DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

  (ÖZEL) 1 - SOSYAL MEDYADAKİ BU KİŞİYE DİKKAT!  - OTİZMLİ ÇOCUKLARIN AİLELERİNİ İSYAN ETTİREN GÖRÜNTÜ...  - Otizmi bitirdiğini öne süren kişi, sosyal medya üzerinden ulaştığı çaresiz ailelerden sözde tedavi için 35 bin lira talep ediyor - İl il dolaşan bu kişinin sözde tedavisi sırasında çekildiği belirtilen görüntüler aileleri isyan ettirdi.

(ÖZEL)
1 - SOSYAL MEDYADAKİ BU KİŞİYE DİKKAT!

- OTİZMLİ ÇOCUKLARIN AİLELERİNİ İSYAN ETTİREN GÖRÜNTÜ...

- Otizmi bitirdiğini öne süren kişi, sosyal medya üzerinden ulaştığı çaresiz ailelerden sözde tedavi için 35 bin lira talep ediyor
- İl il dolaşan bu kişinin sözde tedavisi sırasında çekildiği belirtilen görüntüler aileleri isyan ettirdi.
- Harekete geçen Otizm Dernekler Federasyonu da uyarıda bulundu.

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Onur MERİÇ/İstanbul,(DHA) - Son günlerde sosyal medyada otizme çare bulduğunu iddia eden bir kişinin, otizmli çocuklara uyguladığı 'sözde' tedavi sırasında çekilen videolar, Otizm Dernekler Federasyonu harekete geçirdi. Sosyal medya üzerinden ulaştığı ailelerden 35 bin lira tedavi ücreti istediği öne sürülen kişi hakkında aileler de şikayette bulundu.

Reklam
Reklam

"35 BİN TL KARŞILIĞINDA TEDAVİ ETTİĞİNİ SÖYLÜYOR"
Uzmanlar otizmin bilinen bir tedavisinin olmadığını belirtiyor. Ailelerin çaresizliğini kullanmak isteyen bir kişi, otizm, diyabet ve çölyak hastalıklarını kendi bulduğu tedavi yöntemi ile bitirdiğini iddia ederek bir çok ilde ev ev dolaşıyor. "Y.C.J U." adıyla paylaşımlar yapan bu kişinin sözde tedavisi sırasında çekilen görüntülere ise tepki yağdı.
Otizmli bir çocuk annesi Filiz Doğru da söz konusu videolardan biri ile sosyal paylaşım sitesinde karşılaşınca, Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulundu. Doğru, "Sosyal paylaşım sitesinde otizm grubunda bir çocuğun videosunu gördüm. 5 kişi çullanmış, ağzına havlu tıkanmış ve çocuğun üzerine bastırarak damar yolu açtıklarını gördüm. Videoyu kim gönderdi diye sorguladım. Bir umut taciri daha çıktı karşımıza. Bu umut taciri, otizmi bitirdiğine dair aileleri kandırarak, köylerde demeç vererek, 'diyabeti, otizmi ben bitirdim' diyor. Bu kişiye ulaştım, telefonda görüşme yaptım. 'Doktorların yazdığı ilaçları ben yapıyorum. Diyabeti ve otizmi ben bitirdim' gibi iddialarda bulundu. 'Nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz ?' dedim. Serum veriyorum, ilaç veriyorum dedi. 'Doktor musunuz?' dedim. 'Hayır' dedi. 'Eğer doktorculuk oynayacaksanız beni aramayın' şeklinde konuştu. Bu ilaçları nasıl veriyorsunuz dediğimde, 35 bin TL karşılığında 1 sene boyunca çocuğun durumuna göre verdiğini söyledi ve ağır vakaları seçtiğini söyledi. Buna istinaden ben sağlık bakanlığına durumu bildirdim. Sağlık Bakanlığı'ndan 'Bu kişinin tedavi uyguladığı yerleri tespit etmemiz gerekiyor, bilginiz var mı?' dediler. Bu şahsın cep telefonlarından, sosyal paylaşım sitesindeki yazışmalarına kadar hepsini yolladım" dedi.
Bir dönem mente cihazı yani kafaya takılan bir bant ile otizmi tedavi ettiğini iddia eden bir kişinin, kendisini dolandırmaya çalıştığını da anlatan Doğru, "Bu kişiler aileleri dolandırıyor. Otizmi iyileştirdiklerini anlatıyorlar. Bu da bir dolandırıcılık sistemi. Hiçbir şekilde bunlara inanılmaması gerekiyor. Bana da satış yapmaya çalıştılar. 10 bin lira istediler. Bir ay ücretsiz kullanın diyorlar, sonrasında 9 ay kullanıp memnun kalmazsanız paranızı iade edeceğiz diyorlar. Bu şekilde mağdur olan aileler var. Mahkemelik olan insanlar var. Ben bu işin bilincinde olan biri olarak kabul etmedim. Bunlara bir dur denilmesi lazım. İnsanlar mağdur ediliyor, duyguları sömürülüyor" dedi.

Reklam
Reklam

SOSYAL MEDYAYI KULLANIYORLAR
Otizm Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Tolga Gökçe de, otizme alternatif tedaviler ürettiğini söyleyen kişiler ve kurumlarla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek, "Bu çocuklardan bu aileler üzerinden çok büyük rakamlarla rant sağlayan kişiler var. Bizim de vakfımıza sürekli bu uyarılar geliyor. Bu aileler çaresiz kalarak otizme çare ürettiğini söyleyen bu kişilerin kapılarını çalıyorlar ve aileler son kuruşlarına kadar her şeylerini verip, umutlanarak çocuklarına bu tedavileri uygulatmaya çalışıyorlarö ifadelerini kullandı. Bu kişilerin sosyal medyayı kullanarak ailelere ulaştığını dile getiren Gökçe, "Sosyal medyada sayfalar açıyorlar ve ailelere umut vaat eden paylaşımlar yayınlıyorlar. 'Otizmin çaresini bulduk' diye örnek videolar koyarak, bazı çocukların, bazı ailelerin röportajlarını koyuyorlar. Neden bu ailelerin bunu yaptıklarını da bilmiyoruz. Belki birlikte çalışıyor olabilirler. Bu kazanımları birlikte yapıyor ya da ücretsiz terapi karşılığında yapıyor olabilirler. Bu işten uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Bu kişilere de vicdanlı olmalarını tavsiye ediyorum. Bu ailelerin varını yoğunu alarak bu çocukları iyileştireceklerini söylemeleri hem vicdani hem de ahlaki olarak çok yanlış" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"OTİZM EYLEM PLANI HAYATA GEÇMELİ"
Bu tip dolandırıcıların önüne geçecek tek şeyin "Otizm Eylem Planıö olduğunu vurgulayan Gökçe, "Bahsettiğim gibi bu çocukların ailelerinin sömürülmesi, rant aracı olarak kullanılmasının önüne geçilecek tek kanun, otizm eylem planı. Bu plan hayata geçmediği sürece bahsettiğimiz otizmden rant elde edilen kişiler çoğalacaktır. Kendilerine hekim diyenler, alternatif tedavi ürettiğini ve bu işi bitirdiğini söyleyenler, bu aileleri sömürmeye devam edecektir. Otizmin bilinen bir tedavisi yok. Dünya otizmle mücadele ediyor. Dünyada kanser, şeker ve AİDS'ten daha hızlı yayılıyor. Yani dünyanın başına bela olan bir durumu, bizim ülkemizdeki bazı akıllılar 'Biz çaresini bulduk' diyerek çok yüksek rakamlarla, 15 gün için 15 bin lira, 1-2 seferlik kürler için ailelerden 15-20 bin lira alıyorlarö dedi.
Bir takım kişilerin bazı ilaçlar geliştirdiğini, serum geliştirdiğini söyleyerek otizmli çocuğu olan aileleri dolandırdığını anlatan Gökçe, "Bazı sosyal medya hesaplarında da videoları dönen, canlı otizmli bir bireyi, Anadolu'nun ücra köşesinde gidip, ailesini kandırarak, izlediğim kadarıyla, üzerine 5-6 kişi oturarak damarından bir sıvı zerk ettiğini gördüm. Bizim bazı otizmli aileler ve sivil toplum örgütleri Sağlık Bakanlığı'na şikayette bulundu. Buna benzer yöntemler ile otizmin sanki bir sindirim sistemi hastalığı olduğunu iddia eden bazı şahıslar var. Yüzyıllarca önceden kalma yöntemlerle otizmi düzelteceklerini söylüyorlar" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"TÜM KAZANIMLARINI KAYBEDEN AİLELER VAR"
Aileleri uyardıklarını dile getiren Gökçe, "Ama bu sarmala kapılan aileler var maalesef. Her şeyini bu sarmal içerisinde, bugüne kadar olan bütün kazanımlarını kaybeden aileler var. Bu şahıslar hakkında ülkemizde yüzlerce dava da açıldı. Hatta ceza alanlar da oldu. Ama isim değiştiriyorlar ve bir süre sonra tekrar ortaya çıkıyorlar. Az önce bahsettiğim son gündemdeki kişi. Daha önce de tabletle çocuğun kulağına kulaklık takarak otizmi 3 ayda bitirdiğini söyleyen kişiler vardı. Ciddi anlamda umut sattıkları için, çaresiz ailelerimizin de umuda ihtiyacı olduğu için bu yöntemlere başvuruyorlar. Ama ailelerimiz şunu unutuyorlar: Ben bu yolda yavaş yavaş ilerlemeyeyim, alternatife bir yöntem bulunsun ve iyileştirsin. Böyle bir şey mümkün mü sizce? Yani dünya neden yapmıyor bunu? Otizm 40-50 doğumda bir iken, neden dünyada bunu ortadan kaldırmıyorlar? Otizmde tedavi yöntemi önerebilecek tek kişi hekimler, psikiyatristler. Bu yoldan gitmeleri lazım ailelerin" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"BU YÖNTEMLER ÖLÜME KADAR GÖTÜREBİLİR"
Gökçe, yüksek ücretler karşılığında otizm hastalığını tedavi ettiğini iddia eden bu kişilere karşı, aileleri şu sözlerle uyardı: "Aileler imkanlarını çocuklarının eğitimi için kullansınlar. Paraları çok değerli. Hayat boyu paraları onlara gerekecek. Paralarını alternatif tedavi yöntemleri için harcamasınlar. Bir taraftan bu yöntemlerin dünyada ispatlanmış bilimsel temellere dayalı hiçbir kanıtı yok. Hatta bu yöntemler çocuklarında tamir edilemeyecek yaralar açacaktır. Bizim bildiğimiz bu yöntemlerle ortaya çıkan bir çok hastalık var. Epilepsi gibi. Ölüme kadar götüren hastalıklara sebep olabilirler. Çok dikkat etsinler"

HASTALIKLARA TEDAVİ BULDUĞUNU ÖNE SÜRÜYOR
Öte yandan tepki çeken bu kişi paylaştığı videolarda, doktor, eczacı ya da kimyager olmadığını kabul eden bu kişi otizm, diyabet ve çölyak hastalıklarını kendi bulduğu tedavi yöntemi ile bitirdiğini iddia ederek, sosyal medya üzerinden otizmli çocuk sahibi ailelere ulaşıyor. Bu kişinin yaptığı paylaşımlardan bir çok ilde bir çok aileye ulaştığı anlaşılıyor

Reklam
Reklam

Görüntü dökümü
-------------------------
-Filiz Doğru ile röp.
-Otizm Dernekler Federasyonu Başkan yardımcısı ile röp.
-Otizmli çocukları tedavi ettiğini iddia eden kişi görüntüleri
-Genel ve detay

=====================================

2- BAKAN TURHAN: (İSTANBUL HAVALİMANI) BUGÜN İTİBARIYLA 30 MİLYON YOLCU SAYISINA ULAŞTI (1)

Haber-Kamera: İbrahim YILDIZ/İSTANBUL,(DHA)
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Gayrettepe - İstanbul Havalimanı Metro Hattı, Hasdal-İstanbul Havalimanı kesimi tünel delme işlemlerinin tamamlanması ve ışık göründü törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Bakan Turhan, İstanbul Havalimanının açılışından bugüne kadar havalimanına ulaşmak isteyen vatandaşların hiç bir sorun yaşamadığının altını çizerken, "İstanbul Havalimanımız ile ilgili güzel bir bilgiyi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bugün itibariyle 30 milyon yolcu sayısına ulaşmış bulunuyoruz. Yolcu sayısı hızla artmaya devam ediyor. Uçulan nokta sayılarını da arttırıyoruz. Bu yıl 6 yeni noktaya da uçmaya başlandı" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü dökümü:
----------------
-Bakanın konuşması
-Butona basması
-Makinanın çalışması

===============================

3- İSTANBUL'DAKİ DEĞNEKÇİ OPERASYONU: 25 GÖZALTI

Ali AKSOYER/İSTANBUL(DHA) - İstanbul'da dün akşam İSPARK'ı otoparklarını mesken tutan değnekçilere yapılan operasyonda 25 kişinin yakalandığı öğrenildi. Operasyonda 152 İSPARK otoparkının yanı sıra otopark olarak kullanılan 161 noktanın da denetlendiği belirtildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından dün akşam saat 20.00 ile 23.00 saatleri arasında operasyon düzenlendi. İSPARK tarafından kullanılan bazı açık otoparkların görevlilerin ayrılmasından sonra "Değnekçi" olarak adlandırılan kişiler tarafından korsan olarak işletildiği yönündeki şikayetler üzerine yapılan operasyonda 152'si İSPARK'ı otoparkı ve otopark olarak kullanılan 161 alan denetlendi. Yapılan denetimlerde aracını park etmek isteyen kişilerden "Abi para vermezsen arabanı çizerler, lastiğini patlatırlar" gibi tehditlerle para tahsil ettikleri öğrenilen 25 kişi gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü. Şüphelilerin yapılan işlemlerin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Baskınlarda en çok gözaltının Bakırköy'de olduğu öğrenildi. Bakırköy'de 15 kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
---------
-Operasyonlardan görüntü

=======================

4- CHP İSTANBUL İL BAŞKANI CANAN KAFTANCIOĞLU SON SAVUNMASINI YAPIYOR (2)

Özden ATİK-Ruken KADIOĞLU/İSTANBUL,(DHA)
Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımları nedeniyle yargılanan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun davası başladı.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma öncesi Canan Kaftancıoğlu'na destek için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu ile Sezgin Tanrıkulu, Muharrem Erkek'in aralarında bulunduğu CHP'li milletvekilleri, Altan Öymen ile çok sayıda vatandaş geldi. Kalabalık, duruşma salonunu da doldurdu. Mahkeme başkanı Akın Gürlek, geçen celse savcının esas hakkındaki mütalaasını bildirdiğini belirterek önce katılanlara söz verdi. Katılanlar, Kaftancıoğlu'nun cezalandırılmasını talep etti. Daha sonra sanık Canan Kaftancıoğlu'na söz verildi. Kaftancıoğlu, "Ben Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, etmem. Kim ne derse desin Mustafa Kemal Atatürk'ün oturduğu koltuğa saygısızlık etmek kimsenin hakkı ve haddi değildir" dedi. Kaftancıoğlu, son savunmasını yapıyor.

SAVCI CEZALANDIRILMASINI TALEP ETMİŞTİ
18 Temmuz'daki duruşmada esas hakkındaki mütalaasını bildiren savcı, sanık Kaftancıoğlu hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret", "Kamu görevlisine hakaret", "Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin askeriye veya emniyet teşkilatını aşağılama", "Halkı kin ve düşmanlığı alenen tahrik etmek" ve "Silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan zincirleme olarak 4 yıl 10 aydan 17 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.

Görüntü dökümü:
---------------
-Kaftancıoğlu'nun görüntüsü
-İmamoğlu'nun görüntüsü
-Desteğe gelenler
-Genel ve detaylar

5- İSTANBUL VALİLİĞİ'NDEN 2019-2020 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İÇİN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

*İstanbul Valiliğince, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı için alınan güvenlik tedbirleri kapsamında, öncelikli olduğu belirlenen 3 bin 204 okulun giriş-çıkış saatlerinde 359 polis ekibi görev yapacak

*269 okulda okul kolluk görevlisi ile bin 117 okulda da özel güvenlik görevlisi hizmet verecek

*Bütün okullar için güvenli eğitim koordinasyon görevlisi belirlenirken, 250 polisten oluşan 65 "Mobil Okul Timi", okul yöneticileriyle okulda ve çevresinde meydana gelen olaylara seri şekilde müdahale edecek

Haber: İSTANBUL,(DHA)
İstanbul Valiliği'nce, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılı kapsamında okul ve çevresinde güvenlik önlemleri alındı. İstanbul Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler, Milli Eğitim ve İçişleri bakanlıkları arasında "Okullarda Güvenli Eğitim Ortamlarının Sağlanmasına Yönelik Koruyucu ve Önleyici Tedbirlerin Artırılmasına İlişkin İşbirliği Projesi" kapsamında, İstanbul'daki eğitim kurumlarının koruyucu ve önleyici güvenlik tedbirleri planlandı. Açıklamada, "Bu çerçevede; İlimizdeki 6790 eğitim-öğretim kurumunda, mevcut güvenlik kameralarının kontrolü, yeterli sayıya çıkarılması ve Kent Güvenlik Yönetim Sistemine entegrasyonu çalışmalarımız aralıksız devam etmektedir. Öncelikli olduğu belirlenen 3204 okulumuzun giriş-çıkış saatlerinde 359 polis ekibi görev alacaktır. 269 okulumuzda "Okul Kolluk Görevlisi" ve 1117 okulumuzda da "Özel Güvenlik Görevlisi" hizmet verecektir. Ayrıca bütün okullarımız için "Güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlisi" belirlenmiştir. İl Jandarma Komutanlığımızın sorumluluk sahasında bulunan 143 okulumuzdan güvenlik kamerası eksiği olanların ihtiyaçları giderilmiştir. Bu okullarımız için "Güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlisi" olarak 89 jandarma personeli, okul giriş-çıkışlarındaki güvenliği sağlamak içinse 59 devriye personeli görevlendirilmiştir." denildi.

Eğitim-öğretim yılı süresince, okul servis araçlarına, sürücülerine ve rehber personeline yönelik denetimlerin Emniyet ve Jandarma Trafik Personeli tarafından titizlikle sürdürüleceği belirtilen açıklamada, "İlgili mevzuata aykırılığı tespit edilen hususlarda gerekli yasal işlem uygulanacaktır. Ayrıca; 250 polisimizden oluşan 65 adet "Mobil Okul Timimiz", okul yöneticileriyle okulda ve çevresinde meydana gelen olaylara seri şekilde müdahale edecektir. Bu çerçevede sürekli görünür, kararlı ve etkin bir şekilde uygulanan denetim faaliyetleri kesintisiz olarak sürdürülecektir. Eğitim-öğretim yılı boyunca, ilimiz genelinde Mobil Okul Timlerince yapılacak kontroller dışında, okulların çevresindeki şüpheli şahıslara, umuma açık yerlere, okul servis araçlarına, park ve bahçelere yönelik kapsamlı uygulamalara Emniyet ve Jandarma Asayiş Timlerince devam edilecektir. Okulların çevresinde başta uyuşturucu ve uyarıcı maddeyle mücadele olmak üzere, sigara satışının önlenmesi, internet kafe vb. yerlerin denetlenmesi, metruk binaların kontrolü, yoğun bir şekilde sürdürülecektir. Huzurlu bir eğitim-öğretim yılı için; velilerimiz, okul aile birliklerimiz, meslek odalarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, basınımız, okul yöneticilerimiz ve güvenlik görevlilerimiz; etkin bir işbirliği ve dayanışma içinde olacaktır" ifadeleri yer aldı.

Görüntü dökümü:
---------------
-(ARŞİV) Okul önlerinde yapılan polis denetimleri

======================

6- KÜÇÜKÇEKMECE'DE 75 YAŞINDAKİ KADININ ÖLDÜĞÜ TRAFİK KAZASI KAMERADA

*Küçükçekmece'de 3 ay önce 75 yaşındaki Rabiye Gökçay'ın hayatını kaybettiği trafik kazasına ilişkin 2 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü.

*Trafik kazası sanık Hatem Atabey'in kullandığı araç içi kamerasına saniye saniye yansıdı

Haber: Serpil KIRKESER/Kamera: İstanbul DHA
Küçükçekmece'de 3 ay önce 75 yaşındaki Rabiye Gökçay'ın hayatını kaybettiği trafik kazasına ilişkin 2 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Olay günü sol şeride geçmeden aynalardan arkayı kontrol ettiğini ve hiçbir aracın olmadığını belirten tutuklu sanık Hatem Atabey "Bu nedenle direksiyonu kırarak sol şeride girdiğim esnada gelen araç benim aracıma çarparak sonrasında 100 metre ilerideki araçlara çarparak durdu. Benim suç kastım yoktur. Perişan oldum. Çok üzgünüm. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" dedi. Mahkeme heyeti tutuklu kaldığı süreyi nazara alarak sanık Hatem Atabey'in tahliyesine karar verdi. Rabiye Gökçay'ın Avukat oğlu Pekay Salmanoğlu tahliye kararına itiraz edeceğini belirtirken, meydana gelen trafik kazası sanık Hatem Atabey'in kullandığı araç içi kamerasına saniye saniye yansıdı.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 30 Mayıs 2019 tarihinde Küçükçekmecede meydana gelen olay şöyle oldu: Olay tarihinde yanında kız kardeşi İrem Gökçay (19) ve babaannesi Rabiye Gökçay'ın (75) bulunurken Kürşan Gökçay'ın (20) kullandığı otomobil seyir halindeyken aynı yönde seyir halinde olan Hatem Atabey'in (50) kullandığı servis minibüsü ile dikkatsizlik ve terbirsizlik sonucu çarpıştı. Kürşan Gökçay'ın kullandığı otomobil savrularak yol kenarında park halinde bulunan başka araçlara çaptı. Olayda Rabiye Gökçay hayatını kaybetti, otomobil sürücüsü Kürşan Gökçay ile kız kardeşi İrem Gökçay 'basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek biçimde' yaralandı. Bilirkişi, Hatem Atabey'in asli kusurlu olduğunu, Kürşan Gökçay'ın da tali kusurlu olduğunu belirtti. Hazırlanan iddianamede müşteki -şüpheli Kürşan Gökçay'ın "Taksirle Ölüme Neden Olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi istenirken, diğer şüpheli Hatem Atabey'in de "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi.

İLK DURUŞMA GÖRÜLDÜ
Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanık Hatem Atabey ve müşteki -sanık Kürşan Gökçay ile ile taraf avukatları hazır bulundu. Hayatını kaybeden Rabiye Gökçay'ın oğlu avukat Pekay Salmanoğlu da duruşmada müşteki olarak yer aldı.

"AYNALARI KONTROL ETMİŞTİM"
Savunmasını yapan sanık Hatem Atabey, "Müşteki tarafına baş sağlığı dilemek istiyorum. Bu olay sebebiyle çok üzgünüm. Ben servis şoförlüğü yaparım. Olay günü servisimdeki yolcuları güzergahına bırakarak gidiyordum. Olay yerine geldiğimde 100 metre uzaklıkta ışıkları gördüm ve hızımı düşürmeye başladım. Kaza anında aracımda sedece bir personel kalmıştı. Kavşağa yaklaşırken sol şeride geçerek biraz daha hızlanmak istedim. Bu sırada sol şeride geçmeden aynalardan arkayı kontrol arkayı kontrol ettim. Fakat hiçbir araç yoktu bu nedenle direksiyonu kırarak sol şeride girdiğim esnada gelen araç benim aracıma çarparak, sonrasında 100 metre ilerideki araçlara çarparak durdu. Ben bu aracın geldiğini hiç görmedim. Dışarı çıktım bir süre oturup düşündüm. İnsanlar toplanmaya başladılar. Diğer aracın yanına gittim. Yaşlı bir kadın oturuyordu. 'Nine nasılsın?' diye sordum. 'Yanındakilere ambulans çağırdınız mı?' dedim. 'Ambulans çağırdık' dediler. Bu sırada polisler de geldiler. Benim suç kastım yoktur. Perişan oldum. Çok üzgünüm tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum" dedi.

"SİNYALDE VERMEDEN BENİM KULLANDIĞIM ARACIN ÜZERİNE DOĞRU GELDİ"
Müşteki-sanık Kürşan Gökçay da şunları söyledi: Sanık Hatem Atabey'den şikayetçiyim. Gece saat 02.40 civarında babaannem, kardeşim ve ben evden çıktım. Babaannem Rabiye Gökçay sağ ön koltukta, ben şoför koltuğunda kız kardeşim İrem Gökçay'da arka koltukta oturuyordu. Olay yerinde Hatem Atabey'in kullandığı servis aracını 100-150 metreden gördüm. Ben sol şeritteydim. Benim aracıma yeşil ışık yanıyordu. Hızımı arttırarak oradan geçmek istedim. Yola devam ederken hızım ortalama 70-80 km civarındaydı. Öndeki diğer sanığın kullandığı aracı gördüüğümde en sağ şeritte gidiyordu. Benim kendisini geçtiğim esnada en sağ şeritten sol şeride doğru manevra yapıp sinyalde vermeden benim kullandığım aracın üzerine doğru geldi. Ben geçmeye çalışırken benim aracımın sağ arka tekerine vurdu. Kaza bu şekilde meydana geldi. Aracıma çarptıktan sonra aracım savruldu. Direksiyon hakimiyetimi kaybettiğim için orada park halinde bulunan araca çarptım. Beraatimi talep ederim. "

SANIK TAHLİYE EDİLDİ
Sanık Hatem Atabey'in tutuklu kaldığı süreyi nazara alarak yurt dışına çıkış yasağı koyarak tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, sanık ve müşteki -sanığın kusur durumların tespiti ile ilgili olarak dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilerek rapor düzenlenmesinin istenmesine karar veren mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.

KAZA ANI KAMERALARA YANSIDI
Öte yandan meydana gelen trafik kazası da güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde Hatem Atabey sol şeride geçtiği esnada arkasından gelen otomobile çarpıyor. Çarpmanın etkisiyle Kürşan Gökçay'ın kullandığı otomobil başka araçlara çarparak duruyor.

DAVANIN ARDINDAN AÇIKLAMA
Davanın ardından avukat olan aynı zamanda kazada hayatını kaybeden Rabiye Gökçay'ın oğlu Pekay Salmanoğlu da açıklama yaptı. Avukat Salmanoğlu "Tahliye kararı yerinde bir karar değildi. Olay olası kasıtla işlenmiş bir olaydır. Ancak bütün uğraşlarımıza rağmen mahkeme bizim iddialarımızı bizim delillerimizi değerlendirmeden hatta hiçbir şekilde bakmadan direkt tahliye kararı verdi. Bu kararı İstinaf Mahkemesi'ne götüreceğiz. Bu kararın yerinde olmadığını düşünüyoruz" dedi. Salmanoğlu, sanığın beyanlarının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu belirterek, sanığın kullandığı araca ait kamera görüntülerine dikkat çekerek olayın bir olası kast olduğunu, sanığın taksir boyutunu aştığını belirtti. Salmanoğlu davanın müştekisi olan yeğenleri İrem Gökçay ve Kürşan Gökçay'ın biri bir yaşında diğeri 6 aylıkken anne ve babalarını kaybettiğin, kendilerini büyüten Rabiye Gökçay'ın da yanlarında hayatını kaybettiğini belirterek, "Bu acıyı ne yazık ki 20 sene sonra tekrar yaşadılar. Bu talihsiz olay onları yeniden annesiz ve babasız bıraktı" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Müşteki Salmanoğlu'nun konuşması
-Kaza anı (kamera görüntüsü)
-Ölen Rabiye Gökçay'ın fotoğrafı
-Adliyeden görüntü
-Genel ve detaylar

==========================

7- AĞUSTOS AYININ ZAM ŞAMPİYONU DOMATES VE SALATALIK OLDU

- Bayrampaşa halinde kasa kasa domates, biber ve salatalık çöpe dökülürken görüntülenmişti

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-İdris TİFTİKÇİ/ İSTANBUL, (DHA)
Bayrampaşa halinde kasa kasa çöpe atılar domates ve salatalık geçtiğimiz ay zam şampiyonu oldu.
Memur Sendikaları (Memur-Sen) Konfederasyonu rapora göre Ağustos ayında en fazla fiyat artışı domates, salatalık ve sarımsakta yaşandı. Temmuz ayına göre Ağustos ayında salatalık yüzde 23,35 , domates yüzde 12,73 , sarımsak ise yüzde 10,95 arttı.
Ağustos ayında Bayrampaşa Sebze ve Meyve Hali'nde çekilen görüntüler gündem olmuştu. Kasa kasa domates, biber ve salatalığın çöpe dökülmesinin fiyatları artırmaya yönelik olduğu kaydedilmişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi domatesleri çöpe döken firmaya 4 bin 200 lira ceza keserken firma yetkilileri ise domateslerin çürük olduğunu iddia etmişti.

BU AYDA ARTIŞ VAR
Geçen ayın ardından bu ay da pazarda domatesin fiyatında artış var. Bu ay domates kilosu 2 -2,5 lira civarında pazar tezgahlarındaki yerini aldı. Esnaf vatandaşların kışa hazırlık için domatese talep gösterdiğini ve fiyatların arttığını belirtti. Esnaf Hasan Ilık, "Şu an yoğun bir talep var. O yüzden domatesin fiyatı geçen aya nazaran arttı. Ama geçen ay domates 1.5-2 liraydı. Geçen aya göre domates arttı. Bunun sebebi sos, menemen yapmaları" dedi. Hayrettin Karasungur ise son iki senedir fiyatların arttığını söyledi. Sungur, "Salatalıkta artış var geçen ay 1-1.5 lira. Bu ay ise 3-3.5 lira. Arz talep meselesi, çok satıldığı zaman fiyat artıyor" ifadelerinde bulundu. Bağcılar Atışalanı pazarında alışveriş yapan Emine Ünal, "Domatesin kilosu iki lira. Yarım kilo alabiliyorum. 10 kişilik nüfusum var aldıklarım yetmiyor. Geçen ay iki kilo aldım, şimdi bir kilo alıyorum" diye konuştu. Saliha Bozkurt ise " Geçen ay göre bu ay daha pahalı. Fiyatlar düşmesi gerekirken daha da yükseliyor" dedi.

ADANA HALİNDEKİ SON DURUM
Adana Kabzımallar Odası Başkanı Ali Batman, kış aylarında mevsim şartları nedeniyle fiyatı 10 TL'ye yaklaşan domates ve soğanın kilosunun sebze halinde 50 kuruşa, patatesin ise 70 kuruşa satıldığını söyledi. Batman, tarlada kalan karpuzun 35 kuruşa alıcı bulamadığından yakındı. Kış mevsiminde yüksek fiyatlar nedeniyle komisyoncuların günah keçisi ilan edildiğini söyleyen Adana Kabzımallar Odası Başkanı Ali Batman, Kışın da açıkladık. Ürün fiyatları arz-talep dengesine göre kurulur. Haller borsa gibidir. Şu an ürün bolluğu yaşandığı için fiyatlar oldukça düşük dedi. Fiyatların yükseldiği zaman faturanın esnafa kesildiğini dile getiren Ali Batman, Şu an Bursa tohumlu domates Ereğli ve Çanakkale'den geliyor. Kilosu 50 kuruş. Maliyeti daha fazla ama esnaf bunu 1 TL'ye satamıyor. Soğan da kışın 7-8 TL fiyatıyla terörist listesine girmişti. Şu an 50 kuruşa satılıyor. Aşırı derecede ürün var. Patates 6-7 TL'yi bulmuştu, şimdi 70-80 kuruş. Bugün 15-20 tona yakın domatesimiz çürümüş vaziyette. Halk sağlığını tehdit etmesin diye zabıta ve ziraat mühendislerinin tutanağıyla dökeceğiz diye konuştu.

CUMHURBAŞKANIYLA GÖRÜŞELİM
Domates, soğan, patates gibi iç piyasada bol olan ürünlerin ihraç da edilemediği için esnafı zarara uğrattığını anlatan Batman, şunları söyledi Yaklaşık 300 tane üyem var. 286 tanesinin bankalara korkunç derecede faizli borcu var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dan rica ediyorum. Türkiye'de hallerle, tarımla uğraşan başkanları bir seferlik toplantıya çağırırsa, sebze ve meyveyle ilgili çok değerli bilgiler vereceğimize inanıyorum. Bir sürü deneyimli arkadaşımız var. Dışarıda vatandaşın ucuz sebze-meyve yemesini sağlamak için, üreticilerin mağdur olmaması için çok değerli bilgiler verebiliriz. Korsan satışların hallere ve devlete ne kadar zarar verdiğini anlatabiliriz. Bildirim çıkardılar, hal dışı tüccarlar istediği şekilde ürününü satıyor. Hal Müdürlüğü'nün hal dışı tüccarda 8 milyon TL alacağı var ve bu parayı tahsil edemiyor. Ama hal içerisindeki esnafların faturasız, belgesiz, vergisiz satış yapma şansı yok. Cumhurbaşkanımız bizi saraya toplarsa ne kadar haklı olduğumuza kanaat getirecektir.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------
-Geçen ay çöpe atılan domatesler
-Pazar detayları
-Pazar esnafı ve vatandaş röportajları
-Adana görüntüleri

