1- İSTANBUL'DA PKK'YA OPERASYON: 58 GÖZALTI
Haber: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA
İstanbul'da, terör örgütü PKK'ya yönelik düzenlenen operasyonda 58 şüpheli gözaltına alındı.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü PKK'nın önümüzdeki günlerde bombalı, silahlı ve molotofkokteyli eylem gerçekleştireceği yönünde gelen istihbaratlar üzerine çalışma başlattı. TEM ekipleri yaptığı çalışmada İstanbul'da 74 adreste 75 şüpheliyi belirledi.
58 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Şüphelileri yakalamak için sabah saatlerinde geniş çaplı operasyon düzenleyen TEM Özel Tim ekipleri 58 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda 1'i kurusıkı 2 tabanca, 1 pompalı tüfek, çok sayıda mermi ve fişek, 100 gram kokain, 2 litre benzin ve çok sayıda basılı örgütsel doküman ve dijital malzeme ele geçirildi.
17 ŞÜPHELİNİN YAKALANMASI İÇİN ÇALIŞMA DEVAM EDİYOR
Gözaltına alınan 58 şüpheli sorgulanmak üzere Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. TEM ekipleri 17 şüphelinin yakalanması için çalışmalara devam ediyor.
=====================================
2- DOMUZBAĞI CİNAYETİNDE KARAR ÇIKTI
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
Şişli'de, hırsızlık amacıyla girdikleri evin sahibi Hagop Demirci'yi domuzbağı yöntemiyle bağlayarak ölümüne neden olan 3 Ermenistan vatadandaşı, 3 er kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı. 9 Ermenistan vatandaşı kadın ise beraat etti.
Şişli'deki evlerine giren hırsızlar tarafından Hagop Demirci'nin domuz bağı yöntemi ile bağlanarak öldürülmesine, eşi Seta Ayda Demirci'nin de yaralanmasına ilişkin davanın karar duruşması yapıldı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Artur Ayvazyan, Aram Hovhannisyan ve Serge Mikaelyan ile 6 tutuksuz sanık katıldı. 3 tutuksuz sanık ise duruşmaya katılmadı.
ÖLDÜRME AMAÇLARI YOKMUŞ
Duruşmada söz alan Demirci ailesinin avukatı Mehmet Oral, tutuklu sanıkların kasten öldürme suçundan, diğer tutuksuz sanıkların da yardım etme suçundan cezalandırılmalarını talep etti. Daha sonra son sözleri sorulan tutuklu sanıklar, amaçlarının sadece hırsızlık yapmak olduğunu belirterek, Hagop Demirci'yi öldürmek amacıyla bağlamadıklarını savundu.
3'ER KEZ MÜEBBET VE 25 YIL 3 AY 10 gün HAPİS CEZASI
Duruşmayı karara bağlayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Artur Ayvazyan, Aram Hovhannisyan ve Serge Mikaelyan'nın, "Kasten öldürme" suçundan ayrı ayrı müebbet hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti ayrıca, bu üç sanığın, Seta Ayda Demirci'yi yaralaması gerekçesiyle, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 15 yıl, "Silahlı yağma" suçundan 10 yıl, "Mala zarar verme" suçundan ise 3 ay 10 günlük hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.
9 SANIK BERAAT ETTİ
Mahkeme heyeti, diğer 9 sanık hakkında istenen "Yağmaya yardım etme", "Suçluyu kayırma", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından ise, yeteri derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediği gerekçesiyle beraatlerine karar verdi.
200 BİN DOLAR, 288 BİN LİRA DEĞERİNDE ZİYNET EŞYASI ÇALINDI
İddianamede, uzun yıllar kuyumculuk yapan Hagop Demirci'nin eşi Seta Ayda Demirci ile Şişli'deki evinde daha önce temizlikçilik yapmış olan diğer şüpheliler Arevhat Stephanyan ve Amalya Sukıasyan'nın yüklü miktarda para ve ziynet eşyası olduğunu öğrendikleri, bu bilgiyi öğrenen 3 sanığın da 6 Şubat 2016 günü saat 04.00 sıralarında firari şüpheli Hmayak Hovhannisyan'ın kullandığı kiralık araçla Şişli'deki eve geldikleri, yüzlerine maske takarak eve girdikleri belirtildi. Sanıkların maktül Hagop Demirci ile mağdur Seta Ayda Demirci'yi domuz bağı yöntemiyle bağladıkları, kasadaki yaklaşık 200 bin dolar para ile toplam değeri 258 bin TL olan ziynet eşyasını alarak binayı terk ettiği anlatıldı. Olay yerine gelen ekiplerin mağdur Sate Ayda Demirci'nin bilincini açık halde, maktul Hagop Demirci'nin ise baş kısmını morarmış halde bulduğu anlatılarak, Hagop Demirci'nin kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği kaydedildi. Sanıklar Aram, Artur ve Serge'nin paranın bir kısmını aldığı, büyük bölümünü ise firari sanık Hmayak'ın aldığı, ve olaydan sonra Ermenistan'a kaçtığı belirtildi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEP EDİLMİŞTİ
İddianamede, tutuklu 3 sanığın "Kasten öldürmek", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Yağma", "Konut dokunulmazlığını ihlal etme", "Mala zarar verme" suçlarından bir kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 24 yıl dörder aydan 41'er yıla kadar ayrı ayrı hapis cezasına, diğer sanıkların ise "Yağmaya yardım etme", "Suçluyu kayırma", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından 6 ay ile 20'şer yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
=====================================
3- BİLİRKİŞİ RAPORU RÜZGAR ÇETİN'İN LEHİNE
Özden ATİK, İstanbulDHA
Bilirkişi raporu Asmalımescit'te 2013'te karıştığı bir yumruklu kavgada, muşta kullandığı iddiasıyla yargılanan ancak kendini "Elimdeki muşta değil, kül tablasıydı" şeklinde savunun Rüzgar Çetin'i doğruladı. Bilirkişi raporunda, Çetin'in elindeki metal parçasının muşta olmadığı ve kül tablasının üst kısmı olabileceği belirtildi.
Ünlü yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin'in kavga ettiği Ahmet Tigrel'i muşta ile yumrukladığı iddiasıyla 10 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, ""Olay gecesi kullandığım cisim muşta değildir. Kül tablasıdır" savunması üzerine mahkeme dosyayı bilirkişiye göndermişti.
Teknik bilirkişi raporunda cismin muşta ve kültablası olup olmadığı yönünde değerlendirme yaptı. Kavgaya ilişkin o dönem medyada yayınlanan görüntü ve fotoğraflar bilirkişi tarafından incelendi.
"KUVVETLE MUHTEMEL KÜLTABLASININ ÜST KISMI"
Raporda, metal parçasının Rüzgar Çetin'in sağ eli parmaklarının ön boğumunda kaldığı, ikinci boğuma kadar takılmadığı, baş parmağı ve işaret parmağının boş olduğu, bu nedenle söz konusu metal parçasının saldırı / savunma amacıyla kullanılmak üzere özel olarak imal edilmiş silahlardan olan ve muşta olarak belirtilen aletlerden olmadığı belirtildi. Söz konusu metal parçasının "Olay yerinde bulunan ve başka amaçlar için kullanılan sert ve künt bir cisim olduğu, bu cismin de kuvvetle muhtemel derecesinde kül tablasının üst kısmı olabileceği" ifade edildi.
"SALDIRI VE SAVUNMADA KULLANILMAYA ELVERİŞLİ"
Rüzgar Çetin'in avukatı Mikail Dilbaz'ın sunduğu kültablasının incelemesinde ise metal parçasının 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Diğer Aletler Hakkındaki Kanun'da belirtilen ve muşta adı verilen silahlardan olmadığı tespitine yer verildi. Muşta olmadığı gibi kanunda belirlenen yasak aletlerden de olmadığı belirtilerek "Ancak TCK'nin 6/f maddesindeki
AVUKATLAR SÜRE İSTEMİŞTİ
İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen raporun, 7 Şubat'ta ikinci celsesi yapılan duruşmada mahkemeye ulaştığı taraflara bildirilmişti. Ancak Rüzgar Çetin ve Ahmet Tigrel'in avukatları raporu inceledikten sonra beyanda bulunmak istemeleri üzerine duruşma ertelenmişti.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, olayın 30 Kasım 2013'te Asmalımescit'teki Propaganda isimli mekanda meydana geldiği belirtildi. İddiaya göre Rüzgar Çetin, Ahmet Tigrel'in yanından geçerken yanağından makas aldı ve tokat attı. Tigrel de Çetin'e yumruk attı. Daha sonra Çetin, güvenlik görevlilerince dışarı çıkarıldı. Çetin tekrar içeri girip Tigrel ile konuşmak istedi, ancak görevliler tarafından çıkarıldı. İddianamede, dışarıda bekleyen Rüzgar Çetin'in, Ahmet Tigrel'i yanına çağırdığı ve parmaklarına taktığı ve elde edilemeyen muşta ile vurarak Tigrel'i darp ettiği belirtildi. Boğuşmaya başlayan tarafları arkadaşlarının ayırdığı anlatıldı. Çetin daha sonra Tigrel'in telefonuna mesaj atarak tehdit ettiği de ileri sürüldü. Rüzgar Çetin'in, "Basit yaralama", "tehdit","hakaret", "Bıçak veya diğer aletleri izinsiz taşıma" suçlarından 3 yıl 10 aydan 10 yıl 10 aya kadar hapsi istendi. Sanık Ahmet Tigrel'in ise "Hakaret" ve "Basit yaralama" suçundan 7 aydan 3 yıla kadar hapis istenirken; meşru müdafaada bulunması nedeniyle ceza verilmemesi de talep edildi.
=====================================
4- İSTANBUL BOĞAZI'NDA SİS ETKİLİ OLUYOR
Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Akın ÇELİKTAŞ / İstanbul DHA
İstanbul'da gece saatlerinde başlayan sis, gündüz de etkisini sürdürüyor. Özellikle Sarıyer ve boğaz çevresinde etkisini artıran sis nedeniyle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü sis içinde kaldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-İstanbul Boğazı'ndan görüntü
-FSM'den görüntü
-Genel ve detaylar
=====================================
5- AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞINI İŞGAL DAVASININ DÖRDÜNCÜ DURUŞMASI BAŞLADI
Haber: Hayati KILIÇ / İstanbul DHA
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine katılarak AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nı işgal eden 14'ü tutuklu 74 asker'in yargılandığı davanın dördüncü duruşması başladı.
Silivri Ceza İnfaz Kurumlarının karşısındaki mahkeme salonunda yapılan dördüncü duruşmaya, haklarında "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez müebbet hapis cezası istenen 14 tutuklu ve 39 tutuksuz sanık katıldı.
Davada müşteki olan AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk duruşmaya gelmedi. Külünk'ün avukatları duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Binbaşı Faruk Şimşek ve Yüzbaşı Gökhan Güney'in avukatlarının gelmediği için savunmaları alınmadı. Duruşma tutuksuz yargılanan erlerin savunma yapmasıyla duruşma devam ediyor.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 236 sayfalık İddianamede, 1 Binbaşı, 2 Yüzbaşının da aralarında bulunduğu 14 tutuklu rütbeli asker ve tutuksuz yargılanan 60 er hakkında, "Anayasayı ihlal", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs" ve "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. İddianamede, bir kısım şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan, diğer bazı şüpheliler hakkında ise "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak" suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
====================================
6- ÇİĞDEM TUNÇ, KİMSESİZ, HASTA VE YAŞLILARA YEMEK DAĞITTI
Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ / İstanbul DHA
Avcılar'da geçen ayın sonunda 'El Deliye Biz Akıllıya Hasret' oyununu sahneleyen Çiğdem Tunç ve tiyatro ekibi, ilçedeki yaşlı, kimsesiz ve hastalar için hazırlanan yemeklerini evlerine götürerek, moral verdi.
