DHA YURT BÜLTENİ-2

1)KIZ KAÇIRMA KAVGASI: 3 ÖLÜ, 4 YARALI Hatay'ın İskenderun ilçesinde kız kaçırma yüzünden çıkan kavgada 3 kişi öldü 4 kişi yaralandı.

1)KIZ KAÇIRMA KAVGASI: 3 ÖLÜ, 4 YARALI

Hatay'ın İskenderun ilçesinde kız kaçırma yüzünden çıkan kavgada 3 kişi öldü 4 kişi yaralandı.
Gece saatlerinde İskenderun'un Aşkarbeyli mahallesinde kız kaçırılması nedeniyle İsmet Yılmazer'in evinde bir araya gelen taraflar arasında tartışma çıktı. Tartışma silahlı kavgaya dönüşünce İsmet Yılmazer olay yerinde hayatını kaybederken ağır yaralanan oğlu gönüllü köy korucusu Ali Yılmazer, akrabaları Mehmet Yılmazer, Mustafa Yılmazer, Hasan Güllü ve Hüseyin Yılmazer İskenderun Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen Ali Yılmazer ve İsa Ocak hayatını kaybetti. Diğer yaralıların durumunun ise ciddiyetini koruduğu bildirildi.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Olay yerine ambulansların gidişi
- Hastane aciline yaralıların ambulanstan indirilişi
- Olay yerinde güvenlik önlemleri alınması
- Hastaneye gelen diğer yaralılar ve güvenlik tedbirleri
- Ölen Ali'nin sağlık fotoğrafı

SÜRE:03'09" BOYUT:138 MB
Haber-Kamera Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN(HATAY),(DHA)

=======================================================

2)NEHRE ATLAYAN KADINI VATANDAŞLAR KURTARDI

ADANA'da intihar etmek için Seyhan Nehri'ne atlayan Esme M. (38), çevredekiler tarafından kurtarıldı. Olay, saat 07.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Reşatbey Mahallesi'nde meydana geldi. Bir kadının Girne Köprüsü'nden Seyhan Nehri'ne atladığını gören vatandaşlar, polise haber verdi. Olay yerine sevk edilen polisler, suyun yüzeyinde sırt üstü hareketsiz duran kadına, kıyıya yüzmesi için çağrıda bulundu. Kadının, polisin çağrılarını yanıtsız bırakması üzerine yüzme bilen iki kişi, suya girdi. Çevredekilerin de yardımıyla kadın kıyıya çıkarıldı. İsminin Esme M. olduğu belirlenen kadının titrediğini gören bir kişi, tişörtünü çıkarttı, onun üzerine örttü. Şoka girdiği gözlenen ve polisin sorularına cevap veremeyen Esme M., çağrılan ambulans ile Adana Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı.
Polis ekipleri, Esme M.'nin intihara teşebbüs nedenini belirlemek için çalışma başlattı.

Reklam
Reklam

Görüntü Dökümü
-----------------------
- Nehirdeki kadından görüntü
- Polisin koşarak hayat götürmesi
- Polislerin suya halat atması
- Bir vatandaşın kurtarmak için suya girebileceğini söylemesi
- Vatandaşın üzerindekileri çıkartıp suya girmesi
- İki vatandaşın üyezerek kadını çıkartması
- Kadının kıyıya getirilmesi
- Kadının polisler ve vatandaşlarca taşınıp, çimlere uzandırılması
- Polilerin kadının yuttuğu suyu boşaltması için yan yatırması
- Kadının başındaki sağlık görevlilerinden görüntü
- Kadının sedye ile ambulansa taşınması
- Ambulansın gidişi
- Genel ve detay görüntüler

Süre: 03'14" Boyut: 599 MB

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA, (DHA)

===================================================

3)CHP'Lİ TEKİN: GENEL MERKEZ VE İNCE, KRİZİ YÖNETEMEMENİN BEDELİNİ TAŞIYOR

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, 24 Haziran seçimlerinin ardından partisinde yaşanan tartışmaları, "Seçmenin de bize haklı olarak öfkelendiği o gece, Genel Merkez ve Sayın Muharrem İnce, krizi yönetememenin bedelini taşıyor" sözleriyle değerlendirdi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu anımsatan CHP'li Tekin, yerel seçimlere dair ciddi çalışma içinde olduğunu, aday gösterilmesi halinde nasıl bir farkla olacağını bilmediğini ancak İstanbul'u mutlaka kazanacağını savundu. Tekin, "O konuda hiç tereddüdünüz olmasın" dedi. CHP eski genel sekreteri olan İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Türkiye'nin iç ve dış politikasını, ekonomiye dair gelişmeleri, CHP'de yaşanan tartışmaları DHA muhabirine değerlendirdi. Türkiye ile ABD arasındaki gerginliğe değinen CHP'li Tekin, "Yalnızca ABD ile ilişkilerimiz kötü değil. Hemen hemen Orta Doğu coğrafyası, İslam coğrafyasındaki bütün ülkeler dahil olmak üzere kimseyle ilişkilerimiz iyi değil. Ama bu iktidarın yapamadığı bir şey var. Dünyada en güçlü silah şu anda diplomasi. Siz yetişmiş diplomatlarınıza, onları küçümseyerek "Monşer" derseniz diplomasiyi hiç ilgisi olmayan insanlara teslim ederseniz ne yazık ki bu sorunları yaşarsınız. Dış politika bir gece yarısı iktidarın keyfi ile değişebilecek bir durum değil. 'Oraya kızdım oraya savrulayım'. Savrulacak bir politika değil. Cumhuriyet döneminde herkesin imrendiği ve saygı duyduğu bir dış politika vardı. Ne oldu da 10 yılda bu duruma geldik?" diye konuştu.
Dış politikanın, iç politika malzemesi haline getirildiğini bunun da ülkeyi zor duruma düşürdüğünü öne süren Tekin, Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yücel'in tutukluluk dönemine atıfta bulunarak, "Deniz Yücel ile ilgili Sayın Recep Tayyip Erdoğan 'Ben bu koltukta olduğum sürece sen bırakılmayacaksın' demişti. Deniz Yücel gitti. Uçak düştükten sonra Rusya ile ilişkilerimizin ne durumda olduğunu hepimiz biliyoruz. Ondan sonraki ilişkilerde Rusya'ya verdiğimiz tavizlerin haddi hesabı yok" dedi.

Reklam
Reklam

'PAPAZ ÇÖKERTECEKSE O EKONOMİ ZATEN ÇÖKMÜŞTÜR'

İzmir'de ev hapsinde olan ABD'li rahip Andrew Craig Brunson meselesinin, Türkiye'de iç politika malzemesi haline getirilerek, büyütüldüğünü savunan Tekin, bütün bunlardan vazgeçilmesi gerektiğini kaydetti. Dış politikanın, iç politika malzemesi haline getirilmeyecek kadar değerli olduğuna değinen Tekin, hükümete çağrıda bulunarak, "Geçmiş dönemde yaşadıkları yanlışlardan vazgeçmeleri ve yanlış dış politikanın tamamını çöpe atmaları gerekiyor" diye konuştu.

Yeni bir anlayışın gerekli olduğuna dikkat çeken CHP'li Tekin, Türkiye'nin sıradan bir ülke olmadığını, dünyada saygınlığının bulunduğunu dile getirdi. Tekin, "Rahibin suçu nedir? Bu günkü iktidar mensuplarının 'Ver papazı, al papazı' pazarlığı üzerine papazı öğrendik. Papazın suçunun ne olduğunu bilmiyoruz. Yargı da bundan sonra işleyemez. Siyaseten bu kadar terörize edilen bir olayda, bir hakimin, yargıcın doğru bir karar alması zorlaşır. Asıl yargı müdahalesi budur" dedi.

Türkiye'deki ekonomik sıkıntıların Brunson meselesi nedeniyle büyümediğini de savunan Tekin, "Ekonominizi bir papaz çökertecekse o ekonomi zaten çökmüştür. O nedenle sadece bütün bu olup bitenleri papaza bağlamak mümkün değil. 2015- 2018 yılları arasında kapanan iş yerlerinin sayısına baktığınızda, işsizlik oranının ne kadar yükseldiğini göreceksiniz. O da ekonominin ne boyutta olduğunu size gösterecek" diye konuştu.

Reklam
Reklam

'ÖN SEÇİM OLMALI'

Erken yerel seçim beklentisinin olmadığını dile getiren CHP'li Tekin, "Seçimlerin kararını Sayın Devlet Bahçeli veriyor. Bahçeli, 'Yok' diyorsa yoktur. Bundan sonra tartışmayı iktidar mensupları da kesti. CHP Genel Merkezi'nde, yerel seçimlere dair çok ciddi çalışmalarının olduğunu biliyorum. Özellikle 30 büyükşehir ile ilgili. Adayların belirlenmesinde birkaç faktör işletilmeli bence. Partimizin olmazsa olmazı örgütleri, yol arkadaşlarımız ile ön seçim yapılmalı. Farklı şirketler aracılığı ile kamuoyu yoklamaları yaptırılmalı. Millet iradesi ile seçilen mahalle muhtarları çok önemli. Onlara sorulmalı ve kanaat önderlerine danışılmalı. Çeşitli kriterler ile sonuç elde edilebilir. Ön seçim olmalı. Örgüte, partiye güvenilmeli" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklayan Tekin, zoru sevdiğini ve doktora yapar gibi 12 yıldır İstanbul ile uğraştığını belirterek, mega kentin sorunları ile ilgili çok ciddi çalışmalarının olduğunu aktardı.

'BENDEN DAHA İYİSİ VARSA YANINDA ASKER GİBİ DURMAYA HAZIRIM'

Reklam
Reklam

Kadrosunda Türkiye'nin yetiştirdiği çok değerli isimler olduğunu vurgulayan CHP'li Tekin, projelerine dair şunları söyledi:

"Gecekondulaşmayı dönüştürebilirsiniz, bu çok kolay ama betonlaşmayı dönüştürmenin ne kadar zor olabileceğini tahmin edersiniz. Bütün bu zorluklara talibiz. Bunu değiştireceğiz. Buna önce benim partimin inanması lazım. İstanbul'un 934 mahallesi var, 785'ini tek tek dolaştım. Ne oluyor, ne bitiyor? Hangi mahallelerde sorunlar var? Özellikle son dönemlerde yaşadığımız kentsel dönüşüm. Yerinde dönüşüm yapmak lazım. Kendi mahallesinin dışında, onları tecrit edercesine tıpkı İzmir'de, İstanbul ve Ankara'da, yoksulları bir yere sıkıştırmaya çalışırsanız çok ciddi sorun yaratırsınız. CHP olarak bu konuda çok ciddi çalışmalarımız var. Mutlaka yerinde dönüşüm olmalı. Buna 'Yerinde dönüşüm yoğunluk yaratır' diyebilirler. Sizin AVM'lerinize, rezidanslarınıza, otellerine hiç yoğunluk yaratmadı. Fukaraya gelince mi yoğunluk yaratıyor? Başta partim, partimin yöneticileri, genel başkanım bize güvenirse biz bu zorlu yolculuğa talibiz. Benden daha iyi bir arkadaşım varsa bütün bu 4 yıllık çalışmanın tamamını o arkadaşıma verip, yanında da asker gibi durmaya da hazırım."

Reklam
Reklam

'BİR TANE SANDIK BOŞ KALMAYACAK'

İstanbul'da 30 bine yakın sandık bulunduğunu ve 2019 yerel seçimlerinde hiçbir sandığın boş kalmayacağını kaydeden CHP'li Tekin, seçim güvenliğine dair de açıklamalarda bulundu. Tekin, "Seçimlerin güvencesi siyasi partiler olmaz. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey yok. Bu kabile ülkelerinde böyle olur. Ona da zaten seçim denilmez. Tıpkı Orta Doğu'da yapılan seçimler gibi. Bütün bu kuralsızlığa kim hakemlik yapacaktı? Yüksek Seçim Kurulu (YSK). Seçim sürecinde yapılan bu kuralsızlıklar içerisinde, YSK'nın tek müdahalesini gördünüz mü? Yok. Seçimin sonucunun ne olup olmayacağı konusunda devletin kurumlarının aldığı tavra baktığınızda, çok acı verici. Ama yerel seçimler çok farklı. İstanbul'da 30 bine yakın sandık var. Bir tane sandık boş kalmayacak. Gerekirse hizmet satın alacağız ama hepsinde var olacağız" dedi.

'İSTANBUL'U ALACAĞIZ'

İstanbul'u bilen, seçmen ile ikili ilişkisi olan biri olarak konuştuğunu dile getiren Tekin, iddialı olduğunu vurgulayarak, "Nasıl bir farkla onu bilmiyorum ama İstanbul'u alacağız. O konuda hiç tereddüttünüz olmasın; ancak bütün bu seçimlerde devletin varlığını hissetmek istiyoruz. Eğer devletin varlığını hissedersek hiçbir sorun yaşamayız" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Şu an mevcut iktidar ile aralarında yüzde 12- 13 oranında fark olduğunu; ancak kendisini bu konuda güçlü hissettiğini, bu gücü de İstanbullulardan aldığını belirten Tekin, "İstanbul'da çok büyük bir destek alıyoruz. Özellikle iktidar olmadığımız Esenyurt, Bağcılar, Pendik, Sultanbeyli, Sultangazi gibi ilçelerde çok büyük destek alıyoruz. Buralarda yaptığımız ikili çalışmalar, kamuoyu araştırmalarında çok ciddi sonuçlar geliyor. Bu konuda kendimize güveniyoruz" dedi.

'KRİZİ YÖNETEMEDİLER'

CHP'de 24 Haziran seçimlerinden sonra başlayan tartışmalara dair de konuşan Gürsel Tekin, şunları kaydetti:

"Özellikle seçimden sonra CHP içerinde yaşananlara kayıtsız kalacak değiliz. Ama bu kadar sorun yaşanırken, dış politikada, iç politikada, benzin fiyatları bu kadar yüksekken, bunlar konuşulmuyor, sadece CHP konuşuluyorsa burada bir art niyetin olduğunu görüyoruz. CHP'de 33 yıldır aktif siyaset yapan biri olarak söylüyorum; iç tartışmanın en az olduğu dönem bu dönem. Diyeceksiniz ki 'Neden bu kadar haber olsun?'. Çünkü başka bir şey yok. CHP'yi dövmek, hakaret etmek, onu eleştirmek. Hiçbir bedeli yok. Tam tersine ödüllendiriliyorsunuz. Ben, CHP'nin bu kadar tartışılmasının partinin lehine mi aleyhine mi olduğuna dair bir araştırma yaptım. Herkese teşekkür ediyorum. Reklamın iyisi kötüsü olmaz. Kötüsü de bize yaradı."

Reklam
Reklam

'GENEL MERKEZ AYRI BİR YERDE İNCE AYRI BİR YERDE'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 24 Haziran seçimlerinde yürüttüğü siyasetin başarılı olduğunu, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin de kısa sürede seçimlerden önemli başarı elde ettiğini dile getiren Gürsel Tekin, tüm bunlara rağmen seçim gecesi krizin yönetilemediğini savunarak, şunları söyledi:

"Ama ne yazık ki seçmenin de bize haklı olarak öfkelendiği o gece krizi yönetememenin bedelini taşıyor Genel Merkez ve Sayın İnce. Ben Genel Merkez yöneticisi olsaydım asla bunların yaşanmasına izin vermezdim. Sayın Muharrem İnce ayrı bir yerde genel merkez ayrı bir yerde olmaz. Kritik bir seçim yönetiyorsunuz. Mutlaka hepsinin bir yerde olması gerekiyordu; ama bu olmadı. Bunun yarattığı moralsizlik var. Bunu en kısa sürede telafi edeceğiz. Seçmenimize bir özeleştirimiz var. Bizim seçmenimiz ranta dayalı, çıkara dayalı oy kullanan bir seçmen değil. Gerçekten hiçbir beklentisi olmadan size oy veriyor. 60 yıldır iktidar değilsiniz ama seçmen sizden vazgeçmiyor. O nedenle seçmenimize büyük bir borcumuz var. Bir hatamız varsa da bu özrü yapmak zorundayız."

Görüntü Dökümü
--------------------:
-CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ile röp.
Gürsel Tekin'den detay ve genel görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR, (DHA)

===================================================

4)MİNİK TALHA, 1 YAŞINDA YAKALANDIĞI KANSERLE SAVAŞIRKEN DESTEK İSTİYOR

Diyarbakır'lı Talha Kayış (5), henüz 1 yaşındayken böbrek üstü bezi kanserine yakalandı. Diyarbakır'da tedavi olanağı bulmayan Kayış Ailesi, her şeyini bırakarak İzmir'e geldi. İlk ameliyatını henüz 1.5 yaşındayken geçiren minik Talha, kemoterapi ve ışın gibi ağır tedaviler gördü. Minik bedeniyle hayata sımsıkı sarılan Talha'ya LÖSEV de destek verdi. Babası işsiz olan Talha'nın henüz bitmeyen tedavisi için gerekli olan masrafları karşılayamayan aile, yardımseverlerin desteğini bekliyor.
Diyarbakırlı Osman (41) ile Mukaddes (36) Kayış çiftinin 3 çocuğundan en küçüğü olan Talha, doğduktan kısa bir süre sonra sık sık rahatsızlanmaya başladı. Hastane hastane dolaşan aileye, her defasında 'Çocuğunuz grip' denilerek evine gönderildi. Ancak iyileşmeyen ve durumu her defasında daha da kötüye giden Talha'ya 1 yaşında ancak tanı konulabildi. Doktorlar, Talha'nın böbrek üstü bezi kanserine yakalandığını ve acilen ya İzmir ya da Ankara'da tedavi altına alınması gerektiğini söyledi. Ankara'da tanıdıkları olmayan aile, İzmir'in yolunu tuttu. Diyarbakır'da esnaflık yapan baba Osman Kayış, her şeyini bırakarak ailesiyle birlikte İzmir'de kardeşinin evine yerleşti. Talha, İzmir'de Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Daha sonra Ege Üniversitesi Hastanesi'nde ilk ameliyatını oldu. Minik bedeni, ışın ve kemoterapi ile tanıştı. Kayış Ailesi bir yandan Talha'nın yeniden hayata tutunması için çabalarken diğer taraftan ise hiç tanımadıkları bir şehirde, ayakta kalma telaşına düştü. Ancak baba Osman Kayış, iş bulamadı. Bu sırada Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) ile tanışan Kayış Ailesi, buradan farklı zamanlarda maddi destek aldı. 20 gün önce de apandisit ameliyatı geçiren minik Talha, her şeye rağmen neşesi ve enerjisiyle çevresindekileri kendine hayran bırakıyor.

'ÇOCUĞUMUZ GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE ERİDİ'
1 yaşından itibaren kanser ile eden ve şuanda 5 yaşında olan Talha'nın tedavisi henüz tam olarak bitmedi. Talha, kanserin kendini yenilemesi ihtimaline karşı sık sık doktora gidiyor. Talha'nın babaannesi Güler Kayış (60), bir çok zorluk yaşadıklarını, kimsenin kendilerini anlamadığını ve destek vermediğini belirterek, herkesin duyarlı olması gerektiğini söyledi. Güler Kayış, "Çocuğumuz gözlerimizin önünde eridi. Tedavi ona ağır geldi. Hastanelerde çok acılar, ızdıraplar yaşadık. Babası depresyona girdi. Annesinin psikolojisi bozuldu. Yapılan tedaviler sonuç verdi. Bu süreçte biz çok zor günler yaşadık. Hala da yaşıyoruz. Doktor 'Talha et yesin' diyor. Babası iş bulamıyor, burada kiracıyız. Nasıl et yedirelim? Maddi ve manevi imkanları olanların bize destek olmasını bekliyorum. Çocuğun hijyenik ortamda olması gerekiyor ama buna imkan yok. Diyarbakır'da oğlumun düzeni vardı, işi vardı. Çocuk hasta olunca ceketini aldı, Diyarbakır'dan çıktı. Biz buraya geldikten sonra Diyarbakır'da terör olayları arttı. Evimi satılığa çıkardım kimse almadı, kiraya veriyorum kimse istemiyor. İçimiz çok yaralı. Çok zorluklar yaşadık" dedi.

KOMŞULARDAN DESTEK BEKLİYOR
Karabağlar'da bir aparmanın en alt katında yaşayan Kayış Ailesi'ne 'Çocuk gürültü yapıyor' diyerek komşularından sık sık şikayetlerin geldiğini belirten Güler Kayış, "Çocuk gürültü yapıyor' diye komşular tepki gösteriyor. Bu çocuktur, dövemiyorsun, bir şey söyleyemiyorsun. Her gün gelip şikayette bulunuyorlar. Ben ne acılarla bu çocuğun bu hale gelmesini bekledim. Nasıl kıyayım da ona bir tokat vurayım. Dışardakiler neler yaşadığımızı bilmiyor. Bu tür şeyler hepimizin başına gelebilir. Herkesten çok duyarlı olmasını istiyorum. İmkanı olan maddi destek sunsun. Elini vicdanına koysunlar, bazı şeylere hoşgörü ile yaklaşsınlar. Sevgi ile şefkat ile yaklaşsınlar. Allah kimseyi evladıyla sınamasın. Yemedik içmedik, onun iyileşmesi için çırpındık. Kimse bizi anlamadı, herkes duyarsız kaldı. Allah razı olsun bize yine el uzatan Lösev oldu. İyi insanlar çoğalsın" diye konuştu.

LÖSEV'DEN BAĞIŞ ÇAĞRISI
Lösev İzmir İl Koordinatörü ve Medya İlişkiler Sorumlusu Rana Çetin de Kayış Ailesi'ne bayram ziyaretinde bulundu. Talha'ya oyuncak, kıyafet ve ayakkabı götüren Rana Çetin, şunları söyledi: "Biz Kayış Ailesi'ne elimizden geldiğince maddi ve manevi destekte bulunduk. Biz de bağışçılarımızdan gelen destekler sayesinde bunları yapabiliyoruz. Buradan hayırseverlere çağrıda bulunmak istiyorum. Siz, LÖSEV'e destek olursanız, LÖSEV de Talha gibi pek çok çocuğun sağlığına kavuşmasına yardımcı olabilir ve gülümsemesini sağlayabilir. Talha iyileşme yolunda hızlı adımlar atıyor. Umarım daha sağlıklı günlerini hep birlikte göreceğiz. Ama bu çocuklarımızın gülümseyebilmesi için hayırseverlerin desteğine ihtiyacımız var."

Görüntü Dökümü
--------------------------
-Kayış Ailesi'nden görüntü
-Kanser hastası Talha'dan görüntü
-Talha'nın babaannesi Güler Kayış ile röp.
-Lösev İzmir İl Koordinatörü ve Medya İlişkiler Sorumlusu Rana Çetin ile röp.
-Genel ve detay görüntü

Haber-kamera: Umut KARAKOYUN/ İZMİR, (DHA)

=====================================================

5)TRAFİK KAZALARI MOBESE KAMERALARINA TAKILDI

MANİSA'da kimi zaman sürücülerden, kimi zaman da yayalardan kaynaklanan trafik kazaları, Mobese kameralarına yansıdı.
Manisa İl Emniyet Müdürlüğü, trafik kazalarına dikkat çekmek amacıyla kimi zaman araç sürücülerinin, kimi zaman da yayaların dikkatsizliğinden kaynaklanan kazaların Mobese görüntülerini paylaştı. Görüntülerde, kazaların çoğununun otomobil sürücülerinin trafik kurallarını ihlali nedeniyle meydana gelmesi dikkat çekti. En çok kazanın yaşandığı yerlerden biri olan Manisa Devlet Hastanesi kavşağında Turgutlu yönünden gelen 2 motosikletin, Manisa Tren Garı istikametinden kırmızı ışıkta geçerek hızla gelen başka bir motosiklete çarpması Mobese'ye yansıdı. Bir başka kaza ise, Manisa 19 Mayıs Stadyumu'nun önünde yaşandı. Aşırı hız nedeniyle sürüsünün direksiyon kontrolünü yitirdiği hafif ticari araç, önce kaldırımdaki ağaca ve ardından da yol kenarındaki duvara çarparak durabildi. O anları da Mobese kameraları kaydetti.
Mobese kameralarının kaydettiği görüntülerde, otomobil sürücülerinden kaynaklanan kazalar kadar bilinçsiz bir şekilde yolun karşısına geçmeye çalışan yayaların sebep olduğu kazalar da yer aldı. Şehzadeler ilçesindeki Merkez kavşağında, Tarihi Sultan Camii istikametine dönen otomobil, aniden yola atlayarak, karşıya geçmeye çalışan yayaya çarptı.
Manisa İl Emniyet Müdürü Fevzi Bilgiç, trafik kurallarına her yayanın ve sürücünün uyması gerektiğini ve bunun bir vatandaşlık görevi olduğunu belirterek, "Herkes trafik kurallarını kendine göre yorumluyor. Birçok araç sürücüsü ve yaya 'Ben bunu yaparım' diyerek trafikte kendine ait özel bir hakkı olduğunu zannediyor. Ancak trafik kuralları herkes için geçerli ve sabittir. Trafik kurallarında bilinçli bir toplum olduğumuz sürece Mobese kameralarımıza bu tür kaza görüntülerinin takılmayacağını zannediyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------:
-Manisa İl Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen kaza MOBESE görüntüleri (HD Formatında)

Haber: İlker KILIÇASLAN / MANİSA, DHA)

================================================

6)DATÇA'NIN ŞAİR OTO TAMİRCİSİ

Muğla'nın Datça ilçesinde oto tamirciliği yapan 57 yaşındaki İsa İnan, aşk ve sevgiyi konu alan şiirleriyle dikkat çekiyor. Şiire olan sevdası iş yerinin isminden ve ünlü şairlerin şiirlerinin, fotoğraflarının yer aldığı duvarlarından yansıyan İnan, edebiyat çevrelerinden gördüğü 'Oto tamirci şiirden ne anlar?' anlayışına da tepkili.
1980 yılı mayıs ayında otobüs durağında gördüğü yeşil gözlü genç bir kıza sevdalanması ile başlayan şiir hayatında 38 yılı geride bırakan Şair İsa İnan, Datça Sanayi Çarşısı'nda 33 yıldır oto tamirciliği yapıyor. Şairin, şiire olan sevdası iş yerinin adına "Ozan Oto Tamirhanesi" diyecek kadar büyük. Tamirhanenin duvarlarında Nazım Hikmet'ten Can Yücel'e bu ülke topraklarının yetiştirdiği usta şairlerin posterleri ve fotoğraflarının yanı sıra, kültür ve sanat etkinliklerinin afişleri yer alıyor. Araştırmacı- Yazar Uğur Mumcu, Türk sinemasının 'Çirkin Kral'ı Yılmaz Güney ve müzik dünyasının sevilen grubu Yeni Türkü'nün poster ve fotoğrafları da tamirhaneye ayrı bir anlam katıyor. İlki 2007 yılında 'Gözlerinde Uyanmak" adı ile yayınlanan şiir kitabının ardından 2011'de ikinci kitabı "Bedenimdeki Kuyu" ve 2014 yılında üçüncü kitabı "Gölgeler de Kanar"ı çıkaran İnan, bugüne kadar yazdığı yüzlerce şiire rağmen edebiyat dünyasında yeterince kabul görememekten yakınıyor. 1961 yılında Afyonkarahisar'ın Dazkırı ilçesinde doğan İnan, 1985 yılında Datça'ya yerleşti. İlk şiiri 1982 yılında 'Edebiyat 81' dergisinde yayımlanan İnan'ın, daha sonra, Kum, Deliler Teknesi, Beşparmak ve Paspatur gibi edebiyat ve sanat gibi dergilerinde şiirleri çıktı.
Şiirlerinde aşk, ayrılık ve toplumsal yaşamı konu alan İnan, hayatının son yıllarını Datça'da geçiren usta şair Can Yücel'e olan hayranlığını gizlemiyor. Usta şairin ölümünden sonraki yıllarda eşi Güler Yücel'i daha yakından tanıma şansı bulduğunu ifade eden İnan, "Güler Hanım ile sadece şiir değil, resim edebiyat hemen her konuda fikir alışverişimiz oluyor" dedi. Sanat çevreleri hakkında sitemkar konuşan İnan, "Ne yazık ki dışlanıyorum. 'Oto tamirci şiirden ne anlar?' diye bakanlar oluyor. Oysa ben şiire yıllarımı verdim. Artık belli bir noktaya geldiğimi düşünüyorum. Ancak buna elbette okuyucu karar verecek. Zaman bizi aklayacaktır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
--------------------------
-Şair,oto tamircisi İsa İnan'ın işyerinden görüntü
-Tamirhanenin bir köşesini oluşturan ve içerisinde yüzlerce kitabın bulunduğu kütüphanenin görüntüsü
-İnan'ın tamirhanesindeki duvarları süsleyen, Nazım Hikmet ve Can Yücel posterleri ile Yılmaz Güney ve Uğur Mumcu fotoğrafları…
-İsa İnan'a ait 3 şiir kitabının görüntüleri
-İsa İnan işyerinde oto tamirciliği yaparken görüntüsü
-İsa İnan ile röp.
-İsa İnan ikinci kitabına adını veren 'Bedenimdeki Kuyu' isimli şiirini okurken görüntüsü
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet ÇİL / DATÇA (Muğla DHA)

===================================================