Dha İstanbul Bülteni - 4

  1- DEV GEMİ İSTANBUL BOĞAZI'NDAN 6,5 SAATTE GEÇTİ * Yavuz Sultan Selim köprüsü altından geçen  "Pioneering Spirit" adlı 444 metrelik dev

1- DEV GEMİ İSTANBUL BOĞAZI'NDAN 6,5 SAATTE GEÇTİ

* Yavuz Sultan Selim köprüsü altından geçen "Pioneering Spirit" adlı 444 metrelik dev gemi, boğaz geçişini yaklaşık 6,5 saatte kamamlayarak Karadeniz'e açıldı.

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
İstanbul Boğazı'ndan geçişini yaklaşık 6,5 saatte tamamlayan "Pioneering Spirit" adlı dev gemi Karadeniz'e açıldı.
Rusya'dan Türkiye'ye direkt doğal gaz akışını sağlayacak gaz boru hattı inşaatında çalışacak olan 444 metre boyunda ve 124 metre genişliğindeki boru döşeme gemisi "Pioneering Spirit", saat 08.00 sıralarında girdiği İstanbul Boğazı'ndan yaklaşık 6,5 saatte geçti. Gemiye, boğazdan geçişi sırasında Kıyı Emniyeti'ne ait 4 gemi ile 2 kurtarma gemisi eşlik etti. Geminin Sarıyer Rumeli Kavağı hattından Karadeniz'e seyrettiği sırada kıyıdakiler cep telefonlarıyla bu anları görüntüledi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Muhabir anonsu
-Geminin boğazdan geçişi
-Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden detaylar
-Geminin Karadeniz'e açılması
-Gemiye eşlik eden gemiler
-Çevredekilerin geminin geçişini görüntülemesi
-Genel ve detaylar

31.05.2017 - 15.10 Haber Kodu : 170531112_

==========================

2- MARMARA ÜNİVERSİTESİ'NDE "TACİZ" PROTESTOSU

Haber-Kamera: Uğur AYAZSIN-Ramazan EĞRİ/İstanbul, DHA
Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü önünde açıklama yapan bir grup kız öğrenci "taciz" iddiasıyla eylem yaptı.

"TACİZE UĞRAYAN KADIN OKUL YÖNETİMİ TARAFINDAN CİDDİYE ALINMADI"
Sloganlar atan grup adına açıklama yapan üniversite öğrencisi Neslihan Alkış, "Birçok kadına arkadaşımız bir asistan tarafından defalarca kez sözlü tacize uğramış not ile tehdit edilerek bastırılmaya çalışılmıştır. Basına taciz haberinin yayılmasıyla birlikte söz konusu asistan tacize uğrayan kadın arkadaşımızın girdiği sınavda kopya çektiğini iddia ederek kâğıdına el konulmuştur. Tacize uğrayan kadınlar okul yönetimi tarafından ciddiye alınmamış, 'Yeterli delil yok' denilerek geri çevrilmiştir. Asistanın taciz mesajları bizzat okunmasına rağmen okul yönetimi 'hocanıza söyleriz bir daha mesaj atmaz' demekle yetinmiş ve kadınların beyanını görmezden gelmiştir" dedi.

Reklam
Reklam

"ÜNİVERSİTE SORUŞTURMA AÇTI"
Açıklamanın devamında "Tacizlerin basına yansımasıyla birlikte okul yönetimi bir yandan twitter hesabı üzerinden soruşturma açıldığını duyururken bir yandan haberi yaptıran öğrencilere tehditler savunmayı ihmal etmemiştir. Bizler Marmara Üniversitesi'nden kadınlar olarak şikayet ve taleplerimizi iletebileceğimiz öğrenci ve akademisyenlerden oluşan Marmara Üniversitesi Kadın araştırmaları Komisyonu'nun kurulmasını talep ediyoruz" denildi.

ŞİKAYETTE BULUNDULAR
Açıklamanın ardından öğrenciler, taciz ettiği iddia edilen asistan hakkında şikayette bulunmak için üniversite rektörlüğüne gitti.

Görüntü Dökümü
-------------
-Üniversite önü
-Slogan atan grup
-Açılan pankart ve dövizler
-Basın açıklaması
-Dilekçe dağıtılması
-Grubun şikayet için rektörlüğe gitmesi
-Genel ve detay
31.05.2017 - 14.15 Haber Kodu : 170531104_

3- İSTANBUL'DAKİ DARBE GİRİŞİMİ ANA DAVASI
- SAVCI : SUÇU HEP FİRARİ SANIKLARA ATIYORSUNUZ

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul'da yaşanan eylemleri planladığı ve "Yurtta Sulh Konseyi" üyesi oldukları iddiasıyla bir numaralı sanığı Fetullah Gülen olan, 6'sı general, 17'si subay olmak üzere 15'i tutuklu 9'u firari 24 sanığın yargılandığı davada eski 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk'ün çapraz sorgusu tamamlandı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri'de yapılan duruşmayı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve AK Parti milletvekilleri Metin Külünk, Ali Sarıkaya ve Hasan Turan da izledi. Sanık Erdal Öztürk, mahkeme heyetinin, savcısının ve taraf avukatlarının sorularını yanıtladı.

Reklam
Reklam

"KIŞLADAN, VALİNİN TALEBİ ÜZERİNE EN SON ASKER ÇIKAR"
Çapraz sorguda mahkeme heyeti başkanı Cem Karaca'nın, "Terör saldırısı denilerek dışarıya çıkıldığı savunmaları yapılıyor. KOKTOD kapsamında asker kışladan dışarıya çıkabiliyor mu?" sorusu üzerine Öztürk, "15 Temmuz'dan önce daha çok DAEŞ ve PKK'nın saldırıda bulunacağı şekilde duyumlar geliyordu. Kışlalardaki emniyetin artırılması, Kışla dışındaki emniyetin sağlanması için de polis işbirliği gerekiyor. Ancak kışlaların dışına çıkılması valinin kararına bağlıdır. Aksi taktirde kışladan çıkılması söz konusu değildir. Öyle bir talep olursa dahi önce polis, sonra jandarma en son olarak asker çıkar" diye cevap verdi.

"SADECE BENİM DEĞİL GENELKURMAY BAŞKANININ DA İSMİNİ KULLANMIŞLAR"
Daha sonra söz alan Başsavcıvekili Fatih Karakuş sanığa, "Darbe başarılı olsaydı sizin atama listesinde sıkıyönetim komutanı ve 1. Ordu Komutanı olacağınız belirtiliyor. Sizce bu durum olağan ve makul mu?" diye sordu.
Sanık Öztürk, "Bu söylentileri doğru olsaydı benim de önceden haberim olurdu. Ancak beni hiç kimse aramadı. Ben izindeyken onlar toplantı yapıp benim ismimi kullanarak istismarda bulunmuşlar. Sadece benim ismimi değil, Genelkurmay Başkanının da bu işin içinde olduğunu söyleyerek katılım sağlamaya çalışmışlar" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

SAVCI: SUÇU FİRARİ SANIKLARIN ÜZERİNE ATIYORSUNUZ
Başsavcıvekili Karakuş bu kez sanığa, "Atama listelerini oluşturanların FETÖ'cü olduklarını söylüyorsunuz ancak bunların kim olduklarını söylemiyorsunuz. Kim bu isimler?" diye sordu. Öztürk de, "Ben, sınırlı bilgilerimle konuşuyorum. Bildiklerim basına yansıyanlar kadardır. Uzay Şahin'i biliyorum. Keşke diğerlerini de bilseydim söylerdim" şeklinde yanıt verdi. Bunun üzerine araya giren Başsavcıvekili Karakuş, "Ankara'daki davalarda da aynı şeyi yapıyorlar, suçu firari ve kaçak olanların üzerine atıyorsunuz. Buradaki sanıklar arasında bildiğiniz kimse yok mu?" diye tepki gösterdi. Öztürk de "Sanıklardan Muzaffer Düzenli'den de şikayetçiyim. Kendisiyle konuştum her şeyi inkar ediyor. Benim ismime leke sürenlerden şikayetçiyim" dedi.

"MİT BASIN AÇIKLAMASI YAPMAM İÇİN YARDIMCI OLDU"
Avukat Yasin Şamlı, "Saat 22.25'te darbenin olduğunu öğrendiğinizi söylediniz, ancak televizyonlara çok sonra çıktınız, bu gecikmeyi neyle izah ediyorsunuz?" sorusuna Öztürk, şu yanıtı verdi; "Bir yakınımın araması üzerine İstanbul'da hareketlilik olduğunu öğrendim. 3 dakika sonra vekilim olan Tümgenerali aradım cevap vermedi. Diğer Tümgenerali aradım, sırasıyla AK Partili bir milletvekili olan eski bakan aradı bana ne olduğunu sordu. Ben de 'ne olduğunu çözmeye çalışıyorum' dedim. Sürekli telefonla Jandarma Komutanını aradım. Normal şartlarda basın açıklama yapma şansım yok. MİT'le görüştüm. MİT'ten yardım talep ettim. Basının bizi aramasına yardımcı oldular. O bakımadan onlara da teşekkür ederim"

Reklam
Reklam

"GÖREVE DEVAM ETMEMİ CUMHURBAŞKANI İSTEDİ"
Bazı avukatların sorularına tepki gösteren Erdal Öztürk, "Burada ısrarla suçlu yaratmaya çalışıyorsunuz. Masum olamaz mıyız, bir tane delil yok, hayali sorular soruyorsunuz" diye konuştu. Burada bir şeyi ilk kez açıklamak zorunda kaldığını belirten Öztürk, "Tümgeneralken emekli olmak istedim, Cumhurbaşkanı beni çağırdı, göreve devam etmemi istedi, rica etti, ben de 'ricanız benim için emir olur' deyip görevi devam ettirdim. Sayın Cumhurbaşkanımız ve bugünkü Genelkurmay başkanımız ısrar edip 'kalın' demeseydi tümgenerallikten emekli olacaktım" ifadesini kullandı.
Duruşma, tutuklu sanıklardan eski Tuğgeneral Eyyüp Gürler'in savunmasını yapmasıyla devam ediyor.

======================

4- BAKAN TÜFENKCİ'YE SORULDU, TOBB BAŞKANI AÇIKLADI

* TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,
" (YERLİ OTOMOBİL) Pazar günü Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuyu istişare ettim. Sayın bakanla beraber çalışmamızı, beraber yürütmemizin talimatını verdi. İnşallah yarın akşam Sanayi Bakanımızla tekrar bir araya gelerek buradaki yol haritasını çıkartacağız

Reklam
Reklam

"Bütün hedef, inşallah 2019'a kadar Türkiye'nin kendi markasıyla bir otomobili ortaya çıkartabilmek"

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından düzenlenen Türkiye'de İş Ortamı İstişare Toplantısı'nın açılışına katıldı. Toplantıda ayrıca TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel de yeraldı. Açılış konuşmasını yapan Tüfenkci, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Rusya'nın Türkiye'ye yönelik kısıtlamaları kaldırmasını nasıl yorumlayacağı sorusuna, Tüfenkci, "Rusya tarafından uygulanan kısıtlamalar Cumhurbaşkanımızın girişimleriyle kaldırılmıştı. Daha sonraki görüşmeler neticesinde de bu kısıtlamaların son artıkları diyelim onların da kaldırıldığı ifade ediliyor. Rusya Türkiye'nin önemli ticari partnerlerinden birisi. Yine iki ülkenin devlet başkanları tarafından konulmuş hedefler var. Bu hedefleri yakalayabilmemiz için bu kısıtlamaların kaldırılması gerekir. Ve iki ülke arasındaki ticaretin normalleşmesi gerekir. Türkiye bu anlamda adımlarını atmıştı zaten. Rusya'da sevindirici bir şekilde bu adımları attığını ve kaldırdığını görüyoruz" şeklinde cevapladı.

Reklam
Reklam

"BEN TÜRKİYE'NİN BUNU YAPABİLME VE POTANSİYELİ OLDUĞUNU BİLEN BİR ARKADAŞINIZIM"
Basın mensuplarının yerli otomobil ilgili sorusunu ise Tüfenkci, TOBB başkanı Hisarcıklıoğlu'nun yanıtlamasını istedi. Hisarcıklıoğlu ise konuyla ilgili şunları söyledi; "Sayın Cumhurbaşkanımızın genel kurulda vermiş olduğu görev doğrultusunda çalışmalara başladık. Görevi aldıktan sonra ertesi gün Sanayi Bakanımızla bir araya geldik. Sonra Pazar günü Sayın Cumhurbaşkanımızla bu konuyu istişare ettim. Sayın bakanla beraber çalışmamızı, beraber yürütmemizin talimatını verdi. İnşallah yarın akşam Sanayi Bakanımızla tekrar bir araya gelerek buradaki yol haritasını çıkartacağız. Ben Türkiye'nin bunu yapabilme kapasitesi ve potansiyeli olduğunu bilen bir arkadaşınızım. Çünkü sanayinin içerisinde geliyorum. İş dünyasının başkanıyım. Türkiye'de gerek tasarımdan gerek son noktaya kadar gelebilmesi noktasında problem yok. Bu konuda yeter ki irade olsun. Yeni teknolojiler var. Bunların hepsini değerlendirip ortaya koyacağız. 81 vilayetin hepsi ister ki kendi bölgesinde olsun. Tabi bu sonuçta siyasi bir karar. İşin en son noktası orası. Bütün hedef, inşallah 2019'a kadar Türkiye'nin kendi markasıyla bir otomobili ortaya çıkartabilmek" diye konuştu.

Reklam
Reklam

KIDEM TAZMİNATI
Kıdem tazminatı ile ilgili soruya ise Hisarcıklıoğlu,"Biz belli bir çalışma ve mutabakat sağlandıktan sonra kıdem tazminatı reform tasarısı gündeme gelmesini istiyoruz. Yoksa bu haliyle devam etsin. Bu taslak konusunda fikir sahibi değiliz. Görmedik. Görmediğimiz konuda da fikir söylememiz söz konusu olmaz. Ama genel itibariyle işçiler ve işverenler birlikte hareket ettiğimizi de görüyorum, kamuoyuna yapılan açıklamalarda" dedi.

Görüntü Dökümü:
----------------
-Toplantıdan detaylar
-Tüfenkci'nin soruları yanıtlaması
-Hisarcıklıoğlu'nun soruları yanıtlaması

===================

5- ATATÜRK HAVALİMANI ÜZERİNE DRONE UÇARAN KİŞİYE 10 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ

Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)
İstinaf Mahkemesi, Atatürk Havalimanı üzerinde insansız hava aracı (drone) uçuran Aspet Manukyan'a yerel mahkemece verilen beraat kararını kaldırarak, "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçundan 10 ay hapis cezası verdi. Mahkeme, Manukyan'a verilen bu cezayı 5 yıl süre ile erteledi.

YEREL MAHKEMEDE BERAAT ETTİ

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nün şikayeti üzerine, İstanbul Atatürk Havalimanı üzerinde insansız hava aracı (drone) uçuran Aspet Manukyan hakkında, "Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçundan Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava, beraat kararı ile sonuçlandı.

ŞİKAYETÇİLER KARARI İSTİNAF MAHKEMESİ'NE TAŞIDI

Şikayetçiler, bu kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından bugüne duruşma verildi. Duruşmaya sanık Aspet Manukyan ile şikayetçilerin avukatları katıldı. Sorgusu yapılan Manukyan, kullandığı dronenin suçu tarihinde insansız hava aracı statüsünde olmadığını, akıllı oyuncak statüsünde olduğunu belirterek, "Atatürk havaalanının uçuş yasağının olduğu alanda uçurtmadım" dedi. Şikayetçilerin avukatları ise sanığın suçunun sabit olduğunu belirterek cezalandırılmasını istediler.

İSTİNAF SAVCISI CEZA İSTEDİ

İstinaf Savcısı Osman Öztürk, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın sivil havacılık kurallarını ihlal ederek drone tabir edilen insansız hava aracını İstanbul Atatürk Havalimanı üzerinde uçurtarak tava trafiğini tehlikeye soktuğunu, bu nedenle yerel mahkemenin beraat kararının kaldırılarak sanığın, "Trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçundan cezalandırılmaını istedi.

MANUKYAN BERAATİNİ İSTEDİ

Son sözü sorulan sanık Manukyan, insansız hava aracını pistin üzerinde ve uçakların iniş-kalkış koridorunda uçurmadığını, hava trafiği güvenliği tehlikeye atmadığını belirterek beraatine karar verilmesini istedi.

10 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILDI

19. Ceza Dairesi, Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11 Kasım 2016 tarihli beraat kararını kaldırarak Manukyan'a, "Trafiği tehliyeke sokmak" suçundan 1 yıl hapis cezası verdi. Manukyan'ın cezasını iyi halden 10 aya indiren mahkeme, bu cezayı da 5 yıl süre ile erteledi.

Görüntü Dökümü:
---------
-Arşiv görüntü

31.05.2017 -12.44 Haber Kodu : 170531105

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: