DHA YURT BÜLTENİ -12

1)ZAFER ÇİKA'YA VEDA İZMİR'in Narlıdere ilçesinde, içinde bulunduğu pikap kamyonetin şarampole yuvarlanmasıyla hayatını kaybeden ünlü sinema ve tiyatro sanatçısı Demet Akbağ'ın eşi Zafer Çika, son yolculuğuna uğurlandı.Geçen salı günü saat 18.30 sıralarında İzmir- Çeşme Otoyolu İstihkam Eğitim ve Merkez Komutanlığı yakınlarında takla atan halasının oğlu Muammer Renda yönetimindeki 35 S 7580 plakalı pikap araçta bulunan Zafer Çika ağır yaralanıp kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

1)ZAFER ÇİKA'YA VEDA

İZMİR'in Narlıdere ilçesinde, içinde bulunduğu pikap kamyonetin şarampole yuvarlanmasıyla hayatını kaybeden ünlü sinema ve tiyatro sanatçısı Demet Akbağ'ın eşi Zafer Çika, son yolculuğuna uğurlandı.Geçen salı günü saat 18.30 sıralarında İzmir- Çeşme Otoyolu İstihkam Eğitim ve Merkez Komutanlığı yakınlarında takla atan halasının oğlu Muammer Renda yönetimindeki 35 S 7580 plakalı pikap araçta bulunan Zafer Çika ağır yaralanıp kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Çika'nın cenaze namazı, öğle namazı sonrası İzmir'deki Alsancak Hocazade Camisi'nde kılındı. Çika'nın musalla taşına konulan tabutunun üzerine, "Zafer Çika" yazılı 35 numaralı Galatasaray takımı forması ile atkısı serildi. Namazdan 1 saat önce camiye gelen Zafer Çika'nın 20 yıllık eşi ünlü oyuncu Demet Akbağ, ayakta durmakta güçlük çekti.Akbağ'a kız kardeşi Sedef İybar ve yakınları destek olmaya çalıştı. Demet Akbağ- Zafer Çika çiftinin 19 yaşındaki oğulları Ali Çika'yı da babasının tabutu başında birçok film ve projede annesi Akbağ'a rol arkadaşlığı yapan Yılmaz Erdoğan teselli etmeye çalıştı. Erdoğan, tabutun başında göz yaşı döken Ali Çika'ya koluna girerek destek oldu.Sanat, spor, siyaset ve iş dünyasından birçok isim, Çika'yı Hocazade Camisi'ndeki son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve eşi Fulya Terim, teknik direktörler Yılmaz Vural, Okan Buruk, Rıza Çalımbay, Suat Kaya, Demet Akbağ'ın oyuncu arkadaşları Ata Demirer, Cem Yılmaz, Zafer Algöz, Olgun Şimşek, Sermiyan Midyat, Gonca Vuslateri, Ece Uslu, Şahan Gökbakar, Cezmi Baskın, yapımcı Necati Akpınar, şarkıcı Deniz Seki, Emel Müftüoğlu ve Yonca Evcimik, cenazede hazır bulundu. Caminin avlusu Çika'nın yakınları ve meraklı vatandaşlar tarafından tıklım tıklım doldu.
Çika'nın yakın arkadaşı olan Fatih Terim, vefat haberini İtalya'da aldığını belirterek, "Yakın aile dostumuzu kaybettik. Allah rahmet eylesin. Allah Demet'e ve Ali'ye sabır versin, başımız sağ olsun" dedi. Cenaze namazı sonrası Zafer Çika için helallik alındığı esnada 20 yıllık hayat Demet Akbağ, "Helal olsun," diye bağırdı. Ayakta durmakta güçlük çeken Akbağ, tabuta dokunup omuzlamak istedi. Bu esnada Deniz Seki ve Fulya Terim, Akbağ'ı kalabalıktan korumak için yardımcı olmaya çalıştı. Demet Akbağ ve oğlu Ali Çika'nın kalp şeklinde yaptırdığı çelenk, tabutun başına konuldu. Zafer Çika'nın daha önce eşi Demet Akbağ'a "Beni Çeşmeye göm Demet" diye vasiyet ettiği, bu nedenle Çeşme'de toprağa verileceği öğrenildi. Cenaze Çeşme'ye doğru yola çıktı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------------
- Demet Akbağ'ın taziyeleri kabul etmesi
- Ünlü sanatçıların cenaze törenine katılımı
- Fatih Terim röp.
- Yılmaz Vural röp.
- Demet Akbağ'ın gözyaşları
- Ali Çıka'nın gözyaşları
- Cenazeden genel ve detay görüntü
- Tabutun cenaze aracına konulması

(Taylan YILDIRIM, Ergin KARATAŞ, Davut CAN, Mehmet KURT -İZMİR/DHA

============================================================

2)SOYLU: ÖYLE BİR YAZILIM YAPTIK Kİ; TERÖRİSTLER KAFALARINI BİLE ÇIKARAMAYACAK

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Burası eski Türkiye değil. Eskiden dağlarda 15 bin terörist vardı, Şimdi bakın 700 kaldı. İnsansız hava araçlarına öyle bir yazılım yaptık ki mayıs ayında devreye girecek. Sen bırak o teröristlerin yürümesini, kafalarını bile çıkaramayacaklar" dedi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Trabzon'dan Rize'nin Ardeşen ilçesine doğru yola çıktı. Bakan Soylu'nun konvoyu, Rize'nin Pazar ilçesinde kendisine sevgi gösterilerinde bulunanlar tarafından durduruldu. İlçe sakinlerini selamlayan Soylu, sosyal medya hesabından o anlara ilişkin fotoğrafları, 'Rize Ardeşen'e giderken Pazar'da yolumuzu kestiler. İçişleri Bakanı olsan da yolunuz kesilir. Allah sevginizi eksik etmesin' ifadeleri ile paylaştı.
Ardeşen'e geçen Bakan Soylu belediye önünde halka hitap etti. Hükümetin yatırımlarından bahseden Soylu, Ardeşenlilerden 31 Mart yerel seçimlerinde güçlü destek istedi. Bakan Soylu, Türkiye'nin, kararlılıkla yürüttüğü uyuşturucu ve terörle mücadelede önemli başarılara imza attığını vurguladı.
'ERDOĞAN TARİHE DE NOT BIRAKTI'
Sınır ötesi harekâtla Afrin'e girdiklerini söyleyen Bakan Soylu, "Türkiye'yi bir istikrarsızlığa düşürebilmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. En son Irak'ın kuzeyinde bir devlet kurmak istediler. Referandum yaptılar. Kuracaklardı da. Sonra bu ülkenin Rizeli Recep Tayyip Erdoğan'ı tarihe de not bıraktı, dünyaya da not bıraktı. Aramızın en iyi olduğu zamanda Irak ile İran'ı bir araya getirdi, 'Siz devlet mi kuracaksınız Irak'ın kuzeyinde?' dedi. Oturdular orada devlet kurulmasına müsaade etmediler. Amerika'ya da Avrupa'ya da bir ders verdiler. Dediler ki; 'Ey dünya, biz karar vermedikçe bu coğrafyada kimse oyun kuramaz.' Ne oldu; Afrin'de bize aba altından sopa gösterdiler. Çatır çatır girdik. Orada PKK'yı söktük attık. Irak'ın kuzeyinde devlet kurup Afrin'in merkezinde bir terör merkezi oluşturacaklar, oradan buraya bir koridor çekeceklerdi. Türkiye'yi Orta Doğu'dan ve güneyden tamamen ticari yollarından ve kültürel yollarından, siyasi yollarından ayıracaklar, Türkiye'yi bir kumpasın içine alacaklardı. Biz buna müsaade etmeyiz" diye konuştu.
'BURASI ESKİ TÜRKİYE DEĞİL'
Amerikalı generallerin, Kandil'deki terörist elebaşlarına zehirli kurşun atan silah hediye ettiğini aktaran Bakan Soylu, şöyle dedi:
"Türkiye'nin yakasını hiç bırakmıyorlar. Yıllardır PKK terör örgütünü bize musallat ettiler. Bunun destekleyeni kim, çok açık. Amerikalı generalleri getirdiler, Kandil'deki terörist elebaşlarına zehirli kurşun atan silah hediye ettiler. Oraya her türlü desteği veriyorlar; drone eğitimi nasıl yapılır, helikopter nasıl kullanılır, her türlü desteği her türlü silah desteğini veriyorlar. Gezi olaylarından bugüne kadar anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirdiler. Bugün niye Cumhur İttifakı'nı kurduk? Sadece belediyeleri alabilmek için mi? Bilesiniz ki şimdi karşımıza öyle bir hat çektiler ki içerisinde PKK var, DHKP-C var, içerisinde Amerika var, Avrupa var. Türkiye'nin adım atmamasını isteyen ne varsa, hangi husumet varsa karşımıza koydular. Burası eski Türkiye değil. Eskiden dağlarda 15 bin terörist vardı. Şimdi bakın 700 kaldı. İnsansız hava araçlarına öyle bir yazılım yaptık ki mayıs ayında devreye girecek. Sen bırak o teröristlerin yürümesini, kafalarını bile çıkaramayacaklar."
'TEPELERİNE BİNİYORUZ'
"Bizim aslanlarımız dağlara kovalıyor, onlar sıçan gibi kaçıyorlar" diye sözlerine devam eden Soylu, "Bugün son 2 yılda 3 bin 333 teröristi etkisiz hale getirdik, 3 bin 99 barınak ve sığınakları tarumar ettik, yok ettik. Öyle şehirlerde gezecekler, millete baskı yapacaklar; tepelerine biniyoruz, tepelerine. İddiamız şu; İçimiz kan ağlıyordu, 13-14 yaşındaki kız çocuklarını alıp, dağa götürüp, Murat Karayılan hayvanı ile Cemil Bayık hayvanının masasına meze yapıyorlardı. Eğer o çocukların hesabını sormaz, o hayvanların burnundan fitil fitil getirmezsek namerdiz, namerdiz. Bu millete çok çektirdiler" ifadelerini kullandı.
'AKLIMIZLA ALAY ETMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Muhalefete yönelik eleştirilerde bulunan Bakan Süleyman Soylu şöyle konuştu:
"Bir oyun ve bir tezgâhla karşı karşıyayız. Biz Doğu ve Güneydoğu'daki belediyeleri görevden aldık mı; 94 belediyeyi, teröre yardım yapan belediyeleri. Şimdi onlara inat şekilde, aynı 24 Haziran'da olduğu gibi, Kılıçdaroğlu, terör örgütü PKK'ya ve FETÖ'ye taşıyıcı annelik yapıyor ve o ittifak yapıyor. İYİ Parti, Saadet Partisi bu ittifakı yapıyor. Kimse sağa sola kaçmasın. İçişleri Bakanı olarak söylüyorum; 299 liste, 299 kişiyi, bir taraftan CHP'den, bir taraftan İYİ ve Saadet Partisi'nden belediye ve il genel meclisi üyesi gösterdiler. Hani bir adam var, suratında meymenet yok, diyor ki, 'Kürdistan'da biz kazanacağız. Batıda AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz.' Aklımızla alay etmeye çalışıyorlar. Biz, Doğu ve Güneydoğu'daki belediyelerden süpürdük PKK'yı, şimdi onlar bütün Türkiye'ye Kılıçdaroğlu, İYİ Parti ve Saadet Partisi vasıtasıyla bunu yaymaya çalışıyorlar. Belediye meclislerine nifak tohumu ekmeye çalışıyorlar. Allah'ını severseniz buna fırsat vermeyin, verdirtmeyin."
'BÖYLE SİYASETE DE YAZIKLAR OLSUN'
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nU eleştiren Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Allah'ınızı severseniz bu Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar memlekete hayrı geldi mi? Hayır. Kılıçdaroğlu'na göre Murat Karayılan, Cemil Bayık ona dost, Tayyip Erdoğan ona düşman. Yazıklar olsun, böyle siyasete de yazıklar olsun. Nefretinden ve husumetinden her şeyi, her tarafa gidip bir siyaset aklıyla değil, birilerinin kendi kulaklarına üfürmesiyle birlikte attığı bu adımlar, Türkiye'nin önünü kapatmaya yönelik adımlardır. Bu Tayyip Erdoğan futbolu biliyor mu? Biliyor. Bu 4,5 yılda, şu topu Tayyip Erdoğan'ın ayağına bir verin Allah'ınızı severseniz, zillet ittifakının kalesinde yer alan Kılıçdaroğlu'nun kalesinin bir 90'ına çaksın, bir çatalına çaksın."
İlçe sakinlerinin yoğun ilgi gösterdiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, daha sonra katılacağı miting için Fındıklı ilçesine hareket etti.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
Bakan Soylu detayları
Bakan Soylu konuşması

Haber: Selçuk BAŞAR Kamera: Adem AKATİN - RİZE,(DHA)DHA

==================================================

3)MERMER OCAĞINDAKİ OLASI FACİA SAATLER KALA ÖNLENDİ

BURSA'nın Nilüfer ilçesindeki mermer ocağında kimsenin çalışmadığı bir anda göçük meydana geldi. Bir iş makinesi göçük altında kalırken, o anlar amatör kameralar tarafından an be an görüntülendi. Maden Müdürü Asım Özgan, "Bütün personelimiz ocaktan ayrıldı. Yaklaşık 2 saat sonra toprak kayması yaşandı. Yaralı yok, can kaybı yok" dedi.
Olay, 4 gün önce sabah saatlerinde merkez Nilüfer İlçesi İnegazi Mahallesinde bulunan Nezih Kümbet'e ait mermer ocağında sabah saatlerinde meydana geldi. Mesai başladığında, ocak yetkilileri daha önceden takip ettikleri çatlağın büyüdüğünü fark edip çalışanları tahliye etti. Tahliyeden birkaç saat sonra kimsenin kalmadığı bir anda ocakta büyük bir çökme meydana geldi. Yaklaşık 60 metre yüksekliğindeki mermer ocağı, 30 saniye içerisinde büyük bir gürültüyle tamamen çöktü. Ocakta kimsenin çalışmaması faciayı önlerken bir iş makinesi göçüğün altında kaldı. Bu anlar ise işçilere ait amatör kameralar tarafından an be an görüntülendi.
FACİA, SAATLER KALA ÖNLENDİ
Yaşanan olayla ilgili bilgiler veren Maden Müdürü Asım Özgan, "Bölgemizde son günlerde aşırı yağışlar vardı. Ocaktaki kademelerimizin arka kısmında kille karışık bir toprak yapısı var. Kil aşırı suda şişme yapabiliyor, bu sebeple o bölgeyi sürekli takip ediyorduk. Ocağın alt kısımlarında bazı çatlakların oluştuğunu gözlemlemiştik. Bu olay üzerine bölgedeki personelimizi oradan uzaklaştırmıştık. Personelimiz risk olmayan başka bir kısımda çalıştırıyorduk. Olayın yaşandığı gün sabah erken saatlerde çatlakların büyüdüğünü gözlemledik. Bu sefer ise komple ocaktaki çalışmalarımızı durdurduk. Bütün personelimiz ocaktan ayrıldı. Yaklaşık 2 saat sonra toprak kayması yaşandı" dedi.
"YARALI YOK, CAN KAYBI YOK"
Olayda sadece maddi hasar meydana geldiğini belirten Özgan, "Olay yerinde sadece arızalandığı için çıkaramadığımız bir iş makinemiz vardı. Makinemizin bir parçası birkaç gün önce tamire gönderilmişti ve makinemiz gayri faal durumdaydı. O makine toprağın altında kaldı. Kullanılamaz bir hale geldi. Biz, kimseye bir şey olmadığı için şükrediyoruz. Yaralı yok, can kaybımız yok. Şu an ocaktaki çalışmaları durdurduk. Yetkili kurumlara bildirilerimizi yaptık. Gerekli denetimlerin ardından hafriyatı güvenli bir şekilde kaldırıp çalışmalarımıza devam edeceğiz. Medyada 2 operatörün canını zor kurtardığına dair söylemler yer aldı. Orada duran 2 iş makinesinden bu çıkarımı yapmışlar ancak makinelerin biri güvenli yerde park halindeydi, bir hasar almadı ve içinde operatör yoktu. Diğer makinemiz ise arızalı olan göçük altında kalan makine idi. Olayın yaşanacağını biliyor ve bekliyorduk. Herkes güvenli noktalardan ocağı gözlemliyordu, bazı arkadaşlarımız olay anını kameraya alıyorlardı. Bu durumda aşağıda personel olması mantığa aykırı bir durumdur" şeklinde konuştu.Özgan, çalışmaların durdurulduğuna da dikkat çekerek, "Şu an gerekli tedbirler alındı ve riskli bölgeye kimsenin girmesine müsaade edilmiyor" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-------------------------------
-Mermer ocağındaki göçük anı
- Mermer ocağından detaylar
-Şantiye alanından detaylar
-Maden Müdürü Asım Özgan
-Süre: 05.10 Boyut: 578 MB

Haber: Enver Fatih TIKIR
Kamera:Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)

===================================================
4)MONTAJDA ÇATI ÇÖKÜNCE İŞÇİLER DEMİRLERİN ALTINDA KALDI

DENİZLİ'nin Merkezefendi ilçesinde, inşaat halindeki bir evin çatısı çökerken, 2 işçi yaralandı. Demir bloklar arasında sıkışan inşaat işçilerini, çevredeki vatandaşlar kurtardı.
Olay, bugün saat 11.00 sıralarında, Başkarcı Mahallesi'nde meydana geldi. Metin Çetkin'e ait 2 katlı evin yapımı sırasında çatıda montaj yapılırken, demir blokların devrilmesi sonucu çökme yaşandı. Çatı üzerinde montaj işlemi yapan inşaat işçileri İzzet Sun (55) ve Ali Doğru (40), metal yığınının altında kaldı. Gürültüyü duyan çevredeki vatandaşlar, müdahale etti. Demir bloklar arasında sıkışan işçiler, vatandaşların yardımıyla kurtarıldı. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, yaralıları ambulansla, Servergazi Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu, demir blok arasına sıkışan inşaat işçisi Sun'un ayağında kırık meydana geldiği öğrenildi. Polis, olayla ilgili soruşturma başlattı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------------------
- Göçük yaşanan inşaat alanından detaylar
- Çevredeki vatandaşlardan detaylar
- İnşaat malzemelerinden detaylar
Haber- Kamera: Deniz TOKAT / DENİZLİ, (DHA)

==============================================

5)SURİYELİ AİLENİN ÇADIRDA ZOR YAŞAMI

Suriye'deki iç savaştan kaçarak, geldikleri Türkiye'de Şanlıurfa'ya yerleşen, 11 kişilik aile, ekonomik sıkıntılar nedeniyle ev kiralayamadıkları için boş arazide kurdukları 5 metrekarelik çadırda yaşıyor.
Suriye uyruklu Said el Ahmet, 5 yıl önce, 9 çocuğu ve eşi ile beraber ülkesindeki iç savaştan kaçarak, Türkiye'ye geldi. Suriye'ye sınır olan Şanlıurfa'ya yerleşen aile, yaşamını burada sürdürmeye başladı. Ülkesinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle ameliyat olan ve ağır işlerde çalışamayan Suriyeli Said el Ahmet, Şanlıurfa'da iş bulamadı. Daha önce inşaatta bekçilik yapan el Ahmet, yapı tamamlanınca işten ayrılmak zorunda kaldı. Ekonomik yetersizlik nedeniyle ev kiralayamadıkları için Eyyübiye ilçesine bağlı Yenice Mahallesi'nde, boş arazide kurdukları çadırda yaşamaya çalışan ailenin oğlu Atallah el Ahmet (13), inşaatta çalışarak, kazandığı günlük 15- 20 lira ile geçimi sağlamaya çalışıyor. En büyüğü 18 yaşında, en küçüğü ise 9 aylık olan 9 çocuğu bulunduğunu anlatan Said el Ahmet, "5 metrekare çadırda yaşıyoruz. Soğuk havalarda çevreden topladığımız çalı çırpılarla sobayı yakarak, ısınıyoruz. Hastalığım nedeniyle çalışamıyorum. Çocuklarımız küçük, hava soğuk. Yardım bekliyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
------------
- Çadırda yaşıysan Suriyeli aile
- Suriyeli Said El Ahmet ile röportaj
- Çocukların çadır içerisinde oynaması
- Çocuklar çadırı temizlemesi
- Suriyeli ailenin yaşadığı dram
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 143 MB

Haber: Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)

==================================================
6)PROF. DR. AZAP: AŞIYA DİRENÇ NEDENİYLE TOPLUMDA BÜYÜK SALGINLAR OLACAK

TÜRK Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, aşı yaptırmayan ailelerin sayısında ciddi artış olduğunu, sayının her yıl ikiye katlandığına dikkati çekerek, "Aşı olmayan çocuklar hastalanacak ve ne yazık ki ölenler olacak. Daha da kötüsü onlar aşılanmayıp hastalandığı için hastalıkları topluma yayacaklar. Toplumda büyük salgınlar olacak" dedi. KLİMİK tarafından bu yıl 20'ncisi düzenlenen sağlık kongresi, Antalya turizm bölgesi Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde başladı. Kongrede önemli enfeksiyon hastalıkları, antibiyotik direnci, yurtiçinden ve yurtdışından gelen bilim adamlarınca görüşülüyor. Kongrenin ana başlıklarından ikisi ise son günlerde Türkiye'de de çok sık tartışılan aşılar ve grip oldu. Kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısında KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, tıbbın en önemli buluşları arasında yer alan aşılar sayesinde 'kızamık', 'difteri', 'suçiçeği', 'kabakulak', 'çocuk felci', 'menenjit' gibi geçmişte milyonlarca insanın ölümüne yol açan hastalıkların ölümcül olmaktan çıktığını söyledi. Son yıllarda tüm dünyada yükselişe geçen 'aşı reddi' nedeniyle, 100 yıl önceki bu salgın hastalıkların yeniden hortladığını belirten Prof. Dr. Azap, bu hastalıklara bağlı ölümlerin de görülmeye başladığını vurguladı.
HER YIL İKİYE KATLIYOR
Prof. Dr. Alpay Azap, aşı karşıtlığının böyle devam etmesi halinde, dünyayı tıpkı 100 sene önceki gibi büyük salgınların, çocuk ve genç yaşta ölümler ve sakatlıkların beklediğini aktardı. Türkiye'de çocuklarını aşılatmayan ailelerin sayısının hızla arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Azap, 2014'te 1370, 2015'te 5 bin 91, 2016'da 11 bin 470, 2017'de 23 bin ailenin aşı yaptırmadığını dile getirdi. 2018'e yönelik kesin rakamların açıklanmadığını kaydeden Prof. Dr. Azap, rakamların ciddi oranda arttığına yönelik bilgileri olduğunu belirtti.
AŞI, GRİBE BAĞLI ÖLÜMLERİ AZALTIYOR
Prof. Dr. Alpay Azap, "Aileler, 'Çocuğa bu kadar antijen vermek zarar verir, ileride başka hastalıklara sebep oluruz' diye birtakım yanlış bilgilere sahip. Çocuklara yaptığımız aşıların içindeki antijenler çok kontrollü. Çocuk aşı olmayıp hastalanırsa sakat kalma ya da ölme riskiyle karşı karşıya. Aşı karşıtlığının bilimsel temeli yoktur. Bütün bilimsel veriler aşıların güvenilir olduğunu gösteriyor. Aşı sadece çocuklar için de geçerli değil. Grip, zatürre gibi hastalıklar aşı ile önlenebiliyor. Ocak ayında grip salgını yaşandı. Özellikle yaşlı nüfustan hastanelere yatmak zorunda kalan ve hayatını kaybedenler oldu. Grip öldürücü bir hastalıktır, nezle ile karıştırılmamalı. Grip aşıları çok iyi koruma sağlıyor. Başka bir koruma yöntemi yok. Grip aşısı aynı zamanda kalp hastalığı olan kişilerdeki ölüm riskini de azaltır. Grip aşısı, kalp hastalığı olan yaşlı kişilerde kalp krizinden ölme riskini yüzde 55 azaltıyor. Grip aşısının kullanımını artırırsak, Türkiye'de yılda yüzde 10 artış sağlayabilirsek, en az 50 bin kişinin hayatını kurtarabileceğimizi düşünüyoruz" dedi.
SAYILAR ÜRKÜTÜYOR
Avrupa'da büyük bir kızamık salgını olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Alpay Azap, "2018 yılında 2016'dakinin 15 kat fazla kızamık olgusu görüldü. 47 ülkeden toplam 83 bin olgu bildirilirken ne yazık ki 72 kişi hayatını kaybetti. Türkiye'ye bu salgın sıçradı. Dünya Sağlık Örgütü'nün rakamlarına göre ülkemizde 2016'da 9 kızamık olgusu bildirilmişken bu sayı 2017'de 69, 2018'de ise 557'ye ulaşmış durumda. Ülke olarak 2013'te de benzer bir durumu yaşamıştık ve o zaman kızamık sayısı 7 bin 415 olmuştu" diye konuştu.
TOPLUMDA BÜYÜK SALGINLAR OLACAK
Aşılara karşı yanlış bilgiler olduğunu anlatan Prof. Dr. Azap, şöyle dede:
"Aşı karşıtları, 'Aşı yaptırmayalım, aşı olmadan hastalığı geçirirsek bu daha doğal olur' diye söylemde bulunuyor. Son günlerde organik ürünler, doğal yaşam, ilaçlardan uzak durmak gibi beklentiler var. 'İlk çağlardaki gibi yaşarsak daha sağlık oluruz' diye düşünenler var, doğru. Ama unutmayalım ki o dönem yaşam süresi 40 yıldı. Artık ortalama yaşam süresi 85'e kadar çıktı ve bunda aşıların büyük etkisi var. Yanlış bilgilerden biri de aşıların içinde kimyasal maddeler, civa olduğu ve civanın otizm yaptığı söyleniyor. Çoğu aşıda civa yok ve civanın otizmle ilişkisi olduğunu henüz gösteren bir bilgi yok. Aşı yaptırmayan ailelerin çocukları hastalanacak ve ne yazık ki ölenler olacak. Daha da kötüsü onlar aşılanmayıp hastalandığı için hastalıkları topluma yayacaklar. Aşı yaptırmış olanlar da yüzde 2-3 aşının etkisini daha az hissedecekleri için aşı yaptıranlardan da hayatını kaybedecek olanlar var. Toplumda büyük salgınlar olacak" dedi.
ANTİBİYOTİKLER ARTIK ETKİLİ DEĞİL
Kongre Başkanı Prof. Dr. Gökhan Aygün de antibiyotik direnci krizinin artarak devam ettiğini söyledi. Antibiyotik dirençli bakteriler nedeniyle etkili bir tedavi olmamasından dolayı dünyada yılda 700 bin kişinin hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Aygün, "Bu sayının 2050 yılında 10 milyon kişiye ulaşmasını ve antibiyotik direncine bağlı ölümlerin kanser ölümleri ve kalp damar hastalıkları ölümlerinin önüne geçmesi bekleniyor. Türkiye'deki hastanelerde elimizdeki antibiyotiklerin hiçbiri etkili olmadığı için hastalıklarla enfeksiyonlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Gerçekte bunların çoğu ölümle sonuçlanabiliyor. Tarım ve hayvancılıkta uygun olmayan antibiyotiklerin kullanımının insanda antibiyotik dirençli bakteriler konusunda kaynak oluşturduğu düşünülüyor. Yeni antibiyotik gelişim çok zor ve pahalı bir süreç. Antibiyotik yönetim kültürünü bir an önce gündeme oturtmak durumundayız" dedi.
HIV-AIDS'DE GİZLİ SALGIN
Doç. Dr. Süda Tekin de HIV-AIDS konusunda gizli bir salgından bahsedildiğini söyledi. HIV pozitif kişi sayısının dünyada 45 milyon civarında olduğunun düşünüldüğünü belirten Doç. Dr. Tekin, 21 milyon kişinin tedavi olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Tekin, "Tedavi olmayan kişi 20 kişiye hastalığı bulaştırabiliyor. Kişilerin kendinden haberdar olması ve test yaptırması gerekiyor. Homoseksüel erkekler, uyuşturucu kullananlar, önlem almadan cinsel ilişkiye girenler risk grubunda. Tamamen ortadan kaldıran bir tedavi henüz yok" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
Konferanstan görüntü
Konferansı dinleyen katılımcılardan görüntü
Basın toplantısından görüntü
Prof. Dr. Gökhan Aygün'ün konuşması
Doç. Dr. Süda Tekin'in konuşması
Prof Dr. RÖP: Alpay Azap

Reklam
Reklam

524MB -- 04.44 // HD
Haber: Hasan DEMİRBAŞ-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)

==================================================

7)DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN HELİSKİ HEYECANI İÇİN GELDİLER

TÜRKİYE'de sadece Rize'nin Kaçkar Dağları'nda gerçekleştirilen helikopterle kayak sporu heliski heyecanı için dünyanın dört bir yanından gelen 250 dolayında macera tutukunu, zorlu ve dik yamaçlarından kayarak, adrenalin dolu anlar yaşadı.
Dünyada, Alaska, Kanada ve Alp Dağları'nda yapılan, Türkiye'de ise sadece Rize'nin Kaçkar Dağları'nda gerçekleştirilen helikopterle kayak sporu heliski heyecanı bu yıl da sürdü. Başta İtalya, Avusturya, Almanya, İsviçre, Fransa, ABD ve Rusya olmak üzere farklı ülkelerden 250 dolayında sporcu, Kaçkarlarda kayak yaptı. Şubat ayı başından itibaren Kaçkarlara gelen sporcular, kişi başı haftalık 9 bin Euro'yu bulan rakamlar ödeyerek zorlu ve dik yamaçlarda adrenalin yaşadı. 2 helikopterle alınarak dağların zirvesine bırakılan sporcular, kayarak vadilere indi. Helikopterle tekrar zirveye bırakılan kayakçılar, gün boyu zorlu ve dik yamaçlardan kaydı. Gelecek hafta sona erecek heliski sırasında kayda alınan görüntüler nefes kesti.
Kaçkar Dağları'na son 10 yılda, heliski için, aralarında Fransa, Almanya, İsveç, İspanya, İsviçre, Kanada, ABD ve Rusya'nın da bulunduğu ülkelerden 3 bin 500'e yakın sporcu geldi. Helikopterle dağların zirvesine bırakılan, ardından kayarak vadi boyunca inen sporcular büyük heyecan yaşadı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------------------
-Helikopter kalkışı
-Helikopterin içinden Kaçkarların görüntüleri
-Kayak detayları

Haber: Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA

===============================================

8)KAYA KARTALI AVININ BAŞINDA BÖYLE GÖRÜNTÜLENDİ

ERZİNCAN'da kaya kartalının avladığı tilkiyi yemesi milli parklar şube müdürlüğü ekipleri tarafından görüntülendi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Erzincan Şube Müdürlüğü personeli tarafından çekilen görüntüler sosyal medyada ilgi odağı oldu.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Erzincan Şube Müdürlüğü av koruma ve kontrol ekibi tarafından arazi de yapılan kontrollerde avını yemek üzere olan kaya kartalı saniye saniye görüntülendi. Erzincan - Erzurum Karayolu üzerindeki Sansa Deresi mevkiinde av koruma ve kontrol ekibi tarafından arazi de yapılan kontroller sırasında bir kaya kartalının avladığı tilkiyi yemesi ekipler tarafından görüntülendi. Ekipler tarafından kayıta alınan görüntülerde Kaya Kartalı'nın avladığı tilkiyi yemesi ve ekiplerden rahatsız olunca avını bırakıp uçarak bölgeden uzaklaşması yer alıyor. Kartal ile avının görüntüsü sosyal medya da büyük ilgi gördü.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
---------------------
-Kartalın avının başında görüntüsü
-Kartalın uçarak uzaklaşması
Coşkun MENEK / ERZİNCAN, (DHA) -

================================================