Barış Manço Kültür Merkezi'nde Çiğdem Tunç ve arkadaşları Avcılar Belediyesi'nin organize ettiği etkinlik kapsamında oyunlarını ücretsiz sahneledi. Gördüğü büyük ilgiden memnun olan Tunç, ekibinde yer alan Avcılar'da oturan sanatçılardan Semra Aras ile aynı zamanda Halk Eğitim Merkezi'nde eğitmen Özkan Ayalp'in önerisi ile ilçedeki sosyal sorumluluk projesine katılmak istedi. Avcılar Belediyesi aşevinden her gün yaşlı, kimsesiz ve hastalara yapılan ücretsiz yemek dağıtımına katılmayı isteyen Çiğdem Tunç, ekibindeki Semra Aras, Özkan Ayalp'in yanı sıra Ünal Zorer ve Alper Çorumluoğlu ile birlikte kolları sıvadı. Sabah erken saatte beyaz önlükleri giyen, başlarına bone, yüzlerine maske, ellerine eldiven takan tiyatrocular hazırlanan yemekleri kaplara doldurarak, görevlilerle yaşlı, kimsesiz, zihinsel ve görme engellilerin evlerine hareket etti.
ÇORBADA BİZİM DE TUZUMUZ OLSUN
Ziyaret ettikleri evlerde bulunanlara yemek ile birlikte çiçek veren sanatçılar, espriler yaparken, aynı zamanda ses sanatçısı Ünal Zorer, mini konserler verdi. Tunç, bu çalışmaya katılırken, 'Önce insan' sloganını çok sevdiklerini, "Çorbada bizim de tuzumuz olsun" düşüncesiyle hareket ettiklerini söyledi. Çiğdem Tunç, daha önce Gaziantep ve Adana'daki terörist saldırıların ardından bu kentlere giderek polise destek olmak için ücretsiz sahneye çıktıklarını anlattı. Tunç, "Halkın ayağına götürülen bu örnek çalışmaya manevi destek vermek istedik. İnsanlarımıza gidip bizleri görmeleri, gönüllerini almamız, onları sıcak bir kucaklamak. Bunu görev kabul ettik. Çiğdem Tunç tiyatrosu ekibi olarak diğer sanatçılarımıza örnek olmayı, gönüllere böyle bir organizasyon ile dokunmayı istedik. Sanatçıların, ekonomik durumu iyi olanların da bu ve benzeri çalışmalara destek olması gerekir" dedi.
Sanatçılar daha sonra Belediye Başkanı Handan Toprak Benli'yi ziyaret ederek bir süre sohbet etti. Başkan Toprak Benli, ilçede hiç kimsenin aç ve açıkta kalmasına izin vermediklerini, sosyal demokrat anlayışla hasta, kimsesiz ve yaşlılara hiçbir ücret almadan görevlilerin her gün 3 çeşit yemeği evlerine götürdüklerini anlattı.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Avcılar'da oynanan 'El Deliye Biz Akıllıya Hasret' oyunun finalinde sanatçılar alkışlanırken
-Çiğdem Tunç ve arkadaşları kaplara yemek doldururken
-Çiğdem Tunç konuşurken
-Evlere yapılan ziyaretlerden görüntüler
-Ünal Zorer hasta, yaşlı ve kimsesizlere türkü ve şarkı söylerken
-Belediye başkanı ile görüşmeden görüntüler
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz