1 - KÜÇÜK ZEYNEP'E ÇARPAN VİCDANSIZ SÜRÜCÜ SERBEST BIRAKILDI
Haber: Alper KORKMAZ-Ersan SAN / İSTANBUL ,(DHA)
Esenyurt'ta markete gitmek için yolun karşısına geçmeye çalışan 7 yaşındaki Zeynep'e çarpan ehliyetsiz sürücü Mehmet D. çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Güvenlik kamerasına saniye saniye yansıyan olay Pınar Mahallesi'ndeki geçen pazartesi meydana gelmişti. 7 yaşındaki Zeynep Gümüş saat 17.30 sıralarında bakkala gitmek için yolun karşısına geçmek isterken, hızla gelen otomobilin çarpması sonucu ağır yaralanmıştı. Küçük kızı otomobilin altına alarak metrelere sürükleyen sürücü ise olay yerinden kaçmıştı. Güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen Esenyurt Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri kaçan ehliyetsiz sürücü Mehmet D. (20) ve beraberindeki iki kişiyi dün gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri biten şüphelilerden Mehmet D. çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ağır yaralanan küçük Zeynep'in tedavisi ise İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Zeynep'in hastanedeki görüntüsü
-Dün geçilen görüntüler
==============================
2 -EĞLENCE MEKANINDAN "DAYAK" AÇIKLAMASI
İSTANBUL,(DHA)-BEŞİKTAŞ'ta bulunan eğlence mekanının bilet satış bölümünde görevli biri kadın iki çalışan, işyeri sahibi tarafından ayağa kalkmadıkları gerekçesiyle dayak yedi. Olaya ilişkin görüntülerin ortaya çıkması üzerine gözaltına alınan Şahin Ş. adliyeye sevk edildi. Olayın yaşandığı mekandan konuya ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Haberlere konu olan arkadaşımız Gaye Akıl, Dorock XL'da 5 yıldır yürüttüğü görevine halen devam etmektedir. Darp olayını gerçekleştiren Şahin Şeker Beşiktaş Dorock XL markasının değil, sadece markanın bulunduğu Meydan Beşiktaş ve otopark alanının mülk sahibidir. Gaye Akıl'ın maruz kaldığı çirkin şiddet olayının gerçekleştiği gece markamızı Meydan Beşiktaş projesinin içerisinden tamamen çekmiş bulunmaktayız. Personelimizin hukuksal süreçte her konuda yanındayız. Olayla ilgili hukuki süreç de şirket avukatımız Çağdaş Çelik tarafından yürütülmektedir."
================================
3- TÜRSAB BAŞKANI BAĞLIKAYA: TÜM OTELLER BAYRAMI YÜKSEK DOLULUKLA KAPATACAK
Gökhan ÇELİK - Uğur CAN- Onur MERİÇ / İSTANBUL, (DHA)
9 Günlük Ramazan bayramının önceden açıklanması turizm sektörünü hareketlendirdi. Tüm otellerin bayramı yüksek dolulukla kapatacağını söyleyen TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, "6-7 milyar TL civarında bir hareket olmasını bekliyoruz. O da 1 milyar dolar civarında bir bütçe demektir" dedi.
Bayram tatilinin başlamasına kısa bir süre kala, otellerin neredeyse tamamı doldu. Bayram tatilinin önceden açıklanmasından dolayı ciddi bir hareketlilik yaşandığını belirten Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya, "Tatilinin ilk defa önceden açıklanıyor olmasının çok faydasını gördük. İnşallah bundan sonraki bayramlarda da önceden birleştirme yapılırsa bu hareketliliği hızla yukarıya doğru çekeceğiz. Kıyı şeridindeki 1'inci bant otellerin tamamı dolu. Çok az boş var, onlar da dolar. Ama 2'nci ve 3'üncü bantlardaki otellerde belli oranlarda doluluk düşüklüğü var. Bayram sırasında artık insanlar araçlarına atlayıp sahil kesimlerine giderek tatillerini yapıyorlar. Önceden rezervasyonlar olduğu kadar gidip otellere giriş yapanlar oluyor. Tüm oteller bayramı yüksek dolulukla kapatacak" ifadelerini kullandı.
"KÜLTÜR TURLARINDA DA CİDDİ BİR TALEP VAR"
Birinci bant otellerin tamamının yüzde yüz dolu olacağını söyleyen Bağlıkaya, "3'üncü bant otellerde yüzde 80'lerde kalır. Kültür turlarında ise, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kapadokya ve Karadeniz Bölgeleri dikkat çeken bölgeler. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde yayla turizmi anlamında otellerde doluluk çok yüksek. Şehir içinde otel dolulukları düşük. Kültür turlarında da ciddi bir talep var. Türkiye'nin her bölgesi artık yavaş yavaş birbiri ile dengeli bir şekilde turist almaya başladı." diye konuştu.
"SÜMELA MANASTIRI'NIN TEKRAR TURİZME AÇILMASININ YABANCI TURİSTE DAHA FAZLA OLUR"
Bağlıkaya, "Sümela Manastırı'nın tekrar turizme açılmasının pozitif etkisi yabancı turiste daha fazla olur. Karadeniz zaten mevsimsel olarak bakıldığında tam gidilecek dönemde. Dolayısı ile o bölgeler bayram ve sezon döneminde ciddi bir biçimde iç turizmden pay almaya başladı" dedi.
YERLİ TURİST İÇİN DENİZ, KUM VE GÜNEŞ TATİLİ ALTERNATİFİ
"Döviz hareketliliğinden dolayı uygun bütçeli sahil kesimlerinde otel bulamayan vatandaşlar, tercihlerini kültür turizmden yana kullanıyorlar" diyen Bağlıkaya, " Kültür turlarında ciddi bir artış var. Neredeyse 3 misli geçen senenin daha fazla yerli turist hareketi var. Zaten vatandaşlarımız alternatifleri hemen buluyor. Bizim önerimiz şu; sahil kesimlerde yabancı turistlerin tercih etmediği bölgelerde, eğer deniz kum güneş tatili yapacaksa yabancı turistlerin daha az tercih ettiği bölgeleri tercih etmesinde fayda var. Bu bölgeler, Didim Bodrum'dan üst kısımdan Çanakkale'ye kadar olan bölümde ciddi bir iç turizm hareketi zaten var. Alt tarafta da Alanya'dan sonraki bölgeler. Mersin'den Anamur'a kadar olan sahil kesimleri yerli müşterilerimiz için daha uygun bütçeli tatil imkanı veriyor." tavsiyelerinde bulundu.
"6-7 MİLYAR TL CİVARINDA BİR HAREKET OLMASINI BEKLİYORUZ"
Bayram boyunca hareketliğin devam edeceğine dikkat çeken Bağlıkaya, "6-7 milyar TL civarında bir hareket olmasını bekliyoruz. O da 1 milyar dolar civarında bir bütçe demektir. Otellerin doluluk oranlarına yalnızca bakmamak lazım. Bu tür bayram tatillerinde eş dost akraba ziyaretleri de çok revaçta" dedi.
"VATANDAŞLARIN KAÇAK FAALİYETLERE UYGUN FİYATLI OLSA DA İTİBAR ETMEMESİNİ RİCA EDİYORUMö
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın TÜRSAB'a verdiği denetim yetkisi hakkında da konuşan Firuz Bağlıkaya, "Sahte acentecilik faaliyetleri konusunda vatandaşlar mağdur olmasın diye bizim çok ciddi önlemlerimiz var. Online alışveriş yapan vatandaşlarımızın, sitelerdeki dijital doğrulama sistemini seyahat acenteleri birliğinin amblemini görmelerini istiyoruz. Onun dışında biz zaten yol denetimlerini neredeyse geçen döneme göre 10 misli arttırdık. Ciddi bir denetim ekibi kurduk ve denetimlerimize devam ediyoruz. Bu tür faaliyetlerin kamuya yansıması şu şekilde oluyor. Bayram dönemlerinde yaşadığımız kazaların önemli bir bölümüne bakıyoruz, resmi kurum olmayan şirketler tarafından düzenlenmiş seyahatlar oluyor. Neden çünkü kayıtlı ve resmi kurumların bir takım kurallara uyması gerekiyor. O kuralları de biz denetliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız da ciddi denetimler yapıyor. Dolayısı ile ben vatandaşların bu tür kaçak faaliyetlere uygun fiyatlı da olsa itibar etmemesini rica ediyorum" diye konuştu.
"TÜRKİYE'DE VERGİLENDİRİLMEMİŞ KAYIT ALTINA ALINMAMIŞ SİTELERLE İLGİLİ YAPTIRIMLAR GELİYORö
İnternet sitesi üzerinde kayıt dışı faaliyet gösteren şirketler hakkında konuşan Başkan Bağlıkaya, "Yasal düzenlemeler bu konuyla ilgili yapıldı. Turizm Bakanlığımız da yasa hazırlanıyor, son halini alıyor. Bayramdan sonra meclise gelmesini bekliyoruz. Yasal alt yapısı da hazırlanmış bir şekilde, Türkiye'de vergilendirilmemiş kayıt altına alınmamış sitelerle ilgili de yaptırımlar geliyor" dedi.
"SÜRPRİZ YAŞAMAMAK İÇİN ERKEN REZERVASYON YAPMAK DA FAYDA VAR"
Başkan Bağlıkaya, erken rezervasyonların önemine dikkat çekerek, "Şubat, mart gibi tatil programlarını yaparak planlarını yapması gerekiyor. Aksi takdirde o günün koşulları neyse o fiyattan almak zorunda kalacaklar. Eğer otel dolulukları yüksekse daha pahalı, düşükse daha uygun olur. Sürpriz yaşamamak için erken rezervasyon yapmak da fayda var" ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü:
------------------------
-TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ile röportaj
-Genel ve detaylar
=============================
4 - BARO BAŞKANI DURAKOĞLU: HAKİMLİK ETEKLE DEĞİL ETİKLE UĞRAŞILAN BİR YER OLMASI LAZIM
Haber-Kamera: Ümit UZUN-Murat ÇİMEN/İSTANBUL(DHA) - İSTANBUL Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, "Yargıçlık etekle uğraşılan değil, etikle uğraşılan bir yer olması lazım" dedi.
Durakoğlu, Kartal'daki Anadolu Adalet Sarayı'nda duruşma sırasında yaşanan "etek boyu" tartışmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Tartışmalar üzerine adliyeye girerek olaya dahil olan Mehmet Durakoğlu, "Anadolu Adliyesi 2. İş Mahkemesi yargıcı, dava sırasında meslektaşımıza birdenbire 'sen böyle masanın önüne çıkar mısın' dedikten sonra etek boyuyla uğraşmaya başlamış. O sırada orada duruşma bekleyen diğer meslektaşlara, giydiği eteğin boyutuna ilişkin görüşlerini sormuş. Onlarda 'Bu bir özgürlük alanıdır buna karışılamaz' gibi şeyler söylediğinde orada bulunan bir başka avukatın da küpesiyle uğraşmaya başlamış. Kendi kafasındaki yanıtı almamış olacak ki yazı işleri müdürünü çağırmış. İlginç olan tarafı da bütün bunları tutanağa geçirmiş" dedi.
"BU HAKİM SABIKASI İTİBARİYLE TARAFIMIZDAN BİLİNEN BİR KİMSE"
Durakoğlu, "Bu hakim sabıkası itibariyle bizim tarafımızdan bilinen bir kimse. Sakarya'da bir silah çektiğini Balıkesir'de yaşlıca bir avukata saldırıp yumruk attığını biliyoruz. Bütün bu vukuatları sırasında Sakarya'dan Balıkesir'e oradan da İstanbul'a sürülen bir adam. Nasıl bir sürgünse bu. Dolayısıyla bu yer değiştirme cezasının aslında ceza olmadığı bir şeyle karşılaşmış" ifadelerini kullandı.
"OLAYDAN SONRA SAKALINI KESİP KRAVAT TAKTI"
Hakimin yaşanan tartışmanın ardından tıraş olup kıyafetini değiştirdiğini söyleyen Durakoğlu, "Normal bir ruh halinden söz etmiyoruz. Sabahleyin sakallı, renkli gömlekle duruşmaya gelen bir yargıçtan, bu olay olduktan sonra da sakalını kesip bir de beyaz gömleğin üzerine kravat takan bir yargıçtan söz ediyoruz" dedi.
"BÖYLE BİR RUH HALİNDE OLAN BİR İNSANIN YARGIÇLIK YAPIYOR OLMASI, YARGIÇ ETİĞİNE SON DERECE AYKIRI"
Mehmet Durakoğlu, "Bu yargıç, bırakın avukat olmasını bir kadına onu aşağılayıcı bir şekilde, bana sorarsanız ciddi anlamda bir tacizden söz ediyoruz. Taciz ederek, onu aşağılayacak bir pozisyona sürüklemeye çalışıyor ve bunu, oturduğu kürsüden aldığı yetkiyi kötüye kullanarak yapıyor. Anladığım kadarıyla kafasında kadına ilişkin başka bir sorun olsa gerek ki bu olayı da buraya kadar taşıyabiliyor. Böyle bir ruh halinde bulunan bir insanın yargıçlık yapıyor olması, yargıç etiği dediğimiz olaya son derece aykırı. Taşıması gereken değerleri taşımadığını görüyoruz. Bu çerçeve içerisinde biz, hem avukatlık mesleğine ilişkin, onun ötesinde de kadına yönelik olarak bu ötekileştirme, ikincilleştirme şeklinde ortaya çıkan bu ülkedeki olguların karşısında en çok etkili olmaya çalışan bir kurumsallık olarak, bir değerlendirme yapmak zorunda kaldık ve olaya müdahale ettik" şeklinde konuştu.
"ADALET BAKANI VE HSK'NIN DAVRANIŞINA TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM"
"Özellikle sayın Adalet Bakanı ve HSK'nın davranışına da teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten çok çabuk refleks verdiler" diyen Durakoğlu, "Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Gün içerisinde bu kararların alınabilmiş olması çok önemliydi. Mesleğimiz açısından, avukatlık açısından önemliydi, kadının uğradığı bir taciz karşısında yargı dünyasının verdiği cevapla ilgiliydi. Çünkü yargı dünyası bu tür kirlilikleri içinde barındırmaması gereken bir yer. Kendisini en azından bu kirlilikten temizlemeye çalışmak gibi bir bilinci taşıyor olmasını gördüğümüz için çok mutluyuz" dedi.
"YARGIÇLIK ETEKLE UĞRAŞILAN DEĞİL, ETİKLE UĞRAŞILAN BİR YER OLMASI LAZIM"
Hakim hakkında başlatılan soruşturmanın sonucunun çok önemli olduğunu belirten Mehmet Durakoğlu, "HSK'nın açtığı bu soruşturmanın sonunda tedbir olarak verilmiş olan açığa alma kararının ötesinde şimdi neticesini ısrarla takip edeceğiz. Biz bunu ısrarla takip edeceğiz. Bunun için bir komisyon kurduk, kendi aramızda. Sürekli olarak bunun geldiği noktayı tespit edeceğiz. Bunu Türkiye'deki kadın hakları açısından da, avukat hakları açısından da, kadın avukatların içinde bulundukları, zaman zaman yaşadıkları sorunlar çözümü bakımından da son derece önemli bir konu olarak görüyoruz" diye konuştu.
"Yargıçlık etekle uğraşılan değil, etikle uğraşılan bir yer olması lazım" diyen Durakoğlu, "Daha geçen 2 ay evvel bu ülkede Yargıtay yargı etiği kuralları çıkardı ve o kuralların bütün yargıçları tek tek bağladığını söyledi. Yargı etiğinin bu denli sıcak gündem teşkil ettiği sırada, yargının bir mensubunun etikle değil de etekle uğraşıyor olmasını, asla yargının kendisinin kabul etmemesi lazım" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Durakoğlu'nun konuşması
-Genel ve detay görüntüler
==============================
5- TRAKTÖRÜYLE BARAJA UÇTU (2)
- Geriye traktörü üzerinde çektirdiği görüntüler kaldı
Haber-Kamera: Çağrı ÇALIŞKAN/İSTANBUL,(DHA)
Ömerli'de traktörüyle baraja düşen kişi öldü.
Edinilen bilgiye göre İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü'nde ekiplerinin ormanda çalışma yürüttüğü sırada bir traktör yamaçtan aşağı kaymaya başladı. Ömerli Yeşil Vadi Mevkii'nde meydana gelen olayda, traktör Ömerli barajına düştü. Traktör suya gömülürken, sürücü Barış Er (25) kayboldu. Diğer işçilerin haber vermesi üzerine olay yerine itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 1 saatlik çalışmanın ardından ekipler Barış Er'in cansız bedenine ulaştı. Öte yandan Barış Er'in daha önce traktör üzerinde odun toplarken görüntüleri ortaya çıktı. Barış Er, traktörün önünde ayakta durarak odunları götürüyor.
Görüntü dökümü:
--------------
-Olay yerinden görüntüler
-Çalışmalar
-Cesedin çıkarılması
-Er'in traktöründen görüntüsü
-Er'in fotoğrafı
=========================
6- 'İSTANBUL LİSELERARASI İYİ YÖNETİM İLKELERİ YARIŞMASI' ÖDÜL TÖRENİ ÜSKÜDAR'DA YAPILDI
Haber: Gülseli KENARLI Kamera: Güven USTA/İstanbul DHA
Kamu Denetçiliği Kurumu'nun düzenlediği 'İstanbul Liselerarası İyi Yönetim İlkeleri Yarışması'nın ödül töreni yapıldı. Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene İstanbul Valisi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ali Yerlikaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eski Başkanı İsmail Kahraman, Kamu Baş denetçisi Şeref Malkoç da katıldı.
Törende konuşan Yerlikaya salonda bulunan öğrencilere seslenerek, "Şu anda ne ekiyorsanız, mezun olduktan sonra onu biçeceksiniz. Rekabet çok güçlü. Rekabete de biz inanıyoruz. Gençlerimizin sayısının çok olmasından, dünya gençleriyle rekabet edebilecek en güçlü DNA kodlarına, maziye, inanca, imana sahip olduğunuzu biliyoruz. Ama bunu öyle donatacaksınız ki dünya gençlerinin karşısında dedemiz, ceddimiz Fatih gibi çağ açan ve onu geliştiren nesil olacaksınız. Buna inanıyorum." dedi.
"KELİMELER MÜHİM, KELİMELER KÜLTÜRÜ TAŞIR"
Ardından söz alan İsmail Kahraman ise, kamu denetçiliğini olan ombudsmanlığın milli bir kurum olduğuna dikkat çekerek, "İsmini ne yapsak bilmem, ombudsman. Dünyadaki ismi öyle, ombudsman. Denetçi, etçi… Bir şey olmalı ismi, tam kavramalı. Görüyorum. 'Halkın ücretsiz avukatıyız'. Avukat da Fransızca. Eskiden dava vekiliydi. Ben Rizeliyim, bizim memleketimizde avu zehre denir. Fransa'daki kelime olarak manası doğru olabilir. Ama dava vekili. Kelimeler mühim, kelimeler kültürü taşır. Onun için üzerinde durmak ihtiyacı duydum." diye konuştu.
Konuşmaların ardından, yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Yerlikaya'nın konuşması
-Kahraman'ın konuşması
-Ödül töreninden görüntüler
-Genel ve detaylar