DHA İSTANBUL BÜLTENİ-4

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasının en üst düzey sorumlusu olduğu iddia edilen firari Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasının ardından İstanbul'da saklanmasına yardım ettikleri iddiasıyla 1'i firari 4'ü tutuklu 5 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı.

1-ADİL ÖKSÜZ'Ü SAKLAYAN 5 SANIK 9 OCAK'TA HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK (1)

Haber: Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sözde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasının en üst düzey sorumlusu olduğu iddia edilen firari Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasının ardından İstanbul'da saklanmasına yardım ettikleri iddiasıyla 1'i firari 4'ü tutuklu 5 sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıklar, 9 Ocak'ta hakim karşısına çıkacaklar.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin koordinesini sağladığı belirtilen sözde TSK yapılanmasının en üst düzey sivil sorumlusu olduğu iddia edilen firari Adil Öksüz'ün Ankara'da 18 Temmuz 2016 tarihinde serbest bırakılarak İstanbul'a gelmesi ve saklanmasına ilişkin soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Can Tuncay tarafından tamamlandı. 44 sayfalık iddianamede, firari Adil Öksüz'ün kayınbiraderi sanık Ali Sami Yıldırım ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı içerisinde bulunduğu tespit edilen Zafer Çay, Alper Karabulut ile firari Cihat Yıldız, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın Marmara Bölgesi'ndeki astsubay ve uzman çavuş rütbesindeki örgütlü askerlerden sorumlu sanık Rüştü Karakaya'nın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamenin gönderildiği İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi iddianameyi kabul ederek 9 Ocak tarihine duruşma günü verdi.

Reklam
Reklam

===============================

2- 'ŞİLE'DEKİ GEMİ FACİASI'NDA ÖLEN 2. KAPTAN'IN KIZI İSYAN ETTİ

*Geminin 2. kaptanı Cüneyt Yedican'ı kazada kaybeden kızı Dilara Yedican: 2 yıldır acımıza su serpilmedi. 9 kişinin hayatına neden olan bu gemi kazasında sorumlular halen ceza almadıkları gibi canımız her geçen gün daha çok yanıyor

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL,(DHA)
Şile'de 2 yıl önce 9 mürettebatıyla 88 metre derinliğe batan M/V Bilal Bal gemisinden çıkarılamayan iki denizcinin ailesinin hüzünlü bekleyişi sürüyor. Kazada babasını kaybeden Dilara Yedican ise "2 yıldır acımıza su serpilmedi. 9 kişinin hayatına neden olan bu gemi kazasında sorumlular halen ceza almadıkları gibi canımız her geçen gün daha çok yanıyor" dedi
Şile açıklarında 1 Kasım 2017'de 'Acil Yardım Sinyali' vererek 9 mürettebatıyla batan M/V Bilal Bal kosteriyle ilgili soruşturma Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. 7 denizcinin cenazesi yakınlarına teslim edilirken aşçı Vedat Odabaşı ve makineci Engin Selçuk'a halen ulaşılamadı

Reklam
Reklam

ACIMIZA SU SERPİLMEDİ
Geminin ikinci kaptanı Cüneyt Yedican'ı kazada kaybeden kızı Dilara Yedican ise "2 yıldır acımıza su serpilmedi. 9 kişinin hayatına neden olan bu gemi kazasında sorumlular halen ceza almadıkları gibi canımız her geçen gün daha çok yanıyor. İki cenazemiz bulunamadı. Bilal Bal, sahte evraklarla sefere çıkan ne ilk ne de son koster. Başka denizcilerin bu acıyı yaşamaması için ağır ceza istiyoruz. Gemide eksik personel vardı ve hepsi yorgundu. Geminin limandan bile kalkmaması gerekirken kaptansız, çarkçıbaşısız ve fazla yük ile yola çıkması faciaya davetiyedir. Davada suçlular ceza alana kadar içimiz rahat etmeyecek" diye konuştu.

KAZADAN BİR GÜN ÖNCE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI YAPILDI
Kazadan bir gün önce gemide makineci olan ve cenazesi hala bulunamayan Engin Selçuk'un doğum günü kutlaması yapıldı. Görüntülerde kazada hayatını Aşkın küçük, Nihat Küçük, Mahir Fırtına ve Geminin ikinci kaptanı Cüneyt Yedican'ın doğum günündeki görüntüleri yer alıyor. Anadolu 3. Ağır Ceza mahkemesinde devam eden davanın bir sonraki mahkemesi 20 Ocak 2020'de yapılacak.

Reklam
Reklam

Görüntü dökümü:
-----------------
-AKTÜEL GÖRÜNTÜLER
-Cüneyt Yedican'ı kızı Dilara Yedican ile röp
-Babasının fotoğrafı
-ARŞİV
-Kazadan bir gün önce yapılan doğum günü partisinden görüntü
-Batık geminin görüntüsü

====================================

3- KADIKÖY İSTANBUL ANADOLU LİSESİ ÖNÜNDE PROTESTO

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR-İSTANBUL-DHA
Fenerbahçe Ülker Stadyumu'nun bitişiğindeki İstanbul Anadolu Lisesi'nin, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne devredildiği belirten öğrenci, veliler ve mezunlar protesto gösterisi düzenledi.
Kadıköy'de bulunan İstanbul Anadolu Lisesi'nin Fenerbahçe Spor Kulübü'ne devredildiğini belirten öğrenci, veliler ve mezunlar okul önünde toplandı. Gruptakiler okulun devredilmesini protesto ederek, "Okulumuza dokunma", "Arazi değil eğitim yuvası" yazılı dövizler açtı. Grup adına yapılan basın açıklamasında, okulun tüm binalarıyla birlikte 26 Ekim tarihinde yapılan Fenerbahçe Kulübünün divan toplantısında bizzat başkan Ali Koç tarafından devrinin açıklandığı ve devrin öğrenci, veli ile mezunları derinden yaraladığı belirtildi. Açıklamada, 1899 yılında Sultan 2. Abdülhamid Han zamanında yaptırılan okulun 120 yıllık köklü bir tarihi bulunduğu ve Kadıköy'ün hatta İstanbul'un en güzide proje okullarından olduğu, Türkiye'deki 100 tarihi okul arasında 36. sırada olduğu belirtildi. Açıklamada, "Burası Fenerbahçe Kulübünün zikrettiği şekilde bir arazi değil, bir eğitim yuvasıdır, bir okuldur" denildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-------------------
-Okuldan görüntü
-Stattan görüntü
-Öğrencilerden görüntü
-Toplanan grubun görüntüsü
-Açılan dövizler
-Basın açıklaması
-Genel ve detay görüntüler

01.11.2019 - 14.39 Haber Kodu : 191101155

4- KAĞITHANE'DE EVDEN HIRSIZLIK YAPAN ŞÜPHELİLER KAMERADA

Haber-Kamera: Buse PEHLİVAN/İSTANBUL(DHA)
Kağıthane'de girdikleri evden ziynet eşyası ve nakit para çalan 3 şüpheliden biri yakalandı. Diğer şüphelileri yakalama çalışmaları devam ederken, şüphelilerin girmeyi planladıkları evlere yönelik keşif yapmaları kameralara yansıdı.
Kağıthane, Talatpaşa Mahallesi Bayındır Sokak'ta 10 Ekim'de meydana gelen olayda 3 şüpheli sabaha karşı girdikleri evden 15 çeyrek altın, 7 gram altın, 200 euro ve 1200 lira nakit para çaldı. Ev sahiplerinin ihbarı üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Güvenlik kameralarını inceleyen ekipler şüphelilerin kimliklerini tespit etti. Polis, şüphelilerden Oğuzhan T.(20) yakaladı. Şüphelinin şubedeki sorgusunda 34 adet suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüpheli Oğuzhan T. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Güvenlik kameralarına yansıyan diğer iki şüphelinin arama çalışmaları devam ise ediyor. Öte yandan şüphelilerin girmeyi planladıkları evlere yönelik keşif yapmaları kameralara yansıdı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
(GÜVENLİK KAMERASI)
-Şüphelilerin sokakta yürüdüğü ve keşif yaptığı anlar
(AKTÜEL)
-Şüphelilerin şube çıkışı

01.11.2019 -15.11 Haber Kodu : 191101165

=====================================

5- BBC'NİN 2019'UN ESİN KAYNAĞI OLANLAR LİSTESİNE GİREN PROF. SAYERS'TEN AÇIKLAMALAR

* Prof. Zehra Sayers,

"Böyle bir listede olmak onur verici. Çok mutluyum. Kadınların öne çıkarılması konusunda da iyi bir örnek olduğum için bu bana onur veriyor"

"Bir de kadınlar için ev-iş dengesini özellikle de işin içine çocuklar da girdiği zamana kurmak zorlayıcı olabiliyor. Eğer etraflarında onları destekleyen bir çevreleri yoksa. Eşleri, aileleri onları desteklediği takdirde çok başarılı, çok ileriye giden kadınlar var Türkiye'de"

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-İdris TİFTİKCİ/İstanbul,(DHA)
BBC'nin 2019 yılının esin kaynağı olan 100 kadın listesine giren tek Türk bilim insanı olan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Zehra Sayers, "Böyle bir listede olmak onur verici. Çok mutluyum. Kadınların öne çıkarılması konusunda da iyi bir örnek olduğum için bu bana onur veriyor" dedi.
BBC, 2019 yılının esin kaynağı olan ve etkili çalışmalarıyla tanınan 100 Kadın listesini belirledi. Listesine giren Türk bilim insanı Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Zehra Sayers, DHA'ya açıklamalarda bulundu.
Sayers, "Gazetelerden okuduğum kadarıyla bu yıl Türkiye'den tek bilim insanı benim. Tabii böyle bir listede olmak onur verici. Çok mutluyum. Kadınların öne çıkarılması konusunda da iyi bir örnek olduğum için bu bana onur veriyor" dedi.
Sayers, "Biyofizikçi ne yapar? Fizikten başlayıp biyolojiyi ilgilendiren problemleri fizik yöntemleri ile anlamaya çalışır. Benim yaptığım iş de fizik yöntemleri kullanarak biyomoleküllerin yapısına bakmak. Derimiz nasıl bir arada duruyor? Gözümüz nasıl görüyor? Bunları moleküler düzeyde anlamaya çalışıyorum. Aynı zamanda öğretim üyesiyim. Hocalık yapıyorum Sabancı Üniversitesi'nde. Farklı alanlarda ders veriyorum. Hem doktora öğrencilerim var hem de lisans öğrencilerim var" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

BU LABORATUVAR ORTADOĞU ÜLKELERİNDEKİ BİLİM İNSANLARINI BİR ARAYA GETİRİYOR
Ortadoğu'daki uluslararası SESAME laboratuvarının kurucuları arasında yer alan Zehra Sayers, "Bu Ürdün'de kurulmuş bir laboratuvar. Bunu ben kurmadım ama kuran ekiple birlikte çalıştım. Uzun yıllar birlikte çalıştım. Bu laboratuvardaki bilimsel danışma komitesinin başkanlığını yaptım. 15 seneden daha uzun bir süre. Bu laboratuvar uluslararası bir laboratuvar. Sinkrotron ışınımı oluşturuyor. Bu ışınım, çok kuvvetli güneş ışığı gibi bir ışık düşünün. Bundan faydalanarak farklı sistemleri araştırmanız mümkün. Çok büyük bir mikroskop olarak da düşünebilirsiniz. Bu mikroskobu arkeoloji, biyoloji, tıp, malzeme bilimi, fizik, kimya, sanat gibi farklı alanlarda kullanmak mümkün. Bu tip laboratuvarlar dünyada çok yerde var. Japonya'da, Avrupa'da, Amerika'da, Asya'da var. Ama Ortadoğu'da böyle bir laboratuvar yoktu. SESAME 2017'den beri çalışmaya başladı ve SESAME'nin özelliklerinden bir tanesi de Ortadoğu gibi sorunlu bir yerdeki ülkeleri bir araya getirmesi ve bu ülkelerin birlikte çalışmaları. Bu ülkeler Türkiye, Pakistan, İsrail, İran, Filistin, Mısır, Ürdün ve Kıbrıs. Bu ülkelerden temsilciler bir masanın etrafında oturarak laboratuvarın çalışması için neler yapmak gerektiğini belirliyorlar ve yapıyorlar. Birleştirici bir özelliği var. SESAME'nin ilk hedefi bir araştırma laboratuvarı olarak mükemmele ulaşmaya çalışmak. Diğer hedefi ise bu bölünmüş coğrafyadaki ülkelerden gelen bilim insanlarının aynı çatı altında deney yapmasını sağlamak ve birbirlerini biraz daha tanımasını, ayrılıkları bir kenara bırakarak bilim dili ile konuşmalarını sağlamak" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"TÜRKİYE'DE AKADEMİK DÜNYADA ÇOK KADIN VAR"
Türkiye'de akademik dünyada çok fazla kadın olduğunu vurgulayan Sayers, "Türkiye'den başlarsak, Türkiye'de akademik dünyada çok kadın var. Bunlar oldukça iyi pozisyondalar akademide. Fakat görebildiğim kadarıyla yükselme konusunda bazı problemler olabiliyor. Daha az sayıdalar yani. Bir de kadınlar için ev-iş dengesini özellikle de işin içine çocuklar da girdiği zamana kurmak zorlayıcı olabiliyor. Eğer etraflarında onları destekleyen bir çevreleri yoksa. Eşleri, aileleri onları desteklediği takdirde çok başarılı, çok ileriye giden kadınlar var Türkiye'de. Genel olarak baktığımız zaman Türkiye Avrupa'da oldukça iyi pozisyonda bu konuda. Fakat, kritik kitleleri oluşturmak zor oluyor. Genelde orada iyi bir yönetici kadın oluyor, burada başarılı bir akademisyen oluyor, diğer bir tarafta bir akademisyen daha var ama bunlar çok serpiştirilmiş durumda. Belli bir kurumda kritik kitleyi bazen oluşturamıyorlar. Çoğu zaman oluşturamıyorlar. Bence bu sorun. Geçenlerde bana bir soru geldi. "Dünyayı kadınlar yönetseydi sizce nasıl olurdu?" diye. Bence iyi olmazdı. Ancak kadınların en azından bir müddet için ağırlıkta olmaları lazım. Kendi seslerini duyurmaları lazım. Kendi yerlerini belirlemeleri lazım. Çünkü kadınları ilgilendiren bir sürü kural da erkekler tarafından yapılıyor. Kanunlar da erkekler tarafından yapılıyor. Dolayısıyla bir denge kurmak için kadınların belli bir kritik kitle oluşturmaları gerektiğine inanıyorum ve daha sonra tabii ki bir ortak çalışma bu. Yalnız kadın, yalnız erkek değil. Birlikte çalışarak birbirlerini tamamlamaları lazım" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"LİSTEDE OLDUĞUMU ÖĞRENİNCE ÇOK HEYECANLANDIM"
Daha önce hem akademik olarak yaptığı çalışmalar hem de SESAME'de yaptığı çalışmaları dolayısıyla 2018 yılında Avrupa'da Rammal Ödülünü alan Sayers, 2019 yılının başında Amerika'nın önde gelen bir akademik kurumundan, SESAME'den kendisi dahil 5 kişi ile birlikte bilim ve diplomasi ödülünü aldı. BBC'nin listesine girdiğini nasıl öğrendiğini ise şu sözlerle anlatan Sayers, "Başta listede olmayı kabul edip etmediğim soruldu. O yüzden ben bunu kabul edeceğimi, onur duyacağımı söyledikten sonra listede olacağımı biliyordum. Ama listenin ne zaman açıklanacağını bilmiyordum. O sabah bir e-mail geldi. Bu listede olduğumu söyleyen. Dolayısıyla çok heyecanlandım. Hemen baktım. Orada gördüm kendimi. Tabii insan merak edip başkalarına da bakıyor başka kimler var diye. Oldukça enteresan bir liste aslında. Çok çeşitli, çok renkli bir liste. Orada olmak güzel bir şey. Farklı ülkelerden, farklı alanlardan, aklınıza gelebilecek her alandan insanlar var o listede" dedi.

"SİZE HEYECAN VEREN ALANI BULMAYA ÇALIŞIN"
BBC'nin 2019 yılının esin kaynağı olan kadınları arasında yer alan Sayers, "Ben şunu söylemek istiyorum. Bunu öğrencilerime de söylüyorum. Size heves, heyecan veren alanı bulmaya çalışın ve onu takip etmekte acımasız olun. Hem kendinize acımayın. Hem de etrafınıza çünkü etrafınızda bir sürü insan, 'onu yaparsan ne olacak' diyebilir. Onları da dinlemeyin. Kendi tutkunuzu bulun ve o yolda da kimsenin sizi durdurmasına izin vermeyin. Bazen o yol o kadar düz bir yol olmuyor. O yoldan sapmak zorunda kalıyorsunuz hayat şartlarından dolayı. Direkt hedefinize gidemeyebilirsiniz ama tutkunuzu hiç gözünüzün önünden kaybetmeyin ve dolambaçlı bir yoldan da olsa ona ulaşamaya çalışın derim" ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü:
-------------------------
-Zehra Sayers ile röp.
-Zehra Sayers'in fotoğrafları
-Zehra Sayers'in ödülünü tutarken fotoğrafı

01.11.2019 -15.28 Haber Kodu : 191101174