==========================

8- AVCILAR'DA ESNAF VE İŞ İNSANLARINDAN 22 ENGELLİ ÇOCUĞA MEHTERLİ, TEKNELİ, MÜZİKLİ SÜNNET DÜĞÜNÜ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR Engelliler Derneği'nin (AVENDER) öncülüğünde ilçedeki 20 esnaf ve iş insanı, 22 çocuğa kirve olarak, mehterli, tekne gezili, müzikli sünnet düğünü yaptı.
AVENDER Başkanı Ahmet Halit Vardar, okulların açılmasına kısa süre kala ekonomik durumları yetersiz ailelerin 22 çocuğunun sünnet edilmesi için harekete geçti. Vardar, ilçedeki esnaf ve iş adamları ile tek tek görüşerek birer çocuğa kirve olmalarını sağladı. Kirvelerden biri yapılacak sünnet düğünü için 100 kilo kavurmanın giderini karşılayacağını, bir diğeri çocuk ve ailelerine tekne ile deniz turu yaptıracağını, bir esnaf kuru pasta, diğeri meyve suyu, ayran ve su giderlerini karşılayabileceğini söyledi. Ambarlı Mahallesi'nde sahilde bulunan bir kır restoranının sahibi de engelliler ve aileleri için ücret almadan sünnet düğünü yapılmasını sağlayacağını bildirdi. Hazırlıkların tamamlanması ardından sünnet edilecek engelli çocuklar kirveler tarafından aileleri ile birlikte evlerinden alınarak Ambarlı Sahili'ne götürüldü. Burada mehter takımı tarafından karşılanan engelli çocuklara balık ekmek veya tavuklu pilav ikram edildi. Erkekliğe ilk adımı atacak çocuklar ve yakınları daha sonra tekneye bindirilerek denizde tur attı. Tekneden yine mehter takımının marşları eşliğinde alınan çocuklar sahildeki kirvelerin otomobillerine alınarak Avcılar turu attı. Tekne ve otomobil turundan sonra çocuklar kır bahçesinde gece geç saatlere kadar süren eğlenceye katıldı. Kendilerine ikram edilen kavurma ve pilavı yiyen çocuklar ve aileleri için takı töreni de yapıldı. Aileler çocukları ile birlikte sanatçı Sami Çelik'in hareketli türküleri ile doyasıya eğlendi.

Dernek Başkanı Ahmet Halit Vardar, "Buradaki sünnet şöleni büyük bir dayanışma içinde gerçekleştirildi. İnanılmaz bir ruh var. 22 çocuk, 20 kirve var. Kimi 100 kilo kavurma, kimi çiğköfteyi getirdi, kimi, mehter takımını karşıladı. Yeniden kucaklaşıp bu ruhu her yere yayacağız. Elbirliği ile bu çocuklarımızı sünnet eden bütün sponsorlarımıza teşekkür ediyoruzö dedi.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Çocuklar mehter takımının arasından geçerek tekneye binerken
-Tekne turundan görüntüler
-Çocuklar tekneden indirilirken
-Otomobil konvoyundan görüntüler
-AVENDER Başkanı Ahmet Halit Vardar konuşurken
-Aileler çocukları ile birlikte eğlenirken
-Uyuyan çocuklar
-Pistte dans eden çocuk ve ailelerden görüntüler
-Takı töreninden görüntüler
-Genel ve detay görüntüler

====================

9- BAĞDAT CADDESİ'NDE UYUŞTURUCU SATAN ŞÜPHELİYE OPERASYON

Çağatay KENARLI İSTANBUL, (DHA)
Bağdat Caddesi'nde uyuşturucu madde satan şüpheli polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelinin evinde 2 kilo 233 gram marihuana ele geçirildi.
Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri Maltepe Altıntepe Mahallesi Bağdat Caddesi'nde uyuşturucu madde sattığını belirlediği 32 yaşındaki Cenan S.'nin evine baskın düzenledi. Polis ekiplerinin 31 Ağustos'ta yaptığı operasyonda Cenan S. yakalayarak gözaltına alındı. Şüphelinin evinde yapılan aramalarda 9 kök halinde toplam 2 kilo 233 gram marihuana, hassas terazi ve uyuşturucu madde imalatında kullanılan çok sayıda malzeme ele geçirildi. Cenan S.'nin 'Uyuşturucu madde imal ve ticareti', 'Ruhsatsız silah', 'Mala zarar verme' ve 'Kasten yaralama' suçlarından toplam 4 kaydı olduğu tespit edildi.
Emniyetteki işlemleri tamamlanan Cenan S. sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

Görüntü dökümü:
-----------------------
-Saksılarda bulunan marihuanaların görüntüsü