DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

  1- BAKAN ALBAYRAK 'YENİ EKONOMİ PROGRAMI' ANLATTI -1 Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,  " Yeni bir başarı hikayesi yazma hedefimiz var.

1- BAKAN ALBAYRAK 'YENİ EKONOMİ PROGRAMI' ANLATTI -1

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,

" Yeni bir başarı hikayesi yazma hedefimiz var. "

Haber-Kamera: Cansel KİRAZ-İdris TİFTİKCİ-İSTANBUL DHA
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde Orta Vadeli Program (OVP) lansmanı programına katıldı.
"Türkiye'nin 2019-2021 yılları arasında ekonomik programının ötesinde bir politikalar değişiminin lansmanı için hep bir aradayız" diyen bakan Albayrak, "Tüm dünya şu konuda hem fikir. Türkiye 2002-2013 yılları arasında ekonomide bir başarı hikayesi yazmış ve tüm dünyanın takdirini sonuna kadar kazanmış önemli bir ekonomik oyuncudur. Şimdi önümüzdeki üç yıllık yeni ekonomi programımızı yazarken ana motivasyon kaynağımız yeni bir başarı hikayesi yazma hedefimiz var. Tüm küresel ve bölgesel ekonomik zorluklara karşılık Türkiye'nin tüm hedeflerine güçlü bir şekilde yürümesini sağlayacak ekonomik bir program arzuladık. İşte bu amaçla bu programın ismini yeni ekonomi programı dedik. Türkiyemizin çok kıymetli paydaşlarının hepsinin bir araya gelerek oluşturduğu bu ekonomik program iş dünyasından sermaye piyasalarına bankacılık sektörüne kadar.. Reel sektörden akademi dünyamıza bürokrasimize kadar, bir çok paydaşın bizatihi katkı vererek ortaya koyduğu ilk defa bu düzeyde bu kapsamda bir OVP oldu bu. Bugün bu resme bakarken 2002- 2013 Türkiye ekonomisi 2002 yılından 2013 yılına kadar bir çok alanda önemli atılımlar gerçekleştirdi. 2002 yılında 3 bin 600 lira olan kişi başı gelir 2013 yılında 3 katı artarak 12 bin 500 dolar oldu. Enflasyon tek haneye indi. Yaklaşık 7 milyon yeni istihdam oluşturuldu. İhracatımız 4 kat arttı. Kamu maliyesi merkezi yönetim bütçe açığı 2002 yılında yüzde 11.4 ken yüzde 1'lere indi. AK parti hükümetlerinin bu başarısı hem halkımız hem de uluslararası camia tarafından takdirle karşılandı. Bu büyüme sadece kamu eliyle değil aynı zamanda özel sektör kanalıyla yakalanmış kamu mali disiplini sürekli hale gelmiş ve kamu finansmanı artık sorun olmaktan çıktı. Sonrasında neler oldu. Türkiye özellikle 2013 yılından sonra ülkemizin yaşadıklarına bir baktığımızda çok büyük iç ve dış sınamalara mağruz kaldığını hepimiz şahit olduk. 2013 yılı Mayıs ayında belkide tarihinin en güçlü ekonmik göstergelerine sahipti. Reyting kuruluşları ülkemizi yatırım yapılabilir seviyeye çıkarmış hepimiz geleceğimize çok daha umutlu ve güvenli bakar hale gelmiştik. Ancak mayıs ayının sonunda gezi olaylarıyla başlayan süreç 17-25 Aralık yargı darbesi girişimi ülkemize karşı artan saldırıları ve terör saldırıları bölgemizde yaşanan bizi doğrudan etkileyen savaşlar ve jeopolitik risklerle birlikte 15 Temmuz darbe girişimi hayata geçti" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-Albayrak'ın konuşması
-Detaylar

20.09.2018 - 12.08 Haber Kodu : 180920063
20.09.2018 - 12.10 Haber Kodu : 180920065
20.09.2018 - 12.12 Haber Kodu : 180920066
20.09.2018 - 12.24 Haber Kodu : 180920067
20.09.2018 - 12.34 Haber Kodu : 180920069

(havadan görüntülerle)
2- DEV FESTİVAL ZİYARETÇİ AKINI İLE BAŞLADI

*Demirören Medya Grubu'nun da iletişim sponsoru olduğu festivalde her kesimine hitap eden farklı aktiviteler ve teknoloji yarışmaları dikkat çekiyor.

Haber-Kamera: Ali AKSOYER-Enver ALAS - Gülseli KENARLI - Can EROK - İbrahim MAŞE / İSTANBUL,DHA
Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 vakfı) öncülüğünde düzenlenen Teknofest İstanbul Havacılık Uzay ve Teknoloji Festivali kapılarını bugün ziyaretçilere açtı.
Açılışına sayılı günler kala dünyanın en büyük havalimanı olacak İstanbul Yeni Havalimanı'nda Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) öncülüğünde düzenlenen TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapılarını bugün ziyaretçilere açtı.
İstanbul Yeni Havalimanı'nda gerçekleşen festival, sabah saatlerinden itibaren binlerce öğrencinin de aralarında bulunduğu yoğun ziyaretçi akınına uğradı.

Reklam
Reklam

UÇAKLARLA FOTOĞRAF ÇEKTİRMEK İÇİN BİRBİRLERİYLE YARIŞTILAR
Demirören Medya Grubu'nun da iletişim sponsoru olduğu festivalde ziyaretçiler uçaklarla fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarıştı.Özellikle festival kapsamında, toplumun her kesimine hitap eden farklı aktiviteler ve teknoloji yarışmaları dikkat çekiyor.

HER KESİME HİTAP EDİYOR
Türkiye'de ilk kez roket yarışması da festivalde yapılacak. Festivalde ortaokuldan yüksek öğrenim mezunlarına kadar geniş bir yaş aralığına hitap eden ve yarışmacıların teknolojik ürünler tasarlayıp geliştirecekleri teknoloji yarışmaları,havacılık gösterileri, çocuk ve gençlere yönelik aktiviteler,teknoloji girişimleri ve yatırımcılarının biraraya geleceği uluslararası girişim fuarı,teknoloji gündemine ilişkin seminerler,teknoloji yarışmalarına katılan ekiplerin takım tanıtım standları, teknoloji firmalarının marka tanıtım standları yer alıyor.

2 MİLYON LİRA ÖDÜL DAĞITILACAK
Toplam 12 kategoride olacak yarışmalarda 2 milyon lira ödül dağıtılacak.Yarışmaları kazanan takımlara, 30 bin ila 250 bin lira arasında değişen ödüller verilecek.Yarışma kapsamında Havalimanı Sistemleri Nesnelerin İnterneti Uygulamaları, İHA Destekli İnsansız Kara Aracı, İnsanlık Yararına Teknoloji, İnsansız Su Altı Sistemleri, Robotaksi, Robotik Fetih 1453, Roket, Savaşan İHA, Sürü İHA ve Yapay Zeka yarışmaları da yer alıyor.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
----------------------
HAVADAN GÖRÜNTÜ
-Festival alanı
-Uçaklardan görütü
-Katılımcılar
-Detaylar

AKTÜEL GÖRÜNTÜ
-Teknofest alanı
-F-4 ve F-16'lardan görüntüler
-Öğrencilerin uçaklara ilgisi
-Pilotlarla resim çektirenler
-Alanı ziyaret edenler
-Askeri uçaklar
-Genel ve detaylar

20.09.2018 - 11.16 Haber Kodu : 180920048
20.09.2018 - 11.38 Haber Kodu : 180920049

(ÖZEL)
3- TARİHİ YARIMADA'DA "DÜNYANIN SIFIR NOKTASI"...

