1- FATİH'TE İKİ GRUP ARASINDAKİ SİLAHLI KAVGA KAMERADA: 1 ÖLÜ
* Kumkapı'da uyuşturucu satıcısı olduğu öne sürülen 2 grup arasında çıkan kavgada 1 kişi tabancayla vurularak öldürüldü.
\* Kavga ve vurulma anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Haber-Zeki GÜNAL/İSTANBUL, Fatih Kumkapı Emin Sinan Mahallesi'nde olay geçtiğimiz salı günü akşam saatlerinde meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre uyuşturucu satıcısı olduğu öne sürülen iki grup Tülcü sokak'ta buluştu. İki grup arasındaki tartışma kavgaya dönüştü. Kavgada bıçak ve silahlar da kullanıldı. Çevredekilerin büyük panik yaşadığı kavgada 23 yaşındaki Ferhat A. tabanca ile vurularak hayatını kaybetti. Yaşanan olay güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri kavgaya karışan ve kimlikleri tespit edilen dört kişiyi gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen Serhat P. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Serhat P.'nin yankesicilik, hırsızlık, yaralama, kapkaç, yağma ve tehdit gibi suçlardan 26 sabıkasının olduğu ve cezaevi firarisi olduğu için arandığı öğrenildi.
Görüntü dökümü
----------
GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ
-Sokak üzerinde konuşan kişiler
-Kavga etmeleri
-Ferhat A.'nın vurularak düşmesi
-Ölen Ferhat A'nın fotoğrafı
25.03.2017 - 17.03 Haber Kodu : 170325158
=============================
2- 15 TEMMUZ'DA HADIMKÖY ASKERİ CEZAEVİ'NDE YAŞANANLAR
- HADIMKÖY YERİNE HASDAL'A GİTTİLER, KONUM ATILINCA YOLU BULDULAR
* 15 Temmuz gecesi Hadımköy Kışlası'nda bulunan askeri cezaevini ele geçirip darbe karşıtı askerleri buraya kapatmayı amaçlayan darbeci askerlerin, nöbetçi başçavuşun cezaevinin kapısını açmaması üzerine başarısız oldukları ortaya çıktı.
* Hazırlanan iddianamede başçavuşun revirci, yazıcı, santralci ve şoför görevlerinde bulunan erlerle cezaevini darbecilere karşı savunduğu kaydedildi.
* İddianamede, Hadımköy yerine Hasdal'a giden darbe askerlerin konum atılması üzerine Hadımköy'e gidebildiği belirtildi.
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
Hadımköy Askeri Cezaevi'nin darbeci askerler tarafından ele geçirilmek istenmesine ilişkin iddianame hazırlandı.
İddianamede, 15 Temmuz darbe girişiminde darbeci askerler tarafından, derdest edilecek yüksek rütbeli subaylar ile kamu görevlilerinin Hadımköy Askeri Cezaevi'ne kapatılmasının kararlaştırıldığı, bu kapsamda Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun emir subayı tarafından konutundan alınarak Hadımköy Cezaevi'ne götürüldüğü belirtildi.
DARBE KAŞITI SUBAYLAR DERDEST EDİLECEK
İddianamede yüksek rütbeli subayların cezaevine kapatılması talimatının, Harp Akademileri Komutanlığı Kara Harp Akademisi baş hocası olarak görev yapan Kurmay Albay Ahmet Zeki Gerehan'ın komutanlıkta saat 14.00'da düzenlediği toplantıda verildiği kaydedildi. Toplantıda Albay Gerehan'ın, "TSK'den emir geldi. İsmini okuyacağım askeri personel darbe sırasında görev verilen birliklere takviye amacıyla gidecekler" dediği belirtildi. Gerehan'ın bu kapsamda, şüpheli binbaşı Erhan Savur ile şüpheli yüzbaşılar Münür Sözen ve Kenan Keskin'e Hadımköy Askeri Cezaevi Müdürlüğü'nün emir ve komutasını almalarını emrini verdiği belirtildi. İddianamede, "Bu şekilde derdest edilecek yüksek rütbeli subaylar ile kamu görevlileri üzerinde hakimiyetin kolaylaştırılması amacının güdüldüğü" ifade edildi.
EMRİ YANLIŞ ANLAYAN SUBAYLAR, HADIMKÖY YERİNE HASDAL CEZAEVİ'NE GİTTİ
İddianamede darbeciler tarafından Hadımköy Cezaevi Müdürlüğü'nün hakimiyetini sağlaması için görevlendirilen binbaşı Erhan Savur ile yüzbaşılar Münür Sözen ve Kenan Keskin'in verilen talimatı yanlış anlayarak Hadımköy Askeri Cezaevi yerine Hasdal Kışlası'nda bulunan cezaevine gittikleri, burada bulunan görevliler tarafından kapıdan içeriye alınmadıkları belirtildi. Şüpheli subayların daha sonra, Hadımköy Cezaevi'nde görevli şüpheli Mehmet Yorgancı'nın konum atması üzerine Hadımköy'e gittikleri anlatıldı.
EMİR SUBAYI KORGENERAL'İ REHİN ALIP CEZAEVİNE GÖTÜRDÜ
İddianamede Harp Akademileri Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun derdest edilerek cezaevine kapatılması talimatının Ankara'dan gelen darbeci subaylar tarafından emir subayı binbaşı Fatih Irmak'a verildiği belirlendi. Irmak'ın, emir astsubaylarıyla birlikte Korgeneral Bekiroğlu'nun konutuna giderek, sert bir ses tonuyla "Genelkurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar'ın emriyle Yurtta Sulh Konseyi ülke yönetimine el koymuştur" dediğini, Bekiroğlu'nun da "Darbe mi oldu" diye sorması üzerine emir subayının, "Evet komutanım darbe oldu" cevabını verdiği ifade edildi. Daha sonra şüpheli Fatih Irmak'ın emredici bir üslupla Korgenerale kıyafetlerini giymesini söylediği ve Hadımköy Cezaevi'ne gittikleri belirtildi.
BAŞÇAVUŞ, CEZAEVİNİN KAPILARINI DARBECİLERE AÇMADI...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede darbecilerin talimatı üzerine Hadımköy Cezaevi'ne giden bir kısım şüpheli askerin, nöbetçi Başçavuş Ümit Koyuncu tarafından cezaevine alınmadıkları vurgulandı. İki subayın, "Başcavuşum TSK yönetime el koydu, birazdan mahkumlar gelecek, emir veriyorum kapıları aç" dedikleri, başçavuşun ise, "Böyle birşey mümkün değil" diyerek cezaevinin amirini ve savcısını aradığı anlatıldı. İlerleyen saatlerde Korgeneral Bekiroğlu'nun da cezaevine getirildiği belirtilen iddianamede, emir subayı Fatih Irmak'ın da, Başçavuş Ümit Koyuncu'ya, 'Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu, cezaevi bölümünü aç, komutanı içeriye kapat' dediğini, başçavuşun bu talebi de kabul etmeyerek, durumu cezaevi amirine bildirdiği, amir Bahadır Selvi'nin de başçavuşa, "tutuklama müzekkeresi yoksa içeriye kimseyi alma, kanunları uygula" dediği aktarıldı. Talimatı yanlış anlayarak Hasdal Kışlası'na giden ardından da Hadımköy Kışlası'na dönen darbeci subayların da cezaevi bölgesine ulaştıktan sonra başçavuşun direnişiyle karşılaştığı belirtildi. Darbecilerin de başçavuşa, 'Buranın sorumlusu biziz, sen laf anlamaz bir adamsın, cık git buradan' diyerek başçavuşu kovmaya çalıştıkları anlatıldı. Başçavuşun yapılan konuşmalara aldırış etmediği Korgeneral Bekiroğlu'nu nizamiyede bulunan dinlenme salonuna aldığı anlatıldı.
BAŞÇAVUŞ EMİR VERDİ ERLER DARBECİLERİ CEZAEVİNE SOKMADI
Darbeci askerlerin cezaevi kapısında baskı kurmaya başlaması üzerine nöbetçi başçavuşun, santraldeki görevli ere cezaevinin anahtarlarını saklamasını emrettiği erin de tüm anahtarları toplayarak sakladığı anlatıldı. Başçavuşun cezaevinin giriş kısmında bulunan darbecileri; yazıcı, şoför ve revirci olan erlerle birlikte dışarıya çıkardığı vurgulandı. İddianamede Hasdal Kışlası'nda bulunan çok sayıda rütbelinin darbecilere katılmasına rağmen, kışlanın içinde bulunan cezaevinin nöbetçi başçavuşunun direnerek kapıları darbecilere açmadığı kaydedildi.
KORGENERAL DE BAŞÇAVUŞTAN CESARET ALDI: YÜRÜYÜN BİRLİĞE DÖNÜYORUZ...
Darbenin başarısız olmasının ardından sabaha kadar cezaevi nizamiyesinde darbeciler tarafından bekletilen Korgeneral Bekiroğlu'nun da başçavuşun söylemlerinden cesaret alarak, kendisini rehin alan emir subayı ve astsubaylara, "Yürüyün birliğe dönüyoruz" dediği, onların da kalkışmanın başarısız olduğunu anladıklarından başlarını eğerek emre uydukları belirtildi.
İSTENEN CEZALAR...
İddianamede 12'si tutuklu 62 asker hakkında "Darbeye teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Korgeneral Tahir Bekiroğlu'nun alıkonulması eylemine katılan şüpheliler için ayrıca "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Görüntü Dökümü:
--------
-İddianameye giren fotoğraflar
25.03.2017 - 13.07 Haber Kodu : 170325056
===================================
3- BOZDAĞ: BEN DÜN BUNU SÖYLEDİM HERKES AYAĞA KALKTI
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,
"FETÖ'nün HSYK'da güç sahibi olmasına ve oradan Türk yargısını etkilemesine imkan ve fırsat veren zeminin doğmasına neden olan bu CHP'dir. Ben dün bunu söyledim herkes ayağa kalktı. Biri bu olmadı desin, yalan desin"
Haber - Kamera: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ak Parti Başakşehir İlçe örgütü tarafından Başakşehir Kültür Merkezi'nde düzenlenen STK Temsilcileri ve Hukukçular toplantısında 16 Nisan tarihinde yapılacak referanduma ilişkin konuştu.
16 Nisan tarihinde yapılacak referandum ile Anayasa'nın değiştirileceğini söyleyen Bozdağ, "Türkiye'de yeniden darbelerin, muhtıraların, krizlerin, kaosların olmaması, terör örgütlerinin kendileri için uygun iklim bulmaması, etrafımızda yaşanan istikrarsızlıkların başka tür sorunların Türkiyeyi daha fazla etkilememesi bakımından Türkiye'de öyle bir sistem kurmalıyız ki, bu topraklarda bir daha istikrarsızlık asla olmasın, zayıf iktidarlar asla olmasın" dedi.
"O RİSKLERİ GÖZE ALIP O DA SEÇİME GİDECEK"
Bakan Bozdağ, "Şimdi egemenliği, hem yaşamayı hem yürütmeyi, hem de mahalli idareleri tam belirleyen yegane güç haline getiriyor, egemenliği tam anlamıyla kayıtsız şartsız uygulanmasını sağlayan bir düzen kuruyoruz. Bundan sonra halkın önünde iki tane sandık olacak. Sandıkların birinde milletvekillerini seçeceğiz, birinde de yürütme yetkisini kullanacak Cumhurbaşkanını, diğer bir ifade ile hükümeti seçeceğiz" dedi. Bozdağ, "Bu Anayasa değişikliği diyor ki; Cumhurbaşkanı Meclis seçimlerini yenileme kararını alabilir. Ancak böyle bir karar alırsa kendi seçimini de yenileyecektir.Kendi de seçime gidecektir. Bir Cumhurbaşkanı düşünün, 5 yıllığına seçilmiş. Seçimi yenilediğinde kendi seçime gidecek ama bir daha aday olacak mı olmayacak mı belli değil. Aday oldu seçilecek mi seçilmeyecek mi belli değil. Meclis seçimi kararını alabilir mi. Alamaz. Keyfi yapabilir mi bunu. Yapamaz. Eğer keyfi uygularsa müeyyide getirmiş. Sende de seçime gideceksin diyor. O riskleri göze alıp o da seçime gidecek" ifadesini kullandı
'BU SİLAHI ATEŞLERSEN KENDİN DE VURULACAKSIN'
Bakan Bekir Bozdağ, "Türkiye Büyük Millet Meclisi kendi seçimlerini yenileme kararını almak suretiyle Cumhurbaşkanı seçimini yenileme hakkı veriyor. Bugün Meclisin dolaylı da olsa Cumhurbaşkanı seçimini yenileme hakkı yok. İkisine de iki tane silah veriyoruz. İkisine de diyoruz ki; bu silahı ateşlersen kendin de vurulacaksın. Bunu kullanmayacaksın, eğer kullanırsan aynı sonuca sende muhatap olacaksın. Bu güçleri tek elde toplayan bir sistem kurmuyor, tek adamlığın asla kurulamayacağı bir düzen inşa ediyor" diye konuştu.
'FETÖ'NÜN HSYK'DA GÜÇ SAHİBİ OLMASININ NEDENİ CHP'DİR'
"Ben Adalet Bakanıyım. Ben HSYK'nın da aynı zamanda başkanıyım" diyen Bozdağ, "2010 Anayasa değişikliği ile Danıştay, Yargıtay, Adalet Akademisi Genel Kurulu ve hakim ve savcıların her birerinin kurul üyeliği için sadece bir adaya oy vererek seçim yapacağına dair düzenleme yaptık. Ama CHP bu düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Herkesin tek adaya üyelik için oy vermesi kuralının da iptalini talep etti ve Anayasa Mahkemesi bu kuralı iptal etti. Biz bunu getirirken yargının en üst idari kurulu olan HSYK'nın tek bir görüşün, gücün, anlayışın eline geçecek, geçmesini önleyecek bir sigorta olsun diye getirdik. Onun için koyduk, çoğulculuk olsun, herkes bir kişiye oy verirse böylece çok farklı kişiler kurula seçilir ve kurul bir görüşün bir anlayışın, bir yapının, örgütün falanın, filanın eline geçmez, geçmesine izin vermez diye biz bir düzen kurduk. Ama götürdüler, iptal ettirdiller ve ortaya çıkan çarpıklığın sorumlusu bunlardır. FETÖ'nün HSYK'da güç sahibi olmasına ve oradan Türk yargısını etkilemesine imkan ve fırsat veren zeminin doğmasına neden olan bu CHP'dir. Ben dün bunu söyledim herkes ayağa kalktı. Biri bu olmadı desin, yalan desin. CHP, Anayasa Mahkemesi'ne götürmedi mi kardeşim. İptal ettirmedi mi, ettirdikten sonra bu seçim olmadı mı. Bunların hepsi doğrudur. FETÖ'nün trolleri, itleri bir yandan... Affedersiniz kusura bakmayın. Öbür taraftan başkaları bir yandan, iki gündür saldırıyorlar. Aman Allahım neler söylüyorlar. Ama biz bu gerçeği söyleyeceğiz" dedi.
"HAYIRCILAR ALMANYA, FETÖ, DEAŞ, KANDİL EVETÇİLER CUMHURBAŞKANI, BAŞBAKAN, BAHÇELİ'
Bozdağ, "Bir yandan evet çıksın diye propaganda yapanlar var. Bir yandan da hayır çıksın diye propaganda yapanlar var. Öte yandan da evet veya hayır kararını verecek hakem olan aziz milletimiz var. Şimdi 'hayır'ın propagandasını yapan ve hayır çıksın diye çalışanlara bir bakmamız lazım. Almanyası, Avusturyası, Hollandası, Belçikası, İsviçresi... Hep beraber 'hayır'ın propagandasını yapıyorlar resmi kanallarda. Hayır propagandası yapanlara her türlü kolaylık, destek. Türkçe çıkan gazeteler. Televizyon programları vs. Öte yandan Kandil'de PKK, FETÖ, DEAŞ ve diğer bilimum terör örgütleri. Ve onların yanında HDP, CHP, İşçi Partisi gibi bazı partiler. Şimdi evet çıksın diye çalışanlar ve propaganda yapanlar kim diye baktığımızda; Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Başbakanı Binali Yıldırım, muhalefet liderleri sayın Devlet Bahçeli, sayın Mustafa Destici. Partilere baktığımızda Ak Parti, Büyük Birlik Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi. Ve Saadet de tabanını ben bu alana yazıyorum. Bizim gittiğimiz hedef önemli, gittiğimiz yol önemli. Kimlerle yoldaş olacağımıza hep beraber karar vereceğiz. Herkes sevdiğiyle beraberdir. Biz kimlerle hangi yolda, niçin kol kola girdiğimize bakmamız lazım. Biz aziz milletimize diyoruz ki evet diyenlen bunlar, vicdan terazinizin bir tarafına koyun. Hayır çıksın diye uğraşanlar bunlar, vicdan terazinizin bir tarafına koyun, bu milletin yararına olan karar neyse tartın ona görev verin. Avrupası, terör örgütleri, Türk Milleti ve Türkiye Devleti'nin lehine bir nefes alabileceğine ben inanmıyorum" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü
----------
-Bozdağ'ın salona gelişi
-Salonda beraberindekilerle görüntüsü
-Bozdağ'ın konuşması
-Salondan genel ve detay görüntü
===============================
4- BAKAN MÜEZZİNOĞLU'NDAN KAPALIÇARŞI'YA REFERANDUM ZİYARETİ
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu,
"2016'nın kötü bir dönem olduğunu ve geride kaldığını, yarınların çok daha güzel olacağı anlamındaki umutlarını her geçen gün daha güçlü olduğunu söylüyorlar"
"Özellikle 17 Nisan'ı sabırsızlıkla bekliyorlar. Ve biran önce şu 16 Nisan gelse de güçlü bir Evet'ten sonra biz de yarınlarımızı, işimizi daha güçlü hale getirsek diyorlar"
Haber- Kamera: Yaşar KAÇMAZ İSTANBUL/DHA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kapalıçarşı esnafını ziyaret etti.
Çarşı içerisinde gezerken bazı işyerlerine de giren Bakan Müezzinoğlu kendisine ikram edilen lokum ve şekerlemelerin tadına baktı. İkram sayısı çoğaldıkça diyetini bozmak istemediğini belirteh Müezzinoğlu, gelen lokumları çevresindekilere ikram etti. Müezzinoğlu girdiği bir kuyumcu dükkanında kendi öğlen yemeğini ikram eden esnafı da kırmayarak bir kaşık kuru fasulye yedi. Kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenleri de geri çevirmeyen Bakan Mehmet Müezzinoğlu, Kapalıçarşı'dan ayrılmadan önce kendisin takip eden gazetecilerin sorunlarını cevapladı.
"BÜTÜN ESNAFIMIZ BU ANLAMDA BU KREDİLERDEN YARARLANACAK"
Bir gazetecinin, sıfır faizli kredilerde bankaların esnafa ödeme yapmadığı yönünde çıkan haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz şeklindeki sorusuna, emeklilere yapılan promosyon ödemelerini hatırlatarak, "Emeklilerimize promosyonda da ilk 10-15 gün böyle sıkıntı yaşadık; sonradan da bütün sıkıntıları ortadan kaldıracak talimatları verdik. Şu anda bizim 6 milyondan fazla emeklimiz promosyonlarını hiçbir sıkıntı yaşamadan bankadan aldılar. Şimdi özellikle KOBİ'lerimize esnafımıza, küçük esnafımıza 20 bin lira ile 50 bin lira arasında faizsiz kredi veriyoruz. Bütün esnafımız bu anlamda bu kredilerden yararlanacak. Gümrük ve Ticaret Bakanımız da bankalara gerekli uyarıyı yaptı. Bundan sonra da o sıkıntılar ortadan kalkar" şeklinde yanıt verdi.
"17 NİSAN'DAN SONRA DAHA GÜÇLÜ OLACAK"
Müezzinoğlu, referandum çalışmaları ve Kapalıçarşı'ya yaptığı ziyaretle ilgili de konuştu.
"Esnafımız özellikle yarınlarla ilgili büyük bir umut taşıyor" diyen Müezzinoğlu, "2016'nın kötü bir dönem olduğunu ve geride kaldığını, yarınların çok daha güzel olacağı anlamındaki umutlarını her geçen gün daha güçlü olduğunu söylüyorlar. Özellikle 17 Nisan'ı sabırsızlıkla bekliyorlar. Ve biran önce şu 16 Nisan gelse de güçlü bir Evet'ten sonra biz de yarınlarımızı, işimizi daha güçlü hale getirsek diyorlar. Büyük oranda esnafın beklentisi, bugünün yarının daha iyi olacağı yönünde umudu var. Umut ve güven esasında bizim en büyük gücümüzdür. Burada istikrarlı ve güvenli bir ortamı inşallah 17'den sonra bir basamak daha yukarı çıkaracağız. İnsanımız milletimiz ve milletin verdiği o siyasi irade, iktidara da o gücü verecektir ve Türkiye'nin yarınları kesinlikle bugünden daha güzel ve güçlü olacaktır. Esnaf son derece iyi ve biz Ak Parti olarak 14-15 yıl sonra her esnafımızın elini sıkabiliyoruz. Her esnafımız elimizden sımsıkı tutarak dükkanının içine bizi çağırabiliyor ve orada hem bugün geldiği noktayı teşekkür olarak paylaşırken yarınlarla ilgili umudunu ve beklentisini de bizden talep ediyor. Bu güzel bir şey. İktidarla milletin buluştuğu bir süreci yaşıyoruz. İnşallah iktidarla milletin iradesinin gülü olarak devam edeceği süreç de 17 Nisan'dan sonra daha güçlü olacak" dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------
-Müezzinoğlu'nun Kapalıçarşı'yı gezmesi
-Dükkanları ziyaret etmesi ve esnafla tokalaşması
-Kendisine verilen ikramları yemesi ve çevresindekilere ikram etmesi
-Vatandaşlarla fotoğraf çektirmesi
- Soruları cevaplaması
-Genel ve detaylar
=================
5- CHP'Lİ TEKİN İLE BERBEROĞLU'NDAN 'EVET' STANDINA ZİYARET
Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
CHP İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin ile Enis Berberoğlu, Beykoz'da esnaf ziyareti yaptı. İki vekil esnaflara, referandumda neden 'Hayır' oyu verilmesi gerektiğini anlattı. Tekin, Berberoğlu ve beraberindekiler 'Evet' standındakilerle de selamlaştı.
CHP'li vekiller Gürsel Tekin ve Enis Berberoğlu bugün Beykoz'da referandum çalışmaları için sahadaydı. Tekin ile Berberoğlu ilk olarak
Beykoz İlçe Başkanlığı'nda kameralar karşısına geçti. Burada konuşan Tekin, "İçeride ve dışarıda çok dertlerimiz var. Sorunlarımız öylesine devasa büyümüş ki. Bütün bu sorunların içinde neden bu referanduma sürüklendiniz? Ama size bir müjdem var; sahadaki gördüğümüz manzara, çok şükür vatandaşımız ayın 16'sında destan yazacak. 'Hayır' oyları çok yüksek oranda. Öyle 3-5 puan değil çok çok yüksek oranda. 65'in altına düşmesi mümkün değildir" dedi.
"YARGI SİSTEMİ BİR ÇETENİN ELİNE GEÇTİ"
Tekin, "İnşallah umut ediyoruz ki bu son 20 günlük süre içerisinde de o yüzde 35'lik banttaki kardeşlerimizi ikna ederiz. Sevgili AK Partili, MHP'li kardeşlerim 2010 yılında yapmış olduğunuz hatayı ancak böyle telefi edebilirsiniz. 2010 yılındaki referanduma gittiniz 'Evet' dediniz. O 'Evet'in Türkiye'ye beledi çok ağır oldu. Maalesef bir darbe oldu. Yargı sistemi bir çetenin eline geçti. Yargı sistemi bir grubun, zümrenin, kişinin eline geçti mi o ülkeyi teslim alırlar. Onun için hepimizin, başta serveti olan AK Partili kardeşlerimizin hukuka ve adalete ihtiyacı var. Gelin hep birlikte hukukumuza, adaletimize sahip çıkalım" diye konuştu.
'HAYIR'I ANLATTILAR
Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu ile beraberindekiler basın açıklamasının ardından 'Halkın Otobüsü' yazılı propoganda otobüse binerek Beykoz'da 'Hayır' turuna çıktı. Tekin ile Berberoğlu birçok noktada esnaf ziyaretinde bulundu. Esnaf ve vatandaşlarla sohbet eden Tekin ile Berberoğlu, onlara neden 'Hayır' denilmesi gerektiğini anlattı. Yaklaşık 3,5 saat süren 'Hayır' turu sırasında Tekin ve Berberoğlu 'Evet' standının yanından geçerken buradakilerin elini sıkıp başarılar diledi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Tekin'in konuşması
-Tekin, Berberoğlu ve beraberindekilerin esnaf ziyareti
-Tekin ile Berberoğlu'nun 'Evet' standını ziyareti
-Genel ve detaylar
25.03.2017 - 15.58.Haber Kodu : 170325107
==================================
6- CHP'Lİ CANKURTARAN 'HAYIR' PİLAVI DAĞITTI
Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK/İSTANBUL-DHA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, 'hayır' kampanyası kapsamında Gaziosmanpaşa Meydanı'nda pilav dağıttı.
Referandum oylamasında 'hayır' oyu isteyen Cankurtaran, "Çok önemli günlere az kaldı. Nasıl ki 1923'te bütün Türkiye ile beraber cumhuriyeti kurduysak 16 Nisan'da da 'hayır'ı ile inşallah cumhuriyeti tekrar kuracağız. Ayırımcılık yapmayan, güçsüze sahip çıkan, kabahat işleyene hesap soran devlet babamıza, devleti tek kişiye devretmeyecek, devlet babamıza tüm ortak aklın sahip çıktığı parlamentomuza, bağımsız yargıya tekrar sahip çıkmak için 'hayır' diyeceğiz" diye konuştu. Cankurtaran, konuşmasının ardından platformdan inerek alandakilere pilav dağıttı.
Görüntü Dökümü:
------------
-Meydandaki kalabalıktan görüntü
-Cankurtaran'ın halka hitap etmesi
-Cankurtaran'ın vatandaşlara pilav dağıtması
-Genel görüntüler
25.03.2017 - 15.59 Haber Kodu : 170325108_
===========================
7- SEMİHA YILDIRIM "81 İLDE 81 KIZILAY ANAOKULU" PROJESİ TANITIM TÖRENİNE KATILDI
Haber-Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İSTANBUL DHA
Başbakan Binali Yıldırım'ın eşi Semiha Yıldırım'ın himayesinde, Türk Kızılayı İstanbul Şubesince hayata geçirilen, "81 ilde 81 Anaokulu Projesi"nin tanıtım toplantısı Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlendi.
"ANA OKULLARI AYDINLIK GELECEKLERİMİZE EN BÜYÜK MİRAS OLACAKTIR"
Toplantıya Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Vasip ve Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım da katıldı.
Toplantıda konuşan Semiha Yıldırım, "Türk Kızılayı anaokulu 350 metrekare kapalı 110 metrekare açık alan üzerine, modern şekilde inşa edilecek. Bu yapıyla dünyadaki örneklerin önüne geçip, tamamen çocukların hayal dünyasını zenginleştirecek şekilde yapılıyor. Bina tasarımı çocuğun rahatına göre yapıldı. Ana okulları aydınlık geleceklerimize en büyük miras olacaktır. Çocuklarımıza bunları sunmak en önemli hedeflerimizdendir. Değişen kentlerde, yozlaşan kültürlerde zamanın çocuklardan çaldıklarını onlara uygun mekanlar vererek telafi edebiliriz" şeklinde konuştu.
"EĞİTİME ÖNEM VERİRSENİZ HER ŞEYE ÖNEM VERMİŞ OLURSUNUZ"
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz milli gelirin yüzde 5,8'ini eğitime ayırdıklarını dile getirdi. Bakan Yılmaz, "Çünkü, eğitime önem verirseniz her şeye önem vermiş olursunuz. Eğitimi ihmal ederseniz her şeyi ihmal etmiş olursunuz. Ancak ayırdığımız kaynaklar gösteriyor ki Türkiye'nin önceliği ve en önemli konusu eğitimdir. Bu kapsamda Başbakanımız önümüzdeki yıllar için bize 3 hedef koydu. Birincisi, okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacaksınız. Çünkü daha kaliteli bir eğitim vermek istiyoruz. İkincisi, ikili eğitimi kaldıracaksınız. 77 bin ilave derslik yapılması gerekiyor. Niçin? Yine kaliteli eğitim vermek için evlatlarımıza. Bir de yabancı dil sorununu da mutlaka çözebilmemiz lazım" diye konuştu. Toplantıda, projenin tanıtım filmi gösterildi. Okulların bazılarına şehitlerin isminin verileceği belirtildi. Konuşmaların ardından Erzincan, İzmir ve Sivas'a canlı bağlantı kurularak, illerin valileri, milli eğitim müdürleri ve kızılay şube başkanlarının katılımıyla temel atma törenleri düzenlendi. Erzincan'daki okula ismi verilen şehit Selim Topal'ın babası Salih ve annesi Hatice Topal ile bağışçılar da sahneye çağrıldı.
Görüntü Dökümü:
---------------
-Yılmaz'ın konuşması
-Yıldırım'ın konuşması
-Törenden detaylar
25.03.2017 - 14.14 Haber Kodu : 170325078
25.03.2017 - 14.15 Haber Kodu : 170325079
==========================
8 - İŞADAMI DURAN AKBULUT SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
Haber-Kamera: Enver ALAS, İstanbul / DHA
Tedavi gördüğü hastanede önceki gün 80 yaşında hayatını kaybeden İstanbul'un ünlü mekanlarından Büyük Kulüp'ün Yönetim Kurulu Başkanı ve işadamı Duran Akbulut, İstanbul'da düzenlenen cenaze töreninin ardından son yolculuğuna uğurlandı.
İLK TÖREN BÜYÜK KULÜP'TE
Duran Akbulut için ilk tören 21 yıl başkanlığını yaptığı Kadıköy'deki Büyük Kulüp'te düzenlendi. Burada taziyeleri Akbulut'un eşi Ayten Akbulut, oğulları Atilla ve Atınç Akbulut ile kardeşi Hüseyin Akbulut kabul etti. Törene başta Büyük Kulüp üyeleri ve çalışanları olmak üzere Duran Akbulut'un yakınları ile iş, sanat ve siyaset dünyasından çok sayıda isim katıldı. Büyük Kulüp'teki törene gelenler aralarında eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, sanatçı Erol Evgin, Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş de yer aldı. Büyük Kulüp'ün bayrağının sarılı olduğu tabutun yanında bir konuşma yapan Büyük Kulüp Genel Sekreteri İnal Aydınoğlu, Duran Akbulut'un bir sevgi üreten bir insan olduğunu belirterek en büyük tutkusunun kulüpteki sevgi ve dostluk ortamını yaşatmak olduğunu dile getirdi.
"GERÇEK BİR İSTANBUL BEYEFENDİSİYDİ"
Aydınoğlu, "O bir sevgi insanıydı. Büyük Kulüp'te dostluk, arkadaşlık ve sevgi ortamı bozulmasın diye çaba gösterdi. O, sosyal hayatı çok iyi bilen gerçek bir İstanbul beyefendisiydi. Büyük Kulüp'ün bugün saygın bir hale gelmesinde bu sevgi ortamının oluşmasındaki harçtır. Onu çok özleyeceğiz" diye konuştu. Konuşmaların ardından Akbulut için helallik alındı. Büyük Kulüp'ten çıkışı sırasında cenaze aracına çalışanlar tarafından kırmızı karanfiller atıldı.
İŞ, SİYASET VE SANAT DÜNYASINDAN İSİMLER KATILDI
Duran Akbulut için ikinci tören Zincirlikuyu Camii'nde düzenlendi.
Buradaki törene de iş, siyaset ve sanat dünyasından çok sayıda isim katıldı. Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Eski Yardımcısı Hüsamettin Özkan, Devlet Eski Bakanı Cavit Çağlar, Şişli Eski Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, işadamları Erdoğan Demirören, Yılmaz Ulusoy, Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Murat Özaydınlı, eski UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik, Sanatçı Orhan Gencebay gibi isimler törende yer aldı. Ayrıca, camiye Fenerbahçe Kulubü Başkanı Aziz Yıldırım, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman başta olmak üzere çok sayıda isim ile kurum ve kuruluş çelenk gönderdi.
ZİNCİRLİKUYU'DA DEFNEDİLDİ
Duran Akbulut, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile kabristanlığında toprağa verildi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Büyük Kulüp'teki tören
-Tabuttan görüntü
-Cenazenin başında bekleyen Kulüp çalışanları ve üyeleri
-Akbulut ailesinin taziyeleri kabul etmesi
-Mehmet Ağar'ın görüntüsü
-Gürsel Tekin
-Erol Evgin
-Saygı duruşu ve konuşmalar
-İnal Aydınoğlu'nun konuşması
-Cenaze aracının çıkışı
-Cami avlusunda görüntüler
-Camideki cenaze törenine katılanlar
-Tuğrul Türkeş ve Hüsamettin Özkan
-Taziyeye gelenler
-Helallik alınması ve cenaze namazının kılınması
-Tabutun taşınması
-Gönderilen çelenkler
-Genel ve detaylar
25.03.2017 - 15.59 Haber Kodu : 170325109
=======================
9- SÓNAR ISTANBUL YOĞUN İLGİYLE BAŞLADI
Haber: Orhan SENCER / İSTANBUL, Sónar Istanbul festivali, müzik, yaratıcılık ve teknolojiyi buluşturan programıyla dün Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde başladı.
Zorlu Performans Sanatları Merkezi organizasyonu, Charm Music işbirliği ve Digi.logue co-sponsorluğunda İstanbul'da ilk kez düzenlenen ve müzikseverlerin yoğun ilgi gösterdiği festivalin ilk gününde, SonarClub sahnesinde Roisin Murphy, HVOB, Weval, Nina Kraviz, SonarLab by Red Bull Music Academy sahnesinde Prins Thomas, Shackleton, Kode9'un performansları ile SonarHall sahnesinde Nonotak, Acca, Atay İlgin, Cem+Rg gibi sanatçıların görsel-işitsel şovları yer aldı.
FESTİVALİN İLK SAATLERİNDE TÜM BİLETLER TÜKENDİ
5 bin kişinin katıldığı Sónar Istanbul'un tüm biletleri festivalin ilk saatlerinde tükendi. Türkiye'nin birçok farklı şehrinden ziyaretçinin yanı sıra, yurt dışından da çok sayıda müzikseverin katıldığı Sónar Istanbul, ilk gününde katılımcılara iz bırakan bir festival deneyimi yaşattı. Zorlu PSM, teknik altyapısı ve farklı fonksiyonlara sahip salonları sayesinde aynı anda birçok farklı sanatçının ses, ışık ve müzik odaklı performanslarına ev sahipliği yaptı.
Sónar Istanbul'da ikinci gün, Floating Points, Moderat, DJ Koze, Honne, Nosaj Thing gibi önemli isimlerin performanslarının yanı sıra Digi.logue sponsorluğunda ücretsiz olarak katılımın gerçekleşeceği Sónar +D programında yer alan paneller, ses enstalasyonları, atölyeler ve demolar ile devam edecek.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Festivalden görüntüler
-Konserlerden detaylar
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz