Dha İstanbul Bülteni - 4

  1-(ek bilgilerle) HALİT AKÇATEPE HAYATINI KAYBETTİ Haber: Enver ALAS İstanbul,DHA Ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Halit Akçatepe, İstanbul kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

1-(ek bilgilerle) HALİT AKÇATEPE HAYATINI KAYBETTİ

Haber: Enver ALAS İstanbul,DHA
Ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Halit Akçatepe, İstanbul kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
İçerenköy'deki hastaneye bugün kaldırıldığı öğrenilen Akçatepe'nin ölümü nedeniyle ilgili hastaneden kısa bir süre sonra
açıklama yapılacağı belirtildi.

AKÇATEPE KİMDİR?
1938'de Üsküdar'da doğan Akçatepe, ilk filmini 1943'te 5 yaşındayken çekti. Daha sonra ilkokul sıralarında ders görmeye başladı. Saint Benoit Fransız Lisesi'nden mezun oldu. 1959'da Anıtkabir'de 1,5 yıl askerlik görevini yaptı. 1972'te Tatlı Dillim filmiyle şöhreti yakaladı. 1963'te Yasak, Gündoğarken, Semaya Baktım Seni Gördüm filmlerini çekti. 1975'te Hababam Sınıfı adlı filmindeki Güdük Necmi tiplemesiyle Türk sinemasına adını yazdırmıştır.
Usta oyuncunun babası Sıtkı Akçatepe ve annesi Leman Akçatepe de Türk Sineması'nda birçok yapımda rol almış oyunculardır. Özellikle babası Sıtkı Akçatepe, Hababam Sınıfı film serisinde oynadığı Paşa Nuri tiplemesiyle tanınmaktadır. Babası Sıtkı Akçatepe annesi tarafından Osmanlı İmparatorluğu'nun Lale Devri Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın torunudur.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
--------
-Akçatepe'nin arşiv görüntüleri

31.03.2017 - 16.06 Haber Kodu : 170331155

2- PENDİK'TE BANKA SOYGUNU GİRİŞİMİ: 2 YARALI (2)

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA
Pendik'te bir bankayı soymak için gelen biri kadın 2 kişi, müşterilerden birini rehin alıp soygunu gerçekleştirmek istedi.Soyguncularla güvenlik görevlisi arasında çıkan çatışmada güvenlikçi ve soyguncu yaralandı. Yaralı soyguncu gittiği hastanede kadın soyguncu da evinde yakalandı.
Olay saat 13.30 sıralarında Kaynarca mahallesindeki bir banka şubesinde meydana geldi. U.Ç. ile sevgilisi olduğu öğrenilen Kırgız uyruklu D.Z. bankanın önüne geldi. Ardından silahlarını çıkararak içeriye giren U. Ç. ve D.Z. ile bankanın güvenlik görevlisi S.P. arasında arbede çıktı. Yaşanan arbede esnasında U.Ç. müşterilerden birini rehin aldı. Bunun üzerine U.Ç ile güvenlik görevlisi arasında çatışma çıktı. Rehin aldığı kişiyi bırakan U.Ç. sevgilisiyle birlikte olay yerinden kaçmaya başladı. Soyguncu kaçtığı sırada güvenlik görevlisine ateş etmeye devam etti. Yaşanan çatışmada güvenlik görevlisi ve soyguncu U.Ç. yaralandı. Bacağından yaralanan U.Ç. sevgilisiyle birlikte olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Güvenlik görevlisi ise olay yerine çağrılan ambulansla çevrede bulunan bir hastaneye kaldırıldı. Güvenlik görevlisinin S.P.'nin karnından vurulduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi.
Bacağından vurulan yaralı soyguncu, gittiği özel bir hastanede yakalandı. Polis yaralı soyguncunun verdiği bilgiler doğrultusunda D.Z.'yi de saklandığı evde gözaltına aldı. Evde yapılan aramalarda sahte polis kimliği ile yeleği ele geçirildiği öğrenildi.
Polisin olayla ilgili incelemesi sürüyor.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
------------
-Bankadan görüntü
-Polis ekiplerinden görüntü
-Banka çalışanlarından görüntü
-Çevrdeki vatandaşlarla röp
-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması
-Camdaki mermi izleri
-Genel ve detay görünütler
31.03.2017 - 16.26 Haber Kodu : 170331160
31.03.2017 - 14.44 Haber Kodu : 170331116

=====================

3- 'DEMOKRASİ İÇİN BİRLİK PLATFORMU'DAN 'HAYIR' TOPLANTISI

* Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu,
"Bu metin iç çelişkilerle dolu bir metin. Bir anayasa metni değil adeta belirli bir amaçla sonradan eklemeler yoluyla yazılmış bir metin.Bu metnin çelişkilerini tekrar tekrar çevremizdekilere anlatmamız gerekiyor"

* Eski Yargıcı ve eski milletvekili Rıza Türmen,

"Televizyon ekranlarında 'Hayır' için 45,5 saat, 'Evet' için 485 saat ayrılmış"

Haber-Kamera: Enver ALAS , İstanbul / DHA
Çeşitli sivil toplum örgütü, dernek, siyasi parti, sendika ve bireysel aktivistin bir araya gelerek oluşturduğu Demokrasi İçin Birlik Platformu, referanduma yönelik yürüttükleri 'Hayır' kampanyasıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Taksim Hill Otel'de düzenlenen toplantıya, birçok isim katıldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Eski Yargıcı ve eski milletvekili Rıza Türmen, KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, eski milletvekilleri Levent Tüzel, Hasip Kaplan, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, gazeteciler Ayşenur Arslan ve Mustafa Sönmez, bu isimler arasında yer aldı.
Toplantıda platform tarafından yürütülen 'Hayır' kampanyası çalışmaları konuşuldu. Konuşmacılardan Rıza Türmen, referandum kampanyasının eşit olmayan koşullarda yürütüldüğüne dikkat çekerek, Demokrasi İçin Birlik Platformu tarafından hazırlanan RTÜK çalışmasından bahsetti. Türmen, "Televizyon ekranlarında 'Hayır' için 45,5 saat, 'Evet' için 485 saat ayrılmış. Bu kıyas bile kabul etmez. Bütün olumsuz koşullara rağmen 'Hayır' halen daha önde" dedi.

Reklam
Reklam

"HALK HAREKETİNİN TEK BİRLEŞTİRİCİSİ DEMOKRASİ İÇİNDE YAŞAMAK"
Referandumda 'Hayır' kampanyasının halk hareketi tarafından gerçekleştirildiğini kaydeden Türmen, "Bu halk hareketinin içinde 'Evet'in getireceği keyfi partili tek adam yönetimine itirazı olan, demokrasi içinde yaşamak isteyen herkes var. Bu halk hareketinin tek birleştiricisi demokrasi içinde yaşamaktır" ifadelerini kullandı.

"REFERANDUMDA OYLANAN BASİT BİR HÜKÜMET DEĞİŞİKLİĞİ SİSTEMİ DEĞİL"
Rıza Türmen, halk hareketinin çıkış noktasının anayasa değişikliği paketinin halktan kopuk olmasına bağladı. Türmen, "Anayasayı halk yapar. Oysa bugün yapılan içinde halkın olmadığı bir değişikliktir. Referandumda oylanan basit bir hükümet sistemi değişikliği değil Türkiye'nin geleceğidir" diye konuştu.

PROF. KABLOĞLU: BU METİN İÇ ÇELİŞKİLERLE DOLU
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ise referanduma iki hafta kala anayasa değişikliği metninin yeteri kadar işlenemediğini ifade etti. Kaboğlu, "Bu metin iç çelişkilerle dolu bir metin. Bir anayasa metni değil adeta belirli bir amaçla sonradan eklemeler yoluyla yazılmış bir metin.Bu metnin çelişkilerini tekrar tekrar çevremizdekilere anlatmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

PINAR TÜRENÇ: "BİR AVUÇ KALSAK BİLE SESİMİZİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise şunları söyledi:
"15 Temmuz'dan sonra 2500'den fazla gazeteci işten çıkarıldı. 159 medya şirketi kapatılmış, bütün araç ve baskı makinalarına el konuldu. 700'ü aşkın sarı basın kartı iptal edildi. Cumhuriyet Gazetesi'nin 10 çalışanı 5 aydır tutuklu. Tutuklu gazetecilerin aileleri avukatlarıyla bile görüşmeleri çok çok sınırlı. Medya organlarına karşı linç kampanyaları sürdürülmektedir. Susacak mıyız? Tabi ki hayır..Bir avuç kalsak bile sesimizi yükseltmeye mücadele edeceğiz. Özgür, demokratik bir ülke olmak için milyonların sesi olmaya devam edeceğiz.

Görüntü Dökümü
------------------
-Toplantıya katılanlar
-Salondan görüntüler
-Rıza Türmen'in konuşması
-İbrahim Kaboğlu'nun konuşması
-Pınar Türenç'in açıklamaları
-Hayır kampanyası sunumları
-Genel ve detaylar
31.03.2017 - 16.28 Haber Kodu : 170331161_

4- (HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE) İSTANBUL'UN BOĞAZINI SIKAN "ÇÖP - MOLOZ KUŞATMASI"

Reklam
Reklam

* İçme suyu havzaları.Ormanlar.Tarihi demir yol hattı.Hatta tabiat parkları... Kaçak çöp ve moloz dağları, İstanbul'u kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kuşatmış durumda.

Mustafa ERDOĞAN - Ali AKSOYER, İstanbulDHA
İstanbul'un dört bir yanında kaçak dökülen moloz dağlarıyla karşılaşılıyor. Avrupa ve Anadolu yakasında 11 aktif hafriyat döküm alanı olmasına rağmen İstanbul'un her iki yakasında da kaçak dökümler olanca hızıyla sürüyor.

BÜYÜKÇEKMECE SU HAVZASI
Kaçak dökümlerle ilgili en ürkütücü tablo su havzalarında ortaya çıkıyor. Büyükçekmece su havzası da moloz işgaline uğrayan noktalardan biri. İstanbul'a nefes aldıran yerlerden biri olmasının yanında yüzlerce kuş türüne de ev sahipliği yapan Büyükçekmece gölü, üzerine kurulan barajla kentin su kaynakları arasında.

YEŞİLE MOLOZ HANÇERİ
Kaçak dökümcülerin gözüne kestirdiği yerlerden biri işte burası. Havzanın havadan çekilen görüntülerinde moloz dağlarının, baharın yeşile boyadığı havzaya bir hançer gibi saplandığı görülüyor.

TARİHİ TREN YOLU YÜZLERCE METRE UZUNLUĞUNDA ÇÖPLÜK OLDU
Arnavutköy sınırları içinde yeralan, havzanın yanıbaşında uzayıp giden yol da eşine ender rastlanır kaçak atık çöplüğüne dönüşmüş durumda. Kimyasaldan inşaat kalıntısına, buzdolabından çamaşır makinasına ve ne olduğu anlaşılamayan yüzlerce madde. Kimin nasıl, ne zaman attığı bilinmiyor. Ama sonuç korkunç. Asfaltın yanıbaşında kendi haline bırakılan bu yol yüzlerce metre uzunluğunda çöplüğe dönüşmüş durumda.

Reklam
Reklam

ARNAVUTKÖY'DEN SARIYER'E, SARIYER'DEN ŞİLE'YE.. SU HAVZALARI, GÖLLER ORMANLAR.. İŞTE İSTANBUL'UN KAÇAK DÖKÜM HARİTASI
Kaçak dökümcüler megakenti çevreleyen ilçeleri tercih ediyor. Şile Üvezli köyü. Köyün asfalt yolundan ormana giriş. Gözlerden uzağa gitmeye bile gerek duymayan kaçak dökümcü tonlarca ağırlığındaki molozu boşaltıvermiş ormanın girişine. Meşe ve çam ağaçlarının içindeki atık dağının sadece bir kaç metre ötesinde boy gösteren "moloz dökenlere ağır ceza" tabelası manzarayı daha da vahim hale getiriyor.

BELGRAT ORMANINA DA, TABİAT PARKINA DA..
Ve bir tabiat parkı. Şile Avcıkoru tabiat parkı. Bu parkın yanıbaşında bile moloz dağlarıyla karşılaşmak mümkün. İşte Belgrat ormanı. Hem kente hem de kentte yaşayanlara nefes aldıran bir başka önemli nokta.. Belgrat ormanınden geçen yollar da kaçak dökümcülerin insafsızlığının kurbanı durumunda. Göktürk'ten çıkıp Belgrat ormanının içinden geçen yol, o yollardan biri. Ve Avrupa yakası. Aynı zamanda İstanbul'un su kaynakları da olan Sazlıbosna ve Büyükçekmece gölleri. Her biri üzerindeki barajlarla kentin su kaynakları arasında sayılan göl havzaları. Piknikçilerin özensizliği nedeniyle her gün daha fazla çirkinleşen havzalar kaçak dökülen moloz ve atıklarla daha da tanımaz hale geldi.

Reklam
Reklam

HAVADAN GÖRÜNTÜLER ÜRKÜTÜCÜ
Su havzalarının ve ormanların çöp işgaline uğrayan bölümlerinde DHA'nın havadan kaydettiği görüntüler, bu noktalarda her geçen gün büyüyen çöp ve moloz işgalinin çarpıcı boyutunu ortaya koyuyor. Üstelik Arnavutköy, Yeşiybayır köyü ve çevresinde olduğu gibi devasa büyüklükteki kaçak çöp ve moloz dağlarının, yıllardır süren bir vurdumduymazlığın ve denetimsizliğin sonucu ortaya çıktığı açıkça görülüyor.

Görüntü Dökümü
------------------------
- büyükçekmece göl havzasında moloz yığını - artık rayların olmadığı, şimdi stablize haldeki tarihi tren yolu - Üvezli köyü ormanı.. "ağır ceza uygulanır" tabelasının yanına dökülen büyük moloz yığını - avcıkoru tabiat parkı alanındaki atıkları - belgrat ormanından geçen yol - sazlıbosna havzasına dökülen moloz - bayükçekmece gölü sazlıkları

31.03.2017 - 15.34 Haber Kodu : 170331134
31.03.2017 - 15.36 Haber Kodu : 170331135
31.03.2017 - 14.45 Haber Kodu : 170331119
31.03.2017 - 14.47 Haber Kodu : 170331121

5- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN İSTANBUL'DA

Reklam
Reklam

Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Üsküdar'daki Çilehane Camii'nde kıldı.
Kısıklı'daki konutundan çıkan Erdoğan, Üsküdar Küçükçamlıca'daki Çilehane Camii'ne gitti. Erdoğan cuma namazını burada kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, namazın ardından tekrar Kısıklı'daki konutuna döndü.

Görüntü Dökümü:
-------------
-Erdoğan'ın konutundan çıkışı
-Konvoyun ilerlemesi
-Camiden çıkışı
31.03.2017 - 16.07 Haber Kodu : 170331151_

6- KUYUMCU CİNAYETİNDE 11 YIL SONRA 3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL, Şişli'de 2006 yılında sahibi olduğu kuyumcu dükkanı içinde öldürülen işadamı Serop Pursuk cinayetiyle ilgili polis 3 kişiyi gözaltına aldı. Şüpheliler poliste verdikleri ifadelerinde suçlamaları kabul etmedi. Olayla ilgili 2014 yılında Feriköy'deki evinde intihar eden Hakan T. adlı kişinin bir arkadaşına SMS mesajı attığı ve olayın failleri olarak gözaltına alınan 3 kişiyi işaret ettiği öğrenildi. Cinayetin sebebi ise henüz tespit edilemedi.

CELALETTİN CERRAH OLAY YERİNDE AÇIKLAMA YAPMIŞTI
Şişli'de 25 Ocak 2006 yılında meydana gelen olayda Soylu Kuyumculuğun sahibi Serop Pursuk işyerinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Polis olaydan sonra başlattığı soruşturmada kuyumcudan herhangi bir şeyin alınmadığını tespit etmişti. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah olay yerinde yaptığı incelemenin ardından kuyumcu Serop Pursuk'un 4 kurşunla öldürüldüğünü belirterek cinayetin sebebinin gasp olmadığını söylemişti.

11 YIL SONRA 3 KİŞİ YAKALANDI
Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarda Serop Pursuk, cinayetiyle ilgili oldukları tespit edilen 3 kişi gözaltına alındı. Şüpheliler Özer D.(34), Necmettin K.(42), Cengiz K.(39) poliste yapılan sorgularında suçlamaları kabul etmedi.

2014 YILINDA İNTİHAR EDEN BİR KİŞİ OLAYLA İLGİLİ SMS ATMIŞ
Yapılan soruşturma sırasında, 2014 yılında Feriköy'de intihar eden Hakan T. adlı kişinin intihar etmeden bir gün önce bir arkadaşına attığı SMS mesajında olayla ilgili gözaltına alınan kişilerin isimlerini verdiği tespit edildi.
Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edilirken olayın neden meydana geldiği ortaya çıkmadı.

Görüntü Dökümü:
------------
-Şüphelinlerin adliyeye sevki

31.03.2017 - 16.23 Haber Kodu : 170331158_

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: