1- BAKAN ALBAYRAK "ENERJİ VERİMLİLİĞİ EYLEM PLANI"NI AÇIKLADI
* Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak,
"Belirlediğimiz 10.9 milyar dolarlık yatırımla, hedeflenen, 2033'e kadarki kazanım yaklaşık 30.2 milyar dolar"
"2023'e kadar hedef yılda yaklaşık 350 bin konutun dönüştürülme süreci. 2023'e kadar yaklaşık 1.7 milyon dönüşümü nasıl olacak ve bu dönüşüm nasıl bir anlam ifade ediyor? Yaklaşık 10 milyar dolarlık bir tasarruf potansiyelinden bahsediyoruz"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, 55 maddelik "Enerji Verimliliği Eylem Planı"nın sanayi, konut ve ulaştırma sektörlerini kapsayan eylem planlarını açıkladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, "Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı"nın açılış töreninde "Enerji Verimliliği Eylem Planı"nın tanıtımını yaptı. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen programda konuşan bakan Albayrak, "Enerji Verimliliği Eylem Planı" ile ilgili 2023'e kadar yaklaşık 10.9 milyar dolarlık yatırımın olduğunu ifade etti. Albayrak, "Belirlediğimiz bu 10.9 milyar dolarlık yatırımla, hedeflenen, 2033'e kadarki kazanım yaklaşık 30.2 milyar dolar. Bu yaklaşık 23.9 milyon ton petrol eş değeri bir enerji tasarrufu demek. Aynı zamanda ciddi anlamda bakıldığında birincil enerji tüketimimizde yüzde 14'e varan azaltım demek ve hakikaten çevreci profilde baktığımızda da 66.6 milyon karbon emisyonunda salınım azaltımı hedefi demek. Bu, oluşacak yan sektörlerle ve endüstriyle birlikte 20 bini aşan bir istihdam, aynı şekilde bu enerji tasarrufunun sağlanmasıyla da ortaya çıkacak olan alternatif yatırımlarla yaklaşık 4.2 milyar dolar bir enerji santral yatırımında da tasarrufa gitmiş olmak demek" dedi.
55 EYLEM PLANI
Bakan Albayrak, enerji tüketiminde başlı başına öne çıkan üç sektör olduğunu belirterek, "Bir tanesi sanayi. Bu, tüketimin yaklaşık yüzde 32'sini yapan. Diğeri ulaştırma. Aynı şekilde yüzde 26'lık bir oranı var. Konut ve hizmetler dediğimiz, ısıtma, aydınlanma, hizmet sektörüyle ilgili diğer alanları birleştirdiğimizde, bu üç nokta yaklaşık yüzde 90'lık bir orana tekabül ediyor. Ağırlıklı odaklandığımız nokta bu alanlarda hangi hususları tasarruf ve verimlilik açısından öne çıkarabiliriz. Bu çerçevedeki 55 eylem planımıza baktığımızda her bakanlığa, her paydaşa ciddi bir hedef düşüyor" diye konuştu.
1.7 MİLYON KONUTTA 10 MİLYAR DOLARLIK TASARRUF
Eylem planındaki alanlardan birisi olan konutlardaki dönüşüme dikkat çeken bakan Albayrak, "Burada hakikaten ciddi bir potansiyel ve marjın olduğu, bilinçlenmenin farkındalığın en alt düzeyde olup, doğru bilinçlendirme ve metodolojiyle; farkındalık, ekonomi anlamında tasarruf ve verimlilik oluşturacak çok büyük bir alan var. Bu ekosistemin merkezinde konutu oturttuğumuz ve etrafına bakanlığımızın koordinasyonuyla, dağıtım şirketleri, izolasyon tedarik firmalarıyla birlikte, finans kurumlarının da bulunduğu çok büyük bir potansiyel var. 2023'e kadar hedef yılda yaklaşık 350 bin konutun dönüştürülme süreci. 2023'e kadar yaklaşık 1.7 milyon dönüşümü nasıl olacak ve bu dönüşüm nasıl bir anlam ifade ediyor? Yaklaşık 10 milyar dolarlık bir tasarruf potansiyelinden bahsediyoruz. Bunun içerisinde 2023'e kadarki dönüşümde 1 milyar, sonra o 1.7 milyon konutun 20 yıllık izolasyon ömrü içerisinde toplam 10 milyar dolarlık tasarruf potansiyeli" şeklinde konuştu.
"ÇOK REKABETÇİ BİR PROGRAM ORTAYA ÇIKACAK"
Albayrak, "Doğalgaz konusunda da hassasız. Konforu her yere getireceğiz ama verimlilik noktasında minimum harcamayla maksimum ısınma. Verimlilik stratejisinin bir ayağı da böyle. Kış aylarında izolasyon sorunu yaşayan evlerde hangi derece kaloriferleri kullanıyoruz, izolasyonu olan evlerde hem yazın hem kışın klimaları nasıl kullanıyoruz? Bankalar Birliğimiz özelinde, finansal kurumlarımızla birlikte çok yakın çalıştığımız ve bununla ilgili tüketici kredisi özelinde değil daha rekabetçi, işin teminat ve vade tarafıyla ilgili çok rekabetçi bir program ortaya çıkacak. Ayrılan bütçe ve dönüşümle ilgili süreci bir noktaya taşıyacağız" diye konuştu.
"Sektörlerimizdeki en iyi uygulamalar bizde var. Bakanlık olarak, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü olarak biz burada yol gösterici, koordinasyon rolüyle birlikte tüm paydaşlarla bunları en detaylı şekilde paylaşacağız" diyen bakan Albayrak, "Bankalara da, evlere de tüm organize sanayi bölgelerine… Bunu yapacağız ki hakikaten bu anlamdaki geri dönüşüm açısından, verimlilik açısından, tasarruf açısından bu mesafeyi kat edebilelim. Yoksa bunu hayata geçirmek öyle kolay olmayacak. İş dönüyor dolaşıyor paraya, finansmana, vadeye, maliyete geliyor. Konuttaki vatandaş da, fabrika sahibi sanayici de bana getirisi ne, ne kazanacağım, maliyeti ne, hangi vadede, hangi şekilde diye soruyor. Doğru bir model oluşturacağız ki sürdürülebilir olsun" diye konuştu.
SANAYİDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ
Bakan Albayrak, ikinci önemli ayak olan sanayide diğer alanlardaki gibi bir çerçevenin üzerine inşa edeceklerini ifade ederek, "Çünkü işin sonunda bir çok taraf olduğu gibi yerlileşme noktasında, bu dönüşümü sağlayacak alanlar noktasında çok ciddi bir potansiyel fırsat var. Yan sanayinin, yan sektörlerin gelişmesi açısından. Diğer alanlarla gittiğimizde tarımda traktörler ciddi bir fırsat var. Onlarla ilgili belirlediğimiz rakamları az sınırda tutup üzerinde ne gibi performans ortaya konulursa ciddi bir tasarruf ortaya oranı var? Sulama da, motorlar da ve bunlarla ilgili tarım bakanlığımızla yakın bir çerçevede çiftçilerimizle ilgili çalışma yürütüyoruz" dedi.
"BİR ARAÇTA BİR KİŞİ, HEM ENERJİ İSRAFI, HEM HERKES KAYBEDİYOR"
İstanbul gibi büyük metropol şehirlerde toplu taşımanın yaygınlaştırılmasına dayalı birincil derecede tüketimi artıran unsurlar olduğunu ifade eden bakan Albayrak, "İstanbul trafiği malumunuz, bir araçta bir kişi, hem enerji israfı, hem herkes kaybediyor. Allah'tan İstanbul gibi bir şehre yakışır bir hizmet anlayışıyla birlikte İstanbul'un dört bir tarafında toplu yoğun bir şekilde yürüyor" diye konuştu.
KAMU BİNALARININ DÖNÜŞÜMÜ
Albayrak, kamu tarafının da üzerine düşen hususlar olduğuna dikkat çekerek, "Okullarımızdan yurtlarımıza kadar, devlet binalarından hastanelere kadar belirlenen sayıdaki bütçe içerisinde ortaya koyduğumuz bir rakamla 2023'e kadar asgari bir yüzde 20 dönüşüm hedefini Enerji Bakanlığımız başta olmak üzere, denetim ve takip raporlamalarıyla birlikte hem ısınma, yalıtım hem aydınlatma açısından dönüşüm sağlanmasının biz de takipçisi olacağız" dedi.
SOKAK AYDINLATMALARINDAN YILDA 180 MİLYON LİRA TASARRUF
Bakan Albayrak, sokak aydınlatmalarının diğer bir önemli konu olduğunu belirterek, "Elektrik dağıtım şirketleri başta olmak üzere, bölgesel anlamda yerel yönetimler, kamu alanlarının dönüşümü olmak üzere çok ciddi bir potansiyel alanı oluşturan önemli bir yer. Türkiye'de bugün itibariyle yaklaşık 7.5 milyon sokak aydınlatması var. 2023'e kadar belirlediğimiz hedef; yüzde 30'a varan bir dönüşümü gerçekleştirmek. Bu dönüşümün yıllık tasarruf unsuru asgari 180 milyon lira olacak bir süreci ortaya koymak istiyoruz. Tüm ekosistemi değiştirdiğinizdeki 2033'e kadar hedef 600 milyonluk liralık bir tasarruf ki, burada da hakikaten dönüşüm hususu çok önemli. Bunu nasıl gerçekleştireceğimizle alakalı husus can alıcı nokta. Ciddi bir Pazar, marj, piyasa, dağıtım şirketleri, düzenleyici otorite, kamu ve vatandaşın bu çerçevedeki taleplerine dayalı işin ekonomisinin ortaya konulması" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------
- Albayrak'ın konuşması
- Detaylar
2- CHP'Lİ ÖZEL: HİÇBİR DEMOKRASİ KENDİ KURUCU BABALARINA SALDIRMAZ
Haber-Kamera: Enver ALAS-Cansel KİRAZ / İSTANBUL DHA
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, , "Akif diyor ki; 'Gel Süleymaniye'yi yıkalım desen, bir kazma kürek iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desen, bir Sinan bir de Süleyman gerek.' Cumhuriyet Halk Partisi'nin tarihi üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi'ne, kurucu genel başkanına, cumhuriyetin kurucu kadrolarına saldıranlara da ve cumhuriyetin kazanımlarına, bir gün dil devrimiyle, öbür gün İstiklal Marşı'nın bestesiyle kavga edenlere de şunu söylemek lazım; 'Yıkmak kolay, bir kazma kürek iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desek, o zaman bir Atatürk bir de İnönü gerek. Hiçbir demokrasi kendi kurucu babalarına saldırmaz. Bu konuda çok dikkat etmek gerekiyor" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özel, Beşiktaş Belediyesi tarafından Ortaköy'deki Tarihi Kethüda Hamamı Beşiktaş Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Cumhuriyetin Bellek Arşivi Sergisi'nin açılışına katıldı. Açılışta Özel'in yanı sıra eski CHP Genel Başkanı ve gazeteci-yazar Altan Öymen, İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Beşiktaş Belediye Başkan Vekilliği Tahir Doğaç, Parti Meclisi Üyesi Yunus Emre ile davetliler yer aldı.
Basın mensuplarına sergiye ilişkin açıklamalarda bulunan Özgür Özel, CHP tarihinde yer alan birçok şeyin sergide yer aldığını belirterek, "İçeride gezdiğinizde birçok demokrasi belgesini, birçok kritik kavşağı, sıkıntılı dönemleri, o dönemlerin açılışını, gurur duyacağımız birçok olayı, üzüntü duyacağımız birçok olayı görüyoruz" diye konuştu.
ATATÜRK VE İSMET İNÖNÜ'YE YAPILAN ELEŞTİRİLER
CHP tarihi ile pozitif anlamda ilgilenilmediğini kaydeden Özel, "Ülkenin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, CHP tarihinden bazı sayfaları cımbızlayarak, bazı manşetleri alarak bunun üzerinden CHP'yi itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Geçmişte CHP'nin kurucusu, Cumhuriyetin ilk iki Cumhurbaşkanı Atatürk ve İsmet İnönü'ye yönlendirdiği acımasız eleştiriler ortada" ifadelerini kullandı.
MEHMET AKİF'İN DİZELERİNİ OKUDU
Özgür Özel, şöyle devam etti:
"Akif diyor ki; 'Gel Süleymaniye'yi yıkalım desen, bir kazma kürek iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desen, bir Sinan bir de Süleyman gerek.' Cumhuriyet Halk Partisi'nin tarihi üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi'ne, kurucu genel başkanına, cumhuriyetin kurucu kadrolarına saldıranlara da ve cumhuriyetin kazanımlarına, bir gün dil devrimiyle, öbür gün İstiklal Marşı'nın bestesiyle kavga edenlere de şunu söylemek lazım; 'Yıkmak kolay, bir kazma kürek iki de ırgat gerek. Gel yeniden yapalım desek, o zaman bir Atatürk bir de İnönü gerek. Hiçbir demokrasi kendi kurucu babalarına saldırmaz. Bu konuda çok dikkat etmek gerekiyor. "
Konuşmaların ardından davetliler sergiyi gezdiler.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Serginin açılış programı
-Katılımcılar
-Konuşmalar
-Özgür Özel'in açıklamaları
-Genel ve detaylar
======================
3- ONUR ÖZBİZERDİK HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Dündar Kılıç'ın torunu Onur Özbizerdik'in, eski Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan'ı darp ettiği ve polis memuru İbrahim Güney'i de kulağından ısırarak yaraladığı iddiasıyla yargılandığı davaya devam edildi. Duruşmada, sanık Onur Özbizerdik'in savunmasının alınabilmesi için hakkında yakalama kararı çıkarılmasına karar verildi.
İstanbul 25. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık Onur Özbizerdik ile şikayetçiler Adil Serdar Saçan ve polis memuru İbrahim Güney katılmadı. Olayla ilgili olarak hazırlanan tutanakta imzaları olan 5 polis memuru ise duruşmada tanık olarak dinlendi. Tanık olarak dinlenilen iki polis memuru, Onur Özbizerdik'in polis arkadaşları İbrahim Güney'in kulağını ısırdığını söyledi.
YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
Mahkeme, sanık Onur Özbizerdik'in savunmasının alınabilmesi için hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmederek sanığın ek savunması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması halinde kabul edip etmediğinin sorulmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca şikayetçi İbrahim Güney'in yüzünde sabit iz kalıp kalmadığı konusunda rapor alınması için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına da karar verdi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Onur Özbizerdik'in 25 Eylül 2016'da bir gece kulübünde olay ihbarı üzerine gözaltına alınmak istendiği ancak Özbizerdik'in karşı koyduğu belirtildi. Sanık Özbizerdik'in, polis memuru İbrahim Güney'i kulağından ısırarak yaraladığı, olay günü şikayetçi Adil Serdar Saçan'ı da yaraladığından hakkında soruşturma yapıldığı ifade edildi. Onur Özbizerdik'in "Görevi yaptırmamak için direnme", "Kamu görevlisine karşı basit yaralama" ve "Basit yaralama" suçlarından 2 yıldan 8,5 yıla kadar hapsi talep edildi.
Görüntü Dökümü:
------
-Olayla ilgili arşiv görüntüler
================================
4- FETÖ SUÇLAMASIYLA TUTUKLU ESKİ EMNİYET MÜDÜRLERİNİN EŞLERİ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Haber: Ümit TÜRK-İSTANBUL DHA
FETÖ sanığı eski emniyet müdürlerinin Bylock kullandıkları iddiasıyla tutuklanan eşleri hakim karşısına çıktı. İddiaları kabul etmeyen sanıklar, eşlerinin FETÖ sanığı olmasından dolayı tutuklandıklarını öne sürerek mağdur edildiklerini savundu.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı Bylock'u kullandığı iddia edilen ve 17-25 Aralık kumpas soruşturmalarında görev alan FETÖ sanığı eski emniyet müdürlerinin eşleri ve kardeşleri ve çocuklarının da aralarında bulunduğu 12 tutuklu sanığın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılamasına başlandı.
Duruşmada 12 tutuklu sanık ve avukatları hazır bulundu. Mahkeme başkanı tarafından iddianamenin özeinin okunmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi. İlk olarak savunma yapan sanık dönemin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amiri Ayhan Arıkanoğlu'nun eşi Ayşe Arıkanoğlu yaptı.
"3 ÇOCUĞUM VAR. BABALARI DA CEZAEVİNDE. TAHLİYEMİ İSTİYORUM"
Eşinin üzerine kayıtlı telefonda Bylock kullandığının iddia edildiğini savunan Arıkanoğlu, "Ben bu hattı 10-12 yıldır kullanıyorum. Eşim de aynı numarayla alakalı Bylock iddiasından tutuklanmış. Aynı eylemden iki kişi tutuklanmış. Bylock'u kullanmayı gerektirecek bir hayatım yok. En küçüğü 2,5 yaşındaki çocuğumdan mahrumum. Babası tutukluyken doğum yaptım. Eşim tutukluyken birçok meslektaşının eşi beni 'hayırlı olsun' diye aradı. Bu kişilerle yaptığım görüşmelerde örgütsel bağ yoktur. Mahrem ablalarla görüştüğüm iddialarını kabul etmiyorum. Bu kişlerle aynı baz istasyonunda bulunmam kendileriyle görüştüğüm anlamına gelmez. Ziraat Bankası'nda 12 yıldır çalışıyordum. Gözaltına alınana kadar görevime devam ediyordum. Tutukluluk süremin uzaması nedeniyle banka, haklı fesih gerekçesiyle beni işten çıkardı. Yüzde 60 engeli olan ve kanser tedavisi gören annemle yaşıyorum. 2,5, 7 ve 9 yaşlarında üç çocuğum var. 5 aydır annelerinden mahrum, babaları da 3 yıldır tutuklu. Bu nedenler gözetilerek tahliyemi istiyorum" diye konuştu.
"YAKUB SAYGILI'NIN EŞİ OLMAM DIŞINDAKİ HİÇBİR İDDİAYI KABUL ETMİYORUM"
Dönemin İstanbul Mali Suçlarla Şube Müdürü Yakub Saygılı'nın eşi Esra Filiz Saygılı yaptığı savunmada, 5 aydır bir şüphe üzerine tutuklu olduğunu belirterek, "Eşimin Yakub Saygılı olmasının dışında iddianamedeki hiçbir değerlendirmeye katılmıyorum. Bylock'u haberlerde duydum. Bu programı indirmedim, kullanmadım. 4 yıldır eşini cezaevinde bekleyen biriyim" ifadesinde bulundu.
"BYLOCK ŞİFRESİNİ ZİYARETE GELEN KÖTÜ NİYETLİ KİŞİLER DE YAPMIŞ OLABİLİR"
Mahkeme başkanının, "İddianamede Bylock şifrenizin çocuklarınızın adının baş harflerinden oluştuğu yönündeki iddia için ne söylersiniz?" sorusuna Saygılı, "Doğum yapınca eşim de cezaevine girmişti. O dönem polis lojmanında kalıyorduk. Çok sayıda kişi ziyarete gelmişti. Evdeki internetin şifresini isteyenlere vermiştik. Çocuklarımın isimlerini lojmandaki herkes bilir. Bu şifreyi kötü niyetli herkes yapmış olabilir" şeklinde yanıt verdi. Saygılı, 3,10 ve 13 yaşlarında üç çocuğunun bulunduğunu, eşinin de cezaevinde bulunması nedeniyle çocuklarının mağdur olduğunu dile getirerek tahliyesini talep etti.
"EŞİMDEN SONRA BENİM DE TUTUKLANDIĞIMI ÖĞRENEN KAYINVALİDEM HAYATINI KAYBETTİ"
Daha sonra eski Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Kazım Aksoy'un eşi Sümeyye Aksoy'a söz verildi. Aksoy, savunmasını hazırlayamadığını ve sadece tahliyeye ilişkin beyanda bulunacağını belirtti. Eşinin tutuklandıktan sonra kayınpederi ve kayınvalidesinin felç geçirdiğini anlatan Sümeyye Aksoy, "Kayınvalidem benim de tutuklandığımı öğrendikten kısa süre sonra hayatını kaybetti. Aynı şekilde kayınpederim de rahatsız. 10 yaşındaki kızımla ikamet ettiğim evde gözaltına alındım. Çocuğumu komşuya emanet etmek zorunda kaldım. Nezarette ve cezaevinde kaldığım sürede kendi rahatsızlıklarım da arttı. Tahliyemi istiyorum" şeklinde konuştu.
İDDİANAMEDEN...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheliler hakkında, "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisleri talep ediliyorr. Şüphelilerin kullandığı belirtilen Bylock programına giriş şifreleri, kullanıcı adları ve bulundukları gruplara yer verilen iddianamede, Bylock yazışmalarında şüphelilerin "mahrem imamlar"ın aldıkları talimatları birbirlerine aktardıkları, örgüte bağışta bulundukları, Bank Asya'ya para yatırma konusunda telkinde bulundukları iddia ediliyor.
========================
5- POLİS, ARNAVUT MET KANANİ'NİN İSTANBUL'DAKİ UYUŞTURUCU DEPOSUNU DA BULDU
*Depoda yapılan arama polis kamerasında
Haber: Çağatay KENARLI-İSTANBUL DHA
Arnavutluk vatandaşı Met Kanani'ye yönelik İstanbul ve Muğla'da düzenlenen operasyonla 1 ton 100 kilo skunk ele geçirilmişti. Soruşturmayı derinleştiren polis, Kanani'nin İstanbul'daki deposunu da buldu. Uyuşturucu yetiştirmek için seraya çevrilen depoda 218 kök hink keneviri, uyuşturucu madde imalatında kullanılan 6 şemsiye, 3 ısıtıcı, 3 vantilatör, 2 hassas terazi, toprağın ısı ve nemini ölçen cihaz, ilaçlama aparatı, havalandırma boruları ele geçirildi.
İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 19 Mart'ta yurtdışından Türkiye'ye uyuşturucu madde getiren şüphelilere yönelik yaptığı çalışmalarda liderliğini Arnavutluk vatandaşı Met Kanani'nin yaptığı şüphelilere İstanbul ve Muğla'da operasyon düzenlenmişti. Yapılan operasyonda Arnavutluktan deniz yoluyla Muğla'da bulunan bir yat limanına getirilen piyasa değeri yaklaşık 25 milyon lira olana 1 ton 100 kilo skunk ele geçirilmişti. Operasyonda şebeke lideri Met Kanani, R.D.,R.S. ve B.L.'nin de arasında bulunduğu Arnavutluk vatandaşları ile T.A., M.M., S.Z., M.G., Y.M., Ç.İ. ve S.U. olmak üzere toplam 11 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturmayı derinleştiren polis, Arnavutluk vatandaşı Met Kanani ile irtibatı olan 2 kişiyi daha tespit etti. Şüphelileri takip eden polis, Ümraniye'de bir depoda uyuşturucu yetiştirildiğini ortaya çıkardı. 22 Mart'ta operasyon düzenleyen polis, Tuncay A. ile Yusuf M.'yi gözaltına aldı.
DEPODA SERA KURMUŞLAR
Polis ekipleri deponun uyuşturucu imalatı için seraya dönüştürüldüğünü belirledi. Yapılan aramalarda 218 kök hink keneviri, uyuşturucu madde imalatında kullanılan 6 şemsiye, 3 ısıtıcı, 3 vantilatör, 2 hassas terazi, toprağın ısı ve nemini ölçen cihaz, ilaçlama aparatı, havalandırma boruları ele geçirildi.
MET KANANİ'NİN İSTANBUL DEPOSU OLDUĞUNU İTİRAF ETTİLER
Gözaltına alınan Tuncay A. ile Yusuf M. sorgulanmak üzere Vatan Caddesi'nde bulunan Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi. Şüpheliler emniyette verdikleri ilk bilgiye göre, baskın yapılan deponun Met Kanani'nin İstanbul'da bulunan deposu olduğunu söylediği iddia edildi.
2 KİŞİ TUTUKLANDI, 11 ŞÜPHELİNİN EMNİYETTEKİ İŞLEMLERİ SÜRÜYOR
Emniyetteki işlemleri tamamlanan Tuncay A. ve Yusuf M. tutuklandı. Met Kanani'nin de aralarında bulunduğu 11 kişinin sorgusu devam ediyor.
OPERASYON POLİS KAMERASINDA
Ümraniye'de bulunan depoya yapılan baskın polis kameraları tarafından görüntülendi. Polis ekipleri uyuşturucu serasına dönüştürülen depoda arama yapması ve hint kenevirlerini ele geçirmesi görüntülere yansıdı.
Görüntü Dökümü
-------------
POLİS KAMERASI
-Polis ekiplerinin depoya girmesi
-Depoda bulunan uyuşturucu maddeler
-Ele geçirilen malzemeler
-Depodan görüntü
-Genel ve detaylar
6- ADALET NÖBETİ 1. YILINDA
Haber-Kamera: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar, yönetici ve avukatlarının yönelik açılan davada tutuklanan gazetenin avukatlarının serbest bırakılması için Nisan 2017'de başlatılan "Adalet Nöbeti" 1. yılını doldurdu. Davanın tek tutuklusu avukat Akın Atalay'ın serbest bırakılması için bir araya gelen avukatlara, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de destek verdi. Özel konuşmasında, "Akın Atalay tutuklu oldukça hepimiz tutukluyuz" dedi.
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Gazetesi davası kapsamında Nisan 2017'den itibaren her hafta perşembe günleri tutulan Adalet Nöbeti'nin 52. haftasında da avukatlar, açıklama öncesinde adliyenin atriumunda toplandı. Themis heykellerinin altında bir süre nöbet tutan avukatlar, daha sonra adliyenin önünde basın açıklaması yaptı. Cumhuriyet Gazetesi davası sanıklarından Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, gazeteci Ahmet Şık, karikatürist Musa Kart ile avukatlar Mustafa Kemal Güngör ve Bülent Utku'nun bulunduğu açıklamaya, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de destek verdi.
"AKIN ATALAY TUTUKLU OLDUKÇA HEPİMİZ TUTUKLUYUZ"
Avukat Erkan Ünüvar, ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı avukat Gökmen Yeşil ve ilk Adalet Nöbeti'nde gözaltına alınan avukatlar adına avukat Sevinç Sarıkaya'nın konuşma yapmasının ardından CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel basın açıklaması yaptı. Özel, Adalet Nöbeti'nin Adalet Yürüyüşü'nün ilham kaynaklarından biri olduğunu belirterek "Akın Atalay tutuklu oldukça hepimiz tutukluyuz. Çağdaş Hukukçular tutuklu oldukça hepimiz tutukluyuz. Sadece onlar değil Türkiye'de mesleklerini yaptıkları için gazeteciler tutuklu oldukça hepimiz tutukluyuz. Hangi partiden olursa olsun milletvekilleri tutuklu oldukça, partilerin siyasetçileri, sadece siyaset yaptıkları için sadece milletvekili olarak kendilerine verilen vekalet görevini kürsüde icra ettikleri için tutuklu oldukça hepimiz tutukluyuz" dedi. Açıklamanın ardından grup dağıldı.
Görüntü
-----------------
-Avukatların konuşması
-Özgür Özel konuşma
-Genel ve detaylar
29.03.2018 - 15.14 Haber Kodu : 180329117