BAKAN TURHAN: YATIRIMLARIMIZ HIZ KESMEDEN DEVAM EDİYOR
ULAŞTIRMA ve Alt Yapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, ülkedeki yatırımlarda yavaşla olduğu yönünde oluşturulmak istenen algının kesinlikle yanlış olduğunu belirtti, aksine ulaşım, eğitim, enerji ve sağlık alanında yatırımların sürdüğü ve sürmeye devam ettiğini belirtti. Bakan Turhan, "Son zamanlarda 'Yatırımlarda yavaşlama' olduğu algısı zaman zaman gündeme geliyor. Bunlar kesinlikle doğru değil. Yatırımlarımız hız kesmeden devam ediyor, devam edecek" dedi.
Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Artvin'de, baraj ve hidroelektrik santral (HES) projesi nedeniyle sular altında kalacak Yusufeli ilçesinin yeni yerleşim yerini helikopterle havadan incelemesinin ardından Artvin'e geçti. Burada Artvin Valiliği'ni ziyaret eden Bakan Turhan, hükümet olarak bölgeye yaptıkları yatırımlardan bahsetti, incelemelerde bulunduğı baraj inşaatının ise heyecan verici olduğunu söyledi. Kentte ve bölgeye faydalı hizmetlerde bulunduklarını kaydeden Bakan Turhan, "Artvin'e çok faydalı hizmetlere bulunduk. Kente yapılan önemli yatırımlardan olan Yusufeli barajı inşaatında yapılan çalışmaları yerinde gördük, inceledik. Gerçekten heyecan verici. Bu yatırımların inşaatı nedeniyle Artvinimizin coğrafi şartlarında standardı çok düşük olan yollarını da bu vesileyle iyileştirme fırsatı da bulduk. En fazla tünel Artvin'de var. Bundan sonra da çalışmalarımız devam edecek. Artvin'imiz bir sınır kenti aynı zamanda bir enerji üssü. Özellikle yapılan bu barajlar dolayısıyla da sadece sahil ilçelerinde değil, barajlarda Artvinlinin ayağına denizi suyu getirmiş oldu. Bu alanlarda su ürünleri de gelişti" dedi.
'YATIRIMLAR SÜRECEK'
Bakan Turhan, ülkedeki yatırımlarda yavaşla olduğu yönünde oluşturulmak istenen algının kesinlikle yanlış olduğunu da vurgulayarak, "Bizler bu zenginlikleri ekonomimize kazandırmak için çaba gösteriyoruz. Rüya olan Cankurtaran Tüneli de tamamlandı ve onun bağlantı yollarında da çalışmalarımız sürüyor. Rize-Artvin havalimanımızda çalışmalar sürüyor. Burayı da inşallah bir aksilik olmazsa 2020'de hizmete açmayı planlıyoruz. Hopa-Borçka yolundaki çalışmaları da yerinde inceleyeceğiz, denetleyeceğiz. Son zamanlarda 'Yatırımlarda yavaşlama' olduğu algısı zaman zaman gündeme geliyor. Bunlar kesinlikle doğru değil. Yatırımlarımız hız kesmeden devam ediyor, devam da edecek. Ulaştırma, enerji, tarım, sağlık ve eğitim gibi pek konuda yatırımlarımız devam edecektir. Buraların tabii güzellikleri var. Bunları Artvinli halkımız için bir gelire, bir kazanca dönüştürmemiz lazım. Bu da turizmdir. Bu bölgede turizm gelişmekte. Alt yapı da ve ulaşımda yatırımlarım oldukça, insanlarımız bu bölgeye daha rahat gelecek. Bilindiği üzere yayları birbirine bağlayan Yeşil Yol projemiz var. Artvin'de bu proje kapsamında nasibini alacaktır" diye konuştu.
Ziyaret anısına Artvin Valisi Ömer Doğanay da, Bakan Turhan'a kentin yer aldığı 3 boyutlu tablo hediye etti.
Valilik ziyareti öncesi halk oyunları gösterisini de izleyen Bakan Turhan ve beraberindekiler, kentte esnaf ziyaretlerinde de bulundu, iş yeri çalışanlarına kolaylıklar diledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Ziyaretler
Bakan Turhan konuşma
Detaylar
Boyut: 507 mb
HABER: Selçuk BAŞAR KAMERA: Emre KOLTUK/ARTVİN,(DHA) -
=============================
ANIZ YANGINI, HAYVAN ÇİFTLİĞİ VE MEZARLIĞA SIÇRAMADAN SÖNDÜRÜLDÜ
TEKİRDAĞ'ın Malkara ilçesinde 500 dönem arazide etkili olan anız yangını, vatandaşlar ve itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle hayvan çiftliği ve mezarlığa sıçramadan söndürüldü.
