DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

1- BAKAN GÜL: 2018 YILI OCAK VE ŞUBAT AYINDAKİ UZLAŞMAYLA SONUÇLANAN DOSYA SAYISI 28 BİN 872...

1- BAKAN GÜL: 2018 YILI OCAK VE ŞUBAT AYINDAKİ UZLAŞMAYLA SONUÇLANAN DOSYA SAYISI 28 BİN 872...

Haber-Kamera: Enver ALAS / İstanbul DHA
Adalet Bakanı Abduhhamit Gül, Uzlaştırma Kurumu'nun daha etkin kullanılmaya başlamasıyla birlikte 2017 yılında 223 bin 400 dosyanın uzlaşma ile sonuçlandırıldığını belirterek, "2017 yılında asliye ceza ve çocuk ceza mahkemelerine yaklaşık 1 milyon dava açılmıştır. 2015 ve 2016 yıllarına kıyasla 2017 yılındaki uzlaştırma oranı yaklaşık 20 kat bir artışla sonuçlanmıştır. 2018 yılı Ocak ve Şubat ayındaki uzlaşmayla sonuçlanan dosya sayısı da 28 bin 872'dir Uzlaşılamayan 4 bin 985'tir. Elbette bu rakamların da artacağına inanıyoruz" dedi.
Adalet Bakanı Gül, Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı tarafından Beyoğlu'nda düzenlenen "Uzlaştırma Çalıştayı ve Ödül Töreni"ne katıldı. Programda Bakan Gül'ün yanı sıra başta İstanbul Valisi Vasip Şahin, Hakimler Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz, Yargıtay 1. Başkanvekili Abdulhalik Yıldız olmak üzere yüksek yargı mensupları, hakimler, savcılar ve davetliler yer aldı.
Çalıştayın açılışında konuşan Abdulhamit Gül, adaletin alternatifi olmadığını, adaletin dünyanın direği, devletin ve hukukun ana minveri olduğunu; adalet idealinin toplum hayatındaki çatışmaları çözecek zorunlu kıldığını söyledi.
"Geciken adalet, adalet değildir" diyen Gül, amaçlarının uzlaşmazlıklara, anlaşmazlıklara süratle ve adaletle yanıt vermek olduğunu; yeni çatışmalar, yeni ihtilaflar üretmeden uyuşmazlıkları kalıcı bir şekilde çözmek olduğunu dile getirdi.
2013 yılında yasalaşan hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk kanunuyla hukuki uyuşmazlıkları hızlı, ekonomik, gizli ve gönüllü çözüme yasal imkan sağlandığını anımsatan Bakan Gül, iş uyuşmazlıklarında da arabuluculuğu dava şartı haline getirerek, daha hızlı şekilde sonuçlanmasının yolunu açtıklarını ifade etti.

Reklam
Reklam

"MAĞDUR" VE "FAİL" UZLAŞMASI
Gül, "İdarenin vatandaşla, vatandaşın idare ile yaşadığı uyuşmazlıkları sulh yoluyla çözümü için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yapacağımız düzenlemelerle 659 sayılı kanun hükmünde kararname ile düzenlenen sulh yolunun daha etkin bir şekilde kullanılmasını uygulamak için kanun çalışmalarımızı nihayete erdirmek üzereyiz. Ceza adaleti sisteminde klasik dava yoluna alternatif çözüm yollarının başında da uzlaştırma kurumu gelmektedir. Yasal değişikliklerle uygulama sahasını genişlettiğimiz 'mağdur' ve 'fail' uzlaşması kamu düzenini bozmayan basit suçlarda en başta mağdurun tatminine hizmet etmektedir" diye konuştu.

"UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ CEZA MAHKEMELERİMİZİN VE SAVCILIKLARIMIZIN İŞ YÜKÜNÜ AZALTMAKTADIR"
"Mağdur"- "fail" uzlaşmasının çok boyutlu olduğunu aktaran Bakan Gül şunları söyledi:
"Her şeyden önce suç mağdurunun hakları korunmakta, suçtan kaynaklanan bir zararı varsa bunun hızlıca telafi edilmesi sağlanmaktadır. Fail ile mağdur çatışması ortadan kaldırmak yeni ihtilafların ortaya çıkmasını önlemekte ve toplumsal barışa da oldukça önemli katkı sağlamaktadır. Bir diğer sonuç ise yargıdaki iş yüküyle ilgilidir. Uyuşmazlıkların klasik dava dışı çözümü ceza mahkemelerimizin ve savcılıklarımızın iş yükünü de oldukça azaltmaktadır. Bununla bağlantılı olarak uzlaşma yoluna gidilmeyen veya gidilmesi mümkün olmayan davalardaki yargılamalar da hızlanmaktadır. Uzlaştırma Kurumu, sistemimize ilk kez 2005 yılında girmiştir. Ceza adaleti sistemimizdeki bu önemli reform, mevzuat veya uygulamadan kaynaklanan bir dizi sebeplerle başlangıçta istenen sonuçları verememiş, sınırlı bir alanda kalmıştır. Ancak 2016 yılında gözden geçirilen uygulama ve mevzuat sonucunda oldukça kapsam genişletilmiş ve uygulamalarda da önemli başarı elde edilmiştir.

Reklam
Reklam

"UZLAŞTIRMA EĞİTİMLERİNE 33 BİN KİŞİ KATILDI... 28 BİN 500 KİŞİ SINAVDA BAŞARILI OLDU"
Uzlaştırma sürecinin uzmanlaşmış, eğitimli, uzlaştırıcılar eliyle sürdürülecek olmasını çok önemsediklerinin altını çizen Adalet Bakanı Gül, bu konuda Ekim ayında başlayan uzlaştırma eğitimlerine 33 bin kişinin katıldığını açıkladı. Bakan Gül, " Bu eğitimlerin 27'si Türkiye'de olmak üzere 42 eğitim kurumu vermiştir. Eğitimlerden sonra ülkemizde ilk defa uzlaştırmacı yazılı sınavı gerçekleştirilmiş, 30 bin 700 kişinin katıldığı bu sınavda 28 bin 500 kişi başarılı olmuştur. Bakanlığımız tarafından Nisan ayı içerisinde bu sınavı başarıyla geçenlerin sicilleri oluşturulacak, başvurular alınacak ve uzlaştırmacı sicilleri bakanlığımızda tutulmaya başlanacaktır " şeklinde konuştu.

"MİNNETLERİMİ İFADE EDİYORUM"
Abdulhamit Gül, "Uzlaştırma Kurumu'nun daha etkin kullanılmaya başlamasıyla birlikte 2017 yılında 223 bin 400 dosya uzlaşma ile sonuçlandırılmıştır. 2015 ve 2016 yıllarına kıyasla 2017 yılındaki uzlaştırma oranı yaklaşık 20 kat bir artışla sonuçlanmıştır. Emeği geçen bütün uzlaştırıcılarımıza teşekkürlerimi ve minnetlerimi ifade ediyorum. 2017 yılında asliye ceza ve çocuk ceza mahkemelerine yaklaşık 1 milyon dava açılmıştır. 2017 yılında gerçekleştirilen uzlaştırma dosyalarında bakıldığında bu davaların yaklaşık yüzde 20'sine tekabül etmektedir. 2018 yılı Ocak ve Şubat ayındaki uzlaşmayla sonuçlanan dosya sayısı da 28 bin 872'dir Uzlaşılamayan 4 bin 985'tir. Elbette bu rakamların da artacağına inanıyoruz. Bu rakamlar, Uzlaştırma Kurumu'nun sadece ceza dosyalarına yansıyan kısmıdır" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

UZLAŞTIRMA KURUMU'NUN FAYDALARI
Bakan Gül, uzlaştırma usulünün mağdurun maddi ve manevi zararlarını en kısa sürede telafi ederek, esasen hukuk uyuşmazlıklarının çözümüne çok önemli katkıda bulunduğunu kaydetti. Gül, "Böylece, suç nedeniyle tazminat davası açılmasına gerek kalmamakta veya açılmış bir dava varsa feragat edilmiş sayılmaktadır. Özetle kurumun faydaları hukuk mahkemesi alanında da görülmektedir. Sadece ceza mahkemeleri değil aynı zamanda hukuk mahkemeleri, icra müdürlükleri iş yükü azaltılmakta yapılan giderlerden de tasarruf edilmektedir" şeklinde konuştu.
Gül, uzlaştırma usulüyle asıl olan mağdurun korunması ve adalet duygusunun ve adalet duygusunun en kısa sürede tatmin edilmesi olduğunu, failin ise eyleminin haksızlık içeriğiyle yüzleşmesine ve bunu telafi etmesine imkan sağlandığını sözlerine ekledi.

BAŞARILI SAVCILARA TEŞEKKÜR BELGESİ
Konuşmaların ardından uzlaştırmada başarı sağlayan Cumhuriyet Savcılarına teşekkür belgesi takdim edildi. Savcılara belgeleri, Bakan Gül, Vali Şahin ve yüksek yargı mensupları tarafından verildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------------------
-Bakan Gül ve protokol
-Çalıştaya katılanlar
-Bakan Gül'ün konuşması
-Teşekkür belgesinin verilmesi
-Genel ve detaylar

30.03.2018 - 13.19 - Haber Kodu : 180330100

========================

2- İRAN'DA DÜŞEN JETİN KAYIP PİLOTU BERİL GEBEŞ'İN BABASI: ARAMA ÇALIŞMALARI YENİDEN BAŞLADI

Haber: Anıl UÇAN/İSTANBUL (DHA)
İran'da düşen jetin kayıp pilotu Beril Gebeş'in babası Mehmet Vasif Gebeş, "Arama çalışmaları yeniden başladı" dedi.
İran'da meydana gelen uçak kazasında hayatını kaybeden ve henüz cesedine ulaşılamayan Beril Gebeş'in babası Mehmet Vasif Gebeş ilk kez konuştu. Emekli pilot Mehmet Vasif Gebeş, "Allah kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Bu acıyı yaşayan bilir. Arama çalışmaları yeniden başladı. İnanın bana her soru kızımı hatırlatıyor" diye konuştu.

==========================

3- "ARAP ÇETESİ"NE OPERASYON... ORTAKÖY'DE 2 AY ÖNCE GECE KULUBÜNE SALDIRMIŞLARDI

- Saldırı anı güvenlik kamerasına yansıdı

- Eğlence merkezine silahlı saldırı düzenleyen şüphelilerin bir iş insanını da Yalova'dan İstanbul'a kaçırarak öldürdüğü ortaya çıktı.

Reklam
Reklam

Haber-Kamera: Ali AKSOYER / İstanbul DHA
Ortaköy'de 2 ay önce 1 kişinin ölümü, 2 kişinin de yaralandığı gece kulübü saldırısıyla ilgili polis bir çeteye operasyon düzenledi. Gözaltına alınan 12 kişiden 9'u tutuklandı. Saldırganların 1,5 ay önce bir iş insanını da kaçırarak öldürdüğü ortaya çıktı.
Beşiktaş Ortaköy Muallim Naci Caddesi üzerinde bulunan Ziver Ç.'nin işlettiği gece kulübünü, 24 Ocak günü motosikletli iki saldırgan kurşun yağmuruna tutmuştu. Saldırı sonucunda kulüpte koruma olarak görev yapan Erkan Kayatekin ölmüş, 2 kişi de yaralanmıştı.

9 KİŞİ TUTUKLANDI
Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, olayla ilgili liderliğini Özkan K.'nın yaptığı ve "Arap çetesi" olarak bilinen şüphelilere operasyon düzenledi. Operasyonda 12 kişi gözaltına alındı. Polisteki sorguları tamamlanan 12 kişiden 9'u çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

İŞ İNSANINI DA ÖLDÜRMÜŞLER
Öte yandan polisin yaptığı soruşturmada; 10 Şubat'ta Eyüp Güzeltepe'deki bir parkta cesedi bulunan iş insanı Yaşar Tekmanlı'yı da "Arap Çetesi" üyelerinin öldürdüğü ortaya çıktı. 700 bin lira borcu olduğu için Yalova'dan İstanbul'a getirilerek bir parkta öldürülen Yaşar Tekmanlı'yı öldüren kişilerin de tutuklananlar arasında olduğu belirtildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Saldırı anının güvenlik kamera kaydı
-Şüphelilerin adliyeye sevki
-Olayın arşiv görüntüsü

30.03.2018 - 12.54 - Haber Kodu : 180330087

===============================

4- İSTANBUL'DA TARİHİ ESER OPERASYONU: 300 YILLIK ALTIN VARAKLI ŞECERE ELE GEÇİRİLDİ

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin Fatih ve Zeytinburnu'nda yaptığı operasyonda, 1700'lü yıllarda yapıldığı değerledirilen Osmanlı dönemine ait altın varaklı şecere, okuma çubuğu ile Budist manastırlarında bulunan tantra adındaki kutsal veda metinleri ele geçirildi. Operasyon kapsamında 4 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Osmanlı Dönemi'ne ait tarihi eserleri yurt dışına kaçıracaklarını yönünde bilgi aldı. Ekipler teknik ve fiziki takibin ardından şüphelilerin Zeytinburnu ve Fatih'teki adreslerine baskın düzenledi. Operasyonda M.A., M.A., H.A. ve N.A. gözaltına alındı. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramalarda 1700'lü yıllarda yapıldığı değerlendirilen Osmanlı dönemine ait altın varaklı şecere, okuma çubuğu ile Budist manastırlarında bulunan tantra adındaki kutsal veda metinleri ele geçirildi. Kaçakçılık Şube Müdürlüğü ekipleri, ele geçirdiği tarihi eserleri incelenmesi için Topkapı Sarayı Müzesi'ne gönderdi.

Reklam
Reklam

BU ZAMANA KADAR BULUNAN EN UZUN ŞECERE
Yetkililerin yaptığı incelemelerde ele geçirilen şecerenin bu zamana kadar bulunan en uzun şecere olduğunu, yaklaşık 300 yıl önce altın varaklarla hat sanatıyla arapça el yazması olarak yazıldığını, 8 metre 30 santim uzunluğunda ve 30 santim genişliğinde olduğu öğrenildi. Şecerede Hz.Adem'den başlayarak Hz.Muhammed'e kadar bütün peygamber soylarının madalyonlar içinde yazıldığı, 4 halifenin isimleri, Hz. Fatma'nın isminin ve 12 imamın isimlerinin bulunduğu tespit edildi. Eserde Kuran-ı Kerim'den pek çok ayet ve surenin bulunduğu belirlendi.

SARAY ERKANINA AİT METİN OKUMA ÇUBUĞU
Ele geçirilen 35 santimetrelik okuma çubuğunun ise nadide bir parça olduğunu belirten yetkililer, Osmanlı saray erkanından birine ait olabileceğini ileri sürerek metin okuma çubuğunun ana gövdesi abanoz ağacından olduğunu gümüş kaplama ve yeşim taşlarıyla süslenmiş, uç kısmının ise altın olduğunu tespit etti.

MANASTIRDAN ÇALINDIĞI TAHMİN EDİLEN 300 YILLIK TANTRA
Polis ekiplerinin ele geçirdiği bir başka eser ise Budist manastırlarında bulunan tantra adındaki kutsal veda metinlerinden oluşan 70 sayfalık eserdi. Yazıtların en az 300 yıllık olduğu ortaya çıkarak yetkililer, yazıtın Budist manastırından çalınmış olabileceği iddia ederek, Hintçe ve Sanskritçe yazılmış el yazması eserin ahşap muhfaza arasında parşomen ile deriye yazıldığı belirledi.

Reklam
Reklam

4 ŞÜPHELİ SERBEST BIRAKILDI
Emniyetteki işlemleri tamamlanan M.A., M.A., H.A. ve N.A. adliyeye sevk edildi. Şüpheliler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü
----------
-Soyağacından görüntü
-Okuma çubuğunun görüntüsü
-Tantralardan görüntü
-Genel ve detaylar

30.03.2018 - 12.28 - Haber Kodu : 180330081

========================

5- CAMDAN DÜŞEN ŞENGÜL ÖĞRETMENİN ÖLÜMÜNE İLİŞKİN DAVADA KEŞİF KARARI...

Haber: Özden ATİK / İstanbul DHA
Beyoğlu'nda geçen yıl, öğretmen Şengül Karaca'yı iterek ölümüne sebep olduğu iddiasıyla hakkında müebbet hapis istemiyle dava açılan sanık Hasan Aydın'ın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme, Şengül öğretmenin düştüğü yerde cansız manken kullanılarak keşif yapılmasına karar verdi.
İstanbul 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 3'üncü celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanık Hasan Aydın getirildi. Ölen Şengül Karaca'nın ağabeyi şikayetçi Yalçın Karaca ve taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu. Duruşmada, önceki celsede sanık tarafından dile getirilen "Şengül Karaca'nın kullandığı psikolojik tedavi ilaçlarının intihara yol açtığı" iddiası üzerine Adli Tıp Kurumu'na gönderilen yazıya gelen cevap okundu. Söz konusu cevap yazısında, bu ilaçların intihara yol açan bir etkisinin olmadığı; ancak maktulün ilacı alkollü içki ile almış olmasından kaynaklı ani karar verebilme, risk alma, cesaret gibi yan etkileri olabileceğinin yer aldığı belirtildi. Adli Tıp Kurumu'ndan gelen başka bir rapora göre ise olay yerinde bulunan pantolonun üzerindeki kanın sanığa ait olduğunun belirlediği kaydedildi.

"KAN NASIL OLUŞTU BİLMİYORUM"
Raporlar üzerine söz alan sanık Hasan Aydın, "Maktule pencereden aşağı atlayınca üzerimdeki eşofmanı çıkarıp pantolon giymiştim. Pantolondaki kan nasıl oluştu bilmiyorum" dedi.
Sanık avukatı Oğuz Çağlar Aslan ise, "Müvekkilin pantolonuna bulaşan kan örneği bina içerisinde bulunan bir kan örneğidir ve maktuleyle bir alakası yoktur. Düşme sonucuyla bir kan sıçramasının meydana gelmesi gayet doğaldır. ayrıca kanama izleri daha önce meydanda gelmiş olabilir" dedi. Olay yerinde keşif yapılması talebinde bulunan Avukat Aslan, "İlaçla ilgili gelen raporda çelişki vardır. Alkolle alındığında ani karar refleksinde bulunabileceği belirtiliyor, bu nedenle bir üst kuruldan rapor aldırılmasını talep ediyorum. Müvekkilimin aleyhine olan en büyük delillerden bir tanesi maktulenin facebook'ta yazdığı yazıdır. Kavga olan bir yerde rahatlıkla facebook açarak soğukkanlılıkla mesaj yazılmıştır. Eğer zor durumda olsaydı polis çağırırdı, halbuki böyle bir durum yoktur" diyerek müvekkilinin tahliyesini talep etti.

"İYİ NİYETLİ OLMADIĞINI GÖSTERMEKTE"
Şikayetçi Yalçın Karaca da "Kardeşimle Hasan ile 10 yıldır birlikteydi. Hasan beni tanıyordu. Neden beni arayıp kardeşin intihar etti diye bilgi vermedi? Bu da sanığın iyi niyetli olmadığını göstermektedir" dedi. Karaca'nın avukatı Meriç Eyüboğlu da sanığın ifadesine maktulenin kullandığı ilacı 2 yıldır, daha az alkol almak için kullandıklarını söylediğini belirterek "Maktul, psikolojik rahatsızlığı olan biri değildir. Sanık üzerindeki kan lekesini açıklayamamıştır. Ayrıca üzerindeki eşofmanı çıkarıp pantolon giymesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Üzerinde eşofman olan birisi eşi intihar ettiğinde doğrudan aşağı inmelidir. Olay yerinde keşif yapılırsa keşif mahallinde tanıkların da dinlenmesini talep ediyorum" diye konuştu.

CANSIZ MANKEN KULLANILARAK KEŞİF YAPILACAK
Mahkeme heyeti, 11 Mayıs'ta olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi.
Heyet, keşiften önce Ulusal Kriminal Laboratuarı Daire Başkanlığı'na müzekkere yazılarak 1.55 santimetre boyunda 55 kilogram ağırlığında cansız manken hazırlanarak maktulün aşağı atladığı veya atıldığı yönündeki iddialara yönelik bir bilirkişinin bildirilmesini kararlaştırdı. Ayrıca Kriminal Polis Laboratuarı'na yazı yazılarak mahallinde ölçümler yaptırılmasına ve İstanbul Teknik Üniversitesi'ne yazı yazılarak 3 fizik mühendisinin keşif günü bulundurulmasına da karar verildi. Keşif yerinde güvenlik tedbiri alınmasına da hükmeden heyet, tanıkların dinlenmesine hükmetti. Dosyadaki yazışmaları, dosya kapsamını dikkate alan heyet, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma ertelendi.

İDDİANAME...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Şengül Karaca ile sanık Hasan Aydın'ın aynı evde yaşadıkları, olay tarihinde okul çıkışında buluştukları, yemek yiyip alkol aldıkları, daha sonra eve gittikleri, aralarında tartışma çıktığı anlatılıyor. Şengül Karaca'nın arkadaşlarına Facebook'tan Hasan'ın kendisine şiddet uyguladığına dair mesaj attığı, daha sonra saat 02.00 sıralarında maktulenin evin penceresinden sokağa düştüğü belirtiliyor. İddianamede, sanık Hasan Aydın'ın maktuleyi iterek ölümüne sebep olduğu ifade edilerek "Kasten öldürmek" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.

=============================

6- ZEKİ MÜREN ŞARKILARI NEVASEL TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUĞU'NUN YORUMUYLA BULUŞTU

Haber-Kamera: İstanbul DHA
Türk sanat müziği sanatçısı Dr. Aylin Şengün Taşçı yönetimindeki Nevasel Türk Müziği Topluluğu, Zeki Müren Şarkıları'nı seslendirdikleri konserle müziksevere sanat dolu bir gün yaşattı.
Nişantaşı Üniversitesi Doç. Dr. Cevdet Uysal Konferans Salonu'nda düzenlenen konsere çok sayıda akademisyen, öğrenci ve müziksever katıldı. Jale Şengün'ün sunuculuğunu yaptığı konserde her şarkı öncesinde Zeki Müren'in hayatına dair bilgiler seyircilerle paylaşıldı. 50 kişiden oluşan koro ve orkestra "Bir Tatlı Tebessümün Bin Vuslata Bedeldir", "Gece Kirpikli Kadın", "Rüzgarlara Kapılmış Kuru Yaprak Misali" gibi eserlerin yer aldığı bir repertuvar ile izleyenlerden büyük beğeni aldı.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Konserden görüntüler

30.03.2018 - 11.39 - Haber Kodu : 180330067