Dha İstanbul Bülteni - 3

1- VALİ ŞAHİN: İLK TESPİTLERE GÖRE 5 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

* İstanbul Valisi Vasip Şahin olay yerinde açıklama yaptı.

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Yaşar KAÇMAZ / İstanbul DHA
İstanbul Valisi Vasip Şahin, helikopterin düştüğü alanda inceleme yaptıktan sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile birlikte açıklama yaptı.
Vali Şahin, "Bugün saat 11.16'da Atatürk HavalimanI'nda kalkan özel bir şirkete ait helikopter 11.21 sıralarında bulunduğumuz mevkide yani Büyükçekmece ilçemizin sınırları içerisinde E-5 karayolu üzerine, şu anda henüz bilinmeyen bir sebeple düşmüş bulunmakta. İlk tespitlere göre 5 kişi hayatını kaybetmiştir. Bununla ilgili arkadaşlarımız çalışıyorlar, Başsavcımız, Başsavcılıkta görevli diğer arkadaşlarımız ve kaza ekibi gerekli incelemeleri yapıyorlar. Bundan sonra daha detaylı açıklama, incelemelerden sonra elde edilen sonuçlara ve teknik raporlara göre daha kesin bir şekilde açıklamış olacağız. Ben ölenlere Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.

TELEVİZYON KULESİNE ÇARPTI İDDİASI
Vali Şahin, bir gazetecinin "2 kişiyi arama çalışmaları sürüyor mu? Helikopter televizyon kulesine çarparak mı düştü?" sorusuna, "Bütün bunlar teknik detay ve teknik ekipler bunları belirleyecekler. Ondan sonar bunun hakkında bir şey söylemek mümkün olu. Şu anda bunu söylemek için erken. Arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bize de aynı şey ifade edildi ama ancak teknik incelemeden sonra belli olacak" şeklinde yanıt verdi.

SİS SORUSU
Vali Şahin, sisin kazaya neden olup olmadığı sorusu üzerine ise, "Bütün bunlar hava durumunun o andaki alınacak raporuna, teknik incelemenin bize vereceği sonuçlara bağlı bilgilerdir. Şu anda söyleyeceğimiz bilgiler eksik olabilir, yanlış da olabilir. Kamuoyunu doğru bilgilendirme noktasında bu kadarla yetinelim" diye konuştu.
Olayın nedenine ilişkin bilgi sorulması üzerine Şahin, "Kazanın nedeni hususunda şu anda elimizde net bir veri yok. Teknik ekip bunu bize verecek" ifadesini kullandı.

"ŞU ADAN BİZDE BİLGİ 5 KİŞİ"
Hayatını kaybedenlerin sayısının sorulması üzerine ise Vasip Şahin, "Şu adan bizde bilgi 5 kişi ama havalimanına yapmış oldukları deklarasyona, diğer belgelere bakılarak bu kesin sayıda o zaman belli olacak. Bir da tabi bunlarla ilgili, Adli Tıp'ta bir taraftan çalışıyor. Bunlarında vereceği bilgiyle netleşecek" dedi.
Vasip Şahin, helikopterin İstanbul'dan Bileceğine gittiği bilgisinin sorulması üzerine "Evet öyle bir bilgi var"diye konuştu.

"ŞİRKETTEN HENÜZ DAHA BİZE BU KONUDA BİR BİLGİ İNTİKAL ETMEDİ"
Vasip Şahin, helikopterin kime ait olduğunun sorulması üzerine "Helikopterin Eczacıbaşı grubun ait olma ihtimalini de söylüyorlar. Ama şirketten henüz daha bize bu konuda bir bilgi intikal etmedi" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Şahin'in açıklamaları
- Topbaş'ın görüntüsü
- Detaylar

============================

2- BÜLENT ECZACIBAŞI: HELİKOPTERDE BİR YÖNETİCİMİZ VE 4 KONUĞUMUZ VARDI

Haber-Kamera: Gülseli KENARLI - Erhan TEKTEN - Yaşar KAÇMAZ - İSTANBUL DHA
Beylikdüzü'nde helikopterin düştüğü yere geler Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı açıklama yaptı.
Helikopterin nasıl düştüğüne ilişkin henüz kesin bir bilginin olmadığını belirten Eczacıbaşı, "Olay nasıl ortaya çıktı şu an bilmiyoruz. İncelenince biz de öğrenmiş olacağız. Kaza nasıl oldu? Neden ortaya çıktı şu anda bilmiyoruz" dedi.
Helikopterde bulunanlar hakkında da bilgi veren Bülent Eczacıbaşı, "Bir yöneticimiz vardı. Bir Rusya'daki yöneticilerimizin temsilcisi olan arkadaşımız vardı. Ayrıca Rus konuklarımız, müşterilerimiz vardı. Fuar nedeniyle davet ettiğimiz 4 misafirimiz vardı. Tabi 2 tane de pilotumuz var. Atatürk Havalimanı'ndan havalandığını biliyoruz. Sanırım Bozoyük tesislerimize gidiyordu. Tam donanımlı bir helikopterdi" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-------------
- Bülent Eczacıbaşı'nın açıklaması

==============================

3- ULAŞTIRMA BAKANLIĞI: İLK BELİRLEMELERE GÖRE 5 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİR

İstanbul DHA
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Beylikdüzü'nde düşen helikopter ile ilgili açıklama yaptı.
Açıklama şu şekilde:
"Bugün saat 11.16'da Kuğu Havacılık ve Turizm AŞ' ye ait TÇHEZ tescilli helikopter, Atatürk Havalimanı'ndan görerek kalkış yapmış, saat 11.20'de bir TV kulesine çarparak E-5 karayoluna düşmüştür.
Kalkış esnasında hava şartlarının normal olduğu bildirilirken, helikopterde 2 pilot, 4'ü yabancı uyruklu 5 yolcu olmak üzere 7 kişinin seyahat ettiği bildirilmiştir. Kazada ilk belirlemelere göre 5 kişi hayatını kaybetmiştir.
Kaza Araştırma ve İnceleme Kurulu uzmanları, söz konusu kazaya ilişkin incelemelerde bulunmak üzere kaza yerine gönderilmiştir"

======================================

4- HELİKOPTERDEN KOPAN PARÇA D-100 DE İLERLEYEN BU OTOMOBİLİN ÜZERİNE DÜŞTÜ

Haber-Kamera: Enver ALAS, İstanbulDHA
D-100 karayolunda Edirne - İstanbul istikametinde seyreden bir otomobile helikopterden kopan bir parça isabet etti. Otomobilini durdurmayı başaran sürücünün olayın üzerinden saatler geçmesine rağmen yaşadığı şoku üzerinden atamadığı görüldü.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Otomobil
- Otomobil sürücüsü

========================

5- ECZACIBAŞI HOLDİNG'TEN HELİKOPTER KAZASIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA

Haber: İstanbul DHA
Eczacıbaşı Holding'ten Beylikdüzü'ndeki helikopter kazasıyla ilgili açıklama yapıldı.
Yazılı açıklama şu şekilde:
Eczacıbaşı Havacılık A.Ş.'ye ait olan helikopter, alınan izinlerin ardından bugün öğleden önce Bozüyük'e gitmek üzere havalanmış, ancak henüz belirlenemeyen bir nedenle saat 11.30'da Büyükçekmece'de düşmüştür. Helikopterde Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Rusya Ülke Direktörü Salim Özen, Rusya'daki bölge satış yöneticilerimizden Aleksandr Vanin, Rus misafirleri Igor Kochergin, Luidmila Chuprova ve Elena Badragan ile pilotlar Alaattin Nacar ve Ahmet Bulut bulunmaktaydı. Gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Hepimizi derinden üzen bu kazada hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

=============================

6- BEYLİKDÜZÜ'NDE DÜŞEN HELİKOPTERLE İLGİLİ KUĞU HAVACILIK'TAN AÇIKLAMA

İstanbul, Kuğu Havacılık ve Turizm AŞ Genel Müdürü Gürcan Mallı, İstanbul Büyükçekmece'deki helikopter kazasına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"Havacılık bünyesinde operasyon yapmakta olan TC-HEZ kuyruk numaralı 2008 üretim tarihli Skorsky S76 C++ tipli helikopterimiz İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Eskişehir Bozüyük seferini yapmak üzere saat 11.20'de kalkış yapmıştır. Kalkıştan kısa bir süre sonra helikopterimizin Beylikdüzü mevkiinde maalesef kaza kırıma uğradığı haberi tarafımıza ulaşmıştır. Helikopterimizde uçuş ekibinden 2 kişi ve 5 yolcu bulunmaktadır. Uçuş ekibi Alaattin Nacar ve Ahmet Bulut, yolcu isimleri ise Salim Özen, Aleksandr Vanin, Igor Kochergin, Luidmila Chuprova, Elena Badragan."
Açıklamada ayrıca, "Yaşanan elim olaya ilişkin inceleme ve araştırmalar devam etmekte olup yeni bilgilere ulaşıldıkça kamuoyu ile paylaşılmaya devam edilecektir" denildi.

Görüntü Dökümü:
-------------
-Pilotların fotoğrafı

==============================

7- CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ ALTAY: BU REFERANDUMDA REJİM OYLANACAK

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay,

"Bu referandumda bizce rejim oylanacak, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Sayın Bahçeli'ye göre de bir güçlü yönetim modeline geçilecek. İkisi de iddia. Biz bunun demokrasi standartlarımızı düşüreceğini, temel hak ve özgürlükleri bir kişinin iki dudağının ucuna teslim edeceğini, devletin bütün anahtarlarının bir kişi de toplanacağını iddia ediyoruz"

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nda yaptığı basın toplantısında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Denetim Konseyi'nin Türkiye ile ilgili aldığı kararı ve sonuçlarını değerlendirdi. Altay ayrıca gerilim ve kutuplaşmanın Türkiye'ye büyük zararlar vereceğini belirterek, referandumda rejimin oylanacağını söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Denetim Konseyi'nin 8 Mart 2017 tarihinde, Türkiye'yi siyasi ve hukuksal planda denetime almayı kararlaştırdığını belirten Engin Altay, "Bu kötü bir haber. Türkiye 1996-2004 yılları arasında aynı şekilde denetime alınmış daha sonra denetim 2004 yılında kaldırılmıştı. Avrupa Konseyi Parlamanterler Meclisi Genel Kurulu Nisan ayında bu kararı onaylarsa Türkiye denetimden çıktıktan sonra tekrar denetime alınan ilk ülke olacak. Bu dünya milletler ailesi ve Avrupa milletler ailesi içinde bizim için maalesef utanç verici bir tablodur. Aziz milletimizin gururunu kıracak, Türkiye'yi rencide edecek bir tablodur" diye konuştu.

"AZİZ MİLLETİMİZİN HAK ETTİĞİ BİR İHTHAM OLMAZ"
AKPM Denetim Konseyi'nin Türkiye'yi denetime almayı kararlaştırmasındaki unsurları sıralayan Altay, "Türkiye AB ilişkileri tekrar geriye gidecek. Zira 2004'te çıkmıştık şimdi tekrar 2004'e döneceğiz. Bu Türkiye'nin hedeflerini ve ideallerini 13 yıl gerileten bir tablodur. Karar onaylanırsa, onaylanma ihtimali de maalesef yüksek görülüyor. Türkiye; Arnavutluk, Sırbistan, Ukrayna gibi Avrupa'da demokrasisi sabıkalı olarak görülen ülkeleri arasına girecek. Demokrasi liginde küme düşmüş olacağız. Öte yandan Türkiye AB'ye tam üyelik sürecinden ve çağdaş değerlerden hızla uzaklaşmış olacak. Türkiye'nin dünyadaki itabarını tamamen kaybetmek üzere olduğunu üzülerek tespit ediyoruz. Türkiye artık dünyada dikdatörlükle yönetilen bir 3. Dünya ülkesi olarak görülmeye başlıyor. Bu da Türkiye'nin ve aziz milletimizin hak ettiği bir itham olamaz" ifadesini kullandı.

"BU MİLLİ BİR DAVADIR"
Gerilim ve kutuplaşmanın Türkiye'ye büyük zararlar vereceğini belirten Engin Altay, "Bu referandumda bizce rejim oylanacak, Adalet ve Kalkınma Partisi ve Sayın Bahçeli'ye göre de bir güçlü yönetim modeline geçilecek. İkisi de iddia. Biz bunun demokrasi standartlarımızı düşüreceğini, temel hak ve özgürlükleri bir kişinin iki dudağının ucuna teslim edeceğini, devletin bütün anahtarlarının bir kişi de toplanacağını iddia ediyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin varlık sebebinin ortadan kalkacağı kanaatindeyiz. Millete de bunu anlatıyoruz. Ama millete bunu anlatırken bunu bir parti davası olarak anlatmıyoruz. Bu milli bir davadır, demokrasi davasıdır. 90 yıllık Cumhuriyet tarihimizin hak ve özgürlük davamızın bekasıdır diye anlatıyoruz. Onlar da başka türlü anlatıyorlar. İkisine de saygı duymak gerek. Ama bir şeye saygı duyulmaz; bu vesileyle toplumu kamplaştırmak, kutuplaştırmak, insanları ötekileştirmek, gerilim politikası üretmek, terör acılarını siyasete malzeme etmek, terör örgütleri üzerinden insanların gözünü boyamak, 'hayır' diyenleri terörize ve kriminalize etmek bizim devlet adabımızda da demokrasi geleneğimizde de abesle karşılanır, kusur sayılır. Kim neyi istiyorsa propagandasını yapsın" dedi.

"ALMANYA'DAN ŞİKAYET ETMEYE DE HAKKINIZ OLMAZ"
Altay sözlerini şöyle sürdürdü:
"Almanya ile ilgili çocuklar gibi feryat eden, ağlayan bir AKP görüyoruz, ayıp değil mi? Ben utandım. Türkiye Dışişleri Bakanı'nın Avrupa'nın bir ülkesine gidip düşüncelerini oradaki soydaşlarımızla paylaşamaması beni incitiyor. Bunun çözümü çocuklar gibi bağırmak, çağırmak değil. Türkiye Dışişleri Bakanı Avrupa'nın bir ülkesine gidemiyorsa sorun daha vahimdir. Böyle bakmak lazım. Siz Bulgaristan'daki Hak ve Özgürlükler Partisi'nin Türkiye Dostluk Grubu Başkanı Milletvekili'ne Türkiye'ye giriş yasağı koyarsanız, Sayın Akşener başta olmak üzere bizim CHP'li arkadaşlarımıza Anadolu'nun çeşitli yerlerinde salon yasağı koyarsanız, bindirilmiş kıtalarla salon basıp kürsü devirirseniz sonra kürsü deviren için 'Ülkücüler yarım iş bırakmaz' diyerek bütün ülkücüleri tahrik ederseniz Türkiye'ye iyilik yapmış olmazsınız. Almanya'dan şikayet etmeye de hakkınız olmaz"

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Altay'ın açıklaması
-Genel ve detaylar

=============================

8- "O MÜDÜRÜN" 7,5 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ.. EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISI TAHLİYE EDİLDİ

Serpil KIRKESER, İstanbulDHA
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında "Uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan tutuklanan ve açığa alınan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ö.C. hakkında "Suç delillerin yok etmek, gizlemek veya değiştirmek" suçundan 9 aydan 7,5 yıla kadar hapsi istendi. Uyuşturucu madde ticaretine iştirakı tespit edilemeyen şüpheli Ö.C.'nin "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlamaö suçundan da hakkında takipsizlik kararı verildi. 28 gün tutuklu kalan Ö.C.'nin 6 Mart Pazartesi günü tahliye edildiği de ortaya çıktı.

YOLCUNUN ÜZERİNDEN 2038 GRAM UYUŞTUCU ELE GEÇİRİLDİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle oldu: Atatürk Havalimanı'nda 14 Ocak 2017 günü saat 02.25'te Japonya'ya gitmek üzere olan sanık Nina Marianovsky'in üzerinde 2038 gram metamfetamin ele geçirildi. Polis sanık Nina'nın ortaklarının yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. 34 LZ 4485 plakalı araç ile Nina Marianovsky'ı havalimanına getiren şüphelilerden birinin şüpheli Omid Barghizadeh olduğunu, diğer şüphelinin ise Akbar Talebi olduğunu tespit etti.

ŞÜPHELİLERDEN BİRİ YAKALANDI
Gözaltına alınan şüpheli Omid Barghizadeh ifadesinde 4-5 yıldan beri İstanbul'a gelip gittiğini, geldiğinde Farsça tercümanlık yaptığını söyleyerek, şüpheli Ali Najafi'yi de İran'dan tanıdığını, parasal işlerinde ve diğer işlerinde yardımcı olduğunu anlattı.

"KADININ ÜZERİNDE YAKALANDIĞINI SÖYLEDİĞİNİ UYUŞTUCU İLE BİR İLGİM YOKTUR"
3 Ocak 2017'de İran'da olduğu sırada kendisini Akbar Talebi olarak tanıtan kişinin kendisini aradığını ve İstanbul'da bir şahsa otel ve bilet ayarlanması gerektiğini söylediğini aktaran şüpheli Barghizadeh, " İstanbul'a gelip bu konuda kendisine yardım etmemi istedi. Kendisi ile günlük 200 TL'ye anlaştık. 5 Ocak 2017'de İstanbul'da Akbar Talebi ile buluştum. Akbar Talebi bana yurtdışından gelecek kadının Japonya'ya gideceğini, bu kadın için Japonya'da bir otel ayarlamamı istedi. Ben de otel ayarladım. 12 Ocak 2017 günü Ali Najafi'den 34 LZ 4485 plakalı aracı bana ödünç vermesini istedim. Aracı aldım 13 Ocak 2017'de 17.00'da araca binerek Akbar Talebi'yle birlikte İstoç'ta otelden kadını aldık. Yemek yedikten sonra bu kadını Japonya'ya gitmesi için havalimanına bıraktık. Kadının üzerinde yakalandığını söylediğiniz uyuşturucu ile bir ilgim yoktur" diye ifade verdi.

BAŞAKŞEHİR'DEKİ EVDE ARAMA YAPILDI. UYUŞTURUCU VE SAHTE BELGELER ELE GEÇİRİLDİ
İddianamede, şüpheli Omid Barghizadeh'in 3 Şubat 2017'de Başakşehir'de bulunan evinde arama yapıldığı 82 gr metamfetamin, 1 adet hassas terazi, çok sayıda sahte belgeler ve sahte belgelerin yapımında kullanılan malzemeler ele geçirildi. 6 Şubat 2017 günü Başakşehir Tapu Müdürlüğü ile yapılan yazışma sonucunda, şüpheli Omid Barghizadeh adına kayıtlı Başakşehir'deki ikametin 21 Aralık 2016 günü şüpheli emniyet müdür yardımcısı Ö.C.'ye satışının yapıldığı, taşınmazın halen Ö.C.'ye ait olduğu tespit edildi.

ALİ NAJAFİ'NİN DE EVİNDE ARAMALAR YAPILDI
Firari şüpheli Ali Najafi'nin Bakırköy'deki evinde de arama yapan polisler, Ali Najafi'nin 'Ali Akbulut' ismini kullanarak ikamet ettiğini belirledi. Evde yapılan aramada tabanca, bir adet şarjör, fişek, sahte pasaportlar, kimlik belgeleri ve 2 paket toz halinde maddeler ele geçirildi.

ALİ NAJAFİ İLE NASIL TANIŞTIĞINI ANLATTI
Şüpheli Ö.C.'nin ifadesinde Ali Nejafi ile bir yıl önce tanıştığını ve Nejafi'nin makamına geldiğini anlatarak, "Yanında İran uyruklu bir ağır ceza hakimi vardır. Bu yabancı uyruklu hakimin Göç İdaresi ile ilgili bir sorunu varmış. Ben kendilerini bilgilendirdim. Daha sonra Ali Najafi ile arkadaş olduk. Ailecek görüşemeye başladık. Kendisi Keno Dış Ticaretin sahibiydi. Ona İran'dan Türkiye'ye plastiğin ham maddesi olan PVC maddesinin çok karlı olduğu fikrini verdim. Daha sonra o bu ticareti gerçekleştirdi. Bu ticaret tavsiyem muhtemel arkadaşlığımızı arttırdı. Şüpheliler Omid Barghizadeh, Ali Najafi'nin şoförüydü. Getir-götür işlerine bakardı. Ali ile tanıştıktan sonra Omid'i tanıdım. Akbar Talebi tanımıyorum" dedi.

"İSMİNİ NARKOTİK MÜDÜRÜNE BİLDİRDİM"
Ali Najafi'nin kendisini aradığını anlatan Ö.C., "Beni ilk Ali Najafi aradı. Bundan dolayı haberim oldu ve oto kiralama şirketine gittim. Spor ayakkabılı şahıs daha önceden söylediğim gibi Omid Barghizadeh'tir. Mavi renkli valizi taşıyan şahsı tanıdığım birine benzetemedim. Aynı ortamda bulunup bulunmadığımı bilmiyorum. Omid yakalandığı gün oto kiralama yerinde bana gösterilen fotoğraftaki mavi renkli valizi taşıyan şahsın kim olduğunu Ali Najafi'ye telefonla sordum. O da bana bu şahsın Omid ile berber takılan Mehran Talebivarzeghani olabileceğini söyledi. Bu ismi Narkotik Müdürüne bildirdim" diye konuştu.

"KREDİ ÇEKTİM"
"Ali eşi Manolya ile problem yaşıyordu. Bu problemlerden dolayı dairelerini Omid'in üzerine yaptığını söylemişti" diyen Ö. C., "Bu arada Ali'nin İran'dan satın aldığı PVC uzun bir süre Türkiye'de müşteri bulamadığı için Gürbulak Gümrüğü'nde bekledi. Bekledikçe masraflar artıyordu. Maddi yönden sıkıntı yaşamaya başladı. Omid isimli şahısta yaz sonunda İran'a gidip uzun dönem dönmeyince tekrar yanında çalıştırmamaya karar verdiğini söyledi ve yanından ayrıldığında kendisine zarar verememesi için hem Omid'e verdiği vekaletleri kaldırdığını beyan etti. Omid'e ait evi şahsıma devrederek PVC'nin satılamamasından dolayı yaşanan ekonomik sıkıntıdan kurtulmak için evi bana satış göstermek suretiyle benim kredi çekmemi istedi. Bende bunun üzerine miktarını hatırlayamadığım bir miktar kredi kullandım. Başakşehir Tapu Müdürlüğü'ne 2016 yılının Aralık ayında giderek bu ikametin tapusunu üzerime aldım. Benden önce tapu Omid Barghizadeh'in adınaydı. Bu ikametin uyuşturucu madde ve çeşitli sahte belgelerin yakalandığı ikamet olduğunu sizlerden öğrendim. Satın almış olduğum dairenin bu daire olup olmadığını bilmiyorum. Başakşehir'de Ali'nin birçok dairesinin olduğunu biliyorum. Ali'nin Başakşehir'deki dairelerine çok gittim. Ama bu daireye gidip gitmediğimi bilmiyorum" şeklinde konuştu.

"ÇEKTİĞİM KREDİYİ ALİ'YE VERDİM"
2016 yılının son aylarında 90 bin ihtiyaç kredisi çektiğini anlatan Ö.C. "Bu krediyi çekmemin amacı şuydu: Yine PVC satılamadığı için Ali Najafi'nin paraya ihtiyacı vardı. Ben çektiğim krediyi Ali'ye verdim. Karşılığı'nda da Ali Najafi ve Ahmet Dalıkırık'ın ortağı olduğu oto kiralama şirketinde bulunan 34 RU 1499 plakalı araç eşimin üzerine satışı yapılacaktı ancak bu satış yapılmadı. Fakat zaman zaman bu aracı eşim alarak kullanırdı. Bu kredinin aylık 2 bin 500 TL civarında bir geri ödemesi var. Bu maaşımdan otomatik olarak kesiliyor. Ben 3 Şubat 2017 günü 34 RU 1499 plakalı araç ile Ataköy Konaklarına gitmedim. O aracı o gün eşimin kullanıp kullanmadığını da bilmiyorumö dedi.

"KAÇMASINI ENGELLEYEN BENİM"
Şüpheli Ali Nejafi'yi iyi bir insan olarak bildiğini, herhangi bir şüpheli olayı olmadığını ve sezinleyemediğini anlatan Ö.C., "Böyle bir şey olduğunu hissetseydim ne insan ne de emniyet mensubu olarak ilişkimi kesinlikle sürdürmezdim. Zaten Omid isimli şahsın uyuştucu kaçırdığını öğrendiğim anda onun kaçmasını engelleyen ve yakalanmasını sağlayan bizzat benim. Ali Najafi'nin yakalanması için telefonumdan whatsapp görüşmesi yaparak ifadeye gelmesini söyledim. Ancak şu ana kadar gelmediğini öğrendim. Ali Najafi'nin nerede olduğundan bilgim yokturö dedi. Ali Nejafi ile Almanya'ya ve Hollandaya gittiğini söyleyen Ö.C. seyahat masraflarının bir kısmını kendisinin bir kısmını da Ali Najafi karşıladığını, bavullarda herhangi yasaklı bir madde görmediğini de sözlerine ekledi.

UYUŞTUCU MADDE TİCARESİNE İŞTİRAKI TESPİT EDİLEMEDİ
İddianamede firari şüpheli Ali Najafi'nin tutuklu şüpheli Omid Barghizadeh ve açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen Akbar Talebi ile uyuşturucu ticareti yaptıkları öne sürüldü. Şüpheli Ö.C.'nin ise uyuşturucu madde ticaretine iştirakının tespit edilemediği vurgulandı. Ö.C.'nin, arandığını bilmesine rağmen arkadaşı Ali Nejafi'yi suçtan kurtarmak için 4 Şubat 2017 tarihinde şüpheli Ali Najafi'nin Ataköy Konaklarındaki evinde buluştuğu öne sürüldü.

DELİLLERİ KARARTTIĞI İDDİA EDİLDİ
Ö. C.'nin, Ali Najafi'nin yakalanmaması için delilleri kararttığı öne sürülen iddianamede, şüpheli Ali Najafi ile buluştuğunun anlaşılmaması için kendisine ait aracın plakalarını değiştirdiği öne sürüldü. İddianamede Ö.C.'nin "Suç delillerin yok etmek, gizlemek veya değiştirmekö suçundan 9 aydan 7,5 yıla kadar hapsi istendi.

UYUŞTURUCU TİCARETİ SUÇUNDAN TAKİPSİZLİK KARARI
Uyuşturucu madde ticaretine iştirakı tespit edilemeyen Ö.C.'nin "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlamaö suçundan hakkında takipsizlik kararı verildi. 28 gün tutuklu kalan Ö.C.'nin 6 Mart Pazartesi günü tahliye edildiği ortaya çıktı..

DİĞER ŞÜPHELİLERİN UYUŞTURUCU TİCARETİNDEN HAPSİ İSTENDİ İddianamede firari şüpheli Ali Najafi ve tutuklu şüpheli Omid Braghizadeh'in "Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlamaö suçundan 45'er yıldan 67 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep edildi. Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu. İddianame kabul edilirse şüpheliler önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.

Görüntü Dökümü: ----------------------
-Ö.C.'nin arşiv görüntüleri
-Genel ve detaylar

==============================

9- İSTANBUL'DA SİLAH KAÇAKÇILARINA OPERASYON

Haber / Kamera: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Silah Ticareti ve Kaçakçılığına yönelik dün 17 ilçede 31 adrese yönelik operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 5 kişi gözaltına alındı. Yapılan operasyonda 2'si kurusıkı toplam 9 tabanca, 634 mermi ve fişek, 25 şarjör ve çelik yelek ele geçirildi. Gözaltına alınan şüpheliler Vatan Caddesi'nde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 5 kişi bugün adliyeye sevk edildi. 1 kişi çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklanırken 4 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ele geçirilen tabanca, şarjör, mermi ve fişekler ile basın mensuplarına sergilendi.

Görüntü Dökümü
---------
-Ele geçirilen tabancalar
-Mermi ve fişeklerin görüntüsü
-Çelik yeleğin görüntüsü
-Elle geçirilen şarjörlerin görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler