Denizli'de korkutan deprem
600 ÇADIR KURULDU
ÇOCUKLAR ARAÇLARDA, BÜYÜKLER ÇADIRLARDA SABAHLADI
Denizli'nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından Türk Kızılay, AFAD ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ve Dağ Arama Kurtarma (DAK) ekipleri seferber oldu. Türk Kızılayı ekipleri, depremin en şiddetli yaşandığı Ucarı, Karahöyük, Yeniköy ve Oğuz mahallelerinde mobil gıda aracı ile yiyecek-içecek yardımı yapmaya başladı. AFAD ekipleriyse, bu bölgelerde yaşayan depremzedelerin geceyi huzurlu geçirebilmeleri için çadırlar kurdu.
600 ÇADIR KURULDU
Türk Kızılayı Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Özer, depremden etkilenen vatandaşlar için gayretli bir çalışma yürüttüklerini ifade ederek, "Türk Kızılayı ekipleri olarak Türkiye'nin 5 farklı bölgesinden gelen 54 personelimiz ve gönüllümüzle, olay yerinde hizmet veriyoruz. Bölgede depremden etkilenen vatandaşlarımız için yemek üretimimiz başladı. 2 bin kişilik gıda yardımı yapacağız. Depremden etkilenen kişiler için AFAD ekipleri tarafından 600 çadır kurulacak. Çadırlarda kalacak vatandaşlarımız için 3 bin battaniye 600'de ısıtma cihazı dağıtacağız" dedi.
GECEYİ ÇADIRLARDA GEÇİRECEKLER
Deprem anında engelli kızını dışarı çıkarmakta zorlandığını anlatan depremzede Hülya Ünlü, "Çok büyük korku ve panik yaşadık. Deprem sırasında engelli kızımı dışarı çıkarmakta zorlandık. Daha sonra da korkudan evimize giremedik. Geceyi kurulan çadırlarda geçireceğiz. Artçı sarsıntılar devam ediyor. İlk kez ailecek çadırda kalacağız" diye konuştu. Antalya'dan yeğenini ziyarete gelen ve deprem korkusunu yaşayan Türkan Ünlü, "Hayatımda ilk kez böyle bir olay yaşadım. Çok panikledim. Hayatım boyunca unutamayacağım bir korkuydu. Bundan sonra 5'inci katta bir evde yaşamam. Çadır ve yemek yardımı yapanlardan Allah razı olsun. Artçı depremler geçinceye kadar kurulan çadırlarda kalacağım" dedi.
YEMEK DAĞITILIRKEN MEYDANA GELEN ARTÇI SARSINTILAR KORKUTTU
Denizli'nin Acıpayam ilçesinde saat 09.34'te meydana gelen Richter ölçeğine göre 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından akşam saatlerine kadar artçı sarsıntılar devam etti. Deprem bölgesinde Acıpayam ilçesinin kırsal mahalleleri olan Ucarı, Karahöyük, Oğuz ve Yeniköy'de Türk Kızılayı tarafından oluşturulan Mobil Mutfak araçlarında vatandaşlar için kazanlarda yemek yapıldı. Yemekte hazırlanan ezogelin çorbası, etli pilav, ayran ve su vatandaşlara dağıtıldı. Yemek dağıtımı sırasında artçı sarsıntılar devam etti. Sürekli yaşanan sarsıntılar, vatandaşlarda korku yarattı. Kızılay görevlileri vatandaşları sakin olmaları konusunda uyardı.
'DEPREM OLDUĞU SIRADA NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK'
Yemek yiyenlerden 17 yaşındaki Hüseyin Arıkan, okulda futbol oynarken sağ kaval kemiğinin kırıldığını ve depreme evde otururken yakalandığını belirterek, "Ayağım kırık olduğu için evde oturuyordum. Deprem olduğu sırada ne yapacağımızı şaşırdık. Annemle birlikte kendimizi dışarı attık. Ben tek ayağıma basarak seke seke kaçtım" dedi. Arıkan'ın annesi Nurgül Arıkan ise depremde çok korktuğunu ifade ederek, "Deprem olduğu sırada çok korktum. Oğlumun ayağı kırık olduğu için kucaklayıp, dışarı çıkmak istedik ancak ağır olduğu için yapamadım. Sarsıntının ardından birbirimize sarılıp yaşadığımız korkudan dolayı ağladık. Evimiz depremde hasar görmedi ancak eve giremiyoruz. Kızılay'ın hazırladığı yemeği yiyoruz" diye konuştu.
ENGELLİ KIZINI ELİYLE BESLEDİ
Depremde evlerinin duvarlarında derin çatlaklar oluştuğunu belirten 81 yaşındaki Aynimah Erçelik, zihinsel engelli kızı 40 yaşındaki Elif Erçelik'i Kızılay'ın dağıttı yemekle besledi. Anne Erçelik kızının engelli olduğunu kendisinin yiyemediğini bu nedenle eliyle yedirdiğini söyledi.
ÇOCUKLAR ARAÇLARDA, BÜYÜKLER ÇADIRLARDA SABAHLAYACAK
DENİZLİ'nin Acıpayam ilçesinde dün sabah Richter ölçeğine 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından devam eden artçı sarsıntıların yarattığı korku gece boyunca devam etti. Evlerinde çalkaklar oluşan vatandaşlar, parklara ve açık alanlara çadırlar kurdu. Bazıları ateş yakarak ısınmaya çalıştı. Çocuklar araçlarda uyudu, yetişkinler ise çadırlarda sabahlayacak.
Acıpayam ilçesinde meydana gelen deprem özellikle kırsal kesimlerdeki mahallerde etkili oldu. Evlerin yıkıldığı mahallelerde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekipleri tarafından çadırlar kuruldu. Oğuz, Karahöyük, Ucar, Apa, Yeniköy ve Gedikli mahallerinde bine yakın çadır kuruldu. Evleri yıkılan ve hasar gören vatandaş kurulan çadırlarda aileleriyle birlikte geceyi geçirmek için kalmaya başladı. Hava sıcaklığının 8 derece olduğu bölgede çadırlarda kalan vatandaşlar, dağıtılan ısıtıcılarla soğuktan korunmaya çalışıyor.
Bölgede artçı sarsıntıların devam etmesi Acıpayam ilçesinde korku yaratmaya devam ediyor. Evlerine giremeyen vatandaşlar geceyi dışarıda geçirmeyi tercih etti. Bazı vatandaşlar araçlarındaki koltukları yatırıp, evlerinden getirdikleri yorganlar ve battaniyeleri serip çocukları için yatak hazırladı. Çocuklar araçlarda uyurken, yetişkinler ise kendi yaptıkları çadırlarda uyudu. Bazı vatandaşlar da açık alanda ateş yakıp, aileleriyle birlikte soğuktan korunmaya çalıştı.
KIZILAY EKİPLERİ ETKİLENEN ÇOCUKLARI EĞLENDİRMEYE ÇALIŞIYOR
Türk Kızılayı depremin yaşandığı mahallerde çocukları çeşitli oyunlarla eğlendirmeye çalışıyor. Deprem nedeniyle korku yaşayan ve psikolojik olarak etkilenen çocuklar Kızılay ekiplerinin oyunlarıyla mutlu bir gece geçirdi.
STADA ÇADIRLAR KURULDU
Acıpayam ilçe merkezindeki stadyuma da AFAD tarafından çadırlar kuruldu. Kaymakamlıktaki kriz merkezine başvuran vatandaşlara çadırda geceyi geçirebiliyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından da ilçe merkezine çadırlar kurulup, vatandaşlara çorba, pilav, çay ve su ikramı yapılıyor.
Hayatında ikinci kez deprem yaşadığını gözyaşlarıyla anlatan 83 yaşındaki Meryem Karakoncu, "Eve giremiyoruz korkuyoruz, yaşlıyım, çadırda kalacağız. Çocuklarımın hayvanları ağılın altında kaldı. Hayatımda ikinci kez çadırda kalıyorum. Ben gençken de büyük deprem olmuştu evimiz yıkılmıştı yine çadırda kalmıştık. Şimdi yine çadırda kalıyoruz" dedi.
Acıpayam ilçe merkezinde eşi ve çocuğuyla birlikte yaktıkları ateşin başında geceyi sokakta geçiren Deniz Yılmaz, "Artçı depremler devam ediyor. Evimizin duvarlarında çatlaklar var, girmeye korkuyoruz. Bebeğimizle dışarıda bekliyoruz. Çocuklar üşümesin diye ateş yaktık" dedi.
Evinden taşıdığı yorgan ve battaniyeleri minibüsün arkasına serip yatak haline getiren Sezai Özcan, "Bu geceyi minibüsün içinde geçireceğiz. Eve giremiyoruz. Evimiz artçı depremlerde sallanıyor. O yüzden minibüste uyuyacağız" dedi.
Çocuklarını otomobilinde uyutan eşi ve kendisi içinde parka çadır kuran Selami Acur, "Artçı sarsıntılar devam ediyor. Bizde can güvenliğimiz için geceyi dışarıda geçireceğiz. Çocuğumu otomobilde uyuttum. Bizde kendi yaptığım çadırda sabahlayacağız. Evimizin duvarı çatlak olduğu için güvenemiyoruz" dedi.
Arkadaşlarıyla birlikte üzerlerini örttükleri battaniyelerle geceyi geçirmeye çalışan Sümer Can Tan, "Evimiz şu anda oturulmayacak durumda. Mecburen açık alana geldik. En azından kendimizi korumak için artçı depremler devam ediyor. Yattığımız yerden de sarsıntıları hissediyoruz. Daha büyük deprem olmasından korkuyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
----------
- Türk Kızılay ekiplerinin çadır kurması
- Geceyi çadırda geçirecek vatandaşlardan detaylar
- Hülya Ünlü ile röp.
- Türkan Ünlü ile röp.
- Türk Kızılay Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Özer ile röp
**
-Kızılay ekiplerinden görüntü
-Yemek dağıtımından görüntü
-Yemek yiyen depremzedelerden görüntü
-Aynimah Erçelik'in kızına yemek yedirmesi
-Ayağı kırık olan Hüseyin Arıkan ve annesi Nurgül Arıkan'ın konuşmaları
**
-Kızılay ekiplerinin çocukları eğlendirmesi
-Çadırlardan ve içinde yaşayanlardan detay
-Sırasıyla Meryem Karakoncu, Sezai Özcan, Selami Acur ve Sümer Can Tan ile röportaj
-Ateş başında ısınanlardan görüntüler
-Araçlarda uyuyan çocuklardan görüntüler
-Evlerinden yorgan getirenlerden görüntüler
-Stada kurulan çadırlardan görüntüler
Haber- Kamera; Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)
===========================
Denizli Valisi Karahan'dan kerpiç yapı uyarısı
DENİZLİ'nin Acıpayam ilçesinde meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki depremin ardından, sarsıntının en çok hasara yol açtığı noktalarda incelemelerde bulunan Denizli Valisi Hasan Karahan, riskli binaların tahliye edildiğini belirterek, "Vatandaşlarımız yine o tür, kerpiçten yapılmış köy evlerine de kesinlikle girmesinler. Hafif ya da orta hasar bakmasınlar. Çünkü onların en ufak bir sarsıntıda yıkılmayacağının garantisini kimse veremez" dedi.
Denizli Valisi Hasan Karahan, beraberindeki AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, AK Parti Denizli Milletvekili Şahin Tin ve AK Parti İl Başkanı Necip Filiz ile birlikte depremin hasara yol açtığı, Karahöyük, Ucarı, Apa ve Oğuz mahallelerinde incelemelerde bulundu. Vali Karahan ve beraberindeki heyet, deprem nedeniyle evleri hasar gören vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulundu. İncelemeleri esnasında açıklamalarda bulunan Vali Karahan, ilçede bugün (Perşembe), okulların tatil edildiğini bildirdi.
"1000 ADET ÇADIR DAĞITILDI"
Bölgede bulunan riskli binaların boşaltıldığını ifade eden Vali Karahan, "Deprem yaşayan insanların kapalı mekanlara girmesi zor oluyor. Bir süre adaptasyon ve alışma süreci gerekiyor. Ağır hasarlı olan binalara vatandaşlarımızın girmemeleri yönünde uyarılar yapıyoruz. Vatandaşlarımız için yeterince çadır temin ettik. Çok büyük hasarı olan binaların yıkımı yapıldı. Yıkılan binaların çoğu eski ve kerpiçten yapılmış binalar. Usulsüz tadilatlar da yapılmış. Dolayısıyla bu ağır deprem onları yıktı. Vatandaşlarımız yine o tür, kerpiçten yapılmış köy evleri ne de kesinlikle girmesinler. Hafi ya da orta hasar bakmasınlar. Çünkü onların en ufak bir sarsıntıda yıkılmayacağının garantisini kimse veremez. Vatandaşlarımızın çadır konusunda yoğun bir talebi oldu. Bunun da sebebi kapalı mekanlara girme korkusu. Şu ana kadar dağıtılan çadır sayısı 1000'i buldu. Çadır isteyip de alamadım diyen olmayacak. Sabaha kadar çadır dağıtımları devam edecek" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------
-Vali Hasan Karahan'ın incelemelerde bulunması
-Vali Karahan'ın yetkililerden bilgi alması
-Vali Karahan'ın evlerinde hasar bulunan vatandaşları ziyaret etmesi
-Vali Karahan'ın konuşması
Haber - Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
==================================
Bakan Kurum: Depremde 278 yapıda hasar tespit edildi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Denizli'de meydana gelen depremin yolaçtığı tahribatla ilgili bilgi verdi. Bakan Kurum, "Toplamda 278 yapıya ilişkin tespitler yapıldı. Bunlar ön tespitler ekiplerimiz 5 bölgede sahadalar ve tespitlere devam ediyorlar. 22 tane yaralı vatandaşımız varö dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ziyaret ve incelemelerde bulunmak için dün Bayburt’a geldi. Kentte yapılan yatırımlarla ilgili incelemelerde bulunan Bakan Kurum, Denizli Acıpayam’da meydana gelen 5.5 büyüklüğündeki deprem hakkında da açıklamalarda bulundu. Denizli'de yaşanan depremin bir kez daha deprem gerçeğini gözler önüne serdiğini ifade eden Bakan Kurum, "Bugün Denizli Acıpayam’da bir deprem meydana geldi, deprem gerçeğini bize bir kere daha hatırlattı. 5.5 büyüklüğünde oluşan depremde ilk belirmelere göre ağır hasarlı 139 binamız var. Hafif hasarlı 132 binamız var, yıkılmış halde 7 binamız var. Toplamda 278 yapıya ilişkin tespitler yapıldı. Bunlar ön tespitler ekiplerimiz 5 bölgede sahadalar ve tespitlere devam ediyorlar. 22 tane yaralı vatandaşımız var, vatandaşlarımıza tekrar acil şifalar diliyorumö diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------
- Karşılanması
- Bakan'ın konuşması
- Şehirdeki incelemeleri
HABER-KAMERA: Murat SÖYLEMEZ/BAYBURT,(DHA)
==================
Ege Üniversitesi diyaliz merkezi'nde korkutan yangın
İzmir'de Ege Üniversitesi Diyaliz Merkezi'nde yangın çıktı. Çocuk Hastanesi ile aynı binada olmasından dolayı panik yaşandı. Yangın kontrol altına alınırken, yangının çıkış nedeni yapılan çalışmalardan sonra belirlenecek.
İZMİR'de Ege Üniversitesi Diyaliz Merkezi'nde çıkan yangın korkuttu. Çocuk Hastanesi ile aynı binada olmasından dolayı panik yaşayan çocuk hastalardan bazıları dışarıya çıkarken, itfaiyenin müdahalesiyle söndürülen yangında maddi hasar meydana geldi. Bahçeye çıkartılan hastalar ve yakınları kontrollü bir şekilde geri alındı.
Dün saat 23.00 sıralarında Ege Üniversitesi Diyaliz Merkezi'nde yangın çıktı. Çocuk Hastanesi ile aynı binada olmasından dolayı panik yaşandı. Hastanın bulunmadığı diyaliz ünitesindeki yangının fark edilmesi üzerine polis ve itfaiyeye haber verildi. Çok sayıda itfaiye ekibi hastaneye gelerek yangın müdahale ederken, aynı binada bulunan Çocuk Hastanesi ve Acil servisinden bulunan hastalar ile aileleri endişe yaşadı. Tedavi gören bazı çocuklar aileleri tarafından dışarıya çıkartılırken, acile çocuklarını getiren birçok aile de yangın nedeniyle hastaneden ayrıldı. Bahçeye çıkartılan hastalar ve yakınları kontrollü bir şekilde geri alındı.
Diyaliz Merkezi'ndeki yangın, itfaiye ekiplerinin yaklaşık 50 dakika süren müdahalesiyle diğer bölümlere sıçramadan söndürüldü. Tedavi gören hastanın bulunmadığı merkezdeki yangında maddi hasar meydana geldi. Soğutma çalışmaları sürerken içerde biriken dumanın dağılması için çalışmalara devam edililiyor.
Henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangının nedenini araştırıyor.
Görüntü Dökümü
------
- İtfaiye araçları
- İtfaiye erlerinin çalışması
- Hastaneden genel detaylar
Haber-Kamera: Taylan YILDIRIM-Halil İbrahim KARABIYIK / İZMİR,(DHA)
===================
Suriye'deki Nevruz kutlamaları nedeniyle sınır güvenliği arttırıldı
Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine sınır komşusu olan terör örgütü PKK/PYD kontrolündeki Suriye'nin Rakka kentine bağlı Tel Abyad'da sözde nevruz kutlamaları için ateş yakıldı havaya ateş açıldı. Akçakale'den duyulan silah sesleri nedeniyile sınırda güvenlik önlemleri arttırıldı.
Terör örgütü PKK/PYD kontrolündeki Tel Abyad'da sözde nevruz kutlamaları nedeniyle ateşler yakıldı. Teröristlerin nevruz kutlamasında otomatik silahlarla havaya açtığı ateş, Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinden de duyuldu. Silah sesleri nedeniyle sınırın Türkiye tarafında güvenlik önlemleri arttırıldı.
Görüntü Dökümü
----------
- Tel Abyad'dan yükselen dumanlar
- Sınırdaki askerlerg
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Hadi KURT -ŞANLIURFA -DHA)
========================
Dikili'de yurtta 7 çocuğa cinsel istismar davasında savcı mütalaasını verdi
İzmir'in Dikili İlçesinde özel yurtta kalan ve yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrencinin temizlik görevlisi Ö.F.E. tarafından cinsel istismara uğraması ile ilgili davaya, Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Savcının mütalaasını verdiği duruşma ertelendi.
İsmetpaşa Mahallesi'ndeki özel yurtta kalan, yaşları 9 ile 12 arasında değişen 7 erkek öğrenciye cinsel istismarda bulunan temizlik görevlisi Ö.F.E., 21 Aralık 2017 tarihinde gözaltına alındı. Poliste ve sevk edildiği adliyede suçunu itiraf eden Ö.F.E. tutuklandı, yurt ise İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından kapatıldı. Ö.F.E. hakkında, 7 çocuğa cinsel istismar suçundan dava açıldı.
Davanın 4'üncü duruşması dün Bergama Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Kapalı yapılan duruşmada, savcı mütalaasını verdi. Mahkeme heyeti, duruşmayı 17 Nisan'a erteledi.
Duruşma sonrası Bergama Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter, Bergama Belediye Başkanı CHP'li Mehmet Gönenç, Dikili eski Belediye Başkanı Osman Özgüven, KESK Genel Başkanı Aysun Gezen, Veli-Der Genel Başkanı İlknur Kaya Bahadır, Eğitim-Sen MYK Üyesi Özgür Bozdoğan ve Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç da katıldı. Açıklamaya Dikili Kadın Platformu, Ayvalık Bağımsız Kadın İnisiyatifi, Bergama-Dikili-Edremit Eğitim-Sen Temsilcileri, Bergama KESK Birleşenleri, Dikili Demokrasi Platformu, Karşıyaka Kent Konseyi, Bergama Veli-Der, Bergama Çevre Platformu, Atatürkçü Düşünce Derneği Dikili Şubesi ve Eğitim-Sen 3 No'lu Şube temsilcileri de destek verdi. Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç tarafından yapılan açıklamada, şöyle denildi:
"Son yıllarda Türkiye'nin pek çok yerinde yaşanan ve çocukları hedef alan bu tür istismar suçlarının hedefinde olan çocuklarımız ve aileleri adalet mücadelesinde kesinlikle yalnız değildir. Mahkemelerin çocukları ilgilendiren cinsel sömürü davalarında kararlarını verirken Türkiye'nin kabul ettiği sözleşmeleri hayata geçirmelerinin bir uluslararası ve insani yükümlülük olduğunu hatırlatıyor, Dikili davası başta olmak üzere, ülkenin neresinde yaşanırsa yaşansın çocuk istismarı ile ilgili davaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz."
'ÇOCUKLARIMIZIN ÜZERİNDEN ELLERİNİZİ ÇEKİN'
KESK Genel Başkanı Aysun Gezen de "Çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin, diyoruz. Bilimsel, laik eğitimi her zaman savunmaya devam edeceğiz. Çocuklarımızı da, toplumumuzun geleceğini de koruyacağız" dedi.
'YURTLAR MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NIN OLMALI'
Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan ise "Milli Eğitim Bakanlığı'na yapılan çağrının altını çizmek gerekiyor. Çocukların kaldığı öğrenci yurtları Milli Eğitim Bakanlığı'nın olmalı. Çocukların okuması gerektiği okullar, evlerine en yakın okullar olmalı. Köylerdeki ve beldelerdeki okulları kapatırsanız, kamuya ait yurt açmazsanız, kamu görevlileri eliyle öğrencileri bu yurtlarda kalmaya yönlendirirseniz ortaya çıkan sonuç bu olur" diye konuştu.
Veli-Der Bergama Temsilcisi Meral Öğüten de "Tüm sorumlular hesap verene kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz. Demokratik, laik, bilimsel, parasız ve çağdaş eğitim istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
-----
-Adliye binasından görüntü
-Basın açıtlamasından görüntü
-Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Özgür Bozdoğan'ın konuşması
-Veli-Der Bergama Temsilcisi Meral Öğüten'in konuşması
-KESK Genel Başkanı Aysun Gezen'in konuşması
Haber - Kamera: Oben ULU / DİKİLİ (İzmir), (DHA)
====================================
Mersin'de cinnet getiren kişi, anne-babasını öldürdü
Mersin'in Toroslar ilçesinde, cinnet getirdiği öne sürülen Selim D. (33), annesi Ayni (55) ile babası Gaffar D.'yi (60) bıçaklayarak öldürdü. Çiftin diğer oğlu Yunus D'nin de geçen yaz intihar ettiği öğrenildi.
Olay, akşam saatlerinde Toroslar ilçesine bağlı Toroslar Mahallesi'nde meydana geldi. Dışarıda bir kavgaya karıştığı iddia edilen Selim D., elinde bıçakla girdiği evde anne ve babası ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine Selim D., önce annesini ardından da babasını bıçakladı. Evden yükselen sesleri duyan komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, Selim D.'yi olayda kullandığı bıçakla yakaladı. Olay yerine çağrılan sağlık görevlilerinin yaptığı kontrolde, Ayni-Gaffar D. çiftinin hayatını kaybettiği belirlendi. Çiftin cenazeleri, olay yerinde yapılan incelemenin ardından, Mersin Üniversitesi Tıp fakültesi Hastanesi'nin morguna kaldırıldı.
OĞULLARI GEÇEN YAZ İNTİHAR ETMİŞ
Gözaltına alınan Selim D., sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken, Ayni-Gaffar D. çiftinin diğer oğlu Yunus'un ise geçen yaz intihar ettiği öğrenildi. Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
-----------
- Olayın yaşandığı binanın görüntüsü
- Evin bulunduğu katın dışarıdan görüntüsü
- Evde inceleme yapan polislerin pencereden genel ve detay görüntüleri
- Cenaze aracının görüntüsü
- Çevredeki vatandaşlar
- Cenazelerin araca konulması
SÜRE: 01'40" BOYUT: 180 MB
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA)
=======================
Kavgayı ayırmak isteyen kişi, arkadaşının bıçağıyla yaralandı
Adana'nın Yüreğir ilçesinde, iki grup arasında çıkan kavgayı ayırmak isteyen Bayram Ö., arkadaşı Ferhat S.'nin elindeki bıçağı almak isterken kazara bacağına saplanması sonucu ağır yaralandı.
Olay, saat 21.30 sıralarında Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesi 2250 Sokak'ta meydana geldi. Serkan A., arkadaşları Bayram Ö. ve Ferhat S ile yolda yürüdüğü sırada, iddiaya göre daha önceden husumetli olduğu Sadullah B. ile karşılaştı. İki grup arasında başlayan tartışma, kısa sürede kavgaya dönüştü. İddiaya göre kavga sırasında arkadaşı Ferhat S.'nin elinde bıçak gören Bayram Ö., kendisini engellemek için bıçağı almak istedi. Arbede sırasında bacağına saplanan bıçağın atar damara denk gelmesi sonucu ağır yaralanan Bayram Ö., arkadaşları tarafından otomobil ile yakındaki özel hastaneye götürüldü. Tedaviye alınan Bayram Ö.'nün durumunun ağır olduğu öğrenilirken, Ferhat S. ve kavgaya karışanlar ise polis tarafından gözaltına alındı. Şüpheliler üzerinde yapılan aramada olayda kullanılan bıçak ve pompalı av tüfeği ele geçirildi.
Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü
---------
- Olay yerinden görüntü
- Olay yerindeki polislerden görüntü
- Polis aracından görüntü
- Vatandaşlardan görüntü
- Olay yeri inceleyen polislerinin çalışması
- Genel ve detay görüntüler
Süre: 01'03" Boyu: 118 MB
Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)
======================
TBMM Başkanı Şentop: Lüleburgaz'da STK'larla bir araya geldi
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tekirdağ'ın ardından Kırklareli'ne geçerek Vali Osman Bilgin'i ziyaret edip, kentteki sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle basına kapalı toplantı yaptı. Toplantının ardından Lüleburgaz ilçesine geçen Şentop, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yemekte bir araya geldi. Şentop, 16 Nisan'da yapılan referandumla Türkiye'nin yeni bir hükümet sistemi değişikliğine gittiğini belirterek, şöyle dedi:
"Bu hükümet sistemi parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçmek suretiyle oldu. Başkanlık sistemi Anayasa hukukçularının, siyaset bilimcilerin ifadeleriyle sert kuvvetler ayrılığı içeriyor. Parlamenter sistemde sert kuvvetler ayrılığı vardır. Çünkü hükümet yürütme organı, yasama organının içinden çıkıyor, yasama organına karşı sorumlu, tam olarak ayrışma söz konusu değil, yasama ve yürütme organları iç içe geçmiş durumda. Halbuki başkanlık sisteminde yasama ve yürütme organı bütünüyle birbirinden ayrılmış. Başta seçilmeleri ayrı ayrı yapılıyor farklı sandıklarda farklı oylar kullanılarak seçiliyor. İlişkileri bakımından da çok zaruri ilişkiler var ama bunun dışında görev alanları bütünüyle ayrılmış. Tabi sadece Anayasa değişikliği yaparak bir sistem değişikliğini sağlayamıyorsunuz. Sistem değişikliğinin tam manasıyla, bütün kurallarıyla yerleşebilmesi için Anayasa değişikliği yetmiyor, kanun değişiklikleri de yetmiyor. Bu süreç içerisinde değişikliği yerleştirebilmek için de bir gayret sarf etmek lazım. Zorluğun bir kısmı buradan kaynaklanıyor. Yeni sistemin yerleşmesi için parlamentonun, bizim öngördüğümüz gücü kazanması için bu dönemde ayrıca özel olarak gayret gösterme mecburiyetimiz var."
'CUMHURBAŞKANIMIZIN ÇIKIŞI BİZİM YÜRÜYECEĞİMİZ YOLUN İPUÇLARINI VERİYOR'
20'nci yüzyılda dünyada yaşanan olayları ve sıkıntıları anlatan Şentop, "Sonuçta 20'nci yüzyıl bitti ve bütün anlayışlarıyla, paradigmalarıyla sona erdi. 21'inci yüzyılın başında dünya siyasette, hukukta, ekonomi alanında yeni arayışlar içerisinde. Bugün yaşadığımız krizler dünyada yeni bir sistem arayışını ortaya çıkardı. Temelde 20'nci yüzyılın direttiği uluslararası yapılar, kuruluşlar barışı sağlayamamış. Ekonomik kuruluşlar yeryüzünde adil bir ekonomik bir ilişki şeklini, adil dağılımı sağlayamamış, gerçekleştirememiş. Bugün yaşadığımız sıkıntıların büyük bir kısmı bu yeni sistem arayışıyla ilgili. Herkes kendisine bir pozisyon belirlemeye çalışıyor. İşte Birleşmiş Milletler etkisiz hale gelmiş, uluslararası ticarette tek bir milletin para biriminin egemen olduğu bir süreç yavaş yavaş bozulmaya başlamış, yeni arayışlar, bu noktada Cumhurbaşkanımızın iki çıkışı yeni dünya düzeni için de bizim yürüyeceğimiz yolla ilgili ipuçları veriyor. Bunlardan bir tanesi sık tekrar ettiği dünya 5'ten büyüktür sloganı. Bunu ilk söylediği zaman çok ağır ve hayali eleştiri getirdiği düşünülüyordu. Fakat öyle bir noktaya geldik ki, Birleşmiş Milletler'in bizzat kendisi BM'nin yeniden yapılandırılması için komisyon kurdu. Dünya 5'ten büyüktür malum 2'nci Dünya Savaşı sonrası Birleşmiş Milletler kurulduğunda savaşın galipleri düzeni kendilerine göre kurmuşlar. Kendilerine istisnai bir mevki belirlemişler. Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve ABD. Bu 5 ülke diyorlar ki BM'deki 190 ülke otursa bir karar verse bu 5 ülkeden bir tanesi itiraz ettiği zaman 190 ülkenin kararı geçersiz hale geliyor. Böyle bir sistem barışı sağlayamadı çünkü her birinin himaye ettiği sorunlar, devlet var. Onlara dokunduğunuzda sıkıntı çıkıyor. İşte İsrail'le ilgili karar alıyor BM, ABD'nin geçersiz oyuyla karar geçersiz hale geliyor. Böyle bir sistem dünya barışını sağlayabilecek bir sistem değil. O nedenle biz devletlerin eşit olduğu uluslararası bir düzen öneriyoruz. Bu başta BM olmak üzere birçok ülke tarafından da dile getirilen bir husus haline geldi" dedi.
Uluslararası ticarette kullanılan para biriminin ABD doları olduğunu söyleyen Şentop, "Bu paranın belirleyicisi gerek emisyon hacmi, gerek değeri bakımından belirleyicisi ABD. Çin'den mal alacağız dolarla alıyoruz, Çin bizden mal alacağı zaman dolarla ödüyor. Kendi paramızla bunu ödemiyoruz. Fakat Cumhurbaşkanımız uluslararası ticaretin her ülkenin kendi parasıyla yapılabileceğine dair bir tez ortaya atmıştı. Bu da zamanında çok uçuk gelmişti ama en azından başka ülkeler de bunu yavaş yavaş benimseye başladı. Başta Rusya, Hindistan, Çin gibi ülkeler, Azerbaycan'la yaptığımız ticaretin geçen ziyaretinde gündeme geldi, önemli bir artışla Türk parası üzerinden yapılmaya başlanmasını gördüm, çok sevindim, memnun oldum" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ OLMASI LAZIM'
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, yeni bir dünyanın kurulduğunu ve bunun arifesinde olunduğunu belirterek, "Meselemiz Türkiye'nin bu yeni kurulan dünyada etkili bir aktör olarak yer almasıdır. Bunun için Türkiye'nin güçlü olması lazım. Hamdolsun Türkiye zaman içerisinde başta ekonomik anlamda olmak üzere, dünyada itibarlı olmak anlamında bir hayli güçlü noktaya geldi. Çok fazla detaya girmeyeceğim ama 1980'lerden itibaren hesaplayacak olursak Tekirdağ'ı söyleyeyim. Bugün Tekirdağ'ın ihracatı 1,5 milyar doların üzerinde. 1980'lerde Türkiye'nin toplam ihracatı 2.9 milyar dolardı. O zaman kapalı bir ekonomimiz vardı. Döviz almak mümkün değildi ancak yurt dışına çıkarken sınırlı miktarda döviz alabiliyordunuz. Rahmetli Özal zamanında ekonomide yapılan hamlelerle, yeni dünyaya entegrasyonuyla beraber 90'ların başlarında 12 milyar dolara kadar çıktı ihracatımız. Daha sonra 2002 yılında ihracatımız 32 milyar dolara ulaşmıştı şimdi 170 milyar doların üzerinde ihracatımız var Türkiye'de. Bu bir taraftan bir veri. Bunun dışında seçildiğimizden itibaren yurt dışında bazı programlarımız oldu. Bunun dışında ziyarete gelen meclis başkanları, Cumhurbaşkanları oldu, bu vesileyle bildiğimiz bir şey ama bir daha müşaade ettik ki Türkiye'nin dünyanın çok farklı ülkeleri nezdinde, güçlü, itibarlı bir yeri var. Böyle bir dönemde Türkiye'yi çok daha güçlü hale getirmemiz lazım. Kurulacak olan yeni dünya düzeni içerisinde Türkiye'nin güçlü, etkili pozisyona sahip olması gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok mesafeler aldık ama bu yeterli değil" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------
Şentop'un Kırklareli Valiliğine gelişi
Polisi selamlaması
Anı defterini imzalaması
STK'lar ile toplantı
Lüleburgaz'a gelişi
STK'lar ile buluşması
Konuşması
Farklı açılardan detay
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/KIRKLARELİ,(DHA)
=======================
Bahçeli: Menderes Türel Antalya için bir şanstır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Isparta mitinginin ardından Antalya'ya geçti. İlk olarak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'i ziyaret eden Bahçeli'yi, Türel ile birlikte AK Parti'nin Antalya milletvekilleri ve Cumhur İttifakı'nın belediye başkan adayları karşıladı. Bahçeli, buradan ise Cam Piramit'teki geniş katılımlı toplantıya geçti. Cam Piramit'teki programda ilk konuşmayı Menderes Türel yaptı.
Türel'in ardından kürsüye çıkan Devlet Bahçeli, Türk milletinin 31 Mart'ta sandık başına gideceğini ve iradesini göstereceğini belirterek, "Türk milletinin vicdanında doğan, tercih ve beklentisiyle oluşan Cumhur İttifakı Antalya'da başarıya ulaşacak ve istikrarın kalıcı hale gelmesine hizmet edecektir. Sefer bizden, zafer Allah'tandır. Gayret bizden, takdir sizlerdendir. Bu kapsamda Cumhur İttifakı'nın Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Menderes Türel'dir. Tecrübesiyle, tevazusuyla, azmiyle, çalışkanlığıyla, milli ve ilkeli çizgisiyle Sayın Menderes Türel Antalya için bir şanstır, üstelik emin ve ehil bir şahsiyettir. Sayın Türel'in kazanması Antalya'nın kazanmasıdır" dedi.
'31 MART SEÇİMLERİ FARKLILIK ARZ EDİYOR'
31 Mart yerel seçimlerinin diğerlerine göre farklılık arz ettiğine dikkat çeken Bahçeli, "Bunlardan ilki 15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişiminden sonraki ilk yerel seçimlerin yapılıyor olmasıdır. 16 Nisan halk oylamasından bugüne kadarki siyasi ve sistemsel kazanımlarımızın devam etmesi açısından bu seçimler hayati derecede önemlidir. Yeni hükümet sistemine uygun mahalli idareler yönetiminin teşkil ve tezahürü her açıdan tarihi değerdedir. İkincisi ise Cumhuriyetimizin 100'üncü yıl dönümü öncesinde yapılan son yerel seçimler olmasıdır. 2023 yılına nasıl bir siyasi atmosferde gireceğimizi bu seçim tayin edecektir" diye konuştu.
'2023 HEDEFLERİMİZ BUNLARI RAHATSIZ EDİYOR'
Milletin kararlı duruşunun hainleri deliye çevirdiğini, milli beka hasımlarına şok yaşattığını dile getiren Bahçeli, "Hız kesmediler, ihanet senaryolarına her gün yenisini eklediler. Türkiye'nin istikrarı bunların kanına dokunuyor. 2023 hedefimiz bunları rahatsız ediyor. Sınır dışı operasyonlarımız bunların ekmeğini kesiyor. Şimdi de 31 Mart'ta Cumhur İttifakı'nın zayıflayıp, tökezlemesini dört gözle bekliyorlar. Tankın önünde eğilmeyen bir milletin zilletin önünde eğilmesini beklemek tam bir şuursuzluk, tam bir ahmaklıktır" dedi.
'HENDEK AÇMA PLANLARININ FARKINDAYIZ'
Terörizmin ve arkasındaki alçak efendilerinin asıl maksadının Türkiye'yi bölmek olduğunu kaydeden Bahçeli, "Belediyelerimizin içinde hendek açma planlarının farkındayız. Dağdan temizlenen hainlerin Antalya'daki otellere yuvalanmasını, Antalya'nın terörize edilmesini milli güvenlik tehdidi sayıyoruz. Teröristlerin belediyelere doluşmasının Antalya için korkunç gelişmelere sebep olacağını şimdiden görüyoruz. Bu kapsamda kurtarılmış bölge planı yapanları ve topraklarımız üzerinde gözü olanları ifşa ediyoruz" ifadelerini kullandı.
CHP VE İYİ PARTİLİ SEÇMENE SESLENDİ
Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert dille eleştiren Bahçeli, şöyle dedi:
"Peki, Kılıçdaroğlu bunu görmüyor mu, bilmiyor mu, duymuyor mu? İP yönetimi melanetin ve karanlığın farkında değil mi? Elbette farkındalar, elbette biliyorlar, bal gibi görüyorlar. Bilerek ve isteyerek PKK'nın dümen suyuna giriyorlar, Kandil'in talimatlarına eşlik ediyorlar. Hem Türkiye'yi bir felakete sürüklemekten geri durmuyorlar hem de CHP'ye ve İP'e oy veren kardeşlerimin iradeleri üzerinden Kandil'e piyonluk yapıyorlar. Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün partisi CHP'yi, HDP'nin kumanda merkezi, Kandil'in ana karargâhı haline getirmiştir. Kılıçdaroğlu varken Kandil terör şebekesinin HDP'ye ihtiyacı neredeyse kalmamıştır. CHP ve İP'e oy veren kardeşlerim bu zillete nasıl göz yumacaklar? Bu vebale nasıl ortak olacaklar?"
'NEYİN KARŞILIĞINDA HDP'YE BOYUN EĞDİN?'
Zillet kafilesinin aynı kirli amaca hizmet eden siyasi partilerin bir araya gelmesiyle varlık bulduğunu söyleyen Bahçeli, "Bunların gayesi Türkiye'yi uçuruma sürüklemektir. Bunların hedefi Türkiye'nin ve Antalya'nın mahvına hizmettir. Bunların amacı kaostur, krizdir, kargaşadır, kavgadır, kutuplaşmadır, karanlıktır. HDP'nin Eş Başkanı açık açık itiraf etmiş ve CHP'nin Ankara ile İstanbul büyükşehir belediye başkan adaylarının HDP oylarıyla seçileceğini ve HDP'nin yok sayılamayacağını söylemiştir. Yani 'Seçilirseniz bu bizim sayemizde olacak ve karşılığını da alacağız' demiştir. Kılıçdaroğlu'na soruyorum; Neyin karşılığında HDP'ye boyun eğdin? Hangi pazarlıkların sonucunda PKK/YPG'ye kucak açtın? HDP istediğini alamadığı takdirde planı nedir? Varmak istediği yer neresidir? Sokakları mı karıştıracaklar, yoksa belediyelerin önüne hendek mi kazacaklar?" diye konuştu.
'KILIÇDAROĞLU HAÇLILAR'IN GÖLGESİNE SIĞINMIŞ'
Yeni Zelanda'da camilere yönelik terör saldırısını kınamaktan aciz olanların insanlık adına tek kelime konuşamayacaklarını belirten Bahçeli, Kılıçdaroğlu'nun ise Yeni Zelanda'daki terörün İslam dünyasından kaynaklandığını söyleyecek kadar kontrolden çıktığını kaydetti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
"Sayın Kılıçdaroğlu seni huzursuz eden nedir? Batı'nın kirli ağzı ile siyaset yapacak kadar alçaltan nedir? İslam'ın güvencesi Türk milletidir. Bunu bilmiyor musun? Terör ve İslam'ın yan yana gelmesine çanak tutmak hakarettir, hıyanettir. Kılıçdaroğlu Haçlılar'ın gölgesine sığınmış, vicdanını Batı'ya ipotek ettirmiştir. Ezanımız ıslıklanır, Kılıçdaroğlu'ndan tepki gelmez. Partisinin adayları Fatiha Suresi ile dalga geçer, Kılıçdaroğlu'ndan çıt çıkmaz. Zillet ortakları sözde 'Kürdistan'dan bahseder Kılıçdaroğlu'ndan itiraz yükselmez. Ey Kılıçdaroğlu bunlara tepki göstermeyeceksin de neye tepki göstereceksin? Patatesi, domatesi, soğanı diline doladığın kadar ezanı, vatanı, bayrağı ne zaman sahipleneceksin? Senden ses çıkmıyorsa şimdi kulaklarını buraya çevir ve Antalya'nın verdiği cevapları ibret alarak dinle."
Görüntü Dökümü
---------
- Bahçeli'nin konuşması
Haber-Kamera: Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
============================
Karamollaoğlu: Bugünkü iktidarın seviyesi dışarıda sıfıra indi
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Mersin'de hükümeti eleştirerek, "Bugünkü iktidarın seviyesi dışarıda sıfıra indi. Kimse itibar etmiyor, sözüne güvenmiyor. Bundan önce hangi sözü vermişlerse çiğneyip attılar" dedi.
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, partisinin il başkanlığınca Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen toplantıda partililere seslendi. Sözlerine seçimlerin hayırlı olmasını dileyerek başlayan Karamollaoğlu, "Öyle bir seçime gidiyoruz ki, şartlar dengeli değil. Hükümet insafsız bir tarzda sadece bize saldırmakla kalmıyor, devletin bütün imkanlarını kendisi için kullanıyor. Bize karşı ne yazık ki çok haksız bir mücadele yürütülüyor ama şundan memnunuz. Halkımız insanımız seçmenimiz gerçekleri görüyor. Bundan dolayı da haksızlıkların karşısında bize teveccüh biraz daha artıyor" diye konuştu.
'KİMSE İTİBAR ETMİYOR'
Türkiye'de en çok adalete ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Karamollaoğlu, "Ne beklendiğini ülkemizde görüyorum. En çok eksikliğini duyduğumuz husus adalet. Bir sıkıntımız olduğu zaman adalet mekanizmasına müracaat ettiğimizde gerçeklerin ortaya çıkıp çıkmayacağından emin değil. Hakimlerimiz baskı altında. Devlet böyle yönetilmez. Bugünkü iktidarın seviyesi dışarıda sıfıra indi. Kimse itibar etmiyor, sözüne güvenmiyor. Bundan önce hangi sözü vermişlerse çiğneyip attılar" dedi.
'ASGARİ ÜCRETLİ AÇLIK SINIRININ ALTINDA YAŞIYOR'
Ülkede işsizliğin en ciddi problem olarak öne çıktığını belirten Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
"Geçen ayın rakamları 4.5 milyona yakın işsiz insanımız var. 2 milyon da destek alıp sesini çıkarmayan var. Etti mi 6 milyon? Bunu aşağıya çekmek için hiçbir şey yapmıyorlar. Biz diyoruz ki devletimizin ve milletimizin bütün imkanları üretime tahsis edelim. Maliyetleri aşağı çekip üretimi artırırsak, kendi ihtilaçlarımızı karşılamanın ötesinde ihracat da yaparız. Asgari ücretli açlık sınırının altında yaşıyor. Memur, çalışan, çiftçi, esnaf, onlar çok mu memnun? Aynı sıkıntıyı onlar da yaşıyorlar. Bunların tamamına çözüm üretiyoruz. Türkiye, hükümet eli ile yaptığı üretime dönük olmayan bütün yatırımları durdurmalı, çiftçiye ve sanayiye destek vermeli. Bunlar yapılırsa 2-3 sene içinde problemlerin çözüldüğüne şahit olacağız."
'1389 BELEDİYE SEÇİMLERİNİN TAMAMINI KAZANACAĞIZ'
Saadet Partisi'nin dertlere derman olmak için siyaset yaptığını aktaran Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
"Biz oylarımızı artırmak için değil, her ilde, her ilçede seçimi kazanmak için yola çıktık. 1389 belediye seçimlerinin tamamını kazanacağız. Dürüstlük, liyakate riayet etmek, israftan kaçınmak, kapımızı bize oy veren-vermeyen herkese açık tutmak bizim prensibimiz. Biz bu memlekette seçimler bittikten sonra oy veren-vermeyen ayrımına giremeyiz. Biz sadece ülkemizde yaşayan insanlarımızın derdine derman olmak için siyaset yapıyoruz. Hava atmak için başkanlık koltuğuna oturmak için değil."
Görüntü Dökümü
----------
- Salondan görüntüler
- Temel Karamollaoğlu'nun salona gelişi ve sahneden partilileri selamlaması
- Protokolün görüntüsü
- Karamollaoğlu'nun asker kostümlü bir çocukla görüntüsü
- Karamollaoğlu'nun sahnede konuşması
- Karamollaoğlu'nun belediye başkan adayları ile izleyenleri selamlaması
SÜRE: 03'19" BOYUT: 360 MB
Haber: Adnan AÇIKGÖZ - Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)
====================
Kurtulmuş: Ne zaman Türkiye ilerlese birileri çelme takar
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, "Türkiye uzunca bir süredir bir takım kıskaçların altına alınmaya çalışılıyor. Ne zaman Türkiye ilerlese birileri çelme takar, ne zaman Türkiye atılım yapsa birileri önlemeye gayret eder" dedi.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, seçim çalışmaları kapsamında partisinin belde teşkilatının açılışı için Burdur’un Gölhisar ilçesine bağlı Yusufça beldesine geldi. Kurtulmuş, eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş ile birlikte ilk olarak Gölhisar'da eşinin kardeşi Nihat Cantürk'ün evine gitti. Burada bir süre dinlenen Kurtulmuş daha sonra açılış için Yusufça’ya geçti.
Numan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, kendisinin de eş kontenjanından Burdurlu olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Yaparsa AK Parti yapar’ sözü yapılan hizmetleri özetliyor. 16 yıllık sürede Burdur'a toplamda 9 milyar liralık yatırım yaptık. Çok büyük hizmetler yaptık. Yusufça'da çevreyolu, hal binası, TOKİ konutları yapıldı. Allah’ın izniyle Yusufça halkının beklediği, talep ettiği hangi hizmetler varsa yapıldı. Bundan sonraki süreçte de Yusufça'nın ihtiyaçlarının neler olduğunu gayet iyi biliyoruz" diye konuştu.
'BU SEÇİM YEREL SEÇİM, BELEDİYE BAŞKANLARIMIZI SEÇİYORUZ'
Yerel seçimlere değinen Numan Kurtulmuş, "Bu seçim yerel seçim, belediye başkanlarımızı seçiyoruz. Ama bu seçim birçok sebepten dolayı çoktan yerel seçim olmanın önüne geçti. Birincisi 24 Haziran seçimlerinde milletin iradesi ortaya çıktı. Kendi adamını, içinden çıkan birisini, Recep Tayyip Erdoğan'ı millet oylarıyla yeni sistemin ilk başkanı olarak seçti. Şimdi inşallah 31 Mart’ta bu sistemi benimsediğimizi, 24 Haziran'da verdiğimiz oyları boşa vermediğimizi ortaya koyan bir sonuç oluşturacak ve AK Parti’yi Türkiye'de açık ara birinci çıkartarak Türkiye'nin istikametini bir kez daha belirleyeceğiz. İkincisi Türkiye uzunca bir süredir bir takım kıskaçların altına alınmaya çalışılıyor. Ne zaman Türkiye ilerlese birileri çelme takar, ne zaman Türkiye atılım yapsa birileri önlemeye gayret eder. Türkiye'nin son 5- 6 yıllık süreç içerisinde ta MİT operasyonundan başlayarak, Gezi Parkı eylemleri, 17-25 Aralık olayları, Türkiye'deki Kobani olayları ile ve en son 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle sizin sandıktan çıkan iradenizin üstü örtülmeye, geleceğiniz karartılmaya çalışıldı. Bu millet kendi geleceği söz konusu olduğunda canı pahasına ortaya çıkıp bayrağı, ezanı, vatanı ve devleti korumayı çok iyi biliyor. Dedelerimizden, atalarımızdan çok hatıralar dinledik. Sizlerin de dedesi Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı’nda, Kafkaslar'da şehit olmuş ya da gazi olmuş nice insanlar vardır. Bunları hep geçmişlerin kahramanlığı olarak dinlerdik. Ama ne yazık ki 15 Temmuz 2016 gecesinde aynı ihaneti Anadolu topraklarının tarihi boyunca gördüğü en büyük ihaneti gördük. FETÖ’cü eşkıya arkasındaki emperyalist güçlerin desteğiyle bu millete uçaklardan, helikopterlerden ateş açtı. 251 kişi iman dolu göğsünü şahadet pahasına ortaya açarak, bu bayrağı, devleti vatanı korudu. Allah razı olsun" dedi.
'11.00 İLE 01.30 ARASI GİTTİ GELDİ'
15 Temmuz gecesi Başbakan Yardımcısı olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle dedi:
"O gece neler yaşadığımızı anlatmayacağım. Çok karanlık bir geceydi. 11.00 ile 01.30 arası gitti geldi. Sizin imanınız, ferasetiniz, desteğiniz olmasaydı biz burada olmaz, bugün bu toplantıyı yapıyor olmazdık. O gecenin en karanlık noktasında bile hep beraber şunu düşündük; 'Bu millet büyük bir millettir. Bu millet dayanır, bu millet direnir ve bu millet bayrağını yere düşürmez, bayrağını göndere çeker."
Kurtulmuş, konuşmasının ardından Gölhisar ilçesine geçerek esnafı ziyaret etti.
'SANDIKLARDA İTTİFAK YAPTILAR'
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Burdur programı kapsamında partisinin Gölhisar Kapalı Spor Salonu'nda düzenlediği toplantıya katıldı. Eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş ile salona gelen Numan Kurtulmuş, toplantıdaki konuşmasında 31 Mart seçiminin Türkiye'nin önümüzdeki dönemde hangi istikamette ilerleyeceğini ortaya koyacağını söyledi.
'HANGİ YAPIŞTIRICI BİRBİRİNE BENZEMEZ BU DÖRT PARTİYİ BİR ARAYA GETİRDİ'
Numan Kurtulmuş, "Çok şükür dimdik ayaktayız. Ayakta olmaya da devam edeceğiz. Biz ayakta oldukça birileri de saldıracak. Saldırırsa saldırsınlar kimseden çekinmeden, yılmadan, korkmadan haklı bildiğimiz yolda ilerleyeceğiz. Milletimizle beraber yürüteceğiz. Baktılar ki böyle olmuyor. Sandıklarda ittifak yaptılar. Her ilde başka bir ittifak var. Dört tane parti bir araya geldi. HDP, CHP, İP ve SP. Bu partilerin ortak dört tane cümlesi var mı? Birisinin 'ak' dediğine diğeri de 'ak' der mi? Hangi tutkal, hangi yapıştırıcı birbirine benzemez bu dört partiyi bir araya getirdi. Var mı ortak sözleri? Ortak görüşleri var mı? Var. Bir tane var. Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin. Bu millet de 31 Mart'ta 'Tayyip Erdoğan'ın arkasındayız, Tayyip Erdoğan'la birlikteyiz' diyecek" dedi.
'HERHALDE ADAMIN KANINA DOKUNDU'
CHP ve İYİ Partililer'in biraz mahcup 'Yok valla billa biz HDP ile ittifak yapmıyoruz' dediklerini söyleyen Numan Kurtulmuş, "Çık mertçe 'Biz HDP ile ittifak yapıyoruz' de. O kadar çok gizlediler, o kadar çok HDP'nin üzerine bastılar ki, geçen hafta Eşbaşkan Sayın Temelli, 'Ankara'da Mansur Yavaş, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu alacaksa HDP'nin oylarıyla alacak. Bizi yok sayarak, üstümüze basarak siyaset yapmayın' diyor. Herhalde adamın kanına dokundu. Bugün de Siirt Eruh'ta kalabalığı görünce 'Ey ahali bu ülkede beka sorunu var mı' demiş. Kalabalıktan da 'yok' demesini bekliyor. Kalabalık da 'Evet beka sorunu var' demiş. Çünkü esas orada yaşayanlar beka sorununun ne olduğunu biliyor. Beka meselesi bizim devlet felsefemizde iki meseledir. Barış zamanı milletin ileri gitmesi için canla başla çalışıp, son noktasına kadar terlerini akıtmak, savaş zamanında da 'Ya Allah bismillah' deyip ayağa kalkarak emperyalistlere, zalimlere karşı kanının son damlasına kadar savaşmak. Bu millet beka meselesini bir devlet felsefesi olarak görmeseydi Kurtuluş Savaşı olmaz, Çanakkale destanı olmaz, Kafkasya'da ortaya koyduğumuz cesaret olmaz, dedelerimizin şehit olduğu destanlar yazılmazdı. Allah'a çok şükür bu millet her şeyi olduğu gibi görüyor" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Yusufça beldesine gelişi
- Karşılama
- Numan Kurtulmuş'un konuşması
- Detay
- Tribünlerden tezahürat yapanlar
- Kurtulmuş'un eşiyle salona girmesi
- Numan Kurtulmuş'un konuşması
- Salondan detay
Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
==================
Bakan Varank: Tunceli kısa sürede çağ atladı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tunceli'de katıldığı toplu açılış töreninde, kentin kısa sürede çağ atladığını ifade ederek, "Tunceli baştan aşağı bambaşka bir kimliğe, bir ruha büründü. Tunceli tam anlamıyla çağ atlamış durumda. Bu şehirde yaşayan herkesi düşündük, herkesin hayatına dokunduk" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, çeşitli inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Tunceli'ye geldi. Bakan Varank, kentteki ilk ziyaretini Jandarma Özel Harekat ve Polis Özel Harekat ekipleriyle görüşerek başladı. Jandarma Bölge Komutanlığı'nda beraberindeki Vali ve Belediye Başkanvekili Tuncay Sonel, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Vedat Çolak, Emniyet Müdürü Doğu Ateş ile birlikte güvenlik güçleriyle bir araya gelen Bakan Varank, jandarmanın kullandığı teknolojik cihazlar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Bakan Varank, güvenlik güçleriyle görüşmesinin ardından Vali Tuncay Sonel'i makamında ziyaret etti. Valilikte verilen brifingin ardından Bakan Varank, AK Parti İl Başkanlığı'nda partilerle bir araya geldi. Burada partililere seslenen Bakan Varank, Tunceli Belediyesi'ne kayyum atanmasıyla 18 ayda kentte önemli çalışmaların yapıldığını belirterek, "Şehrin ne hale geldiğinin, hizmetlerinin nasıl arttığının sizler en yakın şahitlerisiniz. Burası adeta bir kasaba görümünde bir şehirdi. Maalesef belediyecilik anlamında hiçbir hizmeti alamıyordu. Bugün geldiğimizde şehircilik anlamında ışıklandırmalarıyla, parklarıyla, yeni yapılan hizmetleriyle gerçekten içinize sinen ve ferahlatan tablo ile karşı karşıyayız. Tabi bunu şehirdeki uyumla yakaladık" diye konuştu.
'PARALARI KANDİL'E VE BAŞKA YERLERE PEŞKEŞ ÇEKTİLER'
İstismar ve ideolojik siyaset yaparak belediyenin ve devletin gönderdiği paraları başka yerlere peşkeş çekildiğini anlatan Bakan Varank, şunları söyledi:
"Maalesef istismar, ideolojik siyaseti yapanlar yıllarca bu şehrin vergilerini bizim gönderdiğimiz paraları Kandil'e ve başka yerlere peşkeş çektiler. Ama biz buna daha fazla müsaade edemeyiz dedik. Gereğini yaptık. Şimdi valilik, kayyum, güvenlik güçleri ve yerel yönetimi ile tam bir uyum yakalayarak nasıl başarılı icraatlar yaptığımızı herkese gösterdik. Ben eminim AK Parti’ye oy vermeyen Tunceliler de bu yapılan hizmetleri memnuniyetle karşılıyorlardır. Üzerime düşen bizim onlara gerçekten tevazu samimiyet ve gayretle onların kapılarını çalmamız, onların gönüllerine dokunmamız ve onlara bu hizmetleri anlatmamızdır. Emin olun tevazu, samimiyet ve gönüllere dokunarak ikna edilemeyecek kişi sayısı çok azdır."
TERÖRLE MÜCADELEYE DEĞİNDİ
Bakan Varank, konuşmasında terörle mücadeleye de değinerek, geçmiş yıllarda Tunceli'de yaşanan terör olayını canlı yayınla Ankara'da izlemesi hafızasında yer aldığını hatırlatarak, "Son 6 senede hangi kumpaslara ve tuzaklarla mücadele ettiğimizi sizler çok iyi biliyorsunuz. 15 Temmuz’da doğrudan bir darbe girişimi ile mücadele etmek zorunda kaldık. Orada darbe girişiminin üstesinden gelmek zorunda kaldık. 6-7 Ekim olayları ile şehirlerimizi kan gölüne çevirmek isteyenlerle mücadele etmek zorunda kaldık. Benim hafızamdan silinmeyen bir görüntü var, biz maalesef Tunceli’de canlı yayında şehrin ortasında nasıl terör saldırı düzenlendiğini Batı'da, Ankara’da izledik. Emin olun en ufak bir zayıflama emaresine yine bu tuzakları harekete geçirmek isteyenler yine Türkiye’nin bu kalkınma hamlesini, muhasır medeniyetler seviyesine geçme hamlesini durdurmak isteyenler, ellerini ovuşturarak, piyasaya çıkacaklar. Bu ülkeye nasıl zarar verebiliriz, bir arada tutan ülkenin kalkınma mücadelesinin lideri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a nasıl zarar verebiliriz diye piyasaya çıkacaklar" diye konuştu.
'TUNCELİ'NİN, MODERN BİR ŞEHRE DÖNÜŞÜMÜNÜ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ'
Bakan Varank, AK Parti İl Başkanlığı ziyaretinin ardından Tunceli Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan 62 eserin açılış törenine katıldı. Bakan Varank, Tunceli'nin kısa sürede çağ atladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Tunceli baştan aşağı bambaşka bir kimliğe, bir ruha büründü. Tunceli tam anlamıyla çağ atlamış durumda. Bu şehirde yaşayan herkesi düşündük, herkesin hayatına dokunduk. Yeni doğmuş bebeklerden tutun, kimsesiz yaşlılara, üniversite öğrencilerinden, şehit ve gazi yakınlarına, kadınlara, çocuklara, yani toplumun tüm katmanlarına devletimizin şefkatini hissettirdik. Sadece 18 ayda istihdam, sosyal sorumluluk, altyapı, kültür, sanat, spor ve turizm alanlarında Tunceli'yi ihya edecek adımlar attık. Siz değerli kardeşlerimin hayat kalitesini kalıcı bir şekilde yükseltmek temel amacımızdı. 625 milyon liraya mal olan bu 62 projenin hepsine teker teker değinmek isterdim. Tunceli'nin, modern bir şehre dönüşümünü gerçekleştiriyoruz."
'TUNCELİ ARTIK HUZUR VE TURİZM KENTİ HALİNE GELDİ'
Vali ve Belediye Başkanvekili Tuncay Sonel ise "21 aydır belediye başkan vekilliği ve valilik görevini yürütüyorum. Tunceli artık huzur ve turizm kenti haline geldi. Kısa sürede 62 projeyi tamamlayarak hizmete açtık. Parklar, yürüyüş yolları, dinlenme alanları, uluslararası rafting parkuru ve daha birçok proje hepsini Tunceliler rahat etsin diye tamamladık. Huzur içinde güven içinde hizmetlerimiz devam edecektir" dedi.
Bakan Varank, açılış töreninin ardından Tunceli Cemevini ziyaret ederek, Cemevi Dedesi Ali Ekber Yurt ile bir süre sohbet etti.
BAKAN VARANK VE VALİ SONEL RAFTİNG YAPTI
Cemevinden ayrılan Bakan Varank, rafting yapmak için Munzur Vadisi Milli Parkı'na geçti. Uluslararası Rafting Parkuru'nda Vali Tuncay Sonel ile birlikte rafting yapan sporcular ile birlikte rafting botuna binen Bakan Varank, Munzur Çayı üzerinde rafting yaptı.
Varank ve beraberindekiler daha sonra helikopterle Tunceli Kutuderesi bölgesine geçerek güvenlik güçleriyle görüştü.
Görüntü Dökümü
----------
- Bakanın Jandarma Bölge Komutanlığı ziyareti
- Çocuklar ile helikopterde hatıra fotoğraf çekerken
- Valilik ziyareti
- AK Parti ziyaretindeki konuşmaları
- Açılış töreninden görüntü
- Bakan Varank'ın tören konuşması
- Vali Sonel'in konuşması
- Cemevi Ziyareti
- Munzur'da rafting yapma
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ferit DEMİR/ TUNCELİ,(DHA)
=====================
Bakan Selçuk: İşçi sayılarınızı artırmaya çalışın
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile birlikte Nazilli'ye gelerek iş insanlarıyla buluştu. Aydın Valisi Yavuz Selim Köşger, Nazilli Kaymakamı İbrahim Küçük, AK Parti Aydın milletvekilleri Metin Yavuz, Rıza Posacı ve Bekir Kuvvet Erim, Cumhur İttifakı'nın Aydın Büyükşehir Belediye Başkan Adayı AK Partili Mustafa Savaş, Cumhur İttifakı'nın Nazilli belediye başkan adayı ve mevcut Belediye Başkanı MHP'li Haluk Alıcık, resmi kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de Bakan Selçuk'a eşlik etti. Nazilli Ticaret Odası hizmet binasının açılışını yapan Bakan Selçuk, "Yaşadığımız tüm sıkıntılara rağmen Türkiye'miz büyümeye devam etti ve etmektedir. Türkiye'miz iş yapma bakımından sağlanan kolaylıklar sayesinde, 190 ülke arasından 43'ncülüğe yükselerek, son 15 yılın rekorunu kırmıştır. Sigortalı işçi sayımız her geçen gün artıyor. Ortaya koyduğumuz bu teşvik ve desteklerle 2023, 2051 ve 2071 hedeflerimize emin adımlarla ilerlemekteyiz. Ben burada iş adamlarımıza sesleniyorum. İşyerlerinizde çalışan işçi sayılarınızı artırmaya çalışın" dedi.
Açılış sonunda 2018 yılında en fazla ihracat yapan iş insanlarına, Bakan Selçuk tarafından plaket verildi. Bakan Selçuk'a, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve Nazilli Ticaret Odası Başkanı Arslan tarafından, içinde yöreye özgü 39 çeşit ürünün bulunduğu 'Uzun Yaşam' adlı sepet hediye edildi.
AÇILIŞ YAPIP, HUZUREVİNİ ZİYARET ETTİ
Bakan Selçuk, daha sonra Nazilli Devlet Hastanesi'ne geçerek hayırsever iş insanı Taner Sayın'ın katkılarıyla hayata geçirilen 2. Basamak Çocuk Yoğun Bakım Servisi'nin açılışını yaptı. Programda, hayırsever işadamına teşekkür edip plaket verdi. Bakan Selçuk, "Böyle hayırsever işadamlarımızın sayılarının artması en büyük arzumuzdur. Servisin açılmasını sağlayan hayırsever işadamı Taner Sayın kardeşimize çok teşekkür ediyorum" dedi. Bakan Selçuk daha sonra Nazilli Belediyesi tarafından yaptırılan 'Dallıca Göl Park'ın açılışını gerçekleştirdi ve son olarak yine Nazilli Belediyesi tarafından yaptırılan 'Haluk Alıcık Huzur Evi'ne gelerek, huzurevi sakinlerine konuk oldu, yaşlılarla sohbet etti. Bakan Selçuk, çarşıyı gezerek vatandaş ve esnafla da konuştu, ardından programı kapsamında İncirliova ilçesine hareket etti.
Görüntü Dökümü
-------------
- Bakanın Nazilli Sanayi Sitesi tesislerine gelişi
- Nazilli Ticaret Odası Tesislerinin hizmete açılışı
- Bakan Selçuk'un konuşmaları
- İhracatçı işadamlarına plaket vermesi.
- Nazilli Devlet Hastanesi'nde 2. Basamak Çocuk Yoğun Bakım Servisini hizmete açması
- Bakan Selçuk'un Dallıca Göl Parkını hizmete açması
- Bakan Selçuk'un, Haluk Alıcık ile huzurevi ziyareti
Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK / NAZİLLİ (Aydın), (DHA)
==================
Bakan Yardımcısı Yerlikaya: O güzel günleri 31 Mart akşamı yaşayacağız
GENÇLİK ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya, Millet İttifakı'na tepki göstererek, "31 Mart'ta zillet ittifakını elbirliğiyle şamar atacağız ve Cumhur İttifakı ile birlikte hep birlikte o güzel günleri 31 Mart akşamı yaşayacağız" dedi.
Bitlis'e gelen Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya, beraberindeki KYK Genel Müdürü Recep Ali Er ile birlikte ilk ziyaretini Valiliğe yaptı. Valilik şeref defterini imzalayarak Bitlis Valisi Oktay Çağatay ile makamda sohbet eden Bakan Yardımcısı Yerlikaya'ya Ahlat Kümbeti maketi hediye edildi. Daha sonra Bitlis Eren Üniversitesi bünyesindeki Gençlik ofisi'nin açılışına katılan Bakan Yardımcısı Yerlikaya, burada gençlerle langırt ve masa tenisi oynadı.Yerlikaya, Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) öğrencileri tarafından yapılan el sanatları sergisini gezdikten sonra AK Parti Bitlis İl Başkanlığını ziyaret edip, partili gençlerle bir araya geldi.
'GÖÇ VEREN DEĞİL, GÖÇ ALAN BİR İL OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ'
Bakan Yardımcısı Yerlikaya, Valilik ve kendi kurumlarını ziyaret etmek için Bitlis'e geldiklerini belirterek, "31 Mart seçimleriyle alakalı çalışmalarımız olacak. Valimize devletimizin, Cumhurbaşkanı ve milletimizin emanetine layıkıyla sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. İşimiz çok, yolumuz uzun, hedefimiz büyük. Büyüyen ve güçlenen Türkiye'nin mimarı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde illerimiz, ilçelerimiz, mahallelerimiz daha gelişiyor, güçleniyor ve güçlenmeye de devam edecek. Valimizin bize gerekli önerileri olacak. Biz de bunları Ankara'da temaslarda bulunarak çalışmayı yapıp, Bitlisimizi daha güvenli, huzurlu hale getirmek için çalışacağız. Göç veren değil, göç alan bir il haline gelmesi için bizler de elimizde ne varsa yapmaya çalışacağız." dedi.
'MİLLETİ ZİLLETE DÜŞÜRMEK İSTEYENLERE MÜSADE ETMEYECEĞİZ'
Yerel seçimle ilgili açıklamalarda bulunan Yerlikaya, "31 Mart seçimlerinde zillet ittifakını elbirliğiyle, beraberce bir şamar atacağız ve Cumhur İttifakı ile hep birlikte o güzel günleri 31 Mart akşamı yaşayacağız. Bizim zillet ittifakıyla milleti zillete düşürmek isteyenlere vandalcılık yaparak devletin imkanlarını, kurumlarını talan etmek isteyenlere de asla müsaade etmeyeceğiz. Biz alanlardayız, çalışıyoruz, anlatacağız, çalışacağız ve mücadelemizden de asla vazgeçmeyeceğiz. Bitlis bizim için çok önemli bir kentimiz. 780 bin metrekare içerisindeki illerimizin en kıymetlilerinden biridir. Milletimizle beraber olacağız. Asla fitnelere, bizi ayrıştırmak isteyenlere, müsaade etmeyeceğiz. Kapı kapı gezerek 2023, 2051 ve 2071'i işaret eden Cumhurbaşkanımızın da bu çizmiş olduğu, bu uğurda önderliğinde yolumuza hızlı bir şekilde devam edeceğiz. Bundan hiçbir kaygınız olmasın" diye konuştu.
'MAZLUMLARIN SESİ OLACAĞIZ'
Yerlikaya, seçmenin 31 Mart'ta sadece Türkiye Cumhuriyeti için oy atmayacaklarını, Ortadoğu'da, Balkanlarda Avrupa'nın kısmi yerlerinde mazlumların sesi olacakları için bu seçimin çok önemli olduğunu dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Her türlü darbeyi yapmaya çalıştılar, ama başaramadılar. Yeter ki; siz değerli milletimiz, vatandaşlarımız dik dursun. Bizler Cumhurbaşkanımızın arkasında dik duralım. Her türlü zorluğu da yeneceğiz. 31 Mart'ta sandıkta oy sadece Türkiye Cumhuriyeti için atmayacağız. Bunun altını çiziyorum. Bugün Ortadoğu'da, Balkanlarda Avrupa'nın kısmi yerlerinde mazlumların sesi olacağız, mazlumların sesini yükselteceğiz. Kimdir mazlumların sesi, Cumhurbaşkanımızdır. Bugün mazlumların, yetimlerin arkasında durabilen ve din, dil, ırk ayırmaksızın ne olursa olsun her türlü mazlumun arkasında durup, kucak açan kalben yüreğini açan tek lider Cumhurbaşkanımız Erdoğandır. Onun için 31 Mart seçimleri sadece bir belediye seçimi değildir. Bir belediyede oy kullanıp, belediye başkanı seçmenin seçimi değildir. Bu bir dik ve vakur duruşun, büyüyen, güçlenen Türkiye'nin arkasında durmanın seçimidir. 31 Mart seçimlerinde sözde zillet ittifakına öyle bir şamar vuracağız ki; hep birlikte cumhur ittifakıyla şahlanıp dik duruşumuz, vakur duruşumuz daha da bir güçlenecek. Onlar ekonomik darbe yapmaya çalışsınlar, biz kendi ve milli öz kaynaklarımızla nasıl bugün ayakta durabiliyorsak, bundan sonrada dimdik ayakta duracağız."
Görüntü Dökümü
-----------
Yerlikaya'nın Bitlis Valiliği önünde karşılanması
-Valilik ziyaretçi defterini imzalaması
-Vali Oktay Çağatay'ın Ahlat Kümbet maketi hediye ederken
-Valilik ziyaretindeki açıklamaları
-AK Partili gençlerle bir araya gelmesinden görüntü
-Spor salonunda antrenman yapan sporcularla bir araya gelmesi
-Bitlis Eren Üniversitesi kampusundeki Gençlik Ofisi açılışından detaylar
-Kız yurdundaki serginin gezilmesinden detaylar
-Detaylar
Haber-Kamera: Özcan ÇİRİŞ- Ceren KURTYE/BİTLİS, (DHA)
==========================
Muharrem İnce: Neden beka seçimi olsun; bu bir belediye seçimi
CHP'nin 24 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce, yerel seçimler için yaptığı değerlendirmede, "Başbakan seçmiyoruz. Çöpümüze bakacak, yolumuza bakacak, suyumuza bakacak. Neden beka seçimi olsun. Bu bir belediye seçimidir" dedi.
CHP'li Muharrem İnce, Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde partisinin düzenlediği mitinge katılıp, Belediye Başkan Adayı Fehmi Altayoğlu'na destek verdi. Mitingde ilçe sakinlerine seslenen İnce, "En büyük para banknot kaç para? 200 lira. Onu da hazırladım, cebimde fazla yok ha söyleyeyim. Şimdi şu 200 lira kaç yılında tedavüle çıktı; 2009. 2009'da 200 lira ile 131 dolar alıyorduk. Bugün bu para ile 39 dolar alıyoruz. İşte bir ekonominin çökmesi, bir ülkenin ekonomik olarak dip yapması böyle bir şeydir. Her şeyi konuşuyor ama meydana gelip mazotu, gübreyi, buğdayı konuşmuyor. Her doğan çocuk 5 bin 500 l