Dha İstanbul Bülteni - 4

  1- ERDOĞAN: SENLE BİZ NEYİ KONUŞACAĞIZ Kİ * Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zat da davet yapıyor. Ya senle biz

1- ERDOĞAN: SENLE BİZ NEYİ KONUŞACAĞIZ Kİ

* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

"Ana muhalefetin başındaki zat da davet yapıyor. Ya senle biz neyi konuşacağız ki? Sen Kandil'in başındakilerle berabersin. Bizim Kandil'in başındaki teröristlerle konuşacak hiçbir şeyimiz yok"

"Ya oku be oku. Oku, hangi yetki alınıyor? Sadece gensoru verilemeyecek. Bütün yine yasamayı parlamento yapacak. Sadece bütçe kanunun Sayın Cumhurbaşkanı hazırlayacak. Yeni sistemde başbakan yok, öğrendin mi?"

"Cumhurbaşkanının bütçe kanunu dışında böyle bir yetkisi yok, anladım mı Kılıçdaroğlu? Benim kardeşleri, vatandaşlarımı bir kahvaltı verip niye aldatma yoluna gidiyorsun"

Reklam
Reklam

"Şimdi ne diyor, 'bütün yargı mensuplarını cumhurbaşkanı atayacak'. Ayıptır ya, yalan söyleme ya, dürüst ol ya, dürüst. Senin akıl hocan kim ya, oku şu metni, sor. Böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanının şu anda Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'ndan dört tane atama yetkisi var."

Haber: Özgür ALTUNCU - Kamera: Yaşar KAÇMAZ / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar'da toplu açılış törenlerine katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmasında, "Ana muhalefetin başındaki zat da davet yapıyor. Ya senle biz neyi konuşacağız ki? Sen Kandil'in başındakilerle berabersin. Bizim Kandil'in başındaki teröristlerle konuşacak hiçbir şeyimiz yok. 'Hayır' ne demektir diye sorarsanız size tek cümleyle cevap vereyim. Hayır, bu ülkede terörü ikame etmeye çalışan PKK'lı bölücü terör örgütünün yandaşlarına destektir, o kadar. Kim ne derse desin" dedi.

"YENİ SİSTEMDE BAŞBAKAN YOK, ÖĞRENDİN Mİ?"
Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu bu sabah diyor ki 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir, ne oldu egemenlik gidiyor' diyor. Niye gidiyormuş? Çünkü yasama organı olan meclisin elinden bütün yetkiler alınıyormuş. Ya oku be oku. Oku, hangi yetki alınıyor? Sadece gensoru verilemeyecek. Bütün yine yasamayı parlamento yapacak. Sadece bütçe kanunun Sayın Cumhurbaşkanı hazırlayacak. Yeni sistemde başbakan yok, öğrendin mi? Başbakan başka, cumhurbaşkanı başka olursa şöyle olur, böyle olur... Öğren öğren, yeni sistemde başbakan yok. Onun yerine her iki görevi de yürütecek olan cumhurbaşkanı var. Üst düzey bürokratları atayacak ve millete verdiği taahhütlerin gereklerini yerine getirecek. Beş yıllığına seçilen cumhurbaşkanı başarılı olursa, milletin takdiri ile ikinci bir beş yıl daha görevde kalma şansı elde edebilir. Başarısız olursa millet kime güven duyuyorsa, kimi itimat ediyorsa, kimin programı, projesi varsa o gelecek. Yani 2 kez. Çünkü bu sistemde en az yüzde 50 artı 1 oy ile seçilebiliyorsunuz" dedi.

Reklam
Reklam

"BENİM KARDEŞLERİ, VATANDAŞLARIMI BİR KAHVALTI VERİP NİYE ALDATMA YOLUNA GİDİYORSUN"
Erdoğan, "Şimdi kanun verme yetkisi sadece ve sadece milletvekillerine ait ey Kılıçdaroğlu. Bakanlar Kurulu vermiyor, milletvekilleri veriyor. Cumhurbaşkanının bütçe kanunu dışında böyle bir yetkisi yok, anladım mı Kılıçdaroğlu? Benim kardeşleri, vatandaşlarımı bir kahvaltı verip niye aldatma yoluna gidiyorsun" diye konuştu.

