- HAVA HARP OKULU ÖĞRENCİLERİNİ YALOVA'DAN GETİREN 3 SUBAYA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Yalova'daki 70 Hava Harp Okulu öğrencisini İstanbul'a getirdikleri iddiasıyla yargılanan 3 subayın cezası belli oldu. Mahkeme, kurmay yüzbaşı Mesut Metin Kazancı, teğmenler Harun Ay ve Burhanettin Koyuncu hakkında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4. celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Mesut Metin Kazancı, Harun Ay ve Burhanettin Koyuncu getirildi. Milli Savunma Bakanlığı, Başbakanlık ve TBMM avukatları ise "müşteki" sıfatıyla duruşmada hazır bulundu.
BERAATLERİNİ TALEP ETTİLER
Sanıkların savunmalarını yapmak için kendilerine süre verilmesini talep etti. Ancak mahkeme heyeti, sanıklara savunmalarını hazırlamaları için makul süre verildiği gerekçesiyle bu talebi reddetti. Daha sonra sanıklar ve avukatları geçen celse verilen mütalaaya karşı savunmalarını yaptı. Tüm sanıklar suçlamaları reddederek beraatlerini talep etti.
3 RÜTBELİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI
Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Mesut Metin Kazancı, Harun Ay ve Burhanettin Koyuncu'nun "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" eyleminin sabit olduğunu belirtti.
PİŞMANLIKLARI BULUNMADIĞINDAN İNDİRİM UYGULANMADI
Heyet, bu nedenle 3 sanığa TCK'nin 309 /1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis ile ayrı ayrı cezalandırılmalarına ve tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Heyet, sanıkların yargılamaya yapmış oldukları katkı, atılı suç nedeniyle bir pişmanlıklarının bulunmayışı ve verilecek cezanın gelecekteki olası etkisini gözönüne alarak sanıklara herhangi bir indirim uygulamadı.
Mahkeme, sanıkların kendilerine tanınan hak ve yetkiyi kullanmalarını ise müebbeten yasakladı. Heyet, sanıklar hakkında TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs eylemleri nedeniyle sanıkların eylemlerinin Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya yönelik olduğu gerekçesiyle ayrıca cezalandırılmalarına yer olmadığına da hükmetti. Heyet, sanıkların FETÖ/PDY silahlı terörörgütüne üye olmak suçundan da Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan hüküm kurulmuş olması nedeniyle ayrıca ceza verilmesine yer olmadığına karar verdi.
İDDİANAME
İddianamede, rütbeli 3 sanığın darbe girişimi sırasında Yalova Hava Meydan Komutanlığı'nda kamp yapmakta olan 70 Hava Harp Okulu öğrencisi ile şoför olarak görev yapan 2 eri İstanbul'a getirdikleri ileri sürülüyordu. İddianamedeki 75 sanığın "Anayasal düzeni, TBMM'yi ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyordu. 73 askerin "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar; 2 erin ise "Örgüte üye olmadan örgüt adına suç işlemek" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapsi talep ediliyordu. Ancak geçen duruşma, 70 öğrenci ile 2 erin dosyasının ayrılmasına karar verilmişti.
============================
- (Geniş Haber)YAKIT DEPOSUNUN ONARIMI SIRASINDA PATLAMA: 4 YARALI; PATLAMA ANI KAMERDA
Haber - Kamera: İbrahim AKTÜRK / İstanbul DHA
Başakşehir'de, bir sanayi sitesinde kamyonun yakıt deposunun onarımı sırasında patlama meydana geldi. Olayda 4 kişi yaralandı. Patlamanın ardından çıkan yangında bir işçinin elbiselerinin tutuşması ve yaşanan panik güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, saat 15.00 sıralarında, Ziya Gökalp Mahallesi'nde bulunan Dolapdere Sanayi Sitesi'ndeki bir işyerinde meydana geldi. Bir kamyonun yakıt deposunun onarımı sırasında, henüz bilinmeyen nedenle depoda patlama meydana geldi. Patlamanın etkisiyle depo yanmaya başladı. Alevler, yakıt deposunu onaran işçilere sıçradı. Olayda 4 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. Yaralanan işçiler, ihbar üzerine olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Polis, olayın meydana geldiği dükkanı güvenlik şeridiyle kapatarak inceleme yaptı.
İŞÇİNİN YANDIĞI GÖRÜNTÜLER KAMERADA
Depoda meydana gelen patlama sonrası çıkan yangın nedeniyle bir işçinin kıyafetleri alev aldı. İşçi, panik halinde koşmaya başlarken, o anlar bir dükkanın güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, patlama anı ve daha sonra yaşanan panik görülüyor. Ardından, kıyafetleri tutuşan işçi koşarak olay yerinden uzaklaşıyor. Çevredekilerden biri ise, üzerindeki montu çıkararak yanan işçiye müdahale etmeye çalışıyor. Daha sonra hortumdan tutulan suyla hem işçi hem de yanan yakıt deposu söndürülmeye çalışılıyor.
KAÇAK YAKIT İDDİASI
Çevredeki görgü tanıkları, deponun içerisinde kaçak yakıt olduğunu ve bu nedenle patlamanın meydana geldiğini iddia etti. Polisin olayla ilgili incelemesi sürüyor.
Görüntü dökümü:
------------------
GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜSÜ:
-Patlama anından görüntü
-Yanan işçinin koşması
-Yanan işçiye çevredekilerin müdahale etmesi
-Hortumla su tutularak yanan işçinin ve deponun söndürülmeye çalışılması
-Çevredeki panikten görüntü
-Genel görüntüler
CEP TELEFONU GÖRÜNTÜSÜ:
-Yaralanan işçiye ambulansta müdahale edilmesi
-Detaylar
AKTÜEL GÖRÜNTÜLER:
-Olayın meydana geldiği işyerinden görüntü
-Polis ve itfaiye ekiplerinin olay yerinde inceleme yapması
-Görgü tanıklarıyla röportajlar
-Patlayan depodan görüntü(kamyonun yanında dikey vaziyette duran depo)
-Kamyondan görüntü
-Yanan işçinin yerdeki pantolonundan görüntü
-Genel ve detay görüntüler
- TRT'NİN HARBİYE BİNASININ İŞGALİ DAVASINDA "BİRLEŞTİRME" KARARI...
* Mahkeme heyeti, TRT'nin Harbiye binasının işgal edilmesi davasının, Taksim Meydanı'nın işgal edilmesine ilişkin açılan dava ile birleştirilmesine karar verdi.
Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
15 Temmuz darbe girişimi sırasında TRT'nin Harbiye'deki binasının işgal edilmesi ve sonrasında çıkan olaylarda 3 kişinin ölümü ile 50 kişinin yaralanmasına ilişkin 7'si rütbeli 32 asker hakkında açılan davanın ilk duruşması sona erdi. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Taksim Meydanı'nın işgal edilmesine ilişkin açılan dava ile bu dava arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğunu, davaların birlikte yürütülmesinde hukuki yarar olduğunu belirterek, davaların birleştirilmesine karar verdi.
SANIKLARIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, müşteki ve sanık beyanları, görüntü tutanakları, whatsapp konuşma tutanakları, tanık beyanları, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller, sanıklara öngörülen cezanın alt ve üst sınırı ve tutuklama eyleminin ölçülü olması gerekçeleriyle 24 sanığın tutukluluk halinin devamına da karar verdi.
DURUŞMA 22 KASIM'DA GÖRÜLECEK
Birleşme ile birlikte 35'i tutuklu toplam 131 sanıklı davanın bir sonraki duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'nda 22 Kasım'da görülecek.
=======================
- SARIYER'DE SABIKALI VİRAJDA KAMYONET KAZASI
Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA)
Sarıyer Zekeriyaköy'de virajı alamayan kamyonet orta refüje girdi. Araçta sıkışan sürücüyü itfaiye ekipleri kurtardı.
Kaza saat 12:00 sıralarında Zekeriyaköy Caddesi'nde meydana geldi. Bahçeköy orman yolundan Zekeriyaköy istikametine giden ve inşaat yalıtım malzemesi taşıyan kamyonetin sürücüsü Kadir Sezek (46) keskin virajı alamayınca direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kaymonet orta refüje girdi. Ön kısmı hurdaya dönen kamyonetin içinde sıkışarak yaralanan Kadir Sezek'in yardımına ilk olarak diğer sürücüler koştu. Çevredekilerin haber vermesi üzerine kısa sürede kaza yerine ulaşan itfaiye ekipleri Sezek'i sıkıştığı yerden kurtararak sağlık ekiplerine teslim etti. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi kaza yerinde yapılan Sezek ambulansla hastanye kaldırdı. Yaralının hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenilirken kaza yapan kamyonet vinç yardımı ile çıkarıldı. Yoldan geçen kamyonet sürücüsü Tahsin Danışmaz, "Burada devamlı kaza oluyor. Daha önceden de çok oldu. Önlem alınması gerekiyor, viraja süratli giriyorlar" diye konuştu.
Görüntü dökümü
----------
-Kazanın yaşandığı keskin virajlı yol
-Orta refüje giren kamyonet
-Kaza yerindeki polis ekipğlerinin çalışmaları
-Yoldan geçen kamyonet sürücüsü Tahsin Danışmaz ile röportaj
-Kamyonetin çekici ile kurtarılması
-Genel ve detay görüntüler
16.10.2017 - 14.59 Haber Kodu : 171016104
=======================
PROF. DR. KARATAY'DAN "ENERJİ İÇECEĞİ" UYARISI
"Enerji içecekleri insan sağlığı için zehirdir"
"Bütün enerji içeceklerinin içine koyulan yüksek miktardaki mısır şurubu şekeri ve kimyasallar insanın bağışıklık sistemini çökertir, bağırsakları mahveder, beyni mahveder"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Prof. Dr. Canan Karatay enerji içecekleriyle ilgili uyarılarıda bulundu. Karatay, "Enerji içecekleri insan sağlığı için zehirdir" dedi.
DHA'ya açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Canan Karatay, "Bütün enerji içeceklerinin içine koyulan yüksek miktardaki mısır şurubu şekeri ve kimyasallar insanın bağışıklık sistemini çökertir, bağırsakları mahveder, beyni mahveder. Verdiği enerji bir-iki saat sürse dahi insanı perişan hale getirir. O bir-iki saat için verdiği enerji mutluluk hissine insanlar bağımlı olur. Dediğiniz gibi alkolden daha tehlikeli bir şekilde karaciğeri yağlandırır. Alkolden daha tehlikeli bir şekilde beyni bozar, bağırsakları bozar, bağışıklık sistemini çökertir ve her türlü hastalığın temeli atılmış olur" diye konuştu.
HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇAR
Canan Karatay, söz konusu içeceklerin ne gibi hastalıklara yol açtığı konusunda da şunları kaydetti:
"İşte bu şekerli içecekler, şekerli gazlı içecekler dahil, enerji içecekleri bağırsaklardaki dost bakterileri öldürüyor, bağırsak hücrelerini parçalıyor. Bununla beraber düşman bakterileri çoğaltıyor, şeker hastalığının temeli atılıyor. Tiroit, haşimato, alzheimer, kanserler, şeker hastalığı, tansiyon hastalığı, böbrek hastalığı, karaciğer yağlanması, pankreas hastalığı Tip1 ve Tip2 diyabet gibi hastalıkları tetikliyor"
Görüntü Dökümü:
--------------
- Karatay ile röportaj
- Detaylar
- NABİ AVCI: TÜRK FİLMLERİ, TÜRKÇEMİZİN TÜRK COĞRAFYASINDA YAYGINLAŞMASINA KATKIDA BULUNUYOR
Haber-Kamera: Enver ALAS - İstanbul / DHA
Eski Kültür ve Turizm Bakanı, Ak Parti Eskişehir Milletvekili Nabi Avcı, televizyonların ve Türk sinemasının Türkçe'nin eğitiminde ve yaygınlaşmasında önemli bir kaynak olduğunu belirterek, "Türk filmleri, Türkçemizin tarihimizde hiç olmadığı kadar Türk coğrafyasında yaygınlaşmasına katkıda bulunuyor" dedi.
Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Dil Kurumu ve Uluslararası Kültür Dil ve Edebiyat Derneği iş birliğinde İstanbul Üniversitesi'nin Beyazıt Yerleşkesi'nde düzenlenen "Dilimiz Kimliğimizdir Konferansı"na katıldı.
Konferansta konuşan Nabi Avcı, hem Milli Eğitim hem de Kültür ve Turizm Bakanlığı döneminde öncelikli hedeflerinden birinin dil konusu olduğunu belirterek, anadile yönelik yapılan çalışmaları anlattı. Türkçe'nin çocuklara doğru öğretilmesi ve güzel kullanımının anlatılmasına yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydeden Avcı, bilgi edinmenin sadece okullarla sınırlı olmadığını, iletişim kanallarının çeşitlenmesiyle çocukların çeşitli kaynaklardan bilgi edindiğini söyledi.
"DİL EĞİTİMİ KONUSUNDA ÇOK ÖNEMLİ KAYNAKLARDAN BİRİSİ TELEVİZYONDUR"
Nabi Avcı, bugünün koşullarında anadil eğitiminin sadece okullardan ve resmi kurumlardan beklemenin doğru olmadığını belirterek,
"Türkiye'de dil eğitimi konusunda çok önemli kaynaklardan birisi televizyondur. Sadece Türkiye'de değil komşu coğrafyalarımızda da Türkçe öğreniminde televizyon çok önemli bir rol oynuyor. Türk dizileri gerçekten özellikle yakın coğrafyamızda Türkçe'nin öğrenimi konusunda çok önemli bir alan açtı. Ama dil aynı zamanda değerlerin de taşıyıcısı. Nasıl biz, Hollywood filmlerinden İngilizce öğreniyorsak, onun üzerinde değerleri buraya aktarılıyorsa bizim dizilerimiz üzerinden de bizim değerlerimiz iyisiyle, kötüsüyle başkalarına aktarılıyor. Doğrusu bazen yanlış izlenimler de ediniyorlar" diye konuştu.
Türk sinemasının da aynı şekilde Türkçe'nin eğitimine katkıda bulunduğunu aktaran Avcı, "Türk filmleri, Türkçemizin tarihimizde hiç olmadığı kadar Türk coğrafyasında yaygınlaşmasına katkıda bulunuyorlar" ifadelerini kullandı.
KÜLTÜRE VE DİLE HİZMET ÖDÜLÜ
Konferansa Nabi Avcı'nın yanı sıra İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Kültür Turizm Bakanlığı Müşaviri Uğur Kılıç ile öğrenciler ve akademisyenler katıldı. Konuşmasının ardından Nabi Avcı'ya, "Kültüre ve Dile Hizmet Ödülü" takdim edildi.
Görüntü Dökümü
------------------
-Konferansa katılanlar
-Öğrenciler
-Nabi Avcı ve Rektör yan yana
-Avcı'nın konuşması
-Genel ve detaylar
16.10.2017 - 15.50 Haber Kodu : 171016130
============================
- KOCASINI ÖLDÜREN KADININ YARGILAMASINA DEVAM EDİLDİ
Haber - Kamera: Uğur AYAZSIN / İstanbul DHA
Pendik'te boşanma sürecindeki eşi Murat Taşocak'ı öldürdüğü için müebbet hapsi istenen Beyhan Taşocak'ın yargılanmasına devam edildi.
Duruşmada söz alan Murat Taşocak'ın annesi Ayla Tepe, "Ben bu cinayeti bir kadının, üç erkeğin olduğu yerde tek başına işleyeceğine inanmıyorum. Benim oğlumu bu aile hep birlikte öldürmüştür" dedi.
Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği üyeleri duruşma öncesinde adliye önünde yaptığı basın açıklamasında davanın takipçisi olacaklarını söylediler.
İstanbul Anadolu Adalet Sarayı 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Beyhan Taşocak cezaevinden getirildi. Öldürülen Murat Taşocak'ın annesi Ayla Tepe ve kardeşleri İrem Taşocak ile Mehmet Taşocak da duruşmaya katıldı.
KADININ CİNAYETİ TEK BAŞINA İŞLEMEDİĞİ İLERİ SÜRÜLDÜ
Duruşmada, mağdur avukatı Yeşim Özen cinayeti kadının tek başına değil de ailesiyle birlikte işlediğini ileri sürdü. Özen, "Üzerinde maktulün kan izi bulunan sopanın kırıldığını sanık kendisi bizzat söylemiştir, bu baston üzerinde inceleme yapılmasını istiyoruz, bu baston bir kadın gücüyle kırılabilecek bir baston değildir. Bu eylemin sanığın tek başına işleyebileceği bir eylem olmadığı kanaatindeyiz. " dedi.
ANNE AYLA TEPE: "BENİM OĞLUM HEP BİRLİKTE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR"
Maktülün Annesi Ayla Tepe, cinayeti bir kadının tek başına işlemiş olamayacağına dikkat çekerek, "Bu hayatın olağan akışına aykırıdır, benim oğlumu bu aile hep birlikte öldürmüştür." ifadesini kullandı.
SANIK AVUKATI TAHLİYE TALEP ETTİ
Sanık avukatı Kasım Erol ise, "Maktülün müvekkilimi tehdit ettiği, hem ailesini hem kendisini tehdit ettiğinden bahisle dava açılmıştır. Maktulün ve ailesinin şiddete meyilli olduğunu gösteren sosyal medya kayıtlarını da dosyaya sunuyoruz. Müvekkilimizin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz, karşı tarafın soyut beyanlarını reddediyoruz." diye konuştu.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Beyhan Taşocak'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
Dava öncesinde adliye önünde bir araya gelen Dağılmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği'ne üye yaklaşık 10 kişi basın açıklaması yaptı.
Derneğin başkanı Cengiz Dinçer, grup adına açıklama yaptı. Açıklamada, "Bugün burada olma sebebimiz Allah'ın kendisine emanet ettiği kızını, mahkemelerin verdiği annesine iade ederken katledilen Murat Taşocak babamızın haklarının yargı tarafından korunmasının takipçisi olmaktır. Böylece kederli ailesinin ve Türk toplumunun her bir ferdine yüklediği adaleti arama yükümlülüğümüzü yerine getirmiş olacağız" denildi.
DAVA GEÇMİŞİ
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafında hazırlanan iddianamede, Murat Taşocak ile Beyhan Taşocak'ın 2012 yılında evlendikleri ve bir çocuklarının olduğu, ikilinin anlaşamadıkların gerekçesiyle ayrı yaşadıkları anlatılmıştı.
Çiftin açtıkları boşanma davası içeriğinde çocuklarının geçici velayetinin anne Beyhan Taşocak'a verildiği belirtilerek, Murat Taşocak'ın olay günü eşinin yaşadığı eve gelerek çocuğunu aldığı, akşam çocuğunu tekrar eve getirdiğinde çiftin arasında tartışma yaşandığı belirtilmişti.
Beyhan Taşocak'ın babasının belinde bulunan ruhsatlı silahı alıp Murat Taşocak'a ateş ederek öldürdüğünün anlatıldığı iddianamede, şüpheli Beyhan Taşocak'ın "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi. Ayrıca şüphelinin "silahla tehdit" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
Görüntü Dökümü
----------------------
Adalet sarayı
-Toplanan grup
-Basın açıklamasının yapılması
-Açılan pankartlar
-Maktulün annesinin konuşması
Genel ve detay
16.10.2017 - 17.53 Haber Kodu : 171016174
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz