DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 4

  1- BAKAN ALBAYRAK "ENFLASYONLA TOPYEKUN MÜCADELE" PROGRAMINI AÇIKLADI (1) * Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,  "Küresel olarak çok büyük bir şey olmadığı sürece elektrik ve doğal gaza yıl sonuna kadar zam yapılmayacak"  "1 Ağustos'tan itibaren geçerli olmak üzere, bankalarımız yüksek faizle kullandırmış kredilerin faizlerinde indirim uygulayacaklar"  Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Küresel olarak çok büyük bir şey olmadığı sürece elektrik ve doğalgaza yıl sonuna kadar zam yapılmayacak" dedi.

1- BAKAN ALBAYRAK "ENFLASYONLA TOPYEKUN MÜCADELE" PROGRAMINI AÇIKLADI (1)

* Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,

"Küresel olarak çok büyük bir şey olmadığı sürece elektrik ve doğal gaza yıl sonuna kadar zam yapılmayacak"

"1 Ağustos'tan itibaren geçerli olmak üzere, bankalarımız yüksek faizle kullandırmış kredilerin faizlerinde indirim uygulayacaklar"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Küresel olarak çok büyük bir şey olmadığı sürece elektrik ve doğalgaza yıl sonuna kadar zam yapılmayacak" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı "Enflasyonla Topyekun Mücadele" programı, Bakan Berat Albayrak tarafından açıklandı. İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen programa Albayrak'ın yanı sıra, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank , Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, Boyner Grup CEO'su Cem Boyner, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın da katıldı. Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, "Küresel olarak çok büyük bir şey olmadığı sürece elektrik ve doğalgaza yıl sonuna kadar zam yapılmayacak" dedi. Albayarak, işçi çıkarmalarının önüne geçilmesi için firmalara destek vereceklerini belirtti. Bankaların da mücadeleye destek verdiğini ifade eden Bakan Albayrak, "15 milyon liranın altında krediler için 6 ay ödemesiz, 24 ay vadeli yapılandırma tavsiye kararı için Bankalar Birliğine teşekkür ederim" diye konuştu.
Berat Albayrak, "1 Ağustos'tan itibaren geçerli olmak üzere, bankalarımız yüksek faizle kullandırmış kredilerin faizlerinde indirim uygulayacaklar" dedi. Bakan Albayrak, firmalardan asgari tüm ürünlerde yüzde 10 indirim yapmalarını istediklerini ifade ederek, katılımın zorunlu olmadığı belirtti. Albayrak, bu konuda bir logo belirlediklerini, vatandaşlarını bu logonun bulunduğu dükkanlardan alışveriş yapmalarını isteyerek, "Bu mücadeleye omuz verin. Bu logoyla caddelerimizi, sokaklarımız, avm'lerimizi süsleyeceğiz. Bu kapsamda bir internet sitesi kurduk, www.enflasyonlamucadele.org. Sayısı çok ciddi rakamı buldu. Bu kampanyaya katılmak isteyen firmalarımız buradan başvuruda bulunabilecek" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Albayrak'ın konuşması
- Detaylar

09.10.2018 - 15.00 Haber Kodu : 181009128_

2- DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: SORUŞTURMA ÇERÇEVESİNDE KONSOLOSLUK BİNASINDA İNCELEME YAPILACAKTIR

Haber: İstanbul DHA
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili "Soruşturma çerçevesinde konsolosluk binasında inceleme yapılacaktır" denildi.
Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada şöyle denildi: Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın akıbetiyle ilgili gelişmeler, olayın gerçekleştiği günden itibaren yargı, emniyet ve istihbarat birimlerimizce yakından takip edilmektedir. Adıgeçenin akıbetinin tespiti amacıyla ilgili makamlarımızca başlatılan soruşturma yoğun bir şekilde sürdürülmektedir. Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi uyarınca konsolosluk binalarının dokunulmazlığı bulunmakla birlikte, diplomatik misyon şefinin muvafakatiyle konsolosluk binasında evsahibi ülke makamlarınca inceleme yapılabilmektedir. Suudi makamları işbirliğine açık olduklarını ve Başkonsolosluk binasında inceleme yapılabileceğini bildirmişlerdir. Soruşturma çerçevesinde konsolosluk binasında inceleme yapılacaktır.

Reklam
Reklam

09.10.2018 - 13.25 Haber Kodu : 181009094

3- İHD ÜYELERİ SUUDİ ARABİSTAN BAŞKONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTI

Haber- Kamera: Cansel KİRAZ- İdris TİFTİKCİ- Yılmaz BEZGİN-İSTANBUL DHA
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri,Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı için basın açıklaması yaptı. İHD Derneği üyeleri ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu öğle saatlerinde Levent'teki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu önüne gelerek Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı için açıklamalarda bulundu. Basın açıklamasını İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Yoleri, " Kimi haber kaynakları, yetkililerin konsolosluk içinde arama yapılmasına izin verildiğini söylüyor. Kimi kaynaklar, konsolosluk kameralarının Cemal'in kaybolduğu saatler içinde kayıt yapmadığını söylüyor ancak ne Suudi Arabistan yetkilileri ne de Türk yetkilileri Cemal'e ne olduğunu söylemiyor. Ortada gizlenemeyen ve herkesin bildiği bir gerçek var. Bir gazeteci konsolosluk sınırları içinde kaybedildi ve ailesi, kamuoyu 8 gündür ondan haber alamıyor" dedi.

Reklam
Reklam

"HÜKÜMET DERHAL AÇIKLAMA YAPMALIDIR"
CHP İstanbul Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu ise, "Geçtiğimiz hafta ayın 2'sinde saat 13:14'te arkamızdaki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na giren, Suudi Arabistan vatandaşı gazeteci Cemal Kaşıkçı bu saat itibariyle yok. Çok tipik bir 'zorla kaybedilme' vakasıyla karşı karşıyayız. Akıbeti hakkında şu ana kadar bir bilgi yok. 'Zorla kaybedilme' vakası insanlığa karşı suçtur ve en ağır suçlardan bir tanesidir" dedi.

Görüntü dökümü
-İnsan Hakları Derneği üyelerinin görüntüsü
-Yoleri'nin basın açıklaması yapması
-Tanrıkulu açıklama

09.10.2018 - 14.28 Haber Kodu : 181009124

4- HASTASI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN DOKTORUN FOTOĞRAFIYLA YÜRÜDÜLER

* Doktorlar "sağlıkta şiddet"e karşı yürüdü

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ / İSTANBUL DHA
Bakırköy'de bir araya gelen bir grup doktor, sağlıkta şiddete karşı protesto gösterisi yaptı. Grup, geçtiğimiz günlerde hastası tarafından silahla vurularak öldürülen Psikiyatri Uzmanı Dr. Fikret Hacıosman'ın görev yaptığı özel hastaneye kadar yürüdü, okunan bildirinin ardından hastane önüne karanfil bırakıldı.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Psikiyatri Acil Servis önünde toplanan İstanbul Tabip Odası'na bağlı çok sayıda doktor son yıllarda giderek artan sağlıkta şiddete dikkat çekmek, geçtiğimiz hafta hastası tarafından öldürülen psikiyatri uzmanı Dr. Fikret Hacıosman anmak ve TTB tarafından hazırlanan Sağlıkta Şiddet Yasa Tasarısı'nın yasalaşmasını sağlamak için protesto yürüyüşü düzenledi.
Beyaz önlüklerini giyen ve ellerindeki karanfillerle bir araya gelen doktorlar ve sağlık çalışanları öldürülen Dr. Fikret Hacıosman'ın çalıştığı özel hastaneye yürüdü. Pankart ve dövizler taşıyan sağlık çalışanları " Sağlıkta Şiddet İstemiyoruz" ve "Yaşatırken Ölmek İstemiyoruz" şeklinde sloganlar attı. Dr. Hacıosman'ın görev yaptığı hastane önünde toplanan sağlık çalışanları burada saygı duruşunda bulundu ardından basın açıklaması yaptı.Türk Tabipler Birliği adına hazırlanan ortak bildiriyi okuyan Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu,şunları söyledi: " Artık yeter sağlıkta şiddet yasasını istiyoruz. Hemen şimdi. Sabah işe gitmek için evden çıkıp işyerinde şifa vermek için çabaladığımız insanlar tarafından öldürülmeyi kabul etmiyoruz. Sağlık kurumlarında şiddetin kanıksanmasını, normalleştirilmesini kabul etmiyoruz. Sağlığı korumak, hayat vermek üzere kurulmuş bir mesleğin mensuplarının görevi başında öldürülmesini kabul etmiyoruz. Bu süreci hazırlayan nedenleri biz biliyoruz. 2003'te sağlıkta dönüşüm programı ilk uygulanmaya başladığı zamandan bu yana söylüyoruz. Bu program piyasa odaklı bir programdır. Bu program sağlık hizmetini metaya, hastaya müşteri olarak yaklaşmaktadır. Bu programda nitelik değil nicelik esastır. Bütün bunlar hekim ile hastasını karşı karşıya getirir. Çok üzülerek söylüyoruz ki yine biz haklı çıktık. Soruyoruz sağlıkta şiddeti önlemek teklifimizi dikkate almak ve sağlıkta şiddet yasasını çıkarmak için daha kaç hekimin ölmesini bekliyorsunuz. Biz hekimler buna tahammül etmeyeceğiz bunu kabul etmeyeceğiz. Sağlıkta şiddet yasasının hemen şimdi çıkarılmasını istiyoruz. Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak bugünden itibaren sağlıkta şiddete karşı eylem programını başlatıyoruz. Bu doğrultuda 10 Ekim 2018 gününden başlamak üzere 7 gün sürecek 'sağlıkta şiddet yasamı istiyorum' temalı nöbet eylemlerini başlatıyoruz. Tüm Türkiye çapında kentlerin bilinen alanlarında, parklarında 18. 00 -20. 00 saatleri arasında en geniş katılımlı bu nöbet eylemlerini gerçekleştireceğiz" denildi. Okunan bildirinin ardından hastane önüne karanfil bırakıldı.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
yürüyüşten görüntüler
Pankart ve dövizlerden görüntü
Atılan sloganlardan görüntü
Hastane önüne gelinmesi
Basın açıklaması ve bildirinin okunması
Karanfil bırakılması
Diğer detaylar

==============

5- MİNİBÜSÇÜLERLE MOTOSİKLETÇİLERİN KAVGASI KAMERADA

Haber: Yüksel KOÇ / İSTANBUL DHA
Kadıköy'de motosikletli gençleri darp ettikleri öne sürülen minibüsçülerin davası başladı. Dinlenen üç sanık minibüs şoförü ile motosikletteki müşteki iki sanık karşılıklı suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerını istedi.
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya sanık Sinan Kuş, sanık Şeyhmuz Kuş, müşteki sanık Yılmaz Kuş ile müşteki sanık motosiklet sürücüsü Samet Yüksel ve motosiklette bulunan müşteki sanık Seren Okur katıldı.

MİNİBÜSÇÜLER KİMSEYE VURMAMIŞ!
Tutuksuz sanık Sinan Kuş, suçlamaları kabul etmeyerek, kimseye vurmadığını, kavgayı ayırdığını söyledi. Sinan Kuş, müşteki sanık Seren Okur'a da küfür etmediğini belirterek beraatını istedi. Müşteki sanıklar Samet Yüksel ve Seren Okur'dan şikayetçi olduğunu söyleyen müşteki sanık Şeyhmuz Kuş savunmasında, müşteki sanıklara vurduğu yönündeki iddiayı kabul etmedi. Samet Yüksel'in elinde bulunan demir eldiven ile kendisine vurarak dişini kırdığını savunan Şeyhmuz Kuş, beraatına karar verilmesini istedi. Müşteki sanık Yılmaz Kuş da kimseye vurmadığını belirterek suçlamaları kabul etmedi. Yılmaz Kuş beraatına karar verilmesini istedi.
Motosiklet sürücüsü müşteki sanık Samet Yüksel ise sanıklardan Şeyhmuz Kuş'un Seren Okur'a küfür ettiğini kendisine de vurduğunu savunarak, sanık Sinan Kuş'un da Seren Okur'a vurduğunu söyledi. Sanık Yılmaz Kuş'un da kendisine vurduğunu öne süren Samet Yüksel, "Elimde demir eldiven yoktu. Motosiklet kullanırken kullandığım eldiven vardı" dedi. Samet Yüksel beraatini istedi. Müşteki sanık Seren Okur da, Sinan Kuş'un minibüsün içine girdiğini, kesici bir alet alarak üzerlerine geldiğini savundu. Sonradan olay yerine gelen Yılmaz Kuş'un da kendisine vurduğunu söyleyen Seren Okur, suçsuz olduğunu belirterek beraatini istedi.
Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Reklam
Reklam

İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 22 Şubat 2018 tarihinde Kadıköy'de arkasında oturan Seren Okur ile motosikletiyle seyir halinde olan Samet Yüksel'in yolcu almak için yol kenarında duran minibüs şoförü Sinan Kuş ile tartıştığı anlatılıyor. Tartışmanın kavgaya dönüştüğü, Şeyhmuz Kuş ve Yılmaz Kuş'un da kavgaya dahil olduğu anlatılan iddianamede, motosiklet sürücüsü Samet Yüksel ve arkasında oturan Seren Okur'a da müşteki sanık sıfatı ile yer verildi.
Sinan Kuş hakkında, "Basit yaralama" ve "Mala zarar verme" suçundan 8 aydan 4 yıla, Şeyhmuz Kuş hakkında, "Basit yaralama", "Hakaret" ve "Mala zarar verme" suçlarından 1 yıldan 7 yıla, Yılmaz Kuş, Samet Yüksel ve Seren Okur hakkında da, "Kasten yaralama" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Görüntü Dökümü:
-Minibüs kamerasından kavga görüntüsü

09.10.2018 - 14.56 Haber Kodu : 181009127_

6- KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞBUĞ'UN TANIK OLARAK DİNLENMESİ YÖNÜNDEKİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Man Adası belgeleri, kozmik odaya ilişkin olarak yaptığı açıklamalar nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı 500 bin liralık manevi tazminat davasına devam edildi.
Kılıçdaroğlu'nun Avukatı Celal Çelik, Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ'un kozmik odaya girişe izin vermediğini, davacı Erdoğan ile görüştükten sonra kozmik odaya girildiğini belirterek, bu hususta İlker Başbuğ'un da aralarında bulunduğu bazı tanıkların
dinlenmesini istedi. Mahkeme, eski genelkurmay başkanları İlker Başbuğ ve Işık Koşaner ile CHP Milletvekili Abdüllatif Şener'in de aralarında bulunduğu tanıkların dinlenmesi yönündeki talebin reddine karar verdi.
İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Avukatı Muhammed Celil İmamoğulları ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun Avukatı Celal Çelik katıldı.
Davalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Avukatı Celal Çelik, müvekkilinin partisinin grup toplantısında yaptığı konuşması nedeni ile bu davanın açıldığını, davaya konu grup toplantısında müvekkilinin IŞID, Süleyman Şah türbesinin taşınması, FETÖ'nün yargıdaki ve askeriyedeki yapılanması ve Man Adası belgelerine ilişkin açıklamalar yaptığını hatırlattı.

Reklam
Reklam

İLKER BAŞBUĞ'UN KOZMİK ODA KONUSUNDA TANIK OLARAK DİNLENMESİNİ İSTEDİ
Avukat Çelik, kozmik odanın aranmasına ilişkin bilgisi nedeni ile dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Orgeneral Işık Koşaner'in dinlenmesini istedi. İlker Başbuğ'un FETÖ'cü hakimlerin kozmik odaya girişine izin vermediğini savunan Avukat Çelik, Başbuğ'un davacı Erdoğan ile görüştükten sonra kozmik odaya girildiğini iddia etti. Avukat Çelik, "İlker Başbuğ ve Işık Koşaner'in kozmik odaya girilmesi konusunda dirençleri vardı. Her ne kadar yargı kararı olsa da bu kararı veren FETÖ'cülerin kararının uygulanmaması için nizamiyeye talimat vermeleri söz konusu idi. Uzun bir süre arama yapmaya gelen kişiler içeriye alınmadılar. Ancak davacı ile yapılan görüşme sonrası FETÖ'cü hakim müsveddeleri tarafından kozmik odada arama yapıldı. Genel Başkanımızın konuşmasındaki dayanağı bu kişiler dinlendikten sonra anlaşılacağını düşünüyoruz. Aynı zamanda bu tanıklar FETÖ, silahlı kuvvetler ile davacı destek ve bağlantıları konusunda bilgi sahibidirler" dedi.

Reklam
Reklam

ABDÜLLATİF ŞENER'İN DE DİNLENMESİNİ İSTEDİ
Abdüllatif Şener'in Ak Parti'de Maliye Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yaptığını söyleyen Avukat Çelik, "FETÖ ile ilgili değerlendirmelerini orada yapmış ve uyarılarda bulunmuştur. Davacı ile bu özelde yaptığı görüşmeler mevcut olup dinlenildiğinde genel başkanımızın eleştirilerinin doğruluğu açığa çıkacaktır" diye konuştu.
Tanık olarak dinlenilmesini istediği Kadir Özbey ve Ali Suat Ertosun'un FETÖ'nün HSYK'daki yapılanması, İlhan Cihaner'in FETÖ'ye ilişkin yürüttüğü soruşturma sırasında dinlemelere takılan bakanların FETÖ ile ilişkisi nedeniyle dinlenmesini isteyen Avukat Celal Çelik, Ergenekon ve Balyoz davalarına giren Avukat Celal Ülgen ile Ergenekon davasında bir süre cezaevinde yatan eski CHP milletvekili Dursun Çiçek'in de tanık olarak dinlenmesini istedi. Bu kişilerin davacı ve Ak Parti ile FETÖ arasındaki ilişki nedeni ile dinlenmesini isteyen Avukat Celal Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu'nun da Man Adası belgelerine ilişkin bilgisi nedeniyle tanık olarak dinlenmesini talep etti. Avukat Celal Çelik, bu kişilerin dinlenilmesi ile davaya konu konuşmadaki eleştirilerin haklılığını ortaya çıkaracağını savundu. Davacı Erdoğan'ın vekili Avukat Muhammed Celil İmamoğulları davalının tanık dinlenilmesi yönündeki talebinin reddine karar verilmesini istedi.

Reklam
Reklam

TANIK DİNLEME TALEBİ REDDEDİLDİ
Davanın özünün davalının yaptığı konuşmadan ibaret olduğunu gerekçe gösteren mahkeme, Kılıçdaroğlu'nun Avukatı Celal Çelik'in tanık dinlenmesi yönündeki talebini reddederek duruşmayı erteledi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN DAVAYI AÇTI
Avukatı Ahmet Özel aracılığı ile İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvuran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 13 Şubat Mart 2018 tarihinde partisinin gurup toplantısında yaptığı konuşmada kendisine hakaret ettiğini belirtti. Dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun kendisine iftira yoluyla hakaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 500 bin TL manevi tazminatın faizi ile kendisine ödenmesini talep etti.

ÜÇ DAVA KARARA ÇIKMIŞ KILIÇDAROĞLU TOPLAM 698 BİN TL TAZMİNATA MAHKUM EDİLMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınları, Kılıçdaroğlu'nun Mann Adası belgelerine ilişkin çeşitli tarihlerde çeşitli yerlerde yaptığı konuşmalarda kendilerine iftira yoluyla hakaret edildiğini öne sürerek manevi tazminat talepli davalar açtılar.
Bu davalardan 3'ü geçtiğimiz aylarda karara bağlandı. Kılıçdaroğlu, bu davalarda Erdoğan ve yakınlarına toplam 698 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.

============================

7- FUHUŞ OPERASYONUNU ÇETE LİDERİNİN EŞİNİN İHBARI BAŞLATTI

Haber-Kamera: Hakan KAYA-Hasan YILDIRIM/İSTANBUL DHA
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliği ekipleri tarafından Esenyurt, Büyükçekmece ve Silivri İlçelerinde 31 ayrı adreste yapılan operasyonda 21 kişilik fuhuş çetesi çökertildi. Operasyonda yabancı uyruklu 26 kadın kurtarıldı. Çete liderlerinden H.M.Z'nin eşinin, yaşanan olaya tahammül edemeyip durumu polis ekiplerine bildirmesiyle operasyonun başlatıldığı öğrenildi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliği ekipleri Esenyurt, Büyükçekmece ve Silivri ilçelerinde fuhuş yapıldığı ihbarı üzerine bölgede çalışma başlattı. Yaklaşık 5 buçuk ay süren teknik ve fiziki takibin ardından Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla 31 ayrı adreste arama yapıldı. Yapılan operasyonda, kadınları fuhuşa zorlayan 21 kişilik fuhuş çetesi yakalanırken, Özbekistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Rus uyruklu 26 kadın ise çetenin elinden kurtarıldı.
Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliği'ne getirilen 26 yabancı uyruklu kadının yapılan sorgusunda Ş.Z. , M.Y. ve H.M.Z. isimli örgüt lideri konumundaki kişilerin kendilerini iş bulma vaadiyle kandırıp, tüm masraflarının karşılanacağını söyleyerek Türkiye'ye getirdikleri ve borçlandırarak, borçlarını ödeyene kadar fuhuşa sürüklendirdikleri ortaya çıktı.

İHBARI ÖRGÜT LİDERİNİN EŞİ YAPTI
Öte yandan durumu öğrenen örgüt liderlerinden H.M.Z'nin eşi, yaşanan olaya tahammül edemeyip durumu polis ekiplerine bildirmesiyle operasyonun başlatıldığı öğrenildi. Yapılan çalışmalarda örgüt liderlerinden S.D nin, ara yakalama kapsamında tutuklanıp cezaevine girdiğinde yerine oğlu Y.E.D ve damadının çeteyi yönettiği belirtildi.
Yakalanan 21 kişilik fuhuş çetesi, Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Kumar Büro Amirliğinde işlemleri tamamlandıktan sonra Büyükçekmece adliyesi'ne sevk edildi 26 yabancı uyruklu kadın ise işlemlerinin tamamlanmasının ardından ülkelerine gönderileceği öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
Kadınların şubeden çıkarılması
Kadınların yüzlerini kapatması
Örgüt üyelerinin şubeden çıkarılması
Operasyon anından görüntü
Genel ve detaylar

09.10.2018 - 13.50 Haber Kodu : 181009112_

8- ESENYURT'TA ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİNE CİNSEL İSTİSMAR DAVASI...

Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İSTANBUL DHA
Esenyurt'ta üniversite öğrencisi T.K.'ya (22) tecavüz ettiği iddia edilen 3 tutuksuz sanığın yargılandığı davada dosyada bulunan CD'ler izlendi. Sanıkların yurtdışına çıkış yasağının devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. Davanın ardından adliye önünde Kadın Meclisleri adına konuşan Ayşen Ece Kavas, "Cinsel şiddet davasını takip ettik. Üniversite öğrencisi arkadaşımız maalesef üç kişinin tecavüzüne uğradığı için şikayetçi oldu. Hiçbir kadının asla yalnız yürümeyeceğini bir kez daha Bakırköy Adliyesi'nden söylemiş olalım" dedi.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre Esenyurt'ta 31 Ağustos 2017'de meydana gelen olay göre olay şöyle oldu: Üniversite öğrencisi T.K. arkadaşı B.C. (33) ile buluşarak Taksim'e gitti. B.C. T.K.'ya ikram ettiği içkinin içerisine uyuşturucu ve uyarıcı madde kattı. Bir süre sonra T.K. maddenin de etkisi ile kendisini kötü hissetmeye başladı. Ardından mekana A.D. (30) ve M.D. (27 )de geldi. T.K. B.C. ile bardan ayrılarak başka bir eğlence mekanına gitti. T.K. eve gitmek istediğini söyledi ancak B.C. kendi ayarladığı eve T.K.'yı götürdü. Burada B.C., T.K.'ya cinsel saldırıda bulundu. Ardından eve gelen A.D. ve M.D. de cinsel saldırı da bulundu. T.K.'nın kanında uyuşturucu ve uyarıcı madde bulunduğu tespit edildi. Suç duyurusu üzerine şüpheliler B.C., M.D. ve A.D. hakkında "Nitelikli cinsel saldırı" suçundan 12'şer yıldan az olmamak üzere ve "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 1 yıldan 5'er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Sanıklar savunmalarında cinsel ilişkiye girdiklerini, ancak zorla olmadığını savundu.

"BURADAN ÇIKIŞ YOK" DEDİLER
Mağdur T.K. ise ifadesinde olay günü lavabodan geldikten sonra diğer iki sanığı gördüğünü belirterek, "Bunlar 'Kim?' dedim. Hayal mi gerçek mi onu bile ayırt edemedim. Herkes eğlenirken ben kendime gelmeye çalışıyordum. Hatta tekrar lavaboya gittim. 'Ben eve gideceğim' dedim. B.C. yanıma gelerek 'Bu şekilde eve gidemezsin!' dedi. Diğer sanıklardan biri telefonumu, diğeri de çantamı almıştı. Dışarı çıktığımda halen gitmeye çalışıyordum. 'Çantamı ve telefonu verin?' diyordum. Ancak bu sırada arabayı kulübün önüne çekmişlerdi. Ben 'Taksi ile gideceğim' dedim. Ayakta bile duracak halde değildim. B.C. bana bağırarak 'Arabaya bin bu şekilde gidemezsin' dedi. 'Gidelim ayrı odada uyursun yarın da işe gidersin' dedi. Ben de çantam ve telefonum onlarda olduğu için binmek zorunda kaldım. Arabada da zaten bana kendisi bağırdı. Bindiğimde diğer 2 şahsın bizi bıraktıktan sonra gideceklerini söyledi. Birlikte yukarı çıktık. B. C. kapıyı kapattı, bana tecavüz etti. Ardından da diğer iki sanık tecavüz etti. Bu sanıklardan şikayetçiyim. Tutuklanmalarını talep ediyorum. 'Buradan çıkış yok' dediler. Bunlar tecavüzcüdür" ifadelerini kullandı.

DURUŞMA KAPALI YAPILDI
Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşma 2 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmada dosyada bulunan CD'ler izleneceği gerekçesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 182. maddesi gereğince duruşma kapalı olarak yapıldı. Duruşmada
Kadın Cinayetlerinin Durduracağız Platformu adına konuşan Gül Erdoğmuş, "Davaya dernek vekili olarak katılmak istiyoruz.
Müvekkil orada sanıklardan kaçtığını belirtmektedir. Sanıkların baskısından kurtulduğu tek yer de dairenin kapısıdır. Hiç kimse 3 kişiyle cinsel ilişkiye girmek istemez. Darp raporu da vardır. 5 suç işlenmiştir. Sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz.
Sanıkların telefonlarının incelenmesini talep ediyoruz" diye konuştu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun suçtan zarar gören sıfatı bulunmadığından katılma talebinin reddine karar veren mahkeme heyeti, sanıkların yurtdışına çıkış yasağının devamına karar verdi. Duruşma ertelendi.

DAVANIN ARDINDAN AÇIKLAMA
Duruşmanın ardından Kadın Meclisleri Bakırköy Adalet Sarayı'nın önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Gül Erdoğmuş, "Katılmış olduğumuz cinsel taciz davasında bir kez daha soruşturma aşamasının aslında bir davada ne kadar önemli olduğunu anladık. Şikayetçi olan arkadaşımız üç kişinin tecavüzüne uğruyor. Bu olay gerçekleştiği zaman sanıkların ona madde vermesi sebebiyle olay yaşanıyor. Dosyada mevcut raporu ve kanda tespit edilen uyuşturucu maddesi olmasına rağmen bu her iki rapor soruşturma aşamasına yetişmediği için bugün üç sanık hala tutuksuz yargılanmakta. Israrlarınıza rağmen heyet bunu kabul etmiyor ve ne yazık ki sanki kendi rızasıyla olmuş gibi yargılama devam ediyor. Biz bu davanın takipçisiyiz ve sanıkların ceza alması için elimizden geleni yapacağız"
ifadelerini kullandı.

"HİÇBİR KADIN ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEĞİNİ BİR KEZ DAHA BAKIRKÖY ADLİYESİNDEN SÖYLEMİŞ OLALIM"
Kadın Meclisleri adına konuşan Ayşen Ece Kavas da "Cinsel şiddet davasını takip ettik. Üniversite öğrencisi arkadaşımız maalesef üç kişinin tecavüzüne uğradığı için şikayetçi oldu. Hiçbir kadın asla yalnız yürümeyeceğini bir kez daha Bakırköy Adliyesi'nden söylemiş olalım" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-------------------
-Avukatın açıklaması
-Kavas'ın açıklaması
-Genel ve detaylar

09.10.2018 -14.11 Haber Kodu : 181009123

(geniş haber)
9- BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER HAKKINDA SAVCI MÜTALAASINI BİLDİRDİ

* Akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy hakkında 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Haber- Kamera: Özden ATİK - Şengüler YEŞİL / İSTANBUL DHA
'Barış İçin Akademisyenler'in "Bu suça ortak olmayacağız" bildirisine imza attıkları gerekçesiyle "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan yargılanan akademisyenler Yrd. Doç. Dr. Esra Mungan, Yrd. Doç. Dr. Meral Camcı, Yrd. Doç. Dr. Muzaffer Kaya ve Doç. Dr. Kıvanç Ersoy hakkında savcı mütalaasını bildirdi. Savcı, akademisyenler hakkında 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezası talep etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklardan Meral Çamcı ve Esra Mungan hazır bulundu. Almanya'da yaşayan sanıklardan Kıvanç Ersoy ve Muzaffer Kaya ise duruşmaya katılmadı.

SAVCI MÜTALAASINI BİLDİRDİ
Duruşma savcısı Ömürhan Dur'un celse arasında mütalaasını sunduğu belirtildi. Mütalaada, yasadışı bölücü örgüt PKK'nın eşbaşkanı Bese Hozat'ın örgüt güdümündeki medya aracılığıyla "Aydın ve demokratik çevreler öz yönetimlere sahip çıksın" şeklindeki açıklaması üzerine sanıkların, PKK'ya yönelik Güneydoğu bölgesinde başlamış olan mücadeleyi kastederek "Bu suça ortak olmayacağız" şeklinde başlayan bildiriye internet ortamında imza atarak destek oldukları, sanıkların soruşturma ve yargılama aşamasında alınan savunmalarında bu durumu kabul ettikleri belirtildi.

7,5 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENDİ
Sanıkların terör örgütünün bölücü faaliyetlerini demokratik bir hareket, yasal sınırlar içerinde bu faaliyetleri engellemeye çalışan güvenlik güçlerinin operasyonlarını ise suç ve katliam olarak niteledikleri belirtilen mütalaada, bölücü örgütün suç tarihinde ve öncesinde il ve ilçelerde hendek kazmak, molotof kokteyli atmak, güvenlik güçlerini ikamet ettikleri konutlarında bile şehit etmek gibi cebir ve şiddet içerikli eylemleri dikkate alındığında sanıkların söz konusu bildiriyi imzalamak suretiyle örgütün bu nitelikte yöntemlerini meşru göstermeye çalıştıkları kaydedildi. Mütalaada, her ne kadar sanıkların eylemlerinin TCK 301. maddesinde yazılı suçu oluşturabileceği dikkate alınarak durma kararı verilerek dosya Adalet Bakanlığı'na gönderilmişse de sanıkların eylemlerinin bir bütün olarak "Terör örgütünün propagandası yapma" suçunu oluşturduğu kanaatine varıldığından 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapisleri talep edildi.

DURUŞMA SON SAVUNMALAR İÇİN ERTELENDİ
Sanık ve avukatları, mütalaaya karşı savunma yapmak üzere süre talebinde bulundular. Mahkeme heyeti, sanıkların mütalaaya karşı savunma yapmaları için duruşmayı erteledi.

DURUŞMA SONRASINDA AÇIKLAMA YAPTILAR
Duruşma sonrasında sanıklar ve avukatları adliye önündeki meydanda açıklama yaptı. Duruşmanın 28 Ocak tarihine bırakıldığını belirten Esra Mungan, demokratik bir Türkiye için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. Avukat Oya Meriç Eyüpoğlu da dayanışma çağrısında bulundu.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Esra Mungan
-Avukat Oya Meriç Eyüpoğlu açıklama
-Genel ve detaylar

09.10.2018 - 13.27 Haber Kodu : 181009095_

10- İSTANBUL'DA TERÖR OPERASYONU

*Arnavutköy elektrik trafosu önüne bomba süsü verilmiş pankart bırakan 6 kişi yakalandı.

Haber: İstanbul DHA
İstanbul'da düzenlenen operasyonda elektrik trafosu önüne bomba süsü verilmiş pankart bırakan 6 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce PKK/KCK terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik çalışma başlatıldı. Çalışmalar kapsamında 30 Eylül günü Arnavutköy Taşoluk Mahallesi'nde bulunan elektrik trafosu önüne bomba süsü verilmiş pankart bırakılması eylemini gerçekleştiren ve Arnavutköy ilçesinde örgütün gençlik yapılanması içerisinde faaliyet yürüten 6 kişi yakalandı. Şüphelilerin emniyetteki sorguları devam ediyor.

================