DHA YURT BÜLTENİ - 10

Malatya'da da riskli binalar boşaltıldı ELAZIĞ Sivrice merkezli 6.8'lik depremin hissedildiği, çok sayıda binanın yıkıldığı ve can kayıplarının olduğu Malatya'da, riskli binalar boşaltıldı.

Malatya'da da riskli binalar boşaltıldı

ELAZIĞ Sivrice merkezli 6.8'lik depremin hissedildiği, çok sayıda binanın yıkıldığı ve can kayıplarının olduğu Malatya'da, riskli binalar boşaltıldı. Merkez ilçe Battalgazi'ye bağlı Alacakapı Mahallesi'nde bulunan 5 katlı 2 riskli bina da tahliye edildi. Evlerine giremeyen aileler, başka bir eve taşınmak istediklerini, ancak depremi fırsat bilen ev sahiplerinin kira fiyatlarını yükselttiğini söyledi.
Kent merkezinde de riskli binalar belirlenirken, başta Sivas ve Fuzuli Caddesi'nde bulunan 6 katlı 2 apartmanın yanı sıra merkez ilçe Battalgazi'ye bağlı Alacakapı Mahallesi'nde de 5 katlı yan yana bulunan 2 apartmanın deprem sırasında büyük çatlaklar oldu. Binada yaşayanlar, çatırdama sesi duyduklarını yetkililere bildirdi. Yetkililer ise riskli bina kararı verildikten sonra bina sakinlerini tahliye etti. 4 kişinin yaşamını yitirdiği, 481 kişinin yaralandığı Malatya'nın etkilendiği depremde, Doğanyol İlçesinde 29'u metruk olmak üzere 85, Battalgazi ilçesinde 50, Pütürge İlçesinde 139, Kale İlçesinde 148, Yeşilyurt İlçesinde 8 konut yıkıldı. Doğanyol'da 557, Pütürge'de 2 bin 326, Battalgazi'de 408, Yeşilyurt'ta 52, Kale'de 782 ve Akçadağ ilçesinde 3 olmak üzere toplamda 4 bin 128 konutun ağır hasar gördüğü tespit edildi. 60 ekip, 180 kişinin hasar tespit çalışmaları sürüyor.
'DUVARLAR ÜSTÜMÜZE DÖKÜLMEYE BAŞLADI'
6.8'lik depremde mühürlenen apartmanda 17 yıldır oturan Ahmet Yiğit, deprem anını anlatarak, "Deprem olduğu vakit bir anda duvarlar üstümüze dökülmeye başladı, lambalar patladı, demir kapı açılmıyordu, zorla onu açtık ve çocukları zorla çıkarttım. Aşağı aparmanın kapısı kilitlenmişti, bina çökmüştü onu zorla açtık. Hepimiz kendimizi zorla dışarıya attık. Bütün bina çatır çatır duvarlar hep üstümüze geldi. İçeriler çatlamış, kolunlar çatlamış hiç oturulacak bir durumu yoktur. Eve sağlam diyorlardı, bizde ona güvenerek oturuyorduk, fakat bu depremle evde sağlam denilen bir şey yok. Şükürler olsun canımızı zor kurtardık. Eşyalarımızı falan alamadık hepsi içeride. Eve giremiyoruz, onu bırak evin yanında bile duramıyoruz. Bina böyle durdukça çatır çatır ediyor, parçalar dökülüyor. Şurada durmamız bile tehlikeli" dedi.
'EV SAHİPLERİ FIRSATÇILIĞA BAŞLADILAR'
Depremden dolayı ev sahiplerinin kiraların fiyatlarını arttırdığını belirten Yiğit, "Eskiden 500 lira olan kiralar şimdi 900-1000 lira oldu. Fırsatçılığa başladılar. Çok mağduruz" diye konuştu.
'DEPREM BİR RÜYA GİBİ ŞOKUNU ÜZERİMİZDEN ATAMADIK'
1 yıl önce yapımı tamamlandıktan sonra 6.8'lik depremde mühürlenen binada yaşayan Osman Arkın, depremi halen bir rüya gibi şokunu üzerinden atamadıklarını kaydederek, "Gördüğümüz en büyük kabustu ve bu tedirginlik halen devam ediyor şuan bir sığıntı durumuna düştük. Bir gün başka akrabamda, bir gün başka akrabamda kalmak durumundayım. Bu belirsizliğin ne zaman ortadan kalkacağını merek ediyoruz. Bu evi geçen sene müteahhitten aldık. Henüz bina bir yaşında, binanın durumunu açıklayacak kimse yok. Bir yaşındaki bina nasıl bu duruma geliyor? Çevremizdeki binalara bakıyoruz eski yapılar özellikle taş gibi ayakta bunun bu hale gelmesinin sebebini merak ediyoruz. Bize bir açıklama yapsınlar. Bu belirsizlik daha ne kadar sürecek? Gerçekten çok sıkıldık. Ne yapacağız, ne edeceğiz, kimseden bir bilgilendirme yok" dedi.
Arkın, "Bu şekilde nereye kadar gidecek? Binanın durumuyla ilgili müteahhit şokta, mühendis ise kolonların sağlam olduğunu söylüyor. Duvarların bu hale gelmesini duvar ustalarını suçluyor. Hukuki süreç başlatacağız illaki. Fakat biraz beklememizi söylediler, birkaç gün daha bekleyip öyle adım atacağız" diye konuştu.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
- 2 riskli binadan görüntü
- Mühürlenen kapı
- Çatlaklardan detay
- Hasarlı binalar
- Vatandaşlar röp.
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Taha AYHAN / MALATYA (DHA)

=====================================

Deprem bölgesinde okullar 10 Şubat'ta, üniversiteler 17 Şubat'ta açılacak (2)

İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, "Elazığ'ın tamamında, Malatya'nın Doğanyol, Pütürge, Kale ve Battalgazi ilçelerinde okullar 10 Şubat'ta açılacak. Üniversiteler de 17 Şubat'ta açılacak" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Sosyal Hizmetler Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Elazığ ve Malatya yaşanan depremlerle ilgili ortak basın açıklaması yaptı.
Elazığ Valiliği’nde düzenlenen basın açıklamasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,
"Depremin meydana geldiği ilk günden itibaren 45 vatandaşımız enkazdan çıkarılırken 43 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. İlk günden itibaren 1348 artçı deprem yaşanırken, hala da devam etmektedir. Elazığ’da kar yağmaya başladı. Beklentimiz çarşamba gününe kadar kar yağışının devam etmesidir. Depremin yaşandığı ilk günden bu yana huzur bozan hiçbir asayiş olayı yaşanmamıştır. Bunun için güvenlik güçlerimize teşekkür ederim" dedi.
ÖDEMELERE BAŞLANDI
Deprem sonrası çöken ve kontrollü yıkılan binalarda oturan vatandaşlar için ödemelerin dün itibariyle başladığını belirten Bakan Soylu, bankaların gece yarısına kadar açık olacağını ve vatandaşların ilgili kurumdan aldığı çeklerle ödemelerini alabileceğini söyledi. Elazığ ve Malatya’da okulların açılması konusuna da değinen Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“Malatya ve Elazığ valilerimizle istişare ettik. 3 Şubat’ta okulların açılmasına karar verdik. Malatya’nın bazı ilçelerinde ise okullarımız 10 Şubat’ta açılacak. Çocuklarımız bizler için çok önemli. Onlara psikososyal destek vermeyi tüm hızıyla sürdürüyoruz. Elazığ’da 200’ün üzerinde okul var. Bunlardan sadece 10 tanesinin yıkılacağı bilgisini vermek isterim. Yeni okulların yapılması konusunda da Elazığ’ı kökenli iş insanlarımızı aradık. Onlardan destek istedik. Onlar da bize katkıda bulunmayı severek kabul ettiler.ö
YARDIMLAR HAKKANİYETLİ BİR ŞEKİLDE DAĞITILACAK
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yardım ve bağışların dağıtımı konusunda vatandaşların içinin rahat olması gerektiğini belirterek, tüm yardım ve bağışların hakkaniyetle yerlerine ulaşacağını söyledi. Elazığ ve Malatya’da enkaz bölgesinde yardım için koşturan herkesin birlikte hareket ettiğini kaydeden Bakan Soylu, “Bugüne kadar Kızılay’a 27 buçuk milyon, AFAD’a ise 72 milyon lira olmak üzere toplamda yaklaşık 100 milyon lira bağış gelmiştir. Ayrıca ülkenin birçok yerinden de giyim, gıda gibi temel ihtiyaç yardımları da gelmektedir. Elazığ ve Malatya’da şu ana kadar 23 bin 286 çadır, 52 bin 658 battaniye, 19 bin yatak dağıtıldı. Ayrıca günde 30 bin sıcak aş ve 65 bin kumanya dağıtılıyorö dedi. Deprem sonrası evlerine giremeyen ya da evleri yıkılanlar içinde konteynırlarla konaklama yerleri yapılacağını kaydeden Bakan Soylu, hiçbir vatandaşın aç ve açıkta kalmayacağını belirtti.
3 BİNİN ÜZERİNDE KİŞİYE PSİKOSOSYAL DESTEK
Depremden sonra başta çocuklar olmak üzere birçok kişinin tedirginlik ve korku yaşamaya devam ettiğini ifade eden Bakan Soylu, Elazığ ve Malatya’da toplamda 371 görevlinin 3 binden fazla kişiye psikososyal destek verdiğini ve bunun devam edeceğini bildirdi. İki kent için toplamda 30 bin ton kömür yardımının da yola çıktığını belirten Soylu, yardımların devam edeceğini sözlerine ekledi.
1543 KİŞİ TABURCU OLDU
Depremin 5’inci gününün sonunda planlamalarının ikinci everesine geçtiklerini belirten Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise, yaralıların 1543’ünün taburcu olduğunu, diğerlerinin tedavisinin ise devam ettiğini söyledi. Deprem sonrası simge olan Nüsra ve annesinin sağlık durumlarının iyi olduğunu ifade eden Bakan Koca, “Toplu yerleşim ve çadırların olduğu bölgelerde de sahra hastanesi ünitelerimizi oluşturuyoruz. Şu an itibariyle 9 sahra hastanesi ünitesini açtık. Çocuk hekimi dahliyle başta olmak üzere psikolog ve psikiyatrilerin yer aldığı bölgeler planladık. Tüm ilçelerde mobil sağlık ekipleri oluşturduk. Elazığ’da bu ekip sayısı 30’a çıkacakö diye konuştu.
188 BİNANIN YIKILMASI GEREKİYOR
Deprem sonrası hasar tespit çalışmalarının ivedilikle başladığını kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, çalışmaların hızlanması adına ekiplerin 1000 kişiye çıkarıldığını söyledi. Elazığ’da toplamda 58 binanın yıkıldığını belirten Bakan Kurum, şöyle konuştu:
“568 ağır hasarlı bina ve 531 de orta hasarlı binamız bulunuyor. Elazığ’da acil yıkılması gereken bina sayısı ise 188 olarak belirlendi. Malatya’da ise toplam 430 yıkık bina, 4 bin 125 ağır hasarlı, 20 tane de acil yıkılması gereken binamız mevcut. Hasar tespit ve yıkım süreçlerini bakanlığımızın elemanları ve birlikte çalıştığımız üniversitelerimizle birlikte değerlendiriyoruz. Bir taraftan yıkım süreci devam ederken, diğer taraftan da dönüşüm faaliyetlerine başladık. Elazığ’da yıkımların olduğu alanlarda 2 kentsel dönüşüm projesi gerçekleştiriyoruz. Bu bölgelerde irtibat bürosu açtık ve vatandaşlarımızı dinliyoruz. Ayrıca 2 kez kentsel dönüşüm toplantısı gerçekleştirdik ve yapılması gereken süreci vatandaşlarımıza anlattık. Onların mağdur olmamaları adına, hızlı bir şekilde hareket edeceğiz."
SOSYAL YARIMLAR İÇİN 8 MİLYON LİRA KAYNAK
Elazığ ve Malatya’da depremin ilk gününden itibaren tüm ekiplerin koordineli bir şekilde çalıştığını, bu sayede yaraların hızla sarıldığını söyleyen Sosyal Hizmetler Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, sosyal devlet anlayışıyla yardımların hızla yerlerine ulaştırıldığını kaydetti. Sosyal yardımlar için ilgili vakıflara kaynak aktarımı yapıldığını ifade eden Bakan Selçuk, "Toplamda 8 milyon lira kaynak aktarıldı. Bu aktarım devam edecek. Ayrıca Elazığ ve Malatya’da yaşayan işçi ve işverenlerimiz için sigorta prim ödemelerini 30 Nisan’a kadar erteledik. Ayrıca bu kentlerde yaşayan vatandaşlarımız tüm tıbbı malzemelere yine 30 Nisan’a kadar katkı payı ödemeden ulaşabilecekler. İşsizlik ödemelerini de erkene çekerek 31 Ocak günü gerçekleştirmeye karar verdik. Geçmişte yaşanan felaketlere göre daha tedbirli olduğumuzu gördük. Ülkenin dört bir yanından herkes tüm çabayı gösterdi ve gösteriyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

HABER: Can ÇELİK- Eser PAZARBAŞI/ELAZIĞ, (DHA)

=================================

AFAD ve komandolar kayıp şahsı nehir kenarında aradı

ERZİNCAN’da 36 gündür kayıp olan Halil Ergül (61) için AFAD ve komandolar eşliğinde Karasu Nehri kenarında arama çalışması başlatıldı. Ekiplerin aramalarına havadan da droneler destek verdi.
Erzincan kent merkezindeki evinden 25 Aralık 2019 günü ayrılan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Halil Ergül'ün ailesi kayıp başvurusunda bulundu. 36 gündür bir ize ulaşamayınca AFAD ve komando timleri desteği ile Karasu Nehri çevresinde evli bir çocuk babası Halil Ergül'ü arama çalışması başlatıldı. Sabah erken saatlerde başlayan aramalarda ekipler kilometrelerce alanda kayıp şahsı aradı. Havadan drone desteği ile gün boyunca devam eden çalışma akşam saatlerine kadar sürdü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------
-AFAD ve komandoların nehir kenarında şahsı aramaları

Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN, (DHA)

=================================

TIR otomobile çarptı: 1 ölü, 4 yaralı

AYDIN'ın Söke ilçesinde, karşı şeride geçen TIR'ın otomobille çarpıştı. Kazada, 1 kişi öldü, 3'ü ağır, 4 kişi yaralandı.
Kaza, saat 13.30 sıralarında, Söke- Milas karayolunda meydana geldi. Aydın'dan Didim yönüne giden Selahattin Gerçek, yönetimindeki 35 AU 8245 plakalı TIR'ın direksiyon kontrolünü kaybetti. Refüje çarpan TIR, karşı şeride geçerek Ahmet Anıl Şahin yönetimindeki 34 UC 6982 plakalı otomobille çarpıştı. Kazada her iki aracın sürücüsü ile otomobildeki Kıvanç Someran ve ABD uyruklu Karya Wilson, bu sırada karayolunda çalışma yapan işçi Hasan Aşıcı yaralandı.
Yaralılar, ambulanslarla Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan Karya Wilson, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı. Ahmet Anıl Şahin, Kıvanç Someran ve işçi Hasan Aşıcı'nın hayati tehlikesinin sürdüğü bildirildi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------
- Kaza yerinden görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN- İslam KELEŞ / SÖKE (Aydın), (DHA)

==================================

Gülden Yılmaz, doktor kızını öldüren eşinden boşandı

BALIKESİR'in Havran ilçesinde kızı Gülnur Yılmaz'ı (28)tabancayla 14 el ateş ederek öldürdüğü için tutuklu yargılanan Mustafa Ali Yılmaz (67) ile eşi Gülden Yılmaz arasındaki boşanma davası sonuçlandı.
Acılı anne hakkında, daha önceki duruşmalarda boşanma kararı vermediği için gösterdiği tepki üzerine suç duyurusunda bulunan hakim, dünkü son duruşmada tarafların boşanmasına karar verdi.

Pratisyen Hekim Gülnur Yılmaz, 27 Haziran günü otomobiliyle Antalya'dan, Balıkesir Havran'da bulunan annesinin yanına gitmek için yola çıktı. Annesinden ayrı yaşayan ve emekli olduktan sonra İzmir'de market işleten babası Mustafa Ali Yılmaz da kendisine boşanma davası açan Gülden Yılmaz'a ulaşabilmek için daha önceden otomobiline GPS cihazı koyduğu kızını, aracıyla takip etmeye başladı. Baba Yılmaz, Havran rampalarına gelindiğinde kızının otomobilini, arkadan çarparak, yol dışına çıkardı. Otomobili bariyere çarparak duran genç doktor, annesinin yerini soran babasına cevap vermedi. Mustafa Ali Yılmaz, kızını otomobilinden çıkarıp, kendi aracının arkasına götürdü. Gülnur Yılmaz'ın otomobilinde bulunan arkadaşları Melike O. ile Ebru U. büyük korku yaşadı. Yılmaz, kızını tabancayla kurşun yağmuruna tuttu. 11'i başına olmak üzere vücuduna 20 kurşun isabet eden Gülnur Yılmaz, olay yerinde yaşamını yitirdi. Kaçan Mehmet Ali Yılmaz, Havran Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yakalandı. Gözaltına alınan Mustafa Ali Yılmaz, tutuklandı. Gülnur Yılmaz'ın cenazesi İzmir'deki Aşağı Narlıdere Mezarlığı'nda toprağa verildi. Mustafa Ali Yılmaz hakkında, 'canavarca hisle alt soydan akrabayı kasten öldürmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Mehmet Ali Yılmaz'ın, otomobili ile İzmir'in Narlıdere ilçesindeki evinde çok sayıda tabanca ve av tüfeğinin yanı sıra 2 komando bıçağının bulunduğu belirtilen iddianamede, indirim hükümlerinin uygulanmaması talep edildi. İddianamede, Yılmaz'ın çarptığı otomobilde bulunan Gülnur Yılmaz'ın arkadaşları Ebru U. ve Melike O.'ya (20) yönelik suçları nedeniyle de 'silahla basit yaralama' suçlarından 2 kez 1'er yıl 6'şar aya kadar hapsi istendi.
HAKİM BOŞAMAYIP, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU
Annenin kızının babası tarafından öldürülmesinden önce, Şubat ayında İzmir 4'üncü Aile Mahkemesi'nde açtığı boşanma davasının ilk duruşması temmuz ayında görüldü. İkinci duruşmada mahkeme, Burhaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 'tasarlayarak öldürme' suçundan yürütülen soruşturma sonunda açılacak davada verilecek cezanın kesinleşmiş kararının mahkemeye sunulmasını isteyerek, duruşmayı erteledi. Başka bir duruşmanın görüldüğü sırada mahkeme salonuna giren Gülden Yılmaz, hakime, "Beni boşamak için neyi bekliyorsun? Çocuğun mezardan çıkıp gelmesini mi bekliyorsun? Bu adam benim kızımı öldürdü" diyerek, tepki gösterdi. Gülden Yılmaz'ın ardından mahkeme salonuna giren avukatı Türkan Yıldız, hakimden özür dileyerek, anneyi salondan uzaklaştırdı. İzmir 4'üncü Aile Mahkemesi hakimi ise Gülden Yılmaz hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Gülden Yılmaz'ın şiddet ve korku yaratacak biçimde bağırdığını belirten hakim, boşanma davasının bir sonraki duruşmasına 'yeterli sayıda polis gelmesini' talep etti.
BOŞAMA KARARI VERİLDİ
İzmir 4. Aile Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tarafların avukatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Pınar Melli katıldı. Gülden Yılmaz'ın avukatı Türkan Yıldız, mevcut delillerin toplandığını belirterek, "Davalı koca müşterek çocuğunu canavarca öldürmüştür. Tarafların bir araya gelmesi mümkün değildir. Evlilik birliği ortadan kalkmıştır. Tarafların ivedilikle boşanmalarına karar verilmesini istiyoruz" dedi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Pınar Melli de evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını dile getirerek, boşanmaya karar verilmesini talep etti. Hakim, davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına karar verdi.
EN KISA ZAMANDA NÜFUS BİLGİLERİMİ GÜNCELLEYECEĞİM
Duruşma kararının kendisine de sürpriz olduğunu söyleyen Gülden Yılmaz, "Ben artık umudumu kesmiştim çok ilgilenmiyordum. Avukatım çok üzerine düştü. Reddi hakim yaptık, kararımız kabul edilmedi. Hakim bey katılmaya kalktığımızda polis çağırdığı için duruşmaya katılmadım. Son duruşmada karara bağlanmış. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na çok teşekkür ediyorum. Baronun kadın kollarına çok teşekkür ediyorum. Bu süreçte bana çok destek oldular. Ben kızımın selasında soyadını Yozgatlı olarak okuttum. Bu işin acil olmasını istememin sebebi çocuğumu bu yüzden öldürmüş olması ve daha fazla onun soy ismiyle kalmak istememem. Çok memnunum. En kısa zamanda gidip nüfusumu alacağım. Kimlik bilgilerimi güncelleyeceğim" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-----------------
- Gülnur Yılmaz'ın cenazesinden görüntü (ARŞİV)
- Gülden Yılmaz'la ilgili geçilen haberden görüntü (ARŞİV)

Haber-Kamera: Melis KARAKUZULU/İZMİR, (DHA)

====================================

Hatice'den yürek ısıtan yardım

BARTIN ve Karabük Valilikleri tarafından toplanan yardımlar deprem bölgesine gönderildi. Bartın’da, zihinsel ve bedensel engelli Hatice Gürpınar’ın (35) yeğeninin giymediği elbiseleri vermesi duygusal anların yaşanmasına neden oldu.
Bartın Valiliği tarafından organizasyonu yapılan yardımseverlerin getirdiği gıda, ısınma, giyim ve temel ihtiyaç malzemeleri Kemer Köprü Mahallesi’ndeki bir depoda toplandı. Gönüllü vatandaşların yardımıyla kolilere konulan yardımlar yine gönüllüler tarafından TIR’a yüklendi. Eskihamidiye Köyü’nde yaşayan zihinsel ve bedensel engelli Hatice Gürpınar, yeğenin giymediği spor ayakkabı, mont ve eşofman takımlarının getirdi. Valilik sosyal yardımlaşma personeli tarafından teslim alınan malzemeler kolilere yerleştirilerek, için Hatice Gürpınar’ın ismi yazıldı. Engelli Hatice Gürpınar, vakıf personeline ‘Bunları onlara ulaştırın’ diye tembih etti. Duygusal anlar yaşanırken, Hatice Gürpınar görevlilere sarılarak ağladı.
BİR TIR DOLUSU YARDIM GÖNDERİLDİ
Karabük AFAD öncülüğünde başlatılan yardım kampanyası kapsamında 473 battaniye, 348 giyim kolisi, 17 temizlik kolisi, 6 bebek maması kolisi, 61 ısıtıcı ve 20 yardım poşeti TIR’a yüklendi. Bir tır yardım malzemesini Elazığ'a gönderdiklerini belirten Karabük Valisi Fuat Gürel, "Dünyanın neresinde olursa olsun hayırsever Türk milleti elinden gelen gayreti göstererek yardım etmeye çalışıyor. Bu sefer yardıma kendi insanımız ihtiyaç duydu. Depremzedelerin yanında olmak adına bu TIR’ı Karabük'ten göndermiş olacağız" dedi.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Yardım malzemelerinden detay
-Malzemelerin tır’a yüklenmesi
-Engelli Hatice Gürpınar’ın malzeme vermesi
-Duygusal anlar
-Yardımı teslim alan görevlilerle röp.

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN, (DHA)

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
TIR'dan görüntü
TIR'ın önünde toplananlar
Vali ile röp.

HABER-KAMERA: Yasin ALDEMİR/KARABÜK, (DHA)

=====================================

Kilis’te, hayırseverden 24 derslikli lise

Kilis’te, hayırsever işadamı Ahmet Karakılınç tarafından son deprem yönetmeliğine uygun şekilde 24 derslik lisenin temeli törenle atıldı.
Elazığ Sivrice Merkezli 6.8 şiddetindeki deprem sonrası okul, kamu kurul kuruluşları ve binaların depreme dayanıklı olup olmadığı tartışıldığı bir günde hayırsever işadamı Ahmet Karakılınç tarafından deprem yönetmeliğine uygun okul temeli törenle atıldı.

Karataş’ta Fatih Sultan Mehmet Mahallesinde 24 derstlik lise inşaatının temel atma törenine Kilis Vali Vekili Mesut Tabakçıoğlu, Kilis Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, AK Parti Kilis İl Başkanı Mehmet Murat Karataş, daire amir ve müdürleri ile hayırsever işadamı Ahmet Karakılınç ve ailesi katıldı.

Reklam
Reklam

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasından sonra Halk Eğitim Merkezi halk oyunları ekipleri gösteri sundu.

İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, yaptığı konuşmada, Hayırsever işadamı Ahmet Karakılınç’a teşekkür ettiğini ifade ederek, “Okullarımızın bahçesinde 85 tane konteyner var. 12 tane okulumuz ikili eğitim yapıyor. Hala okullaştıramadığımız öğrencilerimiz var. Öncüpınar Konteyner kenti taşıdığımız örencilerimiz var. Bunları derleyip toparladığımızda çok ciddi anlamda bir derslik ihtiyacımız var. Allah razı olsun devletimiz çok yoğun bir şekilde yapıyor. Sadece devletimizin yetmiyor, hayırseverlerimizin bu sürece dahil olması gerekiyor. Onlardan bir tanesi Ahmet Karakılınç, kendisine katkısı emeği için teşekkür ediyorumö dedi.

Ahmet Karakılınç, yaptığı konuşmada, Kilis’te liseyi bitirip dışarı gittikten sonra okul yapma hayali olduğunu belirterek, “Hep derdim ki allahım bana verirsen ben bir okul yaptıracağım. Allahıma şükürler olsun ki bugün hayalimizin ilk adımını atıyoruz. İnşallah bu okulumuzdan vatanına, milletini hayırlı evlatlar yetişmesine vesile olur. Okulun projesi 2019 yılı Milli Eğitim Bakanlığının hazırladığı depreme dayanıklı en son projedir. Bizde Milli Eğitim Bakanlığının hazırlamış olduğu 2019 yılı tip projesini burada uyguluyoruzö dedi.

Reklam
Reklam

Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut, Adaylık sürecinde Milli Eğitim Müdürlüğünü ziyaret ettiğinde eğitim sorunun çözmek için 100 bin metre karelik alana ihtiyaç olduğunu belirtiklerini ifade ederek,öO zaman dedim ki halkımız bize teveccüh eder bize yetkili verirse en öncelikle konumuz olacaktır. Belediye başkanı olarak görevinde 10’uncu ay bitiyor. Bugün itibariyle 95 bin metrekare alan belediyeden, özel şahıslardan, suma fabrikasının yeri milli eğitim müdürlüğünün emrindedir. Bu ikinci okul, Mehmet Döğme’den sonra Ahmet Karakılıç’ı ile birlikte, devletimiz bir yandan arsa ürerken bir yandan da hayır severler tel atıyorö dedi.

İl Müftüsü Abdarrahman Şahin’in dua okumasından sonra okul inşaatının temeli atıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
- Programdan görünütüler
- Saygı duruşu ve istiklal marşının okunması
- Halk oyunları gösterisi
- İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt’un konuşması
- Ahmet Karakılınç’ın konuşması
- Belediye Başkanı Mehmet Abdi Bulut’un açıklamaları
- Temel atma töreninden görüntüler
- Genel ve detay görüntüler

Reklam
Reklam

Haber-Kamera: Reşit ÇELEBİOĞLU / KİLİS (DHA)

===================================