Haber: Cansel KİRAZ - Kamera: İdris TİFTİKCİ , İSTANBUL (DHA)
İstanbul yüzyıllardır dünyanın cazibe noktası oldu. Napolyon Bonapart, "Dünya bir ülke olsaydı başkent İstanbul olurdu" sözü hafızalarda yerini koruyor. Doğu Roma İmparatorluğu'nda dünyanın sıfır noktası "Milion Taşı" kabul ediliyordu. İstanbulluların pek bilmediği "Milion Taşı"na turistlerin ilgisi ise hiç eksik olmuyor.

YEREBATAN SARNICI'NIN HEMEN YANINDA
1884 yılına kadar bütün dünyanın sıfır noktası olarak kabul edilen daha sonra tahtını Greenwich'e bırakan "Milion Taşı" Tarihi Yarımada'da Yerebatan Sarnıcı'nın hemen yanında yer alıyor. Doğu Roma İmparatorluğu'nda dünyanın sıfır noktası olarak "Milion Taşı" kabul ediliyordu. Bütün dünyanın başlangıç noktası ve merkezi olarak kabul edilen taş, 1884 yılında Washington'da yapılan "Uluslararası Meridyen Kongresi" adıyla yerini Londra'nın güneydoğusunda yer alan Greenwich'e bıraktı. İmparator 1'inci Konstantin tarafından 4'üncü yüzyılda yapıldığı düşünülen "Milion Taşı"nı İstanbul'da yaşayanlar tarafından pek bilinmiyor. Ancak turistlerin taşa ilgisi büyük. Tarihi yarımadaya gelen turistler, buraya da uğrayarak taşı inceliyor.

Reklam
Reklam

"ŞEHRİN ORTA NOKTASINI GÖSTEREN BİR ESERDİ"
İstanbul Tarihçisi Haldun Hürel, "Milion Taşı İstanbul'dan, yani vaktiyle Konstantinopolis'ten dünyadaki bütün bilinen şehirlerin ne kadar uzakta olduğunu gösteriyordu. Konstantinopolis kurulduğu zaman da şehrin orta noktasını gösteren bir eserdi. Bir Roma mili, kilometre olarak söylüyorum, 1480 metredir. Dünyadaki bütün şehirlere ne kadar uzak olduğunu gösteren levhalar vardı üstünde. Herhalde çok lüzumsuz görüldü ki kaldırıldı. Başka ülkeler ellerindeki bir eseri cilalayarak 5 gösterirken biz elimizdeki 10 eseri 1'e indirerek gösteriyoruz. En büyük örneği de burada. Üzerinde envai çeşit süslemeler vardı. Hatta plaka plaka resimler vardı" dedi.

"BURAYI İNSANLAR SANKİ ÇÖP KUTUSU GİBİ GÖRÜYOR"
Milion Taşı'nın çevresindeki düzenlemeye dikkat çeken İstanbul Tarihçisi Hürel, "Yerebatan Sarnıcı düzenleniyor. Belki onunla birlikte biraz ayağa kaldırılabilir. Neden çukurda duruyor? Bu çok önemli. Aslında çukurda durmuyor. Orası gerçek zemindir. Biz yükseldik. Başlangıç noktasıdır. Burası, "Milion" dedikleri taş, bütün Avrupa ve dünyanın o gün bilinen şehirlerine ne kadar uzaklıkta olduğunu buradan ölçülerek göstermek açısından çok önemlidir" diye konuştu. Hürel, Roma'da bulunan Milliarium Aureum taşı için de, "Fark yok aynı. Çünkü ikisi de aynı uygarlık. 'Bizans İmparatorluğu' diye bir imparatorluk yok. Olan imparatorluk Roma İmparatorluğu'dur. Buradakiler Romalıdır. İtalya'daki de Romalıdır" dedi.
Haldun Hürel, "Burada çevre düzenlemesi gördüğümde hoşuma gitti. Ama nereden bileyim ki buradaki çukurluğun daha sonra çöp tenekesi olarak kullanılacağını. Burayı insanlar sanki çöp kutusu gibi görüyor. Çok yanlış. Buranın dokunulmazlığını vurgulayan bazı sistemlerin oluşması lazım" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

DÜNYANIN COĞRAFİ MERKEZİ OLARAK "ÇORUM" KONUŞULDU
Öte yandan, geçmişten günümüze kadar dünyanın merkezi olduğu iddia edilen yerler arasında Mısır Piramitleri, Mekke ve hatta Çorum geçiyor. Bir sosyal medya kullanıcısının internete yüklediği görüntüler üzerine 2016 yılında Çorum'un dünyanın merkezi olduğu gündeme geldi. Google'ın dünyanın coğrafi merkezi olarak Çorum'u işaretlediği haber kısa sürede büyük yankı uyandırdı. Ancak daha sonra internette yer alan bir içeriğin başka bir sosyal medya kullanıcısı tarafından değiştirildiği öğrenildi ve haberin gerçek olmadığı anlaşıldı. Dünyanın merkezi olarak Çorum'un konuşulması Çorumluları oldukça heyecanlandırdı. Hitit medeniyetinin başkenti ve leblebisi ile ünlü Çorum, bir anda ilgi odağı oldu. Çorum Eski Belediye Başkanı Muzaffer Külcü de o dönem bu tespitten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bilginin doğru olmadığı anlaşılsa da Çorum hala dünyanın coğrafi merkezi olarak konuşuluyor.

"ÇORUM, DÜNYANIN MERKEZİ OLARAK BELİRLENDİKTEN SONRA TURİST SAYIMIZ ARTTI"
Çorum Belediye Başkanı Zeki Gül, Çorum'un tarihin en eski illerinden biri olduğunu söyledi. Gül, Çorum için, " Vatandaşlarımızın dünyanın merkezine gelmesini, dünyanın merkezinde Çorum'u tanımalarını ve Çorum'daki yapıları, kültürel zenginliği, inanç turizmini, tarihi yapıları görmelerini özellikle istiyorum. Çorum, dünyanın merkezi olarak belirlendikten sonra turist sayımız artmış ve Çorum'u tanımak isteyen yurt içinden ve yurt dışından vatandaşlarımızın sayısı artmıştır. Biz de ilimiz dışında bulunan hemşerilerimizi ve diğer illerden olan vatandaşlarımızı Çorum'a bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Çorum'da yaşayan bazı vatandaşlar dünyanın merkezinin Çorum olduğunu düşünürken bazıları ise bu görüşe katılmıyor. Çorumlu bir vatandaş, "Çorum'u duyurabilme amaçlı güzel bir olay ama dünyanın Merkezi'nin Çorum olmadığını biliyorsunuz" derken, başka bir vatandaş ise, "Dünyanın merkezinin Çorum olduğunu sosyal medyadan da gündemden de takip ettiğimiz kadarıyla düşünüyoruz. Bunun ufak çaplı bir araştırmasını yaptım. Alaca ve Sungurlu'ya kadar Çorum olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
-Million Taşı ve çevresinin görüntüsü
-Million Taşı çevresindeki turist ve vatandaşların görüntüsü
-İstanbul Tarihçisi Haldun Hürel ile röportaj
-Muhabir anonsu
-Çorum belediye başkanı Zeki Gül ile röportaj
- Çorum'un görüntüsü
-Çorumlu vatandaşlar ile röportajlar
-Genel ve detaylar

20.09.2018 - 11.41 Haber Kodu : 180920051
20.09.2018 - 11.40 Haber Kodu : 180920052

4- TERS YÖNE GİRİP 17 YAŞINDAKİ KIZI ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN MİNİBÜS ŞOFÖRÜ 10 YIL CEZAYA ÇARPTIRILDI

* Kaza anı kamerada

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Geçen yıl Kartal'da ters yöne girip17 yaşındaki Beyza Solmaz'a çarparak ölümüne neden olan minibüs şoförü Mehmet Ali Demir, Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına neden olmak" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına, tutuklu yargılanan minibüs şoförü Mehmet Ali Demir ve avukatı katıldı. Beyza Solmaz'ın annesi Elif Solmaz ve aynı kazada yaralanan babası Naci Solmaz da duruşmada hazır bulundu.

