DHA İSTANBUL BÜLTENİ-5

1- O SÜRÜCÜ EKİM AYINDA HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK...

1- O SÜRÜCÜ EKİM AYINDA HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK...

* Sultangazi'de makas atarak kazaya neden olan sürücü, ambulansa yol vermediği için 5 yıla kadar hapsi istemiyle Ekim ayında hakim karşısına çıkacak.

Haber:Serpil KIRKESER / Kamera: İSTANBUL DHA
Sultangazi'de dün makas atarak ilerleyerek trafik kazasına neden olduğu iddia edilen Muhammed Efkan Yetişmiş (23)'in hastanedeki tedavisi sürüyor. Yetişmiş geçtiğimiz Şubat ayında da Bahçelievler'de ambulansın önüne geçerek yol vermediği gerekçesiyle hakkında dava açılmıştı. "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 5 yıla kadar hapsi istenen sürücü Muhammed Efkan Yetişmiş 15 Ekim'de Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıkacak.

Reklam
Reklam

İDDİNAMEDE
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre 28 Şubat 2019 tarihinde Bahçelievler'de meydana gelen olay şöyle oldu: Şüpheli Muhammed Efkan Yetişmiş, E-5 Kuzey yan yol mevkinde uyarı ve ikaz lambaları yakarak geçiş hakkı talep eden ambulans aracına yol vermedi. İçerisinde hasta bulunan ambulansın görev yapmasına engel olduğu, yolda trafiğin olağan akışına aykırı olarak şerit değiştirmek suretiyle de tehlikeli araç kullandığına dair polise ihbar yapıldı. Şüphelinin eylemi bazı sosyal medya, basın ve yayın kuruluşlarında video olarak yayınlandı. Videoda yer alan araç plakasından Yetişmiş'in kimliği tespit edildi. Hakkında idari ve adli tahkikat başlatılan Yetişmiş, mahkemedeki ifadesinde, "Ambulans sirenleri öttürdü. Önümdeki gri renkli araç korktu ve benim üstüme kırdı. Ben daha sonra gaza bastım. Ambulans arkama geldiğinde sirenlerini söndürmüştü. Daha sonra yanıma geldi. Ben de sirenlerini kapatınca içinde hasta olmadığını düşündüm ve ambulansa dönerek bağırdım. Daha sonra kızdım ve içinde biri olmadığını düşündüğüm ambulansa yol vermedim. Olay nedeniyle pişmanım, yapmamam gereken bir hareketi yaptım" ifadelerini kullandı.
Yetişmiş'in ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. İddianamede, sirenlerini çalarak yol almak isteyen ambulansa kasten yol vermediği, ambulansın geçtiği şeride geçerek fren yaptığı, önüne aracını kırdığı, kamu görevi görmekte olan ambulansın görev yerine dönüşünü-gidişini ısrarla yol istemesine rağmen cebir ve tehdit kullanmak suretiyle engellediği, trafik akışını tehlikeye soktuğu belirtildi. Yetişmiş hakkında "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" ve "Görevi yaptırmamak için direnme" suçlarından 9 aydan 5 yıla kadar hapsi istenmişti. Yetişmiş'e olay günü "Saygısızca araç kullanmak" suçundan 108 TL, "Geçilen aracın geçilme kurallarına uymaması" suçundan 108 TL, "Şerit izleme değiştirme kurallarına uymamak" suçundan ise 108TL olmak üzere toplam 324 lira idari para cezası kesilmişti.

Reklam
Reklam

AMBULANS ŞOFÖRÜ DE ŞİKAYETÇİ OLMUŞTU
Ambulans şoförü Erdoğan Kavruk da şüpheli Yetişmiş'ten şikayetçi olmuş olay gününü şöyle anlatmıştı: "E-5 yolunu takiben geldiğim Merter Köprüsünde önümde aracı ile seyreden M.E.Y., ambulansımızın tepe lambasının yanmasına ve arası sıra sirenlerinin çalışmasına rağmen ısrarlı bir şekilde yol vermeyerek ayrıca yaptığı el ve kol hareketleriyle yanı sıra küfürlü hareketler yapıp trafikte önümde diğer araçların yer vermeleri suretiyle boşalan şeritlere geçmeye çalıştığım sırada da bu boşalan şeritlere geçerek ısrarlı bir şekilde seyrimi engelleyip daha sonra gideceğim Doktor Sadi Konuk Hastanesi'nin yönündeki İncirli Caddesi'nde aynı hareketlere devam etmiştir. Daha sonra şüphelinin aracını bir şekilde geçip yoluma devam ettiğim sırada aracıyla arkamdan ısrarlı bir şekilde sellektör yapıp kornaya basarak arka tamponumun dibine kadar yanaşmış olup ancak tamponuma dokunmamıştır. Belirttiğim nedenlerle tehlikeli bir vaziyette araç kullanıp ayrıca yaptığı el hareketleriyle bana küfür ve tehdit eden şüpheliden şikayetçiyim."
Yetişmiş, dün takla atan araçta yaralandı. Muhammed Efkan Yetişmiş'in tedavisi hastanede devam ediyor. Yetişmiş'in tedavisinin ardından polis merkezine götürüleceği belirtildi

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
--------------------
-Arşiv

=======================================================

2-"ADALAR ULAŞIM ÇALIŞTAYI"NA HAYVANSEVERLER İLE FAYTONCULAR DA KATILDI

Haber-Kamera: Gülseli KENARLI-Onur MERİÇ / İSTANBUL, (DHA) ADALAR'daki faytonlar, hayvan hakları savunucuları ile faytoncuları sık sık karşı karşıya getiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Adalar Belediyesi'nin düzenlediği "Adalar Ulaşım Çalıştayıönda bu konu ve faytoncuların şikayet ettiği elektrikli bisiklet konusu da gündeme geldi. Büyükada'da gerçekleştirilen çalıştaya bu konunun tarafları olan Faytoncular Odası Başkanı Hıdır Ünal ve Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği Başkanı Okan Oflaz da katıldı.

Çalıştayın açılış oturumunun ardından açıklamalarda bulunan Okan Oflaz, fayton konusunun kangren olmuş bir sorun olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Seçim öncesinde faytonların kaldırılacağına dair verilen sözler vardı. Biz bu sözlerin yerine getirilmesi istiyoruz ve alternatif herhangi bir iyileştirme çalışmasını kabul etmiyoruz. Bizim tüm uğraşımız tamamen kaldırılana kadar. Biz faytonculara da aslında düşman değiliz, her ne kadar karşı taraf olarak görünsek de bizim derdimiz sistem ve sistemin bu hale getirdiği bir problem. Biz tamamen kaldırılmasını talep ediyoruz. Yıllardır çözüm önerilerine gidiyoruz, çözüm önerileri sunuluyor. Hala bir sonuca ulaşabilmiş değiliz. Umarım çalıştay doğru bir yöne evrilir ve doğru sonuçlar çıkar. Hayvanlar için umarım en hayırlı sonuçlar çıkar. Biz kaldırılmasını talep ediyoruz. Adanın topografik yapısı sebebiyle bu hayvanların zaten burada çalışması doğru değil."

Reklam
Reklam

"AKÜLÜ ARAÇLARIN DERHAL TAMAMEN TOPLATILMASI LAZIM"
Faytoncular Odası Başkanı Hıdır Ünal da yaptığı açıklamada "Adalar sit bölgesi, yolları yaya yolu. Tek resmi ulaşım aracı da faytondur. Bu çalıştayda akülü araçların tartışma konusu olmasını yanlış buluyorum. Tamamen kaçak bir şeyin burada tartışılmasını doğru bulmuyorum. Birinci öncelikli, akülü araçların derhal tamamen toplatılması lazım. Çünkü bunlar ne olduğu belirsiz araçlar. Ne hastaya, ne de sakat olan vatandaşlara hizmet verecek nitelikte değil. Zaten onların araç tarifi belli" diye konuştu.

"BİR AT HASTANESİNİN OLMASI LAZIM"
Hıdır Ünal, "Büyükada'da 227 tane, Heybeliada'da 30, Burgaz'da 21 tane faytonumuz var. Hiçbirinin durumu yaşam alanları olarak diğerinden farklı değil. O nedenle Büyükada'da 86 tane, Heybeli'de 30, Burgaz'da 21 tane at ahırına ihtiyacımız var. Bunların altyapısıyla beraber dizayn edilmesi lazım. 'Ben yaptım' mantığıyla olan bir şeyin sonu sağlıklı olmuyor. O nedenle orada faytonculuk yapan seyislerin de yaşam alanını kapsayan komplike bir projenin olması gerekiyor. Bir at hastanesinin olması lazım" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
----------------------
- Oflaz ile röportaj
- Ünal ile röportaj
- Faytonların görüntüsü
- Elektrikli bisikletlerin görüntüsü
- Detaylar

==========================================

3-SULTANGAZİ'DE OTO TAMİRCİSİNDE ÇIKAN YANGINDA 2 OTOMOBİL KÜL OLDU

Haber-Kamera: Murat SOLAK/İSTANBUL,(DHA)
Sultangazi'de oto tamircisinde tamir sırasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımdan dolayı yangın çıktı. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken iki otomobil yanarak kullanılamaz hale geldi.
Olay saat 14.00 sıralarında Malkoçoğlu Mahallesi Eski Edirne Asfaltı üzerinde bulunan bir oto tamircisinde meydana geldi. İddiaya göre oto tamiri sırasında kaynak makinesinden çıkan kıvılcımdan dolayı yangın çıktı. Yangın kısa sürede rüzgarın etkisiyle park halindeki çekicinin üzerinde bulunan bir otomobile ve tamiri yapılan diğer araca sıçradı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Çıkan yangında oto tamircisinde bulunan iki otomobil kullanılamaz hale gelirken dükkanda hasar meydana geldi. Görgü tanığı Cihan Selçuk,"Aracı tamir ederlerken birden kıvılcımdan yangın çıktı. Rüzgarla diğer yerlere sıçradı. İki araç ve malzemeler yandı. Ölü ya da yaralı yok çok şükür" dedi.

Reklam
Reklam

YANGIN GÜVENLİK KAMERASINDA
Yangın sırasında bir iş yerinin güvenlik kamerası da kayıttaydı. Görüntülerde çevredeki vatandaşların itfaiyeye yardım ederek ekiplerin yangına bir an önce müdahale etmesi için itfaiye hortumunu çektikleri görünüyor. Bir başka görüntüde ise yangın sırasında park halindeki bir aracın alevlerden etkilenmemesi için vatandaşlar tarafından uzaklaştırıldığı görülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Yanan oto tamircisinden görüntü
-Yanan iki araçtan görüntü
-İtfaiye ekiplerinden görüntü
-Bir iş yeri güvenlik kamerası
-Görgü tanığı röp
-Genel ve detaylar

=========================================

4- İŞTEN ÇIKARILANLAR İBB ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTI

Mehmet DEMİRKAYA-İSTANBUL DHA İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi Beltur A.Ş'deki, 170'den fazla kişinin işine dün son verildi. İşten çıkarılanlar, kendilerine gerekçe gösterilmediğini ve haksız işten çıkarmalar olduğunu belirterek, İBB binasının önünde basın açıklaması yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Beltur A.Ş'de çalışan 170'den fazla kişiye dün iş akitlerinin sona erdirildiği telefon mesajı yollandı. Çalıştıkları sırada işten çıkarıldığını öğrenen işçiler, yetkililere ulaşmaya çalışsa da başarılı olamadı. Bunun üzerine işçiler, Saraçhane'deki İBB binası önüne gelerek basın açıklaması yaptı. Grup adına yapılan açıklamada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun seçim çalışmaları sırasında vaatleri arasında yer alan "İşini layığıyla yapan herkes çalışmaya devam edecek" sözleri hatırlatılarak "Şimdi size soruyorum. Ne değişti Allah aşkına? Yapmış olduğunuz şeyler ağzınızla söylediğiniz şeylerle örtüşmüyor. Lütfen bu yanlıştan dönün. Herkes aile geçindiriyor. Çocukları var; kira ödüyorlar. Tam da okulların açıldığı dönemde lütfen kimseyi ekmeğinden etmeyin. Bu çok büyük bir vebaldir. Unutmayın bu dünyanın bir de ahireti var. Sizi vicdanınızla baş başa bırakıyorum" denildi.

Reklam
Reklam

"KEMAL KILIÇDAROĞLU'NUN VERDİĞİ SÖZÜ TUTMASI VE GEREĞİNİN YAPMASINI İSTİYORUZ"
İşten çıkarılan işçilerden İbrahim Köksal bir hastanenin kafeteryasında görev yaptığı sırada gelen mesajla işten çıkarıldığını öğrendiğini söyledi. 6 aydır çalıştığını belirten Köksal, "Dün bize mesaj geldi. 'İşten çıkarıldınız' diye. Şu anda işimizi geri istiyoruz. Mağdur olduk. Benim yaşım genç olabilir. Başka yerde de iş bulurum ama abilerimiz var ev geçindiren. Bunları da göz önüne almaları lazım. Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözü tutması ve gereğinin yapmasını istiyoruz. Provokatörlük yapmıyoruz. İşimizi geri istiyoruz" diye konuştu.

"HEPİMİZ MAĞDURUZ"
"Biz işimizi geri istiyoruz" diyen Nurettin Eler ise, "6 aydır çalışıyorum. Gelen mesajla işimize son verildi. Hakkımızı istiyoruz. Çalmadık, çırpmadık. Namusumuzla çalışıyoruz. Siyasi görüşümüz de yok. İmamoğlu'ndan işimizi geri istiyorum. 10 aylık çocuğum var; kira ödüyorum. Hepimiz mağduruz" şeklinde konuştu.

"MOLA YAPMADIĞIMIZ DA OLUYORDU"
İşten çıkarıldığını mesajla öğrenen işçilerden Burakcan Avinç de "Sayın İmamoğlu seçim sürecinde hiç kimsenin işten çıkarılmayacağını işe gelmeden para alanların çıkarılacağını söylemişti. Biz de buna güvendik. Kamera kayıtları var. Mola yapmadığımız da oluyordu. Çalışmamak gibi durum varsa kimse itiraz etmez zaten çıkarsınlar" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
----------------------
-İşçiler ile röportaj
-Basın açıklaması
-Detaylar
28.08.2019 - Haber Kodu : 190828134

=================================================

(Geniş Haber)
5-ŞARKICI İREM DERİCİ'YE TACİZ İDDİASINDA 3 YILA KADAR HAPİS İSTENDİ

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA) ŞARKICI İrem Derici'nin Harbiye'de oturduğu evin kapısına gelen ve daha sonra da çiçekle gelerek taciz ettiği iddiasıyla gözaltına alınan ve adli kontrol kararıyla dün serbest bırakılan E.K. (33) hakkında jet iddianame düzenlendi. Savcılık, şüpheli E.K. hakkında "Zincirleme olarak cinsel taciz" suçundan 4 ay 15 günden 3 yıla kadar hapis cezası talep etti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, müşteki İrem Derici'nin ses sanatçısı olduğu, şüpheli E.K.'nın ise Derici'nin hayranı olduğu belirtildi. Şüphelinin 3 Haziran 2019 ile 6 Haziran 2019 tarihleri arasında müşteki İrem Derici'ye, "Günaydın aşkım, seviyorum seni, iyi geceler aşkım" şeklinde birçok mesaj göndererek tacizde bulunduğu kaydedildi. Şüphelinin 22 Ağustos 2019 tarihinde ise Derici'nin ikametine gittiği, ikamet önünde Derici'nin çalışanına "İrem Hanım'a aşığım" dediği, 26 Ağustos 2019'da ise yine eve giderek zili çaldığı, müştekiye ismiyle seslendiği belirtildi.

ASLİYE CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAK
İrem Derici'nin şüpheliden şikayetçi olduğu, şüphelinin ise eylemini ikrar ettiği anlatılan iddianamede, "Şüphelinin ses sanatçısı olan müştekiye yönelik aynı suç işleme kararı icrası kapsamında değişik zamanlarda mesaj attığı, evine gitmek suretiyle müştekiye aşık olduğunu ve müştekiyi sevdiğini belirterek müteselsilen cinsel tacizde bulunduğu anlaşılmıştır" ifadesine yer verildi. İddianamede, şüpheli E.K. hakkında "Zincirleme olarak cinsel taciz" suçundan 4 ay 15 günden 3 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianame kabul edilirse şüpheli E.K. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.

ADLİ KONTROL KARARIYLA SERBEST BIRAKILMIŞTI
Şarkıcı İrem Derici'nin şikayeti üzerine gözaltına alınan E.K. dün polis tarafından Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirilmişti. Savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından E.K. "Cinsel taciz" suçundan adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan bekar olduğunu ve çiftçilik yaptığını söyleyen şüpheli E.K., ünlü şarkıcının evine 50 metre yakınına yaklaşmasının yasaklanması ve haftada bir gün ikametine en yakın karakola imza atması suretiyle adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı.

Görüntü Dökümü:
---------------
-ARŞİV

===========================================

6- İSTANBUL'DA KIRTASİYE ÜRÜNLERİNE DENETİM

- VELİLERE UYARI: ETİKET OKUYUN

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Güven USTA/İstanbul,(DHA)
Yeni eğitim ve öğretim döneminin başlamasına kısa bir zaman kala, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Başakşehir'de bulunan bir kırtasiyede denetim gerçekleştirdi.
Ticaret Bakanlığı, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılının başlamasına az bir zaman kala kırtasiye ürünleri ve okul kıyafetleri alışverişlerinin yoğun olarak yapıldığı Ağustos ve Eylül aylarında söz konusu ürünlere yönelik piyasa gözetimi ve denetimi faaliyetlerini artırdı

GÜVENSİZLİK ORANI YÜZDE 54'TEN YÜZDE 3'E DÜŞTÜ
Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Meral Karaaslan, Bakanlık olarak okul sezonunun başlaması nedeniyle denetimlere ağırlık verildiğini söyleyerek, "2011 Yılında Ticaret Bakanlığı kırtasiye ile ilgili ilk mevzuatı çıkartıp, uygulamasına başladı. Denetimlere başladığımızda piyasa gerçekten çok kötüydü. Yüzde 54'lere varan bir güvensizlik oranı vardı. Ama yıllar içerisinde hem denetimlerin tavizsiz devamı hem de bu sektörün sahip çıkmasıyla oranlar yıldan yıla büyük bir düşüş gösterdi. İkinci yıl örneğin yüzde 24'e düştü. Yüzde 18, yüzde 11, daha sonra 2017'de biz yüzde 1,5'ları gördük. Geçtiğimiz yıl sadece yeni kriterler getirdik biz. Yeni kimyasal maddeler ekledik. Oyuncak yönetmeliğini Avrupa Birliği(AB) ile tam uyumlu hale getirdik. O uyum sürecinde yüzde 3 oldu. Geçtiğimiz yılın son rakamları yüzde 3" şeklinde konuştu.

"EKİPLERİMİZ 30 İLDE SIKI DENETİM YAPIYOR"
Ağustos ayı itibariyle çok sıkı bir denetime başladıklarını dile getiren Karaaslan, "Öncelikle ithalatta daha yurda girmeden bu ürünlerle ilgili test raporları istiyoruz. Gerek görürsek numuneler alıyoruz ve yurda girişine izin vermiyoruz. 30 ilde şu anda eş zamanlı olarak ve hiç ara vermeden sadece kırtasiye değil okul kıyafeti, ayakkabılar, çocukların okulda kullandığı her türlü şeyi kontrol edeceğiz. Ben 1 haftadır İstanbul'dayım. Neden İstanbul'a ağırlık veriyoruz, çünkü ithalatçıların çok büyük bir bölümü burada. Bunun dışında şu an Urfa'da var. Urfa da bizim için ithalatçının yoğun olduğu bir bölge. Van'da var, Mersin'de var denetim ekiplerimiz. 30 ilde çok sıkı bir şekilde denetimler devam ediyor. Ama diğer iller için de bizim tüketicilerimiz herhangi bir şekilde endişeye düştükleri zaman, derhal ALO 175 hattımızı, bakanlığımızı, il müdürlüklerimizi aradıklarında aynı gün bunları laboratuvarlara gönderecekler ve 3 gün içerisinde sonuç alarak hemen 4. gün bu ürünle ilgili işlemlere başlamış olacağız" İfadelerini kullandı.

VELİLERE UYARI
Denetimlerde öncelikle etiket ve ambalajlara baktıklarını vurgulayan Karaaslan, "Tüketicilere diyoruz ki, 'Etiketlere dikkat edin, Etiket okuyun' Kimyasal ile ilgili bir şey söyleyemiyoruz çünkü kimyasalı dokunarak, koklayarak anlama şansımız maalesef ki yok. O yüzden biz özellikle oyuncak kapsamına giren ürünlerimiz var; pastel boya göstereyim, burada "CE" işaretinin bulunmasını istiyoruz. Bu işaret ürünün güvenli olduğunu, uygulanan standartların mevzuatın tamamını yerine getirdiğini gösteren bir işaretleme. Bu ürünlerde 3 yaş uyarısının da olması gerekiyor. 3 yaş altında kullanılmamasını gösteren ibare. Ve yine üreticinin iletişim bilgisi, adres, unvan ve telefon numaralarının ürünün üzerinde bulunması gerekiyor" dedi.

SOLVENT İÇEREN ÜRÜNLERE DİKKAT!
Çocukların sağlığını tehdit edecek maddeler içeren kırtasiye ürünlerinden kaçınılması gerektiğini vurgulayan Karaaslan, "Boya ve yapıştırıcılarda yine CE damgasının olmasını istiyoruz. Ve solvent içermeyen ürünleri tercih etmelerini istiyoruz. Çünkü içermesi halinde çocuğun ciğerlerine rahatsızlık verecek, astım ve bronşite neden olabilecektir " şeklinde konuştu.

"ÖZELLİKLE BESLENME ÇANTALARI RİSKLİ"
Okul alışverişinin demirbaşı diyebileceğimiz çantalarla ilgili olarak Meral Karaaslan, "Çantalarla ilgili olarak, çantalar oyuncak kapsamında değildir. CE işareti hiçbir şekilde olmaz ama çantalarımızda da mutlaka üzerinde üretici bilgisinin bulunmasını öneriyoruz. Bunun dışında da boya çıkarıyor mu? Dokundunuz, elinize bir boya geliyor. Bu belli ki bir kanserojen madde içeriyor. Bu tür şeylere dikkat edebilirler. Özellikle beslenme çantaları bizim için çok riskli bir grup. Anneler çok dikkatle çocukları için evde sağlıklı yiyecek hazırlıyor ama bunu kötü bir çantaya koyduğu zaman oradan kanserojen madde geçişi olacaktır. Ağır plastik kokuyorsa, boyası geçiyorsa bu tür çantaları da almamalarını öneriyoruz." ifadelerini kullandı.

"GÜVENLİ ÜRÜN PAHALI ÜRÜN DEĞİLDİR"
Ürün fiyatlarıyla ilgili olarak ise Karaaslan, "Önceliğimiz ürün güvenliği denetimi ama fiyatlar konusunda da ürünlerin üzerinde fiyat etiketi olmasına, doğru olup olmamasına mutlaka dikkat ediyor denetmen arkadaşlarımız. Yalnız şunu çok net olarak söyleyebilirim. Güvenli ürün, pahalı ürün değildir illa. Makul fiyata da bütün testlerden geçmiş çok güzel ürünlerimiz var" dedi.

Görüntü dökümü
-----------------------
-Kırtasiye ürünleri
-alışveriş yapan insanlar
-etiketleri denetleyen çalışan
-Meral Karaaslan ile röp.
-Genel ve detay
28.08.2019 - Haber Kodu : 190828113

===================================================

7 - İTALYA ASKERİ EĞİTİM GEMİSİ İSTANBUL'DA

Haber-Kamera: Ümit UZUN-Harun UYANIK/İSTANBUL(DHA) - İtalya Deniz Kuvvetleri Komutanlığına bağlı ITS ETNA gemisi, Livorno Deniz Harp Okulu'nun eğitim faaliyetleri çerçevesinde İstanbul Limanı'nı ziyaret etti. Demirleme yeri Haydarpaşa Mendirek açığı olan gemi 2 gün boyunca İstanbul'da olacak. Gemi Komutanı Deniz Kurmay Albay Luca Pasquale Esposito, misyonlarının denizcilik akademisindeki ikinci yılını geçiren öğrencileri gemide eğitmek olduğunu belirterek, "Bundan sonra 4 yıllık bir uzmanlık eğitimimiz var. İyi subaylar olmaları için eğitim çok önemli. İyi bir subay demek, gemiyi iyi bilmek ve kullanmak, güverte de olmak onların eğitiminin bir parçası. Aynı zamanda başka kültürlerle diyalog kurmak, birlikte çalışabilmek, bu işin bir parçası olduğu için böyle bir Akdeniz rotası çiziyoruz. Pek çok ülkeyi ziyaret ediyoruz. 2 aylık bir kurs bu. İlk durağımızla son durağımız aynı olacak. İstanbul rotamızın ikinci ayağının ilk şehri buradan İsrail'e gideceğiz. Son durağımızda ise bitirme törenimizi yapacağız" dedi.

"İSTANBUL GİBİ BİR ŞEHİRDE OLMAKTAN ÇOK MEMNUNUM"
Gemide öğrenim gören İtalyan öğrenci Cesare Torregiani, "2 aydır eğitim amaçlı bu gemideyim. Bu eğitimi tamamladıktan sonra subay olarak eğitimimize devam edeceğiz. Türkiye'de İstanbul gibi muhteşem şehirde olmaktan çok memnunum. Bu eğitimin amacı denizcilik kadar farklı ülkelerde olmak, kültürleri tanımak, aynı zamanda akademide gördüğümüz denizcilikle ilgili eğitimleri pratikte uygulama imkanı tanıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
---------------------
-Genel ve detaylar
-Röportajlar
-Gemide eğitim gören öğrenciler
-Geminin detayları