DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

 (GENİŞ HABER)  1- İRAN'DA DÜŞEN UÇAKTA HAYATINI KAYBEDENLERİN CENAZELERİ İSTANBUL'DA  - MİNA BAŞARAN'IN NİŞANLISI DA HAVALİMANINDAYDI * Cenazeler apronda ailelerine teslim edildi, sonra da Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.  * Ölenlerin yakınlarının bazıları Adli Tıp merdivenlerine oturup gözyaşı döktü.  Haber-Kamera: Alper KORKMAZ- Gülseli KENARLI - Murat SOLAK - Erhan TEKTEN - İbrahim YILDIZ - Güven USTA - Hüseyin ASLIYÜCE - İstanbul DHA İran'da uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybedenlerin cenazeleri İstanbul'a getirildi.

(GENİŞ HABER)
1- İRAN'DA DÜŞEN UÇAKTA HAYATINI KAYBEDENLERİN CENAZELERİ İSTANBUL'DA

- MİNA BAŞARAN'IN NİŞANLISI DA HAVALİMANINDAYDI

* Cenazeler apronda ailelerine teslim edildi, sonra da Adli Tıp Kurumu'na götürüldü.

* Ölenlerin yakınlarının bazıları Adli Tıp merdivenlerine oturup gözyaşı döktü.

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ- Gülseli KENARLI - Murat SOLAK - Erhan TEKTEN - İbrahim YILDIZ - Güven USTA - Hüseyin ASLIYÜCE - İstanbul DHA
İran'da uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybedenlerin cenazeleri İstanbul'a getirildi. Aileler, Atatürk Havalimanı'nda cenazeleri teslim aldı. Cenazeler daha sonra Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
İran'da uçağın düşmesi sonucu hayatını kaybedenlerin cenazeleri, askeri nakliye uçağıyla saat 12.10'da Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'ne getirildi. Mina Başaran'ın nişanlısı Murat Gezer de havalimanındaydı.
Cenazeler apronda yakınlarına teslim edildi. Cenazeler daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait cenaze araçlarına alındı. Cenazeler, buradan Yenibosna'daki Adli Adli Tıp Kurumu'na getirildi.

Reklam
Reklam

AİLELER DE ADLİ TIP KURUMU'NA GELDİ
Cenazelerin ardından aileler de Adli Tıp Kurumu'na geldi. Bazı aileler özel araçlarıyla Adli Tıp Kurumu'na girerken, bazıları da yürüyerek içeri girdi.

MERDİVENLERDE GÖZYAŞI DÖKTÜLER
Adli Tıp Kurumu'nun merdivenlerinde bazı yakınların gözyaşı döktüğü görüldü.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Cenaze araçlarının görüntüsü
- Mina Başaran'ın nişanlısı Murat Gezer'in nişansı ve yanındakiler
-Nakliye uçağının inişi
-Cenaze araçlarının çıkışı
-Ambulansın girişi
-Polisin görüntüsü
-Cenaze araçlarının çıkışı
-Adli Tıp'a araçların girişi
-Ailelerin Adli Tıp'a gelişi
-Ailelerden görüntüler
-Gözyaşı döken aileler
-Detaylar

14.03.2018 - 12.42 - Haber Kodu : 180314086
14.03.2018 - 12.52 - Haber Kodu : 180314092
14.03.2018 - 12.50 - Haber Kodu : 180314093
14.03.2018 - 12.56 - Haber Kodu : 180314097
14.03.2018 - 13.04 - Haber Kodu : 180314102
14.03.2018 - 13.06 - Haber Kodu : 180314103
14.03.2018 - 13.06 - Haber Kodu : 180314103
14.03.2018 - 13.13 - Haber Kodu : 180314106
14.03.2018 - 13.16 - Haber Kodu : 180314108
14.03.2018 - 13.24 - Haber Kodu : 180314113
14.03.2018 - 13.26 - Haber Kodu : 180314115
14.03.2018 - 13.30 - Haber Kodu : 180314116

Reklam
Reklam

============================

2- SİLİVRİ CEZAEVİ'NE YÜRÜMEK İSTEYEN GRUBA POLİS MÜDAHALE ETTİ, 6 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL-Can EROK / İstanbul DHA
Beyoğlu İstiklal Caddesi Galatasaray Lisesi önünde toplanan 6 kişilik grup cezaevlerinde tek tip elbise uygulamasını protesto etti. "Suçlu değil devrimciyiz. Tek tip elbise giymeyeceğiz" yazılı pankart açıp slogan atan grup bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının ardından Silivri Cezaevi'ne yürümek isteyen gruba polis izin vermedi. Yürüyüşün yasal olmadığını söyleyen polis ile eylemciler arasında tartışma yaşandı. Yürüyüşü gerçekleştirmek isteyen gruba polis müdahale etti. Kısa süreli yaşanan arbede sonucunda 6 eylemci gözaltına alınarak çevik kuvvet aracına alındı. Gözaltına alınan eylemciler emniyete götürüldü.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Galatasaray Lisesi önü
-Polis önlemi
-Eylemcilerin gelişi ve pankart açmaları
-Basın açıklaması
-Sloganlar
-Grubun yürüyüşe geçmesi
-Polis müdürü ile eylemcilerin tartışması
-Polisin uyarıları
-Eylemcilerin gözaltına alınması
-Gözaltına alınanların çevik kuvvet otobüsüne alınmaları
-Genel ve detay görüntüler

Reklam
Reklam

14.03.2018 - 14.10 - Haber Kodu : 180314134

========================================

3- KEMANCI ARIKAN'A ÇARPAN SÜRÜCÜ ASLİ KUSURLU BULUNDU

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Kadıköy Bağdat Caddesi'nde meydana gelen ve keman sanatçısı Okan Arıkan ve Harun Arslan'ın ölümü ile sonuçlanan iki ayrı trafik kazasına sebebiyet vermekten haklarında dava açılan üniversite öğrencisi Orkun Efe Bardakçı ile Ezgi Aydın'ın yargılanmalarına devam edildi. Dosyaya gelen üçüncü bilirkişi raporunda ilk kazaya sebebiyet veren Orkun Efe Bardakçı asli, bu kazada yaşamını yitiren keman sanatçısı Okan Arıkan ise tali kusurlu bulundu. Diğer sanık Ezgi Aydın ise kurallara uygun park ettiği için kusursuz olduğu kaydedildi.
İstanbul Anadolu 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuksuz sanık Orkun Efe Bardakçı katılırken, diğer tutuksuz sanık Ezgi Aydın duruşmaya gelmedi. Müştekiler Namık Arıkan ve Nevzat Arslan'ın da hazır bulunduğu duruşmaya tarafların avukatları da katıldı.
Hakim, mahkemenin talebi üzerine Karayolları Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğü tarafından görevlendirilen üç kişilik heyet tarafından hazırlanan 3'üncü bilirkişi raporunun geldiğini söyledi. Raporda, Okan Arıkan'ın ölümüne neden olan kazayı yapan Orkun Efe Bardakçı'nın hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayayı, aydınlatması olan yolda görüp etkili fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı, yayaya çarparak 50 metre fırlatacak kadar yüksek hızda seyrettiği bu nedenle asli kusurlu olduğu belirtildi. Raporda maktül Okan Arıkan'ın kaza mahalline yakın olan trafik ışıklarını kullanmadığı, karşıdan karşıya geçerken gelen araçların hızına ve mesafesini dikkate almadığı, yolun büyük bölümünde geçmesine rağmen sağ şerit üzerinde oyalandığı, can güvenliğini emniyete almak için kaplama alanı dışına çıkması gerekirken bu hususa riayet etmediği, bu nedenle tali kusurlu olduğu bilgisine yer verildi.
Raporda, diğer sanık Ezgi Aydın'ın kaza nedeniyle aracını kurallara uygun olarak aracını yolun sol şeridine park ettiği, aracıyla oradan geçen Harun Arslan'ın Aydın'ın aracına çarpmamak için yoldan çıkarak ağaca çarptığı ve yaşamını yitirdiği, Harun Arslan'ın tali kusurlu olduğu, Ezgi Aydın'ın kurallara uygun park ettiği için kusursuz olduğu kaydedildi.
Mahkeme, tarafların bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmaları için duruşmayı erteledi.

Reklam
Reklam

İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 30 Nisan 2016 tarihinde Bağdat Caddesi'nde seyir halindeki Orkun Efe Bardakçı'nın (22) karşıdan karşıya geçen Okan Arıkan'a çarparak yaşamını yitirmesine neden olduğu, kazayı gören Ezgi Aydın'ın da aracını yolun sol şeridine park ettiği, aracı ile gelen Harun Arslan'ın Ezgi Aydın'ın aracına çarpmamak için yoldan çıktığı ve yolun kenarındaki ağaca çarparak yaşamını yitirdiği belirtiliyor.
İddianamede Orkun Efe Bardakçı ve Ezgi Aydın için, "Taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.

Görüntü Dökümü: (ARŞİV)
--------------------------
-Kazanı anının güvenlik kamera kaydı
-Keman sanatçısı Okan Arıkan'ın görüntüsü
-Cenaze töreni

14.03.2018 - 12.00 - Haber Kodu : 180314060

=============================

4- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, SELİN ŞEKERCİ HAKKINDAKİ ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇTİ

Haber: Özden ATİK / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, 2013 yılında sosyal paylaşım hesabındaki paylaşımlarında hakaret ve tehditte bulunduğu iddiasıyla 4 yıl 4 aya kadar hapsi istenen oyuncu Selin Şekerci'nin yargılanmasına devam edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, avukatı aracılığıyla Selin Şekerci hakkındaki şikayetinden vazgeçti. Mahkeme, bir dahaki celsede Şekerci'nin savunmasının alınmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanık Selin Şekerci gelmezken, avukatı hazır bulundu. Hakim, celse arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatının şikayetten vazgeçtiklerine dair bir dilekçe sunduğunu ifade ederek sanığın duruşmaya neden gelmediğini sordu. Bunun üzerine Selin Şekerci'nin avukatı, müvekkilinin şehir dışında olduğunu belirterek gelecek celse hazır edeceklerini söyledi. Hakim, bir dahaki celseye katılmadığı takdirde hakkında zorla getirme kararı çıkaracağı uyarısında bulunarak Şekerci'nin mazeretini kabul etti. Mahkeme, Şekerci'nin gelecek celse dinlenilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Reklam
Reklam

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "müşteki", Selin Şekerci ise "şüpheli" sıfatıyla yer aldı. İddianamede, şikayet dilekçesine göre şüpheli Selin Şekerci'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki 2013 yılındaki paylaşımlarına yer verildi. Şüphelinin savunmasında, suç kastının olmadığını, mizah anlayışı dahilinde ilgili paylaşımları yaptığını söylediği belirtildi. Şüpheliye ait paylaşımda kullanılan fotoğraflarda yer alan Isengard'ın, "Yüzüklerin Efendisi" kitabında kötülük timsali Saruman'ın kalesi olduğu ifade edilen iddianamede, "Bu kalenin hikayede yıkılmaz bir yapısı olmakla birlikte meydana gelen savaşta yıkıldığı ve Saruman'ın Orthanc isimli kulede esir kaldığından bahsedildiği, Saruman'ın da savaşı kaybettiği, paylaşılan resmin üzerinde de bu resimlerin bulunduğu, resimler ve yapılan yorumlarla birlikte hem hakaret, hem de tehdit eylemlerinin aynı anda oluştuğu" ifade edildi. Müştekinin yapılan paylaşımlar döneminde Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı olarak görev yaptığı, bu nedenle atılı eylemlerin "Kamu görevlisine alenen hakaret" ve "Tehdit" suçlarını oluşturduğu kanaatine varıldığı belirtilerek Selin Şekerci'nin cezalandırılması 1 yıl 8 aydan 4 yıl 4 aya kadar hapsi talep edildi.

Reklam
Reklam

======================================

5- TAKSİM'DE 14 MART TIP BAYRAMI KUTLAMASI

Haber-Kamera: Hakan KAYA - Hasan YILDIRIM / İstanbul DHA
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle İstanbul Tabipleri Birliği İstanbul Tabip Odası üyesi bir grup, Taksim'de Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) İstanbul Tabip Odası üyesi bir grup doktor, beyaz önlükleriyle Taksim'deki Cumhuriyet Anıtı önünde bir araya geldi. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Selçuk Erez ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Samet Mengüç'ün de aralarında bulunduğu grup daha sonra Cumhuriyet Anıtı'na çelenk bıraktı. Türk Tabipleri Birliği anıt önünde basın açıklaması yapacağı sırada, "Türk Hekimleri Birliği" adına açıklama yapmak isteyen bir grup da kendi açıklamalarını yapmak istedi. Kısa süreli tartışmanın ardından önce Türk Tabipleri Birliği daha sonra da bu grup üyeleri kendi açıklamalarını yaptı.
Anıta çelenk konulmasının ardından İstanbul Tabip Odası adına açıklama yapan Genel Sekreter Dr. Samet Mengüç Türkiye'deki sağlık sorunlarını çözmek için uygulanan Sağlıkta dönüşüm Programı (SDP)'nin sağlık alanında yeni sorunlar getirdiğini söyledi.

