü:
-----
-Müzeden detaylar
-Bakan Ersoy'un konuşması
-Bakan ve beraberindekilerin müze gezisinden detaylar

10.09.2019 - 01.14 Haber Kodu : 190910002

=================================

7- İSTANBUL'DA 112'YE YAPILAN 5 MİLYON ARAMADAN SADECE 550 BİNİ GERÇEK VAKA

Özlem YURTÇU KARABULUT-İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul'da, yaklaşık 4 bin kişiyle hizmet veren 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanları, 'asılsız' ihbarlar nedeniyle büyük zaman kaybı yaşıyor. 8 ay içinde, İstanbul'dan 5 milyon kişinin yaptığı aramadan sadece 550 bininin gerçek vaka olduğu ortaya çıkarken, İstanbul Avrupa Bölgesi İl Ambulans Komuta Kontrol Merkezi Başhekimi Dr. Fatih Türkmen, "Bir saniyelik gereksiz çağrı, 8 ayda toplam 1250 saatlik zaman kaybına yol açıyor. 112'yi arayıp meşgul edenler lütfen daha dikkatli olsunlar" dedi.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre geçen yıl 5,5 milyon kişinin hizmet aldığı, 112 Acil Sağlık Hizmetleri ülke genelinde kara, hava ve denizden hizmet veriyor. Kırsal bölgeler de dahil 2 bin 735 istasyonda 5 bine yakın ambulansla görev yapılan 112 Acil'de, 2008'den bu yana 4 ambulans uçak ile 1091'i yurt içinde, 103'ü yurt dışında hasta nakli yapıldı.
Her türlü acil durumun tek numarada toplandığı 112 Acil Çağrı Merkezi'nin İstanbul ayağında ise yaklaşık 4 bin kişi hizmet veriyor, 4 bin kişiden yaklaşık 3 bini doktor, paramedik ATT veya sürücü olarak sahada çalışırken, bini ise komuta merkezinde görev yapıyor. Çağrı Merkezi'nde görev yapan çalışanlar, özellikle 'asılsız' ihbarlar nedeniyle zaman kaybına uğruyor. Merkeze yapılan 1 saniyelik gereksiz bir çağrı, 8 ayda toplam 1250 saatlik bir zaman kaybına yol açıyor. Verilere göre, bu yılın ilk 8 ayında, İstanbul'dan Çağrı Merkezi'ne ambulans istemek için 5 milyon kişi arama yaptı ancak bu aramalardan sadece 550 bininin gerçek vaka olduğu ortaya çıktı.

'5 MİLYON ÇAĞRININ 4,5 MİLYONU GERÇEK DEĞİL'
İstanbul Avrupa Bölgesi İl Ambulans Komuta Kontrol Merkezi Başhekimi Dr. Fatih Türkmen, kent genelinde yapılan çağrıların yaklaşık yüzde 70'inin Avrupa yakasından geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
"İstanbul'da 120'si Avrupa, 80'i Anadolu yakasında toplam 200 çağrı karşılayıcı ekibimiz ve sahada da 800'e yakın aktif sağlık personelimiz ile günde yaklaşık bin kişi acil vakalara hizmet veriyor. Burada 120 çalışanımız var. Bunlar içinde sağlıkçı olmayan, çağrıyı ilk karşılayan ekip, paramedik ATT'ler ve doktorlar yer alıyor. Ayrıca bu birimde İstanbul'daki tüm hastanelerden yapılacak hasta nakil işlemlerini de gerçekleştiriyor. Yılbaşından bu yana aldığımız 5 milyona yakın çağrının yaklaşık 4.5 milyonu gerçek olmayan ihbarlardı. 550 bin kadar acil vakadan ise 400 binini hastaneye nakletmişiz, kalan 150 bin kişi ise hastaneye nakline gerek olmayan vakalardı."

'ÇOCUKLAR OYUN GİBİ 112'Yİ ARAYABİLİYOR'
Kimi çağrı merkezi çalışanlarının hakaret ve küfre maruz kaldığını anlatan Dr. Türkmen, "Acil olmayan durumlar için gereksiz yere 112 hattını meşgul eden çağrılar içinde 'tırnağım rahatsız' diyen, 'evcil hayvanım rahatsız' diyen veya hakaret, küfür bile edenler var. Özellikle ebeveynleri uyarmak istiyorum, çocukların gerçek bir vaka varmış gibi, oyun oynar gibi 112'yi arayıp çağrı merkezini meşgul ettiği durumlar çok oluyor. Lütfen daha dikkatli olsunlar" diye konuştu.

OBEZ VEYA YENİDOĞANA ÖZEL AMBULANSLAR
Ayrıca kentte toplam 400 ambulans ile hizmet verildiğini anlatan Başhekim Türkmen, "Bunların bir kısmı yedek. Hepsi sahada aktif çalışmıyor. Herhangi bir arıza veya ihtiyaç halinde sahaya sürülüyor. Ayrıca Avrupa komuta merkezine bağlı bir helikopter ambulansımız da var. Herhangi bir acil durumda bu helikopterimizi komuta merkezimizden kaldırabiliyor ya da olay yerinden nakil gerçekleştirebiliyoruz. Anadolu yakasında hizmet veren 2 deniz ambulansımız ve bunların dışında da obez vakalara özel aktif olarak çalışan 2 obez ambulansımız bulunuyor. Sadece yenidoğan vakalarına özel hizmet veren 3 istasyonumuz mevcut. Bunlar sadece yenidoğan vakalarını taşıyorlar. Kuvöz olarak da 6 kuvöze kadar sayıyı çıkarabiliyoruz" dedi.

'BAZEN POLİSTEN BİLE ÖNCE GİDİYORUZ'
112 Acil'de çalışan ambulans doktorlarından Dr. Oktay Erkan ise "Genelde en çok gittiğimiz vakalar, senkop diye verilen basit geçici bayılma durumları. Özellikle toplu taşıma araçlarında bunları görüyoruz. Hipertansiyona çok gidiyoruz, insanlar tansiyonu normal sınırların biraz üzerine çıktığı zaman 112'yi arayabiliyor ama hipertansif acillerin biraz daha uç örnekler olması gerekiyor aslında. Yine basit düşmelere çok fazla gidiyoruz. Vakalara giderken en çok olay yerine ulaşmakta zorluk yaşıyoruz. Sokaklar çok dar, araçlar yanlış park edebiliyor, bu konuda eksikler var. 112 çalışanları şiddete uğramaya çok açık bir alanda çalışıyor. Tamamen güvensiz bir ortam. Olay yerine ilk ulaşan siz oluyorsunuz. Çatışma, silahla yaralanma ya da bir kavgada olay yerine giden ekip ilk sizsiniz. Dolayısıyla insanlar hararetli ve telaşlı olabiliyor, belki normal hayatlarında yapmayacakları hareketleri yapabiliyorlar" diye konuştu.

'SÜRÜCÜLER FERMUAR SİSTEMİNİ ÖĞRENMELİ'
9 yıldır ambulans şoförü olarak çalışan Muhammet Sandalcılar, kentte ambulans şoförlüğü yapmanın zorluklarına değinerek şunları söyledi:
"Sağlık Bakanlığı'nın yapmış olduğu duyurularda belirttiği şekilde yani fermuar şeklinde açılma olayında sürücüler orta şeride girdiğimiz, anons yaptığımız halde sürekli şerit değiştiriyor. Ambulansa yol açmak için telaş içinde oluyorlar. Yapılacak en iyi şey ambulansın çizgi üzerinden gitmesi ve araçların sağa ve sola açılması, çizgi üzerinin boş bırakılmasıdır. Fermuar şeklinde dediğimiz olay bu. Sürücüler ambulansın siren sesi duydukları zaman lütfen aynaya bakıp aracın nereden geldiğini görsünler. Böylece daha çabuk kenara çekilip ambulansın olay yerine hızla ulaşmasını sağlarlar."

Görüntü Dökümü:
-------------
Başhekim ile röp.
Ambulans doktoruyla röp.
Ambulans şoförü ile röp.
Muhabir anonsu
Hastanın ambulansa alınması
Ambulans içinden detaylar
Detaylar

09.09.2019 - 18.10 - Haber Kodu : 190909239

8- 25 YIL SONRA ÖLÜM DAĞI POBEDA'YA ÇIKARAK 'KAR LEOPARI' ÜNVANI ALDI

Hakan KAYA-Özgür EREN/İSTANBUL,(DHA)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim Görevlisi Bülent Çınar, beraberindeki 3 kişilik ekiple dünyanın en zor tırmanılan ve her altı dağcıdan birinin hayatını kaybettiği Orta Asya'daki Pobeda Dağı'na tırmanarak dünya dağcılığının en prestijli unvanlarından biri olan 'Kar Leoparı' ünvanın sahibi oldu. Bu unvanın ilk sahibi 25 yıl önce ünlü dağcı Nasuh Mahruki olmuştu.
Eski Sovyetler Birliği topraklarındaki 7000 metreden yüksek Lenin, Korjenevskaya, Somoni, Khan Tengri ve Pobeda Dağları'na tırmanan dağcılara "Kar Leoparı" unvanı veriliyor. Daha önceki yıllarda Lenin, Korjenevskaya, Somoni ve Khan Tengri zirvelerini başarı ile çıkan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Bülent Çınar, projenin sonuncu ve Orta Asya'nın en zor dağı olarak bilinen 7 bin 439 metre yüksekliğindeki Pobeda'ya, Özgür Keskin ve Esin Handal ile birlikte tırmandı. 8 Ağustos sabah 06.00'da son zirve tırmanışı için yola çıkan ekip, eksi 25 derece soğukta, fırtınasız ve az yağışlı bir havada son etabı da tamamlayarak büyük bir başarıya imza attı. Bu tırmanışla birlikte Bülent Çınar ve Esin Handal Kar Leoparı unvanı almış oldular. Esin Handal Kar Leoparı unvanı alan ilk kadın Türk Sporcu, Bülent Çınar ise Kar leoparı unvanı alan 2. erkek Türk sporcu oldu. Bu ünvanı ilk sahibi 25 yıl önce Nasuh Mahruki olmuştu.

"25 YIL ÖNCE NASUH MAHRUKİ'NİN BAŞARISI BANA ÖNEMLİ BİR VİZYON KATTI"
Dünya dağcılığının en prestijli unvanlarından biri olan 'Kar Leoparı' unvanına sahip olan 30 yıldır dağcılık yapan Bülent Çınar, "Bu benim kazandığım ödül 1970'li yıllarda Rusya Dağcılık Federasyonu tarafından ortaya atılmış 5 tane 7 bin metre ve üzeri dağın tırmanışına atfen verilen 'Kar Leoparı' unvanı bu… Çok prestijli bir unvan, birçok uluslararası dağcı bu unvanı almak için uğraşıyor. Bizde 25 yıl önce bu ünvanı Nasuh kazanmıştı. 25 yılın öncesinin vizyonuyla ve Türkiye dağcılığına bakarak Nasuh'un yaptığı işin çok önemli bir şey olduğunu şimdi daha iyi kavramış durumdayım. Bu çok önemli bir vizyon yarattı bizim için, kendisi de şahsen benim arkadaşımdır. Ben de ancak 50 yaşında bu başarıyı tekrar etme şansım oldu. Benimle birlikte Esin Handal vardı. Esin Handal da 5 dağ tırmanışını tamamladığı için Türkiye'nin ilk kadın 'Kar Leoparı' oldu. Bir arkadaşım daha vardı Özgür Keskin o da bu zirveyi başarıyla tamamladı ama biz bu beş dağı tırmanmayı tamamladığımız için bu ünvanı almaya hak kazandık" dedi.

