DHA YURT BÜLTENİ - 18

KOCAELİ AFAD MÜDÜRÜ SALİM TEKOĞUL: MÜDAHALE, EKİPMAN VE İNSAN GÜCÜ KAPASİTEMİZ YETERLİ Prof.

KOCAELİ AFAD MÜDÜRÜ SALİM TEKOĞUL: MÜDAHALE, EKİPMAN VE İNSAN GÜCÜ KAPASİTEMİZ YETERLİ
Prof. Dr. Sertçelik'ten deprem açıklaması (2)

Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürü Salim Tekoğul olası Marmara depreminde AFAD olarak Kocaeli'nde hazır olduklarını belirterek, "Olası Marmara depremine Kocaeli hazır mı? sorusuna cevap vermek çok zor. AFAD olarak bize bu soru sürekli sorulduğu için biz de başka bir soruyla cevap veriyoruz. Türkiye hazır olmadıkça, Kocaeli’nin tüm fertleri hazır olmadıkça, STK’ları, kamu kurumları, özel şirketleri hazır olmadıkça tam manasıyla bir hazırlıktan söz etmek mümkün değil. Bir afetle baş edilmesi bir kurumun inisiyatifiyle ve gücüyle mümkün görünmüyor. Bireysel anlamda, toplumsal anlamda toplumun bütün kesimleri mutlaka hazır olmalı. Kendine düşenler bakımından yerine getirmesi lazım. Başka türlü mümkün değil. Biz AFAD olarak hazır olma noktasında kapasitemizi çok artırdık. Bütün AFAD’lar olarak 1999 yılıyla kıyaslanamayacak kadar bir kapasitemiz var ama biz daha çok hazırlıklar bağlamında çalışmalar yapmamız gerektiğini düşünüyoruz. Kapasiteyi artırmış durumda olabiliriz, müdahale kapasitemiz, ekipman kapasitemiz, insan gücü kapasitemiz çok olabilir ama müdahaleyi azaltacak çalışmalara herkesin odaklanması lazım. Özellikle vatandaşlarımızın bu depremin olacağı bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Önce zeminden başlayarak binanın mukavemetinin mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. İnsanlar bir küçük araç alırken bile paraya kıyabiliyor, onu baktırabiliyor ustasına ama bina alırken bu titizliği pek göstermiyoruz diye düşünüyorum. Onun için mutlaka binalarımızın teknik anlamda sağlam olup olmadığını sorgulamak gerekiyor." dedi.
'İLETİŞİM ANLAMINDA SORUNUMUZ VAR'
İstanbul'da yaşanan depremin ardından iletişim sorunu yaşandığını açıklayan Tekoğul, "Aile olarak depremden sonra nerede toplanacağız, neler yapacağız konusunda planlama yapılmalıdır. Panik oluşturmadan bu soruların her birinin aile planı olarak düşünmemiz ve tasarlamamız lazım. Bizim iletişim anlamında sorunumuz var. Bunu İstanbul’da yaşanan depremden sonra da yaşadık. Depremden hemen sonra hemen haber almak gibi bir iştiyak oluşuyor. Bu durum da bütün iletişim hatlarının yoğunlaşmasından dolayı bir sıkıntı oluşturuyor, bu çok yanlış bir durum. Mesajla iletişim kurmanın çok önemi var. Mesaj bir şekilde yolunu bulup istenen yerden bilgi alma ihtiyacını karşılayabiliyor. Bu anlamda trafik yoğunluğu kapasiteye bağlı bir durum. Örneğin Boğaz Köprüsü’nden geçebilecek araç sayısı belli, o sayının 5 katına ya da 10 katına çıkardığınızda oranın kilitleneceği çok açık. Bizler acil müdahale yetkililer olarak birbirleriyle iletişimde sorunlar yaşıyoruz böyle ortamlarda. Bizim alternatif çözümlerimiz var. Telsiz gibi, uydu gibi iletişim tekniklerimiz var ama hızlı iletişimde de GSM’lerin yerini hiçbir şey tutmuyor şu anda. Daha hızlı iletişim kurulabiliyor. Bu yoğunluğu yaşatmamak lazım, vatandaşlarımızın da bu anlamda bilinçlenmesi lazım.ö diye konuştu.
'DEPREM OLURSA NE YAPACAĞIMIZI BİLMİYORUZ'
Vatandaş olarak deprem olduğunda ne yapacağını bilmediğini belirten Sait Şahin, "Ben İstanbul depremini iş yerimde yaşadım. İçeride tezgahımın başındaydım birden bir sarsıntı oldu. Heyecanlandık, panikledik, ne yapacağımızı şaşırdık. Ondan sonra kendimizi dışarıya attık aktık ki avizeler falan sallanıyor baya bir korku yaşadık. Normalde depremde ne yapacağımızı biliyoruz. Deprem olacağı zaman yatacağımı, oturacağımı, çömeleceğimi, kafamı saklayacağımı ya da birden dışarıya kaçmamaya çalışacağımı biliyorum ama korkudan deprem anında ne yapacağımızı unuttuk. O anda heyecandan ve korkudan ne yapacağımızı bilemedik. Bu da bize tecrübe oldu bir daha deprem olursa ne yapacağımızı biliyoruz."
'EVİMDE DEPREM ÇANTAM VAR'
Büyük depremler yaşadığı için evinde deprem çantasının hazır olduğunu ifade eden esnaf Kemal Çelik, şöyle konuştu:
"Ben daha önce iki büyük deprem yaşadım. Gölcük ve Düzce depremlerini yaşadım. Dün de bir deprem oldu o depremi de hissettim. Buna rağmen hala depreme hazırlıklı değiliz. Bir tedirginlik, bir korku var herkesin üzerinde. Panikliyoruz deprem anında çünkü bilinçli değiliz. Bu kadar büyük depremleri yaşamış bir halk olarak hala hazırlıklı olmadığımızı düşünüyorum deprem anında panikliyoruz. Deprem çantam var evimde. El fenerim, çakmağım, pillerim ve giysilerimiz sürekli hazır bulunuyor. Olası bir depremde açık alana kaçmaya çalışacağız. Bizim bulunduğumu bölgede en yüksek binamız 3 katlı bizim çok fazla bir hasarımız olmaz diye düşünüyorum ama İstanbul’un durumu daha vahim galiba. Orada toplanma alanları falan da yokmuş galiba bizim buralarda açık alan çok dışarıya çıkarsan kolayca kurtulma şansın var. İstanbul’da bulunan halk nereye kaçacak nasıl kurtulacak tahmin edemiyorum bile.ö

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-AFAD Kocaeli il müdürü röp
-Vatandaşlar röp

Haber-Kamera-Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU-İZMİT(Kocaeli)(DHA)

=============

Depremde Yalova için heyelan riski

MARMARA’da yaşanabilecek 7 ve üzerindeki büyüklükte bir depremden Yalova’nın da oldukça fazla etkileneceği bildirildi. Yalova Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kendir, olası büyük depremde Yalova için heyelan riskine dikkat çekti. Kendi, “6.5 ve üstündeki depremler Yalova’da binaları yıkmaya başlarö dedi.

Yalova Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Osman Kendir, Silivri açıklarında meydana gelen depremi yorumladı. Olası depremin ve meydana gelen depremlerin “İstanbul Depremiö olarak anıldığını söyleyen Kendir, “Aslında İstanbul Depremi denmesinin tek bir sebebi var oda nüfus yoğunluğu. 2 milyon kişi olması. İstanbul’da bir fay yok. Fay Yalova’nın önünde ve Marmara Denizi’nin içerisinde. Yalova’da nereler depremden etkilenebilir. Yalova’da topografik yapı itibariyle kuzey-güney uzanımlı dereler, bu kuzey-güney uzanımlarının oluşturduğu düzlük sahalar var. Sahil bölgelerindeki alüvyon bölgeler var. Yapı stokumuzun çoğu eski. Yenilenme durumu şu anda pat diye hemen olabilecek bir şey değil. Bunlara yönelmeliyiz" dedi.

Reklam
Reklam

"7 ÜZERİNDEKİ DEPREMLER CİDDİ HASARLAR BIRAKIRLAR"

Öncelikle riskli alanlardan iyileştirmelere bakılması gerektiğini kaydeden Kendir, "Haritada gördüğümüz üzere dağlık alanlarımız var. Köylerimiz genellikle daha güvenli. Çınarcık tarafında doğru ilerledikçe burada heyelan problemleriyle karşı karşıya kalacağız. Depremler aynı zamanda heyelanları da tetikliyor. Bununla ilgili de önlemler almamız gerekiyor. Çınarcık’ın içerisinde de eski ve yıkılmayı bekleyen yüksek ve bugünkü yönetmeliklerle hiçbir alakası olmayan yapılar bulunmakta. Bu yapılan Yalova’mız için de geçerli. Biz yapılarımızla 7 ve üzerindeki depremde yıkıldık. Marmara yıkıldı. 7 üzerindeki depremdeler ciddi hasarlar bırakırlar. Yani 6.5 üzerindeki depremler burada yıkmaya başlar. 7 ve üzerindekiler ciddi anlamda şiddetli deprem olarak karşımıza çıkar" diye konuştu.

Yalova'nın coğrafi konumu hakkında da bilgiler veren Kendir, "Yalova olarak güzel bir coğrafyada yaşıyoruz ancak düzlük alanlarda alüvyon çökerlerden oluşuyor. Yamaçlarımız ise ayrışmaya çok müsait zemin alanlarından oluşuyor. Bunlar da lokal olarak heyelanlar meydana getiriyor. Yağışlı dönemlerde zeminler suya doygunken meydana gelen heyelanlar bir deprem olduğunda bu depremin tetiklemesiyle birlikte daha büyük heyelanlar meydana gelebilir. Bu heyelanlar sonucu evler yıkılabilirö ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

“BİR TELSİZİMİZ BİLE YOKö

Mahalle Afet Gönüllüleri Derneği Başkanı Sabri Karaçam (Mag-Der) ise iletişim kanallarının kesilmesi durumunda olası afetlerde iletişim için gerekli olan alternatif iletişim teçhizatlarından mahrum olduklarını söyledi. “Bir telsizimiz bile yokö diyen Başkan Karaçam, “İstanbul için depremde 30 bin binanın yıkılacağı söyleniyor. 30 bin bina için yüzbinlerce arma kurtarma ekibi gerekiyor. Yalova’ya belki arama kurtarma ekibi gelmeyecek. Dolayısıyla biz Yalova olarak kendi yağımızla kavrulmak zorundayız. Biz hep bunu söylemeye çalışıyoruz. Biz yıllarca eğitimler veriyoruz ancak yeterli araç gerecimiz yok. Alternatif iletişim için telsizimiz bile yok. Malzeme noktasında eksikliklerimiz var. Daha modern malzemelerle de değiştirilmeleri gerekiyorö şeklinde konuştu.

Görüntü dökümleri;
-Jeoloji Mühendisleri Odası Osman Kendir ile röportaj
-Mahalle Afet Gönülleri Başkanı Sabri Karaçam ile röportaj
-Yalova'nın drone görüntüsü

Haber: İsmail ÖZTÜRK/YALOVA,(DHA) - Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA,(DHA)

Reklam
Reklam

===============

Kestiği ağacın altında kalarak öldü

KÜTAHYA’nın Emet ilçesine bağlı Aydıncık köyünde Ali Korkmaz (65), tarlasında kestiği kavak ağacının üzerine düşmesi sonucu hayatını kaybetti.

Aydıncık köyünde oturan Ali Korkmaz, arkadaşları ile birlikte gittiği tarlasında kavak ağaçlarını kesti. Kesilen ağaçlardan biri Korkmaz’ın üzerine düştü. Arkadaşlarının ihbarıyla gelen sağlık ekipleri, Korkmaz’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Savcılık ve jandarma ekiplerinin incelemesinin ardından Ali Korkmaz’ın cesedi otopsi için Emet Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:
-Kesilen kavak ağaçları
-Köyden gelen kalabalık
-Yakınlarının ağlamaları
-Ölen Ali Korkmaz’ın cesedinin kaldırılması
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Ercan KOLKU(EMET),(Kütahya),(DHA)-

========================

Sivas'ta doktorlara yönelik FETÖ operasyonunda 1 tutuklama

SİVAS'ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonda gözaltına alınan 4 doktordan 1'i tutuklandı.
Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin doktor yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, şüpheli ifadelerinde ve sorumlu düzeyde faaliyet gösteren örgüt üyelerinin ByLock görüşme içeriklerinde adları geçen doktorlardan M.A., M.Y., O.Y. ve M.Ü. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden M.Ü., tutuklanırken M.A., M.Y., ve O.Y, yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü:
-Şüphelilerin adliyeye götürülüşü

Haber-Kamera: Uğur YİĞİT/SİVAS, (DHA)

=========================

İki çuval fındık çalan 2 kişi tutuklandı

ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde 70 kilogram ağırlığındaki iki çuval fındığı çaldıkları iddiasıyla gözaltına alınan O.D.(20) ve Y.D.(16), tutuklandı.

Olay, dün sabah saatlerinde ilçeye bağlı Süleymanbeyler Köyü'nde meydana geldi. Motosiklet ile Ahmet Uslu'ya ait eve gelen 2 kişi, 70 kilogram ağırlığındaki iki çuval fındığı çalarak kaçtı. Jandarma ekipleri, evin güvenlik kamerasına yansıyan olayın ardından kaçan şüphelileri kısa sürede yakaladı. Jandarmadaki işlemleri tamamlanan O.D. ve Y.D., adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki işlemlerinin ardından nöbetçi mahkemeye çıkarılan O.D. ve Y.D., tutuklandı.
Görüntü Dökümü
-Çuvalların çalınma anı
-Çuvalların taşınması
-Motosikletli zanlının gözetleme yapması
-Motosikletli zanlının uzaklaşması
-Şüphelilerin adliyeye çıkması

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),(DHA)

============

İmece usulü kışlık erişte yaptılar

Reklam
Reklam

BALIKESİR'in Burhaniye ilçesinde sonbaharın gelmesiyle kışlık yiyecek hazırlıkları da başladı. Ören Mahallesi'nde bir araya gelen aileler imece usulü erişte yaptı.

Soğuyan havalarla beraber kış erzakları da hazırlanmaya başladı. Burhaniye Ören Mahallesi'nde bir araya gelen komşular da kışlık eriştelerini hazırladı. Mustafa Devrim’in evinin balkonunda düzenlenen erişte imecesine, erkekler de katıldı. Önce yoğrulan hamurlar oklavalarla açıldı pişirildi sonra da kesilerek kurumaya bırakıldı. Kışlık hazırlıklarının başladığını anlatan Fatma Bilecen, “Bu gün erişte imecesi yapıyoruz. Erkekler de bize destek oldu. Kışlık eriştemizi hazırlıyoruzö dedi.

Hüseyin Bilecen de "Biz de kadınlara yardımcı oluyoruz. Ben bu işi 20 yıldan beri yaptığım için biliyorum. Allah, yemek kısmet etsin" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Erişte hazırlanmasından genel ve detay görüntüler
-Hüseyin Bilecen röp

Haber-Kamera: Sefer TALAY/BURHANİYE(Balıkesir), (DHA)