DHA YURT BÜLTENİ - 1

1)HAKKARİ'DE PKK SALDIRISI: 3 ŞEHİT, 1 YARALI   HAKKARİ'nin Şemdinli ilçesi kırsalındaki sınır bölgesinde yol güvenliğini sağlayan askerlere, Irak'ın kuzeyindeki Basyan bölgesinde bulunan PKK'lı teröristler tarafından güdümlü füze ile saldırı düzenlendi.

1)HAKKARİ'DE PKK SALDIRISI: 3 ŞEHİT, 1 YARALI

HAKKARİ'nin Şemdinli ilçesi kırsalındaki sınır bölgesinde yol güvenliğini sağlayan askerlere, Irak'ın kuzeyindeki Basyan bölgesinde bulunan PKK'lı teröristler tarafından güdümlü füze ile saldırı düzenlendi. 3 askerin şehit 1 askerinde yaralandığı saldırıdan sonra bölgede hava destekli operasyon başlatıldı. Olay, dün saat 18.00 sıralarında Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Aktütün ile Dağlıca arasında meydana geldi. Sınıra sıfır noktada yol güvenliğini sağlayan askeri birliğe, Irak'ın kuzeyindeki Basyan bölgesindeki Khala Dağı'ndan PKK'lı teröristler tarafından güdümlü füze ile saldırı düzenlendi. Olayda 3 asker şehit olurken, 1 asker yaralandı. Yaralı asker helikopterle Şemdinli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.Saldırıdan sonra teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için bölgede hava destekli operasyon başlatıldı. Şehit askerlerin bugün Hakkari'de düzenlenecek askeri tören düzenleneceği ardından naaşlarının toprağa verilmek üzere memleketlerine gönderileceği belirtildi.
GENELKURMAY: 3 ŞEHİT 2 YARALI
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı Aktütün ile Dağlıca arasında sınıra sıfır bölgede yol güvenliğini sağlayan askerlere, Irak'ın kuzeyindeki Basyan bölgesindeki Khala Dağı'ndan PKK'lı teröristlerin tanksavar ile düzenlediği saldırıda 3 askerin şehit 2 askerin de yaralandığını bildirildi. Yaralı askerlerin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilen açıklama şu ifadelere yer verildi:"03 Haziran 2018 tarihinde Hakkâri bölgesinde, bölücü terör örgütü mensupları tarafından yapılan tanksavar saldırısı sonucunda, üç kahraman silah arkadaşımız şehit olmuş, iki kahraman silah arkadaşımız ise hayati tehlikeleri olmayacak şekilde yaralanmıştır.Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu saldırıda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, şehitlerimizin kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile Yüce Türk milletine başsağlığı ve sabır, yaralanan kahraman silah arkadaşımıza acil şifalar dileriz.Türk Silahlı Kuvvetleri asil Türk milletinden almış olduğu güç ile tüm terör örgütleriyle mücadelesine en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir."

Reklam
Reklam

Haber: HAKKARİ,(DHA)

2)KAYSERİ'DE ŞEHİT ACISI

HAKKARİ'nin Şemdinli ilçesine bağlı Aktütün ile Dağlıca arasında PKK'lı teröristlerin güdümlü füze saldırısı sonucu şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Orhan Özkan'ın (29) acı haberi memleketi Kayseri'ye ulaştı.
Hakkari'nin sınıra sıfır noktasında yol güvenliğini sağlayan askeri birliğe, Irak'ın kuzeyindeki Basyan bölgesindeki Khala Dağı'ndan PKK'lı teröristler tarafından güdümlü füze ile saldırı düzenlendi. Olayda 3 asker şehit olurken, 2 asker yaralandı. 3 şehit asker arasında bulunan Piyade Sözleşmeli Er Orhan Özkan'ın acı haberi Kayseri'ye ulaştı. Askeri yetkililer acı haberi şehidin Talas Mevlana Mahallesinde yaşayan eşi Özlem ve annesi Hatice Özkan'a verdi. Aile acı haber sonrası sinir krizi geçirdi. 5 yaşında Elif isminde kız çocuğu bulunan şehit Özkan'ın babasının da yıllar önce vefat ettiği öğrenildi. Şehidin ailesinin yaşadığı binaya Türk bayrakları asılırken, akraba ve yakınları taziyeye geldi. Şehit Özkan'ın bugün öğle namazında kılınacak cenaze namazının ardından Garnizon şehitliğinde toprağa verileceği öğrenildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------------
-Olay yeri
-Genel detay

Haber-Kamera: Olcay DÜZGÜN /KAYSERİ,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

3)ADANA'YA ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ

HAKKARİ'de Şemdinli ilçesi sıfır noktasında Irak kuzeyindeki PKK'lı teröristlerce tanksavar saldırısı sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Koç'un (27) memleketi Adana'daki baba ocağına ateş düştü.
Hakkari'nin sınıra sıfır noktasında yol güvenliğini sağlayan askeri birliğe, Irak'ın kuzeyindeki Basyan bölgesindeki Khala Dağı'ndan PKK'lı teröristler tarafından tanksavar saldırısı sonucu şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Koç'un şehadet haberi, Adana'nın Yüreğir ilçesinde oturan ailesine askeri heyet tarafından verildi. Şehidin merkez Yüreğir ilçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi'ndeki evine sağlık ekibi eşliğinde gelen askeri heyet, acı haber baba Şakir ve anne Rukiye Koç'a verdi. Oğullarının şehit olduğunu öğrenip fenalık geçiren acılı anne ve babaya hazırda bekleyen sağlık ekibi müdahale etti. Acı haberi duyan yakınları ve komşuları taziye için şehidin evine akın etti. Şehidin evine ve sokağa Türk bayrağı asıldı.

Reklam
Reklam

7 KARDEŞİN EN BÜYÜĞÜ
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde sınırın sıfır noktasında PKK'lıların tanksavarlı saldırısında şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Koç'un yaklaşık 5 yıldır askeriyede görev yaptığı belirtildi. Şehit Koç'un bekar ve 7 kardeşin en büyü olduğu öğrenildi. Doğu görevinin bitmesine 4 ay kala şehit düştüğü aktarılan Uzman Çavuş Muhammet Koç'un, son olarak bir ay önce izinli olarak baba evine geldiği bildirildi. Şehidin cenazesi, bugün memleketi Adana'da toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü
------------------------------
- Şehidin baba evinden görüntü
- Şehidin baba evine asılan Türk bayrağından görüntü
- Evin önündeki ambulanstan görüntü
- Evin bulunduğu sokağa Türk bayraklarının asılması
- Evin önüne kurulan taziye çadırından görüntü
- Taziye için eve gelenlerden görüntü

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ /ADANA,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

4)ADANA ŞEHİDİNİ UĞURLADI

KUZEY Irak'ta askeri üs bölgesinde yol yapım çalışması sırasında PKK'lı teröristlerin iş makinesine düzenlediği roketatarlı saldırıda şehit olan Uzman Çavuş Tayfur Uluçay (29), memleketi Adana'nın Kozan ilçesinde gözyaşlarıyla toprağa verildi.
Adana Havalimanı'na uçakla getirilen şehidin cenazesi buradan karayoluyla Kozan ilçesine bağlı Yukarıkeçili Mahallesi'ne götürüldü. Burada düzenlenen uğurlama törenine Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Büyükşehir Belediyesi Başkanı Hüseyin Sözlü ve şehidin annesi Sultan Uluçay, babası Kemal Uluçay, kardeşleri ve çok sayıda kişi katıldı. Şehidin cenazesi, ikindi namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra gözyaşları arasında toprağa verildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------------
- Şehidin cenazesinin askeri araçla köye getirilmesi
- Tabutun askerler tarafından indirilmesi
- Cenaze namasının kılınması
- Törenden detay görüntüler

Haber-Kamera: Yaşar KORKUSUZ / KOZAN(Adana),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

7)DEMİRKAZIK'TA 3 DAĞCI MAHSUR KALDI

NİĞDE'nin Çamardı İlçesinde bulunan Demirkazık Dağı'na tırmanan 3 dağcı iniş sırasında yoğun sisi nedeniyle kayboldu.
Bireysel tırmanış yapan 3 dağcı, 3 bin 750 rakımlı Demirkazık Dağı'nın zirvesine çıktı. İnişe geçen 3 kişi, 3 bin 500 metredeki Peck Kulvarı'nda yoğun sis nedeniyle ilerleyemedi. Mahsur kalan dağcıların yetkililere haber vermesi üzerine bölgeye AKUT, AFAD, UMKE ve JAK ekipleri sevk edilirken, Demirkazık dağ evinde kriz masası kuruldu. Dağcılardan birinin rahatsızlandığı belirtilirken, Ankara'dan gelecek helikopter ile dağcılara ulaşılması planlanıyor.

İSİMLERİ BELLİ OLDU
Demirkazı Dağı'nda mahsur kalan 3 dağcının İstanbul ve Kocaeli Zirve Dağcılık Klübü üyeleri İkra Tülek, Sercan Eren ve Hazar Altıntaş olduğu öğrenildi. Mahsur kalan dağcıları kurtarmak için çalışmalar devam ediyor. Dağcılar ile telefonda konuştuklarını belirten Niğde Akut Lideri Nedim Urcan "Yoruldukları için yürüyerek inemediklerini söylediler. Peck kulvarında aşağısının uçurum olduğu için endişe duyduklarını söylediler. İnmeleri gereken yere uzak durumdalar. Hava soğuk olduğu icin orada durmalarını istedik. Helikopter birkaç sorti yaptı ancak teknik anlamda yakıt alması gerektiği için geri döndüler. Eğer hava işi olursa, helikopter veya 2 kişilik ekip ip atarak inmeleri sağlanabilirö dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------------------
- Dağ evindeki kurtarma ekiplerinden görüntü
- Niğde Akut Lideri Nedim Urcan'ın açıklaması (geçilecek)

Haber: Ali KADI-Adnan ÇELEBİ / ÇAMARDI(Niğde),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

10)CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: KÜRTLERE KİMSE DEVLET ARAMASIN

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Kürtlere kimse devlet aramasın. Kürtlerin devleti Türkiye Cumhuriyeti'dir." dedi. Konuşmasında HDP'yi ve tutuklu cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı da sert bir şekilde eleştiren Erdoğan, "53 Kürt kardeşimin kanı, bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır"dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün saat 16.30'da Diyarbakır'da Ak Parti'nin İstasyon Meydanı'nda düzenlediği mitinge katıldı. Miting alanını dolduran coşkulu kalabalık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a büyük tezahüratte bulundu. Konuşmasına Diyarbakır yöresinde sıklıkla kullanılan, "Diyarbekir, sahan bakınca keyfim geli" sözleriyle başlayan Erdoğan, "Diyarbakır etrafında bağlar var, fitil işler yüreğimde yarem var, sen gidersen benim başka kimim var, isterem ki bir gün evvel gelesen aman" dizelerini okuyarak başladı.
Erdoğan, "Bizim Diyarbakır'a olan sevdamız, asla bitmez. Biliyorsunuz, aramıza girmeye çalıştılar, terör örgütüyle aramıza girmeye çalıştılar, hendeklerle aramıza girmeye çalıştılar, sokaklarda sizleri bir birinize kırdararak, tehditle, yağmayla, haraçla aramıza girmeye çalıştılar. Sahabe emaneti olduğu için insanların abdestsiz girmeye çekindiği bu şehirde Kurşunlu Camii'ni yakarak, 4 ayaklı minareyi yıkmaya teşebbüs ederek, aramıza girmeye çalıştılar. Okula gitmesi gereken çocuklarımızı ellerinden alıp, dağa gönderip, hayatlarını karatarak, aramıza girmeye çalıştılar. Diyarbakır Belediyesi'nin önünde anaları ağlattılar. Sizleri tarihinizden, kültürünüzden, inancınızdan, ahlakınızdan, geleneklerinizden kopartıp, marjinal örgütlerin kulu kölesi yaparak, aramıza girmeye çalıştılar. Ne der Diyarbakırlı? Çürük merdivenle dama çıkılmaz. Bunların çürük merdiveni ile dama çıkmaya çalışanlar da yerle yeksan oldular. Biz Diyarbakır'a, Türkiye'ye gönlümüzü verdik" dedi.

Reklam
Reklam

BİZ YAPARIZ, BU HDP YIKAR
Diyarbakır'a 16 yılda 35.5. katrilyon lira yatırım yaptıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençler, bu söylediklerimi bilmeyenlere söyleyin, terör örgütünün arkasında olduğu gençlere söyleyin. Diyarbekir'i bir kenara koymadık. Diyarbakır, yaptığımız yatırımlarla Doğu ve Güneydoğu'nun adeta bir İstanbul'u, İzmir'i haline geliyor. Diyarbakır benzer nüfusa sahip ilerimiz arasında en çok yatırım yaptığımız yerlerden biri. Biz yaparız, işte bu HDP yıkar. Onlar bu ülkede yıkmak için var. Onlar; buradaki evleri bombalamadılar mı, evleri yıkmadılar mı, evlerin altından tüneller açmadılar mı? Camilerimizi yaktılar, yıktılar, okullarımızı yaktılar yıktılar, bombaladılar, aynı şekilde saat kulesini yaktılar yıktılar. Bunlara gereken dersi 24 Haziran'da vermeye hazır mıyız? Siz, korkuyu korkutan insanlarsınız, ölümü öldüren insanlarsınız. 3 yıl önce Sur içinde gerçekten asla görmek istemediğimiz acı olaylar yaşandı. Bölücü terör örgütü, Sur içinde yaşayan vatandaşlarımızın evlerini, iş yerlerini yıktı. Sokaklarını çukurlarla kapattı. Camilerini, okullarını, hastanelerini tahrip etti. Güvenlik güçlerimize saldıran teröristler kaçarken vatandaşlarımızı kendilerine canlı kalkan olarak kullanmaya çalıştı. Biz sadece bu teröristleri imha etmekle kalmadık. Sur içini baştan sona yeniden inşa ve ihya ettik. Terörün kol gezdiği buralarda, inşallah bundan sonra turistler gezecek." diye konuştu.

Reklam
Reklam

DİYARBAKIR'A HIZLI TREN
Konuşmasında DBP'li belediye döneminde yapılan Kırklar Dağı konutlarına da değinen Erdoğan, "Kırklar Dağı'na yaptıkları çirkinliği gördünüz. Örgüte, örgütün adamlarına peşkeş çekip, sizin ziyaret mekanınızı betona gömdüler. Buradan kazandıkları parayı da örgüte gönderip, size kurşun, bomba olarak geri çevirdiler. Biz ne yaptık, bunların hepsini yıktık. Diyarbakırlıya yapılan bu saygısızlığı ortadan kaldırdık. Gördünüz işte, ziyaret sonunda onları da çarptı. Diyarbakır'ı hızlı trenle buluşturmak için çalışalarımıza başladık. Diyarbakır- Elazığ ve Diyarbakır Şanlıurfa-Mardin hızlı tren hatlarının kesin proje ihalesine bu yıl çıkıyoruz." dedi.

'KİM KÜRT KARDEŞİMİN HAKKINI GASP ETMEYE KALKARSA, KAŞISINDA BENİ BULUR'
Gençlerin yıllardır kendilerini istismar edenlere, geleceklerini karartanlara bu seçimde sağlam bir cevap vereceklerine inandığını belirten Erdoğan, "Huzurun özellikle kıymetini Diyarbakırlı çok iyi bilır. Biz istiyoruz ki, Diyarbakır, Diyar-ı huzur olsun öyle mi? Bunun çin çalışmaya var mıyız? Bugün Diyarbakır'la birlikte tüm bölgemiz, 40 yıldır hiç olmadığı kadar Allah'a hamd olsun huzur doludur. Hükümetimiz ve başta İçişleri Bakanımız Sayın Soylu olmak üzere tüm emniyet gülçlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz bölge halkının huzuru için ellerinden geleni yaptılar. Bugün devlet hiç olmadığı kadar halkının yanındadır. Uzun süreden beri hiç bir Kürt kardeşimiz, sadece Kürt olduğundan dolayı mağdur edilmiyor. Her Kürt bu memlekette, her Türk'ün, her Arap'ın, her Laz'ın, her Çerkez'in,her Boşnak'ın sahip olduğu haklar neyse hepsine sahiptir. Her kim bir kürt kardeşimin bir hakkını gasp etmeye kalkarsa, kaşısında önce beni bulur. Artık hiç bir terörist gelip, halkın yakasına yapışamıyor, haraç alamıyor, kimse Kürt kardeşimin evladını zorla alıp, dağa götüremiyor. Artık belediyenin önünde ağlayan Diyarbakırlı anneler var mı? Hamd olsun. Artık hiç kimse esnafımızın kepengini kapatamıyor, ticaretine engel olamıyor. Artık hiç kimse evde, sokakta, kahvede, hayatın her alanında Kürt kardeşimin tepesine binip, ensesinde boza pişiremiyor. Kendisine zorla, tehditle birşey yaptıramıyor. Bütün bunları sizler için yaptık. Sizin özleminiz Diyarı huzur değil miydi? İşte bu huzur ortamının sağlanması değil miydi? Çocuklarınız rahatça okula, işine gitsin, dağa kaçırılma korkusu yaşamadan akşam evine dönsün istemiyor muydunuz? Kime gelip sizi haraca bağlamasın, kimliğiniz üzerinden siyaset yapıp sizi marjinal ideolojilerin aracı haline getirmesin istemiyor muydunuz? Ana diliniz siyasi istismar aracı haline dönüşmesin istemiyor muydunuz? Ana dilinizi her yerde serbest kullanabiliyor muydunuz? Şimdi var mı engel olan? Dininizin, inancınımızın gereklerini serbestçe yerine getirebiliyorsunuz değil mi? Red ve inkar politikalarından eser kaldı mı ? Bunları kim kaldırdı? Elhamdulillah. Hamd olsun artık kimliğinizin ve inancınızın önünde hiç bir yasak yok. Yasak olan tek şey var, o da sizin özgürlüğünüze, yaşam hakkınıza, eğitim hakkınıza, iş yapma hakkınıza yönelik terörit saldırılardır. Biz buna izin vermemekte kararlıyız. Kürt kardeşlerimizin istisnasız tamamı da, diğer vatandaşlarımız gibi Türkiye Cumhuriyeti devletinin güvencesi altındadır." dedi.

Reklam
Reklam

HEPSİ TÜRBE ZİYARET EDER GİBİ, EDİRNE'DE, CEZAEVİNDE BEYEFENDİYİ ZİYARETE GİDİYORLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı siyasi taleplerin dile getirilme hakkının elbette olduğunu, ancak bunun meşru yollar ve hukiki sınırlar içerisinde yapılması gerektiğinikaydetti. Erdoğan, HDP adayı Selahattin Demirtaş'ı ziyaret eden siyasileri eleştirerek şunları söylledi:
"Ama bunun da meşru yollar ve hukuki sınırlar içinde yapılması gerekiyor. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak beni bağlayan kurallar, diğerlerini de bağlamak durumundadır. Öyle, ben şuyum, buyum diye efelik yapmaya, kuralları, kanunları, milletin hak ve özgürlüklerini hiç saymaya kalkarsanız bu devlet buna da izin vermez. Diyarbakır'da 53 Kürt kardeşimi, sokağa dökülün diyen kimdi? Edirne'deki değil mi? 'Sokağa dökülün' dedi, ne oldu, 53 kardeşimiz orada şehit oldu. Ölenler kimdi? Benim Kürt kardeşlerim değil miydi? Yasin Börü evladımızı bunlar öldürmedi mi, bunlar şehit etmedi mi? Şimdi ne olmuş, Cumhurbaşkanlığına aday olmuş. Bakıyorum hepsi, türbe ziyaret eder gibi, Edirne'de cezaevinde beyefendiyi ziyarete gidiyorlar. Bay Muharrem onunla övünüyor, 'Gideceğim ziyaret edeceğim' diyor. Türbe ziyareti. Ziyaret etsen ne yazar, oradan sana ne gelecek? Sen benim halkımı ziyaret et. Bak bakalım bu halk sana ne diyecek, gel bakalım Diyarbakır'a, Diyarbakır sana ne diyecek. 53 Kürt kardeşimin kanı bu Demirtaş'ın eline bulanmıştır. Bunun bedelini er ya da geç ödeyecektir. Yoksa tarih, o 53 kardeşim bizleri affetmez, bizi de affetmez. O'nun için de dik duracağız, sağlam duracağız ve inşallah 24 Haziran'da, sandıkta, benim o Kürt kardeşlerimin ölümüne imkan hazırlayan, zemin hazırlayan bu Demirtaş'a da hesabını soracaktır. Bak bu güne kadar ağzıma almadım. Ama o 53 kardeşim sebebiyle bunu ağzıma aldım. Yoksa muhatabım değil, hiç derdim de değil. Ama benim Kürt kardeşlerimi bunlar sömürdüler. Öyle saz alıp, saz çalmakla benim Kürt kardeşlerime hizmet olmuyor. Sadece Türkiye Cumhuriyeti değil, bu hoyratlığa hiç kimse izin vermez. Eğer, bu kurallarda değişmesi gereken şeyler varsa, onun kararını da sizlerle birlikte vereceğiz. Çünkü biz milletin iradesinin üstünde bir irade tanımıyoruz. 24 Haziran seçimleri bir kez daha milletin iradesinin zaferi ile sonuçlanacakır."

KİMSE KÜRDE DEVLET ARAMASIN
Bugüne kadar yaptıkları hiçbir reformdan pişman olmadıklarını söyleyen Erdoğan, "Hiçbir konuda sağladığımız hiçbir haktan geri dönmeyeceğiz. Çünkü bizim attığımız adımlar, halkımıza sağladığımız imkanlar tüm bu haksızlıkları ortadan kaldırmaya yöneliktir. Attığımız her adımı uzun uzun düşünerek attık. Bir şeye karşı çıkmışsak, inanın çok sağlam ve sizlerin menfaatine yönelik bunların sebepleri vardır. Sınırlarımız ötesinde oynanan oyunların hiç biri Diyarbakır'ın da, Türkiye'nin de hayrına değildir. Yağ acı olunca pilav da acı olur. Bu ülkenin, bu gücün, öteki yapının güdümünde atılan hiçbir adımın sonu, hiç birimiz için özgürlüğe ve refaha çıkmaz. Selahadini Eyyübi'nin torunlarından intikam olmak için kurulan tezgahlarla kimseyi kandıramazlar. Dün PKK'yı kullananllar bugün FETÖ'yü baş tacı yapıyorlar. Onların derdi, Kürdün veya Türk'ün kendisi değil. Hep birlikte temsil ettiğimiz değerlerdir. İşte bunun için diyoruz ki, coğrafyamızda ne yapaaksak, hep birlikte yapacağız. Türkiye hepimizin ülkesi, Türkiye Cumhuriyeti devleti, hepimizin devleti. Kimse Kürtlere devlet aramasın. Kürtlerin devleti, Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Biz Irak'ta, Suriye'de verdiğimiz mücadele ile asırlardır bizi bir birimize düşürerek kurulan sömürü düzenine karşı çıkıyoruz. Biz, terör örgütleri kullanılarak insanlarımızın bir birine kırdırılmasına karşı çıkıyoruz. Biz tek millet derken, Türk'üyle, Kürd'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Boşnak'ıyla, 81 milyonun tamamını kast ediyoruz. Biz tek bayrak derken, sizin de, bizim de dedelerimizin uğruna canlarını ortaya koyduğu bir mücadelenin elinizde sembolünü kast ediyoruz. Biz tek vatan derken, ecdadımızın asırlarca hep birlikte yaşadığı 780 kilometre karelik bi vatan toprağını kast ediyoruz. Biz tek devlet derken, sizlerin acısını çok yakından tattığı, ülkemizi bir felaketin eşiğine getiren, paralel yapılara karşı duruşumuzu ifade ediyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İşte ne büyük yerlilik ve millik burada, şu anda bu meydanda sizlerle birlikte bir araya gelmiş olmamızdır. Biz, bir dönem ötekileştirilmiş, horlanmış, ezilmiş diğer vatandaşlarımız gibi Kürt kardeşlerimizi de köhne, ceberrut, baskıcı eski vesayet düzenin zulmünden kurtarmış olmaktan gurur duyuyoruz. Unutmayın, size zulmeden bu vesayet düzeni yeri geldi bizi de hapse attı, partimizi kapatmaya çalıştı. Ülkemizin demokrasi yolculuğunda bugünlere nasıl geldiğini sizler çok iyi biliyorsunuz. Biz, Kürt yoktur demiyoruz. Türkiye'nin artık bu noktadan geri dönüşü mümkün değildir. Biz Kürtlerin bizatihi kendisini sorun olarak gören anlayışa nazire olarak, Kürt sorunu yoktur diyoruz. Herkes gibi sizlerin de özgürlüklerini güvence altına, biz aldık. Bizim için asla değişmeyecek ve hep öyle kalacak resmi dilimiz Türkçe ne kadar değerliyse, ana diliniz Kürtçe de o kadar kıymetledir. Kazanılmış diğer özgürlükler de aynı şekilde sizin ananızın ak sütü gibi sizlere helal olsun" dedi.
Konuşması sırasında çalınan 'Aynı yoldan geçmişiz biz' şarkısına eşlik eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Madem ki, aynı Allah'ın kuluyuz biz, öyleyse birimizin parmağı kesildiğinde, hepimizin canı yanır, hepimizin yüreği dağlanır. Allah'a şükür, çok uzun süredir bu memlekette bombalar patlamıyor, yollar kesilmiyor, canlar yanmıyor. Hamd olsun şehirlerimiz gayet güzel. İşte bunu nasıl sağladık? Tabii ki öncelikle güvenlik güçlerimizin cansiperane çabaları sayesinde, ama asıl sizlerin desteğiyle sağladık. Bu durumun devamı yine sizlerin elinde. Şimdiye kadar bölücü terör örgütünün listelerine dağın başında yapıp, meclise gönderdiği milletvekilleri, sizin hangi yaranıza merhem oldu. Çocuklarınızı terör örgütüne teslim etmekten, keyfinize kaçırmaktan başka, size nasıl bir hizmetle geldiler.Hangi gün, hangi zaman kapınızı çaldılar. Sizi boş laflarla, sloganlarla kandırmaya çalışmak dışında ne iş yaptılar. Seçimde oyu senden alıp, gidip batıdaki marjinal kesimlerin, terör örgütlerinin hizmetkarlığına soyunmaktan başka ne yaptılar? Öyleyse çok daha kararlı olacağız. Bu şehirleri yıllarca bunların Belediye başkanları yönetti. Hangi hizmeti aldınız, çöpleriniz mi toplandı, caddeleriniz mi pırıl pırıl hale getirildi, altyapınız mı gelişti, suyunuz mu düzgün aktı? Hiç biri olmadı. Kayyumlar görev yapmaya başladıktan sonra, şehirlerimiz hizmet gördü. Artık bunlara dur demenin zamanı geldi Siz isterseniz bu alçak oyunu bozarsınız. Sizlerden hizmet getirecek, derdinize çare olacak, hak ve özgürlüklerinize sahip çıkacak kimselere oy vermenizi bekliyoruz. Sizlerden, şahsımı aynı zamanda Diyarbakır'ın adayı olarak görmenizi istiyorum."

Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Mitingden görüntüler
- Erdoğan'ın konuşması

Haber-Kamera: Ferit ASLAN-Ahmet ÜN /DİYARBAKIR,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Kılıçdaroğlu: Türkiye'nin büyük bir değişime ve dönüşüme ihtiyacı var (EK)
SOKAK İFTARINA KATILDI

Çanakkale'deki programına İçdaş Kongre Merkezinde sivil toplum kuruluşları, iş dünyası temsilcileri, muhtarlar ve esnaflar ile salon toplantısı gerçekleştirerek başlayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra CHP'li Kepez ve Çanakkale Belediyeleri ile partisinin teşkilatlarını ziyaret etti. Kordon boyunda yürüyüş yaparak halkla selamlaşan Kılıçdaroğlu akşam ise Çanakkale Belediyesi tarafından Barbaros Mahallesinde düzenlenen 5 bin kişilik sokak iftarına katıldı.
İftar öncesinde kısa bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, "Güzel bir aydayız. Bereketli bir aydayız. Manevi duygularımızın yoğunlaştığı bir aydayız. Sevginin, hoşgörünün egemen olması gereken bir aydayız. Ramazan sofralarında bir araya geliyoruz. Gönül ister ki, bütün günlerimiz böyle güzel olsun. Bir arada olalım. Kimliklerimiz farklı olabilir. Düşüncelerimiz farklı olabilir. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir. Dünyaya farklı gözlüklerle bakabiliriz. Ama aynı ülkede aynı bayrağın altında bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Huzurlu yaşamak kadar güzel bir şey yoktur. İsteriz ki her evde bereket olsun. İsteriz ki her evde tencere kaynasın. İsteriz ki her evde huzur olsun" dedi.
Konuşmanın ardından Kur-an'ı Kerim Tilaveti okundu. Akşam ezanının ardından ise Kılıçdaroğlu ve katılımcılar iftar yaptı. İftar yemeği yapılan dua ile sona erdi.
CHP lider Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra Esenler Mahallesindeki Özgürlük Parkına giderek burada vatandaşlarla sohbet etti. Kılıçdaroğlu kendisine ikram edilen Çanakkale kirazının tadına baktı. Vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
-İftar yemeğinden görüntü.
-İftar yemeğine katılan Kemal Kılıçdaroğlundan görüntü.
-Kemal Kılıçdaroğlu açıklama görüntüsü.
-Özgürlük parkına vatandaşlarla buluşan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan görüntü.

Haber-Kamera: Burak GEZEN-Mustafa SUİÇMEZ / ÇANAKKALE,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

MANİSA'DA HDP'NİN KONVOYUNDA GERGİNLİK

MANİSA'da, HDP Manisa Milletvekili Adayı Sırrı Sakık'ın parti binası önünde düzenleyeceği miting öncesinde araç konvoyu yapan partililer ile vatandaşlar arasında gerginlik yaşandı.
Manisa'dan HDP Manisa milletvekili adayı Sırrı Sakık'ın parti binası önünde düzenleyeceği miting öncesinde gerginlik yaşandı. Partililer kent merkezinde araçlarıyla konvoy düzenledi. Parti flamaları ve sloganlar eşliğinde Merkez Kavşağı ile Ulupark Mevkii'nden geçen HDP'lilerin sloganlarına tepki gösteren bazı vatandaşlar da ellerindeki Türk bayraklarını salladı ve 'Ne mutlu Türküm diyene' sloganlar attı. Bu sırada araçlarından inen bazı HDP'liler ile vatandaşlar arasında arbede çıktı. Bölgeye sevk edilen polis ekipleri gerginliği büyümeden önledi.Çevik kuvvet ekipleri güvenlik önlemi alarak konvoyun uzaklaşmasını bekledi.
"BİZ BURAYA KAVGA ETMEYE GELMEDİK"
Gerginlik sonrasında HDP'nin Manisa İl Başkanlığı önünde düzenlenen mitingde konuşan Sakık, "Bize saldıranların oyununa gelmeyeceğiz. Korku kuşatmış onları. Ellerine bayrak alıp size saldırmak isteyenlerin oyununa gelmeyeceksiniz. Biz buraya kavga etmeye gelmedik. Bizi kameraya alan polis arkadaşlar, bizim güvenliğimizi sağlayan polis arkadaşlar. Hiçbirinizin ölümü onlar için bir şey ifade etmez. Ama biz bu topraklarda adı polis, adı asker, adı Kürt, Türk her ölümü vicdanımıza mahkum ederiz. Onlara gelecek her kurşun bize gelsin diyoruz. Onlara gelecek her ölüm bize gelsin diyoruz. Ben öleyim, arkadaşlarım ölsün bu genç insanlar için. Biz masum Türk çocukları için de bu acıyı hissederiz. Bizim masum Türk çocukları toprağa gömüldüğü gün gözümüz yaşlı, yüreğimi yaralıdır. Ama onlar cenaze törenlerinde daha önde gözükmek için cenaze sahiplerinin önüne gidip poz vermeye çalışırlar" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Arbededen görüntü
- Vatandaşların tepki göstermesinden görüntü
- Polisin güvenlik önlemi almasından görüntü
- Mitingden görüntü
- Sırrı Sakık'ın konuşmasından görüntü
- Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Nermin UÇTU-İlker KILIÇASLAN /MANİSA,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

5)MOTOSİKLET, CİPLE ÇARPIŞTI: 1 ÖLÜ, 2 YARALI

ADANA'da cip ile çarpışan motosikletteki erkek sürücü öldü, arkasında bulunan 2 kadın ise yaralandı.
Kaza, dün saat 21.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Sakarya Mahallesi 55002 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Turan Keneç'in kullandığı ve üzerinde isimleri bilinmeyen iki kadının da bulunduğu 51 BM 812 plakalı motosiklet, karşı şeritten gelen Recep Tayyip Çiçek yönetimindeki 01 FCJ 74 plakalı cip ile çarpıştı. Çevredekilerin ihbarı üzerine kaza yerine sevk edilen sağlık ekibi, motosiklet sürücüsü Keneç'in öldüğünü belirledi. Kazada yaralanan iki kadın ise ambulanslarla yakındaki bir özel hastaneye kaldırıldı. Üzerlerinden kimlik çıkmayan iki kadının durumlarının ağır olduğu belirtildi.
Cipin sürücüsünü gözaltına alan polis, kazayla ilgili soruşturmaya devam ediyor.

Görüntü Dökümü
------------------------------
- Kaza yerinden görüntü
- Cipten görüntü
- Cipin hasarlı yeriden görüntü
- Polis araçlarından görüntü
- Ambulansın gelişi
- Sağlık görevlilerinin cesedi incemesi
- Motosikletten görüntü
- Yerdeki kadın spor ayakkabılarından görüntü
- Polisin olay yerindeki çalışması
- Görgü tanıklarıyla röp.
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ / ADANA,(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

6)MUĞLA'DAKİ CİNAYETLE İLGİLİ GÖZALTINA ALINAN 2 KİŞİ ADLİYEDE

MUĞLA'nın Ortaca ilçesinde 1 kişinin öldüğü 1 kişinin de yaralandığı kavgada zanlı olarak yakalanan F.K.P. ve olayın azmettiricisi olduğu iddia edilen C.P. jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Olay, geçen Çarşamba günü saat 02.00 sıralarında Ortaca ilçesi Dalyan Mahallesi 227 Sokak'taki pazaryerinde meydana geldi. Rehber ve bar işletmecisi Selim Uysal ile iddiaya göre F.K.P. arasında bilinmeyen nedenle çıkan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında tarafları ayırmak için araya giren Uysal'ın arkadaşı, rehber ve emlak danışmanlığı yapan Kutay Bilgiç (31) başına isabet eden kurşunla hayatını kaybetti. Uysal ise ağır yaralandı. Selim Uysal, çağırılan ambulansla Ortaca Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Kavga ile ilgili soruşturma başlatan jandarma ekipleri, kaçan F.K.P.'yi geçen Cuma günü saat 20.00 sıralarında Aydın'ın Kuşadası ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde bir banka önünde yakaladı. İşlemlerinin ardından Dalyan'a gönderilen F.K.P.'nin ardından olayın azmettiricisi olduğu iddia edilen C.P., Ö.T. ve ismi öğrenilemeyen 1 kişi daha gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemleri tamamlanan Ö.T. ve ismi öğrenilemeyen 1 kişi serbest bırakılırken, şüphelilerden F.K.P. ve C.P. adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü
------------------------------
- Zanlıların hastaneye getirilişinden görüntü
- Zanlıların Adliyeye getirilişinden görüntü
- Genel detay görüntü

Haber-Kamera: Cihan KAYA / ORTACA(Muğla),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
================================================
8)SAĞLIĞINDA ORGAN BAĞIŞI YAPAN EMEKLİ ÖĞRETMEN KAZADA ÖLDÜ, ORGANLARI HASTALARA UMUT OLDU

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde, geçirdiği trafik kazasında ağır yaralanan ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren emekli öğretmen Süheyla Dobruca, sağlığında yaptığı organ bağışıyla organ nakli bekleyen hastalara umut oldu. Dobruca'nın ameliyatla alınan karaciğeri, iki böbreği ve korneası Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne götürüldü.
Görev yaptığı Mustafakemalpaşa Nilüfer Hatun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden emekli olan 58 yaşındaki evli ve 2 çocuk annesi öğretmen Süheyla Dobruca, geçtiğimiz gün geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Hastanede tedaviye alınan Süheyla Dobruca tüm tıbbi müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi. Sağlığında organ bağışı yaptığı belirlenen Süheyla öğretmenin karaciğeri ve 2 böbreği ile korneası ameliyatla alınarak Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne götürüldü. Bağışladığı organlarıyla organ nakli bekleyen hastalara umut olan emekli öğretmen Dobruca'nın cenazesi, dün ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
Organ bağışı ve tören, cenaze töreni

Haber-Kamera: Hayrettin GÖK / MUSTAFAKEMALPAŞA(Bursa),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

9)VANLILAR, İNCİ KEFALİNİN ÜREME GÖÇÜNÜ İLGİYLE İZLEDİ

VAN Gölü'nde yaşayan ve yılın belli döneminde üremek için Norveç'teki somon balıkları gibi suyun akışının tersine yüzerek, tatlı sulara göç eden inci kefalinin üreme yolculuğuna dikkat çekmek için bu yıl 8'ncisi düzenlenen Uluslararası İnci Kefali Göçü Kültür ve Sanat Festivali, büyük ilgi gördü.
Van Valiliği, Belediye, Erciş Kaymakamlığı, Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı ve Doğa Gözcüleri Derneği'nce Erciş Balık Bendi'nde düzenlenen 8'nci Uluslararası İnci Kefali Göçü Kültür Sanat Festivaline, Van Valisi Murat Zorluoğlu, Erciş Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Mehmet Şirin Yaşar, AK Parti Van Milletvekili Burhan Kayatürk, Van İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Yavuz Özfidan, İl Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici, Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva, kurum amirleri, çevre ilçe kaymakamları, Van Gölü aktivistleri ile çok sayıda davetli katıldı. Sadece Alaska'daki somon balıkları gibi akıntının tersine giderek adeta uçarcasına derelere akın eden inci kefali göçü, izleyenlere keyifli ve renkli anlar yaşattı.
Van Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Zorluoğlu, inci kefalinin korunmasına yönelik alınan tedbirlerle ilgili konuştu. Vali Zorluoğlu, Van'ın, Erciş'in tanıtımına büyük katkı sunan balığın tüm kesimler tarafından korunması gerektiğini dikkat çekti. Erciş Kaymakamı Mehmet Şirin Yaşar ise amaçlarının ilçeyi insanlara ülkeye daha iyi tanıtmak olduğunu söyledi.
Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva da dünyada benzerine az rastlanan bu doğa olayına ilgi çekmek istediklerini belirterek, "Van Balığının kutsal yolculuğuna şahitlik etmek, bu konuda farkındalık oluşturmak ve dünyanın ilgisini bu muhteşem doğa olayına çekmek üzere her yıl Van Ticaret ve Sanayi Odası olarak, yönetim kurulu ve meclis üyelerimizle birlikte festivale gelip, farkındalığı üst düzeye taşımak istiyoruz. Avlanma yasağı döneminde çok fazla kaçak avcılığın olduğunu biliyoruz. Dünyada sadece somonların ve Van Balığının dünya insanlığına yaşatmış olduğu bu mucizevi doğa olayına şahitlik ettik. Burada kaçak avcılığın önüne geçmek, milyonlarca yıldır süregelen bu sürece saygı duymak, saygıyı ile eğilmek üzere bugün buradayız. Dünyanın başka yerinde olmayan bu doğal mucizeyi görmek üzere bütün dünyayı Van'a davet ediyoruz" dedi.
Van Gölü Aktivistleri Derneği başkanı Erdoğan Özel ise Van ve Bitlis'teki akarsu ve dere yataklarının ıslah edilmesiyle İnci Kefali göçünün bir çok yerde izlenebileceğini söyledi. Dernek Başkanı Özel şöyle konuştu:
"Yaptığımız çalışmalarda, afiş çalışmalarında, vatandaşların artık Van balığını sahiplendiğini görüyoruz. Biz Van Gölü koruma kanunu talep ediyoruz. Van Gölü bir bütün olarak, tarihi ile kültürü ile içindeki yaşamıyla değerlendirilmesini istiyoruz. Bu bizim bir değerimizdir. 14 Bin insan buradan geçimini sağlıyor. Diyoruz ki 3 ay boyunca avlanmayalım. Van Gölü herkesin bir zenginliğidir. Biz sadece 3 ay sabredersek, 9 ay zaten istediğimiz kadar bunu tüketebiliriz. Burada ben iş adamlarına da bir öneride bulunuyorum. Bir ara Van Balığı da ton balığı gibi paketlendi ve güzel sonuçlar da alındı. Şu an Van Balığının kilosu çok ucuz, ton balığı gibi değerlendirilirse bunun konservesi de yapılırsa buradan farklı bir kazanç elde edilebilir. Bu sektörden geçinen 14 bin kişi varsa 50 bin olur."
Yapılan konuşmaların ardından yetkililer ve vatandaşlar, Alaska'daki somon balıkları gibi akıntının tersine uçarcasına yüzen inci kefali göçünü ilgiyle izledi.

Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Festival alanından genel görüntüler
- Balıkların göçünden detaylar
- İnci Kefali balıklarının zıplamasından detaylar
- Festival alanına gelen vatandaşların balık göçünü izlemesinden detaylar
- Festival alanından ve çevresinden detaylar
- Van Ticaret ve Sanayi Odası Necdet Takva'nın röportajı
- Detaylar
- Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel'in röportajı
- Detaylar
- Vatandaş ile röportaj
- Detaylar

Haber-Kamera: Arif KARAKAŞ- Barbaros KUL / ERCİŞ(Van),(DHA)

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
===================================================