"POBEDA DAĞINA ÇIKAN HER 6 KİŞİDEN BİRİ ÖLÜYOR"
Tırmanış için hava şartlarının çok önemli olduğunu belirten Bülent Çınar, Pobeda dağına çıkan her 6 dağcıdan birinin hayatını kaybettiğini söyledi. Çınar, "Bizim için hava durumu çok önemliydi. Bu dağın ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorduk. Çünkü her çıkan 6 dağcıdan 1'i hayatını kaybediyor. Ne yazık ki, böyle bir istatistik var. Bu istatistiğe girmemek açısından çok önemsediğimiz şeylerden biri de hava durumu bizim için. 7 günlük güzel bir hava durumu vardı. Biz de bu durumu kullandık. Bize sonradan da bir İranlı arkadaş dahil oldu. 4 kişi ortak hareket ederek, birbirimize güç katarak tam ön gördüğümüz gibi 7 günde dağın zirvesindeydik" diye konuştu.

"BİZDEN SONRA AYNI ROTADA 4 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ"
Zirveye ulaştıktan sonra fırtınaya yakalandıklarını anlatan Çınar, aynı rotada 4 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Çınar "Dağın zirvesine çıktıktan sonra ciddi bir fırtınaya yakalandık. O fırtınayı bekliyorduk zaten iki gün 7 bin metre üzerinde kımıldayamadık. Toplamda 5 gün kaldık, 7 bin metre üzerinde, o büyük bir problemdi bizim için. Çünkü 7 bin metrede kaldığınız zaman beyin ve akciğer ödemi riskleri var. Ama kondisyonlu olduğumuz için ve çok hızlı hareket etmediğimiz için o riskleri atlattık. Bizden sonra maalesef 4 kişi aynı rotada can verdi. 3 tanesi Kazak dağcıydı. Bir tanesi akciğer ödeminden hayatını kaybetti, diğer ikisi fırtınada uzun süre kaldıkları için kayboldular. Muhtemelen donduklarını düşünüyoruz. Bir de Rus dağcı bizim indiğimiz rotadan inerken rehber olduğu halde düşüp hayatını kaybetti. Böyle riskler vardı ama biz minimum tehlikeyle bu işi atlattık. Hep korktum, korkmamak mümkün değil. Korku insanı ayakta tutuyor. Korku vazgeçilmez bir olgu bu etkinlikte o korkuyu hep içinizde yaşıyorsunuz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Dağcıların dağa tırmanışından genel ve yakın detaylar
-Dağcıların Pobeda zirvesinde çekilmiş görüntüler
-Doç. Bülent Çınar ile röportaj
-Bülent Çınardan detay görüntüler
-Hakan Kaya anons
-Genel ve yakın detaylar

09.09.2019 - 18.59 - Haber Kodu : 190909262
09.09.2019 - 19.02 - Haber Kodu : 190909263

9- İSTANBUL HAVALİMANI'NDAKİ OTELDE KONAKLAYANLARIN YÜZDE 25'İNİ AMERİKALILAR İLE İNGİLİZLER OLUŞTURDU

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)
İSTANBUL Havalimanı'nda hizmet veren ve dünyanın sayılı terminal otellerinden biri olan YOTEL, 5 aylık dönemde daha çok ABD ve İngiliz yolcuların tercihi oldu.
Merkezi İngiltere'de bulunan ve dünyanın birçok noktasında otel hizmeti veren YOTEL, 471 oda kapasiteli olan kara ve hava tarafı olmak üzere iki alandan oluşuyor. Havalimanı oteli doluluk oranlarında yüksek seviyeleri yakaladı. İstanbul Havalimanı'nın Nisan ayı itibariyle tam kapasite ile hizmet vermeye başlaması ile birlikte yolculara kapılarını açan otel, kara tarafında yüzde 75, hava tarafında ise yüzde 115 doluluk oranına şimdiden ulaştı. Müşterilerin ilgisinden memnun olduklarını dile getiren YOTEL Genel Müdürü Bora Göymen, İstanbul Havalimanı'ndaki otellerinin İstanbul ve Türkiye serüvenin başlamasında ilk adım olduğunu söyledi.

HAVA TARAFINDA CİDDİ TRAFİK OLUŞTU
Nisan ayı itibariyle hizmet vermeye başlayan otelin doluluk oranlarıyla ilgili açıklamalarda bulunan Genel Müdür Göymen, "Açıldığımız günden bu yana her ay rakamlarımızı daha da yükseltiyoruz. Toplamda 471 odamız var. Kara tarafında doluluklarımız yüzde 75'lere ulaştı, hava tarafında ise yüzde 115'lere geldi. Bunun en temel sebebi hava tarafında saatlik satışlar yapabilmemiz. Minimum 4 saatlik şekilde oda satışı yapabiliyoruz. Özellikle transit yolcular ve iş amaçlı kısa süre ülkemize gelen yolcular hava tarafındaki odalarımızda çok ciddi bir trafik oluşturuyor" dedi.

BİZLERİ TERCİH EDİYORLAR
Müşteri portföyleri hakkında da bilgi veren Bora Göymen, "Hem kara hem de hava tarafında müşteri profiline bakıldığında, YOTEL İstanbul'da konaklayan misafirlerimizin yüzde 25'ini Amerika ve İngiltereliler oluşturuyor. Bu milletleri Almanlar, Ruslar, Ukraynalılar, Fransız ve İtalyanlar takip ediyor. Kara tarafında Türk müşterimiz yüzde 10'luk bir pay alıyor. Merkezimiz gerçekten İstanbul'daki performansımızdan çok memnun. Dünyada en başarılı birinci otel konumundayız denebilir." diye konuştu.

İKİ OTEL DAHA AÇMAK İSTİYORUZ
İstanbul Havalimanı'ndaki otelin yanı sıra yeni projeler hazırlığı içerisinde olduklarının altını çizen Göymen konuşmasına şöyle devam etti: "İstanbul'un merkezinde çıkabilecek fırsatlar konusunda gözümüz açık. Şehir merkezine bir YOTEL açmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Bodrum, Çeşme gibi tatil beldelerine girme hedefimiz var. Merkez ofis bu konuda çok istekli. Şu anda havalimanının yakınında herhangi bir otel bulunmuyor, bu nedenle de ciddi avantajlarımız var. Elbette zamanla havalimanı çevresi daha da gelişecektir, yeni oteller yapılabilir. Biz de oradaki fırsatlara bakabiliriz."

Görüntü dökümü:
------------------
-Otel Genel Müdürü Bora Göymen açıklamalar
-Otel odasından görüntüler
-Lobiden görüntüler
-Detay görüntüler

09.09.2019 - 16.26 - Haber Kodu : 190909191

9- PENDİK'TE OTOMOBİL GECEKONDUNUN BAHÇESİNE UÇTU

Haber-Kamera: Murat KORKMAZ / İstanbul DHA
Pendik'te sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, yol kenarındaki çöp kutusu ve kayaya çarparak gecekondunun bahçesine uçtu. Kazada hafif yaralanan otomobil sürücüsü hastaneye kaldırıldı.
Kaza, Pendik Çınardere Mahallesi'nde saat 17.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, 34FB5041 plakalı otomobil bilinmeyen nedenle sürücüsünün direksiyon hakimiyetinden çıkarak yol kenarındaki çöp kutusu ve kayaya çarparak gecekondunun bahçesine uçtu. Bahçede bulunan su deposuna takılan otomobil, yan yatarak durdu. Kazada hafif yaralanan sürücü, çevredekilerin yardımıyla otomobilden çıkartıldı. Sürücü sağlık ekiplerince ambulansa alınarak hastaneye kaldırıldı.
Polis kazaya ilişkin inceleme başlattı.

Görüntü Dökümü:
----------
-Kazdan görüntüler
-Devrilen otomobil
-Görgü tanığıyla röp.
Genel ve detay

09.09.2019 - 18.48 - Haber Kodu : 190909255