Marmaris'te bayram yoğunluğu başladı
Muğla'nın Marmaris ilçesinde tatilcilerin gelmeye başlamasıyla hareketlilik yaşandı. Bayram tatilini ilçede yazlıklarında ya da otel, pansiyonlarda geçirmek isteyeler araçlarıyla kent girişinde uzun kuyruklar oluşturarak trafiği kilitledi.
Ramazan Bayramı'nın 9 günlük tatilini Marmaris'te geçirmek isteyen tatilciler, ilçeye gelmeye başladı. Bugün saat 14.00'ten itibaren tatilci ve yazlıkçılar, ilçeye ulşatı. Büyükşehir Belediyesi Otobüs Terminali'nde kalabalıklar oluştu. Kente otomobilleriyle gelenler Muğla karayolu girişindeki Ulusal Egemenlik Caddesi'nden Atatürk Caddesi'ne kadar uzanan 8 kilometrelik yolda uzun kuyruklar oluşturdu. Polis, sıkışan trafiği açmak için seferber oldu. Konaklama tesislerine ve yazlıklarına gelen tatilciler otoparkları doldurunca araçlar cadde ve sokaklara park edildi. 'Oteller bölgesi' olarak adlandırılan Siteler Mahallesi'nden turistik İçmeler Mahallesi'ne kadar uzanan karayolu açık otoparka döndü.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu, "Bugünden itibaren bayram tatilini Marmaris ve çevresinde geçirecek olan tatilciler, kente giriş yapmaya başladı. Bayramın ikinci gününe kadar girişler olacak. Bizim bayramımız başladı. 3 yıldız ve üzeri nitelikli dediğimiz her şey dahil sistemi çalışan otellerimiz yüzde 90 dolu. Hareketli ve yoğun bir bayram geçireceğiz" dedi.
Denize giren köpeği için canından oluyordu
Kocaeli'nin Karamürsel ilçesinde, denizde uzaklaşan köpeğinin boğulmasından korkup, suya atlayan Muhammet Elcik, boğulma tehlikesi geçirdi. Elcik ve köpeği, zodyak bot ile kurtarıldı.
Öğle saatlerinde Karamürsel Altınkemer Plajı'nda yaşanan olay şöyle meydana geldi;
Muhammet Elcik ve eşi, golden retriever cinsi 'Paşa' isimli köpekleri ile plaja geldi.
Denize giren Paşa, yüzerek kıyıdan uzaklaştı. Köpeğinin boğulmasından korkan Muhammet Elcik, hemen suya atlayarak, köpeğine doğru yüzdü. Paşa'yı tuttu ancak daha fazla kulaç atacak gücü kalmadı. Elcik'in kıyıdan kendisini izleyen eşi, durumu fark edip, çevredekilerden yardım istedi.
İhbar üzerine olay yerine zodyak botla gelen itfaiye ekibi, Muhammet Elcik ve köpeğini, denizden alıp kıyıya, çıkardı. Muhammet Elcik, plajda hazır tutulan sağlık ekibi tarafından kontrolden geçirildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Denizdeki botlardan görüntü
Muhammet Elcik ve köpeğin botla kıyıya çıkarılması
Muhammet Elcik'in ambulansa alınması
Muhammet Elcik'in eşinin köpeği tutması ve röp.
HABER-KAMERA: Ercan BUBER/KARAMÜRSEL(Kocaeli), (DHA)
==============================
Otomobil takla attı: 6 yaralı
Aksaray'da sürücüsünün kontrolündün çıkan otomobil takla attı, 6 kişi yaralandı.
Kaza, saat 14.30 sıralarında Aksaray- Nevşehir Karayolu'nun 30'uncu kilometresinde meydana geldi. Ali Tekin'in (31) kullandığı 68 HF 351 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkıp, takla attı. Kazada sürücü Tekin ile beraberinde bulunan Eylül Tekin(6), Cumalı Pala(61), Esma Kaplan(36), Dilara Kaplan (17) ve Kezban Kaplan (19) yaralandı.
Yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Uygulama Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
Görüntü Dökümü
-------------------
- Kaza yerinden detay
- Yaralıların acil servise alınması
Evliliklerde gen ne kadar uzaklaşırsa çocuk o kadar sağlıklı olur
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nimet Kabakuş, yeni doğan bebeklerde ortaya çıkan fenilketonüri hastalığı ile ilgili bilgiler vererek, "Evlenme olaylarında gen ne kadar uzaklaşırsa o kadar sağlıklı çocukların ortaya çıkma olasılığı var." dedi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nimet Kabakuş, 1 Haziran Ulusal Fenilketonüri günü kapsamında, Ortadoğu, Asya ve Güney Asya'da yeni doğan bebeklerde rastlanan fenilketonüri hastalığı hakkında bilgiler verdi. Prof. Dr. Nimet Kabakuş, hastalığın meydana gelmesinde akraba evliliklerinin rolünün yüksek olduğunu vurgulayarak, "Türkiye gen havuzu olarak çok bozuk bir ülke. Çok kötü durumda yani. Akraba evliliği çok fazla. Hatta akraba evliliğinde artık tıp dilinde bizim bildiğimiz akraba evliliği olarak da sayılmıyor. Bölge, köy, aynı şehir, aynı kasaba gen havuzu olarak riskli havuzlar. Onun için evlenme olaylarında gen ne kadar uzaklaşırsa o kadar sağlıklı çocukların ortaya çıkma olasılığı var." dedi.
EN GEÇ 15 GÜN İÇİNDE TANI KOYULMALI
Kabakuş, doğumdan sonra fenilanalin denilen maddenin çocukların vücudunda artış gösterdiğine işaret ederek, "Bu çocuklar 24-48 saat sonunda anne sütü ve mamayla beslendikten sonra bu fenilanalin dediğimiz bu madde hızla artış gösteriyor. Anormal bir huzursuzluğa, besinitel reddetmeye ve ağır nöbetler var en önemlisi. Ağır nöbetler geçiriyorlar. Fakat tabi bu 15'nci günden itibaren çok daha sertleşiyor. İlk günler kusmalar, cilt döküntüleri gibi ama daha sonra 15 gün sonra bu belirtiler çok sertleşiyor. 3 aydan sonra da eğer herhangi bir önlem alınmazsa çok ağır zeka geriliği ortaya çıkıyor. Bu fenilanalin dediğimiz madde bir çok gıdada yayın olarak bulunuyor. Bunların artık yasaklanması ve özel mamaya geçilmesi gerekiyor. Çok sıkı izlenmeleri gerekiyor. Çünkü kandaki fenilanalin seviyesinin hiçbir şekilde en üst düzeye çıkmaması amaçlanıyor. Bu çok önemli. Yine hepimizin bildiği gibi Sağlık Bakanlığı ev dışı doğumları çok sıkı takip ediyor. Gebe takipleri, ne zaman doğum olacak falan bu olasılık oldukça düşük ama yine de gözden kaçmaması gerekiyor." diye konuştu.
BEYİNDE KALICI HASAR OLUŞUYOR
Fenilketonüri hastalığına geç tanı konulması halinde kalıcı beyin hasarlarının meydana geldiğini vurgulayan Nimet Kabakuş, "Bu hastalıklar affedici hastalıklar değildir. Geç tanı çok sert bulgularla ortaya çıktığı için geç tanı diye de bir olay yok. Hayatın ileriki safhalarında çoktan belirtiler ağırlaşmış ve yerleşmiş oluyor. Bizim için geç tanı 15'inci günden sonra geç tanı olmuş olur. Hatta o kadar titiz ararız ki 24-48 saat içinde topuk kanı alıyoruz. Buna cevap neredeyse 1 hafta içinde geliyor. Yani bu süre azami en fazla 15 gündür. 15 günden sonra zaten malesef çok fazla hasar oluyor. Beyinde hasarı kalıcı oluyor." dedi.
BİRÇOK GIDA VE BEBEK MAMALARINDA BULUNUYOR
Birçok gıda ve bebek mamasında fenilanalin isimli maddenin olduğunu anlatan Prof. Dr. Kabakuş, şöyle konuştu:
"Fenilanalinden yoksun mamalar var. Bunlar çok pahalı mamalar. Özel rapor çıkarılıyor. Fenianalinden yoksun ya da azaltılmış mamalar kullanılıyor. Birçok gıdada bu madde var. Bunların kullanımı yasaklanıyor. Normal ette, normal buğday, turunçgillerde var bu. Bir çok yaygın olarak kullandığımız şeyde var. Amerika'da yeni bir ilaç çıktı. Bu ilaçla tedavi konusunda şanslı bir durumdayız."
Kadın çiftçilere sirke sineğine karşı tuzak kurulması öğretildi
Karabük İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, meyve ağaçlarına zarar veren kanadı noktalı sirke sineğine karşı mücadele başlatarak, kadın çiftçilere elma sirkesiyle hazırlanan tuzaklar kurulmasını öğretti.
İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, tarımsal üretimde kimyasal ilaç kullanımının asgari seviyeye düşürülerek biyoteknik mücadele yapılması amacıyla 'Sirke Sineğine Karşı Elma Sirkesi' projesinin tanıtım toplantısını Cemaller Köyü'nde Hayrettin Çalışkan'ın şeftali bahçesinde gerçekleştirdi. Sirke sineğine karşı elma sirkesi projesinin ilk aşaması olan kanadı noktalı sirke sineği ile mücadele için alınması gereken önlemler anlatıldı. Mücadelede en etkin olarak kullanılan biyoteknik bir mücadele yöntemi olan sirke tuzakları hazırlandı. Kadın çiftçiler, tekniğine uygun olarak şeftali ağaçlarına sirkeli tuzaklar kurdu.
ELMA SİRKESİ KULLANILIYOR
İl Tarım ve Orman Müdürü Çetin Ayvalık mücadelede elma sirkesinin kullanıldığını belirterek, "Sirke sineğine karşı elma sirkesi çok boyutlu bir proje. Hem insan sağlığında hem de mikrobiyolojik olarak sebze ve meyvelerin dezenfeksiyonunda aşırı olarak kullandığımız ve güncel olan bir ürün. Biz bunun devamlılığını sağlamak amacıyla bu projenin önemli olduğunu düşünüyoruz. Amerika'dan Avrupa'ya ve Avrupa'dan hızlı bir şekilde ülkemize gelen bir zararlının birkaç yıl gibi bir süre içerisinde ilimize gelmesi bizim bu mücadele projesini başlatmamıza ana etken oldu. Bu projenin başarıya ulaşmasında en büyük özellik çiftçilere ve bizlere düşüyor. Bu mücadelede ana atken elma sirkesi. Çok fazla maliyetli olan bir ürün değil. Normal tuzaklar hazırlamak çok kolay. Birkaç tane ağacı dahi olsa bütün üreticilerimizin bunu uygulamasını ve bizlerle irtibatta olmalarını talep ediyorum.ö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Sirkeli tuzağın anlatılması
-Tuzakların ağaçlara asılması
-Çetin Ayvalık'ın konuşması
Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/KARABÜK(DHA)
==============================