Reklam
Reklam

"SAĞLIK HİZMETLERİNDEN YARARLANAMAYANLARIN SAYISI 4,5 MİLYONU GEÇTİ"
Mengüç, Genel Sağlık Sigortasından dolayı çok sayıda kişinin sağlık hizmetlerinden yararlanmadığını belirterek, "1 Ocak 2012 tarihinden itibaren uygulanmaya baylanan Genel Sağlık Sigortası (GSS) sisteminde, prim ödeyemediği için sigorta kapsamı dışı kalan, bu nedenle kamusal sağlık hizmetlerinden yararlanamayanların sayısı 4.5 milyonu geçti. Aylık olarak ödenen GSS primi dışında, hastaneye başvurulduğunda ayrıca muayene katılım bedeli, ilaç katılım bedeli, tıbbi malzeme katılım payı gibi 14 ayrı kalemde sağlıkta katkı payı ödeniyor" ifadesini kullandı.

"SORUNLAR GİDEREK ARTIYOR"
Aile hekimliğinde yaşanan sorunlara da dikkat çeken Mengüç, öSDP'nin bir diğer ayağını 13 Aralık 2010 tarihinde tüm Türkiye'de uygulanmaya başlanan aile hekimliği sistemi oluşturuyor. Bireysel ve toplumsal sağlık hizmetlerini birbirinden ayırarak birinci basamak sağlık hizmetleri parçalı hale getiren, bölge tabanlı değil aile hekimine kayıtlı nüfusa dayalı sağlık hizmetinin verdiği performans sistemi üzerinden sözleşmeli çalışmanın dayatıldığı aile hekimlerinin koruyucu sağlık hizmetlerinden uzaklaşılıp polikliniklere hapsedildiği bu sistemde sorunlar giderek artıyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"FİİLİ HİZMET SÜRESİ ZAMMI İÇİN YASAL DÜZENLEME YAPILMALI"
Fiili hizmet süresi zammı için yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyleyen Genel Sekreter Dr. Samet Mengüç ö14 Mart sürecindeki ilk talebimizi hekimlerin emeklerinin karşılığı olan emekliliğe yansıyacak güvenceli görev tanımına ve liyakata uygun tek işte çalışarak insanca yaşamaya yetecek bir ücret elde etmeleri ve emekli hekim ücretlerinin arttırılması oluşturuyor. Sağlık çalışanları açısından sürekli hastalarla ve hastalıklarla ilgileniyor olmak bir anlamda onlarla yaşamak fiziksel ve psikososyal çeşitli sorunların ortaya çıkmasına yol açıyor. Sağlık çalışanları olarak 2014 yılından bu yana talep ettiğimiz "Fiili hizmet süresi zammıö için yasal bir düzenleme acilen yapılmalıdır" dedi.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDET UYGULAYANLAR CEZALANDIRILMALIDIR"
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti de eleştiren Mengüç öSağlık çalışanlarına yönelik şiddete hoşgörü gösterilmeyeceği şiddet suçlarının mutlak cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve önleyicilik açısından TBB Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı bir an önce yasalaşmalıdır" dedi.
Saygı duruşu ve İstiklal marşını okuyan üyeler kendi açıklamalarını yaptıktan sonra olaysız şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Grubun gelişi
-Grubun polisle diyalogu
-Taşınan çelenk
-Çelengin anıta bırakılması
-Basın açıklamasının okunması
-Muhalif grubun saygı duruşu ve istiklal marşı okuması
-Muhalif grubun basın açıklaması
-Genel ve detaylar

==================================

6- REHİNLİ VE HACİZLİ ARAÇLARI SAHTE BELGELERLE SATAN KİŞİLERE OPERASYON: 45 GÖZALTI

Haber: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA
İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, aldığı bir ihbar üzerine rehinli ve hacizli araçların sahte belgelerle satışının yapıldığını belirleyerek çalışma başlattı. Polis ekipleri yaptığı çalışmaların sonucunda 65 şüpheliyi tespit ederek operasyon kararı aldı. Sabah saatlerinde çeşitli adreslere yapılan operasyonda 45 kişi gözaltına alındı. Polis ekipleri 20 şüphelinin yakalanması için çalışmalarına devam ederken, bazı adreslerde aramaların sürdüğü öğrenildi.
Gözaltına alınan 45 şüpheli Vatan Caddesi'nde bulunan Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne getirildi. Şüpheliler hakkında 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak', 'Resmi belgede sahtecilik', 'Mühürde sahtecilik' ve 'Kamu kurum ve kuruluş dolandırıcılığı' suçlarından işlem başlatılacağı öğrenildi.

