Dha İstanbul Bülteni - 4

1 - (gözaltına alınan kişilerin görüntüleriyle yeniden)
KÖPRÜDEKİ FENERBAHÇE BAYRAĞINI KESENLER YAKALANDI

İstanbul DHA
15 Temmuz Şehitler Köprüsünde asılı olan Fenerbahçe bayrağını kestiği belirlenen kişilerden 4'ü yakalandı. Haklarında "6222 Sayılı Kanuna Muhalefet" suçundan işlem yapılan 4 kişi, tüm spor müsabakalarını seyirden men edildi.
İstanbul Emniyeti'nden yapılan açıklamada dün saat 22. 30 sıralarında 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde asılı olan Fenerbahçe bayrağını keserek küfürlü tezahüratta bulunduğu belirlenen kişilerden 4'ünün yakalandığı belirtildi. M.C.E, G.D, Ö.Ş. ve B.C.'ye "6222 Sayılı Kanuna Muhalefet" suçundan işlem yapıldığı kaydedilirken şüphelilerin tüm spor müsabakalarını seyirden men edildiği açıklandı.
Yapılan açıklamada olaya karıştığı belirlenen diğer kişilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği ifade edildi.

Görüntü Dökümü:
-------
EK GÖRÜNTÜ
-Yakalanan kişilerin görüntüsü

////////
-Olay anına ilişkin çekilen görüntüler
-Köprünün bugün çekilen görüntüleri

========================

2 - 225 BİN LİRALIK KAPKAÇ KAMERADA

İstanbul DHA
Büyükçekmece'de içinde 225 bin lira bulunan çantanın kapkaç yöntemiyle çalınması güvenlik kamerasına yansıdı.
Yaklaşık 15 gün önce E.Ç.'nin Beylikdüzü'nde iki bankadan çektiği toplam 225 bin lira bulunan çantası yanına bir araçla yaklaşın kişilerce kapkaç yöntemiyle çalındı. Güvenlik kamerasına yansıyan olay sonrası polis, şüphelileri yakalayabilmek için çalışma başlattı.
Şüphelilerin kullandığı aracın sahte plakalı olduğu tespit edildi. Soruşturmayı derinleştiren polis, şüphelilerin banka çevresinde de güvenlik kamerasına yansıdığını belirledi. Kimlikleri tespit edilen 5 kişi yapılan operasyonla gözaltına alındı. Şüphelilerinden 4'ü tutuklanırken biri ise adli kontrol uygulanarak serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü:
----------
-Şüphelilerin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüleri
-Kapkaç anının güvenlik kamerası görüntüleri
-Şüphelilerin adliyeye sevki

=======================

3 - TUTUKLU KORGENERAL: TV'DE DARBE KARŞITI AÇIKLAMA YAPAN İLK GENERAL BENİM

*FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'da yaşanan eylemleri organize ettiği iddiasıyla 1 numaralı şüphelisi Fetullah Gülen'in olduğu, 6'sı general, 17'si subay 24 kişinin yargılandığı davada savunma yapan eski 3. Kolordu Komutanı Erdal Öztürk, isminin sıkıyönetim listesine haberi olmadan eklenerek kendisine kumpas kurulduğunu ileri sürdü. Darbe gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünürü Özdemir Bayraktar'ın kendisini araması sonrasında ulusal kanallara çıkıp askerin kışlasına dönmesini söyleyen ilk general olduğunu savundu.

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'da yaşanan eylemleri organize ettiği iddiasıyla Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 6'sı general, 17'si subay 24 kişinin yargılandığı davada, mahkeme heyeti, bir kısım muvazzaf askerin avukatı olan Bülent Demir'in davaya katılma talebinin kabul edilmediği, bu nedenle de söz konusu avukatın reddi hakim talebini yapmaya haiz olmadığı belirtilerek talebin geri çevrildiğini açıkladı. Daha sonra sanık savunmalarına geçildi.

"15 TEMMUZ GECESİ CUMHURBAŞKANININ DÜNÜRÜ BENİ ARADI"
İlk savunmayı, darbecilerin atama listesinde İstanbul sıkı yönetim komutanı olarak yer alan 3. Kolordu Komutanı Erdal Öztürk yaptı. 15 Temmuz darbe girişiminde Antalya Side'de tatilde olduğunu söyleyen Öztürk, darbecilerin yanında değil, karşısında yer aldığını savundu. Öztürk, "Darbe girişiminin yaşandığı sıralarda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dünürü Özdemir Bayraktar beni aradı. Darbecilere karşı bir basın açıklaması yapmamın yararlı olacağını söyledi. Ben de asker olduğum için ordu komutanından izin alıp döneceğimi kendisine söyledim. Ümit Dündar'ı aradım ulaşamadım, 10 dakika sonra MİT'ten üst düzey S.Ü., beni arayarak, birazdan bazı haber kanallarının beni arayacağını söyledi. İlk olarak TGRT'ye sonra da NTV'ye açıklama yaptım" dedi. Öztürk, 15 Temmuz gecesi TV'lerde yaptığı açıklamaları da duruşma salonunda izletti.

"TV'YE AÇIKLAMA YAPAN İLK GENERAL BENİM"
Savunmasında "Ulusal kanallara açıklama yapan ilk general benim" diyen Öztürk, açıklamanın yanı sıra 1. Ordu Komutanı Ümit Dündar'ı da arayarak darbenin karşısında olduğunu söylediğini belirtti. Astlarını da aradığını, dışarıda bulunan birliklerin derhal kışlalarına dönmeleri yönünde emirler verdiğini belirten Öztürk, askerin kışlaya dönmesi için ilk yazılı emri de kendisinin yayınlattığını savundu. Öztürk, darbe girişiminin yaşanmaması durumunda ise Yüksek Askeri Şura'da Orgeneral rütbesine terfi edeceğini söyledi.

"O SES KAYDININ BANA AİT OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI"
43 yıllık askerlik hayatının 12 yılını general rütbesinde devam ettirdiğini anlatan Öztürk, darbecilerin, haberi olmadan ismini atama listesine eklediğini savundu. Öztürk, bu konuda ismini atama listesine ekleyen kişinin ise firari sanık Uzay Şahin olduğunu söyledi. Darbe girişimi sırasında bazı emniyet müdürlerini arayıp kendini sıkıyönetim komutanı olarak tanıttığı iddialarına ilişkin ise Öztürk, "Uzay Şahin benim ismimi ve makamımı kullanarak darbe girişimi sırasında bazı emniyet müdürlerini arayıp beni sıkıyönetim komutanı olarak tanıtmıştır. Bu konuda daha sonra Adli Tıp Kurumu söz konusu ses kayıtlarını inceledi ve bana ait olmadığı ortaya çıktı" diye konuştu. Kendisine kumpas kurulduğunu ileri süren Öztürk, bu kişiler hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunacağını sözlerine ekledi. Duruşma devam ediyor.

==========================

4 - DİNK CİNAYETİNDEKİ ÜÇÜNCÜ İDDİANAME İKİ KEZ İADESİNİN ARDINDAN KABUL EDİLDİ

Haber: Özden ATİK /İstanbul DHA
Hrant Dink cinayetine ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşısı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler ve jandarma görevlilerinin de aralarında bulunduğu 51 şüpheli hakkında hazırlanan üçüncü iddianame, mahkeme tarafından iki kez reddedilmesinin ardından savcının üst mahkemeye yaptığı itiraz üzerine kabul edildi. Böylece üçüncü iddianame, ana davayla birlestirilmek üzere Istanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Hrant Dink cinayetine ilişkin hazırlanan üçüncü iddianame, 25 Nisan'da ana davayla birleştirilme talebiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Dink cinayeti davasının görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bazı şüphelilere yönelik eylemlerin ve iddialara ilişkin eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle iddianameyi soruşturma savcısı Gökalp Kökçü'ye 10 Mayıs'ta iade etti.
Bunun üzerine savcılık, iddianamedeki bazı hususları düzenleyerek tekrar mahkemeye gönderdi. İddianameyi yeniden incelemeye alan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bazı eksikliklerin halen giderilmediğini belirterek, iddianameyi ikinci kez 24 Mayıs'ta savcılığa geri gönderdi. Bunun üzerine savcılık, ikinci iade kararına aynı gün itiraz etti.
İtirazı değerlendiren İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi ise savcılığın itirazını yasal ve yerinde olduğunu belirterek, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin iade kararının kaldırılmasına karar verdi. Bu kararla birlikte Dink cinayetine ilişkin hazırlanan üçünü iddianame kabul edilmiş oldu.

=============================

5 - TÜRK TELEKOM'UN İŞGALİ DAVASI BAŞLADI...

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
15 Temmuz darbe girişiminde Acıbadem'deki Türk Telekom'u işgal ederek Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş dahil 6 kişiyi öldürdükleri ve 23 kişinin de yaralanmasına neden oldukları iddia edilen 41 askerin yargılanmasına başlandı. Duruşmada sanık savunmaları alınırken salona ekran kurularak olay sırasındaki görüntüler üzerinden teşhis ve tespit yaptırıldı.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanıklar teğmen Şerif Özbay, astsubay Serkan Aplak, uzman çavuşlar Ali Karahan, Bayram Aydın, Özgür Kaya, Hasan Övez ve Yasin Kayhan ile 34 er olmak üzere 41 sanık getirildi. Sanık askerler tarafından öldürüldükleri iddia edilen Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, Muhammet Fazlı Demir, Murat Mertel, Murat Naiboğlu, Orhun Göytan ve Şirin Diril'in yakınları ve çıkan olaylarda yaralandığı tespit edilen 23 müştekinin avukatı da duruşmada hazır bulundu. İddianamenin özetini okuyan Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, sanık savunmaları alınırken teşhis yapılabilmesi amacıyla bir ekran konularak olaya ilişkin kamera kayıtlarının bilirkişiyle birlikte izleneceğini de ifade etti. Daha sonra Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma kayda alınmaya başlandı.

MÜDAHİLLİK TALEPLERİ KABUL EDİLDİ
Duruşmada Milli Savunma Bakanlığı ve Başbakanlık avukatlarının ve olayın asli müştekilerinin olaydan zarar görmeleri ihtimaline binaen müdahillik taleplerinin kabulüne karar verildi.

OLAY ANINA İLİŞKİN GÖRÜNTÜLERLE DURUŞMADA TESPİT YAPILDI
Sanık er Emirhan Doğancılı savunmasında, terhis olmasına 9,5 ay kala söz konusu darbe girişiminin yaşandığını belirtti. Tatbikat olduğu söylenerek komutanlarının emri üzerine Türk Telekom'a doğru gittiklerini belirten Doğancılı, "Bir komutan bize, 'Size sıkan olursa siz de sıkın' dedi. Bu kişi yüzbaşı olabilir. Türk Telekom'a geldiğimizde halk bize, 'Aslanlar, Allah'a emanet olun' diyordu. Biz terör saldırısı olduğunu sanıyorduk. Aradan yarım saat geçtikten sonra bu kez halk, 'Asker kışlaya' diye bağırdı. Ne olduğunu anlayamadık. Yüzbaşı Mehmet Karabekir, 'Halka sıkmazsanız, ben size sıkarım' diyordu. Ama arkadaşlarım, havaya sıkıyorlardı" dedi. Yorgun olduğu için Zırhlı Personel Taşıyıcı (ZPT) içine girerek uyuduğunu öne süren Doğancılı, Kurmay Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in vurulduğu anı görmediğini söyleyerek "Yaralanan yüzbaşıyı araç içine koyduk. İlerlerken polis önümüzü kesti. Teslim olmak istediğimizi söyleyip teslim olduk" diye konuştu. Doğancılı'nın savunması alınırken, olaya ilişkin kamera kayıtları gösterilerek sanığın bulunduğu yer ve görüntülerdeki askerlerin kim olduğuna ilişkin sorular soruldu.

MÜŞTEKİLER TEPKİ GÖSTERDİ
Duruşma savcısı olarak görevlendirilen Başsavcıvekili Hacı Hasan Bölükbaşı'nın, "Saat 22.00'dan sabah saat 06.00'a kadar oradaydınız. Hangi aşamada darbe olduğunu anladınız?" sorusunda sanık Emirhan Doğancılı, "Teslim olduktan sonra televizyondan öğrendim. Fetullah Gülen'i tanımam, hiç bilmem" diye cevap verdi. Sanık ifade verirken bazı müştekiler "Senin yalanını yiyeyim" diye tepki gösterdi.

"TATBİKAT OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ İÇİN HİÇ ŞÜPHELENMEDİK"
Daha sonra savunma yapan sanık er Ebubekir Özcan ise, Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in dizinin üzerine çökerek bir kişiyi vurduğunu gördüğünü belirtti. Olay görüntüleri izlettirilen Özcan'a ekran üzerinden teşhis yaptırıldı. Bu teşhis üzerine Mahkeme Başkanı, Yüzbaşı Karabekir'in, Murat Naiboğlu'nun şehit edilmesi olayına ilişkin teşhis yapıldığını belirtti. Özcan, olaylar sırasında 11,5 aylık asker olduğunu ifade ederek Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in vurulduğu anı da gördüğünü belirtti.

"NE DEDİLERSE İNANDIM, HAİN ÇIKTILAR"
Mahkeme Başkanı'nın "İstanbul'un göbeğinde çatışmanın içine düştünüz, ne olduğunu hiç sormadınız mı?" diye sorunca Özcan, "Tatbikat olduğunu düşündüğümüz için hiç şüphelenmedik" diye cevap verdi. Özcan, "Bu kadar halk üzerinize geliyor, komutanlarınızı hiç mi sorgulamadınız?" deyince "Acemi birliğinde yemin ettik, verilen emirlere itaat edeceğimize. 11,5 ay onlara güvendim. Yat dediler, yattım. Kalk dediler, kalktım. Ne dedilerse onu yaptım. Ama hain çıktılar. Bunlar terörist demişti yüzbaşım. Biz de inandık" şeklinde konuştu. Olay sırasında yüzbaşı Mehmet Karabekir'in her geldiğinde havaya ateş edip 'Kafanıza sıkarım" diyerek tehdit ettiğini belirten Özcan, "Korkuyorduk ama yine de havaya ateş ediyorduk" dedi. Özcan'ın avukatı da müvekkilinin emir-komura zinciriyle hareket ettiğini belirterek suç işleme kastı olmadığını ifade etti. Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 319 sayfalık iddianamede, 7'si rütbeli 34 er olmak üzere tutuklu 41 şüpheli bulundu. Askerler tarafından ateş edilmesi sonucu hayatını kaybeden Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, Muhammet Fazlı Demir, Murat Mertel, Murat Naiboğlu, Orhun Göytan ve Şirin Diril "maktül" sıfatıyla; yine askerler tarafından yaralandığı tespit edilen 23 kişinin dahil olduğu 44 kişi de "müşteki" sıfatıyla yer aldı. İddianamede 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nda darbe girişiminde stratejik noktalardan olan Acıbadem Türk Telekom Bölge Müdürlüğü'nü kontrol altında tutma görevinin Kurmay Yüzbaşı Mehmet Karabekir'e verildiği, Karabekir'in komutasında 4 zırhlı askeri araç ve bir otomobille birlikte 41 askerin saat 22.45'te Tugay'dan çıkış yaptıkları belirtildi. Kurmay Yüzbaşı Mehmet Karabekir'in Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş'a silahla ateş ederek öldürmesine ilişkin fotoğraflara yer verilen iddianamede, Kurmay Yüzbaşı Karabekir'in vurulması da iddianamede anlatıldı.

CEZA İSTEMLERİ
Rütbeli şüphelilerde teğmen Şerif Özbay, astsubay Serkan Aplak, uzman çavuşlar Ali Karahan, Bayram Aydın, Özgür Kaya, Hasan Övez ve Yasin Kayhan ile 34 şüpheli er hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme ve Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme" suçlarından 3'er kez, "Bir Suçun İşlenmesini Kolaylaştırmak İçin Kasten Öldürme" suçundan çıkan olaylarda hayatını kaybeden 6 kişi için 6'şar kez olmak üzere toplam 9'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi. Tüm şüpheliler hakkında ayrıca değişik suçlardan 559'ar yıla kadar hapis cezası da talep edildi.

==========================