DHA İSTANBUL BÜLTENİ-2 

  1- İSTANBUL İÇİN SU TASARRUFU UYARISI - İstanbul'da barajların doluluk oranı 23 Ekim itirabiyle yüzde 43,51'e geriledi.

1- İSTANBUL İÇİN SU TASARRUFU UYARISI

- İstanbul'da barajların doluluk oranı 23 Ekim itirabiyle yüzde 43,51'e geriledi.

- Uzmanlar, "Önümüzdeki dönem kurak geçecek gözüküyor. Bu nedenle tasarrufların yapılmasında fayda var" uyarısında bulunuyor.

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-İdris TİFTİKCİ-Buğra BENLİOĞLU/İstanbul,(DHA)
İstanbul'a su sağlayan, toplam 10 barajdaki su seviyesi yüzde 43,51'e geriledi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, "Önümüzdeki dönem kurak geçecek gözüküyor. Bu nedenle tasarrufların yapılmasında fayda var" dedi.
İSKİ'nin verilerine göre, İstanbul'da barajların doluluk oranı 23 Ekim itirabiyle yüzde 43,51'e geriledi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, "İSKİ verileri ile de bu önümüzdeki kurak dönemi bir araya getirip değerlendirdiğimizde, İSKİ verilerine göre barajlardaki doluluk oranı yüzde 44'ler civarında. Ve her dört günde bir de bu oran yüzde bir olarak aşağı düşüyor. Yaklaşık da bu veriler üzerinden hesap yaparsak, hiç yağmur yağmazsa İstanbul'un 176 günlük su stoku bulunuyor. Önümüzdeki dönem de kurak geçecek gözüküyor bu yönden de tasarrufların yapılmasında fayda var" dedi.

Reklam
Reklam

EYLÜL AYINDA 68 KİLOGRAM OLMASI GEREKEN ORTALAMA YAĞIŞ 7 KİLOGRAM
Tek,"Öncelikli olarak yağışlara baktığımızda geçtiğimiz aylardan bu yana yağışlar azaldı. Ortalamaların altına düşmeye başladı. Örneğin Eylül ayında İstanbul için 68 kilogram olan ortalama yağış yaklaşık 7 kilogram olarak düştü. Yani yağışlar 7'de 1 oranında düşmüş vaziyette. Aynı şekilde Ekim ayı içerisinde de bugüne geldiğimizde, 60 kilogram olan ortalama yağış 40 kg olarak gözüküyor. Ve bundan sonraki süreçte de Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart hatta Nisan'a kadar, Mart biraz yağışlar açısından normal geçecek gibi görünse de genel olarak 6 aylık periyotlara bakılırsa yağışlar ortalamanın altında kalacak gözüküyor" dedi.

İSTANBUL'UN 176 GÜNLÜK SU STOKU KALDI
İSKİ'nin yayınladığı barajlardaki doluluk oranı ile önümüzdeki kurak dönemi bir arada değerlendiren Tek, "İSKİ verileri ile de bu önümüzdeki kurak dönemi bir araya getirip değerlendirdiğimizde İSKİ verilerine göre barajlardaki doluluk oranı yüzde 44'ler civarında. Ve her dört günde bir de bu oran yüzde bir olarak aşağı düşüyor. Yaklaşık da bu veriler üzerinden hesap yaparsak, hiç yağmur yağmazsa İstanbul'un 176 günlük su stoku bulunuyor. Önümüzdeki dönem de kurak geçecek gözüküyor. Bu yönden de tasarrufların yapılmasında fayda var. Yağışlar Kasım ve Aralık ayında yine ortalamaların altında. Şubat ve Nisan ayları da yine ortalamaların altında kalacak görünüyor. Serin ve Kurak bir kış bizleri bekliyor olacak. Yağışlar açısından sıkıntılar var. Su tasarrufuna da şimdiden başlamamız gerekiyor. Önümüzdeki Ağustos ayına geldiğimizde, yaz aylarına geldiğimizde, şu anki tahminler İstanbul ve çevresinde, Marmara için de aynı şeyleri söyleyebiliriz, bir su problemi konusunun daha çok konuşulacağı günler olacak gibi gözüküyor" şeklinde konuştu.
İSKİ'nin verilerine göre İstanbul'a su sağlayan toplam 10 barajın doluluk oranları ise şu şekilde:
Ömerli Barajı 42,92, Pabuçdere Barajı 2,92, Sazlıdere 42,10, Büyükçekme 44,15, Kazandere 6,23, Elmalı Barajı 69,85, Darlık Barajı 49,44, Istrancılar Barajı 26,30, Alibey Barajı 35,58 Terkos Barajı ise 61,79

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------------------
-Adil Tek ile röp.
-Muhabir anonsu
-Barajlar havadan (arşiv)
-Genel ve detay

25.10.2019 - 08.55 - Haber Kodu : 191025022

2- FETÖ MEKSİKA İMAMI ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Çağatay KENARLI/İSTANBUL, (DHA) Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Meksika imamı Osman Karaca, Milli İstihbarat Teşkilatınca (MİT) yurt dışında düzenlenen operasyonda 14 Ekim'de yakalanmıştı. 19 Ekim'de Türkiye'ye getirilen Karaca, İstanbul Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edilmişti. Vatan Caddesi'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Karaca, Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi.

Görüntü dökümü:
-----------------
-Şüphelinin adliyeye sevk edilmesi
-Genel ve detaylar

25.10.2019 - 12.09 - Haber Kodu : 191025084

(ÖZEL)
3- ESENYURT'TA ÖĞRENCİYE GASPÇI BIÇAĞI

Ersan SAN/İSTANBUL,(DHA) ESENYURT'TA okuldan çıkan lise öğrencisi Emre Ş. para isteyen kişiye direnince bacağından bıçaklandı.
Olay, dün saat 13.00 sıralarında Esenyurt'ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre bir kişi okul çıkışında Esenyurt Anadolu Lisesi'ne giden 15 yaşındaki Emre Ş.'nin yolunu kesti. Öğrencinin harçlığını isteyen gaspçı, parayı vermemekte direnen liseliyi bacağından bıçakladı. Parayı alamayan bıçaklı saldırgan hızla olay yerinden kaçtı. Yaralı Emre Ş.'nin yardımına diğer öğrenciler koştu. Emre Ş.'nin bacağına kemerle turnike yaparak, kan kaybetmesini önleyen öğrenciler durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine ekipler sevk edildi. Emre Ş. ambulansla Esenyurt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis ekipleri de olay yerindeki incelemelerinin ardından kaçan bıçaklı şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Yaralı öğrenci
-Öğrenciye yardım eden diğer öğrenciler
-Sağlık ekiplerinin yaralıyı ambulansa alması
-Görgü tanığı öğrenci ile röportaj
-Genel ve detaylar

4- İSTANBUL'DAKİ SAHTE PARA OPERASYONU KAMERADA; 6 GÖZALTI

Yılmaz OKUR/İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL'da düzenlenen sahte para operasyonunda 1 milyon 330 bin dolar ele geçirildi, olayla ilgili 6 kişi gözaltına alındı. Operayon anları polis kamerasına yansıdı.
Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Sahtecilik Suçları Büro Amirliği'ne bağlı ekipler Bakırköy, Başakşehir ve Esenler ilçelerinde belirlenen adreslere operasyonlar yaptı. Yapılan operasyonlarda 13 bin 300 adet 100'lük banknot şeklinde 1 milyon 330 bin dolar, 523 adet sahte çek, 147 adet sahte pasaport, 70 farklı ülke ve sınır kapılarına ait mühür, 62 adet sahte kimlik ve sahte belge yapımında kullanılan çok sayıda malzeme ele geçirildi. Operasyonlarda 3'ü yabancı uyruklu 6 kişi gözaltına alındı. Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk ediilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Operasyon polis kamerasına yansıdı.

Reklam
Reklam

Görüntü dökümü:
-----------------
-Operasyon görüntüleri
-Ele geçirilen sahte para, çek ve pasaport sergi görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler

25.10.2019 - 09.57 - Haber Kodu : 191025037

(ÖZEL)
5- KAĞITHANE'DE LÜKS OTOMOBİLİN FARINI 3 DAKİKADA BÖYLE ÇALDILAR

Haber-Kamera : Ali ABLAY - Güven USTA ,İSTANBUL,DHA
Kağıthane'de motosikletli kasklı iki şüpheli lüks aracın sağ ön farını 3 dakikada çaldı. Hırsızlık anları kameralara yansıdı.
Olay, Hamidiye Mahallesi, Hasdal Caddesi'nde meydana geldi. Gece 03.00 sıralarında motosikletle caddeye gelen kasklı iki şüpheli park halinde olan lüks otomobile yöneldi. Şüpheliler, otomobilin sağ ön farını 3 dakikada sökerek, çaldı. Kasklı şüpheliler daha sonra buradan uzaklaştı. Şüphelilerin otomobil farını çalmaları kameralara yansıdı.

ARAÇ SAHİBİ: 3 DAKİKA 22 SANİYEDE SÖKÜYORLAR
Otomobilin sahibi Mustafa Eren, "Aracımı park ettim, bir sonraki gün geldiğimde farın yerinde olmadığını gördüm, çok şaşırdım. Güvenlik kameralarına baktığımızda gece 3'te iki tane kasklı kişinin arabamın farının sökerek gasp ettiğini fark ettim. 24 bin lira civarında aracımda hasar kaydı oluştu. Ayrıca kaskoya ödediğim ücretim de arttı. Aracımın değeri şu an da 160- 170 bin lira ama bugün satmış olsam 25 bin lira daha düşük rakama vereceğim. Çalan kişi 2-3 bin liraya satacaktır." dedi. Başına böyle bir şeyin ilk defa geldiğini belirten Eren, " 3 dakika 22 saniyede söküyorlar farı, özellikle kameradan dakika tuttum, gelmeleri ve gitmeleri bu kadar sürüyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------------------
(GÜVENLİK KAMERASI)
-Şüphelilerin sokağa gelmesi
-Otomobile yönelen şüpheli
-Farı sökmeye çalışması
(AKTÜEL)
-Muhabir Anonsu ( Ali ABLAY )
-Mustafa Eren röp
-Araç detayı
-Genel ve detay

25.10.2019 - 10.35 - Haber Kodu : 191025049

(ÖZEL)
6- ARNAVUTKÖY'DE MUHTARLIĞIN DA BULUNDUĞU HASARLI BİNA KORKUTUYOR

Taylan ERGÜN / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL'da 26 Eylül'de Silivri açıklarında meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından içinde muhtarlık ve köy kahvehanesi de bulunan Arnavutköy Çilingir Mahallesi'ndeki binada çatlaklar oluştu. Mahalle muhtarı Halit Şenel, "Her tarafı çatlaklarla dolu bu binada hizmet vermeye çalışıyoruz. Kahvehaneye vatandaşlar korktukları için giremiyor, bahçede oturup çay içiyorlar" dedi.

"BU ÇATLAKLAR BİZLER İÇİN CİDDİ BİR TEHDİT"
Arnavutköy, Çilingir Mahallesi'nde mülkiyeti belediyeye ait 2 katlı binanın, Silivri depreminin ardından duvarlarında, kiriş ve merdivenlerinde derin çatlaklar oluştu. Depremin ardından detaylı incelemelerin yapılmadığını, bu haliyle de içerisinde muhtarlık hizmeti vermeye devam ettiklerini söyleyen Çilingir Mahallesi Muhtarı Halit Şenel, şunları söyledi: "Silivri'de meydana gelen depremin ardından mülkiyeti belediyemize ait olan bu binada bazı çatlaklar, hasarlar oluştu. Durumu ilgili tüm kurumlara ilettik. Fakat bize söylenen bakanlıktan gelinip inceleneceği bilgisi oldu. Ancak aradan geçen bunca zaman içerisinde hiç kimse inceleme için gelmedi. Merdivenlerde yürürken sallanıyoruz. Atıl durumda olan bu binanın odalarının ne halde olduğu görüntülerde izleniyor. Duvarlardaki çatlaklardan ziyade bizi asıl korkutan kirişlerin altındaki derin çatlakların oluşudur. Ben kendi imkanlarımla bazı mühendis ve inşaat ustalarını getirterek inceleme yaptırdım. Bu çatlakların boya, alçı ya da sıva çatlağı olmadığını söylediler. Yaklaşık 35 yıl önce yapılmış olan bu binanın dayanıklılığının kalmadığını söylediler. Şu an için bu çatlaklar bizler için ciddi bir tehdit. "

Reklam
Reklam

"KORKUYORUZ AMA HİZMET ETMEYE DEVAM EDİYORUZ"
Şenel, "Binaya girmeye korkuyoruz ancak muhtarlık hizmeti vermeye devam etmek zorundayız. Korkumuz ve endişemiz şu ki yarın tekrarı olabilecek bir deprem esnasında binanın altında bulunan kahvehanede bir facia yaşanabilir. İnsanlarımız da korkuyor. Yağmurlu havalarda bile bina içine girmek yerine kahvehanenin dışına oturup çay içiyorlar. Uzman değiliz ancak bu binadaki çatlakları görmek, risk teşkil edip etmediğini anlamak için mühendis olmaya da gerek yok zaten" ifadelerini kullandı.

"BİNANIN ZEMİNİ DOLGU"
Binanın tamamında çatlaklar olduğunu söyleyen Çilingir Mahallesi sakinlerinden Hüseyin Onkök, "Depremden çok önce yapılan bir bina. Bina zaten ilk yapılışında zayıflık vardı. Altında çökmeler olmuştu, dolgu ile doldurulmuştu. Talebimiz bu binaya yetkililerin bir an evvel el atmasıdır" dedi. Kahvehaneye giremediklerini belirten İlhan Tezel ise, köy meydanında oturup çaylarını içtiklerini belirterek, hasarlı binanın bir an evvel yıkılarak yerine yenisinin yapılması gerektiğini söyledi.

Reklam
Reklam

Görüntü dökümü:
-------------------
-Hasarlı binadan görüntüler
-Mahalle Muhtarı Halit Şenel İle Röp.
-Mahalle sakinleri Hüseyin Onkök ve İlhan Tezel ile röp.

25.10.2019 - 10.03 - Haber Kodu : 191025039
25.10.2019 - 10.05 - Haber Kodu : 191025040

7- ARNAVUTKÖY'DE HAFRİYAT KAMYONU İETT OTOBÜSÜNE ÇARPARAK ŞARAMPOLE YUVARLANDI: 8 YARALI

Haber-Kamera: Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK-Taylan Ergün/İSTANBUL (DHA)
Arnavutköy'de sürücüsünün kontrolünden çıkan hafriyat kamyonu İETT otobüsüne çarparak şarampole yuvarlandı. Kazada 8 kişi yaralandı.
Kaza, 06.30 sıralarında Hadımköy İstanbul Caddesi Ömerli Işıklar Mevkii'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Beylikdüzü'nden Hadımköy istikametine ilerleyen 34 GA 2391 plakalı hafriyat kamyonu sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aynı istikamete ilerleyen Mehmet Orak yönetimindeki 34 NL 7005 plakalı İETT otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle sürücüsünün kontrolünden çıkan kamyon yol kenarındaki bariyerlere çarparak şarampole yuvarlandı. Kazada 8 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi.
Sağlık ekipleri, yaralanan İETT sürücüsü Mehmet Orak ile yolcular Kadriye Yavuz, Meryem Süleyman, Ahmet Şen, Aziz Karaoğlu, Hakan Şengül ve Aliye Süleymanlı'yı ilk müdahalesinin ardından çevredeki hastanelere götürdü. Kamyonda sıkışan sürücü Hacı Ahmet İlbey'i ise itfaiye ekipleri çıkararak sağlık ekiplerine teslim etti.
Kenan Kartal "İETT otobüsü ile kamyon çarpıştı. Tahmin edildiğine göre, Beylikdüzü'nden gelen kamyon kırmızı ışıkta döneceği sırada otobüse çarptı. Çarptıktan sonra kontrolünü kaybetmiş ve yuvarlanmış. 7 yaralı olduğunu duydum ama aralarında ağır yaralı yok" dedi. Hastanelere kaldırılan yaralıların hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.
Polis kazayla ilgili çalışma başlattı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Kaza yerinden görüntü
-Kamyonun kaldırılışı
-Trafikten görüntü
-Polis ekipleri
-Röp
-Genel ve Detaylar

=================

8- ETİLER'DE ÇATIDA TEHLİKELİ ÇALIŞMA

Haber: Hasan YILDIRIM-Hakan KAYA/İSTANBUL,(DHA)
Beşiktaş'ta üç katlı bir binanın çatısında çalışan 2 işçinin kendilerince aldığı iş güvenliği pes dedirtti. İşçinin düşmemesi için beline bağladığı iple yaptığı tehlikeli onarım çalışması cep telefonu ile görüntülendi.
Etiler'de üç katlı bir binanın çatısında iki işçi onarım yapmak için çatıya çıktı. İşçilerden biri kendini belinden ip ile bağlayarak çatının uç kısmındaki onarımları yapmaya başladı. Diğer işçi ise arkadaşının bağladığı ipi tutarak arkadaşının düşmemesi için önlem aldı. İşçilerin kendilerince aldığı iş güvenliği önlemi çevrede bulunanların dikkatini çekti. 2 işçinin önlem almadan yaptığı tehlikeli onarım cep telefonu ile görüntülendi.

Görüntü dökümü:
---------------------
-Çatıda çalışma yapan işçiler
-İşçinin beline bağlanan iple çalışması
-Diğer işçinin arkadaşının bağladığı ipi tutarak önlem alması
-Genel ve detaylar

25.10.2019 - 09.50 - Haber Kodu : 191025036

9- FETÖ'NÜN ASKERİ OKUL MÜLAKAT KOMİSYONUNDA YER ALAN 6 MUVAZZAF HAKKINDA GÖZALTI

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri okullara giriş mülakatlarında usulsüzlük yapılarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) sızmasına ilişkin soruşturma kapsamında, mülakat komisyonunda yer alan 6 muvazzaf hakkında gözaltı kararı verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 2013 yılı personel alım mülakat sınavlarında mülakata girecek adaylara verilen aday numaralarının, FETÖ silahı terör örgütünün sözde TSK yapılanmasında asker şahıslardan sorumlu sözde imamlarca verilen talimata göre belli bir formüle göre düzenlendiğine ilişkin soruşturma devam ediyor. Soruşturma kapsamında, söz konusu formüle göre terör örgütü mensuplarının TSK'ya sızmasını sağlayan mülakat komisyonunda yer alan ve haklarında ifade, teşhis bulunan, örgütsel ankesörlü ve kontörlü hat irtibatı bulunan tamamı muvazzaf olan 6 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. 2 yüzbaşı, 3 binbaşı, 1 albay olmak üzere şüpheliler hakkında gece saat 01.00 sıralarında eş zamanlı operasyon düzenlendi. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda 3 şüpheli gözaltına alındı. 3 firari şüphelinin aranmasına devam ediliyor.

Görüntü dökümü:
----------
-ARŞİV

25.10.2019 - 11.12 - Haber Kodu : 191025063

10- TAHRİBAT KAPALIÇARŞI'DAKİ KİTABEYLE SINIRLI DEĞİL

Gülseli KENARLI - İlkay DİKİCİ - Güven USTA / İSTANBUL, (DHA) KAPALIÇARŞI Fesciler Kapısı'ndaki kitabenin güvenlik kamerası takılmak için tahrip edilmesi, dikkatleri bu bölgedeki kitabelere çekti.
Osmanlı döneminde büyük öneme sahip kitabelere verilen tahribat sadece Fesciler Kapısı'ndaki ile sınırlı değil. Mahmutpaşa'daki bir tarihi handa 5 ayrı dilde üzerinde "Tarakçı ve kehribarcı Agah Efendi ve Mahdumlarınınö, "El kasibi habibullahö yani "Kazananı Allah sever" yazılı kitabe bulunuyor. Arapça, İbranice, Fransızca, Ermenice ve Rumca yazılı kitabe 2. Abdülhamit dönemine ait. Ancak kitabenin önü burada bulunan bir dükkanın tabelası ile tarihi değeri hiçe sayılarak kapatılmış durumda. Tabela nedeniyle kitabenin İbranice yazılı bölümü görülemiyor.

5 DİLDE KİTABE
Demirören Haber Ajansı'na (DHA) kitabeyle ilgili açıklamalarda bulunan sanat tarihçisi Hayri Fehmi Yılmaz, "İstanbul çok zengin bir şehir, hep övünüyoruz çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı bir merkez olmasıyla. Bugün o eski hoşgörüye çok sahip değiliz ama Osmanlı devrinin özellikle sonlarında, çok dilli ve çok kültürlü olmamızla gurur duyuyorduk. Bu ticaret alanında da çok hissediliyordu. Mahmutpaşa'da bir iş hanının hemen köşesinde yer alan dükkan bu anlamda ilginçtir. 'Tarakçı ve kehribarcı Agah Efendi ve Mahdumlarının' dükkanıdır burası. Burada tarak ve kehribar satıyorlardı. Ama bu satışı gerçekleştirebilmek için kentte yaşayan her gruba hitap edebilecek harfleri, alfabeleri ve dilleri seçtiler. Bu 2. Abdülhamit'in son yılları gibi yani 1900'ler. Bu dönemde çok yaygınlaşıyor. Bu dönemde çok yaygınlaşıyor, hem bu güzel sözden sürekli bahsediliyor, ticaret yapmayı, Müslümanları da ticarete teşvik etmeyi çalışıyorlar. Ve aynı zamanda kentte yaşayan herkese ulaşmak. Osmanlı İstanbul'unda kimse bundan rahatsız değildi, herkes kendi dilinde ve alfabesinde yaşayabiliyordu" dedi.

"19. YÜZYILDA BUNLAR GÖREBİLMEK MÜMKÜN DEĞİLDİ"
Yılmaz, "2. Abdülhamit'in sonları ve Meşrutiyet dönemi boyunca Osmanlılar ticarete önem vermeye çalıştı ve Müslüman halkı da ticarete teşvik etmeye çalıştılar. Bu bilinçli tercihti Allah'ın çalışıp kazananı, ticaret yapanı seveceğini sloganı bütün Müslümanlara da anlatmaya çalışıyorlardı. Bu çok bilinçli bir tercihti. Üzücü olan bu kitabeler modern İstanbullulara çok bir şey anlatmıyor. Eskiden çok şey ifade ediyordu ama artık ne İbranice'yi, Ermeni ve Rum dillerini hatırlamıyoruz, Arapçayı Arap harfleriyle okumak da bize çok şey ifade etmiyor. O yüzden bunu bir nakış gibi görüyorlar, hiçbir şey ifade etmiyor bugünkü ziyaretçilere. Bu kitabe İstanbul'un hoşgörüsünü anlatmak için bir simge olabilir. Kentimize gelen her ziyaretçiyi burada ağırlayabiliriz. Modern dünyada benzerleri vardır ama orta çağda, 19. yüzyılda bunlar görebilmek mümkün değildi" şeklinde konuştu.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Hat Ana Sanat Dalı Öğretim üyesi Dr. Ali Rıza Özcan da Fesciler Kapısı'nda yapılan ile ilgili, "Çarşı, İstanbul'un fethinden 1453'ten 8 sene sonra inşa edildi. 1461 yılında. 1894'te İstanbul'da ciddi bir zelzele oldu ve o zelzele de büyük hasar gördü. Sultan 2. Abdulhamid döneminde. O dönemde hem Nuruosmaniye kapısı üzerine hem de Fesçiler Kapısı üzerine dönemin en meşhur hattatlarından Sami Efendiye bu hadisi şerif yazdırıldı. Nuruosmaniye Kapısı üzerinde de Kapalı Çarşı ile ilgili tamir kitabesi bulunmaktadır. Bu kitabenin özelliği, 2. Abdülhamid döneminin en meşhur ve hat tarihimizin en önemli hattatlarından olan, 1837-1912 yılları arası yaşamış hattat Sami Efendi'nin eseri olmasıdır. Sami Efendi'nin büyüklüğü, Aklam-ı Sitte denilen altı çeşit yazı dışında, Türklerin icat ettiği Divani ve Celi divani yazılar ve onun dışında 'Talik yazı' dediğimiz yazı da gerçekten büyük şöhret sahibi olması ve bu sanata ciddi katkılarının olduğunun göstergesidir. İbarede 'Çalışıp kazanan Allah'ın sevdiğidir, sevgilisidir.' mealinde peygamber efendimize ait bir söz yazılıdır. Sami Efendi'nin bu kitabelere büyük önem verdiği bilinen bir gerçek. Ayrıca yazılış tarihine baktığımızda üzerindeki tarih 1896 tarihini gösteriyor. Sami Efendi o tarihte 59 yaşında. Yani tam ustalığının Kemal döneminde. Bu yüzden yazı sanatı açısından çok önem arz ediyor bu yazö şeklinde konuştu.

"GÜVENLİK KAMERASININ TAKILDIĞI YERİNDE ÖNEMİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALIYDI"
Kitabenin mealini hatırlatan Rıza Özcan, "Buraya matkapla monte eden arkadaş ve ayrıca ona vesile olan arkadaşlar kendi ekmek paralarını kazanmak için bu işe girdiler ama bizim mukaddes kitabımızda, 'Bir iş yapacağınız zaman aranızda meşveret edin' diye Allah tarafından söylenen bir söz var. Bir iş yapılmadan önce o iş için istişare edilmesi, bilen birilerine danışılması gerekmekte. Burada yapılan iş maalesef öyle olmamış. Güvenlik kamerası çarşının güvenliği için önemli ama onun takıldığı yerinde önemi göz önünde bulundurulmalıydı diye düşünüyorumö şeklinde konuştu.

"BUNLAR BİZİM KENDİ KÜLTÜRÜMÜZDEN"
İstanbul'un birçok noktasında bulunan tarihi eserlere yapılan tahribat hakkında da konuşan Özcan, "Bunlar bizim kendi kültürümüzden, kendi estetiğimizden, her türlü sanat ve kültüre yabancı duruşumuzdan kaynaklanan bir şey. Bu açıdan sadece bu işi gerçekleştiren arkadaşları değil bize de ciddi manada sorumluluk düşüyor. Bu topraklar, bu ülke, bu eserler bize ait. Bizim bunlara sahip çıkmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Bizim bilmediğimiz cahilce restorasyon adı altında yapılan eserleri de göz önünde bulundurmak lazım. Onların da nasıl restore edildiğini, bilen kişilerce incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.ö İfadelerine yer verdi.

Görüntü Dökümü:
----------
- Fesçiler kapısından detaylar
- Kapıyla fotoğraf çekilen turistten detaylar
- Ali Rıza Özcan Röportaj
- Güvenlik kamerası takılan Kitabeden detaylar
- Fesciler Kapısı'nın görüntüsü
- kamera takılan kitabe
- Kitabeden görüntüler
- Kitabedeki izlerin görüntüsü
- Muhabir anonsu
- Kapılardan görüntüler
- Kapalıçarşı'dan görüntüler
- Su borularının görüntüsü
- Kabloların görüntüsü
- Muhabir anonsu
- Nuruosmaniye Cami'nin girişinden görüntüler
- Detaylar

25.10.2019 - 11.17 - Haber Kodu : 191025065
25.10.2019 - 11.21 - Haber Kodu : 191025066

11- HAVALİMANINDA YANAN POLİS ARACININ HASARINI KİM KARŞILAYACAK?

Gülseli KENARLI-Enver ALAS Kamera: Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Havalimanı girişinde alev alan VIP minibüsün kayarak yanmasına neden olduğu polis aracının hasarını kimin karşılayacağı merak konusu oldu.

İstanbul Havalimanı'na yolcu taşıyan VIP aracı, henüz belirlenemeyen bir nedenle seyir halindeyken yanmaya başladı. Alevler içindeki aracı gören bir polis ekibi, hemen olay yerine giderek yolu trafiğe kesti. Şoför ve yolcu yanan araçtan çıkarak canlarını kurtarırken, bu sırada araç freninin boşalmasıyla kaydı ve yolu kesen polis otosuna çarparak onun da yanmasına neden oldu.

Olayla ilgili polis inceleme başlattı. İtfaiyenin hazırlayacağı teknik rapor sonrası yangının sebebi belirlenecek. Kazada ön tarafı yanan polis otosunun zararı, karşı tarafın kaskosundan karşılanacak. Polis otosunun kaskodaki rayiç bedeline binaen ortaya çıkan zarar miktarı karşı tarafın kaskosu tarafından İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İkmal Şube'ye ödemesi yapılacak.

"39 BİN LİRA HASAR KARŞILAMA LİMİTİ VAR"
Sigorta danışmanı İsmail Yıldıray Felek, "Bir hata yani kusur söz konusu. Ne kadar da yanan araç mağdur gibi görünse de geri geri kayıp vurduğu polis aracına karşı trafik kanununa göre bir kusur işlemiş durumda. Bu kusurun da kendi trafik sigortasından, vurduğu polis aracına ödeme yapılmasıyla tanzim edilecek. Trafik sigortasının 39 bin lira hasar karşılama limiti var. Bunun üzerinde bir limit gerekiyorsa, polis aracının hasarı yüksekse, kalan kısmı yine turizm aracının kasko sigortası varsa oradan temin edilecek. Bu turizm aracı kendi hasarını da kasko sigortası varsa temin edebilir. Yoksa kendi hasarını kendi cebinden karşılayacak" dedi.

"YANIŞ SEBEBİNİ ÇOK İYİ İRDELEMEK LAZIM"
Felek, araç yangını ile ilgili de değerlendirme yaparak, "O daha teknik bir konu. Yanış sebebini çok iyi irdelemek lazım. Eğer burada bir teknik arıza varsa, o aracın üretildiği firma ile ilgili o şahıs dava açabilir. Ama bunun sebebi şoförün yakıt dolumundan ya da kendi içeride yaptığı herhangi bir şeyi alevlendirerek meydana gelen bir durumsa bu tespit edilir bilirkişiler tarafından. Bu her türlü araç sahibinin yükümlülüğünde olan bir şey" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:
--------------------
-Felek'in açıklamaları
-Olay anı (güvenlik kamerası)
-Detaylar

25.10.2019 - 10.23 - Haber Kodu : 191025047