Yangın, Malkara'nın Gazibey Mahallesi Asri Mezarlık mevkiinde bugün öğleden sonra meydana geldi. Tarladaki ürün artıkları iddiaya göre, çiftçiler tarafından tutuşturuldu. Alevler rüzgarında etkisiyle kısa sürede farklı noktalara sıçradı. Yangın yerine yakın çiftlik çalışanları, alevlere kazma kürekle müdahale ederken, itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine gelen itfaiye ekiplerince alevler güçlükle kontrol altına alındı. 500 dönüm alanda anızlar yanarken, alevler çevredeki bir hayvan çiftliği ile mezarlığa sıçramadan kontrol altına alındı. İtfaiye ekipleri yangının çıkış nedenini araştırıyor.
Alevlerin tehdit ettiği çiftlik sahibi Ahmet Becerik, "Ceviz toplarken kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarlamızı yaktı. Az kalsın çiftliğimiz kül olacaktı. Allah şükür bir şey olmadı. İtfaiye ekipleri anında müdahale etti" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Yanan tarlalardan detay
-İtfaiye ekiplerinin gelişi
-İtfaiyenin yangına müdahalesi
-Çiftlik sahibi Becerik ile röp.
-Çiftlik çalışanlarının yangına kazma kürek ve traktör ile müdahalesi
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),(DHA)-
=================
YAĞMUR VE DOLU SÜRÜCÜLERİ TEDİRGİN ETTİ
DÜZCE'de aniden bastıran yağmur ve dolu sürücüleri tedirgin etti. TEM otoyolu üzerinde ilerleyen sürücüler görüş mesafesinin sıfıra inmesi nedeniyle araçlarını yol kenarına çekerek yağmurun şiddetinin düşmesini bekledi.
Düzce'de öğleden sonra özellikle yüksek kesimlerde aniden bastıran yağmur ve dolu TEM Otoyolu üzerinde ilerleyen sürücüleri tedirgin etti. TEM Otoyolu'nda seyir halinde olan sürücüler görüş mesafesinin sıfıra düşmesi nedeniyle yol kenarındaki arıza emniyet şeridinde durarak yağmurun şiddetinin azalmasını bekledi. Yaklaşık 10 dakika boyunca etkili olan yağmur, etkisini kaybedince sürücüler yollarına devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
TEM Otoyolu üzerinde yol kenarına çeken sürücüler
Araç camına vuran dolu ve yağmur görüntüsü
HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE, (DHA)
========================
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ, HAYME ANA TÜRBESİ'Nİ ZİYARET ETTİ
DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kütahya'nın Domaniç ilçesine bağlı Çarşamba köyünde bulunan Hayme Ana (Devlet Ana) Türbesi'ni ziyaret etti.
Kütahya'daki çeşitli açılış ve etkinliklere katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Domaniç ilçesine geldi. Erbaş, Çarşamba köyündeki Hayme Ana Türbesini ziyaret ederek dua okudu. Diyanet İşleri Başkanı'nın türbe ziyaretinde Kütahya İl Müftüsü Hüseyin Hazırlar ile Domaniç İlçe Müftüsü Kemal Akpınar da bulundu. Prof.Dr.Ali Erbaş türbe ziyaretinden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin babaannesi, Ertuğrul Gazi'nin annesi Hayme Ana'nın türbesini ziyaret etmek bizim için çok önemli. Geldik, Fatihalar okuduk. Onun nasihatlerini esasında çocuklarımıza öğretmemiz ve onun nasihatlerine göre gençlerimizi, evlatlarımızı yetiştirmemiz gerekiyor. Bu devlet, 1299 yılında kurulan Osmanlı Devleti ile cihan devleti olmuş ve uzak beldelere adaleti götürmek, zulme engel olmak, mazlumun yanında olmak amaçlı çalışmış. İnşallah bizlerde Hayme Anaların, Ertuğrul Beylerin, Osman Gazilerin torunları olarak, onlara layık olmaya çalışırız. Çocuklarımızı o ruhla yetiştirmeye çalışırız. Rabim gani gani rahmet eylesin. Hayme Ana türbesini gün yüzüne çıkaran, yapan Sultan 2'nci Abdülhamit Han' a da buradan rahmet gönderiyoruz. O günden bu güne Hayme Ana türbesine emek veren, destek veren, buraya kadar gelip ruhuna Fatiha gönderen, tüm insanlarımızdan rabbim razı olsun."
Görüntü dökümü:
-Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın türbeye gelişi,
-Erbaş'ın türbede dua okamısı,
-Türbe çıkışında Erbaş'ın gazetecilere açıklamada bulunması
PROF. DR. UMURTAK: BÜYÜK HÖYÜK'ÜN BENZERİ YOK
BURDUR'da tarihi 5 bin yıl öncesine dayandığı belirlenen Büyük Höyük'teki kazı çalışmalarına başkanlık eden Prof. Dr. Gülsün Umurtak, "Bugüne kadar kazılmış böyle bir yerleşme yok Anadolu'da. Özellikle Batı Anadolu ve Ege dünyasında bugüne kadar kazılmış bir benzerinin olmaması, Türkiye arkeolojisine yaptığımız katkıyı daha anlamlı kılıyor" dedi.
Burdur merkez Hacılar köyünde 2011 yılından bu yana devam eden Büyük Höyük kazılarının bu yılki bölümü sona erdi. Kazı başkanı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak, devam eden kazılarda Batı Anadolu'nun bilinen en eski yerleşim yerlerinden Hacılar köyündeki Büyük Höyük'te kent yaşantısına ait önemli bulgular ortaya çıkarıldığını söyledi.
'MÖ 2800 DOLAYLARINA KADAR YAŞANMIŞ'
Bu yıl 26 Temmuz'da kazıya başladıklarını belirten Prof. Dr. Gülsün Umurtak, kazıların iki bölgede ağırlıklı yürütüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Umurtak, "Birincisi geçmiş yıllarda olduğu gibi savunma sistemi kazısı, ikincisi de yerleşmenin merkezindeki kamusal binaların olduğunu düşündüğümüz alanda kazılar gerçekleşti. Savunma sistemi, bu yıl 300 metre uzunluğa ulaştı ve höyüğün batısını çepeçevre dolaşarak kuzeye ve güneye döndüğünü gördük. Sayıları 40'a varan, sur sistemini oluşturan 5 metreye 6 metre, 5,5 metreye 5 metre gibi boyutları olan mekanlardan oluşan bir sistem. Bir zincir gibi ve dışarıdan bakıldığında da testere dişi gibi kırılmalarla dönüş sağlanarak ortaya çıkmış bir sistem. Arkeolojik yöntemlerle bugüne kadar yaptığımız saptamalar ve 'karbon 14' dediğimiz yanmış tahıllardan özellikle ağaçlar üzerine yapılan analizlerin sonuçları birbiriyle örtüştü ve bu yerleşmede M.Ö. 3100 dolaylarından M.Ö. 2800 dolaylarına kadar yaşanmış olduğunu düşünüyoruz" dedi.
'MÜHÜR KOLEKSİYONUNA 3 MÜHÜR DAHA EKLENDİ'
Savunma sistemini oluşturan mekanların savunmayı güçlendiren özelliğe sahip olduğu gibi, konut olarak da kullanıldığını gösteren buluntular elde edildiğini aktaran Prof. Dr. Umurtak, "Bunların hemen pek çoğunda tahıl öğütme üniteleri insutu (yerinde) olarak bulundu. Kentin içine bakan avlularda çok sayıda büyük çömlekler, bunların içinde küçük testiler domestik amaçla kullanılabilecek her türlü çanak çömlek ve eşya bulundu. Bunun yanında bu sezonda mühür koleksiyonuna 3 mühür daha eklendi. Yazının olmadığı dönemde bu mühürlerin yumuşak kireç, kil gibi maddelere basılarak mülkiyet ifade ettiği, bazı ortak işaretler içerdiği, yani yazı öncesi bir işaret dilinin izlerini taşıdığını düşünüyoruz. Bunun dışında bronz silahlar, kesiciler gibi buluntular da ilk yıldan itibaren bulunuyor" diye konuştu.
'BU YERLEŞMENİN TAM BENZERİ YOK'
Kazıların bir diğer önemli bölümünün de kuzeydeki istinat, dayanak duvarı olduğuna işaret eden Prof. Dr. Gülsün Umurtak, şöyle konuştu:
"Bu duvarlar çok iri taşlarla örülmüş, uzunluğu 30 metreye ulaşan güçlü sistemdi ve bu savunma sisteminin de dışında yer alıyordu. Kuzeydeki yamaçların altında eski bir dere yatağı günümüzde hala sanıyorum yağışlı havalarda canlanan belki de 3'üncü bin yılda gelen selleri tutması için bu kentin sakinlerinin bu duvarı yaptığını düşünüyoruz. Duvarın kuzey batı ve güney doğuya doğru ilerlediğini gördük. Bu yılki çalışmalarımız doyurucu sonuçlar verdi. Bu yerleşmenin tam benzeri yok. Bugüne kadar kazılmış böyle bir yerleşme yok Anadolu'da. Gerek yerleşmenin boyutları, şimdiden daha savunma sisteminin neredeyse 3'te biri açılmışken, 40 kadar kazamatın (yerin altına kazılmış siper) ortaya çıkması, güçlü duvarlar buranın yerel bir krallık merkezi olan kentleşme sürecindeki bir yerleşmeyi kazdığımızı bize göstermekte. Özellikle Batı Anadolu ve Ege dünyasında bugüne kadar kazılmış bir benzerinin olmaması, bu çalışmalarımızla Türkiye arkeolojisine yaptığımız katkıyı daha anlamlı kılıyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Kazı alanından çalışma detay
- Gülsün Umurtak ile röp.
- İstinat duvarında çalışma
- 5 bin yıllık testiciğin ortaya çıkması
- Gülsün Umurtak'ın sevinci
- Kazı alanından detay
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
=========================