Reklam
Reklam

ATK SANIĞI ASLİ KUSURLU BULDU
Mahkeme Başkanı Zeynep Durdu Ak, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden gelen raporu özetledi. Raporda sanık Mehmet Ali Demir asli kusurlu, yayalar ise tali kusurlu. Karar duruşmasında tanık olarak dinlenen Nuran Sarı kaza sırasında orada olduğunu, kazayı gördüğünü, olaydan bir gün sonra polise giderek kendisini tanık olarak yazdırdığını söyledi. Olay anını anlatan Nuran Sarı, "Olay yerinde karşıdan karşıya geçiyordum, büyük bir gürültü duydum. Arkamı dönüp baktığımda Beyza Solmaz yerde yatıyordu. Babası da diğer şeride geçmişti. O başka bir aracın altındaydı. Geliş gidiş yönü aynıydı, minibüs tek yönde gidiyordu" dedi.
Solmaz Ailesi'nin Avukatı Tuğba Bulut Yamaç, sanığın ters yönde hızlı giderek olaya neden olduğunu belirterek, "Bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmasını talep ediyorum. Ülkemizde trafik kazalarının çok olması nedeniyle kurallara uyma bakımından bir örnek teşkil etmesi bakımından alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulmasını istiyoruz" dedi.
Sanığın ters yönde ve hızlı araç kullandığı için kazanın meydana geldiğini savunan müşteki Elif Solmaz, "Ailecek çok kötü durumdayız, en ağır cezayı almasını istiyorum" dedi.

Reklam
Reklam

'İBRET OLSUN DİYE ÜST SINIRDAN CEZA VERİLMESİNİ İSTİYORUM'
Minibüs şoförlerinin bu tarz kazalara sebebiyet vermeye devam ettiklerini söyleyen Naci Solmaz, "Sanıktan şikayetçiyim. İbret olsun diye üst sınırdan ceza verilmesini talep ediyorum" dedi. Son sözü sorulan sanık, "Ne yaparsam yapayım onların acısını dindiremem, pişmanım" dedi. Mahkeme, sanığı, "Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına neden olmak" suçundan 12 yıl hapis cezası ile cezalandırdı. Mahkeme iyi hal indirimi ile bu cezayı 10 yıla indirdi. Kazada asli kusurlu bulunan Mehmet Ali Demir'in ehliyetine de 3 yıl süre ile el konuldu.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 30 Aralık 2017 tarihinde Kartal Üsküdar Caddesi üzerinde Mehmet Ali Demir yönetimindeki minibüsün ters yola girerek karşıdan karşıya geçmeye çalışan Beyza Solmaz ve babası Naci Solmaz'a çarptığı, Beyza Solmaz'ın kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdiği, Naci Solmaz'ın da ağır yaralandığı anlatılıyor.
İddianamede sanık Mehmet Ali Demir için, "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyordu.

Görüntü Dökümü:
-GÜVENLİK KAMERASI
-Kaza anı

20.09.2018 - 12.16 Haber Kodu : 180920059

5- KURUÇEŞME ADASI KİMİN TARTIŞMASINA SON NOKTAYI MAHKEME KOYDU: ADA, MALİYE HAZİNESİ'NİN

* 5 mirasçının açtığı dava, 'aktif taraf yok' gerekçesiyle reddedildi

Haber: Hayati ARIGAN/İSTANBUL DHA
İstanbul Boğazı'nın tek adası olan Kuruçeşme Adası'nın sahibiyle ilgili son sözü mahkeme söyledi. Galatasaray Adası olarak da bilinen adanın miras yoluyla sahipleri olduğunu iddia eden 5 ismin Maliye Hazinesi'ne karşı açtığı tazminat davasını mahkeme 'aktif taraf sıfatı yokluğu' gerekçesiyle reddetti. Mahkemenin bu kararıyla üst kullanım hakkı Galatasaray Kulübü'nde olan adanın sahibinin Maliye Hazinesi olduğu tescillenmiş oldu.

ANNEDEN MİRAS KALDI
İstanbul'un en köklü ailelerinden biri olan Frankopolos Ailesi'ne mensup Elpida Frankopolos'a, annesi Despina'dan Kuruçeşme Adası'nın yarısı miras kaldı. İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak uzun yıllar avukatlık yapan Elpida Frankopolos, adanın 16 bin 453 metrekare alanı kapsayan 2 parseline hissedar oldu. Frankopoloslar'ın 1980 yılına kadar balık avlama, avlanan balıkların işlenmesi, satışa sunulması ve bu amaçla liman olarak kullandığı adadaki söz konusu hisse, 1980 yılında mahkeme kararıyla Elpida Francopolos adına 'balık tutma alanı'olarak tescil edildi. Mahkeme kararında, adanın işletilmesi ve kiraya verilmesi hakkı ile taş volisi(Balık tutulması) hakkını hissesi oranında süresiz Elpida Francopolos'a verdi.

GALATASARAY'A TAHSİS EDİLDİ
Hazine, 2003 yılında adanın kamulaştırılması için dava açtı. Elpida Francopolos'un kendisine yapılan tebligattan haberi olmadığını ileri sürdüğü davada Kuruçeşme Adası, Maliye Hazinesi'ne verildi. Ardından da ada, Galatasaray Spor Kulübü'ne tahsis edildi. Sosyal tesis ve yüzme havuzu olarak kullanılmaya başlandı.

YUNANİSTAN'A YERLEŞTİ
Yunanistan'a yerleşen Elpida Frankopolos, 2015 yılının Nisan ayında'adaya kamulaştırmasız el konulduğu' gerekçesiyle İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Galatasaray Spor Kulübü ve Maliye Hazinesi'ne karşı açtığı davada sahibi olduğu taşınmazın bedelini talep etti. Frankopolos davada kiralama ve yararlanma hakkına sahip olduğu halde, mülkiyet hakkını ortadan kaldıran ve adaya el koyan Maliye Hazinesi'nin zararlarını karşılamak zorunda olduğunu ileri sürdü.

DEĞERİ 300 MİLYON TL'NİN ÜZERİNDE
Deniz ve voli mahalli ile 16 bin 453 metrekareyi bulan iki parselden oluşan Kuruçeşme Adası'nın metrekaresi 20 bin TL'den 300 milyon TL'nin üzerinde bir değere sahip olduğunu belirten Frankopolos, hissesine düşen payın kendisine ödenmesini istedi.

İKİ DAVA BİRLEŞTİ
Adanın diğer hissedarları Ahmet Halit Çapaner, Mehmet Vedat Aybar, Mustafa Murat Şeker ve Nurseren Şeker de aynı iddialarla dava açtı. İki dava, İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde birleştirildi.

MALİYE ZAMAN AŞIMI VAR
Maliye Hazinesi ise davanın zaman aşımı gerekçesiyle reddini istedi. Adanın iki parselini oluşturan 16 bin 453 metrekarelik alanda yer alan deniz ve voli kısımlarını terkin ettiğini belirten Maliye, 1983 yılında 847 metrekare, 2004 yılında da 1870 metrekareyi mahkeme kararıyla hazine adına tescil ettirdiğini kaydetti.

METREKARESİ BİN TL

Davada atanan bilirkişi de metrekaresi bin TL'den hesaplanması halinde ada ile avlanma ve voli alanının toplam değerinin 16 milyon 453 bin TL olduğunu bildirdi.

MAHKEME: DAVACILARINAKTİF TARAF SIFATLARI YOK
Mahkeme, davacıların voli hakkının daha önce alınan mahkeme kararları ile sona erdiğini belirterek, 'kamulaştırmasız el atma tazminat haklarının bulunmadığına' kanaat getirdi. Tazminat davasını 'aktif taraf sıfatı yokluğu' gerekçesiyle reddetti.

KUTU
VOLİ YERİ NE DEMEK
Deniz ve iç sularda su ürünleri istihsaline elverişli, sahile bitişik ve sınırları belli su sahaları.

GALATASARAY ADASI
Kuruçeşme semtinde, kıyıdan 165 metre açıkta birkaç büyük kayadan oluşan ada, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz tarafından 1872 yılında Saray Baş Mimarı Serkis Kalfa'ya hediye edildi. Serkis Kalfa, adanın üstüne üç katlı bir köşk inşa ederek buraya taşındı. Dünyaca ünlü ressam Ayvazovski, 1874 yılında Sultan Abdülaziz 'in davetlisi olarak Kuruçeşme Adası'nda Serkis Kalfa'nın misafiri olmuş ve Padişah'la tanıştırıldı. Ayvazovski, Sultan Abdülaziz tarafından Dolmabahçe Sarayı için sipariş edilen tabloları bu adada yaptı. 1.Dünya Savaşı'ndan sonra ada, Serkis Bey'in varisleri tarafından ' Şirket-i Hayriye Vapur İşletmesi'ne kiraya verildi ve uzun yıllar kömür deposu olarak kullanıldı. Sultan Abdülaziz'in ölümünden sonra tahta geçen 2. Abdülhamit döneminde de Saray Baş Mimarlığı'nı sürdüren Serkis Kalfa(1835-1899) ölümüne kadar adada yaşadı. Bu nedenle ada, 1.Dünya Savaşı yıllarına kadar 'Serkis Bey'in Adası' olarak anılıyordu.

Görüntü Dökümü:
-Adanın arşiv görüntüsü

20.09.2018 - 12.14 Haber Kodu : 180920062

(aktüel görüntülerle geniş haber)
6- FATİH'TE AHŞAP BİNADA YANGIN

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL DHA
Fatih'te 3 katlı ahşap binanın depo olarak kullanılan çatı katında yangın çıktı. İtfaiye ekipleri çatıyı saran alevlere müdahale ederek söndürdü.
Yangın saat 09:30 sıralarında Küçükpazar Mahallesi Mektep Sokak üzerinde bulunan 3 katlı binanın çatı katında çıktı. Yangını gören vatandaşlar itfaiyeye haber verdi. El yapımı ahşap ürün deposu olarak kullanılan çatı katındaki yangın bir anda büyüyerek alev alev yanmaya başladı. Bir süre sonra gelen Fatih ve Beyoğlu grubuna bağlı itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yaklaşık 45 dakikalık müdahale sonunda yangın tamamen söndürüldü. Yangında can kaybı yada yaralanma yaşanmazken çatı katı ve çatı kullanılamaz hale geldi. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

Görüntü Dökümü
CEP TELEFONU GÖRÜNTÜLERİ
-Alevli yanan çatı
-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi
-Yangına giden Beyoğlu itfaiye araçları
AKTÜEL KAMERA GÖRÜNTÜLERİ
-Yangının olduğu sokakta toplanan vatandaşlar
-İtfaiye ekiplerinin soğutma çalışmaları
-Yangına müdahale sonrası yorgun düşen itfaiyeciler
-Vatandaş ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler

20.09.2018 - 11.08 Haber Kodu : 180920042
20.09.2018 - 12.46 Haber Kodu : 180920071

7- ÖLDÜRÜLEN AZERİ İŞ ADAMININ CENAZESİ ADLİ TIP KURUMUNDA ALINDI

Haber-Kamera : Alper KORKMAZ / İSTANBUL DHA
Bakırköy'de dün ofisinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Azeri iş adamı Etimad İsmailov'un cenazesi yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu'ndan teslim alındı.
Florya'da bulunan ofisinde Gözel Damirov tarafından ofisinde buluşmuştu. İkilinin arasında çıkan tartışmada Demirov iş adamı İsmailov'u başından ve kalbinden vurarak öldürmüştü. Daha sonra olay yerinden kaçan saldırgan Beşiktaş'ta polis ekiplerince yakalanarak gözaltına alınmıştı. Hayatını kaybeden Etimad İsmailov'un cenazesi incelenmek üzere adli tıp kurumu morguna kaldırılmıştı. Burada tamamlanan işlemlerinin ardından İsmailov'un cenazesi yakınları tarafından teslim alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Adli tıptan görüntü
Yakınlarından görüntü
Cenazenin çıkışı
Polisin önlemleri
Diğer detaylar

20.09.2018 - 12.13 Haber Kodu : 180920061

DHA İSTANBUL- 400 BİN LİRA KEFALETLE TAHLİYESİNE KARAR VERİLMİŞTİ; YİNE TUTUKLANDI

Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA
Büyükçekmece'de 2014 yılında Ergenekon Davası'nın gizli tanığı İranlı Naji Sharifi Zindashti'nin kızı Arzu Sharifi Zindashti (21) ve şoförü Devrim Öztunç'un (25) cip ile ışıklarda durdukları sırada çapraz ateşe tutularak öldürülmesine ilişkin 1'i tutuklu 10 sanığın yargılandığı davada yeni bir gelişme yaşandı. Cuma günü 3. kez 400 bin kefalet ve yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliyesine karar verilen davanın tek tutuklu sanığı Orhan Ünğan'ın tekrar tutuklamasına karar verildi. Ünğan başka bir dosyadan tutuklu olduğu için cezaevinden çıkamamıştı.

ADLİ KONTROL TEDBİRİNİN YETERLİ OLAMAYACAĞININ ANLAŞILDIĞI BELİRTİLDİ
Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi, "Adam öldürmeye azmettirme" suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen tutuklu sanık Orhan Ünğan'ın 14 Eylül Cuma günü tahliyesine karar vermişti. Tahliye kararına duruşma savcısı Halil Duyar ve şikayetçi Naji Sharifi ve Abdulkerim Öztunç avukatları aracılığıyla itiraz etti. İtirazı değerlendiren Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi kararında, sanık Ünğan'ın üzerine atılı suçun CMK 1000/3-a maddesinde sayılı katalog suçlardan oluşu, atılı suçu için yasada öngörülen cezanın miktarı,sanığın delillere etki etme şüphesi bulunduğu, sanığın birden çok sahte kimlik kullandığı ve yurtdışına çıkışının rahatlıkla yine mümkün olacağı dikkate alındığından adli kontrol tedbirinin yeterli olamayacağının anlaşıldığını belirtti.

İTİRAZ KABUL EDİLDİ
Yapılan itirazın kabulüne karar veren Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Orhan Ünğan hakkında verilen tahliye kararının kaldırılmasıne ve tutukluluk halinin devamına oybirliğiyle karar verdi.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Mahkeme heyeti, sanık Orhan Ünğan'ın 9. duruşmada bir milyon kefalet ve yurtdışına çıkış yasağı konularak 23 Şubat'ta tahliyesine karar verilmişti. Ancak, duruşma savcısı Ercan Gövler tahliye kararına itiraz etmişti. İtirazı değerlendiren bir üst mahkeme olan Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Orhan Ünğan'ın 1 Mart'ta tutukluluk halinin devamına oybirliğiyle karar vermişti. 22 Haziran'da görülen dava da ise Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi Orhan Ünğan'ın 500 bin TL kefalet ve yurtdışına çıkış yasağı ve imza atma şartları koyarak tahliyesine karar vermişti. Yine savcının itirazı üzerine, Orhan Ünğan'ın tutukluluk halinin devamına karar verilmişti
14 Eylül Cuma günü mahkeme heyeti, Orhan Ünğan'ın 400 bin TL kefalet ve yurtdışına çıkış yasağı koyarak 3. kez tahliyesine oybirliğiyle karar vermişti. Ancak Sanık Ünğan'ın başka bir dosyadan tutuklu olduğu için cezaevinden hiç çıkamamıştı.

Görüntü Dökümü:
-------------
Arşiv görüntüler

20.09.2018 - 12.47 Haber Kodu : 180920076
==============