DHA YURT BÜLTENİ-14

Eren Bülbül'ün annesinden HDP önünde eylem yapan annelere destek   TRABZON'un Maçka ilçesinde, 2 yıl önce PKK'lı teröristler tarafından şehit edilen Eren Bülbül'ün(15) annesi Ayşe Bülbül, Diyarbakır'da kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan annelere destek verdi.

Eren Bülbül'ün annesinden HDP önünde eylem yapan annelere destek

TRABZON'un Maçka ilçesinde, 2 yıl önce PKK'lı teröristler tarafından şehit edilen Eren Bülbül'ün(15) annesi Ayşe Bülbül, Diyarbakır'da kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan annelere destek verdi. Bülbül, "Orada olan analara, babalara, amcalara, dayılara ve kardeşlere mevlam sabırlar versin. Maalesef ben Erenimi kaybettim. Ben kavuşamadım, onlar çocuklarına kavuşsun. Analar ağlamasın isterim" dedi.

Reklam
Reklam

Diyarbakır'da kayıp çocuklarının bulunması için HDP il binası önünde oturma eylemi yapan anne babalara bir destek de Maçka ilçesinde, 11 Ağustos 2017'de PKK'lı teröristlerin erzak çaldığını ihbar edip, güvenlik güçlerine yer gösterirken açılan ateşle şehit olan Eren Bülbül'ünannesi Ayşe Bülbül'den geldi.

'YANLARINDA OLMAYI ÇOK İSTERDİM'

Diyarbakır'daki annelere sabır dileyen Ayşe Bülbül, “İneklerim var, okula giden çocuklarım var. Gidenlerden beni oradan aramalarını isterim. Oradaki analarla görüşeyim. Oradaki analarla, babalarla yüreğimdeki acıyı paylaşmak isterim. Yanlarında olmayı çok isterim. Gidemediğim için çok üzgünüm. Allahım onlara sabırlar versin. Yüreklerine soğukluklar koysun. Mevlam sabrını veriyor. Bu acıların sabrını vermese, bu acıya bir anne-baba kolay katlanamaz. Beni telefonla arayıp, 'Seni Diyarbakır’daki ailelerin yanına getirelim' dediler. Ben de gidip sesimi duyurmak isterdim. İlla ki benim yavrumu vuranlar, beni duyar da pişmanlık yaşardı. 'O ana, halen ağlıyor' derlerdi. Orada olan analara, babalara, amcalara, dayılara ve kardeşlere, mevlam çok çok sabırlar versin" dedi.

Reklam
Reklam

'BURADA ONLAR GİBİ GÖZYAŞI DÖKÜYORUM'

Oturma eylemindeki annelerin bir an önce çocuklarına kavuşmasını temenni ettiğini söyleyen Ayşe Bülbül, "Onların durumu benden daha kötü. Sonuçta ben yavrumun mezarına gidiyorum, orada zaman geçiriyorum. Biliyorum ki yavrum burada. Onlar orada yavruları için çırpınıyorlar. Ben de burada onlar gibi gözyaşı döküyorum. İnşallah yavrularına kavuşurlar. İnşallah yürek acıları diner. Çocuklarının akıbetini bilmiyorlar ama çocukları yaşıyor. Maalesef ben Erenimi kaybettim. İnşallah bizim çağrılarımızı duyarlar da çocuklarını bırakırlar. Ben kavuşamadım onlar çocuklarına kavuşsun. Analar ağlamasın. Canı gönülden diliyorum ama elden bir şey gelmiyorö diye konuştu.

PAYLAŞIMI YÜREK BURKMUŞTU

11 Ağustos 2017'de Maçka ilçesinde, PKK'lıların erzak çaldığını ihbar edip, girdikleri evi gösteren Eren Bülbül, teröristlerin açtığı ateş sonucu Jandarma Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik ile birlikte şehit olmuştu. Eren Bülbül'ün acı olaydan 2 ay önce Facebook'taki hesabından paylaştığı 'Biri de çıkıp demiyor ki Eren iyi ki varsın' mesajı herkesi duygulandırmıştı.

Reklam
Reklam

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Anne Ayşe Bülbül konuşma

BOYUT:584 mb

HABER: Aleyna KESKİN KAMERA: Selçuk BAŞAR/MAÇKA (Trabzon),(DHA) -

====================

Bilecik'te kılavuz tren, raydan çıktı: 2 makinist öldü (3)
VALİ ŞENTÜRK: KAZA HIZ NEDENİYLE MEYDANA GELDİ

Bilecik Valisi Bilal Şentürk, Bozüyük ilçesine bağlı Ahmetpınar köyü yakındaki tren kazasının, makinistlerin saatte 30 kilometre hızla gitmesi gereken virajda daha yüksek hızla gittikleri için meydana geldiğini açıkladı. Vali Şentürk, kontrol ekibinin her günlük rutin yol kontrolünden döndüklerini ifade ederek, “Maalesef bugün Eskişehir-Ali Fuatpaşa durakları arasında her gün rutin olarak hızlı tren hattını kontrol eden lokomotifimiz maalesef Bozüyük-Bilecik sınırları arasında kontrolden çıktı. Önce tünel duvarına daha sonra tünelin içerinde 200 metre sürüklenerek kaza söz konusu olmuştur. Kazada çerçevesinde ne yazıkki iki tane makinistimiz hayatını kaybetmiştir. Allahtan rahmet diliyoruz. AFAD, hızlı tren demiryolu ekipleri, Jandarma ile beraber cenazeleri çıkarttı. Eskişehir’de ailelerine teslim edecek gerekli teknik incelemeler devam ediyor. İncelemelerle birlikte kazanın nedeni belli olacak. Kaza sebebi tam belli olmamakla beraber biz, hızlı girdiği kanaatindeyiz ama gerekli incelmeler yapılınca belli olacakö dedi.

Reklam
Reklam

‘KARA KUTU İNCELENECEK’

Kontrol trenindeki makinistlerin biraz süratli olduğunu kaydeden Vali Şentürk, “Sürat biraz hızlı görünüyor. Kara kutuya bakıldığında belli olacaktır. Süratten kaynaklı bir kaza gibi gözüküyor. Tren teknik çalışmalarla birlikte kazanın sebebinin anlaşılmasından sonra akşama kadar hızlı bir şekilde kaldırılıp, temizlenip normal durumu gelecek. Açılır açılmaz normal seferler başlayacak. Zaten şuan Bozüyük’le Bilecik arası tren seferi devam ediyor. Bozüyük’ten Bilecik’e otobüslerle yolcularımız devam edebiliyor. Tabii ki kaybımız olması son derece üzücü. İnşallah bir daha böyle kazalar olmazö şeklinde konuştu.

TREN RAYLARDAN KALDIRILDI

Bozüyük ilçesine bağlı Ahmetpınar köyü yakındaki tünelde meydana gelen tren kazasında hayatını kaybeden makinistler Sedat Yurtsever ve Recep Tunaboylu’nun cansız bedenleri Bilecik Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Tünelin içindeki raylar üzerinde bulunan kontrol treninde ise teknik incelemesi yaklaşık 6 saat sürdü. Eskişehir Depo Müdürlüğü’nden gelen kurtarma ekibinde tren enkazını çekiciyle tünelden kaldırıldı. Tüneldeki rayların temizlenmesinin ardından Ankara-İstanbul yüksek hızlı tren seferlerinin yeniden başlatılacağı belirtildi.

Reklam
Reklam

KAZAYI KARA KUTU VE GÖRÜNTÜLER ÇÖZECEK

Tünelde meydana gelen kontrol treni kazası enkazından mühendisler tarafından kara kutu olarak bilinen hız kayıtlarının tutulduğu sistem ve makinistlerin bulunduğu alanı görüntüleyen kamera kayıtlarının bulunduğu sabit diskler çıkarılarak incelemeye alındı. Kazanın kesin nedeninin bu kayıtların incelenmesinin ardından netlik kazanacağı kaydedildi.

TÜNELDE BETON KOLONA ÇARPMIŞLAR

Mühendislerin yaptığı ilk teknik incelemede aşırı hızla viraja giren kontrol treninin raylardan çıktıktan sonra tünel girişi olarak bilinen alandaki taşıyıcı beton kolona çarptığı ve yaklaşık 200 metre sürüklendikten sonra durabildiği tespit edildi. Kontrol treninin kolona çarpması sonucu makinistlerin bulunduğu alanın büyük hasar aldığı ve Sedat Yurtsever ile Recep Tunaboylu’nun bu nedenle hayatlarını kaybettiği tespit edildi. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:
-Vali Şentürk’ün açıklaması
-tren enkazı
-Trenin dağılan parçaları
-Ekiplerin teknik incelemesi
Tüneldeki çalışmalar
-Muhabir Engin ÖZMEN’in anonsu
-Kontrol treni detay
-Kurtarma ekibinin çalışması
-Trenin tünelden çıkarılması
-Genel görüntüler

Reklam
Reklam

Haber-Kamera:Engin ÖZMEN-Hakan TÜRKTAN/BİLECİK,(DHA)-

=======================

Kontrolden çıkan otomobil ağaca çarptı: 1 yaralı

TEKİRDAĞ'ın Malkara ilçesinde sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil yoldan çıkıp ağaca çarpması sonucu meydana gelen kazada, sürücü Mediha Ö., (63) yaralandı.

Kaza, Tekirdağ - Malkara karayolunun Hereke Mahallesi kavşağı mevkiinde meydana geldi. Tekirdağ'dan Malkara yönüne giden Mediha Ö., idaresindeki 34 ACA130 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak ağaca çarptıktan sonra tarlaya uçtu. Kazada otomobil sürücüsü Mediha Ö, yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Otomobilden kendi imkanlarıyla çıkan sürücü Mediha Ö., sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Malkara Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak, tedavi altına alındı. Hastanede tedavi gören Ö.'nün durumunun iyi olduğu öğrenilirken, polis kazayla ilgili soruşturma başlattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Polis itfaiye ve sağlık ekiplerinin gelişi
Sağlık ekiplerinin yaralıya müdahalesi
Yaralının ambulansla hastaneye sevki
Kaza yerinden detay
Şarampolden tarlaya uçan otomobilden detay
Ekiplerin çalışması

Reklam
Reklam

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA(Tekirdağ),(DHA)-

===============================

(ÖZEL)-'Biber kimin' tartışmasında iki şehrin halkı konuştu

GÜNEYDOĞU Anadolu başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde yemeklere renk ve tat vermek için kullanılan toz 'kırmızı biber' Gaziantep ve Kahramanmaraş'ı karşı karşıya getirdi. İki kent de hem ekimi yapılan hem baharat haline getirilerek dünyaya ve tüm Türkiye'ye satılan biberin kendilerinin olduğunu söyledi.

Tartışma ise Gaziantep'te bu yıl 2'ncisi düzenlenen Uluslararası Gaziantep Gastronomi Festivali'nin 'kırmızı biber' hasadı ile başlaması sonrasında alevlendi. Hasat sırasında konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, "Güneş, bu coğrafyada çok daha güzel doğuyor. Suyumuz, rüzgârımız sert. Biberimiz kendiliğinden bu lezzete bürünmüyor. İnsanımız mert, tarlamız cömerttir. Bereketli hilalin ortasında tüm Dünya’ya ‘Bu tarla kardeşlik sofrası, bu tarla şifa tarlası, bu tarla sevgi ve aşk tarlası’ diyoruz. UNESCO 116 şehir arasında gastronomi alanında Yaratıcı Şehirler Ağı’nda Türkiye’yi temsil eden ilk şehiriz, lezzetin başkentiyiz. Dünya’nın önemli merkezleri, tıp dünyası, obeziteyle mücadele etmek için ‘Biber yiyeceksin’ diyor. Biber zayıflatıyor, antioksidan etkisi var. Kanseri önleme etkisi var. Biberimiz, hem lezzet hem şifadır. Hep birlikte bunu Dünya sofrasına koyacağız. Geçen yıl şehrimize gelen Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı şefler, bu lezzeti sofralarında kullandılar, şimdi ülkelerine Nurdağı ve İslahiye’nin biberlerini alıyorlar, market zincirlerinde satılmaya başlandı” dedi.

Reklam
Reklam

'BİBER SAVAŞI OLSUN İSTEMİYORUZ'

Bunun üzerine CHP Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı basın toplantısında biberin Kahramanmaraş'a ait olduğunu belirterek, "Sayın Fatma Şahin’i uyarıyoruz. Maraş’ın zenginliklerini çalmaya çalışmasın. Vallahi de billahi de Maraşlılar bu biberden onun ağzına sürerler. Maraş ile Antep arasında bir biber savaşı olsun istemiyoruz. Maraş biberi, yıllardır Maraş biberidir. Sayın Şahin, ‘Antep biberi’ dedi diye, bu biber Antep biberi olmaz. Gaziantep’in içme suyunu Sayın Şahin Maraş’tan aldı, şimdi gözünü Maraş biberine dikmiş. İnsaflı ol ya. Yakında Maraş dondurması da ‘Antep dondurmasıdır’ derse şaşırmayın. Oysa senin baklavan var. Git baklavana sahip çık. Antep baklavasına sahip çıkmadı, Yunanlılarla şimdi Antep baklavası tartışması var. Antep fıstığına sahip çık. Maraş’ın Pazarcık ilçesinde fıstık bahçeleri vardır. Ne yani, biz de çıkıp ‘Maraş fıstığı mı’ diyelim. Marka tescili var. Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası 2001 yılında Maraş biberinin coğrafi işaret tescili için başvurmuş, 2002 yılında da Türk Patent Enstitüsü Maraş biberini Kahramanmaraş’a coğrafi işaret olarak tescil etmiş. Şimdi Fatma Hanım bunu değiştirmek için çaba harcıyor ama boşuna çabalıyor" diye konuştu.

'BİBER İSLAHİYE BİBERİDİR'

Siyasilerin biber atışmasına İslahiye ve Kahramanmaraş halkı da dahil oldu. Her iki bölgenin halkı en iyi biberin kendilerine ait olduğunu söyledi. Yaklaşık 12 bin dönüm araziye ekili kırmızı biber hasadının devam ettiği İslahiye'de biber üreticisi Ahmet Hoşgören, "Biberimiz her ne kadar ismi Kahramanmaraş biberi denilse de İslahiye biberidir. İlçemizde 12 bin dönüm biber ekim alanımızda hasat devam etmektedir. Biberimizi kesinlikle bir başka yerle bölüşmek bile istemiyoruz. Biber İslahiye biberidir" diye konuştu.

'BİBERİN MARAŞ İLE ALAKASI YOK'

İslahiye Çukobirlik Başkanı İsmail Hamzaoğlu ise "Her ne kadar birileri Maraş biberi olarak ispatlamaya çalışsa da, ilgisi alakası yok. İslahiye biberidir. İslahiye biberiyle de gurur duyuyoruz. Yıllardır İslahiye'de yetişen biberimizin kalitesi ve aroması ile gurur duymaktayız. İslahiye'deki fabrikalarda işlenen biberlerimiz sofralara uzanıyor” şeklinde konuştu.

'40 YIL ÖNCE MARAŞ'TA BİBER VARDI'

İlçede baharatçılık yapan Etem Köse de, "Maraş biberi diye bir şey yoktur. 40 yıl önce Maraş'ta biber vardı. Maraş’ın toprakları şu an biber ekonomisine cevap vermiyor. Şimdi İslahiye de yetişiyor. Yıllardır İslahiye de yetişiyor ve burada işleniyor" dedi. İslahiye halkı da biberin anavatanının kendi yöreleri olduğunu ifade ederek, biberin Kahramanmaraş'ta üretilmediğini söylediler.

KAHRAMANMARAŞLILAR TEPKİLİ

Kahramanmaraş Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çetinkaya ise Maraş Biberi'nin sadece Türkiye değil, tüm dünyaya nam salmış bir biber olduğunu ifade ederek sözlerine, şöyle devam etti: "Biber, Kahramanmaraş'ta geçmiş yüzyıllardan bu yana üretilen ve Kahramanmaraş'ın topraklarında üretiminden asla vazgeçilmeyen ve olmazsa olmazımız, bir aromatik bitkimiz. Kahramanmaraş ile özdeşleşmiştir. Aynı zamanda Kahramanmaraş adına da tescillenmiş, coğrafi işareti alınmış bir bitkimizdir. Kahramanmaraş'ta biberin geçmişi çok eskilere dayanır. Hangi ile gidersek gidelim, kime sorarsak soralım biber denilince aka ilk gelen Kahramanmaraş'tır. Kahramanmaraş'ta biberimiz sahipsiz değildir. Kahramanmaraş halkı, çiftçilerimiz biberden asla vazgeçmediler ve asla da vazgeçmeyecekler. Bu yıl Kahramanmaraş'ta 120 bin dönüm arazide biber hasadımız gerçekleşecek ve bu her geçen yıl daha da çoğalıyor."

ÇETİNKAYA: 'FATMA ŞAHİN DE BİBERİN MARAŞ'A AİT OLDUĞUNU BİLİYOR'

Fatma Şahin'e de seslenen Çetinkaya, "Fatma hanımın açıklamaları, o gün hasat programında yaptığı talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Ama eminiz ki Fatma Şahin de biberin Kahramanmaraş'ta olduğunu ama Adıyaman, Urfa, Hatay, Gaziantep gibi civar illerimizde de yetiştirildiğini bilmektedir. Biberin aslı ve memleketi Kahramanmaraş'tır" diye konuştu.

ZABUN: MARAŞ BİBERİ'NİN TESCİLİ 2002 YILINDAN BU YANA KAHRAMANMARAŞ TİCARET VE SANAYİ ODASI’NA AİTTİR

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Serdar Zabun ise yaptığı yazılı açıklama ile Maraş Biberi’nin Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası adına tescilli bir ürün olduğunu kaydetti. Kahramanmaraş’ın kırmızı pul ve toz biber üretiminde Türkiye lideri olduğunu, sektörün kent ekonomisine çok önemli katkı sağladığını ifade eden Zabun açıklamasında şunları söyledi: "Maraş Biberi bu coğrafyaya özgü tadı ve kalitesi ile Türk ve dünya mutfaklarının vazgeçemediği bir ürünüdür. Kahramanmaraş ve bölgesinde yetişen, Türk mutfağının vazgeçilmez tadı, sağlık ve lezzet sembolü olan, Kahramanmaraş ekonomisi için büyük önem taşıyan "Maraş Biberi", ilimiz adına coğrafi işaretli olarak tescilli, ilimizin ismi ile tüm dünyaya tanıtımı yapılan ve artık bir global marka konumuna ulaşan stratejik bir ürünümüzdür. Coğrafi İşareti de 2002 yılından buyana Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’na aittir."

ŞANLI: FATMA HANIM, BİBER MARAŞ'INDIR MARAŞ'TA KALACAK

Biber üretici Hasan Şanlı da Fatma Şahin'e tepki göstererek şunları söyledi:

"Biber kesinlikle Kahramanmaraş'ındır. Başka yerlere vermeyiz. Başka yerlerde yetişebilir ama tadı, aroması buranınkine benzemez. Biz üretici olarak elimizden geleni yapıyoruz. Milletvekillerimizden ricamız bu biberimize sahip çıksınlar. Zarar da etsek kar da etsek bunu her sene ekiyoruz. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde yoğun derece fıstık vardır ama hiç kimse çıkıp da bunu 'Pazarcık fıtığı' ya da 'Kahramanmaraş fıstığı' demiyor, 'Antep fıstığı' deniyor. Antep kendi fıstıklarına sahip çıksınlar biz kendi biberimize sahip çıkıyoruz. Fatma hanım biber Maraş'ındır Maraş'ta kalacak. Biz sizin fıtıklarınıza sahip çıkmıyoruz bizimdir demiyoruz. Fıstık Antep'indir, biber Maraş'ındır."

Kahramanmaraş halkı da biberin anavatanının kendi şehirleri olduğunu söyleyerek bibere başka kimsenin sahip çıkamayacağını ifade ettiler.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
KAHRAMANMARAŞ
- Çalışanların 'Biber Kahramanmaraş'ındır' demesi
- Daldaki kırmızıbiber
- Biber tarlasında çalışanlar
- Mehmet Çetinkaya ile röp.
- Hasan Şanlı ile röp.
- Hasan Şanlı'nın biber boşaltması
- Mehmet Çetinkaya'nın biber boşaltması
- Adliye tabelası
- Çetinkaya ve Şanlı yan yana
- Vatandaşlarla röp.
- Biberin tescil belgesi

GAZİANTEP
- Biber hasadı
- Üretici Ahmet Hoşgören ile röp
- Çukobirlik yöneyim kurulu başkanı İsmail Hamzaoğlu ile röp
- Baharat satıcısı Etem Köse ile röp
- Halk ile röpartajlar
- Biber çöpü temizleme
- Biberin parçalanması
- Biberin kurutulması
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Kadir ÇELİK-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 1 GB, 371 MB

=================

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: İslam denge dinidir

DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, dünyanın dengesi bozulmasın diye Kur'an ayetlerinin Allah tarafından bütün insanlığa gönderildiğini belirterek, "İslam denge dinidir" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kentteki programı kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürü Akif Pusmaz, İl Müftüsü Şaban Kondi ve beraberindeki yöneticilerle birlikte Vali Ali İhsan Su'yu ziyaret etti. Şeref Defteri’ni imzalayan, Vali Su ile bir süre görüşen Prof. Dr. Erbaş, daha sonra Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde eğitimlerini tamamlayan 84 hafızın icazet törenine katıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, AK Parti Milletvekili Hacı Özkan, Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak’ın katıldığı törende konuşan Prof. Dr. Erbaş, hafızların sayılarının artmasını dilediğinde bulundu. Prof. Dr. Ali Erbaş, "Rabbimizden niyazımız, hafızlarımızın, Kur'an-ı Kerim'in muhafızlarının sayılarının artmasıdır. Kur'an-ı Kerim'e gönül veren, öğrenen, öğreten, ezberleyen, anlayan ve yaşayan insanların sayısı arttıkça, beşerin dertlerine derman da artacaktır" dedi.

Dünyanın dengesi bozulmasın diye Kur'an ayetlerinin Allah tarafından bütün insanlığa gönderildiğini belirten Prof. Dr. Erbaş, İslam'ın denge dini olduğu söyledi. Prof. Dr. Erbaş, "Dünyanın dengesi bozulmasın diye Kur'an'ın ayetleri Rabbimiz tarafından bütün insanlara gönderilmiştir. Bugün dengesi bozulmuş olan dünyanın yeniden dengeye gelmesi de bizim elimizdedir. İslam'a, Kur'an'a gönül verenlerin elindedir. Dünyada her 3,5 saniyede bir insan açlıktan ölüyor, denge öyle bozulmuş ki; benzer sürede bir insan da tokluktan, çok yemekten ölüyor. Yapılan araştırmaların sonucu bu. İslam'daki infak, zekat, sadaka, yardımlaşma, dayanışma, bunlar uygulansa milyarca potansiyel oluşturacak zekat yoğunluğu var Müslümanlarda. İnsanlar birbirlerine yardım etmeli. Yardım ettikleri zaman Kur'an-ı Kerim'deki 255 kadar infak ayetinin hikmetini de anlamış oluruz. Hafızlarımızdan da beklentimiz, hayatlarını Kur'an'a göre tanzim etmeleridir. Kur'an-ı öğrendikleri gibi, anlamaları ve yaşamalarını bekliyoruz" diye konuştu.

Prof. Dr. Ali Erbaş, konuşmasının ardından bölge birincisi olan hafız Muhammed Ali Aydın'a hafızlık belgesini verdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
-Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, araçtan inerken
-Vali Ali İhsan Su’nun karşılaması
-Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, defteri imzalarken
-Valilikte otururken
-Araçtan inerken
-Kendisini bekleyenlerle selamlaşırken
-Salonda bulananlardan genel ve detay
-Hafızların salona gelmesi
-Hafızların yerini alması
-Genel ve detay
-Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, konuşurken
-Erbaş, hafız Muhammed Ali Aydın'a hafızlık belgesini verirken

(BOYUT: 577 MB), (SÜRE: 5 DK)

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN, (DHA)

==============================

Hatay'da tarla günü gerçekleştirildi

Hatay'da İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Antakya Ziraat Odası Başkanlığı işbirliği ile Progen Tohum Antakya Melekli Araştırma İstasyonu'nda pamuk ve soyada yürütülen ARGE çalışmaları hakkında kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla tarla günü gerçekleştirildi.
Gerçekleştirilen program kapsamında pamuk ve soya tarlalarında incelemelerde bulunuldu. Çok sayıda çiftçinin katılım gösterdiği programa AK Parti Hatay Milletvekili Sabahat Özgürsoy Çelik, Progen Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özbuğday, Hatay İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Avni Hatay, Antakya Ziraat Odası Başkanı Mehmet Muzaffer Okay, Antakya İlçe Tarım ve Orman Müdürü Murat Öcal katıldı.
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Progen Yönetim Kurulu Başkanı Ali Özbuğday, Türkiye'nin katma değeri yüksek ve toplam ihracatında yer alan tekstilin ham maddesi olan pamuktan günümüzde yeterli şekilde verim alınmadığını ifade ederek, girdi maliyetlerinin yükselmesi ve ABD-Çin arasındaki ticari savaşın Türk çiftçilerini etkilediğine vurgu yaptı. Özbuğday sözlerinin devamında, "Dekara yaklaşık 1800 TL'yi bulan üretim maliyetlerinin halihazırda görülen piyasa fiyatları ile karşılanması mümkün değil. Geçtiğimiz yıl uygulanan 80 kuruşluk destekleme fiyatının bu yıl en az 1,5 TL olmalıdır" diye konuştu.
Dünyada çok az sayıda ülkenin ekolojisinin pamuk ve soya üretimine uygun olduğuna dikkat çeken Hatay İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Avni Hatay, içinde Türkiye'nin de yer aldığı bu ülkelerin dünya pamuk üretiminde yüzde 80'lik bir pay aldığını belirtti. Hatay'da pamuk üzerinde yürütülen çalışmalar hakkında da bilgiler veren Atay, "İlimizde 2018 yılı içerinde 485 bin 394 dekar alanda ekilen pamuktan 263 bin 901 ton pamuk elde edilmiştir" diye konuştu.
Gerçekleştirilen konuşmaların ardından pamuk ve soya tarlalarında incelemelerde bulunuldu.

Görüntü Dökümü
--------------
-Programdan genel ve detay görüntüler
-Progen yönetim kurulu başkanı Ali Özbuğday'ın açılış konuşması
-Pamuk tarlalarından genel ve detay göürüntüler
-Hatay İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Avni Hatay'ın konuşması
-Soya tarlalarından genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Halil İbrahim KARAÇAY/ HATAY, (DHA)

====================================