SAHTE EVRAKLARLA 3 MİLYON LİRALIK HAKSIZ KAZANÇ
Emniyet yetkilileri, şüphelilerin Beykoz'da aralarında çok sayıda lüks aracın da bulunduğu bir otoparkta hacizli 25 aracı vergi dairelerinin düzenlediği açık arttırmayı kazanmış gibi göstererek sahte evraklarla hacizlerini kaldırıp sattıklarını tespit etti. Şüphelilerin bu yöntemle yaklaşık 3 milyon lira haksız kazanç elde ettiği değerlendiriliyor.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Ele geçen sahte belgeler
-Baskın yapılan adreslerde arama

14.03.2018 - 13.25 - Haber Kodu : 180314114

=====================================

7- HAVALİMANINDA VALİZ ÇALDIĞI İDDİA EDİLEN TURİSTİN 9 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ

Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
İtalya'dan Atatürk Havalimanı'na gelerek başka bir yolcuta ait valizi çaldığı iddiasıyla hakkında 9 yıla kadar hapis cezası istenen İtalyan turist Maurizio Angius (45), davanın 5. duruşmasına da katılmadı. Aynı zamanda gemi kaptanı olan İtalyan turist Angius, davanın açıldığı 2016 yılından bu yana duruşmalara katılmadığı için hakkında açılan dava da karara bağlanamıyor.

UÇAĞA BAGAJSIZ BİNDİĞİ TESPİT EDİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianame ve suç duyurusuna göre 9 Nisan 2016 tarihinde Atatürk Havalimanı'nda saat 21.44'te meydana gelen olay şöyle oldu:
Avukat L.B. isimli yolcu İtalya'dan uçakla Atatürk Havalimanı'na geldi. L.B. valizini almak için bagaj bandına gitti. Ancak L.B.'nin beklediği valizi gelmedi. Uçağa herhangi bir valiz vermeyen Angius, L.B.'ye ait valizi alarak havalimanından uzaklaştı. Bunun üzerine L.B. de şikayetçi oldu. Araştırma yapan polis, söz konusu valizi italyan vatandaşı Maurizio Angius'un aldığını ve Angius'un İtalya'dan uçağa da bagajsız bindiği tespit etti.

İTALYAN TURİST: ÇOK PİŞMANIM
Gözaltına alınan Angius polisteki ifadesinde, "Pisa'dan Türkiye'ye geldim. Pasaport kontrolünü geçtikten sonra 5 numaralı bagaj bandına gittim. Bagaj bandında başkasına ait siyah renkli çekçekli bir valizi aldım. Aldığım valizi ilk olarak kaldığım otele getirdim. Otelde çantayı kontrol ettiğimde içerisinde kişisel elbiseler olduğunu gördüm. Otelden ayrılırken valizi Dalaman'a beraberimde götürdüm. Dalaman'da valizi bilmediğim bir yere attım. Ben bu yapmış olduğum olaydan dolayı çok pişmanım. Müştekinin zararını karşılamak isterim. Ayrıca İtalya'da uçağa bindiğimde uçak altında herhangi bir valiz vermemiştim" dedi.
Angius, adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Savcılık da şüpheli Angius hakkında "Ulaşım araçlarının belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında hırsızlık" suçundan 3 yıldan 9 yıl 3 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

DURUŞMALARA KATILMADIĞI İÇİN DAVA KARARA BAĞLANAMIYOR
Bakırköy 43. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın duruşmalarına sanık Maurizio Angius hiç katılmadı. Şikayeti L.B. ilk duruşmada şikayetinden vazgeçti. Mahkeme de tutuksuz sanık Angius hakkıda yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi. Ancak davanın açıldığı 2016 yılından bu yana 5 duruşma yapılmasına rağmen sanık Angius'a bir daha ulaşılamadı. Angius duruşmaya katılmadığı için hakkında açılan davada yaklaşık 2 yıldır karara bağlanamıyor.

====================================