1)ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ TEMEL'İN NAAŞI GÜMÜŞHANE'YE UĞURLANDI
IRAK'ın kuzeyinde yürütülen operasyonda, PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Taşkın Temel'in (26) cenazesi, Trabzon Havalimanı'ndaki karşılama töreninin ardından toprağa verileceği Gümüşhane'ye uğurlandı. Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) Irak'ın kuzeyine yönelik gerçekleştirilen operasyonda, PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Taşkın Temel'in cenazesi, Hakkari'de düzenlenen törenin ardından askeri uçakla dün saat 17.30 sıralarında Trabzon Havalimanı'na getirildi. Şehidin cenazesini, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Gümüşhane Valisi Kamuran Taşbilek, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrülçüoğlu, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Halil Şen ile şehidin yakınları ve çok sayıda asker ve polis karşıladı. Karşılamada gözyaşlarına boğulan ve ayakta durmakta güçlük çeken şehidin annesi Cemile ve babası Mehmet Temel,sağlık ekiplerince teskin edilmeye çalışıldı. Tören mangası tarafından uçaktan indirilen şehit Uzman Çavuş Taşkın Temel'in tabutu, cenaze aracına konuldu. Aracın havalimanından ayrılacağı sırada şehidin kardeşi Şaban Temel, 'Kardeşim nereye gidiyorsun' diyerek gözyaşı döktü. Gümüşhane'nin Kürtün ilçesine götürülen şehit Taşkın Temel'in cenazesi, bugün düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Cenazenin karşılanması
Yakınlarından detay
Detaylar
Haber-Kamera: Fatih TURAN - Tolga SAĞLAM / TRABZON,(DHA)
==================================================
2)ŞEHİT YAŞAR ÇAKIR'IN CENAZESİ KÜTAHYA'YA GETİRİLDİ
IRAK'ın kuzeyindeki operasyonlar sırasında PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Uzman Çavuş Yaşar Çakır, Hakkari'deki törenin ardından özel uçakla Van'dan memleketi Kütahya'ya getirilerek Altıntaş Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Karşılama sırasında şehit Çakır'ın yakınları gözyaşlarına boğuldu. Irak kuzeyindeki Hakurk bölgesi Kevet üs bölgesine, sızma girişiminde bulunan PKK'lı teröristlere çıkan çatışmada şehit olanlar askerlerden Piyade Uzman Çavuşlar Yaşar Çakır, Hakkari Dağ ve Komando Tugay Komutanlığı'nda düzenlenen törenin ardından karayoluyla Van'a, oradan da özel uçakla memleketi Kütahya'ya getirildi. Kütahya Zafer Havalimanı'na getirilen şehit Çakır'ın Türk bayrağına sarılı cenazesini Kütahya Valisi Dr. Ömer Toraman, Kütahya Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Hava Piyade Tuğgeneral Necati Gündüz, Kütahya Jandarma Komutanı Albay Tayfun Dündar, Kütahya Emniyet Müdürü Hasan Çevik, şehidin ailesi ve yakınlarının yanı sıra çok sayıda vatandaş karşıladı.
Şehit Yaşar Çakır'ın cenazesi silah arkadaşları tarafından omuzlarda taşınarak cenaze aracına konuldu. Bu sırada karşılamaya gelenler tekbir getirip, 'Kahrolsun PKK' sloganları attı. Karşılama sırasında şehit Yaşar Çakır'ın babası Kadir Çakır, annesi Hediye Çakır ve abisi eski uzman çavuş Aziz Çakır gözyaşlarını tutamadı. Şehit Çakır'ın cenazesi karşılamanın ardından Altıntaş ilçesindeki Devlet Hastanesi morguna götürüldü.
YARIN TOPRAĞA VERİLECEK
Piyade Uzman Çavuş Yaşar Çakır'ın cenazesi bugün memleketi Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı Çayırbaşı köyünde öğlen namazının ardından toprağa verilecek. Bekar ve 4 yıllık asker olan şehit Çakır'ın cenazesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de katılacak.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Zafer Havalimanı
-Karşılayan protokol
-Şehit cenazesinin askerler tarafından taşınması
-Cenaze aracına konması
-Karşılayan kalabalık
-Şehidin ailesi ve yakınları
-Altıntaş Devlet Hastanesi
-Genel görüntüler
3)TSK, İDLİB'DE İKİNCİ DEVRİYE GÖREVİNİ TAMAMLADI
HAVA ve karadan bombardıman altında olan Suriye'nin İdlib kentinde 'Gerginliği Azaltma Kontrol' gücü olarak görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri ikinci devriye görevini gerçekleştirdi. İdlib'in Cisr Şuğur ile Morik bölgeleri arasında gerçekleşen devriye sırasında TSK'nın zırhlı araçlarına ÖSO güçleri eşlik ederken, güzergah üzerindeki siviller de sevgi gösterisinde bulundu.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde Rusya ve İran ile birlikte kontrol gücü olarak görev yapan ve İdlib bölgesinde 12 üssü bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri, 8 Mart günü yaptığı ilk devriye görevinin ardından dün ikinci devriye faaliyetini de gerçekleştirdi. Saat 15.00 sıralarında Cisr Şuğur bölgesindeki üsten çıkan TSK'ya ait 4 zırhlı araç, Özgür Suriye Ordusu güçlerinin silahlı araçlarının eşliğinde devriye görevine başladı. Cisr Şuğur'dan çıkan TSK birlikleri; Khribat El Javz, İştebrak, Sehel El Gab, Cebel Şahşevu, Sher Mağar, Kefren Buda, Alhbit ve Han Şeyhun güzergahlarından geçerek, Morik bölgesinde bulunan üsse ulaşarak devriye görevini tamamladı. ÖSO güçlerinin önlem aldığı devriye faaliyeti sırasında, TSK birliklerinin geçtiği güzergahtaki siviller de Türk askerlerine sevgi gösterisinde bulundu.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
- TSK birliklerinin geçişi
- Konvoydaki zırhlı araçlar
- Konvoya eşlik eden ÖSO araçları
- Silahlı ÖSO araçları ve kalabalık konvoy
- Konvoyun geçişi güzergahındaki siviller
- Genel ve detay görüntüler
4)SURİYELİ AİLENİN EVİNDE ÇIKAN YANGINDA 8 KİŞİ DUMANDAN ETKİLENDİ
ANKARA'nın Yenimahalle ilçesinde 8 kişilik Suriyeli ailenin yaşadığı evde çıkan yangında, 8 kişi dumandan etkilendi. Dumandan etkilenen 4 kişi hastaneye kaldırılarak tedaviye alınırken, 4 kişiye ise olay yerinde müdahale edildi. İtfaiyenin müdahalesiyle söndürülen yangında evde hasar oluştu. Yukarı Yahyalar Mahallesi 903. Sokak'ta bulunan 2 katlı binanın üst katındaki evde saat 03.30 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, tüm evi sardı. Yangını fark eden mahalle sakinleri, durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Yangın sırasında evde uyuyan ve dumanları fark ederek uyanan Halit, Hasan, Süphiye, Muhammed, Mutez ve Dua, küçük yaştaki Lin ile Halit Kıtiş'i yanlarına alarak kendi imkanlarıyla dışarı çıkmayı başardı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, dumandan etkilenen Halit, Süphiye Kıtiş ile torunları Hasan ve Muhammed'i olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla hastaneye kaldırdı. Mutez ve Dua ile yaşları küçük olan çocukları Lin ve Halit'e ise olay yerindeki ambulanslarda müdahale edildi.
İtfaiye ekiplerinin müdahalesi ile söndürülen yangında evde hasar meydana geldi. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
- Ekiplerden görüntü
- Dumandan etkilenenlere ambulansta yapılan müdahale
- Yangının meydana geldiği evin dışından görüntü
- Genel detay
5)YANGINDA BAYILAN EV SAHİBİNİ İTFAİYE KURTARDI
DENİZLİ'nin Pamukkale ilçesinde, apartmanın altıncı katında yangın çıktı. Yangın sırasında evde dumandan etkilenerek bayılan kişi, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Panik yaşayan apartman sakinleri evlereni boşaltarak sokağa çıkarken, yangında maddi hasar oluştu. Yangın, dün saat 21.30 sıralarında Pamukkale ilçesi Atalar Mahallesi, 1345 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, 8 katlı bir binanın 6'ncı katında oturan Ahmet İncegür'ün (58) perdenin kenarında unuttuğu sigara yangına yolaçtı. Daireden alevlerin yükseldiğini gören çevredekiler durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ve sağlık ekipleri, itfaiyenin merdivenli aracıyla dairenin balkonundan evin içerisine girdi. Yangın sırasında dumandan etkilenerek baygınlık geçiren İncegür, itfaiyenin merdivenli aracıyla indirilerek sağlık ekiplerine teslim edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan İncegür, ambulansla Denizli Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yangının itfaiye ekiplerince söndürülmesinin ardından evde soğutma çalışması yapıldı.
AYNI DAİREDE ÜÇÜNCÜ YANGIN
Apartman dairesinden yükselen alevler ise mahallede korku yarattı. Endişe yaşayan mahalle sakinleri sokağa akın etti. İçerisindeki eşyaların büyük hasar gördüğü yangında, vatandaşlar, itfaiye ekiplerinin çalışmalarını endişe içerisinde izledi. Apartman sakinlerinden Rıfat Ergün, yangının çıktığı dairenin sahibinin alkol bağımlısı olduğunu ileri sürerek, "18 yıldır bu binada yaşıyorum. Aynı dairede 3 kez daha yangın çıktı. Bu korkuyu üçüncü kez yaşadık. Her seferinde aynı şey oluyor. İnsanlar burada endişe içerisinde" diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden Sevgi Şirin ise, alevler nedeniyle korku içerisinde sokağa çıktığını söyledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
-Yanan daireden görüntü
-İtfaiye ve sağlık ekiplerinin İncegür'e ilk müdahaleyi yapması
-Ev sahibi İncegür'ün itfaiye ekiplerince taşınması
-Olay yerinden detaylar
-İtfaiye ekiplerinden detaylar
-Yangının çıktığı daireden detaylar
-Sokakta çalışmaları izleyen vatandaşlardan detaylar
-Apartman sakini Rıfat Ergün ile röp.
-Mahalle sakini Sevgi Şirin ile röp.
6)DEREYE DÜŞEN KÜÇÜK HEDİYE'NİN BABASI: DAHA ÖNCE DE 3 KİŞİ DÜŞTÜ
MERSİN'de, dereye düştükten sonra kaybolan Hediye Orman'ın babası Mehmet Orman, arama çalışmalarının sürdüğünü söyledi. Kanalın üzerinin 3 senedir açık olduğunu dile getiren 8 çocuk babası Mehmet Orman, "Okulun dibinde kanalın üzeri açık. Çocuklar orada oynarken dereye düşmüş ikisi de. Birisini kurtardık, birisi daha kurtarılmadı. 3 senedir kanalın üzeri açık. Okul müdür rica etmiş 10-15 sefer. Daha hala aynı. Çocuk parkı orası. Parkta oynarken kanala düşmüşler. Aynı zamanda okulun hemen bitişiği. Küçük düşünce büyük de onu kurtarmak için kendini atıyor ama kurtaramıyor. Büyük kızımı vatandaşlar çıkarmış. Ben saat 18.00 civarında duydum. Geldiğimde zaten iş işten geçmişti. Arama çalışmaları sıkı olma daha iyi olur, seviniriz. Yetkililer yapacağını yapmış. 3 senedir kanalın üzerini açık bırakmak olmaz. Akşam yatarken rahat vicdanla yatıyorlarsa ne mutlu onlara. Hastaneden çıkan kızımın sağlığı iyi" dedi.
12 yaşındaki Bahar'ı kurtaran Reşit Bakır ise "Evde oturuyordum, çocukların sesini duyunca dikkatimi çekti. Dereden tarafa bakınca suyun üzerinde 2 tane el gördüm. O zaman anladım ki çocuk düştü. Koşarak buraya geldim ve önünü kesmeye çalıştım. Çocuk demirden tutmuştu, elinden tuttum çıkardım, 'Kardeşim gitti' deyince çocuğu bıraktım aşağı koştum ama birşey göremedim" diye konuştu. Bakır, daha önce kanala 3 kişinin düştüğünü de sözlerine ekledi.
Görüntü Dökümü
-----------------------------
- Baba Mehmet Orman ile röportaj
- Kanalın görüntüleri
- Kardeşlerin yardımına koşan Reşit Bakır ile röportaj
- Kardeşlerin düştüğü köprünün görüntüleri
- Küçük Hediye'nin fotoğrafları
- Genel ve detay görüntüler
7)ENGELLİ KİŞİ EVİNİN ÖNÜNDE BIÇAKLANARAK ÖLDÜRÜLDÜ
KOCAELİ'nin Karamürsel ilçesinde, bedensel engelli 50 yaşındaki Muktedir Çapur evinin önünde bıçaklanarak öldürüldü.
Olay, dün gece saatlerinde, Karamürsel Kayacık Mahallesi Akasya Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, dışarıda bulunan yakınları eve döndüklerinde Muktedir Çapur'u dairenin giriş kapısının önünde kanlar içerisinde buldu. Yakınların haber vermesi üzerine 112 Acil ve polis ekipleri geldi. 112 Acil ekibi Muktedir Çapur'un öldüğünü belirledi. Bedensel engelli Muktedir Çapur'un tekerlekli sandalyesinin apartmanın önünde olduğu, dairenin önünde bıçaklanarak öldürüldüğü belirtilirken, boğazında da bıçak darbelerinin olduğu öğrenildi.
Polisin olay yerinde yaptığı incelemenin ardından Muktedir Çapur'un cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Sokaklarda kuruyemiş satan Muktedir Çapur'un öldürülmesiyle ilgili olarak soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
Olay yerinden görüntüler
Apartmanın önündeki tekerlekli sandalyeden görüntü
Polis ekiplerinden görüntüler, apartmana girmeleri
Öykü'ye donör olduktan 39 gün sonra lösemi teşhisi konuldu (2)
8)ÖYKÜ'NÜN ANNESİ: DONÖRÜNÜN DE LÖSEMİ OLMASINA ÇOK ÜZÜLDÜM
Antalya'da kök hücre nakli olmayı bekleyen 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı'nın annesi Eylem Yazıcı, kızına donör olduktan 39 gün sonra lösemi teşhisi konulan Nazlı Çiçek Gezginer'e de lösemi teşhisi konulmasına çok üzüldüğünü söyledi.
Benzer durumla daha önce de karşılaştıklarını anlatan Yazıcı, "Donör olmak isteyen 49 yaşındaki bir kişi başvuruda bulunmuş, ancak kan tahlili sırasında lösemi olduğu tespit edilmişti. Bu durum herkesin başına gelebilir. Bağışçı olunduğunda sadece benim kızım için değil, tüm lösemi hastaları için umut oluyorsunuz" dedi.
Yaptıkları kampanya neticesinde 150 bin kişinin kök hücre nakli için donör olduğunu belirten Yazıcı, "Şu anda bunların Sağlık Bakanlığı tarafından sisteme hızla işlenmesini bekliyoruz. 135 bin vericinin hala sisteme işlenme sırasında olduğunu biliyoruz. Numuneler üzerinde hızla çalışılırsa, tüm hastalar bir an önce sağlığına kavuşur" diye konuştu.
NAZLI ÇİÇEK HAYATA TUTUNAMADI
İzmer'de kök hücre nakli olmayı bekleyen 3,5 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı'ya donör olduktan 39 gün sonra lösemi teşhisi konulan 21 yaşındaki Nazlı Çiçek Gezginer, tedavisinin sürdüğü Ege Üniversitesi Hastanesi Hematoloji Bölümü'nde hayatını kaybetti. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde sosyal medya hesabından hastane odasında çekilen fotoğrafı paylaşılıp kansere karşı güçlü durduğunu gösteren Nazlı Çiçek'in acı haberi, yakınlarını ve sevenlerini üzüntüye boğdu. Nazlı Çiçek Gezginer'in cenazesinin bugün öğle vakti Alsancak Hocazade Cami'nde kılınacak namazdan sonra Işıkkent Mezarlığı'nda toprağa verileceği yakınlarınca ifade edildi.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
- Eylem Yazıcı açıklama
9)ALZHEIMER HASTASI EVİN YOLUNU KAYBEDİNCE DONARAK ÖLDÜ
ERZURUM'da Alzheımer hastası Mehrali Sümer (79) evinin yolunu kaybedince arazide donarak öldü. Sümer'in cenazesi köylüler ve AFAD ekipleri tarafından karların içinde bulundu.
Merkez Yakutiye ilçesine bağlı Yolgeçti köyünde yaşayan eşi yıllar önce ölen ve 1.5 yıl önce Alzheımer hastalığına yakalanan, 4 çocuk babası Mehrali Sümer, 16 Mart günü saat 16.00 sıralarında çıktığı evine bir daha geri dönmedi. Ailenin durumu jandarmaya bildirmesiyle Yolgeçti ve çevre köylerde arama çalışmaları başlatıldı. Yolgeçti köyüne komşu olan Yeşilyayla köyünde Fatih Kotan'a ait güvenlik kamerası görüntüleri incelendiğinde Sümer'in araziye doğru gittiği belirlenince AFAD ekibi köylülerle birlikte araziye çıktı. Yapılan arama çalışmalarında Sümer'in cansız bedeni Yeşilyayla köyüne yaklaşık 3 kilometre mesafede karlar içerisinde bulundu. İlk incelemelerde donarak öldüğü tespit edilen Mehrali Sümer'in cansız bedeni yolun karla kaplı olması nedeniyle AFAD'a ait paletli araçla Yeşilyayla köyün getirildi. Mehrali Sümer'in cenazesi burada bekleyen ambulansla otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı. Akın Sümer babasının cansız bedenini görevlilerle birlikte ambulansa taşıdı.
Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Yolgeçti köyünde bekleyen köylüler
-AFAD'ın paletli aracının gelişi
-Görevlilerin AFAD'a ait paletli araçla olay yerine gitmesi
-Köylülerle röp
-Paletli araçla cenazesinin getirilimesi ve ambulansa konulması
-Ölen Mehrali Sümer'in vesikalık fotoğrafı ekte geçildi
10)KARS'TA TİPİDE MAHSUR KALANLAR KURTARILDI
KARS'ta tipi nedeniyle kapanan Şirinköy - Türkmeşen grubu yolunda mahsur kalanlar, ekiplerin saatler süren çalışmaları sonucu kurtarıldı. Şatıroğlu Köyü'nde ise ateşli hastalığa yakalanan 1.5 yaşındaki Muhammed Emin Oğuz, yolun açılmasıyla ambulansla Kars Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alındı. Erzurum Meteoroloji 12. Bölge Müdürlüğü'nün Kars, Ardahan, Ağrı il geneli ile Erzurum'un kuzey-kuzeydoğu kesimlerinde kuvvetli kar yağışı, kuvvetli rüzgar ve tipi beklendiğini duyurmasının ardından dün akşam saatlerinde Kars genelinde tipi etkisini gösterdi. Tipinin en çok etkili olduğu Dağpınar Beldesi ve civarında görüş mesafesi yer yer 1 metreye kadar düştü. Beleye bağlı Şirinköy - Türkmeşen grubu yolunda bazı araçların mahsur kaldığı ihbarı üzerine İl Özel İdaresi Digor Şubesi ekipleri rotatif ve greyderle birlikte akşam saatlerinde yola çıktı. Saatler süren çalışmaların ardından araçlara ulaşıldı. Bir kamyonet ile içerisinde yolcuların bulunduğu minibüsün 6 saat önce kara saplandıkları öğrenildi. Araçların gidiş-dönüş istikametlerinin tamamen kapanmasıyla zor anlar yaşayan vatandaşlar kurtarıldı. İbrahim, Şefik, Hatun ve Mustafa Güneş, buz tutan araçlarının içinde donma tehlikesi geçirdiklerini söyledi. Hatun Güneş'in sık sık "Artık öleceğiz" diyerek ağladığını da anlatan Güneş ailesi, kurtarıldıkları için mutlu olduklarını ifade etti. Kara saplanan iki araç greyder yardımıyla halatlarla çekilip kurtarıldı. Aile daha sonra Dağpınar'a gitti.
1.5 YAŞINDAKİ MUHAMMED EMİN OGUZ HASTANEYE GÖNDERİLDİ
Öte yandan, yine İl Özel İdaresi ekipleri 1.5 yaşındaki Muhammed Emin Oğuz için de sefer oldu. Tipinin geçit vermediği Şatıroğlu Köyü'nün kapalı yoluna giren rotatif ve greyder uzun süren çalışmalar sonucu ambulansla birlikte köye girerek hasta çocuğa ulaştı. Muhammed Emin Oğuz'u alarak geri dönen ambulans, yolun tipiden kapanması sebebiyle yine ilerleyemedi. Ambulansın önüne geçen ekipler yolu tekrar açtı. Dağpınar Beldesi'ne kadar kapanan yolun tamamı açılırken, minik Muhammed Kars Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alındı.
Görüntü Dökümü
------------------------------
İl Özel İdaresi Digor Şantiye Şefi Yakup Avinç'in konuşması
Beldedeki tipi ve ekiplerin yola çıkması
Mahsur kalanlar
Sürücünün buz tutan camları temizleme çabası
Şatıroğlu köyünde hasta çocuğa ulaşma çabası
Ambulans ve babanın konuşması
Ekiplerin Şirinköy - Türkmeşen grubu yoluna girmesi
Yoldan detaylar
Kara saplanan araçlara ulaşılması
6 saattir kurtarılmayı bekleyenler ve konuşmaları
Araçların kurtarılması
Dönüş yolu ve ambulans
11)TİPİ ZİNCİRLEME KAZAYA NEDEN OLDU
KARS'ta yoğun tipi ve buzlanma nedeniyle 5 aracın karıştığı zincirleme kaza meydana geldi.
Kaza, dün öğle saatlerinde Arpaçay ve Çıldır ilçeleri arasındaki Gönülalan köyü mevkiinde meydana geldi. Yoğun tipi ve buzlanma nedeniyle 5 aracın karıştığı zincirleme kazada can kaybı ve yaralanma olmazken, araçlarda hasar meydana geldi. Sürücüler, görüş uzaklığının çok düşük olması ve buzlanma nedeniyle kazanın meydana geldiğini söyledi. Tipinin etkili olduğu bölgede çok sayıda araç da yolda mahsur kaldı. Öte yandan Erzurum Meteoroloji 12'nci Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Ardahan, Kars ve Ağrı'da kuvvetli kar yağışı yaşanacağını, rüzgarla birlikte tipinin de etkili olacağını bildirdi. Yetkililer, kuvvetli kar yağışı ve tipi ile yağış sonrası buzlanma ve don olayı ile birlikte ulaşımda aksamalar, görüş mesafesinde de azalma olabileceğini belirterek, sürücüleri dikkatli ve tedbirli olma konusunda uyardı.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Yolda kalan araçlar
-Kazaya karışan araçlar
-Sürücüler kaza yapan araçlarını başında
Silahlı saldırıda yaşamını yitiren emlakçı toprağa verildi (EK)
12)CİNAYET ŞÜPHELİSİ 2 KİŞİ YAKALANDI
Denizli'de, otomobilinde silahlı saldırıya uğrayan emlakçı Oğuzhan Karabağ'ın (27) ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, görgü tanıklarının ifadelerini alan polis ekipleri, olay yerinden kaçan iki kişinin bindiği otomobili tespit etti. İki kişinin otomobille Aydın'a kaçtığını belirleyen Cinayet Bürosu dedektifleri, önceki gece düzenledikleri operasyonla Karabağ cinayetinin şüphelileri Raif Yamer ile Gürsel Demiröz'ü saklandıkları evde yakalayarak gözaltına aldı. Yamer ile Demiröz'ün cinayetin ardından yurt dışına kaçmak için plan yaptıkları belirlendi.
CİNAYETİ İTİRAF EDEN ŞÜPHELİLER TUTUKLANDI
Aydın'da yakalanan Yamer ile Demiröz, Denizli'ye getirilerek ifadeleri alındı. Yamer ile Demiröz'ün cinayeti itiraf ettikleri öğrenildi. İfadelerinde tesadüfen karşılaştıklarını iddia etmelerine rağmen iki şüphelinin, Karabağ'ı takip ettikleri, eğlence mekanından çıkıp otomobiline bindığı sırada çarpraz ateşe tutarak öldürdükleri belirlendi. İfadelerinin ardından dün adliyeye sevk edilen Yamar ile Demiröz, çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.
AĞABEYİNİN ÖLÜMÜNÜN AZMETTİRİCİSİNİN OĞLUNU ÖLDÜRDÜ
Denizli'de 9 Kasım 2018'de, Selçukbey Mahallesi Şehit Er Mehmet Avcı Caddesi'ndeki inşaat firmasının sahibi Mehmet Yamer (40), iş yerinde uğradığı silahlı saldırıda öldürülmüş, asistanı Revzan Akbulut yaralanmıştı. Olayın ardından, biri ateş açan olmak üzere 5 kişi tutuklanmıştı. Saldırıda öldürülen Oğuzhan Karabağ'ın babası Halil Karabağ ile ağabeyi Kutluğhan Karabağ da, Mehmet Yamer cinayetinin azmettiricileri oldukları iddiasıyla, tutuklananlar arasında yer aldı. Karabağ'ı çapraz ateşe tutarak öldüren zanlı Raif Yamer'in geçen yıl öldürülen Mehmet Yamer'in kardeşi, diğer zanlı Gürsel Demiröz'ün ise yanında çalışan işçisi olduğu öğrenildi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Adliye önünden detay
-Katil zanlısı Raif Yamer'in önce çıkarılması
-Katil zanlısı Gürsel Demiröz'ün adliyeden çıkarılması
13)CEZALI TEKNİK DİREKTÖR SAHAYA ÇIKIP GALİBİYET SEVİNCİ YAŞAYINCA ORTALIK KARIŞTI
BURSA'da, İznikspor'un sahasında 1-0 kaybettiği karşılaşmanın bitiş düdüğüyle birlikte, konuk 19 Mayıs Gençlik Spor'un cezalı teknik direktörünün sahaya çıkıp galibiyet sevinci yaşaması gerginliğe neden oldu. Olay nedeniyle misafir takım oyuncularının statta bekletildiği bildirildi.
İznik Stadı'nda oynanan Bursa 1'inci Süper Amatör Futbol Ligi karşılaşmasında, 19 Mayıs Gençlik Spor 65'inci dakikada attığı golle İznikspor'u 1-0 mağlup etti. Bitiş düdüğünün ardından konuk takımın cezalı olan teknik direktörü sahaya çıkıp sevinç gösterilerinde bulununca İznikspor taraftarları tepki gösterdi. Ev sahibi ekip taraftarının sahaya inmesiyle gerginlik yaşandı. Polis olaya müdahale ederek taraftarları tribüne gönderdi, futbolcuları soyunma odasına götürdü.
Olayın ardından stattan çıkarılan İznikspor taraftarı, misafir takım otobüsüne saldırıp aracın lastiklerini patlattı. Gerginlik üzerine polis çevrede geniş güvenlik önlemi aldı, 19 Mayıs Gençlik Spor futbolcularının statta bekletildiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü
------------------------------
-Sahadaki kavga anları
-Dışarıda toplanan taraftarlar
-Polis ekiplerinden görüntüler
14)100 BİN TL ÇALAN 3 HIRSIZDAN 2'Sİ, İNTERNET KAFEDE OYUN OYNARKEN YAKALANDI
BURSA'da 3 aracın kelebek camını kırarak toplamda 100 bin TL çalan 3 hırsızdan B.K. ile Y.K. 150 güvenlik kamerasının incelenmesi ardından internet Kafede oyun oynarken yakalandı. Arkadaşlarının ifadesi üzerine K.P. de saklandığı evde yatağın altına saklanmış vaziyette yakalandı. Olay Bursa'nın Osmangazi İlçesi Çekirge Mahallesinde meydana geldi. Geçtiğimiz gün Osmangazi Suç Önleme ve Soruşturma ekipleri 3 farklı araçtan toplamda 100 bin TL çalındığı ihbarını aldı. Olay ile ilgili çalışma başlatan ekipler çevrede bulunan 150 güvenlik kamerasını inceleyerek hırsızlık şüphelilerinin, B.K. (22), Y.K. ve K.P.'nin (24) olduğunu tespit etti. Şüphelileri yakın takibe alan ekipler 17 yaşındaki Y.K. ve B.K.'yı Yıldırım İlçesinde bir internet Kafede oyun oynarken yaptıkları operasyon sonucunda gözaltına aldı. Çaldıkları 100 bin TL 'nin 50 bin TL'si ile araba alan 3 hırsızın aldıkları araba ile de kaza yaptıkları öğrenildi. K.P.'nin saklandığı evi de tespit eden ekipler eve yaptığı operasyon sonucunda K.P. isimli şüpheliyi evde saklandığı yatağın altında bularak gözaltına aldı. Gözaltına alınan 17 yaşındaki Y.K. yaşı küçük olduğu için Çocuk Şube Müdürlüğüne teslim edilirken ifadeleri alınan B.K. ile K.P. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Şüphelilerin emniyetten çıkarılması
- Emniyetten detaylar
15)İSTANBUL-İZMİR OTOYOLU'NUN 65 KİLOMETRELİK BÖLÜMÜ DAHA ULAŞIMA AÇILDI
İSTANBUL-İzmir Otoyolu'nun Balıkesir kuzey ve batı kavşakları ile Akhisar-Saruhanlı kavşakları güzergahı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan'ın katıldığı törenle hizmete açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile düzenledikleri ortak İzmir mitinginden telekonferans ile açılışa katıldı.
Yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yapım ve işletme çalışmaları devam eden İstanbul- İzmir Otoyolu Projesi, 384 kilometresi otoyol, 42 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere, 426 kilometrelik güzergahı kapsıyor. Projede bugüne kadar 147 kilometre otoyol ile 21 kilometre bağlantı yolu işletmeye açıldı. Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nun iki hattında daha çalışmalar tamamlandı. Balıkesir kuzey ve batı kavşakları arasındaki 29 kilometre ana gövde, kalanı ise ise bağlantı yolu olmak üzere 33 kilometrelik hattın yanı sıra Akhisar-Saruhanlı kavşakları güzergahındaki ana gövde ve bağlantı yolları ile birlikte toplam 33 kilometrelik hat kullanıma hazır hale geldi. Söz konusu hatların açılışı için dün İstanbul- İzmir Otoyol Akhisar gişeleri önünde tören düzenlendi. Törene Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Manisa Valisi Ahmet Deniz, AK Parti Manisa Milletvekilleri Semra Kaplan Kıvırcık, Mehmet Ali Özkan, Uğur Aydemir, karayolunu yapan şirket yetkilileri, partililer ve vatandaşlar katıldı. Bakan Turhan karayoluyla geldiği tören alanında, Manisa'da protokol üyeleri ve proje kapsamında çalışan işçiler tarafından karşılandı. Bakan Turhan ardından açılışın canlı yayın ile verileceği alana geçerek kurdelenin önünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin İzmir mitingine canlı olarak bağlandı.
'İZMİR- İSTANBUL 4 SAATE DÜŞÜYOR'
Bakan Turhan, törendeki konuşmasında, İstanbul-İzmir Otoyolu'nun geçen yıllarda İzmit Körfez geçişi, Bursa geçişi, İzmir Kemalpaşa ve Manisa şehir geçişlerinin trafiğe açıldığını hatırlatarak, "Bugün de bu güzergahta bulunan şehir geçişleriyle şehirler arası trafiği tamamen birbirinden ayıracak olan, Balıkesir şehir geçişi ve Akhisar şehir geçişini de hizmete açıyoruz. Projenin maksadı yüzde 80 oranında hasıl oluyor. Bugünden sonra İstanbul-İzmir trafiği 4 saate düşüyor. Önümüzdeki 6 ay içinde, bu yıl yaz sonlarında kalan kesimleri de trafiğe açarak projenin tamamı hizmete girecek. 10 milyar dolar tutarında olan bu projeyi kamu kaynağı harcamadan yap - işlet - devret modeliyle hizmete açtık. Projenin hizmete girmesiyle özelikle yaz aylarında şehir geçişlerinde yaşanan trafik yoğunluğu sona ermiş olacak. Akdeniz ve Ege Bölgesi'nin turizm ve tarım merkezlerinde oluşan trafik yoğunluğu artık çok daha rahat ve güvenli şekilde bu projeden faydalanacak" dedi. Bakan Turhan, konuşmasının ardından beraberindeki protol üyeleri ile birlikte kurdelesini keserek yolu hizmete açtı. Bakan Turhan, açılışın ardından Manisa'dan ayrıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-İstanbul-İzmir Otoyolu'nun Akhisar-Saruhanlı kavşakları güzergahından görüntü
-Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan'ın konuşması
-Bakan Turhan'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İzmir mitingine bağlanp, beraberindeki protokol üyeleri ile kundelesini keserek yolu hizmete açması
-Genel ve detay görüntüler
16)ERDOĞAN: CANANI MİLLET OLMAYAN, SEVDASI VATAN OLMAYAN BİZİ ANLAYAMAZ
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Cananı millet olmayan, sevdası vatan olmayan bizi anlayamaz. Gönül gözü kapalı olanlar bizim şu muhabbetimizin sırrına eremez. Çıkarlarına tapanlar, menfaatlerine kul köle olanlar, üç-beş oy için bölücülere taşeronluk yapanlar bizim mücadelemizi asla idrak edemez" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri nedeniyle Antalya'da Turgut Özal Spor Salonu önündeki miting alanında halka hitap etti. Miting alanındakileri, "Akdeniz'in ay yüzlü güzeli, Torosların taze soluğu, Akdeniz'in ana şehri, turizmin başkenti, tarımın kalbi, yerlisi yabancısıyla herkesi Akdeniz ile kucaklayan barış, kardeşlik şehri Antalya" sözleriyle selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'de resmi rakamla 120 bin kişiyle miting yaptıklarını söyledi.
Erdoğan, "Sayın Bahçeli ile birlikte bu kampanyada Cumhur İttifakı olarak, iki lider bir arada halkımıza hitap ettik. Muhteşem bir mitingi gerçekleştirdik. Sizlere bol bol selamlar getirdim. Gündoğdu Meydanı'nı dolduran İzmirli kardeşlerimizle hasret giderdik. 31 Mart öncesinde bir kez daha sözleştik. Bu sefer İzmir'de farklı bir heyecan, coşku gördüm. Ama şimdi Antalya'da da uçsuz bucaksız bir başka coşku ve bir başka heyecan var. 31 Mart'ta İzmir'in istismar siyasetini sandığa gömüp, taze bir sayfa açacağına, yeni bir başlangıç yapacağına inanıyorum" dedi.
47 günlük ayrılığın ardından tekrar Antalya'nın misafiri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Antalya böyle coştukça, gürledikçe, iradesine, ülkesine, şehrine sahip çıktıkça kimse bizim aramıza giremez. Antalyalı kardeşlerim görenleri kıskandıran şu sevdayla bizi bağrına bastıkça Allah'ın izniyle kimse bizi yolumuzdan alamaz. Antalya dik durdukça, sağlam durdukça hiçbir Haçlı bozuntusu Türkiye'nin yükselişinin önüne geçemez. Şimdi sizlere soruyorum, öyle bir cevap verin ki, sesiniz ta Suriye'nin kuzeyinden duyulsun. Öyle bir haykırın ki, kendini bilmez Haçlı artıklarının yürekleri titresin. Öyle bir ses verin ki 565 yıldır İstanbul'un fethini içlerine sindiremeyen Bizans heveslilerinin akılları başlarına gelsin. Öyle bir gürleyin ki birliğimize, dirliğimize, bağımsızlığımıza saldıran teröristlerin kabusu olsun. Öyle bir seslenin ki, Pensilvanya'daki hainin, Kandil'deki katillerin dizlerinin bağı çözülsün" diye konuştu.
Meydandan 'Dik dur eğilme' sloganları üzerine seslenen Erdoğan, "Gençler bize eğilmek var mı ya, biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğiliriz. Başka hiçbir yerde eğilmeyiz. Gençler sevgi sözde değil, özdedir, dilde değil gönül, kalptedir. Cananı millet olmayan, sevdası vatan olmayan bizi anlayamaz. Gönül gözü kapalı olanlar bizim şu muhabbetimizin sırrına eremez. Ankara'ya sıkışıp kalanlar bizim sadece son 5 yılda 10 kez Antalya'yı ziyaret etmemizi kavrayamaz. Çıkarlarına tapanlar, menfaatlerine kul köle olanlar, üç-beş oy için bölücülere taşeronluk yapanlar bizim mücadelemizi asla idrak edemez. 40 yıldır aşkınan çalışan yorulmaz diyerek ülkemize, milletimize hizmet için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. 17 yıldır gönülden yaparsan gönüller kazanırsın inancıyla vatanımıza olan minnet borcumuzu 82 milyona olan vefa borcumuzu ödemeye çalışıyoruz" dedi.
'LAF DEĞİL ESER ÜRETİYORUZ'
14 seçimde kendilerine görev, yetki sorumluluk veren vatandaşların güvenine layık olmak için ter döktüklerini dile getiren Erdoğan, "Biz muhalefet gibi laf değil eser üretiyoruz. Biz CHP'nin başındaki zat gibi iftira değil hizmet üretiyoruz. Size olan sevgimizi projelerimizle, yatırımlarımızla, Antalya'ya kazandırdığımız eserlerimizle ispat ediyoruz. Muhalefetin başındaki adam çıkıyor sabah yalan akşam yalan. Ne oldu açmış elinde kağıtları Man adası. Davayı açtım, kazandım. 2.5 milyon, şimdi yargıda, oradan geldiğinde ben bu 2.5 milyonu ne yapacağım, Mehmetçik Vakfı'na hibe edeceğim. Hayırlı bir yere gitsin, önemli bu, çünkü anlamaz Bay Kemal bundan. Bununla da kalmayacağız, bu adamın ne denli yalan ve müfteri olduğunu bizzat ispat etmem lazım. Çünkü CHP'ye gönül veren kardeşlerime anlatın, 14 günümüz kaldı. CHP'ye oyunu veriyor ama bazı gerçekleri bilemeyebilir. Onlar da bizim kardeşlerimiz, dostlarımız, anlatalım gerçekleri bilsinler" dipye konuştu.
'ŞEHİRLER ARASINDA AYRIMCILIK YAPMADIK'
Bugüne kadar şehirler arasında ayrımcılık yapmadıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar insanımızı kamplara ayırdık mı? Kimsenin inancına kılık kıyafetine hayat tarzına müdahale ettik mi? Şimdi karşımda bakıyorum, her türlü giyim kuşam var. Sen niye böyle giyiyorsun, sen niye böyle yapıyorsun dedik mi? Onların hiçbirisi bizi ilgilendirmez, tam aksine biz inancına, bütün hayat tarzına adeta kefiliz. Bunda herhangi bir oyuna giremeyiz. Yasakları değil özgürlükleri, vesayeti değil demokrasiyi savunduk. Çıktı bir tanesi Hatay belediye başkanı, ne diyor? Oy yoksa yol da yok, oy yoksa hizmet de yok. Hale bak ya, yav sen bir belediye başkanısın, sen bunu nasıl söylersin. Senin görevin oradaki hizmeti yapmak. Ama biz milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz."
'CHP NE DEMEKTİR, YOLSUZLUK, YASAKLAR, YOKLUK'
CHP'nin çöp, çukur, çamur, bir de çarpık yapılaşma demek olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bir de CHP ne demektir, yolsuzluk, yasaklar, yokluk. Her şey var. Şimdi bütün bunlara rağmen bizim Güneydoğu'da oy aldığımız yer var, milletvekili çıkaramadığımız yerler var. Biz buralara hizmet götürmedik mi? Oralara da götürdük, oralar da bizim topraklarımız. Oralar da bizim vatanımız. Onlar çukurlar, kanallar kazdılar. Biz ise kayyumları atamak suretiyle bütün oraları pırıl pırıl yaptık. İşte Diyarbakır'ın hali neydi, şimdi gidin bakın bambaşka oldu. Mardin, Hakkari, Şırnak, Van öyle, hepsine gittim, gidiyorum. Benim için engel Allah'ın izniyle yok. Niye 780 bin kilometrekarenin, 82 milyonun Cumhurbaşkanıyım. Biz yaradılanı yaratandan ötürü sevdik, bizde ayrım yok" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim meydanlarında verdikleri sözleri, çok çalışıp, ortaya çıkardıkları eserlerle cevap verdiklerini belirterek, "Yolsuzluklarını gizlemek için Antalya çöplüğünde evrak yakan, hizmet diye bira festivali getiren, 15 Temmuz destanına FETÖ ağzıyla iftira eden gafillerden asla olmadık. Sizin için çalıştık, koşturduk. Seçim meydanlarında ne söz vermişsek hamdolsun alnımızın akıyla onu sizlerin hizmetine sunduk. Lafla güzellik olmaz dedik ve her bir şehrimize eserlerimizle damgamızı vurduk. Son 17 senede Antalya'ya 40 katrilyon yatırım yaptık. Dile kolay." dedi.
'AFETZEDELERE 20 MİLYON LİRA GÖNDERDİK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Antalya'daki mitingde, kente yaptıkları projelere de değindi. Erdoğan, "Yol su yoksa medeni değilsiniz, gayri medenisiniz. 18 tünel yaptık, dağları deldik biz Ferhat'ız, siz de Şirin'siniz. Dağları delerek Şirin'e ulaştık. Demirkapı Tüneli'ni önümüzdeki sene tamamlıyoruz. İcraat, icraat. Antalya'yı İstanbul'a bağlayacak hızlı tren projesidir. Etüt çalışmaları devam ediyor. Antalya'yı güney illeri hızlı tren ağı ile bağlayacak hızlı projemizin de etüt çalışmaları devam ediyor. Batı Antalya Havalimanı'nı 2022 yılına kadar hizmete açmayı planlıyoruz. Antalya tarımın da lokomotifidir. Tarımın güçlenmesi için her şeyi yapıyoruz. Antalya'nın 2045 yılına kadar içme suyunu karşılamak için hat kuruyoruz. Antalya'da önceki ay yaşanan hortum felaketinin yaralarını sarıyoruz. Afetzedelerin yaralarını sarmak için 20 milyon lirayı şehrimize gönderdik. Hasar durumuna göre valiliğimiz eliyle bu paraları dağıtacağız" diye konuştu.
'31 MART'TA CHP'YE GÖNÜL VERENLERİ BU ADAMDAN KURTULALIM'
'CHP'nin başındaki zat'ın çiftçileri istismar etmeye çalıştığını belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun sürekli yalan söylediğini kaydetti. Erdoğan, "İftira üstüne iftira atıyor. Bu adam siyaset yapamaz. 31 Mart'ta gelin defterini dürelim. CHP'ye gönül verenler de bu adamdan kurtulsun. Bu zatın meselesi üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek. Emekçi, üretici, çiftçi dostu olan bizim iktidarımızdır. Çiftçiye 17 yılda 127 katrilyonluk destek ödemesi yaptık. Bu yılın ilk üç ayında 8 milyar 777 milyar liralık desteği sağlamış olacağız" dedi.
'STOKÇULUK YAPANLARA GÖZ YUMMAYACAĞIZ'
Meyve sebze üretimi kadar piyasanın da denetlenmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Serbest piyasa, spekülatörön cirit attığı, isteyenin istediği gibi at koşturduğu bir alan değildir. Benim üretici kardeşlerimi sömürdükleri bir ortam değildir. Kim piyasayı manipüle ediyorsa, fiyatları anormal bir şekilde tırmandırıyorsa, devlet de vatandaşın hakkını korumak için gereğini yapacaktır. Tanzim satış noktaları, bazı fırsatçıların önünü kesmek için devreye aldığımız bir sistemdir. Biz kimsenin meşru ticaretine müdahale etmiyoruz. Sadece çiftçilerimizi, üreticilerimizi bu fırsatçılardan korumaya çalışıyoruz. Önümüzdeki dönemde denetimleri daha da artıracağız. İster gübre, ister ilaç olsun, ister domates, patates üzerinden haksız kazanç sağlamaya çalışanlara izin vermeyeceğiz. Stokçuluk yapanlara göz yummayacağız" dedi.
DÖRTLÜ ÇETE
Siyasetin özünde bir hizmet yarışı olduğunu aktaran Erdoğan, CHP'nin kol kola olduğu 'dörtlü çete'de terör örgütü, sözde İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin olduğunu söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu'na söylemlerinden dolayı eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Yazıklar olsun sana. Senin haddine mi? Sen ne densiz bir insansın. Bu adama 31 Mart'ta haddini bildirmeyecek miyiz, Osmanlı tokadı atmayacak mısınız? O koltuktan kalkması gerekiyor ama kalkamaz, yapıştı kaldı. 31 Mart'ta CHP'ye gönül veren kardeşlerimi de kurtaralım, yoksa bu gitmez. Her seçimi kaybetti ama koltuğu kaybetmedi" dedi.
'TOPUNUZ GELİN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına ara verip, yerel seçimde CHP'nin Antalya Kepez'den meclis üyeliğine aday gösterdiği, terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'a özgürlük talep eden, 2012'de BDP Antalya İl Başkanı olan Abdülbaki Karaağaç ve HDP'li bazı isimlerin yaptıkları açıklamaların videolarını izletti. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temel'e eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Bu adam Kürt bile değil, ama Kürtler üzerinden siyaset yapmaya çalışıyor. Türkiye'de Kürdistan var mı, bizim Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgemiz var. Bizde Kürdistan yok, ama sen Kürdistan'da yaşamak istiyorsan, Kuzey Irak'ta öyle bir yer var, defol git. Biz sırtımızı milletimize ve Allah'ımıza dayadık. Topunuz gelin topunuz. 15 Temmuz'da geldiniz 16 saatte işinizi bitirdik. Cudi'de, Tendürük'te, Kandil'de inlerine girdik. Yine kovalayacağız" dedi.
CHP VE HDP'LİLERİN BİR ARADA OLDUĞU VİDEO
Bir teröristin Kepez CHP listesinde yer aldığını kaydeden Erdoğan, "Hale bak, benim kardeşlerim bunu görmeli, oyunu bozmalı. Bunu Antalya'da yaşatanlar Türk siyasetinin yüz karalarıdır. Dünyanın hiçbir yerinde siyasetin kalibresi bu kadar düşürülmemişti. Koltuk uğruna, seçimde bir belediye daha fazla almak adına daha önce hiçbir siyasi parti böyle bir rezalete bulaşmamıştı. Bunlara sorsanız Gazi Mustafa Kemal'in partisiyiz, Atatürkçüyüz iddiasında bulunurlar. CHP'nin başındaki zata sorsanız, 'Terör örgütüne destek verenlerin Allah belasını versin' diyor. Ama yanındalar, berabersiniz, el ele kol kolasınız, kimi aldatıyorsunuz. Bay Kemal'ın yeni yoldaşı hanımefendiye sorsanız, 'Biz milliyetçiyiz, vatanperveriz' derler. Bunların adı bölücülere koltuk değnekliği yapmak değil mi? Bunların adı terör örgütlerinin uzantılarını belediyelere sızdırmak değil mi? Kandil'in çıkarı için milli iradeye pusu kurmak değil mi? Siz kimi oyuna getirmeye çalışıyorsunuz. Benim Antalyalı vatandaşım bu tezgaha gelir mi? Benim CHP'ye gönül vermiş vatandaşım böyle bir rezaleti kabul eder mi? Bu dört kafadar Türk milletini tanımıyor. Bunlar resmen 82 milyonun aklı ve irfanıyla dalga geçiyor" diye konuştu.
250 MİLYONLUK TAZMİNAT DAVASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal ve hanımefendi, HDP, hakikati açıkça kabullenmek yerine sürekli kaçak güreşiyor. Sorularımıza dürüstçe cevap vermek yerine sabah akşam bize hakaret ediyor. Kirli ittifaklarını, kanlı pazarlıklarını yüzlerine çarpınca koro halinde bize saldırıyor. Bay Kemal ve hanımefendi çıkmış, benim CHP, İYİ Parti'ye, Saadet'e ve HDP'ye oy veren vatandaşlarıma terörist dediğim iftirasını atıyorlar. Ben asla siyasi partilere oy verenlere terörist demedim, diyecek kadar da bu işi bilmeyen biri değilim. Benim terörist dediğim yönetici takımdır. Yargıda ciddi bir mücadele veriyoruz. Hanımefedinin Denizli'de ve Aydın'da vatandaşlarıma Cumhurbaşkanı'nın terörist dediğine yönelik söylemlerine yönelik yargıda hesaplaşacağız. Hiçbir yerde böyle bir ifade kullanmadım, belgeleyemezler. Bunun altında Cumhurbaşkanı olarak kalmam, kendisine ilk etapta 250 milyonluk tazminat davası açtım. İddiaları, iftiraları ispat etmeye çağırınca seviyeyi aşağıya çekmeye çalışıyorlar. Bunların millete söyleyecekleri, projesi hedefi olmayan çapsızlardır. Artık mızrak çuvala sığmıyor. Bölücülerle, Kandil'le, FETÖ'cülerle, Taksim'de ezanı ıslıklayanlarla, edepsizlerle kurdukları ittifak her gün deşifre oluyor. Millet, ittifakın asıl kime hizmet ettiğini görüyor. 31 Mart'ı sabırsızlıkla bekliyorum" diye konuştu.
Konuşmasının ardından Erdoğan, Çalkaya bölgesinde tapularını almaya hak kazananlardan 7 kişiye tapularını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mitingin ardından Antalya Büyükşehir Beledilesi tarafından yapılan 3. aşama Raylı Sistem Projesi'nin Varsak Otogar etabının açılışını yaptı. Erdoğan bir süre tramvayı kullandı.
ALANDAN NOTLAR
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya'daki mitingi öncesi kentteki güvenlik önlemleri artırıldı. Kepez ilçesindeki Turgut Özal Spor Salonu önündeki miting meydanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan gelmeden birkaç saat önce tamamen doldu. Mitingi izleyenler, binlerce Türk Bayrağı ve AK Parti bayrağı salladı. Cumhurbaşkanı'ndan önce, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ve Büyükşehir Belediye Başkanı ve yeniden başkan adayı gösterilen Menderes Türel vatandaşlara seslendi. Alandaki vinçlere asılan Atatürk, Türk bayrağı, AK Parti bayrağı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP bayrağı, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ve Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü'nün fotoğrafları dikkati çekti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Erdoğan'ın konuşması (canlı verildi, ftp'de)
- Mitingten detaylar
17)ŞENTOP: BU ANLAYIŞI YEŞERTEN BİR ZEHİRLİ İKLİM VAR BATIDA
TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Yeni Zelanda'da 50 kişinin öldürüldüğü terör saldırısının vahşet olduğunu belirterek, "Tabi bu sadece bir terörist olsa, böyle bir şahıs olsa, çok fazla belki olayın büyüklüğü ayrı ama zihniyet itibarı ile çok fazla dikkate alınmayabilir. Fakat bu anlayışı yeşerten bir zehirli iklim var batıda." dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, memleketi Tekirdağ'da Trakya lkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi tarafından yürütülen Naip Mahallesi'nde tam donanımlı ve Türkiye'de bir ilk olan tohum klonlama merkezi Tarımsal Bioteknoloji Araştırma ve Üretim Tesisi'nin açılış törenine katıldı. Yeni Zelanda'da camide düzenlenen 50 kişinin hayatı kaybettiği terör saldırısına değinen Şentop, şunları söyledi:
"Cuma günü Yeni Zelanda'da çok vahim, belki uzun yıllardır benzerini görmediğimiz bir vahşetle, menfur bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldık. Camide Cuma namazını kılmak için toplanan Müslüman kardeşlerimizin üzerine bir ırkçı İslam düşmanı, İslamofobi diyor batılılar. İslam düşmanı hislerle duygularla yetişmiş birisi, bir saldırı düzenledi o masum insanlardan 50 kişiyi, bugün 50'ye ulaştı, katletti, şehit etti, bir o kadar da yaralı kardeşimiz var. Ben öncelikle orada vefat eden, şehit olan kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Yaralılara da cenabı haktan acil şifalar diliyorum. Tabi bu şahsın bazı notları kamuoyuna da yansıdı, koyuldu önümüze. Bunlar içerisinde çok dikkat çekici olan bilhassa silahında yazılı olan isimler hep Osmanlı'nın büyük komutanlarının, padişahlarının katili olan bazı teröristler daha tarih boyunca geriye döndüğümüz zaman 2'nci Viyana kuşatmasına kadar bazı bilgiler vesaire Türkiye ile ilgili, bizim kimliğimiz ile ilgili, tarihimizle ilgili, coğrafyamızla ilgili, Cumhurbaşkanımızla ilgili bir saldırı niyetini gösteren, bir düşmanlık hislerini ifade eden yazılar var. Daha açıkça bunu söylüyor. Türkler ne arıyorlar diyor, boğazların batısında, boğazların doğusuna çekilsinler diyor. Orada istedikleri gibi yaşayabilirler diyen bir adam. Bunları da biraz tarihi bir arka plana işte daha önce burasının adı İstanbul'un Konstantinapol'dü falan diyor. Ne zaman işte olmuş 600-700 sene önce. İyi de bu adam kim? Bu adam İskoçyalı, Avustralya vatandaşı, Yeni Zelanda'da katliam yapıyor. Sen Yeni Zelanda'da ne arıyorsun? Dimi, Avustralya'da ne arıyorsun? Ne münasebetle oraya gittin sen? Senin babaların, ataların oraya gitti. Orasının yerlisi değilsin, İskoçyalı olduğunu söylüyorlar. Niye, işte bir sömürgeci olarak Avustralya'ya gidiyor, gidenlerin neslinden, çocuklarından birileri bunlar. Tabi bu sadece bir terörist olsa, böyle bir şahıs olsa, çok fazla belki olayın büyüklüğü ayrı ama zihniyet itibarı ile çok fazla dikkate alınmayabilir. Fakat bu anlayışı yeşerten bir zehirli iklim var batıda."
TBMM Bakanı Şentop, ABD Başkanı Trump'ın dün olayla ilgili açıklama yaptığını belirterek, şöyle dedi:
"İslam düşmanlığından, İslamofobi'den hiç bahsetmiyor açıklamalarda.Bu şahısa da terörist demiyor, saldırgan diyorlar. Yine Amerikan basınında da İslamofobi kavramı kullanmadan, İslam düşmanlığı kavramı kullanmadan ve bu şahısa terörist denilmeden bununla ilgili haberler yapılıyor. İşte bu zihniyeti, bu teröristleri İslam karşıtı, İslam düşmanı, Türkiye düşmanı bu teröristlerin yeşermesine,cyetişmesine imkan sağlayan bir zemin bizi rahatsız ediyor bütün dünyada. Bu sadece İslam Dünyası için değil bütün insanlık için bir tehdittir. Bugün bu katliama benzer bir katliamı biliyorsunuz daha önce batıda yaşandı, Norveç'te yaşandı. Orada o terörist o da yabancı düşmanı, o da ırkçı, faşist bir terörist katlettikleri de Müslüman falan değildi. Sadece mesaj vermek için bunu yaptığını söylemişti. Dolayısıyla terörizmin ve teröristin bugün Müslümanları öldürmüş olması, katletmiş olması Müslüman olmayan farklı inançlardan kişiler için bir bana ne denebilecek bir anlayış doğurmamalı. Terör ve teröristin hedefi bugün Müslümanlarsa dünyada yaşayan başka inançtan insanlara da bir gün mutlaka olur, olacaktır. Bu bakımdan top yekun bu teröre ve teröriste, bu ırkçılığa, beyaz ırkçılığına yine bu İslam düşmanlığına karşı toplu bir tavır alınmazsa dünyanın geleceği açısından, dünya barışı açısından çok ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğumuzun farkında olmalıyız."
Bu olayda Türkiye'ye yönelik yazılanlara da değinen Şentop, sadece teröristin bir ifadesi, anlayışı olmadığını bazı batılı politikalarda da böyle bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Şentop, "bazı batılı medya organlarında Türkiye düşmanlığı aynı şekilde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a olan düşmanlık var. Bu düşmanlığın sebebini de biliyoruz. Türkiye gerçekten itibarlı bir ülke haline geldi. İşte birkaç gün önce Fas'ta bir programdaydım bu programda aşağı yukarı 50 civarı ülkenin temsilcileri vardı. Hepsinin Türkiye'ye ve Cumhurbaşkanımıza olan muhabbetini saygısını, ismi geçtiği zaman gözlerinin ışıl ışıl bakmasından fark ediyoruz. Dolayısıyla Türkiye güçlü, itibarlı bir ülke haline geldikçe dünyada sadece İslam ülkelerinin değil, bütün mazlumların gözünü diktiği bir ülke, devlet haline geliyor. Bundan rahatsızlık duyan bu tür hastalıklı vicdan ve idrak sahibi insanlar ve çevreler var. Türkiye'ye yönelik olarak tehditlerinde bunları gülerek karşılıyoruz. Biz bu topraklarda bin seneden fazla bir zamandır burayı şehitlerimizin kanlarıyla sulayarak, bir vatan haline getirmiş büyük bir milletin evlatlarıyız. Bu tür ne idüğü belirsiz insanların tehditlerine pabuç bırakacak insanlar değiliz, bir millet değiliz. Burasını ilelebet bu milletin vatanı kılmış bir anlayışın idrakin sahipleriyiz. Dolayısıyla hep söylediğim gibi çok kritik bir dönemden geçiyoruz. Tarihi dönemeçlerden birisinden geçiyoruz. Öncelikle neyle karşı karşıya olduğumuzu tam olarak anlamak, idrak etmek mecburiyetindeyiz. Ama en önemlisi birlik beraberlik içerisinde millet olarak hareket etme mecburiyetiyle karşı karşıyayız. Bu tehditlerden bir haber olan insanlarımız da var ama onları uyarmamız lazım, ikaz etmemiz lazım. Milletimizin birliği beraberliği, bu toprakları vatan kılan anlayış ve idrak bizim için çok önemli" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Tesiste toplanan kalabalık
-Şentop'un gelişi ve karşılanması
-Şentop'un konuşması
-Kurdele kesilmesi
-Vali tarafından hediye verilmesi
-Tesisin gezilmesi
-Detay görüntüleri
18)KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER'DEN BALIKESİR'DE ORTAK MİTİNG
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 31 Mart yerel seçimi öncesi, kurdukları 'millet ittifakı'nın ortak mitingi için Balıkesir'de partililerinin karşısına çıktı. Birlikte alandakileri selamlayan iki lider, ittifakın Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı İYİ Parti'li İsmail Ok ve ilçe belediye başkan adaylarına destek istedi.
Yaklaşan yerel seçimi öncesi 'millet ittifakı'nı kurup, bazı bölgelerde ortak aday çıkaran CHP ile İYİ Parti'nin liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener, ortak miting için Balıkesir'de partilileriyle buluştu. Ortak miting öncesi Akşener ve Kılıçdaroğlu, Balıkesir Havaalanı'nda partilerinin yöneticileri tarafından karşılandı. Liderler, Türkiye Harp Malulü Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği'ni ziyaret etti. Balıkesir Kuva-yi Milliye Meydanı'ndaki ortak miting alanına, parti liderlerinin fotoğrafları ve parti bayraklarının yanı sıra Türk bayrağı ile Atatürk posterleri asıldı. Posterler arasında, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı İsmail Ok ve ilçelerden bazı adayların fotoğrafları da yer aldı. Liderlerin konuştuğu sahnenin arka bölümünde ise Türk bayrağı ve Atatürk posterinin yanında partilerin 'Hep beraber iyi olalım', 'Martın sonu bahar' ile 'Yeni baştan iyi başkan' sloganlarının yazılı olduğu afişler asıldı. Alana beraber giriş yapan Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener, kürsüye de birlikte çıkıp, alandakileri selamladı. İki liderin selamlamasından sonra saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı okundu. Miting alanında ilk konuşmayı Büyükşehir Belediye Başkanı adayı İYİ Parti'li İsmail Ok yaptı. Ok'un ardından CHP lideri Kılıçdaroğlu alandakilere seslendi.
KILIÇDAROĞLU: SORUNLARI DEMOKRATİK YOLLARLA AŞACAĞIZ
"Bir ülkenin kaderini değiştiren Kuva-yi Milliye'nin adının olduğu bir meydandayız" diyerek, konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Kuva-yi Milliye demek, hiç kimseye diz çökmemek demektir. Bu meydanda size hitap etmenin onurunu ve gururunu verdiğiniz için sizlere şükranlarımı sunuyorum. Balıkesir'in görkemli bir tarihi var. Nereden bakılırsa bakılsın, Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli illerinden biridir. Aslında cennet gibi bir memlekette yaşıyoruz. Bu cennet ülkede sorunlarımız da var. Bu sorunları nasıl aşacağız? Demokratik yollarla aşacağız. Demokrasi bize hangi hakları veriyorsa şikayetlerimizi sandığa giderek dile getireceğiz. 'Millet ittifakı'nı çiftçimiz, çocuklarımız, sanayicimiz için yapıyoruz. Ne benim ne de Sayın Akşener'in özel bir çıkarı yok; ama gece gündüz vatandaşlarımız huzur içinde yaşasın, diye çalışıyoruz. Geçmişte AKP'ye oy veren kardeşlerimize sesleniyorum. 'Parlamentoda çoğunluğumuz olsun, istediğimiz kanunu çıkaralım. İstediğimizi vali, istediğimizi kaymakam yapalım' dediler. Bu yetkiyi verdiniz. Dedelerimizin kurduğu fabrikaları sattılar. Üzerine 500 milyar da borçlandılar. 17 yıl 'vergi', 'özelleştirme', 'borçlanma' dediler. Tamam da 17 yıl sonra bu ülkenin güzel insanlarını soğan, patates kuyruğuna soktular. Milletin aklıyla alay ettiler, o kuyruğun adına da 'varlık kuyruğu' dediler. O kuyruk, varlık kuyruğu olsa en başına sen geçer, millete tırnak ucu kadar bir şey vermezsin."
'HEP BERABER MÜCADELE VERMEMİZ GEREKİR'
Sıfır gümrükle patates ithal edileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Gümrükle vatandaşa versene ilacı, mazotu. Bizim babalarımız pamuk, üzüm, incir ihraç ettiler. Karşılığında Sümerbankları, Etibankları, bez fabrikalarını, silah fabrikalarını kurdular. Şimdi patates, soğan alıyoruz. Geçmişte AKP'ye oy veren vatandaşlarıma anlatıyorum. Artık herkesin uyanması gerekir. Bunun mücadelesini hep beraber vermemiz gerekir. Ülkücü kardeşlerime sesleniyorum. Bizim 6 okumuzdan 1'i de milliyetçiliktir. Milliyetçilik, vatanseverlik, kimsenin önünde diz çökmemek demektir. Süleyman Şah Türbesi'nin bulunduğu yerden hem türbeyi kaçıracaksın hem de topraklarını bırakacaksın. Hiçbir gerçek milliyetçinin eli AKP'nin bulunduğu yuvarlığın içine oy basamaz. Gerekirse bu ülke için hep birlikte canımızı, malımızı veririz" diye konuştu.
Türkiye'de 7,5 milyon kişinin işsiz olduğunu dile getiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Bunlara iş bulunması gerekiyor. İsmail Ok, konuşmasında istihdam yaratacağını söyledi. İnşallah seni 1 Nisan'da başkanlık koltuğuna oturtacağız. Her gün kavga, iftira, bir sürü laf. Yeter artık ya. 3 gün dur ya. İstediğin kadar iftira at; her yerde 'hak', 'hukuk', 'adalet' diyeceğiz" dedi.
AKŞENER: DENİZ BİTTİ
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun ardından İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, halka seslendi. Seçimlere gençler, çocuklar ve torunlar için gittiklerini belirten Akşener, "Bu mücadeleyi gençlerimiz, çocuklarımız, torunlarımız için verdiğimizi o da gördü. Yerel seçime gidiyoruz, sanırsınız savaşa gidiyoruz. Yerel seçimler Sayın Erdoğan'ın ağzından neden savaş sahnesine döndü? 17 yıldır birbirimizi kafa kafaya tokuşturarak, oy almayı becerdi. Ama deniz bitti. İlk defa ilçeleri gezmek için Balıkesir'e geldiğimde bir şehit babası, ağlayarak, 'Meral kardeşim. Ben terörist değilim' dedi. Düzce'de fındık işçisi, Anadolu'nun kavruk evlatlarından biri, ağlayarak, 'Ben terörist değilim' dedi. Sonra Düzce'de bir pazara girdik. Soğuk, herkesin eli buz kesmiş. AKP'ye oy veren 25- 30 yaşlarında bir delikanlı, marul, biber, patates satıyor. Döndü dedi ki 'Meral Abla, ben terörist değilim. Burada rızkımı sağlamak için pazarcılık yapıyorum' dedi. 'Elbette değilsin' dediğimde, 'Ama Cumhurbaşkanı bize terörist dedi' dedi. Burada tekrarlıyorum; Cumhurbaşkanı size 'terörist' dedi" diye konuştu.
'MECLİS'TE SANDALYESİ OLAN PARTİYE 'SÖZDE' DİYEMEZSİN'
Konuşmasında İYİ Parti'ye yönelik eleştirilere yanıt veren Akşener, şunları söyledi:
"CHP ve İYİ Parti, Demokrat Parti ve Saadet Partisi, 24 Haziran'da 18 milyon oy almış. Şimdi o oyu vereni de yöneticisini de terörist ilan etti. Bu çok büyük bir iftiradır. Şimdi diyorlar ki 'Sen konuş abla, biz öderiz'. Beni önce para sonra hapis ile tehdit etti. Ama en ayıbı ne? Diyor ki 'Kaçacak deliği yok'. Kuva-yi Milliye'nin şehri Balıkesirliler. TBMM'yi kurabilmek için çekilen emekleri, büyüklerinizin ortaya koyduğu o emekleri biliyorsunuz. TBMM, beyefendinin gözünde bir delik. Bu kadar şirazesi kaymış, şaftı bozulmuş bir siyaset adamını bu seçimde cezalandırmalı, o kulağı çekmelisiniz. Şöyle hafif morartarak çekin. Bu kulak moraracak. Diyor ya televizyonda 'Beni iyi bilir'. Seni herkes biliyor. Kendisini savunurken, 'Ben enayi miyim?' diyor. Buradaki mesele, enayi olmak. Yani sizi sevmiyor be kardeşim. İçinizden çıkıp geldiğini iddia etti. Şu anda tepenize tepenize çay atıyor, her yerde azarlıyor. Kulağı çektiğiniz zaman ne olacak? O kulak çekilmezse diyecek ki 'Millet halinden memnun'. Sonra zam üstüne zam yapacak. Sonra kararları almak zorunda kalacak. Alamadığı takdirde de biz yapacağız inşallah. Tayyip bey bütün şehirlerde kendisini tartıya koymuş durumda. Bir cumhurbaşkanı; Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanı ile dövüşür mü? Bunların sebebi ne? 'Sözde İYİ Parti' diyor bize. Hadi oradan be. 5 milyon kişinin oyunu alan bir partiye, Meclis'te sandalyesi olan bir partiye 'sözde' diyemezsin."
'MHP'YE, AKP'YE OY VERENLER BENİM KANIMDIR'
Alandakilere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bazı mitinglerdeki konuşmalarından kesitler izlettiren İYİ Parti lideri Akşener, "'FETÖ' demiyorlar, 'Pensilvanya' diyorlar. Bu millet kimin dürüst, kimin yalancı olduğunu bilir. Bu kulağı çekeceksiniz; ama komşularınızla arkadaşlarınızla, dostlarınızla bunlar için kötü olmayacaksınız. MHP'ye, AKP'ye oy verenler; benim kanımdır, canımdır, kardeşimdir. Ama 82 puanla mülakatta elenen kız çocuğunun yerine 55 puanla atanan genç, kul hakkı yemiştir. 'Ülkücüler Fatiha'yı bilmezler' dedi? 'Kürdistan' dediğin Irak'ın kuzeyi kadim bin yıllık Türkmen elidir. Önce onu öğren. Fesliden tarih öğrenirsen böyle olur. Bu arkadaşa kim söverse yan yana gelir. Geçen gün de 'Türkiye hukuk devletidir' dedi. Gülesim geldi, aklıma rahip Brunson geldi" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, miting sonunda belediye başkan adaylarıyla sahneden halkı selamladı. Liderler, CHP ve İYİ Parti il başkanlıklarını ziyaret etmelerinin ardından Balkonuk Center'da, sivil toplum kuruluşu ve iş dünyası temsilcileriyle 'Yerel Yönetimlerde Sivil Toplum Örgütlerinin Önemi Toplantısı'nda bir araya gelecek.
KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER, STK VE İŞ DÜNYASI TEMSİLCİLERİYLE BİR ARAYA GELDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Balıkesir'deki mitingin ardından Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ve iş dünyası temsilcileri ile 'Yerel yönetimlerde sivil toplum örgütlerinin önemi' gündemli toplantıda bir araya geldi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda ilk konuşmayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Sivil Toplum Kuruluşları'nın başkanlarının kanaat önderleri olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sivil Toplum Örgütlerinin ya da esnaf odalarının başında olan arkadaşlarımız kendi bulundukları camianın kanaat önderleridir. Seçimle gelmişlerdir, kendi tabanlarına karşı sorumlulukları vardır. Kanaat önderlerinin kendi sorumlulukları vardır. İnsanlar herhangi bir sorunla karşılaştıklarında önceden belirledikleri kanaat önderlerine aktarırlar ve onların görüşlerini alırlar. Kanaat önderi toplumda son derece önemlidir. Hepimiz güzel bir ülkede yaşıyoruz. Hepimizin ortak arzusu siyasi görüşümüz ne olursa olsun, kimlik ve inancımız ne olursa olsun bu memlekette huzur içinde yaşamak istiyoruz. Birlikte yaşayalım huzur içinde yaşayalım" dedi.
'YARIN NE O