"AYIPTIR YA, YALAN SÖYLEME YA, DÜRÜST OL YA"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi ne diyor, 'bütün yargı mensuplarını cumhurbaşkanı atayacak'. Ayıptır ya, yalan söyleme ya, dürüst ol ya, dürüst. Senin akıl hocan kim ya, oku şu metni, sor. Böyle bir şey yok. Cumhurbaşkanının şu anda Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'ndan dört tane atama yetkisi var. Bunun dışında diğerlerini meclis atıyor. 'Meclisin görevi yok' diyorsun, işte Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun 7 üyesini meclis atıyor. Karşı mısın buna?" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Anayasa değişikliğine karşı çıkanlara bakın, akla mantığa uygun hiçbir şey bulamazsınız. Halk oylamasına olumsuz yaklaşanların güvensizliği yeni sisteme değil milletedir" dedi

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Erdoğan'ın açıklamaları
- Detaylar
11.03.2017 - 15.07 Haber Kodu : 170311103
11.03.2017 - 15.02 Haber Kodu : 170311102

=======================================

2- KILIÇDAROĞLU: HER TÜRLÜ YAPTIRIMI YAPABİLİRLER. BU TÜRKİYE'NİN HAKKI

istanbul DHA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hollanda'nın uçuş iptali kararını değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, "Asla doğru değil. Demokrasiyi savunanlar böyle bir şey yapamazlar. Hem demokratım diyeceksin hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının uçak iznini iptal edeceksin. Asla bunu doğru bulmuyoruz, yanlış, yanlış..." ifadesini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Bakan Çavuşoğlu'nun yaptırım açıklamasının sorulması üzerine de "Her türlü yaptırımı yapabilirler. Bu Türkiye'nin hakkı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------
-Kılıçdaroğlu'nun açıklaması
11.03.2017 - 15.45 Haber Kodu : 170311117

3- TÜSİAD: HOLLANDA YANLIŞ KARAR ALDI. GERGİNLİK DİPLOMASİ İLE AŞILMALI

İstanbul DHA
TÜSİAD, Hollanda'nın uçuş iptali kararı ile ilgili açıklama yaptı.
Yazılı açıklamada şöyle denildi:
Son günlerde, Türk siyasetçilerin Almanya'daki toplantılarına, kuşkulu gerekçelerle kısıtlama getirilmesi doğru bir tutum değildir.
Bu sorunun çözümü için olumlu yaklaşımlar sergilenirken, Hollanda tarafından da Türk Dışişleri Bakanı Sayın Çavuşoğlu'nun uçağına iniş izni verilmemesi gerginlikleri tırmandırmıştır. Taraflar arasında; müttefiklik ilişkisi, Avrupa değerleri ve ortak çıkarlar temelinde, bu gerginlikler diplomasi yolu ile aşılmalıdır. Tüm dünyada ve Türkiye'de demokrasinin önemli sınavlardan geçtiği ve güvenlik risklerinin arttığı bu dönemde, tüm siyasetçilerin sağduyulu, ileri görüşlü ve çözüm odaklı olması tarihsel bir sorumluluktur.

Reklam
Reklam

========================

4- RABİA VE BOZKURT İŞARETİ YAN YANA

Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İstanbul Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar Kirazlı Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan'ın seslendiği kalabalıktaki bazı kişilerin zaman zaman bozkurt işareti yapması dikkat çekti.

BİR ELİYLE BOZKURT, DİĞER ELİYLE RABİA
Meydanda bazı kişilerin de bir elleriyle Rabia, diğer elleriyle Bozkurt işareti yaptığı görüldü. Soğuk havaya rağmen büyük bir kalabalık meydanda toplandı. Çevredeki binaların çatılarına keskin nişancılar yerleştirildi. Kalabalığa evet şapkaları dağıtılırken 'Evet' yazılı dev pankartlar meydan çevresine asıldı.

OĞLUNU OMUZUNDAN İNDİRMEDİ
Bir baba 10'lu yaşlardaki çocuğunu miting boyunca omuzunda taşıdı. Amaç oğlunun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yakından görmesini sağlamaktı.

DAVET İÇİN PANKART HAZIRLATTI ANCAK...
Meydana bakan bir binanın ikinci katına Erdoğan için davet pankartı asıldı. "Sayın Cumhurbaşkanım evimize şeref verir misiniz" yazılı pankart amacına ulaşamadı. Cumhurbaşkanının programındaki yoğunluk nedeniyle pankartı asan aile indirmek zorunda kaldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
---------
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bağcılar'a gelişi
- Meydandan genel ve detay görüntüler
- Raibe işareti ve bozkurt işareti yapanlardan genel ve detay görüntüler
- Bir babanın oğlunu omuzunda taşımasından detay
- Çevre binalardan asılan pankartlardan ve keskin nişancılardan detay
- Cumhurbaşkanının çocukları esvmesi, el sallaması, kurdelenin kesilmesi
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konvoyunun Bağcılar'dan ayrılması

============================

5- ADALET BAKANI BOZDAĞ" EVETLERİ ÖYLE PATLATMALIYIZ Kİ MERKEL ALMANYA'DAN DUYDUĞUNDA O SESLE YERİNDEN FIRLAMALI"

Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ak Parti Kartal İlçe örgütü tarafından düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, "28 Şubat'ın önden çekeni CHP'dir, arkadan itişli araba desek arkadan iteni de CHP'dir. Şaşakçısı da CHP'dir. Merhum Erbakan'ı iktidardan indirmek için 28 Şubatçılarla beraber çalışan da bunlar. Ama dikkat edin Erbakan hocamızı anma toplantısına Sayın Kılıçdaroğlu gitti katıldı, elini açtı, Erbakan hocamız için dua etti. Eğer bu halk oylaması olmasaydı, Saadet Partililerin oyuna ihtiyacı olmasaydı vallahi hiçbir güç Kılıçdaroğlu'nu Erbakan'ı anma toplantısına götürüp Erbakan hocaya dua ettiremezdi" dedi.
Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkelerin sanki kendi ülkelerindeki hükümet sistemi değişiyormuş gibi telaşta olduklarını söyleyen Bakan Bozdağ, "Türkiyemiz için ve geleceğimiz için 16 Nisan'da sandıklarda evetleri patlatmalıyız. Öyle patlatmalıyız ki Merkel Almanya'dan duyduğunda o sesle yerinden fırlamalı" dedi.
Ak Parti Kartal İlçe örgütü tarafından Kartal'da düzenlenen etkinliğe katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hükümet sistemi değişikliği, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun değişikliğe ilişkin tek adamlık eleştrisi, yine Kılıçdaroğlu'nun Erbakan'ın anma toplantısına katılması, bazı bakanların etkinliklerinin bazı Avrupa ülkelerinde yasaklanmasıyla ilgili konuştu.
Bozdağ özetli şunları söyledi:
"15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü ortada. Onun için Türkiye'nin, Türk demokrasisinin, hukuk devletimizin, milli irademizin, seçilmişlerimizin bir daha darbelerle, muhtıralarla karşılaşmaması için, demokrasimizin asla kesintiye uğramaması için, başka güçlerin taşeronluğunu yapanların, başka devletler adına Türkiye'ye hiza ve istikamet vermemesi, verememesi için milletin iradesinin daima iktidarda kalması için bizim bu değişikliğe sahip çıkmamız şarttır."

Reklam
Reklam

'BU SİYASİ İSTİKRAR KONJONKTÜREL BİR DURUM'
"Biz diyoruz ki; Türkiye'nin Tayyip Erdoğan'dan sonra, Ak Parti'den sonra da daima güçlü bir iktidara ihtiyacı var. Diyeceksiniz ki; şimdi siyasi iktidar yokmu? Var. Güçlü iktidar yokmu? Var. Peki niye istiyorsunuz? Bu siyasi istikrar, güçlü iktidar sistemin doğal ve zorunlu sonucu değil, konjonktürel bir durum. Sistemimizi çok güçlü kuracağız ve istirkarı sistem kendisi ortaya çıkaracak. Onun için diyoruz ki; bu sistem değişikliği Tayyip Bey için değil. Ak Parti'den sonra, Tayyip Bey'den sonra Türkiye'nin daima siyasi istikrar ve daima güçlü iktidara sahip bir ülke olması için."

KILIÇDAROĞLU'NA YANIT
"Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu çıkmış diyor ki bu yanlış. Tek kişi falan edebiyatı yapıyor. Ben de diyorum ki Sayın Kılıçdaroğlu'na; maden yanlış tek başlı yürütme, o zaman neden CHP'nin tek başlı bir genel başkanı var. İki tane genel başkan olsun CHP'ye. Madem çift başlılık çok iyi oluyor, eş genel başkan yap. Daha önce yaptığı bir açıklama var. Diyor ki; bu sistemde Başbakan ayrı partiden, Cumhurbaşkanı ayrı partiden olursa çok büyük kavgalar çıkar. Şimdi halk onu ayrı seçer bunu ayrı seçer. Sayın Kılıçdaroğlu, zaten biz senin dediğin bu gerekçeyle sistem değişikliğine gidiyoruz. Sen o zaman evetçisin, o zaman niye hayıra çalışıyorsun mübarek. Gel beraber evet diyelim bu işi bitirelim. Adamın kafası karışık. Milletin de kafasını karıştırmak istiyor."
"Siz Türkiyeyi yönetecek yürütmeyi doğrudan istiyormusunuz istemiyormusunuz. Biz milletvekillerini, belediye başkanlarını, Cumhurbaşkanını doğrudan seçtiğimiz gibi doğrudan seçmeliyiz diyorsanız oyumuzun rengi evet. Yok ben milletvekilini seçerim, Cumhurbaşkanını seçerim, belediye başkanını seçerim doğrudan ama Türkiyeyi yönetecek hükümeti seçmeye ehil görmüyorum, ben aracılar seçeyim, vekiller. Onlar içinden hükümet çıkarsın diyorsa o zaman hayır diyeceksin."
"28 Şubat'ın önde çekişli desek önden çekeni CHP'dir, arkadan itişli araba desek arkadan iteni de CHP'dir. Şaşakçısı da CHP'dir. Merhum Erbakan'ı iktidardan indirmek için 28 Şubatçılarla beraber çalışan da bunlar. Ama dikkat edin Erbakan hocamızı anma toplantısına Sayın Kılıçdaroğlu gitti katıldı, elini açtı, Erbakan hocamız için dua etti. Eğer bu halk oylaması olmasaydı, Saadet Partililerin oyuna ihtiyacı olmasaydı vallahi hiçbir güç Kılıçdaroğlu'nu Erbakan'ı anma toplantısına götürüp Erbakan hocaya dua ettiremezdi."

Reklam
Reklam

'EVETLERİ ÖYLE PATLATMALIYIZ Kİ MERKEL ALMANYA'DA DUYDUĞUNDA YERİNDEN FIRLAMALI
Ben geçenlerde Avrupada idim. Takip ettiniz orada olup bitenleri. Bugün de Almanya Anayasa Mahkemesi'nin aldığı bir karar var. Orada gördüğüm bir manzara var; Türkiye'de hükümet sistemi değişiyor ama Almanyaya bakarsanız sanki Türkler Federal Almanya'nın hükümet sistemini değiştirmek için uğraşıyormuş gibi algı var. Avrupa Konseyi üyesi bazı ülkeler Türkiye'nin hükümet sistemi değil de kendi ülkelerinin hükümet sistemi değişiyormuş gibi telaştalar. Türkiye'nin hükümet sistemini değiştirmemesi için baskı yapıyorlar. Türk siyasetçilerin oralarda konuşmalarına izin vermiyorlar. Bir yandan ifade hürriyeti, bir yandan toplanma hakkı, bir yandan hukukun üstünlüğü, bir yandan demokrasi diyorlar ama ne toplanma hakkına, ne ifade hürriyetine, ne demokrasiye ne de hukukun üstünlüğüne saygıları var. Sadece kendileri için bunu istiyorlar. Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarına, Türkiye kökenli Alman vatandaşlarına yapılan haksızlıkların haddi hesabı yok. Ama bakıyorsunuz Türkiye ile ilgili bir şey olunca bambaşka. Ya sen önce kendi ülkende demokrasiyi bir hakim kıl bakim. Hukukun üstünlüğünü bir hakim kıl. PKK terör örgütü orada stand açmış duruyor, sen cami derneklerinde terörist arıyorsun. Terörist gözünün önünde, sarayda ağırlıyorsun teröristi, cami derneklerinde de masum insanlara terörist muamelesi yapıyorsun.
Alman Devlet televizyonu hayır kampanyası başlatmış şimdi reklamlar yayınlıyorlar. Neden bunlar Türkiye'deki bu sistem değişikliğine karşı çıkıyorlar. Ona bakmak lazım. Bütün bunların tek derdi zayıf bir Türkiye, istikrarsız bir Türkiye, Türkiyeyi yöneten zayıf iktidarlar, devamlı iç kavgalarıyla, krizle, kaosla, terörle mücadele eden ve enerjisini daima içine harcayan bir Türkiye olsun istiyorlar. Biz onlara ara sıra bir şey verelim idare edelim diyorlar. Böyle bir Türkiye istiyorlar. Onun için karşılar buna. Bu sistem geçtikten sonra siyasi istikrar olacağı için, güçlü iktidar olacağı için, düdük çalınca Türkiye'nin siyasetini hizaya getirme imkanları yok. Velik transferiyle, başka yol ve yöntemlerle hükümet değişikliği yapma imkanları yok.
Bu sistem değişikliği ülkemizin ve milletimizin bekaası, istiklali, istikbali, istikrarı ve Türkiye'nin, Türk milletinin daima güçlü kalması için şarttır. Biz hep beraber el ele vermeliyiz, parti farklarını bir kenara bırakmalıyız, Türkiyemiz için ve geleceğimiz için 16 Nisan'da sandıklarda evetleri patlatmalıyız. Öyle patlatmalıyız ki Merkel Almanya'dan duyduğunda o sesle yerinden fırlamalı. Yeni mi Türkler diyebilmeli. Öyle patlatmalıyız ki Kandil'deki teröristler, Pensilvanya'daki FETÖ, DHKP-C, bütün terör örgütleri bu millete yol çizemeyeceklerini bir kez daha görmelidirler.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Bekir Bozdağ'ın salona gelişi
- Üzerinde evet yazan pide ile görüntü vermesi
- Kürsüye çıkması
- Konuşmasından genel görüntü
11.03.2017 - 15.15 Haber Kodu : 170311105
11.03.2017 - 15.13 Haber Kodu : 170311104

(geniş haber) HELİKOPTER KAZASINDA ÖLEN PİLOTLAR İÇİN CENAZE TÖRENİ DÜZENLENDİ

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-DHA
Beylikdüzü'nde dün düşen helikopterin pilotları Alaattin Nacar ve Ahmet Bulut için Selimiye Camii'nde cenaze töreni düzenlendi.
Büyükçekmece'de dün yaşanan helikopter kazasında 2'si pilot 7 kişi hayatını kaybetmişti. Pilotlar için Üsküdar Selimiye Camii'nde öğle namazına mütakip cenaze töreni düzenlendi. Cenazede pilotların yakınları gözyaşı döktü. Cenazeye Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı da katıldı. Pilotlar için helallik alınıp dua edildi. Cenaze namazının ardından askeri tören düzenlendi. Pilotlardan Alaattin Nacar'ın cenazesi Şile Yeşilvadi Köyü Mezarlığı'na, Ahmet Bulut'un cenazesi ise Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi

Görüntü Dökümü:
--------------
-Cenazelerden görüntü
-Cenaze gelenlerden görüntü
-Ailelerinden görüntü
-Alaattin Nacar'ın eşi Reyhan Nacar görüntüsü -Kızı Selin Nacar -Ahmet Bulut'un eşi Derya Bulut -Ahmet Bulut'un çocukları Yiğit ve kızı Tutku'nın görüntüsü -Eczacıbaşı Holding Başkanı Bülent Eczacıbaşı'nın görüntüsü
-Dua edilip helallik alınması
-Cenaze namazının kılınması
-Askeri törenden görüntü
-Genel ve detay görüntüler

11.03.2017 - 13.32 Haber Kodu : 170311076_
11.03.2017 - 14.30 Haber Kodu : 170311095

===============================

GAZETECİLER TUTUKLU MESLEKTAŞLARI İÇİN EYLEM YAPTI

CHP'li Barış Yarkadaş,

"Belli ki gazeteci arkadaşlarımızı cezaevine atanlar, komplolarla tutuklayanlar onlar hakkında ikna edici bir delil, bir kanıt bulamıyorlar. Cumhuriyet yazarları neredeyse tam 130 gündür iddianamesiz bir şekilde cezaevinde tutuluyorlar. Onlara sorulan tek şey yazdıkları yazılar, attıkları twetler ve attıkları gazete başlıkları"

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA
Kadıköy postanesi önünde toplanan yaklaşık 50 kişilik grup cezaevlerindeki gazetecilerin durumuna dikkat çekmek için eylem yaptı. "Gazetecilik Yargılamaz","Kumpas Sürüyor","Susmadık Susmayacağız" yazılı dövizler taşıyan grup adına Gülşah Karadağ bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada "Türkiye,bugün dünyanın en büyük gazeteci cezaevi.Bunu biz;bu toprakların gazetecileri değil,Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü diyor.Gazetecilere yönelik en büyük zulümlerden biri de hiç kuşkusuz Silvri 9 nolu Kapalı cezaevinde yaşanıyor.Bu cezaevlerinde aylardır tutuklu bulunan gazetecilere tecrit altında.Haklarında iddianameler hazırlanmadan tutklanarak,bir nevi "peşin yatanögazetecilerin tamamen keyfi bir uygulama mektup almalarıve göndermeleri yasak.Demir parmaklıklar altında olmaları yetmezmiş gibi bir de kalemlerine pranga vuruluyor"diye konuştu.

KEYFİ BİR UYGULAMA
Silivri 9 No'lu Kapalı Cezaevi'nde kalan gazetecilerin hem tecritte tutulmaları hem de mektup alıp göndermelerinin yasaklanmasına karşı düzenlenen kampanyaya katılanlar arasında bulunan CHP'li Barış Yarkadaş, "Tamamen keyfi bir uygulama ile gazeteciler mektup yazamıyor, giden mektuplar gönderilmiyor" dedi
Yarkadaş , "Belli ki gazeteci arkadaşlarımızı cezaevine atanlar, komplolarla tutuklayanlar onlar hakkında ikna edici bir delil, bir kanıt bulamıyorlar. Cumhuriyet yazarları neredeyse tam 130 gündür iddianamesiz bir şekilde cezaevinde tutuluyorlar. Onlara sorulan tek şey yazdıkları yazılar, attıkları tweetler ve attıkları gazete başlıkları" diye konuştu.

'TWEET SUÇ OLAMAZ'
Yarkadaş konuşmasını şöyle sürdürdü "Dünyanın hiç bir yerinde atılan bir gazete başlığı, atılan bir tweet suç olamaz. Ve bu yüzden insanlar tutuklanamaz. Ama ne yazık ki demokrasi şampiyonluğunu kimseye bırakmayan AKP iktidarı tam 151 gazeteciyi sorgusuz sualsiz bir şekilde cezaevinde tutmaktadır. Biz hiçbir gazetecinin ayrım yapmadan, derhal serbest bırakılmasını ve tutuksuz yargılanmalarını istiyoruz .Almanya'ya kızanlar, Almanya'nın fikir ve düşünce özgürlüğünü kısıtladığını söyleyenler dönsün şu tabloya bir baksınlar.
Almanya'ya kızanların yarattığı tablo budur.Almanya'da demokrasi yoksa Türkiye'de de demokrasi yoktur. Almanya'dan şikayet edenlerin önce dönüp Silivri cezaevine bakmaları gerekir.Buraya gazetecilerin arkadaşları bir kez daha geldiler ve özgürlük için kartlarını mektuplarını yollayacaklar.Biraz sonra yollayacağımız bu kartlar olağanüstü hal koşullarında ve kanun hükmünde kararnamede herhangi bir engelleme olmamasına rağmen arkadaşlarımıza verilmeyecek.Çünkü tamamen keyfi bir uygulama ile Silivri cezaevindeki birçok tutuklunun mektup alması mektup yazması yasaklanıyor.Biz her şeye rağmen bugün demokrasi için, özgürlük için, düşünce ve ifade özgürlüğü için, bir kez daha dayanışmamız göstermek ve Silivri cezaevindeki tecride dikkat çekmek için bu kartları hep birlikte yollayacağız.Umarım Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bu anlamsız yasağı kaldırır ve arkadaşlarımıza yazdığımız bu kartlar onların eline ulaşır" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------
-Toplanan grubun görüntüsü
-Açılan dövizler
-Basın açıklaması
-CHP İstanbul milletvekili Barış Yarkadaş açıklama
-Kart ve mektupları postaneye götürmeleri
-Genel ve detay görüntüler
11.03.2017 - 15.35 Haber Kodu : 170311112

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: