DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3  1- DİNK CİNAYETİ DAVASINDAKİ TAHLİYELERE İTİRAZ KABUL EDİLDİ - Ercan Gün ve Muharrem Demirkale'nin yeniden tutuklanmalarına karar verildi Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada, tutuklu sanıklar gazeteci Ercan Gün ve dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Muharrem Demirkale'nin adli kontrolle tahliye edilmeleri kararına yapılan itiraz, üst mahkemece kabul edildi.

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

1- DİNK CİNAYETİ DAVASINDAKİ TAHLİYELERE İTİRAZ KABUL EDİLDİ

- Ercan Gün ve Muharrem Demirkale'nin yeniden tutuklanmalarına karar verildi

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davada, tutuklu sanıklar gazeteci Ercan Gün ve dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat görevlisi Muharrem Demirkale'nin adli kontrolle tahliye edilmeleri kararına yapılan itiraz, üst mahkemece kabul edildi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Ercan Gün ve Muharrem Demirkale'nin yeniden tutuklanmalarına karar verdi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce dün görülen duruşmada haklarında yurtdışı yasağı konularak tahliyelerine karar verilen sanıklar Ercan Gün ve Muharrem Demirkale'nin tahliye kararlarına duruşma savcılığınca itiraz edilerek tutukluluklarının devamı talep edilmişti. Talebi değerlendiren üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi de savcılığın itirazını kabul ederek tahliye kararlarının kaldırılarak yeniden tutuklanmalarına hükmetti.

Reklam
Reklam

==============================

2- SÖZCÜ GAZETESİ DAVASI 18 NİSAN'A ERTELENDİ

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)
Sözcü Gazetesi yazarları Emin Çölaşan ve Necati Doğru, Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve gazetenin sahibi Burak Akbay'ın da aralarında bulunduğu FETÖ'ye yardım davası 18 Nisan'a ertelendi.

İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 6'ncı celsesi görülen davaya, tutuksuz sanıklar Gökmen Ulu, Mediha Olgun, Yonca Yücekaleli, Metin Yılmaz, Mustafa Çetin, Necati Doğru ve Yücel Arı katıldı. Sanık Emin Çölaşan ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıya duruşmaya katıldı. Duruşmayı CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Gürsel Tekin ile eski CHP Milletvekili Umut Oran ve çok sayıda kişi de izledi.

SAVCI MÜTALAASINI BİLDİRMEK İÇİN EK SÜRE TALEP ETTİ
Savcı Alaattin Çolak, dosyaya yeni atandığı için mütalaasını vermek için ek süre talep etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Akın Gürlek, sanık ve avukatlarına taleplerini sordu.

"MALİ YÖNDEN İNCELEME YAPILSIN"
Sözcü Gazetesi avukatlarından Celal Ülgen, duruşma listesinde müvekkillerine yöneltilen suçun "terör örgütü kurmak" olarak yazıldığını söyleyerek "Demek ki FETÖ'yü biz kurmuşuz. Ben de terör örgütünün avukatlığını yapıyorum. Bu durum lekelenmeme hakkını ihlal etmektedir. Mali yönden inceleme yapılmasını talep ediyorum. FETÖ'den para aktarılıp aktarılmadığının tespitini lekelenmeme hakkı gereği talep ediyorum" dedi. Emin Çölaşan'ın avukatı Mehmet Serhan Özdemir de duruşma listesinde suç isnadının FETÖ yönetciliği olarak yazılı olduğunu belirterek bu yanlışlığın düzeltilmesini istedi.

Reklam
Reklam

BURAK AKBAY'IN YAKALAMASININ KALDIRILMASI TALEP EDİLDİ
Burak Akbay'ın avukatı Ceren Yakışır da müvekkilinin geçen hafta vefat eden babası Ertuğrul Akbay'ın cenazesine katılamadığını belirterek "Haksız suçlamalarla vatanına dönemiyor. Bütün cenazeyi internet yayınıyla izledi. İnsanların nasıl bedeller ödediğini bilmenizi istiyorum. Müvekkillim hakkındaki yakalama kararının kaldırılmasını ve tüm sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasını talep ediyorum" diye konuştu.

DURUŞMA ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, mali rapor ve bilirkişi raporu aldırılması yönündeki ve diğer celse son savunmalarını yapacakları için duruşmalardan vareste tutulmaları taleplerini reddetti. Heyet, sanık Burak Akbay'ın hakkındaki delil durumu, uzun süredir firari olması sebebiyle savunmasının alınmamış olması, kuvvetli suç şüphesinin varlığının halen devam ediyor olmasını dikkate alarak yakalama emrinin kaldırılması talebini de reddetti. Esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar veren heyet, duruşmayı 18 Nisan'a erteledi.

Reklam
Reklam

DAVANIN GEÇMİŞİ
Sözcü Gazetesi'ne açılan davanın ilk iddianamesinde gazetenin sahibi firari şüpheli Burak Akbay'ın "Silahlı terör örgütünü yönetme" ve "Silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından 16,5 yıldan 30 yıla kadar hapsi isteniyor. Gazetenin İzmir muhabiri Gökmen Ulu ile eski İnternet Sorumlu Haber Müdürü Mediha Olgun ve Mali İşler Müdürü Yonca Yücekaleli'nin ise "Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçlarından ise 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisleri talep ediliyor. İlk davayla birleştirilmesine karar verilen ikinci iddianamede ise Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, Sözcü Gazetesi İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin, Sözcü Gazetesi İnternet Haber Koordinatörü Yücel Arı, yazar Necati Doğru ve yazar Emin Çölaşan hakkında "FETÖ'ye üye olmamakla beraber örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

==========================
(GENİŞ HABER)
3- PROF. BERİL DEDEOĞLU İÇİN GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ'NDE TÖREN DÜZENLENDİ

Reklam
Reklam

Gülseli KENARLI-Güven USTA /İSTANBUL, (DHA)
İstanbul'da hayatını kaybeden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu için ilk tören Galatasaray Üniversitesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla düzenlendi.
Beyin kanaması nedeniyle tedavi gördüğü hastanede iki gün önce hayatını kaybeden Eski Avrupa Birliği Bakanı, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu ile Yükseköğretim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Beril Dedeoğlu için Galatasaray Üniversitesi Aydın Doğan Konferans Salonu'nda yapıldı.

Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ertuğrul Karsak, Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Türkmen, Dedeoğlu'nun kardeşi Ali Gümüş katıldı.

Dedeoğlu'nun Türk bayrağına sarılı tabutunun üzerine üniversitenin flaması da konuldu. Cenaze töreninde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda'daki saldırayla ilgili olarak "Tüm dünyayı özellikle de batı ülkelerini insanlığın tamamını tehdit eden bu tehlikeli gidişe karşı süratle tedbir almaya davet ediyoruz"dedi.

Reklam
Reklam

Erdoğan, İstanbul'da hayatını kaybeden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu'nun, görev yaptığı her yerde birikimi, üretkenliği, çalışkanlığı, nezaketi ve hanımefendiliği ile sevilen, saygı duyulan bir isim olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Uuslararası ilişkiler alanında yerli ve milli bakış açısıyla yaptığı değerlendirmeler her zaman ufkumuzu açmış, önümüzü aydınlatmıştır. Hocamız hayatı boyunca kitap, makale, tebliğ, konferans ve röportaj olarak ortaya koyduğu ürünlerin yanı sıra yetiştirdiği öğrenciler ve üstlendiği görevlerle de daima ülkesine karşı mesuliyetini yerine getirmeye gayret etmiştir. Bağrından çıktığı topluma hizmet etme heyecanı ve çabasına bizzat şahit olduğum Beril Dedeoğlu'nu genç denebilecek bir yaşta kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyim. Halbuki bizim Beril Hocamızla birlikte yapmayı planladığımız daha çok çalışma vardı. Gerçekten Türkiye, özellikle uluslararası ilişkilerle güvenlik politikaları ile ilgili hususlarda her türlü katkıya ihtiyacımız olan kritik bir dönemden geçiyor. Eminim kendisinin de zihninde planı hazır olan daha çok çalışması, projesi, eser taslağı bulunuyordu. Onun bıraktığı yerden, öğrencileri ve mesai arkadaşları çalışmalarını devralarak nihayete erdirecektir. İlim dünyasından kayan bir yıldız olarak gördüğüm Dedeoğlu'na bir kez daha Allah'tan rahmet, ailesine, akademi dünyasına ve sevenlerine başsağlığı dilerim."

Reklam
Reklam

YENİ ZELANDA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeni Zelanda'daki saldırıyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Uluslararası bir olay olması hasebiyle Yeni Zelanda'da Cuma namazı kılmak için bir araya gelen Müslümanlara yönelik saldırıyı nefretle kınadığımı belirtmek isterim. Dünyada uzunca bir süredir yükselişi seyredilen ve hatta teşvik edilen İslam düşmanlığı, bu saldırıyla bireysel taciz çizgisini geçerek toplu katliam boyutuna ulaşmıştır. Saldırının uzun bir planlamanın ve motivasyonun sonucu olduğu dolayısıyla fevri bir davranış denilerek geçiştirilemeyeceği bellidir. Ülkemizi, milletimizi ve şahsımı da hedef alan katilin temsil ettiği anlayışın Batı toplumlarını bir kanser gibi hızla ele geçirmeye başladığı açıktır. Kaldı ki ülkemi dahi Anadolu ve Batı olarak ayırmak suretiyle orada da kendine has değerlendirmeler yapan ortada gerçekten bir terörist, bir katil var. Şayet derhal önlem alınmazsa bu kötü gidişin önünü alan felaket haberlerine yenilerinin eklenmesi kaçınılmazdır. Tüm dünyayı özellikle de Batı ülkelerini, insanlığın tamamını tehdit eden bu tehlikeli gidişe karşı süratle tedbir almaya davet ediyoruz. Yeni Zelanda'daki saldırıda hayatlarını kaybeden masum kardeşlerimize şahsım ve milletim adına Allah'tan rahmet diliyorum. Sadece bu konuyu bile uzun uzadıya değerlendirme ihtiyacı hissedeceğimiz Beril Hocamızı bir kez daha tazimle yad ediyorum."

Reklam
Reklam

"ÜLKEMİZİN YETİŞTİRDİĞİ ÖNEMLİ BİLİM İNSANLARINDAN BERİL HOCAMIZ"
Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ertuğrul Karsak ise bir konuşma yaparak, "Uluslararası ilişkiler alanında, ülkemizin yetiştirdiği önemli bilim insanlarından Beril hocamız, genç yaşta beklenmedik şekilde aramızdan ayrıldı. Beril hocamıza Allah'tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve yükseköğretim camiasına baş sağlığı ve sabır diliyorumö dedi.

"BÖYLE VEDA EDECEĞİMİZ AKLIMIZA GELMEZDİ"
Törende konuşan bir konuşan Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Füsun Türkmen de, şunları söyledi: "luslararası İlişkiler Bölümümüzün manevi başkanı, değerli hocamız, sevgili meslektaşım ve selefim, manevi kız kardeşim Prof. Dr. Beril Dedeoğlu'na, lise öğrenciliğini yatılı geçirmiş olduğu ve akademik kariyerini 25 yıldır sürdürdüğü bu mekanda, böyle veda edeceğimiz aklımıza gelmezdi. Beril Dedeoğlu, meslek hayatının zirvesinde, devlet hizmetinin en saygın konumunda ve aile yaşamının en mutlu döneminde, yeni doğan torunu Hila'yı büyütmeye başlamışken aramızdan ayrıldı. Yetiştirdiği binlerce öğrenci, yazdığı bilimsel eserler, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu ile YÖK nezdindeki çalışmaları, kaleme aldığı köşe yazıları, yaptığı televizyon programlarıyla ülkemize ve toplumumuza hizmet için son gününe kadar yılmadan çalışan Beril hoca, bu yönde hiçbir özveriden çekinmedi. Türk akademi dünyasının ilk Avrupa Birliği Uzmanlarından biri olmakla kalmadı, Avrupa Birliği makamına layık görüldü. Ve bu kısa dönemde müzakere fasılları açılması için canla başla çalıştı. Az bilinen çok fazla insani yönü bulunuyor. Zor durumdaki herkesin sorununu çözmeye uğraşır. Aramızda kimin başı ne şekilde dertte ise ona çare üretir. Evladı hasta personele tanıdık hekim bulmaktan, ihtiyaçta bir öğrenciye burs sağlamaya kadar her zamanki güler yüzüyle verdiği yardım eli en yakınından en uzağına herkese uzanırdı. Kendisini sadece parlak zekası ve akademik yeteneğiyle değil, hepimize ders olurcasına elinden hiçbir zaman bırakmadığı mizah duygusu, muzipliği ve kahkahasıyla hatırlayacağız. Kısacık ömründe çevrene ışık saçtın. Bizim için o ışık hiç sönmeyecek." dedi.

Reklam
Reklam

ABLASINI ANLATTI
Beril Dedeoğlu'nun kardeşi Ali Gümüş ise törende gözyaşları içerisinde bir konuşma yaparak, "12 yaşında ablamı buraya bırakırken babam 'Ablan Galatasaray'a gidiyor' dediği zaman futbolcu olacak zannetmiştim. Onla geldiğimizde o zaman Fatih Terim oynuyordu. Abla dedim; 'Fatih Terim'i görürsen imza alır mısın? Onu bu şekilde buradan çıkaracağımız hiç aklıma gelmezdi. Sizler akademik, profesyonel hayatında çok anılarını biliyorsunuz. Ablamın sizlerin bilmediği, örneğin bakanlığını öğrendiği günkü kıyafeti şortu, altında terlikleriyle 'Aa ben bakan oldum galiba' deyişini hala hatırlıyorum. Beni hep onun büyüğü zannederlerdi. Cüssemden herhalde. O benim ablamdı, annemdi, babamdı, arkadaşımdı. Çok ışık veren bir insandı. En çok onunla gülmeyi özleyeceğim. O yüzden ona güle güle diyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul İl Müftüsü Hasan Kamil Yılmaz'ın yaptırdığı duanın ardından Dedeoğlu'nun Türk Bayrağı'na sarılı naaşı, Fatih Camisi'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Rektörün konuşması
-Türkmen'in konuşması
-Kardeşinin konuşması
-Erdoğan'ın konuşması
-Kuran okunması
-Tabutun görüntüsü
15.03.2019 -11.23 Haber Kodu : 190315056
15.03.2019 - 11.39 Haber Kodu : 190315064
15.03.2019 -11.43 Haber Kodu : 190315065
15.03.2019 -12.12 Haber Kodu : 190315071

==============================================

4-YILDIRIM: BU NE NEFRETTİR? BU NE ALÇAKLIKTIR?

*Binali Yıldırım,

"Yeni Zelanda'da dindaşlarımız, kardeşlerimiz katledilmiştir. Şehit edilmiştir. Bu ne nefrettir? Bu ne alçaklıktır? Bir de barbarlığı bize yakıştıranların ne kadar insanlıktan nasibini almadıklarını bir kez daha görüyoruz"

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL DHA
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Yeni Zelanda'daki terör saldırılarına ilişkin yaptığı açıklamada "İbadet etmekten başka hiçbir şey yapmayan, Allah'a eller yönelmişken alçakça bir saldırı sonucu Yeni Zelanda'da dindaşlarımız, kardeşlerimiz katledilmiştir. Şehit edilmiştir. Bu ne nefrettir? Bu ne alçaklıktır? Bir de barbarlığı bize yakıştıranların ne kadar insanlıktan nasibini almadıklarını bir kez daha görüyoruz" dedi.
Binali Yıldırım seçim çalışmaları kapsamında Kağıthane'de STK üyeleri ile bir araya geldi. Yıldırım, burada Yeni Zelanda'da camilerdeki terör saldırılarına ilişkin açıklama yaptı. Yıldırım, "İbadet etmekten başka hiçbir şey yapmayan, Allah'a eller yönelmişken alçakça bir saldırı sonucu Yeni Zelanda'da dindaşlarımız, kardeşlerimiz katledilmiştir. Şehit edilmiştir. Bu ne nefrettir? Bu ne alçaklıktır? Bir de barbarlığı bize yakıştıranların ne kadar insanlıktan nasibini almadıklarını bir kez daha görüyoruz. Yeni Zelanda'da hayatını kaybeden kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. Bu olayı şiddetle, nefretle kınıyoruz" dedi.

"TERÖRÜN ETNİK KİMLİĞİ OLMAZ. TERÖRÜN MİLLETİ DE OLMAZ"
Binali Yıldırım, "İslam düşmanlığı Batı'da gittikçe yayılmaya başladı. Çeşitli yerlerde camile kundaklanıyor. Müslümanların evi işaretleniyor. Bu gidişat hayra alamet değil. Terör olduğu zaman dikkat ederseniz hemen İslamcı terör örgütü diye damgayı vuruyorlar. Anlamadan, dinlemeden. Bu işi gayrimüslimler, Hristiyanlar yaptığı zaman 'Cinnet getirdi, çıldırdı' gibi masumlaştırmaya çalışıyorlar. Terörün dini olmaz. Terörün etnik kimliği olmaz. Terörün milleti de olmaz. Bunu en iyi bizler biliyoruz. Bu terörden en fazla biz çektik. 40 yıldır biz bunun bedelini ödüyoruz. Binlerce insanımız gitti. Binlerce şehidimiz oldu. Bedel ödüyoruz. Hem maddi hem manevi olarak bedel ödüyoruz. Terörün her türlüsünü ama fakat demeden lanetlemezsek ne dünyada ne de bölgemizde kardeşlik olmaz. Huzur olmaz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Yıldırım'ın açıklaması
-Detaylar
15.03.2019 -13.03 Haber Kodu : 190315093

==========================================================

5- SAHTE 'GEMİ ADAMI' BELGESİYLE GÖÇMEN KAÇAKÇILIĞI YAPANLARA OPERASYON

Haber: Çağatay KENARLI-Serpil KIRKESER/İSTANBUL DHA
Sahte gemi adamı ve acentecilik belgeleriyle Asya ülkelerinden Türkiye'ye göçmen getirip Avrupa ülkelerine gönderdikleri belirlenen şüphelilere yönelik 2 ilde yapılan operasyonda 10 kişi gözaltına alındı. 53 göçmen insan kaçakçılarının elinden kurtarıldı.
İstanbul Deniz Limanı Şube Müdürlüğü ve Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri sahte gemi adamı ve sahte acentecilik belgeleriyle, göçmen kaçakçılığı yapıldığı bilgisi üzerine çalışma başlattı. Polis, 3 ay boyunca tespit ettiği şüphelileri teknik ve fiziki takibe aldı. 12 Mart'ta Özel Harekat ekiplerinin de desteğiyle İstanbul ve Kocaeli'de 11 adrese yönelik eş zamanlı operasyon yapıldı. Baskınlarda 10 şüpheli yakalanarak, gözaltına alındı. Adreslerde yapılan aramalarda 1 otomatik tüfek, 3 tabanca, 34 pasaport, 16 sahte gemi adamı cüzdanı, 19 kaşe ve acentecilik faaliyetlerinde kullanılan çok sayıda doküman ele geçirildi.

GÖÇMENLER SINIRDIŞI EDİLECEK
Operasyonun ardından gözaltına alınan kaçakçılık şüphelilerinin Nepal, Hindistan ve Bangladeş'ten gelen göçmenleri belirledikleri evlerde tuttuklarını tespit edildi. Evlere yapılan baskınlarda 53 göçmen yakalanarak, kaçakçılık şüphelilerinin elinden kurtarıldı. 53 göçmen, İl Göç İdaresi Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Göçmenlerin sınır dışı edileceği öğrenildi.

PARAVAN ŞİRKETLERLE 86 KİŞİ YURDA SOKULDU
Operasyon kapsamında gözaltına alınan 10 şüphelinin, kurdukları paravan şirketler üzerinden Nepal, Hindistan ve Bangladeş'den sahte gemi adamı ve acentecilik belgeleriyle göçmeleri gemilerin personelleri gibi göstererek havayoluyla yurda soktukları, daha sonra bu göçmenleri çeşitli yerlere yollamak için girişimlerde bulunduğunu belirlendi. Gözaltına alınan 10 şüphelinin 28 ayrı eylemde 86 göçmeni yurda soktukları bildirildi.

10 KİŞİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Emniyetteki işlemleri tamamlanan 10 şüpheli Bakırköy Adliyesine sevk edildi.

Görüntü Dökümü
--------------
(Polis Kamerası)
-Polis ekiplerinin operasyona gidişi
-Polis ekiplerinin baskın anı
-Özel Harekat ekiplerinin görüntüsü
-Polis ekiplerinin yaptığı aramalar
-Ele geçirilen acente evrakları
-Kaşelerde görüntü
-Genel ve detaylar
(AKTÜEL)
-Sergiden görüntü
-Ele geçirilen tüfek ve tabancaların görüntüsü
-Sahte gemi adamı belgeleri ve pasaportlar
-Genel ve detaylar
15.03.2019 -12.26 Haber Kodu : 190315084

==============================

(GENİŞ HABER)
6- TEM OTOYOLU HADIMKÖY GİŞELER'DE KAZA: 1 ÖLÜ, 2 YARALI

Haber-Kamera: Ersan SAN/İSTANBUL,(DHA)
EM Otoyolu Hadımköy Gişeler Mevkii Ankara İstikametinde meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı. Edinilen bilgiye göre Saat 10.30 sıralarında Mustafa Altınkılıç yönetimindeki 34 BG 5378 plakalı kamyonet arıza yaptı. Altınkılıç kamyonetini emniyet şeridine park etti. Bu sırada Arafat Ergün yönetimindeki 34 GK 6945 panelvan minibüs kamyonete arkadan çarptı. Ergün ile birlikte minibüs içinde bulunan Ahmet Özkan ve ismi öğrenilemeyen bir kişi, minibüste sıkıştı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri sıkışan 3 kişiyi çıkarmak için çalışma başlattı. Olay yerinde bekletilen sağlık ekipleri minibüsteki ismi henüz öğrenilemeyen yolcunun öldüğünü belirledi. İtfaiye ekipleri çalışmaları sırasında ilk olarak cenazeyi çıkarmayı başardı. Minibüsteki yaralı Ergün ve Özkan da yaklaşık yarım saatlik çalışmanın ardından sıkıştıkları yerden kurtardı. Yaralılar ambulanslarla hastaneye sevk edilirken, cenaze Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Kaza nedeniyle yolda uzun araç kuyrukları oluştu. Araçların kaldırılmasının ardından trafik normale döndü. Polis kaza ile ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü dökümü:
------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Ekiplerin çıkarma çalışmaları
-İtfaiye ekiplerinin çalışmaları
-Cesedin çıkarılması
-Kamyonetin görüntüsü
-Genel ve detaylar